23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER KÖRFEZ ÖĞRETMENEVİ’NDE GREV 7 tırlatarak “Üyelerimizin haklarını savunmak için greve başlamak zorunda kaldık. Yetkilileri sağduyulu olmaya ve görüşme masasına çağırıyoruz. Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve yöneticilerini bir kez daha uyarıyoruz. Sendikaya üye olmak anayasal bir haktır ve çalışanlar bu haklarını kullanmışlardır’’ şeklinde konuştu. B A Ğ YA Ğ L A R I İŞÇİSİNDEN PROTESTO Türkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası’na üye olan Bağyağları işçileri, işyerinden yedi arkadaşlarının çıkarılmasını ve işveren tarafından kendilerine yöneltilen baskıları protesto ettiler. Alsancak’taki fabrika önünde toplanan işçiler adına konuşan Tek Gıdaİş Sendikası Ege Bölge Sekreteri Gürsel Köse, 152 işçinin çalıştığı işyerinde örgütlendiklerini, çalışanların sendikaya üye olduğunu ve bu gelişmenin ardından işverenin baskılarıyla karşılaştıklarını ifade etti. Köse, öncelikle yedi arkadaşlarının tekrar işe alınmasını ve üyelerine yönelik baskılara son verilmesini istedi. İşçiler, tekrar işbaşı yaptırılana kadar işyerinden ayrılmayacaklarını söylediler. Kocaeli Körfez Öğretmenevi’nde DİSK’e bağlı OLEYİS üyesi 17 işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine greve başladı. Türkiye Otel Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası (OLEYİS) Genel Örgütlenme Sekreteri Ali Çağlayan, grev kararının işyerine 14 Şubat’ta asıldığını ha GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Günaydın... Almanya Şansölyesi ve Avrupa Birliği Dönem Başkanı Bayan Merkel’in son açıklamasının bizimkilerin hayal dünyalarını sarstığı anlaşılıyor. Bayan Merkel, Avrupa Birliği’nin 50’nci kuruluş yıldönümü törenine Türkiye’den kimseyi davet etmemekle kalmamış, tam üyeliğin Birliğin 100’üncü yılında bile söz konusu olmayacağını söylemişti. Aslına bakarsanız Bayan Merkel’in sözlerinin yeni bir tarafı yoktu, şayet varsa, yeni tarafı ancak dile getirdiği, 50 yıl sonrasına işaret etmesiydi. Sezar’ın hakkını Sezar’a verirken Bayan Merkel’in hakkını da Bayan Merkel’e vermeyi unutmayalım. Çünkü Avrupa ülkelerindeki üst düzey öteki siyasetçilerin aksine yalan söylemekten kaçınan tek kişiydi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olamayacağını kimi bin dereden su getirerek kimi de gönül alıcı sözlerin ardına saklayarak kem küm ederken, o yıllar öncesinden açık konuşmayı yeğlemişti. Bu nedenle de dönem başkanı sıfatını da kullanarak yaptığı açıklama önemliydi ama yeni bir şey değildi. Sanırım bu açıklamalar nedeniyle kızan ve tepkilerini dile getiren bizimkilere “Günaydın” demek yeterli olacaktır. ??? İktidardakiler kızdılar ama, onlara destek çıkanlardan somut bir karşı çıkış göremiyoruz. Avrupa Birliği’ne girildiğinde her Türk vatandaşının zengin olacağına yönelik propaganda daha baştan iflas etmişti. Buna rağmen aynı propaganda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Annan Planı ile ilgili halkoylamasında da kullanılmış ve başarılı olunmuştu. Aradan geçen süreçte, Kıbrıslı Türklere uygulanan ekonomik yalıtımın sürüyor olması bu yalanı gün gibi ortaya çıkardı. KKTC “evet” diyerek hiçbir şey kazanamadığı gibi Türklerin egemenlik ve eşitlik haklarını da tehlikeye soktu. ??? Merkel’in sözleri, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini daha gerçekçi ve sağduyulu bir yaklaşımla sürdürmesini sağlarsa yararlı bir tarafı olacağı da düşünülebilir. En azından Avrupa Birliği’nin Ermeni soykırımı iddialarının tanınması, terör örgütlerinin daha rahat hareket etmesinin önünün açılması, ifade özgürlüğünün tek yanlı sağlanmasına yönelik baskıları da etkisiz kalabilecektir. ??? Ama Avrupa Birliği’nin baskılarından kurtulabilme umutları, benzer baskılarıyla karşı karşıya kaldığımız stratejik müttefikimiz(!) Amerika Birleşik Devletleri’nin aynı görevi üstlenmesi nedeniyle olumlu bir ortam yaratılmasını sağlamıyor. Galiba tek kârımız, dostlarımızı(!) çok daha yakından tanıma olanağını yakalamamız olacak. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, IMF ve Dünya Bankası’nı ‘gözden geçirme’ye tabi tuttu Bu kez çalışanlar terletti ? ITUC’den Dünya Bankası ve IMF’ye not: “Eğer yoksulluk ve eşitsizlikle mücadelede samimiyseniz esnek işgücünü ödüllendirmeyin. ILO standartlarını uygulayın.” NECDET ÇALIŞKAN I M F, E N B Ü Y Ü K ‘MÜŞTERİLERİNİ’ K AY B E T T İ IMF, özelleştirme ve kamu harcamalarındaki kısıtlamalar gibi politikalarla ulusal hükümetlerin sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik gibi temel hizmetlerini baltalamakta ısrar ediyor. IMF ile hükümetler arasında yapılan kredi anlaşmalarında, ülkelerin sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların da görüşü alınmalı. Son yıllarda Brezilya, Arjantin, Endonezya, Uruguay ve Ekvador gibi en önemli “müşterilerini” kaybeden IMF, bulunduğu ülkede iki taraflı bir ilişkide bulunduğunu unutmamalı. Çoğu ülkenin borçlarını (faizleriyle birlikte) ödeyip IMF ile olan ilişkisini bitirmeye yönelmesiyle IMF’nin geleceğine ilişkin soru işaretlerinin de arttığı göz ardı edilmemeli. Ekonomik gereksinimleri ile borçları arasına sıkışmış olan özellikle Afrika ülkelerinde DB ve IMF politikaları başarısız oldu. Örneğin, Uganda’da son 15 yıldır yapılan özelleştirmeler ve kamu harcamalarındaki kısıtlamalar, IMF’nin raporlarına göre bile “Afrika’nın en kötü altyapısına sahip olan ülke” sonucunu doğurdu. DB ve IMF’nin politikaları gelişmiş ülkelere de çözüm üretemiyor. Avrupalı işçiler haftalık çalışma süreleri 35 saati geçmemesine karşın mutlu değil. Yoksulluk, işsizlik, artan borçlar, çarpık özelleştirmeler ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, eleştiri oklarını gittikçe artan bir şekilde küresel ekonomiyi yönlendiren kurumlara yöneltiyor. Geçen yılın kasım ayında Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Dünya Emek Konfederasyonu’nun tek çatı altında birleşmesiyle kurulan ve 180 milyondan fazla emekçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Dünya Bankası (DB) ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) politikalarını eleştiren sert bir rapor yayımladı. Dünyanın en büyük işçi örgütü olan ITUC, 1415 Nisan’da Washington’da yapılacak olan IMF ve DB’nin “Bahar Toplantıları” öncesinde yayımladığı raporda, “Eğer dünya çapında artan yoksulluk ve eşitsizliğe çözüm bulunması isteniyorsa bu mücadelede çalışanların haklarının esas alınması gerektiği” vurgulandı. ITUC’a göre IMF ve DB, “adil bir küreselleşme” için şu konularda adım atmalı: Ç A L I Ş M A S TA N D A RT L A R I G Ö Z A R D I E D İ L M E M E L İ ?tü’nün (ILO) çalışma standartlarını kabul ettiğini geçen yıl duyuran DB, bu konudaki niyetini özel sektöre verdiği kredilerde ve kendi içinde de hayata geçirmeli. DB, “İş Yapma Kolaylığı” ve “Ekonomik Özgürlük Endeksi” gibi çalışmalarla ülkeleri, emekçilerini göz ardı etmeye teşvik ediyor. Banka, ILO üyesi olmayan Palau ve Marshall Adaları gibi ülkelere, iş yapma kolaylığı açısından “En İyi Performans Gösteren Ülkeler” ödülünü veriyor. Uluslararası Çalışma ÖrgüKamu harcamaları milli gelirin yüzde 5’ini aşan ülkeler, “ekonomik olarak özgür olmayan ülkeler” olarak sınıflandırılıyor. Bankanın 2006 kalkınma göstergelerine göre en ideal kamu harcaması yapan ülke askeri rejim altındaki nüfusunun büyük çoğunluğu zorunlu asker olan Burma. DB, bu çalışmalarından “işgücü esnekliğini” özendirici bir kriter olmaktan çıkarmalı. Azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini aşılama ? ? ? ya çalışan DB, kendi uygulamalarındaki şeffaflığını da artırmalı. Rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede sendikalarla birlikte hareket edilmeli. Yapısal uyum programlarının başarısız olduğu Güney Amerika ülkelerinin, alternatif kalkınma arayışlarına yönelmeleri gözardı edilmemeli. Bu ülkelerdeki sendikaların, DB’nin 1990’lardan bu yana yaptığı “sosyal güvenlik sistemlerinizi özelleştirin” tavsiyesine “şiddetle” karşı çıktığı unutulmamalı. ? Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net GÖZ DİKTİLER Mersin Serbest Bölge işçileri, İş Kanunu’na aykırı çalıştırılmalarına tepki gösteriyor SSK, işvereni kusurlu buldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), İngiltere Başkonsolosluğu’na yapılan bombalı saldırı sonucu yüzünden yaralanan Meral Altınkılıç’ın tedavi masraflarını, işverenin yeterli denetimde bulunmadığı ve olayın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğu gerekçesiyle geri istedi. Beyoğlu İş Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde “Kurumumuz sigortalısını çalıştırırken yeterli denetim ve gözetimde bulunmayarak işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü hükümlerine aykırı hareket eden işveren olayın meydana gelmesinde kusurludur” denildi. Dilekçede, kurumun 9 bin 105 YTL zarara uğratıldığı savunuldu. Petrolİş’ten fon tepkisi P etrolİş Genel Başkan Mustafa Öztaşkın, TOBB ve AKP’ye çağrıda bulunarak “İşsizin parasına göz diken TOBB’u ve hükümeti uyarıyoruz; İşsizlik Sigorta Fonu, işverenler primini ödesin diye kurulmadı” dedi. Öztaşkın, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarını, “istihdamda artış sağlama” gerekçesiyle işverenler tarafından kullanılması önerisine tepki gösterdi. Öztaşkın, bu durumu “yüzsüzlük” olarak nitelendirdi. Öztaşkın, 28 Şubat 2007 tarihi itibarıyla gelirgider oranı dikkate alındığında, 25 milyar 998 milyon YTL’lik birikimden 1 milyar 214 milyon YTL’lik yararlanma olduğunun görüldüğünü belirterek “Bu toplam gelirin ancak yüzde 4.6’sına karşılık gelmektedir. Yani Fon kaynakları amacına hizmet etmemektedir” dedi. İşçiler eylemde kararlı ABİDİN YAĞMUR PETKİM’e iptal davası Petrolİş, yüzde 51’i blok olarak satışa çıkarılan PETKİM’in özelleştirilme kararının iptali için dava açacağını açıkladı. Petrolİş’ten yapılan açıklamada, PETKİM’in özelleştirilmesi yerine yarım kalan yatırım projelerinin gerçekleştirilmesini istedikleri ve kamuda kalarak yatırımlarını sürdürmesinin gerektiği kaydedildi. “PETKİM’in satış sürecindeki tüm safhalar izlenerek, bu konuda hukuki mücadele sonuna kadar verilecek” denilen açıklamada, davanın martın son haftasında açılacağı belirtildi. Petkim’de bulunan yüzde 44’ü Özelleştirme İdaresi’ne, yüzde 7’si de Emekli Sandığı’na ait toplam yüzde 51’lik payın özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci, 16 Mart’ta gazetelere verilen ilanlarla başladı. ÖİB, PETKİM ihalesinde ön yeterlilik için son tarihi 14 Mayıs, son teklif verme süresini de 15 Haziran olarak belirledi. MERSİN Serbest Bölge işçileri işbırakma eylemini sürdürmeye kararlı. Merkon adlı bir firmanın işçileri, işveren ve adamlarının eylemci işçilere saldırdığını ileri sürerken zor çalışma koşullarından yakınıyorlar. Ailesi yıllar önce Ağrı’dan Mersin’e gelen Ayhan Yıldız, “Tazminatımızı alıp işten atılmaya bile razıyız. Ben 20 aydır çalışıyorum. Benim alacağım tazminat çok yüksek olmaz, ama 10 yıldır çalışan insanlar var. Onların tazminatlarını vermek istemiyorlar” dedi. Malatyalı İbrahim Altıntop ise serbest bölgede İş Kanunu’na aykırı olarak çalıştırılmalarına devletin seyirci kalmasından şikâyet etti. Altıntop, “İş Kurumu’na gidip derdimizi anlatıyoruz, SSK primlerimiz yatmıyor diyoruz. İş Kurumu bize, şi kâyet etmeyin, şikâyet ederseniz işten atılırsınız diyor” diye konuştu. Diyarbakırlı Mehmet Kara ise serbest bölgedeki tekstil işçilerinin ‘ücretli kölelik düzeni’ dediği çalışma şartlarını şöyle özetledi: “Sabah 07.30’dan gece 23.30’a kadar kesintisiz çalışıyoruz. Bazen sabaha kadar çalışıyoruz, yarım saat dinlenip güne yeniden başlıyoruz. Lavabo izni 2 dakika. Başka işçilerle konuşmak yasak. İşveren 1 gün izin verir, 3 günlük yevmiye keser. Mesainin bitmesine 5 dakika kala fazla mesaiye kalacak işçileri seçerler. Fazla mesaiye mecbur bırakırlar, kalmazsan işten atarlar. Çocuklarımızla vakit geçiremiyoruz. Bir arkadaşımızla akşam buluşup çay içemiyoruz. Bu insanlık mı? Sesimizin duyulması için ille de sokaklara mı dökülelim?” ‘Ücretlerimizi alamıyoruz’ İstanbul Haber Servisi Toplu Konut İdaresi (TOKİ) adına iş yapan Uğur Mühendislik İnşaat şirketinin 10 işçisinin, 35 bin YTL ’lik ücretlerinin yaklaşık 1 yıldır ödenmediği iddia edildi. İzmit’in Bekirpaşa semtinde 2005 yılında yapımına başlanan, Yahyakaptan Atılım Lisesi’nin ek bina inşaatında çalışan Yusuf Bayraktar ve 10 işçi, ücretlerini alamadıkları için inşaatı 2006 yılının Mart ayında bıraktı. Bayraktar, TOKİ’nin Uğur Mühendislik’le yaptığı sözleşmeye uymadığını savunarak “Hak ettiğimiz ücretleri alamıyoruz, yetkililerden yardım bekliyoruz” dedi. İşbırakma eylemi yapan işçiler, zorla fazla mesaiye bıraktırıldıklarını, sabah 07.30’dan 23.30’a kadar kesintisiz olarak çalıştırıldıklarını, lavabo izninin 2 dakikayla sınırlandırıldığını, başka işçilerle konuşmalarının yasak olduğunu anlattı. İstanbul çiftçisine destek İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul’un tarım yapılan köylerindeki çiftçilere, 20032006 yılları arasında yaklaşık 26 milyon YTL ’lik destek sağladı. Çatalca, Silivri ve Şile’de çiftçilere 1 milyon 439 bin kilogram buğday ve 50 bin kilogram arpa tohumu, Beykoz’da üreticiyi desteklemek amacıyla kivi fidanı dağıtımı, “Geri Dönüşümlü Hayvancılık Projesi’’ kapsamında, Çatalca ve Silivri’de 400’er, Gaziosmanpaşa ve Şile’de 200’er olmak üzere toplam 1200 “Holstein’’ cinsi inek satın alınarak çiftçilere dağıtıldığı bildirildi. 9 ilçeye bağlı köylerde de tarım danışmanlığına hizmet desteği verildi. KEVSER İŞÇİLERİNİN DİRENİŞİ SÜRÜYOR GAZİANTEP Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüsleri on yıllığına aylık 165 milyar liraya kiralayan, ancak aradan 9 ay geçmesine rağmen ödeme yapmayan Kevser Turizm’in işten çıkardığı 53 işçinin oturma eylemi sürüyor. Kevser Turizm’in belediyeyle yaptığı sözleşmeye uymayarak işten çıkarma yaptığı belirtildi. TÜMTİS Sendikası Genel Başkanı ve Gaziantep Şubesi Başkanı Kenan Öztürk, Kevser Turizm’’de çalışanların sendikalarına üye olduğunu hatırlatarak işverenin, otobüslerden hisse vererek ortak edip sendikadan istifaya zorlamasını kabul etmeyen 53 şoförün çıkarıldığını açıkladı. Öztürk, Kevser Turizm’in yasa ve hukuk tanımaz tutumu karşısında sendika olarak işten çıkarmayla ilgili olarak mahkeme tespiti yaptırdıklarını, işe iade için de dava açtıklarını söyledi. (BEKİR ŞAHİN) İŞSİZLİK FONUNA DOKUNMAYIN T ürkİş Başkanı Salih Kılıç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, İşsizlik Fonu’ndan işverene SSK prim desteği sağlanması önerisine karşı çıktı. Kılıç, “Fona dokunmayın. Kapı açıldı mı bir daha önüne geçilmez” dedi. İstihdamın artırılması için işveren kesimine önemli olanaklar sunulduğunu anımsatan Kılıç, “Ama istenilen istihdam imkânı sağlanamadı. Demek ki prim desteği ile değil, yatırım yapma isteğiyle ancak işsizlik ortadan kalkar. İşsizlik Fonu’ndan para alarak işsizlik ortadan kalkmaz” diye konuştu. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle