25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2007 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 5 NİSAN’A DEK SÜRECEK Kültür Bakanı’nın AKM’nin yıkılması kararına karşı çıkan sanatçıları eleştirmesi tepki çekti Sanatçılar Koç’tan ‘özür’ istedi Ferruh Başağa’nın resimleri, ArtDepo Sanat Galerisi’nde Barok müzik festivali başlıyor Kültür Servisi 13. Barok Müzik Festivali Haftası bugün başlıyor. 5 Nisan’a kadar sürecek olan festivalde, bu yılın izlencesi barok çağın önemli merkezlerinde yaşamış bestecilerin (Buxtehude, Froberger, Stradella, Lully, Caccini, Purcell, Monteclaire, Porpora, Haendel, Vivaldi, Pergolesi, Soler) yapıtlarıyla hazırlandı. Kontratenor ve kastrate seslerinin yer aldığı bu müzikler bugün de kastrateler olmasa da kontratenorlarla yaşatılıyor. Bu yılki izlencede de bu vurgulanıyor. Etkinlikler kapsamında, konserlerin yanı sıra söyleşiler de yapılacak. Ayrıca Frankofoni Haftası kapsamında bir “İstanbul Barok” etkinliği olarak Barok Molière tiyatrosu ve Lully müziği örnekleri de izlencede yer alıyor. Etkinliğin ilk konseri bu akşam saat 20.00’de St. Antoine Kilisesi’nde. Sanatçılar Ayşen Zülfikaroğlu (soprano), Kaan Buldular (kontratenor), Gülsen Yavuzkal (Koro Şefi), Leyla Pınar (org). Ayşen Zülfikaroğlu, Kaan Buldular ve Leyla Pınar 31 Mart akşamı saat 20.00’de de St. Espirit İstanbul Katedrali’nde izleyiciyle buluşacak. Celâl Eldeniz (kontratenor), Cenk Karaferya (kontratenor) ve Leyla Pınar, Farinelli üzerine bir müzikli söyleşiyle 3 Nisan akşamı saat 19.00’da Galata Derneği’nde (eski Ceneviz binası) olacaklar. 4 Nisan günü saat 20.00’de Avusturya Kültür Ofisi’nde Kontratenorlar Gecesi var. 5 Nisan günü saat 13.30’da St. Pulcherie Lisesi salonundaki son konserde ise Barok Moliere tiyatrosu ile Lully müziği’nden örnekler sunulacak. Y apısallığın düşünce boyutu KAYA ÖZSEZGİN Türkiye’de geleneksel Galatasaray sergileriyle 1910’lu yıllarda başlamış olan süreç, resim sanatının doğacı altyapısı için gerekli gözlem ve deneyim birikiminin kapısını açmış ve toplu sergilenme olgusunu başlatmıştı. Bu gelişmenin paralelinde halk arasında görünmenin ve paylaşım bilincinin getirdiği heyecana bağlı olarak, yenilik belli sınırlar düzeyinde algılanıyordu. Bu sürecin kapandığı 1950’li yılların başına gelindiğinde yeni bir sayfa açılıyor ve süregelen tartışmaların yarattığı kuramsal birikim üzerinde farklı eğilimlerin devreye girdiği görülüyordu. ‘Geometrik Soyut’ Ferruh Başağa’nın ‘Koleksiyonlardan Seçmeler’indeki bir yapıttan ayrıntı. tür; ana hatlarıyla ortaya çıkacaktır. Yerleşik bir tanımla “Geometrik Soyut” başlığı altında toplanan bu tür, terimin ifade ettiği anlamla örtüşmekle beraber, Başağa’nın sanatında başat bir değer olarak kendini gösteren soyutçu yapısallığı içermekten uzaktır. Oysa Başağa’nın resimlerini ilginç yapan şey, salt “geometrizm” endişesinden ibaret değildir. Çünkü bu terim, temelde yüzeye bağlı ve yüzeysellikle izahı mümkün bir satıh resmini düşündürür. Başağa’nın kompozisyonlarında ise birbirini farklı yönlerde kesen ve bu bağlamda konstrüksiyon oluşturan bir düzen estetiğiyle karşılaşırız. Söz konusu anlayış, dikey, yatay, yanal ve eğimli hatların birbirini kesmesi sonucunda ortaya çıkan yapı bütünlüğünün mimariye özgü düzenidir. Böyle bir biçimleme tarzı, iki boyutluluğun ötesine geçecektir ister istemez. Ara kesitlerdeki farklı renk tonları, açıkkoyu dengesi ve geriye doğru derinleşen hacimsellik etkileri, izleyici üzerinde espas duygusunu körükler. Zaten resim de bu yönde bir algıya işlevsel bir zemin hazırlar ve üç boyutlu bir konstrüksiyon modeli çıkarır izleyicinin karşısına. Kavrayıcı ve etkileyicidir bu model. Ama farklı resimlere uygulanmış olmaktan kaynaklanan tekdüzelik tehlikesini kırabildiği için, tekil bir özellikle sınırlı değildir. Koleksiyonlarda yer alan resimlerden derlenerek bir araya getirilen yeni sergisi, Ferruh Başağa’nın sanatı üzerine çözümsel ipuçları veriyor. Bütünle ayrıntı arasında gidip gelen, ama her ikisini bir arada düşünmenin zorunlu sonucu olarak, mimari dengeler arayan bu çözümsellik, çağdaş sanatımızda soyutçu başka eğilimlerden farklı bir noktaya vurgu yaptığı için kendi yolundaki derinleşmenin yeniden izlenebilmesine ortam hazırlamaktadır. (Sergi, 31 Mart’a kadar görülebilir. 0 212 351 97 13 ) Ferruh Başağa Akademi’yi bitirdiğinde, kendini bu ortam içinde buldu. Dönemin derneklerine üye olarak katılmanın ve çevresinde gelişen koşullara yakından tanık olmanın kendisine sağladığı olanaklar, bir kuşağın ortak etkinlikleri düzeyindedir. Renkleri doğadan bağımsız formlar halinde yan yana ve alt alta yerleştirerek soyut bir armoni yaratma yolundaki ilk denemeleri, iki önemli amaç dolayında şekillenmektedir: Bu döneme ait “Avize” adlı tablosundan da belirgin biçimde anlaşılacağı gibi, nesne görüntüsüne sadık kalmanın kendi görüş ve beğenisi açısından sürekli bir çözüm olmayacağını kavramıştır. Nitekim 1960’lı yılların başından itibaren, soyutlekeci örneklerden nonfigüratif anlayıştaki denemelere uzanan bir dizi çalışması, kısa bir süre sonra olgunlaşma çizgisini başlatacak ve bugün Ferruh Başağa tarzı olarak belleklerde yerini bulmuş olan bir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un AKM’nin yıkılması kararına tepki gösteren sanatçıları eleştirerek “Ne kadar da düşkünlermiş sanat yapmaya, onun için diziden vakit bulup yapmıyorlar ya” demesi tepki çekti. Meslek örgütlerinin ve sanatçıların görüşleri şöyle: Devlet Tiyatroları (DT) Sanatçıları Derneği Başkanı Mehmet Ege: Yönerge tartışmalarında sanatçı dernekleri hedef gösterildi. Bundan birkaç gün önce sanatçıların dizilerde oynamasından yanayım diyen bir bakanın, şimdi tam aksi bir durumu yaratması, bakanlığın ayak oyunlarını kanıtlar. Eğer sanatçılarımız sadece dizilerde oynasaydı, bakanımız “Biz 600 yerleşim yerine turneler düzenliyoruz. Yılda şu kadar oyun oynuyoruz” gibi söylemlerle sık sık ortaya çıkamazdı. Kendisinin atamış olduğu Mine Acar’ı övmek için kullandığı bu rakamlar demek ki yanlış. Biz siyasi tutumumuz nedeniyle değil, anayasamızda yer alan değişmez ilkeler adına konuşuyoruz. Biz bir Cumhuriyet kurumuyuz. Kendimizi ‘dindar’ olarak değil; ‘laik Türkiye’nin yurttaşları’ olarak tanıtıyoruz. ‘Çok zor koşullarda çalışıyoruz’ mek istemiyoruz” dediğimizde de “Dizilerden sanat yapmaya fırsat bulamıyorsunuz” diyor. 20 yıllık görevim süresince yaklaşık 15 kültür bakanı gördüm; ancak hiçbiri savunması gereken sanatçılarla bu kadar düşmanca bir ilişkiye girmemişti. Bakan’ın bu son açıklamasında da sanki DT’nin tüzelkişiliğiyle kavga etmeye dönük bir niyet var. Umarım Bakan kamuoyu önünde bizlerden özür diler. ‘AKM’nin yıkılmasını istemiyoruz’ DT Sanat ve Yönetim Kurulu Sanatçı Temsilcisi Cem Emüler: Bakan’ın bu konuşmasından yönetim kurulu üyeleri olarak tedirgin olduk. Bakan, “bankamatik sanatçılar” diye bir niteleme yaparak, kendi döneminde daha çok sanatçının çalıştığını söylüyor. Bu, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Zaten bizim arkadaşlarımız çalışıyor; hem de çok zor koşullarda çalışıyor. Van, Erzurum, Diyarbakır’da karda kışta turne yapıyoruz. “Sahnelerimizi kaybet Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü İskender Altın: Hayatı boyunca 60 yaşına kadar tiyatro görmeyen, hayatında ilk kez protokol nedeniyle bale seyreden bakan, sanatçıya ancak bu kadar saygı gösterir. Bu sözleri söyleyen bir kültür bakanı herhangi bir ülkede görevde kalamaz. Biz AKM’nin yıkılmasını istemiyoruz. Bir proje mi koydular sanki? Bir maket, çizim göremedim ben; hangi kaynaklarla yapacağını netleştirmiyor. AKM binasının sorunları olduğunu yadsımıyoruz. Ancak somut bir proje eksikliği söz konusu. Şimdiki DT yöneticileri mevcut kanunun bize verdiği hakları kullanmıyor ve bizi bakanlığın kucağına itiyorlar; Bakan’ı da yanlış yönlendiriyorlar. Bakan, Devlet Tiyatrosu’ndan elini çekerse mutlu oluruz. DT sanatçısı Edip Tümerkan: Eğer dizilerde çalışıyorsak, Bakan’ın öncelikle sanatçıların neden ek işe yönlendiğini sorması gerekiyor. Ayrıca bu durum, Devlet Tiyatroları’nın iç işidir ve bunun için bir genel müdür atanmıştır. Devlet Tiyatroları’nda dizilerde çalışıp da kendi görevini aksatan birine rastlamadım. Eğer işi aksatma gibi bir durum olduğunu düşünüyorsa, genel müdürü görevden alsın. Başarı Ödülü Kuruç’a verildi ? ADANA (Cumhuriyet) Devlet TiyatrolarıSabancı Uluslararası 9. Adana Tiyatro Festivali önceki gün başladı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın da katıldığı görkemli açılışta, Sakıp Sabancı Başarı Ödülü bu yıl Devlet Tiyatroları başta olmak üzere Türk Güler Sabancı, Bozkurt Kuruç’a ödülünü verirken. tiyatrosuna büyük hizmet veren yönetmenoyuncu Bozkurt Kuruç’a verildi. Festivalin açılışında ADT Müdür Vekili Volkan Murat Benli, Güler Sabancı, DT Genel Müdürü Mine Acar ve Milli Eğitim Bakanı Çelik konuşma yaptılar. Bozkurt Kuruç’a ödülünün verilmesinin ardından “Dünya Tiyatrolar Günü Bildirisi” de okundu. SUNA VE İNAN KIRAÇ VAKFI’NIN 31 ARALIK 2006 TARİHLİ KONSOLİDE BİLANÇOSU AKTİF 2005 FİİLİ I DÖNEN VARLIKLAR AHazır Değerler 1 Kasa 2 Banka Mevduat BMenkul Kıymetler 1Özel Kesimi Tahvil Senet ve Bonoları 2Kamu Kesimi Tahvil Senet ve Bonoları 3Fon CTicari Alacaklar 5.980.532,08 1.258.191,63 1.469,76 1.256.721,87 3.770.369,71 29.786,56 3.174.889,80 565.693,35 102.767,59 2006 FİİLİ 8.331.413,82 3.812.995,49 10.012,14 3.802.983,35 3.112.935,32 111.986,21 2.997.490,46 3.458,65 90.681,48 2005 FİİLİ I KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Ticari Borçlar B Diğer Borçlar 1 Personele Borçlar C Ödenecek Vergi ve Yükümlülükler II UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Borç ve Gider Karşılıkları 1 Kıdem Tazminat Karşılığı III ÖZ KAYNAKLAR A Ana Varlık 1 Kuruluş Anavarlık 2 Anavarlık Fonları 3 Şartlı Bağış Fonları 4 Yedekler 2006 FİİLİ 652.698,71 585.937,80 1.096,36 1.096,36 65.664,55 25.180,11 25.180,11 25.180,11 26.523.609,35 26.340.384,09 5.000.000,00 21.189.706,09 31.250,00 119.428,00 942.171,59 808.304,09 10.597,40 10.597,40 123.270,10 69.481,50 69.481,50 69.481,50 47.418.816,62 46.971.304,41 5.000.000,00 39.239.780,61 2.385.737,80 345.786,00 PASİF DStoklar EDiğer Dönen Varlıklar IIDURAN VARLIKLAR ATicari Alacaklar BMali Duran Varlıklar I Bağlı Menkul Kıymetler CMaddi Duran Varlıklar I Pera Müze Binası 2 Teşhir Eserleri 3 Anadolu Ağırlık Ölçüleri 4 Kütahya Seramik ve Çinileri 5 Kitaplık 6 El Yazmaları 7 Tablolar 6 Taşıtlar 7 Demirbaşlar 8 Birikmiş Amortismanlar () DMaddi Olmayan Duran Varlıklar I Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar 2 Birikmiş Amortismanlar () EGelecek Yıllara Ait GiderGelir Tahakkukları I Gelecek Yıllara Ait Giderler AKTİF TOPLAMI 670.342,62 178.860,53 21.220.956,09 0,00 31.250,00 31.250,00 21.189.706,09 0,00 17.379.127,89 943.083,00 2.100.617,00 650.000,00 86.619,00 30.259,20 0 0 0 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 27.201.488,17 798.052,35 516.749,18 40.099.055,89 22.920,40 31.250,00 31.250,00 40.011.751,97 18.000.000,00 17.387.040,09 1.414.803,98 2.125.833,00 652.962,85 76.994,67 56.736,00 23.876,24 347.950,27 74.445,13 24.916,53 37.374,77 12.458,24 8.216,99 8.216,99 48.430.469,71 B Net Dönem Kâr Zararı 183.225,26 447.512,21 27.201.488,17 48.430.469,71 CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle