Katalog

13 MART 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağlık emekçileri AKP hükümetinin politikalarını protesto amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi yapacak 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘14 Mart’ta g(ö)revdeyiz’ İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) aldığı kararla başlatılan “Beyaz Eylemler” 14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nda da sürecek. Türkiye genelindeki sağlık emekçileri Tıp Bayramı’nda AKP hükümetinin “Sağlıkta Dönüşüm” adı altındaki politikalarını protesto etmek amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. “G(ö)revdeyiz” diyen sağlık emekçileri acil hastalar, çocuklar, hamileler, diyaliz hastaları, yoğun bakım hastaları ve kanserli hastaların her türlü ihtiyaçlarını karşılarken bunların dışındaki birimlerde hizmet vermeyecekler. Sağlık hakkını korumak amacıyla gerçekleştirilecek iş bırakma eylemi ile ilgili İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, Dev Sağlıkİş Sendikası Genel Başkanı Doğan Halis, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, Türkİş 1. Bölge temsilcisi Hüseyin Ayrılmaz dün İstanbul Tabip Odası’nda bir araya ge Perinçek’in Lozan’da Bıraktığı Bomba... Kamuoyu yoklaması yapan kuruluşlar, şayet nabız yoklamaları ile haftanın adamını seçmek gibi bir uygulama yapsalardı; bence ipi göğüsleyen kişi Doğu Perinçek olurdu. “Sözde Ermeni soykırımı, emperyalist bir yalandır” dediği için yargılandığı Lozan’da 90 gün hapis cezası karşılığında 28 bin 873 İsviçre Frangı ödemeye de hüküm giyen Perinçek’in, kendisini bir demokrasi ve hukuk cenneti olarak gösteren İsviçre’de aylardan beri yürüttüğü savaşım, kamuoyumuzda yeni yeni fark edilmeye başlandı. Hafta sonundan bu yana İsviçre mahkemesinin kararı üstüne geliştirilen yorumlarda, savunmasını, Rus arşivinden alınmış olanların da bulunduğu 90 kilo tutan belgelere de dayanarak yapan İşçi Partisi Genel Başkanı’nın, hakkında verilen kararı temyiz aşamasında daha çok fikir özgürlüğünün kutsallığına dayanacağı söyleniliyor. Perinçek’in, bilinçli olarak sarf ettiği, o “Sözde Ermeni soykırımı, emperyalist bir yalandır” sözünden dolayı, hakkında “küstah provokatör, ırkçı, milliyetçi” gibi yakışıksız sıfatlar kullanan mahkeme yargıcının, gerekçeli kararında, ülkesinin Ermeni soykırımını inkârı suç sayan yasa hükmünün hukuksal dayanaklarını bulmakta zorlanacağı anlaşılıyor. Bu zorlanış, Doğu Bey’in bir üst mahkemede kullanacağı temyiz hakkı tartışılırken daha da belirginleşeceği için, İsviçre gibi uluslararası sorunlarda ne şiş ne de kebap yanmasına alışık olunmayan bir ülkede, kamuoyunun tedirginliğinden söz ediliyor. TORBA YASA UYARISI 14 Mart Tıp Bayramı’nda yapılacak iş bırakma eylemi ile ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Demirdizen, Torba Yasa’nın önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulundu. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) lerek bir basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda konuşan Dr. Demirdizen, AKP hükümetinin topluma ve sağlık çalışanlarına karşı samimi olmayan tavır sergilediğini belirterek sağlık ve meslek haklarına sahip çıkmak üzere bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini söyledi. çok maddesi veto edilen Torba Yasa’nın önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelebileceği uyarısında da bulunarak şunları söyledi: “G(ö)rev etkinliği sırasında tüm sağlık kuruluşlarındaki sağlık çalışanları o gün normal sağlık hizmetlerini sunmak yerine yurttaşlarımıza sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının sorunlarını anlatacak, bütün hekimler eylem boyunca hasta ve yakınlarına eylemin amacını açıklayacaklar. Hastane bahçesi ve binasında hastaların rahatsız olmalarına yol açacak davul, zurna, halay vb. olmayacaktır. Tüm sağlık çalışanlarını 14 Mart Çarşamba günü saat 12.30’da Taksim’de g(ö)revimizin başında olmaya çağırıyoruz.” İzmir Tabip Odası’nda bir araya gelen İzmir Sağlık Platformu üyeleri de İzmirlilere haklarına sahip çıkma çağrısı yaparak yurttaşların zorunlu olmadıkça hastane ve sağlık ocaklarına gitmemelerini istedi. Kentlileri, 14 Mart’ta resmi törenlerin düzenlediği Atatürk Kültür Merkezi önünde saat 12.00’de buluşmaya çağıran üyeler, buradan il sağlık müdürlüğü binasına dek yürüyeceklerini bildirdiler. ‘SAĞLIK OCAKLARINA SAHİP ÇIKILACAK’ Yurttaşların bulundukları semtlerde sağlık ocaklarına sahip çıkacağına dikkat çeken üyeler, Balçova Korutürk Sağlık Ocağı başta olmak üzere, Altındağ, Eskiizmir, Çimentepe ve kentin çeşitli yerlerindeki ocaklarda saat 11.00’de yurttaşların açıklama yapacağını bildirdiler. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’ndan yapılan açıklamada da Tıp Bayramı’nın aslında ülkemizde geriliğin, cehaletin ancak çağdaşlıkla, eğitimle, gözlem ve araştırmalara dayanan eleştirel akılla, sistemli çalışmakla ortadan kaldırılabileceğinin kabul edildiği gün olduğu belirtildi. ‘DAVULZURNA YOK’ Demirdizen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından pek AİHM’ye kadar... Perinçek’in bu aşamada da hakkı verilmediği takdirde AİHM’ye gitmesinin kaçınılmaz olması, sadece kendisi için değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet politikası açısından da çok önemli bir fırsat olarak görülmelidir. Zira, uluslararası mahkemenin bir Avrupa ülkesinde, sorunun konusu isterse bir soykırım iddiası olsun, bunu “tartışılmaz” kabul etmesini ve aksinin cezai yaptırımlarla karşılanacağının söylenilmiş olmasını hoş görmesinin kolay olmayacağı açıktır. Çoğu kez, bu tür konularda “çifte standart” oluşturmaktan çekinmeyen Avrupalı dostların, daha sonra Türkiye’yi fikir özgürlüğü konularında sınavdan geçirmek ve başarı notu vermekte zorlanacakları ortadadır. Öylece Perinçek, hemen hemen tek başına yürüttüğü bir önemli savaşımı verdiği İsviçre yönetiminin önüne, pimi çekilmiş bir bomba bırakan adam olarak ülkesine dönmüştür. Hükümetin, kendisini Lozan Mahkemesi sırasında da İstanbul’a dönüşünde de yalnız bırakmış olmasının haklı tepkileri, Perinçek’in politik eylemlerini paylaşmayan tarafsızlar arasında da giderek büyümektedir. Sözde Ermeni soykırımı karşısında duyarlılık gösteren hükümet kadar, muhalefet partileri de, Lozan’da verdiği hukuk ve tarih savaşında Perinçek’i yalnız bırakmışlardır. Bu konudaki tek ayrıcalığın sahibi, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş olmuştur. Aynı uluslararası çevrelerin, ülkesinde verdiği özgürlük savaşımını nasıl tek yanlı olarak değerlendirmekte ısrarlı olduğunu yarım yüzyıldır göğüsleyerek bilen Denktaş, ilerlemiş yaşına karşın Perinçek’in Lozan yolculuklarına katılanların başında yer almıştır. İsviçre Büyükelçimizi harekete geçirmeyi akıl edemeyen AKP Hükümeti de, Perinçek’in sabır isteyen bu tarihsel uğraşına gözlerini kapayan, kulaklarını tıkayan siyasal partilerimiz de, kendi toplumsal vicdanlarına bu aymazlıklarını sadece kıskançlık olarak mı anlatacaklardır? Eğitim anlaşması ? İstanbul Haber Servisi Kanada Carleton Üniversitesi ile Yeditepe Üniversitesi arasında eğitim anlaşması imzalandı. Törene Mütevelli Heyet Başkanı Bedrettin Dalan ve Kanada Üniversiteleri içinde akademik olarak en yüksek mertebeye erişmiş tek Türk olan Carleton Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur da katıldı. Anlaşmaya göre öğrenci değişim programı da uygulanacak. Hastalar ilaçsız kaldı czacılar, pahalı, ithal ve kan ürünleri içeren E ilaçları, kurum ödemeleri zamanında yapılmadığı için satmak istemiyor. HİCRAN ÖZDAMAR Balat’a tıp merkezi ? İSTANBUL (AA) Türkiye Aile Planlaması Derneği’nin (TAPD) Japonya’nın katkılarıyla kurduğu Fener’deki Balat Tıp Merkezi açıldı. 24 saat hizmet verecek olan merkezde, kadın hastalıkları, doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, dahiliye, genel cerrahi, diş sağlığı ve hastalıkları ile acil servis bölümleri bulunuyor. Yeşil Kart’lı alacakları... ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, sosyal güvenliği olmayanların sağlık primleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçesine, 2 milyar 607 milyon YTL ödenek konulduğunu ifade etti. Anavatan Partisi İzmir Milletvekili Serpil Yıldız’ın konuyla ilgili soru önergesini yazılı yanıtlayan Unakıtan, Yeşil Kart’lı yurttaşların ilaç faturaları karşılığında doğan eczane alacaklarının, belge inceleme, tahakkuk, ödenek ve nakit temini işlemlerinin ardından ilgililere ödendiğini kaydetti. İZMİR Resmi kurumlardan paralarını alamayan eczacılar, yurttaşlara hizmet sunamıyor. Eczacılar, pahalı, ithal ve kan ürünlerini içeren ilaçları kurum ödemelerinin zamanında yapılmaması nedeniyle satmak istemiyor. Epilepsi rahatsızlığı yaşayan Tahsin Gürer, bir gün içinde 20’ye yakın eczane dolaştığını ancak ilacını alamadığını söyledi. Kullandığı “Lamictal” adlı ilacın ithal olduğunu, eczacılardan “Depoda yok” ya da “SKK ödemiyor” yanıtı aldığını belirten Gürer, “Bütün günüm eczane dolaşmakla geçti. Ancak tümünden gelen yanıt aynı oldu” dedi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da ilaç fiyat kararnamesinin değişmesi gerektiğini belirterek, eczacıların ve hastaların zor durumda kaldığını söyledi. Eczanelerin cirolarının önemli bir kısmını resmi kurumlara kesilen faturaların oluşturduğuna dikkat çeken Sayılkan, eczanelerin nitelikli hizmet sunabilmesi için kurum ödemelerinin zamanında yapılması gerektiğini kaydetti. ‘İTHAL İLAÇLARDA SIKINTI VAR’ 2005 yılında kurumların Yeşil Kart ve SSK ile tanıştığını anımsatan Sayılkan, “Eczanelerimiz ülke nüfusunun neredeyse tamamına hizmet veriyor. Resmi kurum ödemelerinin gecikmesi durumunda küçük ve orta ölçekli eczaneler büyük sıkıntı yaşıyor. Eczaneler banka kredisi kullanmak zorunda kalıyor ya da depoların gecikme faizlerine mahkum oluyor. İlaç fiyat kararnamesiyle fiyatların düşmesine, tasarruf amaçlı İstanbul Haber Servisi İstanbul ile birlikte toplam 7 ilde düzenlenen “İksir’’ adlı operasyonda, çalıntı ve kullanım süreleri geçmiş ilaçların kutuları değiştirilerek piyasaya sürülmek istenmesi konusuna ilişkin gözaltına alınan 43 kişi Ümraniye Adliyesi’ne sevk edildi. Operasyonun maddi boyutunun tam olarak tespit edilememekle birlikte 17 milyon YTL civarında olduğu belirtilirken yakalanan 43 zanlıdan 14’ünün diplomalı İksiroperasyonunda43gözaltı düzenlemelere karşın, ilaç harcamaları her yıl artıyor. Eczanelerin yüzde 6’larda olan kârlılığı yüzde 1’lere düştü. Eczacı sattığı ilacın parasını resmi kurumdan 3 ay içinde alamıyor. Depoya bir ay içinde ödeme yapması gerekiyor. Zarar etmemek için de kendini riske atmıyor” dedi. Özellikle ithal ve kan ürünlerini içeren ilaç İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, operasyonda ele geçirilen ilaçları inceledi. (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) eczacı olduğu bildirildi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, gözaltına alınan eczacıları tanımadıklarını söyledi. Eczacıların ilaçlarını aldığı depoların Sağlık Bakanlığı ruhsatına sahip olduğunu belirten Kaplan, depolardaki ilaçların faturalı olduğunu söyledi. Kaplan eczacıların depolardan alınan ilaçların sahte olup olmadığını anlamalarının zor olduğunu kaydederek depolardaki denetiminin sıklaştırılması gerektiğini dile getirdi. larda sıkıntı yaşandığını kaydeden Sayılkan, küçük sermayeli eczanelerin risk alması durumunda iflasa kadar sürüklendiğini, ancak sermayesi sağlam olanların ilaçları verebildiğini söyledi. İlaç fiyat kararnamesinin yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Sayılkan, resmi kurumların ödemelerinde dikkatli olması gerektiğini de belirtti. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Topbaş yönetimine eleştiri İBB şirketleri denetimsiz SELİN GÜRGÜNER ‘Fon, işçilerin hakkı’ ? ANKARA (AA) Türkiye ADLİ TIP İNCELEMELERİNİ TAMAMLADI Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlıkİş) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, TOBB tarafından getirilen “İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki paranın sosyal güvenlik primi ödemelerinde kullanılması’’ teklifini kabul etmemesi gerektiğini savundu. Başoğlu, “İşsizlik Sigortası Fonu, işsiz kalan işçilerin hakkıdır, işverenlerin talepleri doğrultusunda kullanılamaz’’ dedi. Öcalan’ın zehirlendiği iddiaları asılsız çıktı BURSA (Cumhuriyet) Abdullah Öcalan’dan sağlık durumuyla ilgili iddialar üzerine alınan kan, idrar, balgam, dışkı ve saç kılı örneklerinde herhangi bir zehirlenme bulgusuna rastlanmadığı bildirildi. Öcalan’ın avukatları ise İmralı’daki duvarın boyasının analiz edilmesini istediler. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği iddiasıyla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca oluşturulan 3 kişilik uzman heyetin hükümlüden kan, idrar, balgam, gaita (dışkı) ve saç kılı örnekleri aldığı anımsatıldı. Bu örneklerin tahlil için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği ifade edilen açıklamada, “İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 12 Mart 2007 tarihli raporda, hükümlü hakkında ileri sürülen zehirlenme iddialarının tamamen asılsız olduğu kesin olarak tespit edilmiştir” denildi. Öcalan’ın avukatları İbrahim Bilmez ve Ömer Güneş’in Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede “Müvekkilin bulunduğu cezaevinde bulunan görevlilerden de CMK 76. maddesine göre aynı örneklerin alınması gerekmektedir. Bu nedenle anılan mekânda müvekkilce de kullanılan su, yemek, eşya (tabak, kaşık, bardak, giysi, yatak vs.) gibi emtialardan, zeminden ve boyalı duvardan örneklerin CMK 84 maddesine göre mahallinde ve CMK 63. maddesine göre de tayin edilecek uzman bilirkişilerce ve vekillerin huzurunda delillerin tespiti amacıyla örnek alınmalıdır.” Türkiye’de verem ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu’nun veremli hasta sayısı ve bakanlığın aldığı önlemlere ilişkin soru önergesini yazılı yanıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye genelinde 18 bin 753 verem hastası tespiti yapıldığını bildirdi. Akdağ, 2000 yılında 17 bin 790 olan veremli hasta sayısının 2001’de 18 bin 38, 2002’de 16 bin 435, 2003 yılında 17 bin 193, 2004’te 17 bin 705, 2005’te ise 18 bin 753 olduğunu kaydetti. Kadıköy’de dev sağlık hizmeti Kadıköy Belediyesi, ilçedeki ilkokullarda okuyan 78 bin öğrenciye yönelik ağızdiş sağlığı, eğitim ve koruyucu hekimlik uygulamaları ile ücretsiz tedavilerinin yapılacağı Ağız Diş Sağlığı Polikliniği’ni CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın katıldığı törenle hizmete açtı. Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kadıköy Kaymakamlığı’nın da desteklediği projede, Diş Dostu Derneği ve Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile de eğitimler konusunda işbirliği yapılacak. Kadıköy Belediyesi, İsviçre’de uygulanan Ağız Diş Sağlığı hizmetini ilk kez Türkiye’de “Çocuklarımızın Gülüşüne Sağlık” sloganıyla hayata geçirdi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi CHP Grup Başkanı Kemal Akar, “İBB’de her şeyden sorumlu olan meclis olarak İBB’ye ait şirketleri denetleyemiyoruz ama bu şirketler ihalelerin yüzde 46’sını alıyor. İBB’de 946 ihale yapılmış, bunların 419’u pazarlık usulüyle verilmiş. Eğer ihale yöntemleri değiştirilmez ve şirketler denetime açılmazsa bu tartışmalar bitmez” dedi. İBB meclisinde gündem dışı söz alarak konuşan Akar, Zeytinburnu’nda yıkılan bina, Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarını yürüten MVM firması, İBB’nin iştirak şirketlerinin denetlenememesi ve İstanbul’un çesitli sorunlarıyla ilgili yönetime eleştiri yağdırdı. Zeytinburnu’nda çöken bina konusuna değinen Akar, İstanbul’un depreme hazırlıklı olmadığını belirterek “İBB Başkanı Kadir Topbaş’ı insanların yaşam hakkı için göreve çağırıyoruz” diye konuştu. Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarında rögar kapağının açık unutulması sonucu yaşamını yitiren Dilara Dumru ile ilgili de İSKİ Genel Müdürü’nün görevden alınmasının çözüm olmayacağını belirten Akar, şöyle devam etti: “İSKİ’nin yönetim kurulu başkanı Kadir Topbaş’tır. Yani müteahhit taşerona vermiş de taşeron yeterli önlem almamış diyorsunuz. MVM firması 7 tane ihale almış, eğer bu müteahhidin böyle bir yeterliliği yoksa, yeni bir ihale için niçin pazarlık yapıyorsunuz?” CHP Ankara milletvekili Mehmet Tomanbay, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle eski İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur’un malvarlığının açıklanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Habertimi.com’un haberine göre, Tomanbay soru önergesinde, “Çodur’un ve yakınlarının mal varlığının ne olduğunun” yanıtlanmasını istedi. CUMHURİYET 07 K