Katalog

25 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SİT ALANI DA KURTARMADI 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Kongre Vadisi projesi hâlâ gündemde İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kamuoyundaki tepkilere karşın Kongre Vadisi yapmayı planladığı Harbiye, İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca sit alanı ilan edildi. Kararın basında “proje rafa kalktı” diye yansıtılmasına karşın kurul ret ya da onay vermek için projenin kendilerine sunulmasını bekliyor. İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, İBB’nin, tepkiyle karşılanan “Harbiye Kültür Vadisi Tesisleri Uygulama Projesi”ni yaşama geçirmeyi planladığı Harbiye bölgesini 11 Nisan’da yaptığı toplantıda sit alanı ilan etti. Kurul Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan, bu karar üzerinde kamuoyunda oluşan “Sit alanı ilan edildi, proje rafa kalktı” diye algılamanın yanlışlığına işaret etti. Tapan, “Bir yerin sit alanı ilan edilmesi demek orada hiçbir şey yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Bu kararı almaktaki amacımız bölgenin bir plan çerçevesinde ele alınmasını sağlamak” dedi. Bazı sanat ve sivil toplum kuruluşları, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde düzenledikleri basın toplantısında, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkılmak istenmesi konusunda kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı. Grup adına ortak açıklamayı okuyan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Eyüp Muhçu,“kentsel dönüşüm adı altında yağma ve yıkım sürecinin, uzmanlık, bilimin rehberliği ve demokrasi yok sayılarak yaşama geçirildiğini” ileri sürdü. 92 Yıl Sonra Çanakkale’nin 92’nci yılındayız. Tarihte, bu kadar zaman sonra bu kadar anlam yüklenen ve hatırlanan bir başka olay az bulunur. 1915’te, dünyanın en büyük güçleri, dünyanın en güçlü orduları ve donanmalarıyla Çanakkale’ye saldırmışlardı. Boğaz’ı geçecekler ve gelip İstanbul’u ele geçireceklerdi. Bunu başarabilmek için her şey mevcuttu. Modern silahları, metrekareye altı bin tane atacak kadar mermileri vardı. Uçakları, gemileri, balonları vardı. Üç yüz yıldır denizlerin hâkimi onlardı, karaların efendileri onlardı. En akıllı planları yapmışlar, güvenle hazırlanmışlardı. İstanbul’da da çürümüş, rezil bir saltanat hüküm sürüyordu. Hükümet, yetersiz ve yeteneksiz İttihatçılar’ın elindeydi. Öyle ki, İttihatçılar’ın en büyüğü, daha üç ay önce, doksan bin kişilik bir orduyu Sarıkamış’ta heba etmişti. Yoksul bir halk, yoksun bir ordu ile macera üstüne maceraya koşuyorlardı. Kısaca, saldırganların amaçlarına ulaşmaları için tüm koşullar hazırdı. ??? Saldırganları bir tek şey durdurabilirdi: Olağanüstü bir akıl, olağanüstü bir yetenek ve olağanüstü bir irade. O gün tüm bu özellikler, Yarbay Mustafa Kemal adlı bir askerin kişiliğinde ortaya çıktı ve saldırganlar yenildiler. Kimi çevreler, ‘Çanakkale’de Mustafa Kemal’ olayını küçümsemeye çalışsa da, belgeler, bilgiler, gerçekler ortadadır. Savaşın tüm cephelerinde subayıyla, eriyle askerin gösterdiği kahramanlıkları kim inkâr edebilir? Ama, savaşın kaderini belirleyen Yarbay Mustafa Kemal’dir. O yarbay, Çanakkale savaşlarında, rütbesinin ve konumunun çok üstünde bir lider olarak belirdi. Kafasında bir fikir, yüreğinde bir inanç olan lider... O liderin, fikri ve inancı olmayanlarla çatışa çatışa zafere ulaşması, Türkiye’nin şansı oldu. Mustafa Kemal, Çanakkale’de sadece düşmanla savaşmadı. Sadece, maddi olanaksızlıklarla da savaşmadı. Yeteneksiz üstleriyle de savaştı. Müttefiki (ve amirleri) olan Almanlarla da savaştı. Geri kalmış zihniyetle de savaştı. Ordusunun yönetimini bir başka ülkenin emrine verecek kadar zavallılaşan aşağılık duygusuyla da savaştı. ??? Bir küçük rütbeli subay düşününüz. Bir yandan, dünyanın en güçlü düşmanlarına karşı saat saat, dakika dakika savaş verecek ve aynı zamanda, ülkesi ve halkı için aydınlık bir geleceğin, özgür ve çağdaş bir yaşamın hesaplarını yapacak. Kaç tane bulursunuz? Bu savaşımın her günü, her anı kayıtlıdır. Lideri için de, sayısız çileler, sayısız üzüntülerle aşılmış bir dönemdir Çanakkale. İşte bu yüzdendir ki, Dağlarca’nın muhteşem özetiyle, Çanakkale, Yeni Türkiye’nin önsözüdür. TUTULMUŞTUR.. Bursa’da vahşi cinayet BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Melek B. (30) ve ilköğretim 2. sınıf öğrencisi Ç.B. ile 4 yaşındaki oğlu O.B. evlerine giren kişi ya da ki şilerce boğazları kesilerek öldürüldüler. Genç kadın ile çocuklarının cesetlerini işten eve dönen baba Mustafa B. (34) buldu. Yetkililer, yaptıkları çalışmada cina yetlerin hırsızlık amaçlı yapılmadığının görüldüğünü belirtti. Cinayetlerin işlendiği apartman dairesinin alt katındaki komşuları, evden gürültü gelmediğini bildirdi. Maganda kurşunu yine can aldı ? ZONGULDAK (AA) Zonguldak’ta merkeze bağlı Karaman beldesinde, arkadaşıyla yolda yürüyen lise öğrencisi Yener Temel (16), bir minibüsten tabancayla ateş edilmesi sonucu vurularak öldü. Polis, minibüste bulunan kişinin Ünal A. olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Ünal A’nın, minibüsle giderken ağabeyi Sefer A’nın tabancasını kontrol ettiğini ve yanlışlıkla tetiğe dokunması sonucu silahın patladığını söylediği öğrenildi. [email protected] 2007 yılı TÜBA ödülleri ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından, 1995 yılından beri her yıl sosyal bilimlerde faaliyet gösteren bilim insanlarının çalışmalarını teşvik etmek amacıyla verilen “TÜBA Sosyal Bilimlerde Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri’’ sahiplerini buldu. Bu yılki, “Hizmet Ödülü’’nü, Türk Psikologlar Derneği Onursal Başkanı Prof. Nail Şahin, “Teşvik Ödülleri’’ni ise Doç. Dr. Musa Kadıoğlu, Yard. Doç. Dr. İbrahim Kaya ve Yard. Doç. Dr. Hüseyin Çağrı Sağlam kazandı. Dünya Dostluk ve Barış Köyü NESCO tarafından “Dünya Dostluk ve Barış Köyü’’ ilan edilen FethiyeKayaköy, yerli ve yabancı turistlerden ve fotoğraf sanatçılarından yoğun ilgi görüyor. Kayaköy’ün tanıtılması için yoğun çaba gösteren fotoğraf sanatçısı Faruk Akbaş, bölgedeki çarpık yapılaşmaya dikkat çekerek, “Kayaköy, sit alanı. Çevrede kaçak binalar hızla yükseliyor. Bölgede arazisi olanlarsa çaresiz. Olaya yasakçı bir mantıkla yaklaşmadan çözüm bulmak lazım’’ diye konuştu. (AA) U Sahte belge operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Eminönü ve Beşiktaş’ta 2 ayrı sürücü kursu ile 12 ayrı sınav salonuna yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan kurs sahipleri R.A. ile T.İ’nin de aralarında bulunduğu 106 kişi, İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Operasyon çerçevesinde, değişik kurum ve kuruluşlara ait 7 sahte mühür, 18 kaşe, 106 sahte nüfus cüzdanı, 317 sınav giriş belgesi, değişik kişilere ait 292 sürücü belgesi, başvuru dosyası, 4 numaralandırıcı ve 3 bilgisayar ele geçirildiği bildirildi. İSTANBUL SALDIRILARI DAVASI El Kaide’nin 5 milyar doları var HİLAL KÖSE Cumhuriyet’e ödül ? İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi’nin 23 Nisan etkinlikleri kapsamında, 34 okulda 3000 öğrenci ile yaptığı 2006 Yılı Basının En İyileri ödül töreni dün Nişantaşı’ndaki Cumhuriyet Parkı’nda düzenlendi. Çalışmaya katılanlar tarafından “En iyi haber gazetesi” seçilen Cumhuriyet’in ödülünü muhabirlerimizden Serkan Yıldız aldı. İstanbul’da 1520 Kasım 2003’te düzenlenen bombalı saldırılara ilişkin davanın gerekçeli kararı tamamlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan 506 sayfalık kararda, El Kaide’nin dünya ve Türkiye yapılanması detaylı olarak anlatıldı. Mal varlığı 5 milyar dolar olan ve yıllık cirosu 2025 milyon dolar arasında değişen ElKaide’nin amacının dünyadaki tüm Müslümanların katılımı ile silahlı mücadele yöntemini kullanarak şeri hükümlerle yönetilen bir devlet kurmak olduğu belirtildi. Örgütün, Bin Ladin’in kişisel serveti ve ticaret geliri ile cami, okul ve yardım kuruluşlarının bağışları, zekât paraları, Ortadoğu’daki zengin bazı işadamlarından elde edilen gelirler, uyuşturucu ticaretinden, özellikle kuryeler vasıtasıyla önemli bir gelir kaynağı elde ettiği ifade edildi. Örgütün yapılanmasının üç bölümde anlatıldığı kararda, “El Kaide, hücreler, mücahitler ve radikal İslamcı örgütlerden oluşmaktadır” denilerek, örgütte askeri komite, ticari komite, dini komite, medya komitesi ve seyahat bürosunun olduğu belirtildi. Kararda, Vahabiliği esas alan El Kaide’nin Batı’yı ya da kendi görüşüne göre küfürü temsil eden her şeye karşı derin bir nefret duygusu beslediği ifade edildi. CUMHURİYET 03 CMYK