18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK TOPRAK İŞÇİLERİ SSK’YE SIĞINDI İkinci organize sanayi bölgesinin tamamına yakını fabrika kurması için Toprak Holding’e verildi. Toprak Holding’in kurduğu seramik fabrikalarında üretim tam otomasyon ile yapıldığı için, beklenen sayıda işçi çalışamadı. Şimdi de aylardır Toprak Holding işçileri maaşlarını alamıyor. İşçiler, ailelerini geçindirmek için doktor raporu alarak, SSK’den rapor parası alıyor. İki yıldır düzensiz maaş alan işçiler, Eskişehir’de çeşitli eylemlerde bulundular. AKP il merkezine ellerinde dövizlerle giden işçiler, AKP il başkanı Murat Canözer’den kendilerine yardımcı olunmasını beklediklerini söylediler. (Can HACIOĞLU) 7 MADENE İKİ KURBAN DAHA AĞRI BAROSU’NDA SÖZLEŞME Ağrı Barosu Başkanlığı’nda çalışan 4 işçi için ilk kez toplu iş sözleşmesi imzalandı. DİSK’e bağlı Sosyalİş Sendikası’nın örgütlenmesinin ardından baroda yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşma sonunda taraflar arasında 2010 yılı sonuna kadar 3 yıl geçerli olacak toplu iş sözleşmesi imzalandı. Toplu iş sözleşmesinde “8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar günüdür”, “1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günüdür” ibarelerine yer verilerek 8 Mart’ta kadın işçilerin, 1 Mayıs’ta tüm işçilerin ücretli izinli sayılması kararlaştırıldı. Sözleşmeye göre işçilere, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalarına karşılık 3 yevmiye tutarında ücret ödenecek. Bu sürelerdeki fazla çalışma ücreti 2 kat oranında hesaplanacak. Toplusözleşmenin birinci yılında ücretler seyyanen 50 YTL arttırılacak, daha sonra yüzde 15 zam uygulanacak. Sözleşmenin ikinci ve üçüncü yıllarında ücretlere yıllık enflasyona ek olarak yüzde 4 zam yapılacak. Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür üretimi yapılan maden ocağında “kör nokta” diye tabir edilen havalandırmasız bölüme giren 2 işçi öldü. Özel İmbat Maden Ocağı’nda gece vardiyasında “bantboyu anayol batı 5 panosu”nda çalışan Yılmaz Çeken (27) ve Hüseyin Koşcan (27), madende “kör nokta” olarak adlandırılan havalandırmasız bölgede yerde yatarken bulundu. İşçilerin yardımıyla Soma Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Çeken ve Koşcan yaşamlarını yitirdi. Madenİş Sendikası Ege Bölgesi Soma Şubesi Başkanı Vedat Ünal, 2 işçinin cesedinin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini kaydetti. Ünal, Yılmaz Çeken ve bir çocuk babası Hüseyin Koşcan’ın 2.5 yıldır madende çalıştıklarını ve sendika üyesi olduklarını söyledi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Sanatçılar İhaleye Buyurun! Şehir Tiyatroları Müdürlüğü’ne ihale ile 168 adet (demek insanlar için de kullanılıyormuş) sanatçı ve teknik personelden hizmet alımı için açılan ihale tartışma yarattı. Konunun yeterince duyurulmadığını ve tartışılmadığını sanıyorum. Bu nedenle de önce kendimizi, ardından da ihaleye çıkanları(!) eleştirmek istiyorum. ??? Benim muhabirlik dönemimde olsaydı, istihbarat şefi ya da yazıişleri müdürü çoğunlukla vilayetbelediye muhabirinden önce davranır, karşılaştığı muhabire elindeki avans kâğıdını uzatarak “150 YTL’yi (bugünün parasıyla) muhasebeden al, ihale dosyası için verdiğinde alacağın makbuzuyla avansını kapat” derdi. O dönemde kültür servisleri de henüz oluşmamıştı. Yayınlardan anlaşılıyor ki, konu ciddi bulunup böyle bir uygulama yapılmamış, hatta belediyenin ihalelerle ilgili eBilgi bölümüne de bakılmamış. Bizim gibi kıdemlilerin zaman zaman yadırgadığı haber anlayışı değişikliği yüzünden ilgili meslektaşlarımı eleştiriyor, ama suçlamıyorum. ??? Yine benim muhabirlik dönemimde Şehir Tiyatroları, ayrı bir müdürlüktü ve bütçe görüşmeleri belediye meclisinde genel bütçeden ayrı yapılırdı. Sanat ve kültüre verilen önem nedeniyle(!) belediye bu alanı da kendi içinde görmek istedi ve Şehir Tiyatroları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na bağlı bir müdürlük haline dönüştürüldü. Sanatçıları da neredeyse sıradan memur statüsüne getirildiler. Anlaşılıyor ki, bu konum da yeterli görülmemiş, “Ben sanatçıyım” diyen herkesin Şehir Tiyatroları sanatçısı sayılmasının önü açılmış. Gerçek kişilerden, ihaleye katılabilmek için “mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi” isteniliyor. Sanatçılar ile teknik elemanları, konumları ve yaşamlarına göre ayırmadıkları için ilk gariplik buradan başlıyor. Bir sanatçı, tiyatro sahibi değilse odalara niye kayıtlı olsun? Bildiğim kadarıyla meslek odaları da yok. Demek ki tek tek başvurunun önü açık değil. Kendileri adına bir taşeron başvurabilecek. Taşeronluk deyince akla ağırlıklı olarak medyada başlatılan, yasal haklarından soyutlanarak ucuza çalıştırılması amaçlanan kişiler geliyor. Benzer uygulamayı daha sonra Sağlık Bakanlığı yapmış, ihale ile hemşireleri sözleşmeli çalıştırmaya başlamıştı. İhale açmanın zorunluğu da bence tartışmalı. Dayanak yapılan yasa 2002 yılında yürürlüğe girdiğine göre, geride kalan yıllarda neden ve niçin uygulanmadı sorusuna yanıt bulmak zorlaşıyor. Yasa, sanatçıları kapsıyor da, açıktan atama yapan Milli Eğitim Bakanlığı’nı niye yok sayıyor? Daha önceki dönemlerde ihale yapıldı da niye gazeteciler bize duyurmadı demek ise bir zorunluluk oluyor. ??? Önceki günkü Cumhuriyet’te tiyatro yetkililerinin şu açıklaması vardı: Eğer bu ihale olmazsa şu anda, Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Anton Çehov’un Üç Kızkardeş, İskender Pala’nın Leyla ile Mecnun ve Lüküs Hayat, Kantocu gibi müzikli ve danslı oyunların oynanması mümkün olmayacaktır. Sanat konusunda çizmeyi aşmak istemem ama anlayamadığım bir şey daha var. Sahnelenen oyunların hepsinde kadın ve erkek sanatçılar var. Kimisinde kadınlar, kiminde erkekler çoğunlukta. Oysa bu oyunlarda oynaması beklenen 85 sanatçı için herhangi bir ayrım yapılmamış. Sonuç en düşük teklifi verene göre belirleneceği için erkekler çoğunlukta olursa kadın rollerine zenne, erkek rollerine de saçları toplanmış, takma bıyıklı kadın sanatçıların çıkması tehlikesi yok sayılabilir mi? İtiraf edeyim ki işin içinden çıkmayı beceremedim. Tiyatro yöneticilerinin “ihale” ile “sanatçı” sözcüklerinin bir araya getirilmesinden rahatsızlık duymalarını anlamak da olanaksız. Hem şartnameye “5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif, en düşük fiyat esasına göre belirlenecektir” diye madde koyacaksın, hem de değerlendirmelerden yakınacaksın. Şehir Tiyatroları’nın bu oyununa “başarılı” demek mümkün değil. Sütün keyfi kaçtı “Sütün keyfi yerinde” sloganıyla ürünlerini pazarlayan, BalıkesirSusurluk’taki Yörsan Süt Ürünleri İşletmesi’nde; sendikaya üye oldukları için 400 işçinin işten çıkarılmasının ardından, işçilerin başlattığı direniş sürüyor. Direnişçi işçiler bayramı da fabrika önünde nöbet tutarak geçirdiler. İşçilerin üye olduğu Türkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, başlatılan mücadele sonuçlanıncaya kadar Yörsan işçilerinin yanında olduğunu açıkladı. Öte yandan işverenin bazı gazetelere ilan vererek gerçekleri kamuoyundan gizlemeye ve konuyu saptırmaya çalıştığını savunan Tek Gıdaİş Sendikası Ege Bölge yöneticileri, yasal ve anayasal hakları olan sendikalaşma talepleri kabul edilinceye kadar, işçilerin direnişlerini sürdüreceklerini söylediler. Taslak, eski hükümlü çalıştırmaktan vazgeçilmesinden emzirme odalarının kaldırılmasına bir dizi önlem içeriyor İş değil, çözümsüzlük paketi ? AKP’nin hazırladığı yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınacak paketin, kökten ve kalıcı çözümler yerine palyatif önerileri içerdiğini belirten DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, hükümeti işsizliği çözmek yerine işverene yeni olanaklar hazırlamakla suçladı. alışma ve Sosyal Gü damından öte bir başka niyevenlik Bakanlığı ta te hizmet ediyor. Devlet, serrafından hazırlanan mayeye ucuz işgücü sağlamave sosyal tarafların görüşleri yı taahhüt ederek sağlayacağı ne sunulan istihdam paketi, destekle yeni bir kaynak aktaremek temsilcilerinden tepki ma aracı sağlıyor. aldı. Yeni istihdam yaratmak Bu çalışmakta olan görece yerine 30 yaş üzeri işsizliği yüksek ücretli, kıdemli ve örarttıracak paket, başta kıdem gütlü işçilerin, sigorta primtazminatı olmak üzere kazanıl leri Hazine’den karşılanan genç mış pek çok hakkı ortadan kal ve örgütsüz bir kitle ile yer dedırıyor. Cumhuriyet için istih ğiştirmesi anlamına geliyor. dam paketini değerlendiren Bu uygulamanın anlamı, Devrimci İşçi SendiSosyal Güvenlik Kurukaları Konfederasyomu’nun yüksek ücret nu (DİSK) Başkanı üzerinden aldığı primSüleyman Çelebi, palerin kaybedilmesi, Haketin istihdam değil, zine’den ödenecek siolsa olsa çözümsüzgorta primleri, devletin lük paketi olabilecediğer sosyal harcamalağini vurguluyor. rından kısıntı yapılma“Bugün ortaya sıdır. İşverenler, kıdem konan ve istihdam Süleyman Çelebi. yükümlülüklerinden artışını sağlayacağı arındırılarak genç işgüöne sürülen istihdam pake cü sömürüsü üzerinden sözde ti, palyatif tedbirlerle soru rekabet üstünlüğü sağlayacak, na yaklaşan, yetersiz, eksik gerçekte sermaye birikimi için ve yanlış politikalara dayalı yeni bir kaynak elde edecekbir çözümsüzlük önerisidir” diyen Çelebi’nin pakete ilişkin ler. Bu uygulama ile hükümet, görüşlerini şöyle özetlemek kayıt dışını kayda alırken ortaya çıkacak yükümlülüklere mümkün: Gençlerin işşizliği, bugün destek olmakta, yabancı serçözümlenmesi gereken temel maye için genç, nitelikli ve sorunlardan biri. Bugün ülke ucuz işgücü garantisi verde serbest piyasa koşullarının mekte ve çalışma hayatıgeçerli olduğu ileri sürülüyor. nı kıdemsizleştirmek isBu, emekten aldığını sermaye tiyor. ye aktarma üzerine kurgulan AKP ne yaptığını mış bir piyasa düzenidir. Bu pi bilmiyor yasa düzeni, ekonominin yüzde 60’a yakın bir oranda kayıt Önümüzdeki yıl Çin’den dışında gerçekleştiği koşullarda sınırsız “serbestliğin” ol gelen dalganın altında kalduğu ve devletçe korunan ve mamak için strateji geliştirmegözetilen bir düzen. Kayıt al si, önlem alması gereken hütına alınmanın kaçınılmaz ol kümet, bir yandan sanayide duğu bugün geldiğimiz nokta kullanılan enerjiye zam yaparda, şimdi kayıt dışı ekonomi ken bir yandan da emek maye ödün verme zamanıdır. An liyetlerini ucuzlatarak ve ülcak kayıt dışı ekonomi, sağla ke insanlarının ucuz emeğidığı avantajlı durumdan vaz ni pazarlayarak sorunu aşmageçmek istemiyor. Şimdi ka ya çalışıyor. Yapılması gereyıt altına alınmanın bedelini ken, ülkede sanayileşmeye de devlete, dolayısıyla halka dayalı gerçek bir kalkınma yıkmak istiyor. Hükümet de hamlesi başlatmak; emek ve borçlu olduğu bu kesimin is istihdam odaklı politikalarla teklerini karşılamak niyeti ve toplumun tüm kesimlerinin beklentisini karşılayacak uyçabası içinde. gulamalara yönelmek olmaUcuz işgücü lı. Ticarete dayalı bir modelin kalkınma hedefini gerçek1929 yaş arasındaki genç leştiremeyeceği, ülke kaynaklerin çalışmaya başladıkların larının transferinden öteye da sigorta primlerinin devlet ta giden bir gelişmenin olrafından ödenmesi, genç istih mayacağı anlaşıldı. Ç KP’nin hazırladığı istihdam paketi, şu önemli değişiklikleri içeriyor: Mevcut düzenlemelere göre 50 veya üzerinde işçi çalıştıran işyerleri, zorunlu olarak belirli sayıda eski hükümlü, terör mağduru ve özürlü istihdam etmek zorunda. Bu uygulama nedeniyle işverenler işçi sayısını 49’da tutmayı ya da bu sayının üzerindeki çalışanlara sigorta yapmamayı tercih ediyor. Pakette özürlü istihdamının teşvik edilmesi için bu kişilerin primlerinin belirli bir bölümünün Hazine tarafından karşılanması, eski hükümlü istihdam edilmesi zorunluluğunun ise kaldırılması planlanıyor. ? İşyerlerinin kreş açması, işyeri doktoru ve emzirme odası bulundurması zorunlulukları kaldırılacak. İşyerleri, söz konusu hizmetleri dışarıdan satın alabilecek veya bu hizmetler için ortak birimler açabilecek. Emzirme odaları kaldırılıyor A ? Genç istihdamını arttırmak için 1829 yaş arasında ilk kez işe girenlerin SSK işveren primleri Hazine tarafından karşılanacak. Söz konusu uygulama en fazla 5 yıl sürecek. ? Çalışan sayısı 500 ya da üzerinde olan işyerlerinde spor tesisi kurulması zorunluluğu kaldırılacak. ? Kıdem tazminatı için fon kurulacak. Bu fon için işverenden yüzde 3 pay alınması, SSK primlerinden 2 puanın fona yönlendirilmesi, İşsizlik Sigortası Fonu için işverenin verdiği katkı payından 1 puanın da fona kaydırılması öngörülüyor. Pakette yer alan diğer bir alternatife göre ise kıdem tazminatı ücretlere eklenecek. ? Nitelikli eleman yetiştirilmesi için işsizlik fonundan İşKur’a kaynak aktarılarak, iş garantili meslek kursları açılacak. ? 2009’dan itibaren işveren üzerindeki SSK prim yükünde 5 puanlık indirime gidilecek. 2006 ve geçen yıl kalkınma hızı emekli aylıklarına yansıtılmadı, aylıklar eksik belirlendi Emeklinin satın alma gücü geriledi T ürkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Genel Sekreteri ve Ankara Şube Başkanı Recep Orhan, 2006 ve 2007’deki kalkınma hızı emekli aylıklarına yansıtılmadığından emeklilerin satın alma gücünün gerilediğini savunarak “Aylıklar, 2006 yılında 41.05 YTL ve 2007 yılında da 68.98 YTL tutarında eksik belirlendi” dedi. Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işçi emeklilerinin taban aylıklarına, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında enflasyon ve milli gelir artışları yansıtılırken 2006 ve 2007 yıllarında benzer artışlar yapılmadığını söyledi. Orhan, “2006 ve 2007’deki kalkınma hızı emekli aylıklarına yansıtılmadığından emeklilerin satın alma gücü geriledi. Aylıklar, 2006 yılında 41.05 YTL ve 2007 yılında da 68.98 YTL tutarında eksik belirlendi” diye konuştu. Yaptıkları hesaplamalara göre, yıl içerisinde ekonomik büyümeden emeklilere pay verilmemesi nedeniyle yaklaşık 800 YTL zararda olduklarını söyleyen Orhan, şunları kaydetti: “Geçen yıla bakıldığında da kaybımız yaklaşık 500 YTL civarında olmuştur. Yani 2 yıl içerisinde yaklaşık 1300 YTL civarında bir alım gücü erimesi söz konusudur. Bu rakam bizler için ciddi bir rakamdır. Zaten açlık sınırının altında kalan bu taban aylıklarımızın bir de alım gücünün erimesi kabul edilemez. Hükümetimizden talebimiz, zaman kaybetmeden aylıklarımızdaki bu erimenin önünü alacak ve ekonomik büyümelerden bizi de yararlandıracak yasal düzenlemeleri hayata geçirmesidir. Aksi takdirde önümüzdeki yıl içinde de daha büyük alım gücü kayıpları yaşanacak ve emeklilerimiz iyice perişan olacaktır.” oerinc?cumhuriyet.com.tr ESKİŞEHİR ŞEKER FABRİKASI Kadro beklerken işlerinden oldular ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir Şeker Fabrikası’nda çalışan ve kadro bekleyen geçici işçiler işten çıkarıldı. Geçici işçiler, Maliye Bakanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan ve diğer AKP Eskişehir milletvekillerinin kendilerine ‘kadro’ sözü verdiğini belirterek “Kadro beklerken bizi kapıya koydular” dedi. Şeker Fabrikası işçilerinden Ziya Bayram, Aladdin Uzuntaş, Selahattin Kara, Nurettin Çiloğlu, Zeki Eryer, 2021 yıldır Şeker Fabrikası’nda geçici işçi olarak çalıştıklarını belirterek “Bakan bize seçimden önce söz vererek mağdur edilmeyeceğimizi söyledi. Milletvekillerimiz de söz verdiler. Ancak bize kadro vermedikleri gibi işten çıkardılar. Şimdi sağlık hizmetinden de yararlanamayacağız. Ortada kaldık. 300 işçiyi kandırdılar” dedi. Fabrika yetkililerinin kampanyada kendilerini işe çağıracaklarını söylediklerini kaydeden geçici işçiler, şunları söyledi: “Sendikamız da bu konuda bize bilgi vermiyor. İş akdimiz askıya alınınca bizler işsizlik sigortasından da yararlanamıyoruz. Bizi mağduriyetten kurtarsınlar.” KP hükümeti tarafından asgari ücrete yapılması öngörülen yüzde 6’lık zam protesto edildi. Ellerinde “Sefalet değil insanca yaşanacak ücret istiyoruz”, “Savaşa değil eğitime, sağlığa bütçe” yazılı pankartlar taşıyan Tekstil, Dokuma, Örme, Trikotaj, Boyama İşçileri Sendikası üyesi 20 kişilik grup, açlık sınırının altında A kalan asgari ücretin yükseltilmesini istedi. Unkapanı’ndaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde dün düzenlenen protesto gösterisinde TekstilSen üyeleri adına açıklama yapan TekstilSen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter, “Asgari ücretle çalışan milyonlarca işçinin hakları gasp ediliyor” dedi. CUMHURİYET 07 K (Fotoğraf: Deniz TATARER) Tekstil işçisinden asgari ücret protestosu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle