Katalog

12 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RAYLI SİSTEM İHALESİ VERİLDİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR Fransa’ya boykot Samsun’da delindi SAMSUN (Cumhuriyet) Fransız Parlamentosu’nun Ermeni soykırım yasasını kabul etmesinin ardından Fransız şirketlerine uygulanan boykot kısa sürdü. AKP’li Samsun Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılacak olan toplam 130 milyon Avro maliyetli Raylı Sistem Projesi’nin müşavirlik ve danışmanlık işi, Avrupa Yatırım Bankası’nın da onayıyla TürkFransız ortak girişimine verildi. Yüksek Planlama Kurulu Raporu ile Ağustos 2004’te Bakanlar Kurulu kararıyla kabul edilen Hafif Raylı Sistem Projesi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da onaylanmıştı. 2006’da Devlet Planlama Teşkilatı’nın yatırım programına giren ve toplam 130 milyon Avro’ya mal olacak söz konusu proje için Avrupa Yatırım Bankası’ndan (AYB) da 65 milyon Avro kredi temin edilmişti. İlk etabı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile gar arasında yapılacak olan Raylı Sistem Projesi’nin müşavirlik ve danışmanlık ihalesinde, İtalyan Metropolitan Milanese firması 3 milyon 82 bin Avro, Türk Yüksel Proje ve Fransız Loise Berger ortak girişimi ise 2 milyon 335 bin 50 Avro teklif yaptı. Büyükşehir Belediyesi’nin teknik ve mali değerlendirmesinin ardından firmalar finans kuruluşu AYB’nin onayına sunuldu. İhaleyi alan firmanın yetkililerini 13 Şubat’ta sözleşme imzalamak için Samsun’a davet edildi. ‘Cumhuriyet Yazmıştı!..’ Sevgili okurlarım, geçenlerde İlhan Selçuk ile her zamanki ufuk turlarımızdan birini yapıyorduk. Dünyanın “Küresel hallerini” Türkiye’nin üzerindeki “kara bulutları” konuşuyorduk. Birden fark ettik ki, bugün dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulundukları sorunları ve gelmiş oldukları noktayı Cumhuriyet çok daha önceden, son derece açık seçik bir biçimde yazmıştı. Ya haber manşetlerinde, ya başyazılarda (ki bunları da İlhan Selçuk yazar) ya İlhan Selçuk’un Pencere köşesinde veya içlerinde benim de yer aldığım öteki köşe yazarlarının sütunlarında, bugün dünyanın ve Türkiye’nin geldikleri noktadaki sorunlar, açmazlar, çıkmazlar, çok daha önceden ayrıntılı olarak haber verilmiş, tehlikelere dikkat çekilmiş, uyarılarda bulunulmuş, derinliğine çözümlemeler yapılmıştı. “Şunları bir yazıver de herkesin belleği bir tazelensin” dedi İlhan Selçuk. ??? Sovyetler çöktü, Soğuk Savaş bitti, Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni başladı. Bütün dünya ve Türkiye “Yükselen Değerlerin” peşine düştü: Ulus devlet ölmüştü, Sosyal Refah Devleti (veya siz buna kısaca Sosyal Devlet de diyebilirsiniz) bitmişti, sınırlar anlamsızlaşmıştı, savaşlar sona ermişti, büyük uluslararası şirketler ve uluslararası sermaye her yere, her şeye egemen olacaktı, para en yüce değerdi. Bu sıralarda, İlhan Selçuk’un “Ben yükselen değerlerden değilim” biçimindeki demeci, sadece Cumhuriyet’in görüşünü yansıtmakla kalmıyor, öteki gazetelerin de manşetlerini süslüyordu. 2001’de El Kaide’nin ABD saldırısıyla, Küreselleşmenin ikinci aşaması başladı. Ulus devletin bitmediği, savaşların sona ermediği, sınırların ortadan kalkmadığı, uluslararası şirketlerin ve sermayenin egemenliğinin refah ve mutluluk değil, savaş ve gelir dağılımında artan adaletsizlik getirdiği görüldü. ??? Küreselleşmeyle birlikte Türkiye, Avrupa Birliği idealinin peşine takıldı. Cumhuriyet, bir uygarlık projesi olarak gördüğü bu ideali ihtiyatla destekledi ve derhal, Türkiye’ye karşı ayrımcılık yapıldığı, haksızlık edildiği konusundaki uyarılarına başladı. Avrupa Birliği’nin, Yunanistan’ın ulusal çıkarları adına hareket ettiğini, Kürt sorununu, Ermeni sorununu Türkiye’nin aleyhine, haksız ve adaletsiz bir biçimde istismar ettiğini, bu ilişkinin bir sonuca varmasının çok zor olduğunu açıkça ortaya koydu. Bugün TürkiyeAB ilişkileri ne yazık ki bir çıkmaza girmiştir. ??? Amerika Birleşik Devletleri Irak’a müdahale ettiği zaman, Saddam’ın devrilmesi üzerine zafer ve sevinç çığlıkları atanlara karşı, Cumhuriyet bu olayın Türkiye’yi zora sokacağını, bölgedeki sorunları olumsuz etkileyeceğini yazdı. Bugün Irak savaşında Amerika’nın bir batağa saplandığı, Irak’ın bütünlüğünün zedelendiği, bölge sorunlarının azalmadığı, arttığı, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının ise müdahale öncesine göre daha da tehdit altında olduğu açıkça görülüyor. ??? AKP iktidarının Türkiye’deki demokratik laik ve sosyal hukuk devletine yani anayasal düzene karşı bir tehdit oluşturduğunu Cumhuriyet daha seçimlerden önce yazdı. Türkiye AKP iktidarı tarafından “dindar olanlarolmayanlar” diye cemaatçi ve dinci bir yaklaşımla, milliyetçimukaddesatçı çizgi kullanılarak ikiye bölündü. Haremlikselamlık uygulaması her yere egemen kılındı. Cumhuriyet “Tehlikenin farkında mısınız” diye tersten yazılmış yazılarla kampanya yaptı. Rahip Santoro cinayeti, İsmailağa Camii’ndeki çifte cinayet, Cumhuriyet’in bombalanması, Danıştay saldırısı ve Yargıç Özbilgin’in görev başında katledilmesi, Hrant Dink cinayeti hep önceden haber verdiğimiz bu tehlikenin sonuçlarıydı. Biz haklı çıkmaktan bıktık. Politikacılar yanlış yapmaktan, onlara destek veren çevreler bu yanlışları savunmaktan bıkmadılar. ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org DÜNYA ISINIYOR.. Batman’da hastaneye kaldırılan 4 çocukta virüse rastlanmadı, 3 kişinin durumu bugün belirlenecek Korkulu rüya: Kuş gribi İzmir’de haraç çetesine darbe ? ALİAĞA (AA) İzmir il jandarma ekiplerinin 4 gün önce başlattığı “Balyoz’’ adı verilen operasyonda, Aliağa ve Foça’da nakliyat firması sahipleri ve şoförlerini tehdit ederek haraç aldıkları iddiasıyla 18 kişi gözaltına alındı. Şebekenin lideri olduğu iddia edilen “Zaza’’ kod adlı Kadir S’nin de aralarında bulunduğu 18 kişi, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Haber Merkezi Kuş gribi yeniden insanlığın korkulu rüyası haline gelirken Endonezya’da bir kişi daha kuş gribinden öldü. Mısır’da ise kuş gribi virüsü kaptıkları şüphesiyle 6 kişi ağır durumda hastaneye kaldırıldı. Batman’da geçen hafta ölen tavuklarda kuş gribi virüsüne rastlanmasının ardından hastalanarak hastaneye kaldırılan 4 çocuk da virüs bulunmadı. Tedavileri devam eden 3 kişinin durumu bugün kesinleşecek. Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Boğazköy köyünde iki hafta önce 5 gün içinde 170 kanatlı hayvan öldü. Geçen hafta başında yapılan ihbar üzerine bölgeye giden ekipler, ölen tavuklarda kuş gribi virüsüne rastladı. Köyde gribal enfeksiyona yakalanan Selman Çakır (16), Semanur Çakır (2) ve Mehmet Tuncer (1.5), Ramazan Tuncer (2) şüphe üzerine hastaneye kaldırıldı. Ramazan Tuncer Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edilirken, diğer çocuklar Gercüş Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Çocuklardan alınan kan örnekleri Ankara Numune Hastanesi’nde incelendi ve kuş gribi virüsüne rastlanmadı. Önceki gün de yine aynı köyde hayvanlarla temasta bulundukları belirtilen ve başta yüksek ateş olmak üzere çeşitli şikâyetler görülen Rabia Tümenci (68), Şükran Sertkaya (33), Seyithan Sertkaya (6) hastaneye kaldırıldı, kan örnekleri de Ankara’ya gönderildi. Batman Valisi Haluk İmga, tedavi altındaki üç kişinin durumunun bugün kesinleşeceğini belirterek yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “3 köyde 20 gün boyunca dezenfekte çalışmalarımız sürecek. Zamanında alınan önlemler sayesinde kuş gribi virüsü çevre köylere yayılmadı. Yabani kuşların konaklama bölgesi olan Kırkat Gölü’nde de ilaçlama çalışmalarına başladık. Batman’da kanatlı hayvan giriş ve çıkış yasağı sürüyor.” Batman İl Sağlık Müdürü Hasan Demir de kuş gribine karşı önlem amacıyla tüm köylerde başlattıkları sağlık taramasını dün tamamladıklarını ifade ederek “61 köy 8 mezrada sağlık taraması gerçekleştirdik. 16 bin 500 kişi taramadan geçirildi” dedi. Doğurganlık hızı azalıyor Türkiye nüfus ve sağlık araştırmasının 2003 yılı sonuçlarına göre, toplam doğurganlık hızında düşme, gebeliği önleyici yöntem kullanım oranında ise artma olduğu bildirildi 1978’de kadın başına doğurganlık hızı 4.3 iken 2003’te bunun 2.2’ye gerilediği kaydedildi. Elazığ’da iki deprem daha ? ELAZIĞ (AA) Elazığ’da dün 4.1 ve 4.3 büyüklüğünde iki ayrı deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün saat 05.43’te, merkez üssü Sivrice ilçesine bağlı Gözeli köyü olan 4.1 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Saat 19.51’de de 4.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Her iki depremde de can kaybı olmadı. THY uçağında arıza ? İstanbul Haber Servisi THY’nin dün İstanbulStockholm seferini yapmak üzere pist başına gelen uçağı, motor arızası nedeniyle kalkış yapamadı. Uçak teknik bakıma alınırken yolcular THY’nin başka bir uçağıyla Stockholm’e gönderilmek üzere bekleme bölümüne alındı. Bu arada, uçak yolcularından Metin Altınışık, bekleme salonunda uçağın pistte ilerlerken hızını keserek ani fren yaptığını anlattı. 116 ton kaçak mazot ? İstanbul Haber Servisi Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, akaryakıt kaçakçılığına yönelik 6 aydır çalışmalarını sürdüren polis, 8 Şubat’ta İstanbul, Yalova, Tekirdağ ve Çanakkale’de eşzamanlı operasyonlar düzenledi. 26 kişinin gözaltına alındığı operasyonlar sonucu, faturasız ve belgesiz 115 ton 915 kilogram mazot, akaryakıtın naklinde kullanılan 10 kara tankeri, 2 deniz tankeri ve 2 fiber tank ele geçirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye’nin 1978 yılında 4.3 olan kadın başına toplam doğurganlık hızının 25 yılda 2.2’ye, bebek ölüm hızının binde 58.8’den binde 28.7’ye gerilediğini açıkladı. CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun soru önergesini yanıtlayan Çubukçu, bebek ve çocuk ölüm oranları ile üreme ve anne sağlığı hakkında bilgi verdi. Çubukçu, Türkiye nüfus ve sağlık araştırmasının 2003 yılı sonuçlarına göre, toplam doğurganlık hızında düşme, gebeliği önleyici yöntem kullanım oranında ise artma olduğunu bildirdi. 1978’de kadın başına doğurganlık hızını 4.3 iken, 2003’te bunun 2.2’ye gerilediğini kaydeden Çubukçu, 19881993 yılları arasında binde 58.8 olan bebek ölüm hızının 19982003 yıllarında binde 28.7’ye, 19881998 yılla rında binde 10.5 olan çocuk ölüm hızının da 19982003 yılları arasında binde 8.5’e düştüğünü kaydetti. 19982003 yılları arasında her 10 anneden 7’sinin doğum öncesinde doktordan bakım aldığını belirten Çubukçu, doğumların yüzde 46’sının doktor tarafından yaptırıldığını, yüzde 78’inin bir sağlık kuruluşunda, yüzde 5’inin ise evde gerçekleştiğini bildirdi. Çubukçu, kırsal alandaki kadınların yüzde 53.2’sinin, kentsel alandakilerin ise yüzde 80.2’sinin doğum öncesinde bir doktordan bakım aldığını kaydetti. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, ilkokulu bitirmemiş kadınların yüzde 42.4’ünün doğum öncesinde bakım aldığını belirterek bu oranın lise ve üzeri eğitim alan kadınlarda yüzde 96.3’e çıktığını vurguladı. Eğitimi olmayan ve ilkokulu bitirmemiş kadınların yüzde 49.1’inin, lise ve üzeri eğitim alanların ise yüzde 2.5’inin evde doğum yaptığını belirten Bakan Çubukçu, 1989’da yüz binde 132 olan anne ölüm hızının, 2004’te yüz binde 70’e düştüğüne dikkat çekti. GENÇ KIZIN KUŞKULU ÖLÜMÜ İntihar mı, cinayet mi? SİİRT (AA) Siirt’te intihar ettiği öne sürülen 5 aylık imam nikâhlı Dilber Özer’in ölümünün şüpheli bulunması üzerine eşi ve kayınbiraderi tutuklandı. Ülkü Mahallesi’nde 5 ay önce Murat Kızılkan ile imam nikâhıyla birlikte yaşamaya başlayan Dilber Özer (17), evinde sağ şakağından tabancayla vurulmuş bulundu. Özer, hastaneye kaldırılırken yolda öldü. Genç kızın intihar ettiği öne sürülürken Dilber Özer’in ağabeyi Mehmet Sıddık Özer, kız kardeşinin öldürüldüğü iddiasıyla Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Olay sırasında evde olduğunu ve silah sesi duymadığını kaydeden Sıddık Özer, “Bana göre kız kardeşimi intihar süsü vererek öldürmüşlerdir. Ben olay sebebiyle eşi Murat’tan kayınvalidesi Zübeyde’den ve kayınbiraderi Hüseyin’den şikâyetçiyim. Kardeşim solaktı. Oysa sağ şakağına ateş edilmiş” dedi. Otopsi raporunda, Özer’in ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı beyin harabeti ve kanama sonucu meydana geldiği ve atışın, yakın atış mesafesi dışında yapıldığı kaydedildi. Özer’in anatomik bakire olduğu, bu tip kızlık zarlarının ancak doğumda yırtıldığı belirtildi. Eşinin bu özelliğinden habersiz kocanın, kendisinden önce başkasıyla birlikte olmasından şüphelenerek namus cinayeti işlemiş olabileceği iddiasıyla gözaltına alınan Murat Kızılkan ve kardeşi Hüseyin Kızılkan tutuklandı. 4 kişiye umut olan genç toprağa verildi İstanbul Haber Servisi Kadıköy’de geçirdiği trafik kazasının ardından tedavi gördüğü Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen ve babası tarafından organlarının bağışlanmasıyla 4 kişiye hayat veren Rum genci Yorgo Kutruli toprağa verildi. KadıköyBahariye’deki Aya Triada Kilisesi’nde dün gerçekleştirilen cenaze törenine Kutruli’nin ailesi ve yakınları ile gencin böbreği nakledilen Dursun Tekin’in babası Musa Tekin katıldı. Yorgo Kutruli’nin babası Aleko Kutruli’ye baş sağlığı dileyen Musa Tekin, konuşma engelli olan oğlunun 4 yıldır diyalize bağlı yaşam savaşı verdiğini belirterek “Çocuğum adına sevindim. Ancak Yorgo’nun ölümüne üzüldüm” dedi. Tekin, organ bağışı konusunda bilinçlendiğini ifade ederek, organlarını bağışlayacağını söyledi. Aleko Kutruli de, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun 4 kişiye hayat verdiğini hatırlatarak “İnsan hayatı bizim için önemli’’ dedi. Kutruli’nin cenazesi törenin ardından Acıbadem Rum Mezarlığı’nda toprağa verildi. Koza şirketinin altın madenine mühür İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Koza Altın İşletmeleri’nin Balıkesir Havran’da bulunan altın madeni, Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin kararıyla mühürlendi. Havran’daki madende altın çıkarılmasına yönelik izin bir süre önce madenin zeytinliklere yakın mesafede olması nedeniyle mahkeme kararıyla iptal edilmişti. Bunun üzerine madenin bulunduğu bölgeden alınan toprak, ayrıştırılması için yine Koza şirketi tarafından işletilen Bergama Ovacık’taki madene götürülmeye başlandı. Ancak çevrecilerin başvurusu üzerine açılan davada, Bursa 3. İdare Mahkemesi, Havran’daki madenden Bergama’ya toprak taşınmasına yönelik izni de iptal etti. Çevrecilerin avukatı Senih Özay, Bursa İdare Mahkemesi’nin 14 Aralık 2006 tarihli kararının kendilerine 20 Aralık’ta tebliğ edildiğini belirterek “Yargı kararına rağmen Havran’dan toprak taşınmasına göz yuman Balıkesir Valiliği, Havran, Edremit, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık, Dikili ve Bergama kaymakamlıkları ile Büyükdere Belediye Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Ruhsatsız silah operasyonları ? İZMİR / DENİZLİ (AA) İzmir, Samsun, Kütahya, Afyon ve Bolu’da düzenlenen eşzamanlı oparasyonlarda ruhsatsız silah ticareti yaptıkları öne sürülen 17 kişi yakalandı. Jandarma ekipleri, Denizli merkez ve Sarayköy ilçesinde 36 ev ile işyerine baskın düzenledi. Denizli’de A.D’ye ait av bayisinde faturasız olduğu belirlenen 130 kurusıkı tabanca, 1 Glock marka tabanca ve 30 av tüfeği bulundu. Sarayköy’da ise ruhsatsız 6 tabanca, 6 av tüfeği ele geçirildi. Operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. CUMHURİYET 03 K