Katalog

22 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBB ve siyasi partilerden Yargıtay ve Danıştay seçimlerini kilitleyen AKP’ye tepki 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Y argı kuşatmada’ Ömer Dinçer’e kötü haber ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 28 Şubat kararlarının uygulanması ve takibi amacıyla kurulan Başbakanlık Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun başkanlığına Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in getirilmesini konu alan “İrtica Takibi Durdu’’ başlıklı haber nedeniyle Milliyet gazetesinin Dinçer’e tazminat ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını oybirliğiyle bozdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP ile Türkiye Barolar Birliği (TBB), Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine yapılacak seçimi engelleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, olayı “hukuk dramı, yargıya siyasi kuşatma” olarak nitelerken TBB, “Yaşanan bu trajikomik olay, yargının bağımsız olmadığını ortaya koymaktadır” dedi. Baykal dün gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yargıya yönelik “siyasi kuşatmayı” eleştiren Baykal, yargının Türkiye’nin en önemli ve bağımsızlığına saygı gösterilmesi gere Laikliğin Altı Oyulurken... Bush yönetimi Irak’ı işgal ederken ne demişti: “Saddam diktatörlüğünü yıkıp, demokrasiyi yaşam biçimi yapacağız!..” Sanırım 2004 yılı ilkyazında ABD Dışişleri Bakanı Powell, Türkiye’nin bir İslam devleti olduğunu söylemişti... ABD Ankara Büyükelçisi Wilson ise, birkaç gün önce şu açıklamayı yaptı: “ABD için laiklik ilkesi, Türkiye’de demokrasinin ayrılmaz bir parçasıdır...” Siyasal iktidar ABD ve AB destekçileriyle birlikte “laikliğin” altını oymuyor mu? Oyuyor!.. ABD, Türkiye’de bir yandan dine dayalı bir devlet modeli olan “ılımlı İslam”a destek veriyor, öte yandan laik demokratik bir Türkiye’den yana olduğunu öne sürüyor... İslama dayalı bir devlet modelinde demokrasiden ve özgürlüklerden söz edilebilir mi? İster köktendinci, ister ılımlı olsun böyle bir devlet yapısında laikliğin yeri olmadığı için demokrasi ve özgürlükler de olmaz!.. İşte Irak’ta yaşananlar!.. Her gün bombalar patlıyor, onlarca insan ölüyor!.. ŞiiSünni mezhep çatışması Irak’ı kan gölüne dönüştürüyor!.. Türkiye’de ise sabah akşam laiklik tartışılıyor, laik demokratik Cumhuriyeti savunanlar “laikçiler” denilerek küçümseniyor... Laiklik o denli kolay kazanılmıyor dostlar!.. Ortalık takıyyecilerden, tarikat şeyhlerinden, şıhlarından, Fethullahçı ablalardan, ağabeylerden geçilmiyor!.. Yıllardır, ABD’de oturan Fethullah Gülen kimdir, necidir, milyarlarca dolara nasıl hükmetmektedir; Afrika’dan Rusya’ya, Kazakistan’dan Kanada’ya dek okullar zincirini nasıl kurmuştur? ??? Baktım ABD Büyükelçisi bu konuda hiç konuşmamış, kendisiyle konuşan gazeteciler o konuda soru filan da sormamışlar... ABD, Çankaya’ya çıkma hazırlıkları yapan Erdoğan’ı nasıl değerlendiriyor? Erdoğan demokrat mı, İslamcı mı, laik mi, muhafazakâr mı, milliyetçi mi? Acaba Başbakan zaman zaman takıyye yapıyor mu; hâlâ, “camileri kışla, minareleri süngü, kubbeleri miğfer” olarak görüyor mu? Türkiye iki devrim yaşadı. Birisini 1923’te, ötekini 27 Mayıs 1960’ta... 12 Mart ve 12 Eylül’de de ABD desteğiyle iki karşıdevrim... Günlerdir “Anadolu Yolları”ndaydım, gözlemlerimi okurlara aktardım... Bir gerçeğe yani temel bir soruna değineceğim... Laik demokratik kesim dilim dilim olmuş; ulusalcılar, solcular, sosyal demokratlar, sosyalistler, devrimciler birbirlerine girmiş... Onun için “Ulusal Demokratik Sol Cephe” diyorum, yaklaşan genel seçimlerde AKP’ye karşı salt solun değil sağın da işbirliği yapmasını öneriyorum, ABD’nin planını bozmak için... Türkiye’nin ekonomisi IMF’ye, iç ve dış politikası ABDAB’ye bağlanmış!.. Tarım tam anlamıyla çökmüş, küçük sanayici batmış!.. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentin merkezinde ne varsa satıyor!.. Uyku dolu bir zamanın, bir kopuşun, çığlığın, umutsuzluğun, hüznün zincirine vurulmuş bir toplum, çaresizlik içinde... Irak’ta 60 bin sivil öldü, çocuklar sakat kaldı!.. Dünyanın ne sesi ne soluğu çıkıyor... ABD Büyükelçisi laiklikten, demokrasiden, barıştan söz ederken gerçekten samimi mi? ABD, Fethullah Gülen’i, Abdurrahman Dilipak’ın deyişiyle “Amerikano Mehdi”yi Türkiye’ye göndermek için psikolojik bir ortam mı hazırlıyor?.. ??? Washington’ın senaryoları tükenmez... Daha önce yazdım, bir kez daha yineliyorum: Ilımlı İslamın yanına bir de ılımlı Milliyetçilik eklemek istiyor ABD... Abant toplantıları, Nurcuların Alevileri kafaya almaya çalışmaları, bazı Alevi kuruluşlarının hem AKP’ye hem de DYP’ye sıcak bakmaları, Abant toplantılarının Kahire’ye taşınması, Fethullah GülenABD ilişkisinin Afrika’da eğitim yoluyla yoğunlaşması, Washington’ın “Ilımlı Milliyetçilik” için Mehmet Ağar’a yeşil ışık yakması... Oyun bitmiyor... Benim aklıma Powell’in 2004 yılındaki sözleri, ABD Büyükelçisi Wilson’ın açıklamaları mıh gibi çakılmış... Ortada bir oyun var, ama görenlerin sayısı çok az!.. ? HSYK’nin görevini yerine getirmesinin Adalet Bakanı Çiçek tarafından engellendiğini belirten Deniz Baykal, “Devletin en tarafsız olması gereken kurumları etrafında ciddi bir sorun yaşanıyor. Türkiye paylaşılacak bir orta malı değil, herkes haddini bilsin’’ diye konuştu. CHP’li milletvekilleri düzenledikleri basın toplantısında Bakan Çiçek’i istifaya çağırırken TBB, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin gelişmelere sessiz kaldığına dikkat çekti. ken temel kuruluşlarından olduğunu vurguladı. Baykal, HSYK’nin görevini yerine getirmesinin Adalet Bakanlığı’nca engellendiğinin altını çizerken sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargıtay’da hâkime ihtiyaç var. Seçecek organ belli, seçilecek insanlar belli ama seçim yapılamıyor. Kim engelliyor? Adalet Bakanı. Niçin engelliyor, ‘Benim istediğim insanları seçmezler’ diye engelliyor. Nerede kaldı yargı bağımsızlığı? Nerede kaldı anayasa? Nerede kaldı demokrasi? Bu, eş dost kollamanın, yakınlarını birtakım yerlere yerleştirme anlayışının ötesinde bir durumdur. Bir hukuk dramı yaşanıyor. İşte bunun için siyasi gerginlik ortaya çıkıyor. Devletin en tarafsız olması gereken kurumları etrafında ciddi bir sorun yaşanıyor. Türkiye paylaşılacak bir orta malı değil, herkes haddini bilsin.” Çiçek’e istifa çağrısı CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, TBMM’de İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Konya Milletvekli Atilla Kart ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Bakan Çiçek’i istifaya çağırdı. Topuz, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Dikkat çeken ziyaret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Mehmet Aydın, CHP lideri Deniz Baykal’a dün sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Kulislere, ziyaretin konusunun Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu yayılırken Aydın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşkilat yasası ve kadro ihtiyacıyla ilgili destek istediklerini belirterek görüşmede, “Cumhurbaşkanlığı’nın ‘C’sinin dahi gündeme gelmediğini” söyledi. T HSYK ikinci kez toplanıyor AVIR NETLEŞECEK ? AKP’nin, HSYK’nin Yargıtay ve Danıştay’a üye seçimini önleme girişimine dönük yol haritası bugünkü toplantıda netleşecek. Kurul gelecek hafta müsteşar katılmasa da Yargıtay ve Danıştay’a üye seçimine geçecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), bugünkü görüşmesinde, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga’nın toplantıya katılıp katılmamasına göre, üye seçimi ve suç duyurusu konusundaki yol haritasını netleştirecek. HSYK, Yargıtay’ın 23, Danıştay’ın ise 6 boş üyeliği için seçim yapmak üzere önceki gün toplanmıştı. Toplantıya, Kurul Başkanı Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile doğal üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga katılmadı. Kasırga toplantıya vekilinin katılmasını da sağlamadı. Kasırga’nın katılmaması nedeniyle toplanma koşulu gerçekleşmemiş oldu. Kurulun toplantıya katılan 5 asıl üyesi de Kasırga’nın mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığını tutanakla imza altına almıştı. Kurulun olağan ikinci toplantısı da bugün gerçekleştirilecek. Toplantıya Müsteşar Kasırga’nın katılması durumunda kurul, yüksek yargıç seçimine geçebilecek. Kasırga’nın toplantıya katılıp katılmaması, HSYK’nin bundan sonra izleyeceği yöntemi de netleştirecek. Kasırga’nın toplantıya katılmaması durumunda HSYK’nin, mazeretsiz katılmamanın suç olduğu belirlemesini de içeren tutanağını “gereğinin takdiri” için Yargıtay Birinci Başkanlık Divanı’na göndermesi gündeme gelecek. Birinci Başkanlık Divanı’nın, soruşturması hâkim ve savcılar usulüne bağlı Kasırga hakkında inceleme yapmak için Bakan Çiçek’ten izin alması gerekecek. Bakanın soruşturma izni vermemesi durumunda ise itiraz Danıştay’a yapılacak. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART hakkında da “görevi kötüye kullanmak”tan derhal soruşturma açılması gerektiğini kaydetti. Kart da “hükümetin, yargı organlarına yönelik organize bir eylem içinde olduğunu, faşizan kimliğini gösterdiğini” söyledi. Konu CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda da değerlendirildi. TBMM Genel Kurulu’nda bugün Ankara Milletvekili Oya Araslı’nın gündem dışı söz alarak konuyu parlamento kürsüsüne taşıması ve Çiçek yurt dışından döndükten sonra da bir CHP heyetinin kendisiyle görüşmesi kararlaştırıldı. Bu ziyaret sonunda olumlu yanıt alınamazsa komisyonların, genel kurulun tıkanması gibi bazı eylemler uygulamaya konacak. Ruhat Mengi, “Kadınlar tecavüzcüleriyle evlensinler” diyen Adalet Bakanı Müşaviri’ni eleştirince, 8 bin YTL para cezasına çarptırıldı. ‘Trajikomik bir olay’ TBB Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada da Adalet Bakanı’nın tutumu sert bir dille eleştirildi. Açıklamada, “Yaşanan bu trajikomik olay, yargının bağımsız olmadığını, Adalet Bakanı’nın yargıyı nasıl etkileme gücüne sahip olduğunu inkârı mümkün olmayacak şekilde ortaya koymaktadır’’ denildi. Bakanlık Müsteşarı ve müsteşar yardımcılarının “Bakan’ın emri ile görevlerini ihmal ettikleri ve suç işledikleri’’ dile getirilen açıklamada şöyle denildi: “Onlara bu cesareti veren maalesef yüksek yargıç olmalarından öte siyasal iktidardan beklentileridir... Yaşanan bunca olaylara karşın doğrudan doğruya kendi üyelerinin seçimi söz konusu olan yüce Yargıtay ve yüce Danıştay kesiminden hiçbir yorum ve değerlendirme yapılmaması da son derece ilginçtir.’’ SHP MYK üyesi Berat Sancar Yücel de yaptığı yazılı açıklamada, “Hükümet HSYK’den elini çekmelidir’’ dedi. ‘Küfürle geçiştiriyor’ ?ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Baykal’ın düştüğü çamura düşmeyeceğim” sözlerine “İddialarıma somut cevap veremeyerek bana hakaret etmesi aczini gösteriyor. Biz ne söylediysek belgeleriyle konuştuk. Öcalan’a iki kez ‘sayın’ dedi mi, demedi mi, şehitlere ‘kelle’ dedi mi, demedi mi? Konuyu hakaretle, küfürle savuşturmak mümkün değildir” karşılığını verdi. musakart@yahoo.com Yerel Gazetecilik Ödülleri ? Haber Merkezi TGC ve Konrad Adenauer Stiftung tarafından verilen “Yerel Gazetecilik Ödülleri 2006”yı kazananlar belli oldu. Seçici kurul, yarışmada, Bursa Hakimiyet gazetesinde yayımlanan “Sağlık SkandalıFıkra Değil Acı Gerçek” başlıklı haber ile Ersel Peker’i “haber dalında” ödüle layık gördü. “Fotoğraf ” dalında Batman Çağdaş gazetesinde yayımlanan “Batman’da Sel Felaketi” başlıklı fotoğrafı ile gazetemiz muhabiri Arif Aslan, “sayfa düzeni” dalında ise Denizli’de yayımlanan Hizmet gazetesinin mizanpajını hazırlayan Hatice Salık ödüle değer görüldü. Sezer’in Köşk’te verdiği yemek Ankara’da hareketlilik yarattı Komutanlara yemek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eşi Semra Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, Ankara’da görevli orgeneraller ile eşlerine dün akşam Çankaya Köşkü’nde yemek verdi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Orhan Yöney ile Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Atila Işık ve eşleri katıldı. Komutanları Cumhurbaşkanı Sezer ile eşi Semra Sezer karşıladı. Sezer çifti komutanlar ile eşlerine akşam yemeği verdi. Sezer’in günlük programında yemeğin duyurulmaması nedeniyle haber, Ankara’da hareketlilik yarattı. Cumhuriyet’in Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edindiği bilgiye göre, tarihi daha önceden saptanan yemek Cumhurbaşkanı Sezer’in kendi programında vardı, ancak basına kapalı olduğu için medya kuruluşlarına herhangi bir duyuru yapılmadı. Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, geçen yıl da aynı dönemde orgenerallere ve oramirallere yemek verildiğini belirtti. Yemeğin bir “nezaket” yemeği olduğunu belirten yetkililer, Cumhurbaşkanı Sezer’in bunun dışında geçen dönemde bazı profesörlere ve Köşk personeline de yemek verdiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı kaynakları “sürpriz bir durumun” bulunmadığını dile getirdi. Milli Eğitim Bakanı Çelik, ‘seçim yatırımı’ eleştirilerine hedef olan yeni üniversiteleri savundu hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 PTT başmüdürü bıçaklandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara PTT Başmüdürü Ali Yazıcıoğlu, makamında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaralandı. Alınan bilgiye göre, işine son verilen eski PTT görevlisi Fikret K. eşi ile birlikte Yazıcıoğlu’nun makamına geldi. Mağdur olduğunu ve 250 YTL borcu nedeniyle evine haciz geldiğini söyleyen Fikret K. ile Yazıcıoğlu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Fikret K. Yazıcıoğlu’nu bıçakla ağır yaraladı. Boş oturmamak için açıyormuş AYŞE SAYIN AÇIKLAMA ? AKP Adıyaman Milletvekili, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili A. Faruk Ünsal, gazetemizde 11 Mart 2007 tarihinde yayımlanan “Ödüle cami yaptırma kriteri” başlıklı haberle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kendisinin Üstün Hizmet Ödülü’ne teklif ettiği İHH İnsani Yardım Vakfı’nın faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Ünsal, cami yaptırma işinin vakfın toplam yardım faaliyeti içindeki payının sadece yüzde 0.63 olduğunu bildirdi. Ünsal açıklamasında şunları kaydetti: “Bütün bir sosyal yardım faaliyetini görmezden gelerek söz konusu vakfı sadece yaptığı toplam yardımın yüzde 0.63’ü olan bir alanla tanıtmaya çalışmak ve bir cami yaptırma derneği gibi göstermek, eğer önyargı ve kasıt yok ise makul bir izaha muhtaçtır.” Hüseyin Çelik. ANKARA Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bakanlar Kurulu tarafından ağırlıklı olarak DoğuGüneydoğu’da kurulmasına karar verilen 17 yeni üniversitenin seçim yatırımı olduğu eleştirilerine, “Ne yani, 2007’de boş boş mu oturacaktık” diye tepki gösterdi. Çelik, yeni kurulan üniversitelerin “üniversiteli işsizleri çoğaltacağı” eleştirileri üzerine ise “Lise mezunları işsiz kalıyor diye lise açmayacak mıyız? Mastır mezunları iyi iş bulamıyor diye, üniversitelerin mastır bölümünü kapatacak mıyız” savunması yaptı. Bakan Çelik, Meclis kulisinde bir grup gazeteciyle sohbet etti. Çelik, yeni kurulmasına karar verilen 17 ilde 17 üniversiteden sonra Türkiye’de üniversitesi olmayan 9 il kaldığını söyledi. Yeni üniversitelerin “seçim yatırımı” olarak değerlendirilmesine sinirlenen Çelik, “Ne yani, seçim var, seçim yatırımı olarak değerlendirilmesin diye 2007’de boş boş mu oturacağız” dedi. Küçük ve geri kalmış illerde üniversite kurulmasıyla ilgili eleştirilerin haklı olmadığını ileri süren Çe lik, İngiltere’deki önemli üniversitelerden biri olan Cranfield Üniversitesi’nin bir köyde kurulduğunu anımsatarak “Bu üniversite, Oxford, Cambridge gibi üniversitelerden iki kat daha pahalıdır. Daha çok tercih edilir” savunmasını yaptı. Bakan Çelik, kurulmasına karar verilen 17 üniversitenin, üniversite eğitimi görecek 50 bine yakın gence üniversite kapısını açacağını ifade etti. Çelik, “Yeni kurulacak her üniversitede en az üç fakülte olacak. Bu durumda nereden baksanız 50 bine yakın yeni kontenjan demek tir bu” dedi. Çelik, Ortaöğretim Kurumları Sınavı’nda (OKS) sistem değişikliğine ilişkin soruları da yanıtladı. Öğrencilerin 6, 7, 8. sınıflarda seviye tespit sınavından alacağı puan ortalamalarına göre Anadolu liselerine girişini öngören yeni sistemin, öğrencileri 3 yıl boyunca dershanelere bağımlı hale getireceği eleştirilerinin anımsatılması üzerine Çelik, “Böyle bir şey olmaz, çünkü soru sistemini değiştiriyoruz. Öğrenci, müfredattan sorumlu olacak. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur, yanlıştır gibi sorular olmayacak” dedi. CUMHURİYET 05 K