19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ağır yaralanan Doç Dr. Yenice’nin hayati tehlikesi sürüyor. Saldırgan evinde intihar etti 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Hastanede hekime silahlı saldırı ŞULE KÖKTÜRK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Klinik Şefi ve Dahiliye Klinikler Koordinatörü Doç. Dr. Necati Yenice, hastane bahçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. 3 kurşun yarası alan, karaciğer, böbrek, dalak ve boyundan yaralanan Yenice, 6 saatlik ameliyat sonrasında yoğun bakıma alındı. Yenice’nin hayati tehlikesi sürüyor. Yenice’nin yakın arkadaşı Kadın Doğum Klinik Şefi Dr. Yücel Şengün de çoğu Anadolu’da geçen, 40 yıllık hekimlik hayatı boyunca, bu son zamanlarda olduğu gibi, sağlık çalışanlarının bu derece ucuzca saldırıya uğradığını görmediğini belirterek “Yaşamımdan 40 yıl sonra ilk kez endişe duyar oldum” dedi. Saldırgan Tayfun E. Zeytinburnu’ndaki evinde kafasına sıktığı tek kurşunla yaşamına son verdi. Sağlık çalışanları, saldırıyı protesto için yürüyüş yaptı ve Çok Bilinmeyenli Denklem Dikkat ettiniz mi? Türk Silahlı Kuvveteri’nin Kuzey Irak’taki hedefleri bombalaması artık büyük haber olmaktan çıktı. Gazetelerin alt taraflarında ya da iç sayfalarında yer almaya başladı. İlk gün manşetlerde, sürmanşetlerdeydi. Şimdi ‘F16’lar yine bombaladı’ başlıklarıyla diğer haberlerden sonra geliyor. Artık operasyonların başarısına da vurgu yapılmıyor; çünkü görüldü ki, TSK bu harekâtta her açıdan başarılı. Gece, gündüz, kar, kış, gizli hedef, açık hedef dinlemeden attığını vuruyor. Çağdaş teknolojnin başdöndürücü bir yetenekle kullanıldığı, mükemmel bir koordinasyon, inanılmaz bir isabet oranıyla yapılan baskınlar... Anlaşılan, bu operasyonlar sürecek ve terör örgütü unsurları nerede görülürse vurulacak. Kritik sözcük, ‘yine’... Ne zamana kadar, nereye kadar ‘yine’? Ortada bir düşman varsa, üstelik bu düşman dere tepe dolaşan bir düşmansa, bununla sadece hava bombardımanı ile başa çıkmak mümkün olamayacağına göre... Ta oralara kadar bir kara harekâtı da şu ana kadar söz konusu olmadığına göre... Ne kadar ‘yine’? ? Operasyonlar sürerken Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de ilginç bir gelişme yaşanıyor. Kuzey Irak’ı yöneten TalabaniBarzani ikilisi, hayatlarından son derece memnun görünüyorlar. Parlamentosu, hükümeti, ordusu, polis örgütü ve Beyaz Saray’da ağırlanan liderleriyle ortaya çıkan Kürt devleti, Batılı şirketlerle imzalanan petrol anlaşmaları, bölgeye yatırım yağdıran uluslararası şirketler ve birbiri ardına açılan diplomatik temsilciliklerle sağlam kazığa bağlanıyor. Türkiye’de paralel bir gelişme ile, Ankara’nın bu Kürt devleti ve liderleriyle iyi geçinmesi görüşü ağırlık kazanıyor. O devletin liderlerinin, Güneydoğu Anadolu’yu kendilerinden saymaları, teröre açık destek vermeleri siyaset ve medya çevrelerindeki ‘uzlaşmacı’ görüşü değiştirmiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütünü baskı altına alan operasyonlarının verdiği rahatlık içinde AnkaraTalabaniBarzani işbirliğine dayanan bir denklem kuruluyor. Çok bilinmeyenli bir denklem. Bu denklemin içinde, Kuzey Irak’taki devlet ile terör örgütü ilişkilerinin geleceği bilinmiyor. Kerkük’ün geleceği bilinmiyor. Türkmenlerin geleceği bilinmiyor. Kuzey Irak devleti ile Türkiye’deki yandaşları arasındaki ilişkilerin geleceği bilinmiyor. Irak’ın bütünü ile ilişkilerin geleceği bilinmiyor. ? Oysa, Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulması da Kerkük’ün bu devletin yönetimine bırakılması da, Türkmenlerin hakları da yıllardır söylendiğine göre Türkiye’nin ‘kırmızı çizgileri’ydi. Yoksa, bu çizgilerden vaz mı geçildi? Yoksa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütünü ezen her baskını, oradaki kukla devletin güçlenmesine mi yarıyor? Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren stratejik sorular bunlar... [email protected] ? Eşi 3 ay önce ölen saldırgan Tayfun E.’nin bir süredir Doç Dr. Necati Yenice’yi tehdit ettiği öğrenildi. Görgü tanıkları Tayfun E.’nin dün sabah Yenice’yi kurşunlamadan önce de “Eşimi çıkartmasaydın ölmeyecekti, onun durumu çok kötü değildi; sen çıkarttın, senin yüzünden öldü” diye bağırdığını söyledi. Olayın duyulmasından sonra hastane çalışanları, hekimler ve hasta yakınları Başbakan ve Sağlık Bakanı’nı protesto etti. Başbakan ve Sağlık Bakanı’nı istifaya çağırdı. Doç. Dr. Yenice, dün sabah saat 09.10 sıralarında dahiliye kliniklerinin bulunduğu bölümden, poliklinikler bölümüne yaklaştığı sırada, arkadan gelen birinin silahlı saldırısına uğradı. 3 el ateş eden saldırgan, bir taksiye binerek olay yerinden uzaklaştı. Tayfun E. olduğu anlaşılan saldırgan, daha sonra Zeytinburnu’ndaki evine giderek intihar etti. Tayfun E. hastaneye kaldırıldı. Tayfun E’nin eşi Sebahat E. (36), löseminin bir çeşidi olan İTP hastalığı nedeniyle birkaç kez Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördü. Sebahat E., en son 10 Eylül 2007’de hastanenin dahiliye servisine yattı. Hastalığı nedeniyle beyin kanaması geçiren Sebahat E’nin yoğun bakıma yatırılması gerekti. Ancak, hastanede yoğun bakımda yer olmadığı için Özel Bahat Hastanesi’ne sevk edildi. edildiğini belirterek Sebahat E’nin 11 Eylül’de geldiğini ve 15 Eylül’de vefat ettiğini söyledi. Alemdaroğlu, “3 ay önce ölmüş bir hasta ve yoğun bakım doktorları ile konuştuğuma göre buradan el sıkışarak ayrılmış. 3 ay sonra niye bunu yaptı, anlayamadım” dedi. Sebahat E’nin eşi Tayfun E. daha sonra Doç. Dr. Yenice’yi suçlamaya başladı. Daha önce Yenice’yi tehdit eden Tayfun E., görgü tanıklarının ifadesine göre, dün sabah Yenice’yi kurşunlamadan önce de “Eşimi çıkartmasaydın ölmeyecekti, onun durumu çok kötü değildi; sen çıkarttın, Saldırganın eşi 3 ay önce ölmüş Bahat Hastanesi Başhekimi Dr. Aybars Alemdaroğlu, Sebahat E’nin Okmeydanı Dahiliye Yoğun Bakımı’nda yatarken, hastanın kalbinin durması nedeniyle yoğun bakım gerektiğini ve kendi hastanelerine sevk senin yüzünden öldü” diye bağırdı. Olayın ardından ameliyata alınan Yenice, 6 saat ameliyatta kaldı. Yenice’nin sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, hekimler ve hastalar saldırganı ve sağlık çalışanlarını hedef gösteren anlayışı protesto ettiler. Hastane çalışanları daha sonra da poliklinik bölümünden başhekimlik binasına, “Başhekim, Bakan istifa”, “Sistem çürüyor sağlıkçılar ölüyor” sloganları atarak yürüdüler. Olayın ardından hekimlere yönelik şiddeti protesto eden hastane çalışanları adına konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, daha öncede hekimlere yönelik saldırıların gerçekleştiğini anımsatarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sağlık ortamında yaşanan sorunlardan sürekli hekimleri sorumlu tutarak hedef gösterdiğini dile getirdi. ÖĞRENCİLERE SALDIRI İÜ’de protesto İstanbul Haber Servisi Türkiye Komünist Parti’li (TKP) öğrenciler, önceki gün İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) kendilerine İslami öğrenci görüşlü öğrenciler tarafından yapılan saldırıyı protesto ederek, “Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanlığı’na atanması bu saldırının habercisidir. Bu memleketi AKP’ye ve onun Fethullahçı gerici örgütlenmelerine teslim etmeyeceğiz” dediler. TKP’li bir grup öğrencinin önceki gün İÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kampüsü’nde AKP, ABD ve Fethullah Gülen karşıtı bildiri dağıtmasını, İslami görüşlü öğrencilerin engellemisi üzerine çıkan çatışmada 10 Yurtsever Cepheli öğrenci yaralanmış, 30’a yakın öğrenci de gözaltına alınmıştı. TKP’li bir grup öğrenci, dün olayı protesto amacıyla Beyazıt’daki İÜ önünde toplandı. Öğrenciler adına basın açıklaması yapan Emre Karabay, “Bugün de (dün) polis 3 arkadaşımızı daha gözlatına alındı” dedi. Müslüman Öğrenciler imzasıyla yayımlanan bildiride ise “İslami değerlere saldırı teşebbüsünde bulunacak herkese cevabımız aynı olacaktır. Yaşasın İslam, yaşasın şeriat, yaşasın İslami mücadelemiz”denildi. Ankara’nın Balâ ilçesinde önceki gece 5.5 büyüklüğündeki depremde evleri hasar gören yurttaşlar, çadırların, katalitik sobaların yetersizliğinden yakındı. Uzmanlar: Büyük depremler olabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Balâ’da meydana gelen 5.5’lik depremin, başkent için daha büyük depremlerin habercisi olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, bir ay içinde her an yeni bir depremin beklenmesi ve hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Balâ’daki 5.7 ve 5.5’lik depremlerin farklı faylarda meydana geldiğine dikkat çekti: “Orada bir kırık ailesi var. Diğerlerinin de kırılmasını beklemek normal. Bu büyüklüklerdeki depremlerin arkasının gelmesi ihtimali var.’’ Deprem üzerine yıllardır araştırmalar yapan Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Pampal ise Balâ yakınlarında farklı fay kırıkları olduğunu, bunların 6 şiddetine kadar deprem yapabileceğini belirterek son 2 yıldır bölgede “zincir depremler” yaşandığına dikkat çekti. Ankara sallanmaya devam ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Balâ ilçesinde önceki gece 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ankara’nın diğer ilçeleri ile çevre illerden de hissedilen 25 saniyelik depremde can kaybı olmadı, ancak yapılarda maddi hasar meydana geldi. Toplamda 343 evin kullanılamaz halde olduğu bildirildi. “Şiddetli’’ grubunda yer alan depremin ardından çok sayıda artçı şok meydana geldi. Deprem, Ankara’nın merkezinde ve diğer ilçelerinin yanı sıra Çankırı, Yozgat ve Kırıkkale’de de hissedildi. Uzmanlar, yüzeye yakın meydana gelmesinin depremin geniş alanda hissedilmesine yol açtığı bilgisini verdi. Depremin ardından Balâ Kaymakamlığı’nda kriz masası kuruldu, bir Kızılay ekibi de ilçeye gitti. Balâ Kaymakamlığı yetkilileri, 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından ilçe merkezi ve köylerde halkın önce panik yaşadığını, sokaklara çıktığını, ancak daha sonra evlerine döndüğünü belirtti. Afşar beldesindeki birçok yurttaş ise sabahın erken saatlerine kadar evlerine girmeyerek sokaklarda yaktıkları ateşin başında ısınmaya çalıştı. Depremde evleri hasar gören yurttaşlar, çadırların, katalitik sobaların yetersizliğinden yakındı. Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Genel Müdür Ömer Taşlı, Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ve Ankara Vali Yardımcısı Cemal Ulusoy ilçede incelemelerde bulundu. Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak ise Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile birlikte Balâ’da yaptığı incelemelerinin ardından, “Büyük deprem olacak diye paniğe gerek yok’’ dedi. Sofular köyü ve Afşar beldesinde okullar 2 Ocak 2008 tarihine kadar tatil edildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da deprem sonrasında Balâ’ya gitti. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 20 Aralık’taki depremin ardından 440 kez, dünkü depremin ardından ise 60 kez artçı deprem meydana geldiği kaydedildi. Kumar operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş’ta bir villada kumar oynandığı yönünde ihbarı değerlendiren polis ekipleri, düzenlediği operasyonda, 11’i kadın 52 kişiyi gözaltına aldı. Evde yapılan aramada 3 rulet masası, oyun kâğıtları, yüzlerce pul ve çok sayıda senet ele geçirildi. Operasyonda gözaltına alınan 52 şüpheliden, 49’u polisteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken 3 kişi ise Asayiş Büro Amirliği’ne götürüldü. Aynı villaya daha öncede kumar oynatıldığı gerekçesiyle 14 Temmuz ve 30 Kasım 2007 tarihlerinde operasyon yapılmıştı. Süper Loto devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto 6/54’ün bu haftaki çekilişinde de 6 bilen çıkmayınca, 3 milyon 211 bin 65 YTL 35 YKr haftaya devredildi. Kazandıran numaraların; 1, 10, 15, 20, 22 ve 49 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 4 bin 629 YTL 65’er YKr, 4 bilenler 78 YTL 45’er YKr, 3 bilenler de 6 YTL 65’er YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle