27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Hükümet yandaşlığı ile bazı kurumlara atanan Prof. Dr. Bülent Zülfikar, şimdi de üniversiteye atandı AKP’nin kadrolaşması bilime de sıçradı ŞULE KÖKTÜRK 15 Kas Hastaları İçin Avrupa İşbirliği PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR Geçen haftaki yazımda sözünü ettiğim (TREADNMD) nöromüsküler hastalıklarla ilgili Avrupa Projesi, bu alandaki uzman kişileri bir araya getirmeyi (network of excellence) ve hastalıklar için tedavi çalışmalarını hızlandırmayı amaçlıyor. Ortak çalışmalar ve işbirliği ile bu hedefe daha çabuk varılacağı inancı paylaşılıyor. Türkiye’den geçen hafta adlarını andığım 2 erişkin, 2 çocuk nöroloji uzmanı 4 kişi, İngiltere’nin New Castle şehrinde bu projenin koordinatörleri profesörler Kate Bushby, Volker Straub ve Hans Lochmüller ve proje yöneticisi Stephen Lynn ile 25 Aralık tarihlerinde buluştuk ve karşılıklı olarak yapılan sunuşların ardından bu işbirliği için beklentiler ve bizim bu projeye katılmamız için bugüne kadar yaptıklarımıza eklenmesi gerekenler ve öngörülen standartlar genişçe tartışıldı. Türkiye’nin altyapı eksiklikleri olduğu biliniyor. Ancak yurdumuzdaki ilgili resmi kuruluşlar ve üniversiteler destek verdiği takdirde bunlar giderilemez şeyler değildir. Yurdun tümünde hastalara olabildiğince ulaşmak ve onları öngörülen standartlara uygun kayda geçirmek (registry) pekâlâ mümkündür. Projenin koordinatörleri resmi makamlarımıza bu işbirliğini duyurarak ilgi ve destek talebinde bulunacaklarını bildirdiler. Böyle önemli bir fırsatı iyi kullanacağımızı umuyoruz. Avrupa’da gerek tedavi amaçlı araştırmalar ve gerekse bakım (care) konusunda bir dağınıklığın süregeldiği yaygın bir kanı. Tanıda (diagnoz), bakımda, sonuçların değerlendirilmesinde, kayıt sisteminde ve uluslararası tedavi araştırmalarında bir standardizasyon olmadıkça sağlıklı sonuçlara ulaşmanın çok güç olacağına inanılıyor. Bu düzeyli ve kapsamlı çalışmada yer almamız, yurdumuz için küçümsenmeyecek bir kazanç oluşturacaktır. New Castle’da iki günümüzü üniversiteye bağlı olarak kurulan İnsan (Human) Genetik Enstitüsü’nde geçirdik. Burada aynı zamanda bir kök hücre enstitüsü de yer alıyor. Enstitü üçüncü binyıla girişi kutlamak üzere kurulan Centre of Life’ın bir bölümünü oluşturuyor. New Castle başlıca bir maden şehri iken bir bilim merkezi olmaya karar vermiş. Darısı başımıza. Ben böyle yerlerde, yıllardır hangi duygular içine girdiğimi birçok kez yazdım. Enstitüde nöroloji ve genetik uzmanı meslektaşlarımız zamanlarını en iyi, en verimli şekilde kullanma fırsatını buluyorlar. Çalışmaları bürokrasi ile çeşitli yoksunluklarla, hasta yükü ile bloke edilmiyor. Kazanç sağlamak için özel hasta bakmak zorunda kalmıyorlar. Haftanın bir gününde binanın birinci katında yine araştırma amaçlı hasta bakıyorlar (özel değil). Önde gelen uğraşları araştırma. Genetik hastalıklar da kuşkusuz çok yoğun çalışmaları gerektiriyor. Bu enstitüde farelerle elde edilen hastalık modellerinin yanı sıra balık hastalık modellerine rastladık. Zebrafish bu amaçla kullanılıyor. Yoğun bir çalışma süregeliyor. Ne var ki, telaşa içinde, koşuşturma halinde değiller. Rahat koşullarda yapıyorlar işlerini. Hastalıklar çok sayıda sır saklıyor. Tedavi aşamasına varabilmek için bu sırların birer birer çözülmesi gerekiyor. Öyle otları bir araya getirip paketleyerek ya da hastayı bazı alet ve makinelere sokarak tedavi sağlanamıyor. Yineler dururum. Bizde en iyi şekilde yetişmiş, iyi merkezlerde deneyim kazanmış öğretim üyelerinden eğitim ve araştırma amacı ile en büyük verimi sağlamak kaygısı hiç var olmamıştır. Bir gün bizim de bilime ve araştırmaya önem ve öncelik verecek yönetimlere kavuşacağımız umudunu koruyalım. Cerrahpaşa Hemodiyaliz Ünitesi yenilendi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı’nın modernize edilen Hemodiyaliz Ünitesi, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak tarafından törenle hizmete açıldı. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Papila, bağış yapan kurum ve kişilerle akademisyenler katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Mesut Parlak, yurttaş ve devlet işbirliğiyle Türkiye’de birçok şeyin yapıldığını ve imkânlar dahilinde yapılmaya devam edileceğini ifade etti. Parlak bağış yapan kişi ve kuruluşlara plaket verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olduğu dönemde belediyede Sağlık Dairesi Başkanlığı yapan ve 16 Eylül 2004 yılında Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) üyeliğine atanan Prof. Dr. Bülent Zülfikar, şimdi de YÖK kararı ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı’na öğretim üyesi olarak atandı. Uzmanlar, bir öğretim görevlisinin bir üniversitede göreve başlaması için, o üniversitede ihtiyaç olmasını ve öğretim üyesinin davet edilmesi gerektiğini belirtiyor. Üniversitenin Çocuk Kürsü Kurulu’nun da, görevlendirme yapılmaması yönünde görüşü bulunuyor ancak Zülfikar teb mediği halde, YÖK yazısıyla 3 ligat gelir gelmez göreviöğretim üyesinin ataması yapılne başlayacağını söylüyor. dı. Üstelik bu atama, Çocuk Sağİstanbul Üniversitesi Onlığı ve Hastalıkları Anabilim Dakoloji Enstitüsü Pediatrik lı öğretim üyelerinin itirazlarıHematoloji bünyesinde çana ve Çocuk Kürsü Kurulu’nun lışan, Prof. Dr. Bülent Züloybirliğiyle aldığı, atama yapılfikar, Prof. Dr. İnci Ayan maması kararına karşın gerçekve Prof. Dr. Rejin Kebuleşti. di, İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve HastaBülent Zülfikar lıkları Anabilim Dalı’na epeden inmeci bir öğretim üyesi olarak geçmek istedi. İsyaklaşım tekleri kabul edilmeyen öğretim üyeleUzmanlar, bu kararlara ve öğretim üyeri, ağustos ayında Cerrahpaşa Tıp Falerinin tepkilerine karşın, herhangi bir öğkültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı’na geçmek için YÖK’e dilek retim görevlisinin başka bir üniversiteçe verdi. 3 ay sonra, 4 öğretim üyesinin de görev yapmasının mümkün olmadıgörev yapmakta olduğu bilim dalına, ih ğını belirterek görevlendirmenin yapılantiyaç olmadığı ve herhangi bir davet gel ma dışı, tepeden inmeci bir yaklaşım ol T duğunu vurguluyorlar. Uzmanlar, konuya ilişkin “Görülmüş şey değil. AKP’nin ‘Ben yaptım oldu, her şeyi yaparım’ mantığının bir başka yansıması” yorumunu yapıyorlar. Prof. Dr. Bülent Zülfikar ise bu çözümün, ilettikleri sorunlara karşı bulunmuş bir çözüm olduğunu, kendilerinin ürettiği bir çözüm olmadığını savundu. Zülfikar, “Tebligat gelir gelmez başlayacağız, YÖK kararlarını tartışmamız mümkün değil. Bu atamanın isteğimiz dışında olduğunu söyleyemeyiz. Bulunduğumuz bilim dalının sorunlarına çare için bu görevlendirmeler yapılmıştır. Bizim ürettiğimiz bir çözüm değil, bizim sorunlarımıza karşı bulunmuş bir çözümdür. İtiraz etmeyi düşünmüyoruz” dedi. Dr. Gökmen, migren tedavisinde nöral terapinin çok etkili olduğunu söyledi Migren tedavisinde yeni bir yöntem: Nöral terapi Amerika kemik iliği testlerinden ücret almayacak İstanbul Haber Servisi Türkiye’deki lösemi hastaları için uygun donörün ABD’de bulunması durumunda, bu ülkedeki testlerinin bir günde ve başlangıç ücretleri ile son aşama testleri ücretleri talep edilmeden yapılacağı açıklandı. Buna göre başlangıç testleri ve gönderim bedeli için ödenen 3 bin 5006 bin dolar arasında değişen ücret artık ödenmeyecek. Dünya Kemik İliği Bankası Donör Federasyonu Türkiye Temsilcisi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası Koordinatörü Doç. Dr. Sarper Diler, yaptığı açıklamada, Amerikan Ulusal Kemik İliği Donör Programı (NMDP) ve dünyanın en büyük donör merkezi olan Amerikan Savunma Bakanlığı Donör Merkezi’yle (DOD Marrow Center) yaptıkları ortak toplantı sonucunda bu kararın alındığını belirtti. Sarper Diler ayrıca, NMDP ve DOD Marrow Center’ın, kendisine her türlü bilimsel, teknik ve oluşturacağı ekibe eğitim desteği verme kararı aldığını ifade ederek Türk hastalar için bulunan donör ile ilgili testlerin yapılmasında ülkemizde herhangi bir yoğunluk yaşandığı durumlarda da destek vereceklerini söyledi. Amerikan Savunma Bakanlığı Donör Merkezi (DOD Marrow Center) Program Direktörü Dr. Jennifer Ng de hemen uygulamaya konulacak olan bu önemli işbirliğine ilişkin ayrıntılı bir mektubun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’a da gönderildiğini ve Türkiye’deki kemik iliği bankacılığındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi. rıyla yaşamayı öğrenmeye çalışırlar. HeBaş ağrısının yanı sıra bulantı, kimler migreni tekusma, ışığa ve sese aşırı duyartikleyen faktörlerlılık gibi belirtileri olan migden mümkün olren, her beş kadından ve her duğunca uzak on erkekten birinde görülüyor. durmalarını Migrenin tedavisinin mümkün önerirler. Ancak olduğunu belirten Nörolog Dr. ne kadar kaçınılEmel Gökmen, “Nöral terapi sa da migren ağile diğer tedavilerden farklı rısı yaşamlarında olarak, migrenin doğrudan nehep vardır” dedi. Dr. Emel denine yönelik bir yaklaşım uyMigren tedavisinin Gökmen gulanmakta ve kalıcı sonuçlar elen bilinen yöntemi de edilmektedir” dedi. olan ilaçların migGökmen, ren ataklarının sıktedavinin hamile igren yaşamın lığını azaltacağını bir parçası ve emziren ifade eden Gökmen, kadınlar da dahil bunun tamamen teherkese Genelde yetişkin yaşlarda, badavi etme noktasınzen çocukluk çağında başlayan da yetersiz kaldığıyapılabildiğini migren ağrısının, ileri yaşlarda nın altını çizdi. belirtti. azaldığını anımsatan Gökmen, “AnGökmen, “Bilinen tecak ağrı yaşam boyu devam eder, davi yöntemleri içinde en migren tamamen geçmeyen bir hasetkin olanı nöral terapidir. Bu talık olarak bilinir” dedi. tedavi ile diğer tedavilerden farklı Gökmen, ağrıların ayda bir iki kez olarak, migrenin doğrudan nedeniolabileceği gibi hemen her gün ken ne yönelik bir yaklaşım uygulandini gösterebileceğine dikkat çekerek makta ve kalıcı sonuçlar elde edil“Genelde hastalar migren ağrıla mektedir” diye konuştu. Tedavinin SİBEL BAHÇETEPE ‘Ses veriyoruz, direnişe hazırız’ ? Haber Merkezi Eczacılar, gasp edilen meslek hakları, “hukuksuz” ilaç fiyat indirimleri ve eczanelerin bedelsiz olarak kamulaştırılması gibi sorunlarına çözüm için internet üzerinden “Ses veriyoruz... Süresiz eczacı direnişine hazırız” adlı imza kampanyası başlattı. “wwww.eczacininsesi.com” internet sitesinde toplanılacak imzalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Eczacılar Birliği’ne (TEB) gönderilecek. İmzalar site üzerinden “Ben de ses veriyorum’’ cümlesi, ad, soyad, eczane adı ve ili yazılarak ya da sitede irtibat adresleri bulunan iletişim görevlilerine eposta veya faks yoluyla da iletilebilir. Kampanyaya destek vermek için siteye üyelik şartı aranmıyor. hamile ve emziren kadınlar da dahil herkese yapılabildiğini belirten Gökmen, şunları söyledi: “Hastanın muayenesi sonucunda migrenin kaynağı olarak tespit edilen bölgelerin cildine yapılan iğnelerle otonom sinir sisteminde düzenleme yapılır ve kaynak tamamen ortadan kaldırılır. Hiçbir yan etkisi yoktur ve ortalama 10 seans sürer.” M NÖRAL TERAPİ NEDİR? Nöral terapi (Neural therapy) tanımlaması iyileşme için sinir sistemine etki edilmesi anlamında kullanılmaktadır. Nöral terapi, otonom (nörovejetatif) sinir sistemi üzerinde düzenleyici ve uyarıcı etki yaparak vücudun kendi sinir sistemini kullanıp iyileşmeyi gerçekleştirme yöntemidir. Kadınlar yumurta rezervinizi ölçtürün ? İstanbul Haber Servisi Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, yumurta rezervi az olan kadınların, yaşı genç olsa da hemen tüp bebek uygulamasına geçmesi gerektiğine dikkat çekti. Ancak, tüp bebek tedavisinde devlet yardımının bu hastalara uygulanmadığını söyleyen Fıçıcıoğlu, bu kadınlar için tedavi masraflarının büyük sorun olduğunu söyledi. Fıçıcıoğlu, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların, eğer bunu geç yaşlara bırakacaklarsa mutlaka yumurta rezervine baktırması gerektiğini vurguladı. Aile planlamasını önemseyin İstanbul Haber Servisi Türkiye Milli Pediatri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Saadet Arsan, aile planlamasının, planlanmış çocuk sahibi olmak anlamına geldiğini ve bunun da devletin anayasal koruması altında olması gerektiğini vurguladı. Arslan, “Planlanmış çocuğun ölüme yakınlığı, planlanmamış çocuğun ölüme yakınlığından çok daha az” dedi. Prof. Dr. Saadet Arsan, koruyucu sağlık hizmetleri içinde de en çok önemsediklerinin aile planlaması olduğunu belirterek AKP’nin hazırlattığı anayasa taslağında, aile planlamasını devlet koruması altından çıkarmasının pek çok kaygıyı beraberinde getirdiğini söyledi. Arsan, “Aile planlaması insanların çocuk sahibi olmasını kısıtlamak anlamına gelmiyor, zamanında istediğiniz sayıda istediğiniz aralıklarla, planlanmış çocuk sahibi olmak anlamına geliyor. Planlanmış çocuğun ölüme yakınlığı, planlanmamış çocuğun ölüme yakınlığından çok daha az. Bu direkt ölüm oranlarına etki edecek bir şey” diye konuştu. Uygulanan politikalarla, Türkiye’de doğum hızının yüzde 2.1 düzeylerine indirildiğini ifade eden Arsan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile planlaması haktır, her ailenin hakkıdır, doğacak her çocuğun hakkıdır, çocuğu korumaktır. Devletin de bunu bir anayasal hak olarak korumak gibi bir yükümlülüğü vardır.” Yoksul ve yoksun kesimde, aile planlaması oranının düşük, üreme hızının daha yüksek olduğunu vurgulayan Arsan, bazı bölgelerde, aile planlaması ve sağlık hizmeti talebi olmadığına dikkat çekti. coskunoz@superonline.com Not: 69 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da Harbiye Askeri Müze’de Özürlüler Vakfı’nın düzenlediği kongre yapılıyor. Biz de, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği olarak bu kongreye katılıyoruz. 8 Aralık Cumartesi günü, saat 13.30’da sunulacak özürlüler sorununa sosyal bakış panelinde konuşmacı olacağım. TOPLANTIYA DAVET HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK HAKKI İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM AKP Hükümeti’nin 2006 yılı Mayıs ayında IMF ve Dünya Bankası’nın direktifiyle çıkardığı ve bir dizi maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu bir kez daha Meclis gündeminde. Tasarının yasalaşması halinde sağlık ve sosyal güvenlik, yasalarda dahi bir hak olmaktan çıkacak ve verili haklarda ciddi kayıplar oluşacaktır. Bu gayri vicdani, gayri ahlaki, gayri insani girişimi durdurmak için aşağıda imzası bulunan kurumların çağrısıyla, “Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek” gündemli bir toplantı düzenlenecektir. Yürütülmekte olan mücadeleye ivme kazandırmanın, süreci tüm boyutlarıyla değerlendirmenin amaçlandığı bu toplantıya çok sayıda emek ve meslek örgütü, demokratik kitle örgütü, sivil toplum kuruluşu ve siyasi partilerden temsilciler katılacaktır. Toplantıya tüm halkımız davetlidir. İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI Devletin işgalini tamamlamak için şimdi de YARGI’ya SALDIRIYORLAR. 4.000’i AŞKIN YARGICI HÜKÜMET ELİYLE SEÇECEKLER. MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR GECEYARISI BASKINIYLA YASA KILIĞINA BÜRÜNDÜRÜLMÜŞ BU KORSANLIĞA KARŞI ÇIKMAMAK, ONURSUZLUKTUR. BİZ KARŞI ÇIKARSAK YAPAMAZLAR! HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK HAKKI İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM Toplantı Zamanı: 9 Aralık 2007 Pazar Saat: 15.00 Toplantı Yeri: Mecidiyeköy Kültür Merkezi (Katlı Otopark Üstü Kat 6) İstanbul Tabip Odası İstanbul Dişhekimleri Odası İstanbul Veteriner Hekimler Odası İstanbul Eczacı Odası İstanbul Barosu İSMMMO TMMOB İl Koordinasyon Kurulu TÜRKİŞ İstanbul Şubeleri KESK İstanbul Şubeler Platformu DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2007/196 E. 2007/539 K. Menderes ilçesi, Görece köyü, cilt 18, hane 236’da nüfusa kayıtlı Halil İbrahim ve Aneliya’dan olma, 21.07.1985 doğumlu Albena BONCUK’un isminin MEDİHA, annesinin ise AYŞE olarak düzeltilmesine 10.10.2007 tarihinde karar verilmiştir. (Basın: 65666) Diyarbakır İl sağlık Müdürlüğü’nden almış olduğum 17.01.2007 tarih ve 1483 protokol nolu çalışma izin belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Zekiye Çağlar BAĞIMSIZ YARGI YURDUN ve ULUSUN GÜVENCESİDİR. HUKUKU SAVUNMAYAN CUMHURİYETİ KORUYAMAZ! 9 ARALIK 2007 PAZAR günü Saat: 12.30’da TANDOĞAN Alanındayız. Sen gelmezsen bir eksiğiz! İletişim: 0216.481 86 810505.815 10 170532.201 00 52 Hareket: 08.12.2007 Saat: 24.00’de KADIKÖY HALDUN TANER TİYATROSU ÖNÜNDEN LÜTFEN YER AYIRTINIZ.s BEYOĞLU İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İFLASIN AÇILDIĞINA DAİR DOSYA NO: 2007/13 İstanbul Ticaret Sicilinin 271254 nosunda kayıtlı, Kemeraltı cad., Kemer Han, No: 29/2 Beyoğlu/İstanbul adresinde mukim TEKSAN SU SAYAÇLARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş.nin iflasına Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.11.2007 tarih ve 2007/138 esas, 2007/331 sayılı kararı ile 27.11.2007 günü saat 15,33’de karar verilmiş olduğundan, iflasın açıldığı hususu İİK.nun 166. mad. gereği tebliğ ve ilan olunur. 29.11.2007 (Basın: 65386) www.cumok.org İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu’ndan almış olduğum öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Derya KAPUSIZ CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle