19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Son günlerde ortaya atılan iddialar tartışma yaratırken spor adamları birbirinden farklı görüşleri savundu ‘TEŞVİK’ teşvik eder mi? ? Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan’ın “Teşvik primi etiktir” sözleri Turkcell Süper Lig’in bitimine haftalar kala tartışmayı alevlendirdi. Bir televizyon programında bu sözleri sarf eden Erdoğan, daha sonra Siyah Beyazlı Kulübün Başkanı Yıldırım Demirören tarafından ağır bir dille uyarıldı. ? Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız spor adamları fikir birliğine varamadı. Bu tür söylentilerin her sezonda ligin sonlarına doğru ortaya çıktığı konusunda hemfikir olan otoriteler, olayın etik olup olmadığı konusunda ise görüş ayrılığı yaşadı. Tartışmanın önümüzdeki günlerde süreceği de bir gerçek. UFUK TANIŞAN urkcell Süper Lig’de sona yaklaşırken teşvik primi iddiaları yine çok konuşuluyor. Sakarya Beşiktaş maçından önce başlayan bu söylentiler, basında da büyük yer buldu. Bir de küme düşmesi neredeyse kesinleşen Sakarya, Beşiktaş’tan puan alınca tartışmalar daha da arttı. Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan’ın “Teşvik primi etiktir” sözleri ise konuya yeni bir boyut kazandırdı. Bir televizyon programında bu sözleri sarf eden Erdoğan, daha sonra Siyah Beyazlı Kulübün Başkanı Yıldırım Demirören tarafından ağır bir dille uyarıldı. Otoriteler teşvik primini ispatlamanın çok zor olduğu konusunda fikir birliğine varıyorlar. Ayrıca bu dedikoduların ligin başında veya ortasında değil de son haftalarda ortaya çıktığını dile getiriyorlar. Bunun takımların emeğine de bir saygısızlık olduğu görüşünde birleşen otoriteler, teşvik priminin etik olup olmamasıyla ilgili ise tam olarak bir birliktelik sağlayamadılar. Kimileri teşvik priminin kesinlikle etik olmadığını savunurken bir diğer kesim ise teşvik priminin şikeden ayrı tutulmasını ve yasal hale getirilmesini savunuyor. Kim haklı bilinmez ancak bu konunun daha çok konuşulacağı bir gerçek... T Futbol Federasyonu Başkan Vekili Affan Keçeci, “Hiçbir kulübe ve takıma ne daha fazla yakınız ne de daha fazla uzağız’’ dedi. Profesyonel Futbol Disiplin Talimatı’nda değişiklik yaparak, ‘teşvik’ konusunun suç kapsamına alındığını bildiren Keçeci, son dönemde yaşanan tartışmalarda kitlelere hitap eden insanların yanlış bilgilerle toplumu yanlış yönlendirdiğinden yakındı. NE DEDİLER? Erdoğan Arıpınar (Fair Play Komite Başkanı): Başka ülkelerde teşvik primi var mı yok mu bilmiyorum. Bence bu, bizim icat ettiğimiz efendilik dışı bir olgudur. Teşvik priminin tespiti çok zor. Şu ana kadar da tespit edilemedi ülkemizde... Bir takıma yenilmesi için değil, kazanması için teşvik verilir. Bunun belgesi olmadan teşvik lafını söylemek ortalığı bulandırmaktan başka bir şey değildir. Elbette teşvik primi etik değildir. Onur Belge (Eski TSYD Başkanı): Teşvik priminin, yeniden değişik bir platformda tartışılması gerekir. Bir patronun ya da müdürün, kendi elemanına prim vermesi ile rakibin teşvik vermesi sonuçta aynı kapıya çıkar. Sporcu eğer niyetlenmişse, her iki durumda da doping gibi ekstra şeylere başvurabilir. Bence teşvik primi ahlaksızlık değildir, yasal hale getirilmeli ve herkes kime ne kadar para veriyorsa bunu açıklamalı. Ziya Şengül (Spor Yorumcusu): Yeni yasaya göre teşvik primi şike kapsamında değerlendiriliyor ve suçtur. Eğer bazı yöneticiler, hele hukukçu kimliği olanlar, teşvik primini savunuyorsa, Türk futbolu bitmiş demektir. Mehmet Özdilek (Eski Futbolcu): Teşvik primi futbolun içinde her zaman var oldu ancak net bir şekilde belgelerle ortaya konamadı. Bana göre etik değil. Vedran Runje. PFDK’ye sevk edilen Runje Antalya maçında yok, Murat ve Korcan sakat, eldivenler 17’lik Erdem’in Beşiktaş’ın kalesi düştü Spor Servisi Ve Beşiktaş’ta kaleci Vedran Runje konusunda korkulan oldu. Tedbirli olarak PFDK’ye sevk edilen Hırvat file bekçisi Antalyaspor karşılaşmasında forma giyemeyecek. En az 3 maç ceza alması beklenen Runje’nin Fortis Türkiye Kupası’nda F.Bahçe’yle yapılacak rövanşta da oynaması da zora girdi. SakaryasporBeşiktaş karşılaşmasının gözlemcisi Necdet Erdilek’in raporunu inceleyen Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu, Runje’yi karşılaşmada çıkan olaylara karıştığı gerekçesi ve maç sonunda tribünlere karşı yaptığı hareketlerden dolayı tedbirli olarak Disiplin Kurulu’na yollama kararı aldı. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun, Runje hakkındaki kararını gelecek hafta yapacağı toplantıda vereceği de öğrenildi. Tedbirli olarak sevk edilen Runje, Antalya maçında takımdaki yerini alamayacak. Yaşanan gelişmenin ardından Beşiktaş’ta kalede yaşanan sıkıntı had safhaya ulaştı. Yedek kaleci Murat Şahin’in sakatlığı sürerken, bir süre AKIN: ÖZÜR DİLEMEM Beşiktaş Genel Sekreteri Kenan Öner, Runje’yi dikkatli olması konusunda uyardıklarını belirterek, “Runje’ye gözünün içine baktığımızı ve dikkatli olması gerektiğini söylemiştik. Ama maç içindeki hırsı bu futbolcuyu olumsuz etkileyebiliyor” diye konuştu. B eşiktaş’ta oyundan alındığı için Teknik Direktör Jean Tigana’yla tartışan ve kadro dışı bırakılan İbrahim Akın, Fransız çalıştırıcıdan kesinlikle özür dilemeyeceğini söyledi. Tigana ile arasını bulmak için giden takım kaptanları İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman’la konuşan Akın’ın, “Geri adım atmam” dediği bildirildi. Konyaspor’a attığı 4 golle dikkatleri çeken Ankaraspor’un Brezilyalı golcüsü Jaba, Türkiye’de Ankaraspor dışında Beşiktaş’ın formasını giymek istediğini söyledi. Demirören el koydu Beşiktaş’ta son dönemde yaşanan ve basına yansıyan gerginliklere başkan Yıldırım Demirören el koydu. Yönetime geldikleri günden bu yana yaptıkları açıklamalarla tartışılan asbaşkan Levent Erdoğan’ın kendi bireysel fikri olduğunu belirtmesine karşın “teşvik primi etiktir” yönündeki açıklaması, teknik direktör Jean Tigana ile menajer Ali Gültiken arasında Sakarya maçı öncesinde yaşanan tartışma ve bu gerginliğe yönetici Celal Kolot’un da katılması Demirören’i harekete geçirdi. Eşinin doğumu nedeniyle ABD’de bulunan Demirören’in genel sekreter Kenan Öner ve ikinci başkan Ertuğrul Kumcuoğlu’nu arayarak olanları kontrol altına almalarını istediği öğrenildi. dir (A) takımla antrenmanlara çıkan 20 yaşındaki kaleci Korcan Çelikay’ın da dünkü çalışmada sağ diz ön çapraz bağları koptu. Korcan’ın çekilen MR’ı sonrası Antalya karşılaşmasında oynayamayacağı ve 2 ay sahalardan uzak kalacağı bildirildi. Siyah Beyazlılar’da kaleyi devralması beklenen isimler 17 yaşındaki Erdem Köse ve 18 yaşındaki Ertuğrul Furkan. Ancak profesyonel sözleşmesi olan Erdem Köse’nin kaleye geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. 1990 doğumlu Erdem 17 Yaşaltı ulusal takımında da oynuyor. Murat Şahin ise “Sakatlığım devam ediyor. Ama ben fedakârlık yapıp kaleye geçeceğim” dedi. SPOR GÖZLEM ALİ ABALI F.Bahçeli iki yönetici tedbirli olarak Disiplin Kurulu’na verildi PSİKOLOJİK D E S T E K F.Bahçe yönetimi camia üzerindeki kara bulutları dağıtmak için çözüm arıyor. Takım kaptanlarıyla görüşen yöneticilerin oyuncuların bozuk olan morallerinin de futbollarına olumsuz etki yaptığını öğrendikleri ve bu konuda bir profesyonel destek aradıkları belirlendi. GÖRÜŞ ADNAN DİNÇER Yabancılar Saltanatı Geçen günlerde, medyamızda bir haber yer aldı. Roberto Carlos Türkiye’ye geliyor. Anlaşıldı ki, Real Madrid’in bu ünlü futbolcusunu isteyen kulübümüz Fenerbahçe’dir. Haber daha sonra allandı, pullandı ve forma bile giydirildi. İçimden sanki bir şeyler koptu. Cızz etti. Kendi kendime söylendim: “Gitti yine bizim paracıklarımız” dedim. Doğrusu anlamakta ve değerlendirmekte güçlük çekiyorum. Gerçekten nedir bu yabancı hayranlığı? Bazı kulüp yöneticileri izin verilse, takımlarını baştan sona kadar yabancı futbolcularla dolduracaklar. Futbol kamuoyunda, pazarında, Türkiye’nin yabancı futbolcular cenneti olarak tanımlandığını neden kabul etmiyoruz. Öyle ki, uluslararası sahada topa düzgün vuran yıldız futbolcular futbol yaşamlarının son demlerinde, ülkemize koşarak geliyorlar. Nedeni açık seçik ortada, adeta kral gibi el üstünde tutuluyorlar, kalacakları yerler genellikle yüzme havuzlu villalar oluyor ve altlarına son model arabalar çekiliyor. Bazıları da kantarın topuzunu kaçırıyor, sosyetede fink atıyor. Hele bu takımların başında yabancı bir teknik direktör varsa, aynı kalitede ve hatta daha üstün, meziyetleri olan Türk futbolcular, yedek kulübesinde yer bulabilirlerse ve karşılaşmaların son dakikalarında oyuna girebilirlerse mutlu oluyorlar. Sonra ulusal karşılaşmalarda Türkiye neden başarılı olamıyor diye dövünüyoruz. Nedeni ortada, ulusal takımımız kendi takımlarında yedek kalan oyunculardan oluşuyor. Buna karşın ileri adımlar atabiliyoruz, şükrediyoruz. Son zamanlarda bu konuda bir garip uygulama dikkati çekmiyor mu? Türkiye’ye demir atmış bazı oyuncular Türkleştiriliyor. Nasıl Türk, Türkçe bilmeyen Türk. Herkes biliyor ki, futbol defterini kapattıkları gün, kendi ülkelerine döneceklerdir. Elbette ceplerini doldurarak gideceklerdir. Bu konuda onlarca örneğimiz var. Adlarını sıralamakta yarar yok. Bu yabancı futbolcu hayranlığı , saltanatı Türk futboluna yarar yerine zarar vermektedir. Her sezon da Türk futbolu geriye doğru son sürat gitmektedir. Örnek önümüzde, Süper Lig’de bitime altı hafta kaldı. Baktığımız zaman geçen sezona göre puan sıralamasında büyük bir gerileme kimsenin dikkatini çekiyor mu? Son altı hafta içinde kim şampiyon olacak, kimler düşecektir? Bir bilen, söyleyen var mı? Yazık oluyor. Paralarımız boşa gidiyor, yöneticilerimiz uyuyor mu? Hey! Ne zaman uyanacağız? Tigana, Zico ve Beklenen Son... Tigana’nın futbolculuğunu anımsayanlar, onun Fransa Ulusal Takımı’ndaki kalitesini, tekniğini ve gerçeğini unutamazlar. Platini’den sonra en çok akla gelen odur Fransız futbolunda... Zico’ya ‘Beyaz Pele’ diyenlerin, onun Brezilya takımındaki üstün tekniğini unutmaları mümkün olamaz. Her ikisi de teknik direktörlük kulvarında henüz uluslararası bir kariyer yakalamış değilken kendilerini ülkemizde buldular. Tigana, İngiltere’deki mahkemesi nedeniyle iki yıl teknik adamlık yapamadı. Zico ise Japonya Ulusal Takımı’nın başında son Dünya Kupası’na katıldı. Bu yıl Süper Lig’de şampiyonluk yarışını izlerken, bu iki teknik adamın gelinen noktada güncelleşmesini doğal kabul etmek gerekecek. Ve sonuçta F.Bahçe veya Beşiktaş şampiyon olurken, diğeri de Avrupa kupalarına katılma hakkını elde edecek. Bu gelişmenin sonucuna giden bugünkü platformu çağdaş futbol adına incelersek, Süper Lig’in tek gerçeği ortaya çıkar. O da futbolumuzun eksik oynandığı ve karşılaşmaların kaderini etkileyen, özelikle yabancı futbolcuların bireysel kapasitelerine teslim edilen umutsuzluğumuzdur. Her iki teknik adamın son derece eleştirildiği ortama göz atacak olursak iki gerçekle karşılaşırız: 1 Tüm başarıyı skora dayalı fanatik etkiyle yorumlayan medya, 2 Oyunu etkileyen, bünyemize uygun olmayan, yaratıcılıktan yoksun, bize heyecan vermeyen teknik adam görüntüsü. Her iki gerçeği açarsak ortaya öncelikle parayı veren yöneticilerin ortaya koydukları, hiç de futbol demokrasisine uymayan, baskıcı sabırsızlıkları ile kurumsallaşamayan amaçların kavgası ve bundan nemalanan reyting ajanlarının ağına düşen izleyici... UEFA kriterlerini önemsemeyen, hatta transfer hovardalığı ile menajerlerin pazarlama ustalığına teslim olmuş kulüpler... Sadece hovardaca harcanan paraların karşılığı alınan futbolcu ve teknik adamların kalitesinin yetersizliği sonucu tanınmayan süreçler de ortaya mutsuz sezonlar koymaktadır. Şampiyonluk yolunda 10 kişilik Sakaryaspor karşısında 10’lık avantajını dahi koruyamayan Beşiktaşlı futbolcuların amaçsız görüntüsü herkesi şaşırtırken, ertesi günü F.Bahçe’nin V. Manisaspor karşısındaki kısır ve ürkek futbolu gerilimi daha da arttırdı. Zico sadece baktı, tıpkı Tigana gibi!.. Hafta arası kupada da karşılaşan iki takım ortaya futbol ve teknik adamları hakkında çok net gerçeği koydular Görünen bir umutsuzluk olunca kendi taraftarları kulüplerini, yönetimlerini, teknik adamlarını protesto ettiler. Yani tribündeki taraftar mantıklı ölçülerde bakınca bu futbolu aşmış. Şimdi gelecek yıl Tigana ve Zico’nun gitmesi ile futbolumuzun kurtulacağını sanmak yerine, ciddi bir transfer ve güçlü takım gerçeğini ortaya koyan formüller üzerinde durmak en doğrusu olur. Özdemir ve Uslu’ya ceza yolda Spor Servisi Şampiyonluk mücadelesini sürdüren F.Bahçe’de Başkanvekili Nihat Özdemir ve Asbaşkan Mahmut Uslu tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi. PFDK’nin, Sarı Lacivertli takımın Kayserispor’la yaptığı maç sonrası hakemler hakkında ciddi açıklamlar yapan ve “Bizim amcamız, akrabamız yok” ifadesini kullanan Mahmut Uslu ile Türkiye Futbol Federasyonu aleyhinde konuşan Nihat Özdemir’e ceza vermesi bekleniyor. G.SARAY’IN ‘SERVET’İ alatasaray, Sıvasspor’un başarılı defans oyuncusu Servet Çetin’le 3 yıllık sözleşme imzaladı. Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği Ticaret AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin, Sıvasspor’da forma giyen Servet Çetin’le 3 yıllık sözleşme imzaladıklarını söyledi. Sezgin, ulusal oyuncunun sözleşmeyi Sıvas’ta imzaladığını ve faks yoluyla kendilerine gönderdiğini ifade etti. Bu arada G alatasaray’da teknik direktör konusunda gözler yerli çalıştırıcılara çevrildi. Önümüzdeki sezon radikal değişiklikler yapmayı planlayan Sarı Kırmızılı yöneticilerin gündemine Türk çalıştırıcıları aldığı bildirildi. Listenin ilk sırasında ise Ertuğrul Sağlam var. G Kezman rakipleri suçladı Mateja Kezman, F.Bahçe’nin dünkü çalışması sonrası ilginç açıklamalar yaptı. Kezman kendisiyle ilgili iddialara “Özel yaşantım veya Zico’yla ilgili bazı söylemler var. Yüksek ihtimalle bunlar, Beşiktaş ve Galatasaray tarafından geliyor. Bizim üzerimize baskı yüklemek istiyorlar. Ama biz elimizden geleni yapıp şampiyon olacağız’’ yorumunu yaptı. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle