Katalog

15 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA CUMHURİYET MİTİNGİ EV SAHİBİ ÇANKAYA BELEDİYESİ 9 Turhan Selçuk MİTİNGDEN NOTLAR SÖZ ÇİZGİNİN Eryılmaz: Biz tarafız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Mitingi’nin ev sahipliğini Çankaya Belediyesi yaptı. Çankaya Belediye Başkanı ve İç Anadolu Belediyeler Birliği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, böyle bir mitinge her türlü yardımı yapmanın kendileri için bir görev olduğunu belirterek “Biz tarafız” dedi. Mitingin kürsü düzeninin kurulması, katılımcılara kumanya verilmesi ve mitingin tanıtımı ile ilgili el ilanlarının dağıtılmasına Çankaya Belediyesi yardımcı oldu. Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz, şunları söyledi: “Biz laik Cumhuriyetten yana, Çankaya Belediye çağdaş Türkiye’den yana, Başkanı Eryılmaz Atatürk devrimlerinden yana, Atatürk değerlerinin 21. yüzyıla taşınmasından yana tarafız. Ankara’ya gelen 1 milyonu aşkın insan Çankaya’da bunu haykırdı. Biz de buna eşlik etmekten ve katkıda bulunmaktan büyük onur duyuyoruz.” Tehditler yurttaşı yıldırmadı MEHMET FARAÇ DÜŞÜNEN ADAM.. Tandoğan Meydanı’ndaki mitinge katılan yüz binlerce yurttaş ortak sloganda buluştu Cumhuriyet yaşayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Mitingi’ne katılan yaklaşık 1 milyon yurttaş, Cumhuriyet kazanımlarının sonsuza kadar yaşatılacağı mesajı verdi. Miting alanından yansıyan görüşler şöyle: Sebilay Yamen (Kocaeli): Sivil bir darbeyi önleyebilir miyiz düşüncesiyle buradayız. Sağ gösterip sol vurmaya çalışan bir iktidar var. Seçimlere 7 ay kala ülkenin 7 yılını belirleme çabası darbe değil de nedir? Adı adalet olan bir parti düne kadar seçim sisteminin adaletsizliğinden yakınıyordu. 5 yılda bu durumu düzeltmek için hangi somut adımı attı? Bu yapılan düpedüz bir darbedir. Yeşim Düzgün (Malatya): Devlet memuru olurken bile temiz kâğıdı isteniyor. Cumhurbaşkanı olurken neden bu istenmiyor? İbrahim Özberber (Antalya): Doğan Grubu pazar günleri 1.5 milyon gazete bastığını duyuruyor. Ama 10 şehit veriliyor. Bu, haber olarak bile görülmüyor. Bir kampanya başlatacağız, insanlar her gün 3 gazete alacağına 1 gazete alsın.. ama Cumhuriyet alsın. Leyla Şahin (Zonguldak): Biz halkız, biz Atatürküz, biz cumhuriyetiz. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz. Bu kadar kalabalığa karşın çıksın da görelim Çankaya’ya. Merih Suer (Ayvalık): Geleceğimizi korumak için buradayım. Bugünleri yaşamak bana utanç veriyor. Veli Doğan (Elbistan): Çarıklarla kazanılmış ülkeyi, boyalı ayakkabılarla metre metre satıyorlar. Buna dur demek için buradayız. Erol Balcı (Soma): Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Cumhuriyetin başı ve Türk ordusunun başkomutanı olan cumhurbaşkanı hukuktan yana, halkçı ve demokratik kuralları işletecek, tam bağımsız bir cumhurbaşkanı olmalıdır. Kadir Kellecioğlu (Ankara): Böylesine bir olayı gözüm yaşlı olarak izliyorum, coşkuyla izliyorum. Aydınlık günlerimiz yakındır. Coşkun Demirci (Mardin): Mitinge katılmayı kendime görev bildim. Geceyi otobüs terminalinde geçirdim. Atam, rahat uyusun. Enver Bilgiç (Kütahya): Cumhuriyeti Atatürk kurdu. Bizler de korumak ve yaşatmak için Ankara’ya geldik. AKP yüzde 25 ise biz yüzde 75’iz. Enver Kaya (Kayseri): Böylesine bir kalabalığı gördükten sonra artık ölsem de gam yemem. Bu halk, bu insanlar, Anadolu’dur. Hiçkimse, Anadolu’nun bu sesini görmezden gelemez. Bünyamin Kusın (Kütahya): Küresel sermaye, çağımızda en güçlü ulus devletleri parçalamaya çalışıyor. Bütünlüğü ayakta tutmak için buradayız. Mehmet Ateş (İstanbul): Cumhuriyete sahip çıkmak için geldik. Demokrasiden başka bir rejim düşünemiyorum. Bu kalabalığın sandığa yansımasını istiyorum. Selami Soydan (İstanbul): Dünyaya Türklerin nasıl bir miting yaptığını gösterdik. Ellerimizde bayraklarımız ve posterlerimizle demokratik hakkımızı kullandık. Duygu Şimşek (İzmir): Bu iktidarın Türkiye Cumhuriyeti’ne daha fazla zarar vermesini istemiyoruz. İsmail Arslan Yiğit (Yozgat): Atatürk’ün izinde yürümek için geldik. Cumhuriyetimize sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. ANKARA Dün sanki ülkenin bütün nehirleri, Atatürk’ün çocuklarını önüne katmış irticaya karşı set yapmak için Ankara’ya sürüklemişti... Önce OrgenEral Yaşar Büyükanıt, sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in çıkışlarının ardından; bir ulus, laik cumhurbaşkanı isteğini bir milyonu aşkın kişinin toplandığı meydandan haykırdı... Bağnazlığın bütün unsurları, ordu ve devletten sonra milletin uyarısını da damarlarına kadar hissetti!.. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın tehdide varan uyarıları, şeriatçı basının günler süren iftira çamuru, provokatörlerin astığı sahte afişler, ADD otobüslerinin engellenmesi ve miting pankartlarının belediye ekiplerince indirilmesi, Anadolu aydınlanmasının meşalelerini taşıyan yüz binlerin Ankara’ya sel gibi akmasını önleyemedi. Güneşli bir sabahta sokaklardan, caddelerden süzülen insan yığınları, aydınlık bir gelecek uğruna Tandoğan’a uzandı. anlaşılıyordu. Deniz Baykal’ın meydanda olduğu anons edildiğinde, “Birleşin” sloganları atıldı. Toplumun her katmanından, kasketli, başörtülü insanlar, yürümekte zorluk çeken nineler, Atatürk’ün adını her duyuşlarında gözyaşları gözlüklerinden süzülen dedeler vardı. Ancak bu yürüyüşün kahramanları, 12 Eylül’ün ardından antipolitik bir kuşak haline getirilen 1625 yaş arası gençlerdi... Asıl uyanışı onlar sergilemişti. Bağnazlığın tehlikesine karşı en çok geleceğin sahipleri silkinmişti... ‘Genciz, güçlüyüz’ Şüphesiz ülkeyi karanlığa götürmeye çalışanlara en sert uyarıyı, onların, “Genciz, güçlüyüz, Atatürkçüyüz” çığlıkları ve “Kahrolsun ABD, işbirlikçi AKP’’ sloganları verdi. Onları yönlendiren yoktu. El ele tutuşmuş, utangaç ancak onurlu tavırlarını, öfkeli sloganlarının arkasına gizleyerek yürüyorlardı! Bu görüntüler onlarca miting görmüş eski tüfeklerin gözlerini parlattı, onlar da gençlerin ısrarla ayakta tuttuğu umuda sarıldı... Sloganların tamamı AKP’ye, terörist Hikmetyar’ın dizinin dibinden kalkıp Atatürk’ün koltuğuna oturmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan’a, ülkeyi karanlığa sürüklemeyi hedefleyen örümcek ağına ve onun pervasızlığını gözardı eden, miting coşkusunu günlerdir görmeyen işbirlikçi medyaya yöneldi... Tarih tekerrür etti Sessiz ve mağrur, dirençli ve kararlı, ancak aynı kaygıyı taşıyan mahşeri ve görkemli bir kalabalık vardı. Metronun koridorları kalabalıktan tıkandı, binlerce insan, kilometrelerce mesafeyi yürüyerek aştı, kaldırımlar ve yollar mitinge akın eden yurttaşların coşkusu ve bayraklarıyla süslendi. Cumhuriyetin evlatları, 80 yıl önce cepheye koşanların torunları olarak ülkenin geleceği için çok kiritik bir süreçte tarihi tekerrür ettirdi!.. Belki bu yüzden kimi kadınlar, üzerinde, “Başörtüsünü elindeki mermiye saran anaların torunlarıyız” yazılı gömlekler giymişti. Ankara herhalde Uğur Mumcu’nun cenazesinden sonra ilk kez böylesi bir laik başkaldırıya sahne oldu. Laikliğe sıkı sıkıya sarılanlar, miting meydanı ve alana uzanan tüm yolları hınca hınç doldurdu. CHP ve Çankaya Belediyesi’nin, organizasyona büyük destek verdiği Yıkılmayacak bir barikat Anadolu’dan, Dicle’nin, Fırat’ın, Seyhan’ın, Çoruh’un, Kızılırmak’ın, Menderes ve Meriç’in çılgınlığı ve öfkesiyle Ankara’ya sürüklenen laikliğin ve demokrasinin güçleri, irticaya karşı belki de hiçbir zaman unutulamayacak, ancak asla yıkılamayacak bir barikat oluşturdu. Atatürk ve Cumhuriyete her koşulda, ısrarla sahip çıkacağını gösteren yurttaşın bu tepkisi ve uyarısını anlamamak için sadece gaflet ve dalalet değil, hıyanet içinde olmak lazımdı!.. Anıtkabir avlusunda bir araya gelen yurttaşların gruplar halinde Atatürk’ün mozolesini ziyareti sırasında duygusal anlar yaşandı. Anıtkabir’e coşku seli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Miting nedeniyle Anıtkabir dün yurttaşların akınına uğradı. Tandoğan’daki miting devam ederken Anıtkabir avlusu çoktan yurttaşlarla dolmuştu. Anıtkabir’e yürürken sık sık “Kasımpaşa imamı kaça sattın vatanı?”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türkiye senden utanıyor” sloganları atan kalabalık, gün boyunca Anıktkabir alanında toplandıktan sonra, gruplar halinde Atatürk’ün mozolesini ziyaret etti. Mitinge katılanlar, Anıtkabir’e geldiklerinde Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetine yönelik tepkilerinin dozlarını da yükseltti. Yoğun katılım nedeniyle miting alanındaki katılımcılar ile Anıtkabir’de bulunanlar kesintisiz bir görünüm oluşturdu. Yaklaşık 2 kilometrelik Türk bayrağı gün ‘Tehlikenin farkındayız, onun için buradayız’ Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz: Çok mutluyum. Olay yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimleri değil. Onun dışında çok büyük bir ruh var, Cumhuriyete sahip çıkma ruhu... Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: Cumhuriyetimize ve onun ilkelerine sahip çıkma kararlılığımızı göstermek için buradayız. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın: Cumhuriyete sahip çıkmak için buradayız. Tehlikenin farkındayız. Sadece laiklik değil, ülke bütünlüğü tehlikededir. Buradaki ruh, 1919’da uyanan Kuvayı Milliye ruhudur. İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Sezgin: Demokrasi ve Cumhuriyet adına büyük bir mesaj veriliyor. Herkesin bunu doğru algılamasını diliyorum. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu: Emperyalizmin ülkemizdeki işbirlikçisine; bölücü, gerici ve yiyicilere karşı vatanımızı, Cumhuriyetimizi, Atatürk ilke ve devrimlerini savunmak için buradayız. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran: Biz burada 4 yıl içerisinde 3 miting yaptık. Ben bu kadar coşkulu bir kalabalığı şimdiye kadar görmedim. Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafi Baytorun: Cumhuriyete sahip çıkmak, bu coşkuyu bir vatandaş olarak yaşamak için buradayız. Sözde değil, özde Atatürkçülerle buluşmak için buradayız. Siyasiler: ‘Karşıdevrime dur’ deme günü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: Gerçek büyük bir coşku, çok büyük bir katılım... Çok etkileyici, muhteşem bir manzaraydı. Ankara’da yaşanmış en görkemli, en kapsamlı siyasi gösteri buydu. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: Buradaki miting, milletin bugün yapılanlara, dayatılanlara ne kadar duyarlı olduğunun göstergesi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker: Bugün, 4 yıldır çekilen sıkıntılara, sindirme politikalarına hayır deme günüdür. BCP Genel Başkanı Mümtaz Soysal: Cumhuriyetten vazgeçilemeyeceğini, Cumhuriyetin tüm ilkeleriyle yaşatılması gerektiğini düşünler burada buluştu. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş: Muhteşem bir olay. 1 milyonu aşkın bir insanın burada olduğunu görüyoruz. Bir miting ancak bu kadar olgun, seviyeli yapılabilir. Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan: İktidar bu mitingi hafife almamalı. Buradan çıkan mesajı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. ADD Genel Başkanı Şener Eruygur: Burada tarihi bir günü yaşıyoruz. Türk ulusu, Cumhuriyete, temel değerlerine ve Atatürk’e sahip çıkmıştır. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş: Bugünden itibaren karşıdevrime “dur” hareketi başlamıştır. Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon: Sözde değil, özde cumhuriyetçiler burada, bu meydanı doldurdu. Bunun coşkusunu yaşıyoruz. boyu Anıtkabir içinde, eller üzerinde taşınırken, kalabalık Anıtkabir’in bütün alanını, Türk bayraklarıyla doldurdu. “10. Yıl’’, “Dumlupınar’’ ve “Gençlik Marşı’’nı seslendiren yurttaşlar, Anıtkabir içinde birkaç kez İstiklal Marşı’nı okudular. Yurttaşlar askerlere olan sevgisini Anıtkabir’de nöbet tutan Mehmetçik’e gösterdi. Nöbet değişimi için yürüyen askerleri coşkuyla alkışlayan kalılımcılar, “Orduya uzanan eller kırılsın”, “Ordu millet el ele”, “En büyük asker bizim asker” sloganları attı. Anıtkabir ziyareti sırasında kapıda toplanan bir grubun arasına giren küçük kız çocuğu, çevresindekilere İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okuttu. Anıtkabir Komutanlığı, Türk bayrağı ve Atatürk posterleri dışındaki flama, pankart ve dövizlerle girişe izin vermedi. Anıtkabir’de izdihamın önüne geçebilmek için mitingin sona ermesiyle birlikte Anıtkabir’e giriş ve çıkışlar ayrı kapılardan gerçekleştirilmeye başlandı. Miting Düzenleme Kurulu’ndakiler, ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ercan başkanlığında saat 14.00’te Atatürk’ün mozolesinin önüne geldi. Kurul üyeleri, yurttaşlarla birlikte Büyük Önder Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulundu. Prof. Dr. Ercan, daha sonra Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Miting Düzenleme Kurulu’ndan önce, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut’un başkanlığındaki bazı rektör ve öğretim üyeleri de Anıtkabir’i ziyaret etti. Heyettekiler Atatürk’ün mozolesine çelenk koyduktan sonra saygı duruşunda bulundu. Prof. Dr. Ural Akbulut başkanlığındaki heyette Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semra Öncü, Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile çok sayıda öğretim üyesi yer aldı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Akbulut, daha sonra Anıtkabir özel defterini imzaladı. Buluşma!... ÜMİT ZİLELİ ANKARA Bu bir miting değildi!.. Bu, yüz binlerin on yıllar sonra, büyük acılardan, karanlıklardan geçtikten sonra, yeni acılara, daha da karanlık bir geleceğe “hayır” demek için buluşmasıydı!.. Türkiye’nin her yerinden gelmişlerdi... Erzurum’dan işçi Selahattin, İzmir’den Şenol öğretmenle halay çekiyor, Kayaş’tan işçi Sıdıka Hanım, Adanalı tarım işçisi Seyran’la aynı sloganı atıyordu... Ortadoğu Teknik Üniversiteli, gözleri ışık saçan gençler, Samsun’dan, İzmir’den, İstanbul’dan, Van’dan gelen üniversiteli gençlerle kucaklaşıyorlardı... O kadar açıktı ki, o kadar belliydi ki; biriktirdikleri acıyı, hüznü, öfkeyi kusmaya geldikleri... Özgürce, inanarak, birlikte olmanın coşkusuyla, yalnız olmadıklarını bilmenin özgüveniyle haykırdılar... Dün Tandoğan’da, bu ülkenin aydınlık insanları tarih yazdılar!.. Bu ülke üzerine karanlık senaryolar yazanlar, bu ülkeyi bölmenin zamanı geldiği kanısına kapılanlar, bu topraklar üzerine haritalar imal edenler, bu halkı paramparça edecek “ılımlı İslam” cumhuriyeti hayali kuranlar artık tüm hesaplarını yeniden yapmak zorundalar... 14 Nisan buluşması tümünü yıktı geçti!.. Son olarak; solda, yurtsever cephede bırakın birleşmeyi, güç birliğini bile beceremeyenlere ise umuyorum bir milyona yakın insanın yürekten haykırışı bir şeyler anlatabilmiştir!.. Bulgar göçmeni Reşit Amca’nın titreyen sesiyle söylediği şu kısacık cümle aslında her şeyi özetliyordu: Hâlâ birleşemezlerse yuh olsun onlara kızanım!.. Bu ülkenin yurttaşı, bu halkın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum... CUMHURİYET 09 K