18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B PB 13 15 13 13 15 14 15 14 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB B B B PB PB PB PB B 13 16 15 14 8 16 7 5 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB Y Y PB 16 15 9 13 10 10 3 6 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı çok bulutlu. Rize ve Artvin çevreleri, sabah saatlerinde Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile akşam saatlerinden sonra Kıyı Ege ile Batı Akdeniz kıyıları yağışlı geçecek. Yağışlar, yağmur ve sağanak, karla karışık yağmur şeklinde olacak. Hava sıcaklığı; iç ve batı bölgelerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB 2 2 5 14 14 12 13 5 3 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB Y Y Y Y Y 12 9 16 10 12 8 17 14 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y Y PB B PB B B B A 1 15 9 12 8 8 12 20 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Başkanı Ahmet Türk; bir ara çıktı kürsüye, “Biz” dedi: “Hapishanelere girmekten de çekinmeyiz”. Gerekirse silahlı mücadeleye de girebileceklerini ima etmek istedi mi, elbette bilinmez ve fakat: Koltuğunu bıraktığı, sahte raporla askerden kaçtığı için aranan yeni Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, (avukatlarının uyarısı üzerine) hapse girmemek için gittiği Brüksel’den Türkiye’ye dönmeyeceğini açıkladı. Türk’ün kükreyişi ile Demirtaş’ın yargıdan kaçışı ve ola ki, tutuklanıp hapsedilmek korkusu birbiriyle çelişiyor. Üstelik kamuoyunda kemikleşmeye yüz tutan bir kanı var. Demirtaş’ın askerden kaçmak için sahte doktor raporu düzenlediğini yalanlamak zor. Zira her zaman gerçekleri açıklayan gazeteci Uğur Dündar, Demirtaş’ın “raporlar sahte değil” dediği günün ertesi; sahte raporların kopyalarını yayımladı. Ahmet Türk’ün, Demirtaş’ın mızrağı çuvala sığacak gibi değil. ??? Bu parti artık Kürt partisi olduğunu saklamıyor, saklamasına da gerek yok. Mal meydanda. DTP’nin sivrilerinden Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis kürsüsünden PKK’yi dolaylı ifadelerle savunabildi. PKK’nin terör örgütü olduğunu bir türlü itiraf edemeyen bu parti ve üyelerinin mazeretini; “PKK, Türkiye’nin gerçeği, hayır mı diyelim” diye kamuoyu gündemine taşıdı. Anlayamadığı, anlamak istemediği şu: PKK Türkiye’nin gerçeği. Ancaak Türk ulusu DTP gibi bu örgüte “evet” demiyor, demeyecek! DTP ile ulus arasındaki fark bu! ??? Bir başka DTP milletvekili, Meclis kürsüsünden Türkiye’nin bir kültür mozayiği; TürkKürt kültür mozayiği olduğunu söylüyor. DTP’deki bu ve buna benzer örnekler bu partinin şimdilik içinde görünmeye özen gösterdiği devletin üniter yapısına bağlılığını kuşkuya düşürüyor. Sakık ise üniter yapıyı “tek” değil “iki millet” tabii Türk ve Kürt ulusu olarak kabul ettiklerini öne sürüyor.Şimdi sormak gerekiyor. Yeni bir anayasa yapılacak ve bu anayasada tek bir millet yine yer alacak olursa ki öyle olacak kendilerini ikinci ulus sayan Kürtler ne yapacaklar? Dağa mı çıkacaklar, anayasa ve yasaların saptadığı kurallara karşı gelerek Ahmet Türk’ün ilan ettiği gibi hapishaneleri mi yeğleyecekler? İki ulus? Evet ama Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu Türk kimliği altında TBMM’de çoğunlukta. DTP, zaten marjinal bir parti. Son seçimde oyların önemli bölümünü AKP’ye kaptırdı, daha fazla erimenin telaşı içinde. Tabanı başka partilere kayan “ikinci ulus” temsilcisi MHP de 550 üyeli Meclis’te 70 milletvekili ile temsil ediliyor. Hangi “ikinci ulus”? ??? Demirtaş, Avrupa Parlamentosu’nda yalanladığına göre hükümeti PKK ile görüşmeye çağırmamış; ancak o ve Türk, AB’nin, AP’nin PKK’yi terör örgütü olarak tanımlamaları çağrılarına işitme özürlü rolü oynadılar. Ne ki, başka söylemleri böyle bir isteğe olasılık tanıyor. DTP önde gidenleri her fırsatta Kürt sorununun çözümlenebilmesini partiler ve daha çok hükümetle diyaloğun kurulmasına bağlıyorlar. Partiler arası veya umut ettikleri gibi DTP hükümet arasında demokrasi şemsiyesi altında diyaloğun başlaması demek; terör örgütü ile organik bağı olan PKK’nin de TC Hükümeti ile masaya oturması demektir! DTP ile devlet adeta saklambaç oynuyor. Yiyen olmadı dolmalarını, şimdi başka yollar arıyorlar. İstanbul Valiliği, terör örgütünün gösterisine dönüşeceği duyumları alındığını açıkladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY DTP mitingine izin yok İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) İstanbul Valiliği’nce, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) yarın Şişli Çağlayan Meydanı’nda yapmak istediği “Emperyalizme, Irkçılığa ve Şovenizme Karşı İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği’’ mitingine izin verilmedi. Güneydoğu’da yürütülen askeri operasyonlarda öldürülen PKK’lilerin aileleri, cenazeleri alabilmek için DTP Şırnak İl Örgütü’nde açlık grevi başlattı, yarın da DTP’liler bu ilde miting yapacak. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada, DTP’nin İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Çiçek Arıç başkanlığında oluşturulan 7 kişilik düzenleme kurulunun müracaatıyla Çağlayan Meydanı’nda yapmak istediği mitingin terör örgütü yandaşlarının gösterisine dönüşeceği yönünde gelen bilgiler olduğunu bildirdi. ‘Taş ve sopalarla karşılık’ Van, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Batman ve Hakkâri’de gerçekleştirilen mitinglerde, “terör örgütü ve örgüt başını övücü sloganlar atıldığı, posterler açıldığı, güvenlik kuvvetlerine karşı saldırılarda bulunulduğunun’’ kamuoyu tarafından izlendiği vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Terör örgütünü simgeleyen bez parçaları ile örgüt elebaşısının posterlerinin açılacağı mitingde, güvenlik kuvvetlerine taş ve sopalarla karşılık verileceği yönündeki duyumlar üzerine İstanbul’da huzur, güven ve genel asayişin sürekliliğinin sağlanabilmesi için 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesi gereğince söz konusu toplantıya izin verilmemiştir.” Şırnak’ta açlık grevi Şırnak’ta açlık grevi başlatan 14 PKK’linin ailesi adına açıklama yapan Gıyasettin Gültepe, son çatışmalarda ölen PKK’lilerin cenazelerini almak için 5 gün önce yetkililere başvurduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını belirterek açlık grevine başladıklarını açıkladı. Gültepe, pazar günü yapacakları açıklama ve sonrasındaki yürüyüşle eylemlerine son vereceklerini anlattı. Açlık grevine girenlerden Necmi Unat ise “Yıllardan bu yana cenazelerimizi vermiyorlar. Ben üç kez Şırnak, Uludere’ye gidip geldim. DNA testi için örnekler de verdik ve pozitif çıktı. Bu şekilde davranılması ve cenazelerimizin verilmemesi bizleri derinden yaralıyor. Biz de acılarımızı yaşamak istiyoruz” diye konuştu. Açıklamanın ardından eylemciler Abdulah Öcalan lehine slogan attılar. DTP, yarın Şırnak’ta 15 bin kişinin katılımıyla, kitlesel bir gösteri düzenlemeyi planlıyor. ‘ROMA HAMAMI’ OYUNU AST 45 yaşında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) 45. sanat yılını, ‘’Roma Hamamı’’ adlı oyunla kutladı.“Roma Hamamı’’nın önceki gün yapılan galasına, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Sanat Kurumu Başkanı İlker Çetin, gazetemiz yazarı Ayşegül Yüksel, Prof. Dr. Sevda Şener, bürokratlar, sanatseverler ile AST’ın yetiştirdiği ünlü tiyatro oyuncuları katıldı. Oyunun ardından konuşan tiyatro sanatçısı Meral Niron, tüm yurttaşları tiyatroya ve tiyatroculara sahip çıkmaya çağırdı. Niron, “AST, kurulduğu günden bu yana çizgisinden hiçbir zaman ödün vermedi. Türkiye’nin siyasal anlamda en karışık olduğu dönemlerde dahi politik pek çok oyunu sahneleme cesaretinde bulundu. Tiyatroların kapatılmak istenmesinin yeniden gündemde olduğu bugünlerde, gelin hep beraber bu sahneye sahip çıkalım” dedi. Tankut Öktem uğurlanıyor Üsküdar’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Devlet Sanatçısı Heykeltıraş Prof. Dr.Tankut Öktem için öğretim üyesi olduğu Marmara Üniversitesi (MÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu’nda dün tören düzenlendi. MÜ’de düzenlenen törene Öktem’in kızları, aile dostları, MÜ Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Nazan Erkmen Genelkurmay Başkanlığı Sanat Danışmanı Mehmet Özel’in yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci de katıldı. Törenin ardından Öktem için Selimiye Camii’nde devlet töreni düzenlendi. Öktem’in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı gasilhanesine götürüldü. Bu sırada, kızları Pınar ve Oylum, bir süre cenaze arabasının arkasından yürüdü. Prof. Öktem’in cenazesi bugün Gemlik Küçükkumla’da toprağa verilecek. (NİHAN İNAL) Gecekondulaşma sadece bina değil ki, bir günde oluşturulan makam da bir gecede yapılan gecekondu gibi... Muhtar Kent’in CocaCola’nın başına getirilmesi haberi bütün gazetelerin birinci sayfasında yer aldı, bazıları manşetten duyurdu. Bu güzel başarı haberini okuyunca iki şey düşündüm: 1 Türkiye’den dünyanın belli başlı ülkelerine doğru ciddi bir beyin göçü var. Devlet bir çocuğun okuması için yılda 3 bin YTL harcıyor. Yetiştiriyor, tam karşılığını alacağı sırada genç yurtdışına gidiyor. Gittiği ülke hiç masraf yapmadan beyin gücüne kavuşmuş oluyor. 2 Muhtar Kent şimdi 6 ay boyunca kendisini yeni makama hazırlayacak. Eksiklerini tamamlayacak. Öyle anlaşılıyor ki, şirket yönetimi de Kent’le ilgili son testlerini yapmış olacak! ??? Gelelim bize... Muhtar Kent’in yükselişiyle YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç’in görev süresinin dolması aynı haftaya karşılık geldi. Prof. Teziç, veda basın toplantısıyla görevini fiilen bıraktı. Bugün de görev süresi resmen dolacak. Ortada bir dizi aday adayı var. Şunlar konuşuluyor: 1 Gül, kesinlikle kendisine çok bağlı kalacak bir kişiyi getirmek istiyor. Seçmeye çalışıyor. 2 YÖK’te ikinci Doğramacı dönemi yaşanabilir. Prof. Ali Doğramacı uygun isim. 3 Başka bir seçenek öne çıkabilir, TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Nüket Yetiş olabilir. 4 Anadolu’dan bir rektör düşünülüyor... Büyük olasılıkla Gül’ün belirleyeceği YÖK Başkanı’nın ilk demeci şu olacak: “Benim için de sürpriz oldu!” Belki de yeni başkan yaşamında birkaç kez YÖK binasına girmiş olacak. Kurum çalışanlarıyla ilk kez karşılaşacak. Değişim bir ölçüde kırılmayla olacağı için yeni başkan “kendi damgasını” vurmaya çalışacak. Bir yandan kişilik gösterisine, bir yandan bağlılık ispatına girişecek... Ancak 67 ay sonra YÖK’ü kavramış olacak! ??? ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’ın da görev süresi önümüzdeki haziranda doluyor. Yerine kimin geleceği şimdiden belli. Bizim Dışişlerimizde ise ekim sonunda tamamlanması gereken büyükelçi atamaları, KöşkDışişleri dengesizliği nedeniyle hâlâ bekliyor! Yeni büyükelçilerimiz büyük olasılıkla nereye gideceklerini Köşk’ten onay çıktığı gün, kamuoyu ile birlikte öğrenecekler! Amacımız ABD övgüsü değil. Amerikan politikalarıyla ilgili düşüncelerimizi en açık biçimde bu sütunlarda dile getiriyoruz. Ortada, karaya oturmuş yönetim anlayışıyla, rayına oturmuş yönetim anlayışı arasındaki fark var! Muhtar Kent’e dönersek... Girişte beyin göçünden söz ettik. Bunu durdurmak mümkün mü? Azaltılabilir ama, bugünkü dünya düzeni içinde tümüyle durdurulamaz. O zaman bu beyin göçünü beyin gücüne çeviremez miyiz? Oysa, yaşanan tersi! Biz Türkler gittiğimiz ülkede önce tutunuyoruz, sonra birbirimizle rekabete girişiyoruz. Yurtdışı için şöyle bir slogan üretsek abartmış mı oluruz: Türk’ün Türk’ten büyük rakibi yoktur! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kızar yakalandı ? Baştarafı 1. Sayfada CHP milletvekili Baratalı Dink suikasti ve Zirve Yayınevi baskınıyla ilgili önerge verdi TOPRAĞA VERİLDİ rör örgütü Hizbullah üyesi Kemal Kızar’ın, Türkiye’ye iadesinin yapılması amacıyla tutuklanmasının beklendiği bildirildi. Kemal Kızar’a ait Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki fotoğraf ve teknik bilgilerin Almanya’ya gönderildiğini belirten İçişleri Bakanlığı yetkilileri, bu bilgiler çerçevesinde yapılacak eşleştirmelerle, Kızar’ın yakalanmasının resmi nitelik kazanacağını belirtti. Kızar’ın yakalanmasının resmileşmesinin ardından Adalet Bakanlığı’nın, iadesi ile ilgili dosyayı Alman makamlarına göndereceği ifade edildi. Almanya’da yakalanan Kemal Kızar’ın adı, Gaffar Okan tarafından, şehit edilmesinden kısa bir süre önce yapılan basın açıklamasında aranan 26 Hizbullah tetikçisinin isimleri arasındaydı. Sesimizi mi Yitirdik, Sesimizi mi Kestiler? Erendiz ATASÜ ? Baştarafı 2. Sayfada Siyasi partilerin kadın kolları, kadın milletvekilleri neredesiniz? Değerli kadın yazar arkadaşlar, yazar kuruluşları, seksenini geçmiş Naval el Saddavi, ülkesi Mısır’ı terk etmek zorunda kaldı. Teslime Nesrin, Pakistan’dan kovulmakla kalmadı, demokrat ve özgürlükçü (!) yapısıyla nam salmış Hindistan’da dahi barınamıyor. Sosyalizm umudu batalı, emperyalizmin kıskacında bunalan halklar en eski ideolojiye dine sarıldılar. Tüm öfkeler, tüm bastırılmışlıklar, bireysel mutsuzluklar, nereye saldıracağını bilemeyen ilkel bir sadizme dönüşüyor! Öncelikle, dünyada yaşanana doğru tanı koyalım. Ülkemizi bu tarihsel dönemin dışında sanmayalım. Hal böyleyken köktendincilik konusunda ikircikli bir yönetimin altında olduğumuzu unutmayalım. Bize bir şey olmaz, diyenlere, 20. yüzyılın son çeyreğinde, bize olanlardan örnek vereyim: 1978 Kahramanmaraş ve Çorum, 1993 Sıvas katliamları! Kent varoşlarında, kasabalarda, kırsalda her gün yüzlercesi yaşanan saldırganlıklara hiç değinmeden! Size sesleniyorum kadınlar! Sesimize ne oldu? Biz mi yitirdik onu, yoksa susturulduk mu? ANKARA / MALATYA (Cumhuriyet) CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ve arkadaşları Hrant Dink cinayeti ile Malatya katliamı için Meclis araştırması açılmasını istedi. TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde Hrant Dink cinayeti ve Malatya’da Zirve Yayınevi baskını ile devam eden süreçteki “karartma şüphelerine” dikkat çekildi. Rahip Santoro cinayeti davasındaki Turakan’ın ‘Cinayetleri Meclis araştırsın’ ölümü kaza soru işaretlerinin de altı çizilen önergede şöyle denildi: “Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi, Malatya katliamı sonrasında da emniyet ve jandarma mensupları hakkında görevi ihmal ve suçun önlenmesi sorumluluğunun yerine getirilmediği iddiasıyla soruşturma yapılması istenmiştir. Her üç olayın bir diğer ortak noktası öldürülenlerin etnik köken ve inanç bakımından farklı kültürlerden olmasıdır. Yargılama sürecinde yaşanan gelişmeler ve öldürülenlerin avukatları tarafından yapılan açıklamalar, toplumda ‘Susurluk’ benzeri yeni bir yapılanma konusunda ciddi kuşkular yaratmaktadır.” Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, Zirve Yayınevi olayının kilit ismi Emre Günaydın ile il ‘75 kaset emanette’ gili görüntülerin silindiği iddialarının doğru olmadığını belirterek “75 adet video kaseti, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetine intikal ettirilmiş olup halen bu birimde muhafaza altında tutulmaktadır” açıklamasını yaptı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da olayla ilgili dosyayı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden geri istediği yönündeki haberler de yalanlandı. PEŞMERGELERİN SINIRDAKİ SİLAHLARI ASKERİ BİRLİKLERE SEVKİYAT YAPILDI ABD istedi, çektiler ANKARA Kürt lider Mesud Barzani’nin, Türkiye’nin olası sınır ötesi operasyonuna karşı sınıra yerleştirdiği ağır silahları geri çekmeye başlamasının ABD’nin istemi olduğu belirtiliyor. Kürtlerin geniş kapsamlı bir kara operasyonu olmayacağı konusunda Washington’dan garanti aldıkları ileri sürülüyor. Iraklı diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Kürt Bölgesel Yönetimi yaklaşık 6 aydan bu yana sınıra yığdığı ağır silahları çekmeye başladı. Edinilen bilgilere göre, bölgede 8 bin peşmerge ile top, uçaksavar ve tanksavar silahları bulunuyordu. Bu silahların büyük bir bölümünün Erbil ve Süleymaniye’ye geri götürüldüğü ve sınırda ise 3 bin peşmergenin kaldığı bildirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile 5 Kasım’da Washington’da bir araya gelmiş, toplantının ardından taraflarca yapılan açıklamada, “hedefin sadece PKK” olduğu vurgulanmıştı. Önceki gün açıklama yapan peşmerge sözcüsü Cafer el Yaver de Türk tarafından bir saldırı beklemedikleri için ağır ve orta ölçekli silahları çektiklerini açıklamıştı. Operasyonlar sürüyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Üç bin metreye yaklaşan dağ zirvelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teröristlere karşı mücadelesi sürüyor. Diyarbakır’ın Dicle ilçesi kırsalında da öldürülen bir teröristin cesedi bulundu.TSK’nin ŞırnakHakkâri hattı boyunca Kuzey Irak sınırında terör örgütüne karşı yürüttüğü operasyonlar, geceleri eksi 20 dereceye kadar düşen iklim koşullarında bile sürüyor. Şırnak’ın Silopi ilçesinde de Kuzey Irak sınırının 10 kilometre yakınındaki tank taburuna çok sayıda askeri araç sevk edildi. Bazı kamyonlardaki yüklerin, istihkâm birliklerince gerektiğinde hemen kurulabilen seyyar köprüler olduğu belirtildi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde ise askeri depolardan kamyonlarla alınan mühimmat, Şırnak yönüne gönderildi. Öte yandan Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada operasyon yapılan bölgede gazetecilerin haber yapmaya çalıştığı anımsatılarak, bu bölgede hiç kimsenin can güvenliği bulunmadığı için gazetecilerin güvenliklerini tehlikeye atacak faaliyetlerden uzak durmaları istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan’ın başkentteki evinde, oğlu ve arkadaşlarının eğlencesi sırasında yaşamını yitiren Can Orga Turakan’ın ölümüne neden olan silahı battaniyelerin arasında bulduğu öğrenildi. Turakan’ın, uyumak için dolaptan çıkardıkları battaniyelerin arasında bulduğu Smith Wesson marka silahı çenesine dayayarak arkadaşlarına gösterdiği sırada tetiğin düştüğü belirtildi. Büyükelçi Ecvet Tezcan’ın başkentteki evinde yaşanan olay şöyle gelişti: Tezcan’ın İstanbul Tıp Fakültesi’nde okuyan oğlu Tarık Tezcan (20) hafta sonunu geçirmek üzere Ankara’ya geldi. Tezcan, Bilkent’teki evlerinde arkadaşlarıyla eğlence düzenledi. Üniversiteli gençler yatmak için hazırlığa başladılar. Ev içersinde “yüklük” olarak adlandırılan dolaptan battaniye aldıkları sırada, Tezcan’a ait olduğu belirtilen ruhsatlı Smith Wesson marka silahı buldular. Gençlerden Turakan, silahla oynamaya başlayınca arkadaşları silahı bırakması için uyardılar. Bunun üzerine babası emekli albay olan Turakan’ın “Çok silah kullandım” diyerek, silahı çenesine dayadığı, tam bu sırada da tetiğin düştüğü belirtildi. Olay resmi tutunaklara “ölümlü kaza” olarak geçti. Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan, oğlunun verdiği ev davetinin Turakan isimli gencin ölümüyle sonuçlanmasından çok büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Büyükelçi Tezcan, “Yurtdışı görevine atandıktan sonra evimizi kapadık. Keşke ellerim kırılsaydı da evin anahtarını vermemiş olsaydım” dedi. Turakan, ailesi ve arkadaşlarının gözyaşları içinde dün Karşıyaka Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Turakan’ın annesi Füsun Turakan, “Hepsi aklı başında çocuklardı. İhmal var ama kimseye kızgın değilim. Kimseyi suçlamıyorum” dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle