18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B PB PB PB PB Y 7 10 8 10 14 14 18 14 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y 6 Y 6 Y 6 Y 8 Y 8 K 5 Y 7 K 5 PB 19 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 20 19 13 14 13 14 4 7 1 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Kuzey Ege’nin iç kesimleri, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta azalacak. Rüzgâr yurdun kuzey ve kuzeydoğusundan, yurdun batı kesimlerinde kuvvetli olarak esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB B B PB PB 8 7 11 14 12 13 14 10 13 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB B PB B Y B PB PB 17 16 19 15 14 10 16 16 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB B B B PB PB Y Y Y 5 16 6 16 11 9 13 24 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada le yaşama dönmemi sağlayan nefroloji uzmanı Prof. Dr. Cem Sungur’a, hastanenin diğer doktorlarına, başta hemşireler bütün personeline… Sıcak ilgisini esirgemeyen hastalığımı günübirlik benimle yaşayan başta Mustafa Balbay’a, gazetemdeki arkadaşlarıma, kardeşlerime; Cumhuriyet’in son yirmi yıl ilkelerinden ödün vermeden yaşam mücadelesini birlikte sürdürdüğümüz 50 yıllık dostum, kardeşim İlhan Selçuk’a, aramızdaki bir iki yaş farkına karşın “ağabeyim” diye seslendiğim Oktay Akbal’a, Hikmet Çetinkaya’ya, Alev Coşkun’a.. Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız’a ve.. hemen her gün beni kucaklayan, hastalığımı benimle yaşayan Tuncay Özkan’a, kardeşi Nuran Belet’e, kanaldaki arkadaşlarıma.. ve tabii gece gündüz yanımdan ayrılmayarak sağlığıma kavuşmama büyük yardımı olan, 46 yıldır birlikte mutlu yaşadığım eşim Esin’e… Sağlığımla ilgilerini, yakın ve ısrarlı ilgilerini esirgemeyen okurlarıma, Kanal D’den başlayarak yedi buçuk yıldır sürdüregeldiğimiz Kanaltürk’teki Politika Durağı programı izleyicilerime.. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a, arkadaşlarına ve bütün meslektaşlarıma içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bir ilana benzeyen bu giriş mazur görüle… ??? Evettt! Bir ay önce… Nerede kalmıştık? Yazamadım, TV’de konuşamadım ama günübirlik güncel olayları izledim. Medyanın, CHP dışındaki diğer muhalefet partilerinin kayıtsız kaldıkları Cumhurbaşkanlığı sorunu hâlâ kafaları karıştırıyor. RTE, sureti haktan görünerek, oysa Deniz Baykal’ın dediği gibi, “5 yıl önceki seçimlerde yüzde 34 oy almış bir siyasi parti Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak toplumun tepkisine ve itirazına rağmen bir emrivaki ile gizlice, son dakikada adaylık ortaya koyarak sonuç alma çabası içindedir”. Üstelik RTE sanki karşı çıkan varmış gibi cumhurbaşkanını “bu” Meclis’in, anayasanın koyduğu kurallar içinde seçeceğini söylüyor. AKP’nin yani yolunda ölecek kadar Çankaya’ya yanıp tutuşan değilmiş gibi kendisinin adaylığını 16 Nisan’a saklıyor. “Herkesi korkutan” adaylıktan vazgeçtiğini açıklayarak, uzlaşma yoluyla cumhurbaşkanı seçmeyi öneren Baykal’a saldırırken “...Senin adayın varsa açıkla. Kendine güveniyorsan kendin çık, kendini açıkla, bak bakalım parlamento sana ne kadar itibar ediyor, millet ne kadar itibar ediyor” diyor. Yüzde 34 oyla arkasına aldığı Meclis’in yüzde 65’ini elinde tutan AKP çoğunluğunun kendisinden başka kimseye oy vermeyeceğini sanki millet bilmiyormuş gibi herkesi budala yerine koyan kaba bir demagojik mantıkla Baykal’a saldırıyor. ??? Devletin ordusuyla, yargısıyla, üniversiteleriyle, tabii sözümüz DYP, Anavatan gibi partilere değil ana muhalefetiyle çatışma halinde olan RTE’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığına hemen her çevre Baykal gibi, “korkuyla bakıyor, adaylığından telaşlanıyor”. Neden? Bizler Cumhuriyet’te aylardır, yıllardır yazıyor, TV’lerde söylüyoruz. Şimdilerde Batı dünyasından da, örneğin ABD’den bizlere katılan görüşler izleniyor. Yıllarca Amerikan Dışişleri sözcülüğünü yaptığı için bu iktidarın elinde ülkemizdeki Atatürkçülükten uzaklaşan, laikliğin altını oyan gerici tırmanışı izleyen Michael Rubin şöyle yazıyor: “…Eğer RTE Cumhurbaşkanı seçilir ve AKP genel seçimde yeniden çoğunluğu sağlarsa, İslamcılar tüm birimleri denetim altına alacak, devleti ve toplumu yeniden tanımlama, laikliği tehlikeye düşürecek konuma sahip olacaktır…” Rubin, Atlantik ötesinden gerçeği kavrıyor. Bizlerin yazdığı gibi… RTE seçilirse: Çankaya’da türban, Meclis Başkanlığı’nda türban, Başbakanlık’ta türban kafası; bu iktidarı yalayan yazarlar, dönekler, iktidara baş eğerek “tehlikeyi ısrarla görmezden gelen” medya sayesinde… Atatürk’ümüzün bu gençliğe, bu millete armağan ve emanet ettiği aydın, çağdaş ve laik Türkiyemiz… Bugün yaşadığımız alacakaranlıktan karanlığa ilk adımı atacaktır. Türkiye suça battı ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Göç, eğitimsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik suçu tetikleyici unsurlar olarak değerlendirilirken iktidarın soruna ilişkin sosyal ve ekonomik çözümler geliştirememesi, Türkiye’nin “suç dosyasının” her geçen gün kabarmasına neden oluyor. Yalnızca polis sorumluluk bölgesinde 2006 yılında 321 bin 676’sı kişiye, 463 bin 834’ü mala karşı olmak üzere toplam 785 bin 510 suç işlendi. 2005 yılında ise 197 bin 996’sı kişiye, 289 bin 765’i mala karşı olmak üzere toplam 487 bin 761 asayiş suçu işlenmişti. Yüzde 42’si İstanbul, Ankara ve İzmir’de Verilere göre toplam suçların yüzde 42’si İstanbul, Ankara ve İzmir’de işleniyor. Dolandırıcılık, fuhuşa teşvik, yaralama, ci nayet, toplam suçların yüzde 47’sini, hırsızlık ve gasp da yüzde 44’ünü oluşturdu. Bir yıl içerisinde, 2 bin 66 kişi kasten öldürülürken 40 bin yurttaş kasten yaralandı. İhmal ya da kaza sonucu öldürülenlerin sayısı ise kayıtlara 826 olarak geçti. Kayıtlara giren olaylara göre, 71 bin 564 kişi darp edildi. Verilere göre, 11 bin 509 hakaret ve sövme, 3 bin 144 müstehcen hareket, 1300 ırza geçme, 1026 ırza tasaddi, 309 evlenme vaadiyle kızlık bozma, 2 bin 329 kumar oynama ve oynatma ve 1932 fuhşa teşvikkadın ticaretiaracılık suçu işlendi. 2000 yılında 12 bin kapkaç/yankesicilik olayı meydana geldi. Her yıl artarak süren suçta 2004 yılına gelindiğinde sayı 18 bine ulaştı. 2005 yılında 25 bin 724 kapkaç kayıtlara geçerken 2006’da bu sayı 39 bin 766 oldu. Bunun 12 bin 154’ünü kapkaç, 27 bin 612’sini ise yan kesicilik oluşturdu. Yalnızca polis bölgesinde, bir yıl içerisinde 85 bin 964 eve hırsız girdi. Aynı dönemde, 55 bin 967 işyeri sahibi de hırsız mağduru oldu. “Resmi kurum ve kuruluşlardan” hırsızlığın kayıtlara geçmesi de dikkat çekti. Buna göre, 4 bin 307 kurum ve kuruluştan hırsızlık yapıldı. Aynı dönemde, 31 bin 522 otomobil çalınırken otomobilden hırsızlık sayısı ise kayıtlara 68 bin 855 olarak girdi. 202 bankadan hırsızlık, 1200 hayvan hırsızlığı meydana gelirken “diğer” hırsızlık tanımlamasıyla işlenen suç sayısının da 64 bin 166 olduğu belirtildi. 2006 yılında, 7 bin 770 şahıstan gaspyağma, 192 evden gaspyağma, 428 işyerinden gaspyağma, sekiz bankadan gaspyağma, 95 adam kaldırma, 316 zorla çeksenet tahsili, 2 bin 210 kasten yangın çıkarma, 12 bin 651 dolandırıcılık, 8 bin 529 emniyeti suiistimal, 38 bin 267 mala zarar ve 299 bilişim suçu işlendi. 27 bin 384 olay “mala karşı işlenen tasnif dışı suç” diye kayda geçti. Cezaevleri tıklım tıklım Adalet Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, dün itibarıyla cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 77 bin 425. Bunlardan 29 bin 460’ını hükümlüler, 47 bin 965’ini ise tutuklular oluşturuyor. Kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak bilinen yasanın yürürlüğe girmesinden önce cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 72 bin 421 olmuştu. Affın yaşama geçirilmesinin ardından ise bu sayı 49 bin 512’ye düştü. Bugün gelinen noktada, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının aftan önceki sayıyı bile geçtiği ortaya çıkıyor. Suç dosyaları kabarık Sarıyer magandaları cezaevinde İstanbul Haber Servisi Sarıyer sahil yolunda çıkan “yol verme” tartışmasında İbrahim ve Soncay Doğan kardeşlerin boğularak ölmelerine neden oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan zanlılardan Bahadır K’nin 10, Akın A’nın da 2 ayrı sabıkası olduğu ortaya çıktı. Mahkemeye çıkarılan 3 zanlıdan Bahadır K. ve Akın A. tutuklandı. Doğan kardeşleri denize attıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Akın A, Bahadır K. ve eşi Handan K. dün emniyetteki işlemlerinin ardından Sarıyer Adliyesi’ne sevk edildi. Zanlılardan bıçakla adam yaralama, darp, fuhuş, havaya ateş açma suçlarından 10 ayrı sabıkası bulunan Bahadır K. ve bıçakla adam yaralamak suçundan 2 sabıkası bulunan Akın A. tutuklanırken Hülya K. serbest bırakıldı. ‘Bıçağı gösterdik korkup denize düştüler’ Zanlıların mahkemede verdikleri ifadede Doğan kardeşlerle kavga ettiklerini ancak denize atmadıklarını öne süren zanlıların “Biz bıçağı gösterdik onlar korkup denize düştüler” dedikleri öğrenildi. Zanlılar adliye çıkışında kendilerini görüntülemeye çalışan gazetecilere tekme attı. Sarıyer’de iki kardeşin boğularak ölmesine neden oldukları gerekçesiyle tutuklanan Bahadır K’nin 10, Akın A’nın da 2 ayrı sabıkası olduğu ortaya çıktı. DOĞAN KARDEŞLER TOPRAĞA VERİLDİ “Yol verme” tartışmasında yaşamını yitiren İbrahim ve Soncay Doğan kardeşlerin cenazesi memleketleri Bartın’da toprağa verildi. Cenaze töreninde anne Havva Doğan ile İbrahim Doğan’ın eşi Nurgül Doğan sinir krizleri geçirdi. Sarıyer Kireçburnu’nda önceki akşam meydana gelen olayda şehir magandaları yol verme yüzünden kavga ettikleri iki kardeşten İbrahim Doğan’ı eşi ve 1.5 yaşındaki kızının gözü önünde denize atmıştı.Ağabeyini kurtarmak için denize atlayan Soncay Doğan da yaşamını yitirmişti. (AA) Sarıyer, Kireçburnu’nda kendilerine yol vermediği gerekçesiyle iki kardeşi Boğaz’a atanlar, bir anlamda toplumun geldiği noktayı özetliyordu. Vatan gazetesindeki haber ise hem toplumun hem devletin durumunu ilan ediyordu: Seyrantepe polis lojmanlarında oturanlar, bir yıl içinde onlarca hırsızlık meydana gelince, bunun önünü alamayınca çareyi özel güvenlik firmasıyla anlaşmakta bulmuşlar. Polis ailelerini, özel güvenlik koruyacak! Haberin neresinden tutmalı? 1. Demek ki, hırsızların artık polisten de korkusu yok. Emniyet müdürlüklerinin, karakolların bitişiğindeki binaları soymakla kalmıyorlar, polis ailelerinin evlerini de soyuyorlar. 2. Demek ki, iç güvenliğimizi emanet ettiğimiz polis kurumunda ciddi eksiklikler var. 3. Polis lojmanı da güvenli değilse sıradan insan ne yapsın? ??? Türkiye’deki gelir dağılımındaki bozukluk yeri geldikçe rakamlarla gündeme getirilir. Eskiden bu rakamlara tam bir güven vardı, İstatistik Kurumu’nun verileri doğru kabul edilir, onun üzerinden yorum yapılırdı. Artık bu duygumuz da kalmadı. İstatistik Kurumu’nun verilerine, “acaba” diye yaklaşıyoruz. Zira, son dönem bütün olumsuz rakamlar kıl payı iki hanenin altında gösterilmeye çalışılıyor. Enflasyon yüzde 9.97, işsizlik yüzde 9.67... Rakamlar bir yana, gelir uçurumunun derinleştiği kesin... Bir yandan fakirlik artıyor, bir yandan dolar milyarderimiz katlanıyor! Benzer durum gazetelerin haber sayfaları için de geçerli... Çok satışlı gazetelerimizin sadece ekonomi sayfasına bakan, şöyle düşünür: Helal olsun bu ülkeye, bütün rakamlar ne kadar da mükemmel... Kalkınma hızına, yatırım hamlesine diyecek yok. Siyaset sayfalarına bakan, şöyle düşünür: Helal olsun bu ülkeye, iktidar ne kadar güçlü bir istikrar yaratmış, herkes Başbakan ne derse onu yapıyor! Üçüncü sayfalarına bakan, şöyle düşünür: Yazıklar olsun; nasıl bir ülke burası, bunlar ne biçim haberler?.. Uyuşturucu yaşı 1012’ye inmiş, İstanbul’un semtleri soygun çeşidine göre şampiyonluğu paylaşmış... Ne uçurumun eşiği, bu ülke uçurumun dibini boylamış! Gazetelerin haber sayfaları arasındaki uçurum, gelir uçurumunu katlamış görünüyor... ??? AKP iktidarıyla birlikte yepyeni suç çeşitleri ortaya çıktı. AKP iktidara geldiğinde cezaevlerinde yaklaşık 40 bin kişi varken, 80 bine dayandı. Girişte aktardığımız haberler, doğal karşılanır hale geldi. O eski söz değişti, ecel gelmiş cihane, belediye çukuru bahane şekline dönüştü. Son 10 yılda suç işleme oranı yüzde 300 arttı. Kayda geçen asayiş suçu sayısı saatte 90. Bunun kat kat fazlasının kayda geçmediği iddia ediliyor... Bütün bunlar olup biterken, ülkedeki her iyi şeyin kârı AKP’ye yazılıyor, her olumsuzluğun faturası mağdur olanlara kesiliyor! Başbakan’ın İstanbul’da “Dünya Türkiye’deki istikrara koşuyor, geçmişin açıklarını kapatıyoruz” dediği saatlerde, İstanbul’un kenar semtlerine değil insanın, belediye otobüsünün bile giremediği açıklaması yapılıyordu... Bu ne yaman çelişki? AKP iktidarı Türkiye’de üç şeyi yerleştirdi: 1. Bir tarikattanım de, ne suç işlersen işle! 2. Yasaları çiğnemekten korkma... 3. İşlenen her suçun mutlak anlatılabilir, masum bir yanı vardır. ankcum?cumhuriyet.com.tr İSTANBUL RAPORUNDA GÖRÜŞME TUTANAKLARI YER ALMADI IŞIL ÖZGENTÜRK Hayır, Ekonomi Tıkırında Değil! ? Baştarafı Arka Sayfada bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi’nce, sokakta mendil satarak, kâğıt toplayarak ailelerini geçindiren 715 yaş arası 10 çocuk saptanmış ve ailelere çocuklarını okula göndermeleri koşuluyla ayda 176 YTL nakit yardım yapılmış. Çocuklar okula dönmüşler. Bu uygulamanın Türkiye’nin her yerinde ve daha geniş kapsamlı yapılması gerekiyor. Madem istihdam yaratamıyorsun o zaman nakit yardım yap. Pek çok Latin Amerika ülkesinde, Avrupa’da bu böyle oluyor. Bizde de bir an önce başlamalı, acilen.. aksi takdirde kaybedecek hiçbir şeyleri olmayanlar, kentleri ele geçirecekler. Haklılar da... [email protected] AKP Cerrah’ı korudu AYŞE SAYIN ANKARA TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun 712 Şubat’ta İstanbul’da yaptığı görüşmelerle ilgili hazırladığı raporda İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’la yapılan görüşme yer almadı. CHP’li komisyon üyesi Mesut Değer, “Cerrah’ı korunmak zorunda mıyız?” diyerek rapora muhalefet şerhi koydu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, geçen ay İstanbul’da 26 kurum ve kuruluşta incelemelerde bulundu. AKP’den komisyon başkanı Mehmet Elkatmış, Mücahit Daloğlu, Abdurrahman Anık, Zafer Hıdıroğlu, Cavit Torun, Hakan Taşcı, CHP’den Mesut Değer, Halil Ünlütepe ve Anavatan Partisi’nden Hüseyin Güler’in yer aldığı alt komisyon incelemelerini rapor haline getirip üst komisyona sundu. Ancak raporda, İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah’la 1 saati aşkın süre yapılan görüşme yer almadı. Raporda görüşmeden sadece, “Heyet, 8 Şubat 2007 tarihinde, İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile kısa bir görüşme yaptıktan sonra, Zeytinburnu’ndaki Yabancılar Şube Takip Büro Amirliği’ndeki emniyet mülteci misafirhanesini ve yeni inşa edilen misafirhane binasını ziyaret etmiştir” diye söz edildi. Muhalefet şerhi CHP’li komisyon üyesi Değer ise 1 saat 15 dakika süren görüşme boyunca Cerrah’a Hrant Dink cinayeti başta olmak üzere birçok soru yönelttiğini belirterek bu görüşmenin rapora konulmamasına tepki gösterdi. Değer, rapora muhalefet şerhi koydu. Cumhuriyet’in sorularını da yanıtlayan Değer’in verdiği bilgiye göre milletvekilleri, 8 Şubat’ta ziyaret ettikleri Cerrah’a çocuk pornosu, fuhuş olaylarının yanı sıra Dink cinayetiyle ilgili sorular yöneltti. Cerrah, çocuk pornosu ile ilgili dosyanın hazır olmadığını, bir hafta sonra bu dosyayı verebileceğini söyleyince Değer, Dink cinayetine ilişkin sorularına yanıt istedi. Cerrah’a Trabzon Emniyeti’nden Dink’in öldürüleceği bilgisi gelip gelmediğini soran Değer, ayrıca “Vali yardımcısının uyarısına karşın Dink’e neden koruma verilmediği” konusunda bilgi istedi. Edinilen bilgiye göre Cerrah, cinayet ihbarını doğrularken koruma verilmemesi konusunda “Görüşmede yoktum, bilmiyorum” karşılığını verdi. Değer’in “suikast örgüt işi değil, açıklamanız ani bir yargı değil mi” sorusuna da Cerrah, “İki dost arasında konuşuyorduk, ama Anadolu Ajansı yazmış, sonra düzeltmeye çalıştık, bu konuda acele ettik” karşılığını verdi. Elkatmış’a yalanlama Değer muhalefet şerhinde, Cerrah’ın, görüşme basına yansıyınca, “böyle bir görüşme yapılmadığını” ileri sürerek görüşmeyi inkâr ettiğini söyledi. AKP’li Elkatmış’ın da benzer bir tavır izlediğini belirten Değer, “O dönemde Cerrah’ın emniyet müdürlüğünden alınması haberleri gündemdeydi. Bu nedenle, görüşmeyi yalanlamış olabilir, bunu anlayabilirim. Ama komisyon raporuna bu görüşmenin konulmamasını kabul edemeyiz. Komisyon, Cerrah’ı korumakla yükümlü değildir. Komisyon Başkanı Elkatmış, ‘Çocuk pornosunu görüştük’ demiş. Çocuk pornosu zerre kadar konuşulmadı, çünkü Cerrah bu konuda raporu hazırlayamamıştı” dedi. ‘Engelli’ gaspçılar gözaltında ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 34 farklı olaya karıştıkları tespit edilen sağır ve dilsiz 3 kişi yakalandı. Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada zanlıların, 19 gasp, 1 oto hırsızlığı, 8 tehdit, 1 yağma, 3 cinsel taciz, 2 silah ve kesici aletle yaralama suçu işledikleri öne sürüldü. Oto hırsızları yakalandı ? İstanbul Haber Servisi Sultanbeyli, Kartal ve Maltepe’de 33 ayrı adrese düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda 16 kişi gözaltına alındı.Operasyonda, 34 adet çalıntı otomobil, “Glock’’ve çeşitli markalarda 7 tabanca, 62 adet sahte plaka ve sahte belge yapımında kullanılan malzeme ele geçirildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle