11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu’nun beklenen ‘İklim Raporu’ açıklandı 15 Beyaz adam nereye? 2 Şubat 2007’de BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu’nun beklenen “İklim Raporu” açıklandı. Rapor tek kelimeyle ürkütücüydü. Çünkü dünya iklimindeki değişmenin geri döndürülebilir noktayı artık aştığını ve bundan böyle farklı bir gezegende yaşamak zorunda kalacağımızı ortaya koyuyordu. BM İklim Programı’nın sorumlularından Achim Steiner’e göre, “2007’de doğacak çocuklar daha sıcak bir dünyada, meteorolojik koşulların dikkate değer biçimde değiştiği ve deniz seviyesinin yükseldiği bir dünyada yaşayacak”tı. 2100 yılına kadar sıcaklığın 1.84 derece arasında artması, okyanuslarda su seviyesinin 1859 cm. yükselmesi, sera etkisinin çoğalması, su kaynaklarının tükenmesi, birçok canlı türünün ortadan kalkması bekleniyordu. 1992’deki uyarı ? BM İklim Programı’nın sorumlularından Achim Steiner’e göre, “2007’de doğacak çocuklar daha sıcak bir dünyada, meteorolojik koşulların dikkate değer biçimde değiştiği ve deniz seviyesinin yükseldiği bir dünyada yaşayacak”tı. bir değişim gereklidir” deniyordu. “Atmosferdeki öldürücü gazların ulaştığı düzey”in sadece insan etkinliklerinin sonucu olduğunu belirten bildiri, kullanılan fosil yakıtlardan çıkan karbondioksit gazının ve başta yağmur ormanları olmak üzere orman örtüsünde görülen yine insan kaynaklı azalmanın küresel iklim değişikliklerine neden olduğunu ve olacağını açıklıyordu. Bu konuda taşınan sorumluluk hakkındaki değerlendirme de çok ilginçti: “Bugün için dünyayı en çok kirleten uluslar, gelişmiş uluslardır. Onların tüketim alışkanlıkları azaltılmalıdır, eğer bunu başarabilirsek global kirlenmenin nedenlerini de azaltabiliriz.” Sonuç bölümünde, dünyanın sınırlı kapasitesinin bilinmesi ve insanın doğa ile ilişkisinin yeniden tanımlanması gereğine dikkat çeken bildiri, “Yeni bir ahlak anlayışı gereklidir, yeni bir tavır dünyanın ve kendimizin korunması için gerekli sorumluluğu sağlayacaktır” diyordu. Yol ayrımı Aslında bundan 15 yıl önce, Kasım 1992’de dünyanın önde gelen 1700 bilim insanı bir “uyarı” yayımlayarak, yaklaşan tehlikeyi haber vermişlerdi. “Union of Concerned Scientists” imzalı bildiride, “Bizler, yani dünya biliminin önemli üyeleri tüm insanlığı olabilecekler konusunda uyarıyoruz. Dünyanın ve üzerindeki yaşamın kurtarılması için büyük 1992’nin görece umutlu “uyarı”larından sonra, uranyumlu bombalar da dahil olmak üzere her türlü silahın denendiği büyük bölgesel savaşlardan (Afganistan ve Irak) da geçerek, günümüzün geri dönülmez iklim değişimi noktasına ulaştık. Raporlarda üç temel nokta dikkat çekiyor: 1 Tek sorumlu insan; 2 Sanayileşme ve tüketim ekonomisinin etkisi belirle yici; 3 Yeni bir ahlak anlayışı şart. Doğada, insan dışında, dünyanın ekosistemini tahrip eden bir başka canlı yok, tam tersine tüm canlılar sistemi besliyor. Sadece insan, gezegenin atmosferini, iklimini bozuyor, küresel felaketi tetikliyor. İnsanın bu sorumluluğu, insanmerkezci bakışın da baştan sona sorgulanmasını gerektiriyor. Sanayileşme ve tüketim ekonomisi sarmalının, otopsi masasına yeniden yatırılması şart. Küresel ısınma raporunun yayımlandığı ve otomotiv sanayisinin yıkıcı etkilerinin belgelendiği gün bile, “otomobillerin yerini raylı sistemlerin alacağı bir ulaşım modeli”ni “enerjimizi ziyan edecek bir ütopya” olarak gören zihniyet artık şapkasını önüne koymak zorun da. Ama onun yanı sıra, 19. yüzyılın demiryolları, kömür ocakları ve hava kirliliğiyle bütünleşmiş “kalkınmacı, sanayileşmeci” anlayışını insanlığın en güzel “ütopyası”yla birleştirmiş, başarısız kalan bu “organ nakli”nin ardından, yıkılırken de insanlığa bir Çernobil hediye etmiş zihniyet de sorgulamadan payına düşeni mutlaka almalı. Balta girmemiş ormanları, doğal örtüleri, dumanlar savuran lokomotiflerle yararak ilerleyen ve her yere “uygarlık taşıyan beyaz adam” imgesi, bugün gelinen kıyamet arifesi noktasından yeniden değerlendirilmeli. Çiğnene çiğnene sakıza dönüşmüş ikici (düalist) düşünme tarzları bir yana konup, insanın doğal dengenin ve ekosistemin parçası olmaktan ne zaman ve nasıl çıktığı sorgulanmalı, insanmerkezci ve kalkınmacı (hem kapitalist, hem sosyalist) bakış açılarına “ütopya” gibi gelen şeylerin, aslında çok daha “global” bir perspektiften bakıldığında, bu gezegendeki hayatın vazgeçilmez şartları oldukları görülmelidir. Evet, “beyaz adam” bir yol ayrımında: Ya doğayla uyumsuz bu sistemin verilerini tek gerçek olarak kabul etmekten, aklını bu sistem içine hapsetmekten vazgeçecek; ben nereye gidiyorum sorusuyla birlikte yeni bir arayış içine girecek ve hâlâ kurtarılabilecek olanları kurtaracak. Ya da “ütopyalara ziyan etmediği enerjisi”yle birlikte cehenneme giden yolun aymazlık “rayları”nı döşeyecek. [email protected] İsimsiz, tuval üzeri karışık teknik, 115 X 140 cm. ‘Yılın Genç Ressamı’ Murat Pulat Kültür Servisi rh+ Sanat dergisince düzenlenen ‘Yılın Genç Ressamı’ yarışması ödül töreni geçen akşam Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi’nde yapıldı. Yarışmada, Murat Pulat birinci oldu. Her yıl olduğu gibi seçici kurulun belirlediği finalislerin yapıtları, bir ay süresince Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi’nde sergilendi ve buradaki oy sandığının yanı sıra, ilgili internet sitesinden de oylamaya sunuldu. Bu yıl finalistlerin belirlenmesinden sonraki aşamada farklı bir uygulamaya geçildi; Aydın Ayan, Mehmet Güleryüz, Turan Erol, Tomur Atagök, Abdülkadir Günyaz’dan oluşan ilk seçici kurula 15 isim daha eklendi. Bu ‘genişletilmiş seçici kurul’, ikinci aşama olan sergilenme süresi içinde, her yarışmacının yapıtını ayrı ayrı 1 100 puan arasında değerlendirdi ve bu puan ortamalaları oylama sonuçlarına eklendi. Bu yıl toplam 23.400 kişinin oy kullandığı yarışmanın, genç sanatçılara destek vermek açısından güzel ve etkili bir örnek olduğunu belirten Tevfik İhtiyar, yakın zamanda bu tür etkinliklerin sayısının artmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirtti. İhtiyar, ödül vermenin yanında sergilenen yapıtların çoğunun sanatseverleri genç sanatçılarla tanıştırdığını, finalistlere ve birinciye rh+ Sanat dergisinde geniş yer verdiklerini ve birinciye sergi olanağı da sunduklarını söylerken amaçlarının genç sanatçıya en güzel şekliyle destek vermek olduğunu vurguladı. Ayşe Tütüncü Trio konseri ? Kültür Servisi Son günlerde son albümleriyle yabancı basında övgü dolu eleştiri yazılarıyla adından söz ettiren Ayşe Tütüncü Trio, bugün 20.30’da Oyun Atölyesi’nde bir konser veriyor. Ayşe Tütüncü’nün 2004 başında kurduğu üçlüde, ‘Piyano Perküsyon Projesi’nin içinde yıllardır birlikte müzik yaptığı iki müzisyen yer alıyor: Bb ve bas klarinette Oğuz Büyükberber, soprano ve tenor saksofonda Yahya Dai. 2004 Mart’ından beri konserler veren üçlü, 2005 yılında çıkardığı Panayır (EMI / Blue Note) albümünde Ayşe Tütüncü’nün özel olarak bu grup bileşimi için; “iki nefesli ve bir piyano” için düzenlediği yeni bestelerini çalıyor. (0 216 345 39 39) At sevgisinin tuvale yansıması SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Kış, yaz demeden yarışların yapıldığı hipodromlarda binlerce insanımıza iş olanağı sağlayan, her gün yapılan yarışları izlemeye gelen on binlerce kişiye çeşitli sosyal hizmetler verirken, ülke ekonomisine de büyük katkı koyan TJK gelir, at sevgisini aşılayanların başında. İşte o TJK’nin sosyal etkinlikleri arasında yer alan “TJK 7. Geleneksel Resim Yarışması” sonuçlandı geçen aylarda. Yöneticilerinin, “Türk kültür ve geleneğinde önemli bir yeri olan at ve at sevgisini gündemde tutmak, son derece estetik görünümü ile at ve at yarışı heyecanını vurgulamak, sanat dünyasına çağdaş eserler kazandırırken, sanata ve sanatçıya verilen desteği sürdürmeyi amaçladık” dediği yarışmada, at sevgisinin işlendiği yüzlerce resim geldi jürinin önüne. Bu öyle böyle bir yarışma değildi elbette. At sevgisiydi görülmek istenen. Mutlaka çok zorlanmıştı yarışmacılar. Saatlerini, günlerini, belki de haftalarını, aylarını verdikleri, saatlerce boyalı fırçayı salladıkları tuvale çok sevdikleri atı tüm güzelliği, estetiği ve asilliğiyle resmetmeye çalıştılar. 54 resim sergileniyor Sonuçta hepsi güzeldi ama yarışma bu ya. Jüri çok düşündü, ince eleyip sık dokudu ve sonuçları açıkladı. İlke Kutlay’ın çalışması 1., Alpaslan Uçar’ın yapıtı 2., Ayşegül Sağbaş’ınki ise 3. olmuştu. Murat Pulat, Mustafa Özbakır ve Ünsal Bahtiyar imzalı resimler ise mansiyona değer bulun muştu. Zor olmuştu derecelendirmek jüri için. Yüzlerce eser arasından 54’ünü ayırt etmekte zorlanmışlardı ama hepsi gerçekten birbirinden farklı çizgi, desen ve renkte çok güzel anlatıyordu at sevgisini. İşte o resimler Adana’da sanatseverlerin, atseverlerin izlenimine sunuluyor. TJK’nin 7. Geleneksel Resim Yarışması’nda derece alan ve sergilenmeye değer görülen 54 resim, doya doya izlenmek üzere 75. Yıl Sanat Galerisi’nde 15 Şubat’a dek duvarlarda asılı tutulacak. EMI Classics’ten film müzikleri ? Kültür Servisi EMI Classics, 6 CD’den oluşan film müzikleri seçkisini, tek CD fiyatına dinleyicilerin beğenisine sundu. ‘The Great Blockbusters’, ‘The Clasic Movies’, ‘Favourite Movies’, ‘The Piano at The Cinema’, ‘Opera at The Cinema’, ‘Baroque Goes To The Cinema’ adlı CD’lerde müziklerine yer verilen filmlerden bazıları ise şöyle: ‘Dört Nikâh Bir Cenaze’, ‘Bridget Jones’un Günlüğü’, ‘Hannibal’, ‘Miss Daisy’nin Şoförü’, ‘Amedeus’, ‘The Piano’, Elizabeth’, ‘Cennet Sineması’... 10 Haziran’da başlayan bienalin Türk pavyonundaki serginin küratörü Vasıf Kortun Venedik Bienali’nde iki Türk sanatçı Kültür Servisi Bu yıl 10 Haziran21 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Venedik Bienali’nin Türkiye pavyonunda, Aydan Murtezaoğlu ve Hüseyin Bahri Alptekin yapıtlarıyla yer alacak. Venedik Bienali’ndeki Türkiye pavyonu, TC Başbakanlık Tanıtma Fonu Kurulu’nun desteği ve bir önceki bienalde olduğu gibi Garanti Bankası’nın sponsorluğuyla yapılacak. Bu yıl ilk kez Türkiye’ye, Venedik Bienali’nin ana mekânı olan Arsenale’in Artigliere binasında özel bir pavyon verildi. Koordinasyonu İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından yürütülen serginin küratörlüğünü Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi’nin yöneticisi Vasıf Kortun üstleniyor. Projeye ayrıca “Venedik Bienali Dostları” da katkıda bulunuyor. Aydan Murtezaoğlu’nun “hip aktiviteler” fotoğraf dizisi, güncel siyasi gösteriler ile 1960’ların ikonik, şehirli orta sınıf manzaralarını aynı imgede buluşturuyor. Mazbut, abartısız, modern hayallerine kavuşmuş makul aileler çevresine örülmüş olan güncel protest manzaraları Güncel Sanat Bienali (2006), 6. Periferik Bienali (Lassy, Fransa, 2003) ile 1995 ve 1999 yıllarındaki Uluslararası İstanbul Bienalleri’nde yer aldı. Hüseyin Bahri Alptekin’in son yılarda ürettiği “incidents” dizileri, uzun süreler boyunca benzer yerlerden çekilen anlık fotoğrafların art arda gelerek birleştirildiği anlatısal videolardan oluşuyor. Murtezaoğlu’nun keskin ve girift yerelliğine nazaran, Alptekin’in işleri görünürde buluşmayan, küreselleşmenin görünmezleştirdiği coğrafyaları narin bir biçimde birbirlerine bağlıyor. Hüseyin Alptekin aralarında 1995 yılında 4. ve 1999’da 9. Uluslararası İstanbul Bienalleri, 24. Sao Paulo Bienali (1998), 4. Cetinje Bienali (Sırbistan Karadağ, 2004), Manifesta V, 47. “Ekim Salonu: Sanat, Yaşam ve Kargaşa” sergisi (47th October Salon: Art, Life and Confusion, Belgrad 2006) ve 2003 yılında Walker Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen “Özgürlük Nasıl Biçim Alır” (How Latitudes Become Forms) sergisinin de bulunduğu birçok sergi ve sempozyuma katıldı. Hüseyin Bahri Alptekin’in yapıtı. izleyiciye 1968 ile başlayan beklenmedik sosyal dönüşümü hatırlatmanın ötesinde, şahit olmak ile parçası olmanın arasında, melodramatik bir deplasman öyküsünü anlatıyor. Aydan Murtezaoğlu’nun katıldığı çok sayıdaki sergi arasında New York Apex Sanat Galerisi’ndeki “Ters Bakmak” (“Looking Awry” Apex Art, NY, 2003), Badiche Sanat Merkezi’nde “Kaynaklar: İnanç Politikaları” (“Resources: Politics of Belief”, Badischer Kunstverein, 2005) ve Fridericianum Sanat Merkezi’nde gerçekleşen “Balkan Trilojisi” (The Balkans Trilogy”, Kunsthalle Fridericianum, 2004) bulunuyor. Murtezaoğlu ayrıca 1. Moskova 2007 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine Başvurmak İsteyen Adayların Dikkatine 2007 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 12 Şubat23 Mart 2007 tarihleri arasında yapılacaktır. Öğrenim durumları aşağıdakilerden birine uyanlar 2007ÖSYS’ye (Sınavsız Geçiş dahil) başvurabilirler: 20062007 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açıköğretim lisesi) son sınıfında okumakta olan öğrenciler, Ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar, Ortaöğretim kurumlarının dışarıdan bitirme sınavlarına girenler, Ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar, Ortaöğrenimlerini yabancı ülkelerde yapanlardan durumları yukarıdakilerden birine uyanlar. Ayrıca durumları yukarıdakilerden birine uyan yabancı uyruklu ve uyruksuz adaylar da başvurabilirler; ancak, bu adaylar ÖSS sonuçları ile 2007ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacak yükseköğretim programlarına yerleştirilmezler. 20072008 Öğretim yılında yükseköğretimin tüm lisans ve önlisans (meslek yüksekokulları ile açıköğretim önlisans programlarına sınavsız geçiş dahil), programlarına girmek veya yurtdışında öğrenim görmek isteyen adaylar 2007ÖSYS’ye başvurmak zorundadırlar. Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okumakta olan öğrenciler okullarının bağlı olduğu Başvuru Merkezinden, mezun durumdaki adaylar diledikleri Başvuru Merkezlerinden içerisinde 2007ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan 2007ÖSYS Kılavuzu’nu 2,00 YTL karşılığında edinebilirler. Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları ÖSYS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklardır. Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapacaklardır. Mezun durumdaki adaylardan 2006ÖSYS’ye başvurmamış olanlar ile 2006ÖSYS’ye başvurmuş olanlardan öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezine yapabilirler. Mezun durumdaki adaylardan 2006ÖSYS’ye başvurmuş olan ve öğrenim bilgilerinde değişiklik olmayan adaylar başvurularını: İsterlerse bireysel olarak İnternet aracılığıyla, isterlerse diledikleri bir başvuru merkezine başvurarak yapabilirler. 2007ÖSYS’ye (Sınavsız Geçiş dahil) ilişkin başvurma, sınav, değerlendirme ve yerleştirme ile ilgili kurallar ve işlemler 2007ÖSYS kılavuzunda yer almaktadır. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 3806 T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞINDAN DUYURU ESAS: 2006 / 964 Davacı Yılmaz PAMUK, tarafından davalı Gamze PAMUK aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasında dava dilekçesinde özet olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile davalıdan boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalının Güneşli Evren Mah. Gülbahar Cad. Bekçi Sk. No: 4 D: 10 Güneşli Bağcılar / İstanbul adreslerine çıkartılan tebligatla kendisine ulaşılamadığından, kolluk kuvvetlerince yapılan araştırmada da davalının adresi tespit edilmediğinden davalı Gamze PAMUK’a duruşma günü 19.03.2007 günü saat 10.00’da mahkememiz duruşma salonunda bu davayla ilgili tüm kanıtları ile birlikte hazır olması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak karar verileceği İLANEN tebliğ olunur. Basın: 6771 KÜÇÜKÇEKMECE 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN GAMZE PAMUK’A İLANEN TEBLİGAT CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle