27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2007 CUMARTESİ 2 ATÇILIKTAN gelme bir deyimdir “gemi azıya almak”. At kendisini yönetmek için ağzına takılan demir aracı azı dişlerinin arasına alıp etkisizleştirince denetimden çıkar ve alabildiğine koşmaya başlarmış. Başlangıçtaki “Kırat”tan birkaç kuşak sonra ortaya çıkan AKP, zamanla sakinleşmiş ve akıllanmış yeni bir “ulusal irade” türü olmak yerine, büsbütün azgınlaşarak gemi azıya alıp benzer bir akıbete doğru koşmaya başlamıştır. Hem kendisi hem de toplum için son derece düşündürücü olasılıklarla dolu olabilecek bir akıbet bu. Çünkü, sosyal bilimlerden nasibini alanların kolayca tahmin edebileceği gibi, bu pervasız gidişin sonu ya büyük patlama ve çöküştür ya da bir darbe. Bu bakımdan, hazır vakit varken gerekli uyarılarda bulunmak hepimizin ödevidir. yarılar, ne yazık ki, en tepeden, Devlet Başkanı’ndan başlayarak, Başbakan’a, Anayasa Mahkemesi’ne ve Fethullahçı medyaya kadar uzanmak zorunda. Cumhurbaşkanı, bu makama aday olurken söylediğini, yeminini, görevin OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Pervasız İhanet icaplarını unutmuşa benziyor. Yargı bağımsızlığını yıkan son yasayı inceleyip bunun yargıçları siyaset emrine almaya yönelik bir girişim olduğunu görerek arkadaşlarını biraz daha düşündürmek için metni geri gönderemez miydi? Böyle yapmayarak koltuğunu şimdiden sallanır duruma getirdiğinin farkında mıdır? Başbakan, toplumun ve ordunun kırılmış gururunu onaracak küçük bir sınır ötesi harekâtı bile iki ay beklettikten ve ancak Başkan Bush’la görüştükten sonra, “Yetki 28 Kasım’dan beri askerdedir” derken yüz ifadesine biraz daha dikkat edemez miydi? O ifade, askere bir süre hükmedebilmiş olmanın, pek istemediği ve artık işe yaramaz duruma gelmiş bir girişime yeşil ışık yakmanın ince zevkini istihzalı biçimde yansıtmıyor muydu? Devletin Ü U sorumlu kanadı ülke savunmasının temeli olan bir orduyu bu denli hafife alabilir mi? Anayasa Mahkemesi’nin üye çoğunluğu, kurumlarının sistem içindeki önemini bir yana itip başkanlığı asıl hak eden yargıca teslim etmek yerine küçük hesaplarla nasıl bir sonuç ortaya çıkardıklarının farkında mıdırlar? Ülkedeki hukuk yapısının temel direği zayıflatılınca çökecek çatının altında kendilerinin de kalacağının bilincinde midirler? Ya azgınlığı cumhuriyetçilere hakarete kadar vardıran Fethullah medyası? zücü olan şudur: İster halkın oylarıyla devlette ve yerel yönetimlerde önemli makamlara gelmiş, ister halkın parasıyla okuyarak büyük işlerin başına geçmiş ya da halkın ilgisiyle tiraj ve reyting sahibi olmuş insanların, akıl almaz zayıflıklar yüzünden, aslında velinimet saymaları gereken aynı halkı şu kritik aylarda gemi azıya almışların pervasız gidişine terk etmiş olmasıdır. Halka karşı bundan daha büyük nankörlük ve hatta ihanet olabilir mi? Sesimizi mi Yitirdik, Sesimizi mi Kestiler? Erendiz ATASÜ PENCERE Nakşî Oligarşi Medyada Egemenleşiyor... Saaat... Saaat... Saaat... Sattım... Satış, Nakşî oligarşinin egemenliğinde, herkesin gözleri önünde haraç mezat yapılıyor... Nakşî oligarşi medyaya da postasını koyup ‘Dördüncü Kuvvet’i ele geçirmek yolunda dev bir adım attı... ? Satılan ne?.. Ya da neler?.. Sabah grubu ATV... “6 gazete, 1 TV, 1 radyo, 10 dergi...” Batı demokrasilerinde böyle satış var mı?.. Güldürmeyin beni... Batı’da siyasal iktidar ülkenin ikinci büyük medya grubunu oluşturan gazetelere, dergilere, televizyonlara devlet adına el koyacak... Sonra da haraç mezat satacak... Hem de kime?.. ? ‘Haraç mezat’ deyişi lafın gelişi, raconu, fiyakası, aldatmacası... Gerçekte iktidar Sabah ATV grubunun satışını el altından özel ve gizli yöntemle gerçekleştirdi.. Satışa katılmak isteyen bütün firmalar bu nedenle çekinip, korkup birer birer çekildiler.. Geriye tek firma kaldı... Hangi firma?.. Başbakan’ın damadının ‘Genel Müdür’ olduğu firma?.. Peki, sonra ne oldu?.. Saaat.. Saaat.. Saaatt.. Sattım!.. Kime sattın?.. Kendi kendime sattım.. ? Sabah grubuna el koyan iktidar.. Satışa çıkaran iktidar.. Alan iktidar.. El koyan satan alan aynı kişi.. Kim o kişi?.. ? Bugün medya başta Fethullah Gülen grubuNakşibendi tarikatının sermayesine şartlanmış durumda... Nakşî sermayesinde paranın haddi hesabı yok... Soruyorsun: Bu ne muazzam para?.. Ciddi ve aklı başında sayılan kişiler yanıt veriyorlar: Kayıt dışı para... ? Nakşî oligarşi, yalnız medyaya değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne de el koydu, koyacak... Demokrasi fiilen elden gidiyor... Hepimiz seyrediyoruz... Önceki gün yargı Nakşî iktidarın eline geçti... Bugün Türkiye’nin ikinci büyük medya grubu Nakşî oligarşinin eline geçti... Ele geçmeyen hangi kurumlar kaldı?.. Hepsi sırada... S mumtazsoysal@gmail.com uudi Arabistan’da, genç bir kadın, birtakım kimselerce zorla bir arabaya bindirildi ve kendisine defalarca tecavüz edildi. Mahkeme erkeklerle aynı arabada bulunduğu gerekçesiyle kadını suçlu buldu! Bütün dünya ayağa kalktı. Aynı günlerde, bu insanlık dışı, akıl dışı, kadın düşmanı rejimin başındaki sayın kişi, ülkemizi ziyaret etti. Günlerden Kasım’ın 10’u idi ve bu sayın kişi, örf ve geleneklerine aykırı olduğu gerekçesiyle, protokolü çiğnemekte ve ülkemizin kurucusu ve gerçek bir kadın hakları savunucusu olan Atatürk’ün kabrini ölüm yıldönümünde dahi ziyaret etmeyi reddetmekte sakınca görmedi. Aynı kişiyi, ülkemizi yönetenler gene protokolü çiğneyerek ve Türk konukseverliğini çok aşan biçimde alayiş ve valayiş ile ağırladılar. Biz, bu garip olayları protesto ettik mi? Etmediysek, neden? Kadınerkek eşitliğini vurgulamayan bir anayasa taslağı dilden dile dolaşmakta. Yasal konumumuzu korumak ve geliştirmek için halen mevcut yasal ve demokratik haklarımızı kullanıyor muyuz? Ne zaman kullanacağız? Taslak, el çabukluğuyla oylandıktan sonra mı? Kadın karşıtı tek bir yasa maddesinin değiştirilmesi için bile, yıllarca mücadele verilmesi gerektiğini yaşayarak öğrenmiş olan bizler, kadınlar, niçin suskunuz? Koskoca bir hâkimin kalemine, kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin düsturunu yazdırtabilen kafa yapısını ne çabuk unuttuk? Adalet sistemi bu düşünce yapısındaki kişilere teslim edilmek üzere; kadınlar, haberiniz var mı? Kadın STK’leri, lütfen başınızı o çok değerli projelerinizden kaldırın ve el birliğiyle ihmal ettiğimiz projeye eğilelim: Kızlarımıza, herhangi bir tarikata kapılanmadan, yani düşünce ve vicdan özgürlüklerini koruyarak başları dik, ayakta durabilecekleri bir Türkiye bırakabilme projesine! ? Arkası 8. Sayfada CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle