Katalog

29 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Jandarma, TBMM Başkanı Arınç’ın annesinin oturduğu apartmanı aramak istemiş 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nurcular anne evinde Haluk Koç: Papatya falı gibi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, cumhurbaşkanını “papatya falıyla” seçme aşamasında olan bir ülkede yaşadıklarını söyledi. Koç, Bağımsız Büro Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ayhan Çivi ve beraberindeki heyeti TBMM’de kabul etti. “Papatya falıyla” cumhurbaşkanı seçme aşamasında olan bir ülkede yaşadıklarını ifade eden Koç, “Çıkacak, çıkmayacak... Sizce (çıkacak), sizce (çıkmayacak)’’ dedi. Abiler ve Ablalar(!) O, lise mezunu genç bir kız. Henüz 18 yaşında. İki yıl boyunca Beşiktaş’ta Fethullahçı bir kız öğrenci yurdunda kalmış. Fethullahçı ünlü bir dershaneye gitmiş. Ancak üniversite sınavlarını kazanamamış... İstanbul’da ailesiyle birlikte yaşıyor genç kız... Adı ve adresi bende saklı... Anlattıkları bana hiç yabancı değil... Fethullahçıların “Işık Evleri”nde ve “yurtları”nda kalan, daha sonra “Ben ne yapıyorum?” diye uyanan gençleri yıllarca yazdım. Bugün genç kızın anlattıklarını aktaracağım... Soru: “Fethullahçı dershaneye ne zaman kayıt olup gittin?” Yanıt: “Lise ikinci sınıfta...” “Anlat, seni dinliyorum!” Genç kız: “O zaman küçük olduğum için çok memnundum dershaneden. Küçüğüz diye dini telkinde bulunmuyorlardı. Lise üçüncü sınıfta her şey değişti.” “Neler değişti?” Genç kız: “Her cumartesi, her pazar derslerden sonra dini sohbetler başladı. Boğaziçi, Marmara, Yıldız üniversitelerinden ablalar geliyordu. Onlar bize örtünmenin, ibadet yapmanın, Saidi Nursi ve Fethullah Gülen’in kitaplarını okumanın güzelliklerini anlatmaya başladılar... Bir gün dershanede öğretmene sordum: Bunlar ne yapıyorlar böyle? Bayan öğretmen doğrudan yanıt verdi: Biz sizi hem hayata hem ahirete hazırlıyoruz... Ben karşı çıktım. Benim için ahiretin değil hayatın önemli olduğunu söyledim. Öğretmen bir daha benim yüzüme bakmadı...” ??? Karşımda Fethullahçıların tuzağına düşen genç bir kız vardı... Biraz utangaç, biraz da tedirgin... Onunla konuşurken “Nur Evleri”ni yani “Işık Evleri”ni düşündüm... Ve birden aklıma Hrant Dink cinayeti geldi... Cinayetin azmettiricisi olduğu söylenen “Büyük Abi” Erhan Tuncel... Hürriyet’in haberine göre Erhan Tuncel “Işık Evleri”nin müdavimiydi. Hürriyet’teki haber şöyle devam ediyordu: “Hrant Dink cinayetinin kilit ismi Erhan Tuncel’in ortaokul ve lise yıllarında Elazığ’da Fethullah Gülen cemaatine bağlı ‘Işık Evleri’nde kaldığı tespit edilirken daha sonra Alperen Ocakları’yla temasa geçtiği iddia edildi.” Nereden nereye! Eski Trabzon Emniyet Müdürü, bugünün İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek sicilli Fethullahçı değil miydi? Akyürek’in İstanbul’da görev yaptığı dönemde siciliyle ilgili raporunda “Fethullah Gülen’e yakın” ifadesi yer almıştı... İstanbul Valisi Erol Çakır, ikinci sicil amiri olarak Akyürek’i şöyle değerlendirmişti: “Emniyet’teki hizipleşme içinde, irticai akımlara (Fethullah Gülen) yakın, dikkat edilmelidir...” 2002 seçimlerinde AKP iktidara geldi. Akyürek adını TAYAD üyelerine linç girişimi sırasında duyurdu. Geçen yıl Trabzon’da Andrea Santoro’nun öldürülmesinin ardından İstihbarat Daire Başkanlığı’na getirildi. Ortaokul ve lise döneminde “Işık Evleri”nde kalan “Büyük Abi” Erhan Tuncel, Trabzon Emniyet Müdürü’nün “elemanı” değil miydi? ??? Genç kız karşımda oturuyor... Onun “abla”larla yaşadıklarını, “Işık Evleri”nde “yurtlar”ında nasıl beyinlerinin yıkandığını yarın anlatmaya devam edeceğim... “Büyük Abi” Erhan Tuncel, arkadaşı Yasin Hayal ve Büyük Birlik Partisi Trabzon İl Başkanı Yaşar Cihan... Yaşar Cihan gözaltındaydı, salıverildi... Yaşar Cihan’ın anlattıklarına gelince: “Ben her ikisini de Alperen Ocakları’na gidip geldikleri için tanıyorum. Yasin Hayal’e cezaevindeyken para yardımı yaptım. Trabzon’da hemen hemen herkes bunların Dink’i öldürme planı yaptığını biliyor. Ben de biliyordum. Kendilerinden duymadım ama başkaları bana bunların planını anlatmıştı. Dink’i öldürmek istediklerini başkalarından öğrenince onları vazgeçirmek istedim. Fakat hem Hayal’e hem de Tuncel’e ulaşamadım.” Trabzon’da herkes Hrant Dink’in öldürüleceğini bilirken, devletin istihbarat birimleri neden bilmezden geliyordu? Bu sorunun yanıtı çok önemli!.. ? Emekli Albay Sarızeybek, “Ya Gazi Paşa Duyarsa” adlı kitabında Arınç’ın annesinin de oturduğu apartmanda Nurcuların Okuyucular Grubu’nun faaliyet gösterdiği yönündeki istihbarat üzerine önlem aldıklarını yazdı. Arınç da olayı doğruladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Manisa İl Jandarma Komutanlığı’nın, 2003 yılında TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın annesinin evinde “irticai faaliyetler yapıldığı” istihbaratını aldığı ortaya çıktı. Evi kuşatan jandarma arama yapmak istedi ancak mahkeme izin vermedi. Olayı doğrulayan Arınç, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’a söyleyeceği çok şey olduğunu, 16 Mayıs’ı beklediğini bildirdi. Meclis Başkanı Arınç’ın doğruladığı bilgi, emekli Jandarma Albay Erdal Sarızeybek’in “Ya Gazi Paşa Duyarsa” adlı kitabında yer alıyor. Buna göre, 2003 yılında Nur Cemaati’nin Okuyucular Grubu’na bağlı bir tarikatın Manisa’da bazı eğitim merkezleri açtığı bilgisini alan jandarma, durumu cumhuriyet savcısına bildirdi ve arama kararı alındı. Jandarma bölgesinde üç eğitim merkezi bulundu. Bazı merkezlerin de polis bölgesinde olduğu bilgisi üzerine jandarma, emniyet ile birlikte ça ‘CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Portekiz Cumhuriyet Meclisi Başkanı Jaime Gama’nın davetlisi olarak özel uçak “ATA’’ ile Portekiz’e gitti. Arınç, Lizbon’a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı açılamada, “TBMM bu konuda taraftır. Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz, Meclisimiz seçecek. Türkiye, 16 Mayıs günü çok iyi bir cumhurbaşkanına kavuşacak. Anayasada belirlenen özelliklere sahip bir insan, Türkiye’nin cumhurbaşkanı olacak. TBMM dışında hiçbir kurum bu lışma kararı aldı. Bir polisin de katıldığı çalışma çerçevesinde Manisa merkezde iki eğitim kurumuyla ilgili arama işlemleri tamamlandı, üçüncü merkeze gelindiğinde ise ilginç bir sürprizle karşılaşıldı. Erdal Sarızeybek, kitabında, karşılaştıkları durumu şöyle anlattı: “Bir de bakalım ne görelim, arama kararında diyor No: 5, ama No: 5’te var beş ayrı daire! Bir de bu apartmanın Sayın Arınç’ın annesine ait olduğu duyulmasın mı, gerisini siz düşünün! Hemen cumhuriyet savcısına durumu ilettik ve arama kararının beş daireyi kapsayacak şekilde genişletilmesini istedik. Cumhuriyet savcısı da öğrendi mi evin kime ait olduğunu, aldı mı bir telaş Manisa adliyesini, Allah’ım o ne telaş!” Kitaba göre, o gün içerisinde savcıkonuda kendisini taraf olarak göremez ve hiçbir kurum başkalarını ister sokağa, ister başka kurumları bu işe müdahale etme konusunda tahrik ve teşvikte bulunamaz. Bulunursa yanlış olur. Kim yaparsa yapsın, ‘Siz de devreye girin, siz de şöyle yapın, siz de öyle yapın’ şeklindeki konuşmaların, tahrik edici davranışların ülkeye çok büyük zarar vereceğine inanıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bu konudaki demokratik tavrını tamamen muhafaza etmektedir ve takdir edilecek bir davranış içindedir” dedi. eşyaları var, onlara bir zarar verilmesin” dedi. Jandarmanın arama kararının genişletilmesi yönündeki istemi de, “gerekli delil olmadığı için” reddedildi. Bunun üzerine jandarma, kararın bozulması istemiyle bir üst mahkemeye başvurdu. Ancak bu istem de kabul edilmedi. Portekiz’e hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Arınç, Sarızeybek’in kitabındaki bilgileri doğrulayarak şunları söyledi: “Evet bu olay doğrudur. Ama bu olayı önüyle, arkasıyla değerlendirmem lazım. İnşallah 16 Mayıs’tan sonra daha rahat yaparız. Söyleyecek çok lafım var. Bunun üzerine Sayın Eruygur’a da, o albayımıza da, olayla ilgili olan pek çok kişiye de söyleyecek lafım var.’’ ANAVATAN MKYK’den istifa ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAVATAN’da sular durulmuyor. İstanbul Milletvekili Göksal Küçükali’nin partiden istifasının ardından, Erkan Mumcu’nun bir dönem sağ kolu olan Malatya Milletvekili Miraç Akdoğan da Merkez Karar Yönetim Kurulu’ndan (MKYK) istifa etti. Akdoğan’ın partiden de kopabileceği dile getiriliyor. dan yazılı izin istendi. Ancak savcı yazılı izin vermek yerine “şifahi izin” verdi. Jandarma ise savcıdan yazılı izin vermesini istedi. Bunun üzerine yazılı izin için mahkemeye başvuruldu. Ancak mahkeme istemi reddetti. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eruygur, başvurunun ardından Albay Sarızeybek’i arayarak evin etrafında önlem alınıp alınmadığını sordu ve konuyla ilgili tüm dokümanların kendisine gönderilmesini istedi. Eruygur’un ardından gece saat 21.0022.00 sıralarında bu kez Arınç, Sarızeybek’i aradı. Ancak, Sarızeybek telefona çıkmadı. Bunun üzerine ertesi sabah Arınç’tan bir telefon daha geldi. Sarızeybek’in anlattıklarına göre Arınç, bu görüşmede kendisine “Aramada dikkat edin olur mu, alt katta annemin KRİTİK GÜN 12 NİSAN ÇİZMEDEN YUKARI Yarışma programı “Ünlüler Sirki” başlıyor MUSA KART ‘İthal doktor’da geri adım ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği yasa, dün TBMM Genel Kurulu’nda, geri gönderme gerekçeleri doğrultusunda aralarında “ithal doktor” düzenlemesinin de yer aldığı 5 madde çıkarılarak kabul edildi. Yasaya göre aile hekimliğinde; birinci basamak sağlık kurumlarında görev alan doktorların, il içinde yerleri değiştirilebilecek. AKP tabanı Erdoğan için kararsız ? Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili anketlerde, ‘Erdoğan aday olsun ve olmasın’ seçenekleri başa baş çıkıyor. Erdoğan, 10 Nisan’da yapılacak MGK toplantısından bir gün sonra MKYK ve il başkanlarını toplayarak kararını netleştirecek. EMİNE KAPLAN ‘Kayıp Trilyon’da Kutan’a beraat ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan RP’nin Hazine yardımını sahte belgelerle harcanılmış gibi gösterdikleri gerekçesiyle kamuoyunda “Kayıp Trilyon” olarak bilinen davada yargılanan SP Genel Başkanı Recai Kutan ve eski milletvekilleri beraat etti. Aynı dosya kapsamında Necmettin Erbakan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum olmuştu. Öğrenciler Çelik’i protesto etti ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bazı açılış ve temel atma törenlerine katılmak için geldiği Adana’da önce öğretmen ve sendikacılar, sonra da öğrenciler tarafından protesto edildi. İslami kesime yakınlığı ile bilinen Özel Burç Okulları’nın açılışında da iki öğrenci, “Parasız eğitim istiyoruz” sloganı atarak tepki gösterdi. Biri üniversite, diğeri lise öğrencisi olan gençler, polis tarafından yaka paça gözaltına alınırken Çelik’in öğrencilerin tepkisi karşısında şaşırdığı, moralinin bozulduğu gözlendi. Gözaltına alınan iki öğrencinin savcılık kararıyla idari para cezasına çarptırıldığı, daha sonra serbest bırakıldıkları öğrenildi. ANKARA AKP’nin cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olarak il ve ilçe örgütlerine uyguladığı ankette, “Erdoğan aday olsun” ve “Erdoğan Başbakan olarak kalsın” seçeneklerine verilen yanıtların oranının başa baş çıktığı öğrenildi. Bazı il örgütlerinde ise Erdoğan’ın aday olmaması yönündeki görüş ağırlık kazanıyor. AKP’nin cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olarak il ve ilçe örgütleri, il ve belediye başkanlarına uyguladığı anketin sonuçları gelmeye başladı. Parti yöneticileri, anket sonuçlarının kamuoyuna açıklanmayacağını belirtirken “Bu, parti içinde yapılan bir çalışma” görüşünü dile getirdiler. Anket sonuçlarına göre ise il ve ilçe örgütleri Erdoğan’ın adaylığı konusunda ikiye bölünmüş gözüküyor. “Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’na aday olmalı mı” sorusu ile “Erdoğan Başbakan olarak kalmalı” sorusuna verilen yanıtların başa baş gittiği, hatta bazı illerde Erdoğan’ın başbakan olarak partinin başında kalması görüşünün ağırlık kazandığı dile getirildi. Milletvekilleri ve parti yöneticileri arasında da Erdoğan’ın aday olup olmaması konusunda farklı görüşler bulunuyor. Bazı parti yöneticileri, Erdoğan’ın aday olmaması gerektiğini dile getirirken, çok sayıda milletvekili de partinin geleceği açısından Erdoğan’ın genel başkan olarak kalmasında yarar olduğunu düşünüyor. Parti kulislerinde, son dönemde Erdoğan’ın aday olmayacağı yönündeki eğilimin öne çıktığı belirtiliyor. Erdoğan, nisan ayı başından itibaren sivil toplum örgütlerinin önde gelen temsilcileriyle görüşmelerine başlayacak. 5 Nisan’dan itibaren de 1520’şer gruplar halinde milletvekilleriyle toplantılar yapacak. Erdoğan, 10 Nisan’da yapılacak MGK toplantısından sonra da sırayla MKYK ve il başkanlarını toplayacak. Erdoğan MGK’de çıkacak havayı da aldıktan sonra 11 Nisan’da MKYK’yi, 12 Nisan’da da il başkanlarını toplamayı planlıyor. Ancak duruma göre MKYK ve il başkanları toplantısını 11 Nisan’da yapılabileceği de belirtiliyor. Başbakan Erdoğan’ın, bu toplantılardan sonra parti grubunu toplayarak kararını milletvekillerine açıklaması bekleniyor. Bir parti yöneticisi, “12 Nisan’da bu iş biter, adayımızı belirleriz” diye konuştu. musakart@yahoo.com DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır, Batman ve Mardin’de 14 kişinin can verdiği 28 Mart olaylarının yıldönümünde açıklama yapan Diyarbakır Barosu, ölümler nedeniyle kimse hakkında dava açılmadığına dikkat çekti. Olayların yıl dönümünde Diyarbakır Barosu adına bir açıklama yapan Genel Sekreter Serhat Eren, “keyfi ve orantısız güç kullanan” görevliler hakkında adli ve idari soruşturma yapılması için yaptıkları tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığına dikkat çekerek, “Kolluğun idari kurumlar nezdinde korunduğu ve yargı mercileri nezdinde de hoşgörüyle karşılandığı yönündeki kaygımızı güçlendirmiştir” dedi. Eren, “28 Mart 2006 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak yaşam hakkının ihlali ile işkence ve kötü muamele konusunda bir yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesine devam edeceğimizi Diyarbakır Borusu olarak bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz” diye konuştu. Diyarbakır Barosu: Hukuk mücadelesi devam edecek hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 SHP İZMİR İL BAŞKANI MUSTAFA KORKMAZ’DAN SOLDA BİRLİK ÇAĞRISI ‘Vatanseverler birleşmek zorunda’ HAKAN DİRİK İZMİR Sol yelpazedeki partilerin geçmişteki hesapları bir kenara bırakması gerektiğini vurgulayan SHP İzmir İl Başkanı Mustafa Korkmaz, “Eski hesaplar, Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra oluşacak Türkiye’de yaşanacaklar karşısında mazeret olamaz. CHP, SHP, DSP bir araya gelmeli” dedi. Cumhurbaşkanlığı ve arkasından genel seçimler sürecinde sosyal de mokratların “vatanseverlik” paydasında bir araya gelmesi gereğinin altını çizen Korkmaz, bir süre önce birlikte siyaset yapan kişilerin ortaya çıkan tehlike karşısında ayrı yerlerde durmaması gerektiğini kaydetti. Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha ne bekliyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti elden gidiyor. Bu kadar net bir ortak paydamız var. Biz hâlâ, ‘Sen bana şunu demiştin’, ‘Sen de bana bunu yapmıştın’ diyoruz. Herkesin birbirini eleştirebileceği haklı veya haksız nedenler var. Ama bu mazeretler, bugün için kenara kaldırılmalı. Artık sosyal demokrat güçbirliği kurulmalı. CHP, SHP, DSP bir araya gelmeli.” Genel merkezler düzeyinde birlikteliği zorlamak için sol partilerin Ege Bölgesi’ndeki il başkanlarıyla iletişime geçtiklerini belirten Korkmaz, “DSP’den olumlu dönüş var, ancak CHP’liler ‘bu olmalı’ demelerine karşın görevden alınma korkusu taşıyor” diye konuştu. CUMHURİYET 05 K