19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Resmi rakamlara göre dünya standartları esas alındığında 2006’da Türkiye’de “aç” kalmadı! ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN TÜİK açlığı hasır altı etti NECDET ÇALIŞKAN Nereden Buldun? Kimi medya yorumcuları Başbakan Erdoğan’ın ağzından kaçırdığı sonucuna vardılar, şöyle bir eleştirip geçtiler. Hiç de ağızdan kaçmamış, şöyle bir eleştirilip geçilmeyecek konuya gündemden iki gün içinde düşmüş olsa da yeniden dönmek, aylarca yıllarca tartışmanın ötesinde, siyasi, becerilebilirse yargısal hesap sormak gerektiği kanısındayım.. Geçen pazartesi günü AKP İletişim Merkezi’ndeki törende yapmış olduğu konuşmadan söz ediyorum tabii ki... Başbakan Erdoğan’ın kendi vurgulaması ile dünyada bir başka siyasi partinin benzeri boyutlarda ulaşamadığı bir örgütlenme ve çalışmadan söz ediyoruz. Emine Erdoğan ile birlikte, öneri ve taleplerine yanıt verilmiş 500 bininci kişi için düzenlenmiş bir törenle noktalanmıştı. AKP’nin adı geçen merkezine öneri ve talepleri için başvurmuş, yanıt almış 500 bininci kişi olarak sayılmış özürlü bir çocuğa istediği bilgisayarı eşi ile birlikte armağan etmenin onurunu paylaşmışlardı. Yine Erdoğan’ın vurgulamalarına göre, kısa adı AKİM olan AKP İleşitim Merkezi 5 yıllık iktidarları sürecinde arı gibi çalışmış, “kimsesizlerin kimsesi” olmuş, partili ayrımı yapılmaksızın, yoksul ve çaresizlerin öneri ve taleplerine, örnekte görüldüğü üzere yanıt vermişti. Erdoğan Türkiye’deki çok övündükleri 6 bin 800 dolara yükselttikleri milli gelire karşın, çok büyük bir yoksullaşma yaşanmakta olduğu gerçeğinin altını çiziyor, yoksullara yardımın temel ilkeleri, görevleri olduğunu savunuyordu. Bu amaçlı AKP örgütlenmesinin bugüne kadar 500 bin çaresizin başvurusuna yanıt vermesi ile övünç duyuyordu. Dahası, yerel seçimlere yönelik örgütünden, devlet görevlilerinden daha sıkı bir sadaka düzenine uygun yardım kampanyası istemekten geri durmuyordu. Tabii ayrıntısına girmediği için, yapılan yardımların biçimleri, dökümleri, parasal tutarları hakkında bilgi sahibi değiliz. Özürlü çocuğumuzun bilgisayar istemi, herhalde iş, ev, borç altındaki çaresizlerin istemleri yanında en masum kalanıdır. Doğrusu 500 bin kişinin çaresizlik içindeki yardım istemlerine gerçekten yanıt verilebilmişse, çok bol sıfırlı, çok büyük rakamların söz konusu olması gerekir, değil mi? ??? Başbakan Erdoğan’ın aynı konuşma kapsamında netleştirdiği bir başka harcama kalemi var ki.. Hani şu seçim dönemi zaman zaman tartışma gündemine gelen, yoksul kesimde etkin oy çalma yöntemi olarak değerlendirilen kömür dağıtılması.. Başbakan’ın ağzından 8 milyon aileye, 6 milyon ton kömür dağıtıldığını öğreniyoruz. Türkiye’de parti adına sadaka niyetine, oy çalmak üzere kömür dağıtılmasını nimet sayacak konumda, boyutta yoksul aile sayısı 8 milyona varmışsa; 5 yıllık iktidar icraatlarında ekonomide pembe tablo, nasıl bir başarı ölçüsü olabilir sorgulamasına hiç girmiyorum. AKP’nin örgütlenmesi, AKİM aracılığı ile istemleri karşılanmış 500 bin kişi, kömür yardımı yapılmış 8 milyon aile için harcanan paranın nereden bulunduğu sorusuna yanıt vermek zorunda olduklarını anımsatmak istiyorum. ??? Evet AKP bu parayı nereden bulduğunu, harcama kalemleri ile birlikte ayrıntılı olarak açıklamak zorundadır. Dünyanın en ilkel demokrasilerinde bile siyasi partiler, iktidarlar tüm harcamalarının, para kaynaklarının hesabını vermek zorundadırlar, verirler. Dahası, dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde iktidar olmuş sayısız siyasi parti lideri, parayı nereden bulduğunun hesabını verememek yüzünden yargılanmış, mahkum olmuş, siyasi yaşamdan silinmiştir. AKP, Erdoğan hükümetleri, belediyeleri, bu kadar çok sayıda vatandaşımıza, bol sıfırlı rakamlara varmış, sadaka düzeni içindeki yardımlarda kamu kaynaklarını kullandılarsa suç işlediler. Elbette yoksula yardımı öngörmüş kamu kaynaklarımız olacak. Ancak kamu eliyle yapılmış, sosyal içerikli yardımların tümü devlet adına yapılabilir. AKP’nin, AKP hükümetlerinin yardımı izlenimi verilemez. Valilerin, kaymakamların işin içinde oldukları yardımlardan siyasi partinin, iktidar partisinin nemalanması, aracılığı söz konusu olamaz. AKP’nin siyasal örgütlenmesi AKİM devrede olamaz. AKİM’in örgütlenmesinden geçmiş her tür yardım ve harcamanın kaynağının gerçekten AKP tarafından sağlanmış olması gerekir. Elbette yine kalem kalem, yasaların sınırları içinde yapılmış birikimin karşılığı olması koşulu ile.. Özetle, ihale verilen şeyhlerden gelmiş gizli bağışlar karşılığı, ihale kazanıldığı kuşkusunu yaratmayacak şeffaflık, açıklık yasal, siyasal zorunluluktur.. AKP sadaka düzeni için yapılan harcamaların, noktası virgülü ile hesabını vermek zorundadır. Biz de, demokrasi düzeni içinde yaşamak istiyorsak, siyasi partiler, sendikal, demokratik örgütlenmeler, kamu oyu, seçmen bireyler olarak.. bunun hesabını sormak bilincine varmak zorundayız. [email protected] Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 4 kişilik bir aile kriteri esasına dayanarak yaptığı tespitlere göre, Türkiye’de 12 milyon 930 bin kişi yoksulluk, 539 bin kişi ise açlık sınırının altında yaşıyor. TÜİK’in açıkladığı “Yoksulluk Çalışması 2006 Yılı Sonuçları”nda Türkiye’de nüfusun yüzde 0.74’ünün sadece açlık, yüzde 17.81’inin ise yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirlendi. Ancak sendikaların araştırmalarına göre 688 YTL olan dört kişilik açlık sınırı, TÜİK’in hesaplamalarında 205 YTL oldu. Açlık ve yoksulluk sınırını “aile” değil “birey” bazında hesaplayan Dünya Bankası’nın öncülüğünde yapılan uluslararası standartlarda ise günde 1 doların altında (aylık 30 dolaryaklaşık 40 YTL) bir gelirle yaşayanları “aç”, 2 doların altında bir gelirle yaşamak durumunda olanlar “yoksul” kabul ediliyor. Buna göre dünya nüfusunun yarısı, yani 3 milyardan fazla insan günde 2 dolardan daha az, 1.5 milyar insan da 1 dolardan daha az bir gelirle yaşıyor. Ancak dünya stan ‘ Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aile kriteri esasına dayanarak yaptığı tespitlere göre, Türkiye’de 13 milyona yakın kişi yoksulluk ve 600 bine yakını ise açlık sınırının altında. 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 205 YTL olarak kabul edilince, 2006’da Türkiye’de günde 1 doların altında bir gelirle yaşayanların sayısı “0” oldu. dartları esas alındığında resmi rakamlara göre Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan hiç kimse yok. Yoksulların sayısı ise 1 milyon... TÜİK’in yoksullar ile açlık sınırı altında yaşayanların sayısının belirlenmesinde 2006’da dört kişilik aile için aylık açlık sınırı 205 YTL (sendikalara göre 688 YTL), yoksulluk sınırı ise 549 YTL (sendikalara göre 2 bin 240 YTL) olarak esas alınınca, 2005’te yüzde 0.87 olarak tahmin edilen açlık sınırının ’ altında yaşayanların oranı 2006’da yüzde 0.7’ye, yoksul birey oranı da yüzde 20.5’ten yüzde 17.8’e kadar düşmüş oldu. Çalışmanın sonuçları şöyle: ? 3 veya 4 kişiden oluşan hanelerde bulunan bireylerde yüzde 8.5 olan yoksulluk oranı, 7 ve daha fazla olan hanelerde yüzde 43. ? Yoksulluk oranı ücretlimaaşlı çalışanlarda yüzde 6, yevmiyeli çalışanlarda yüzde 28.6, işverenlerde yüzde 3.7, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 22 ve ücretsiz ai le işçisi olanlarda ise yüzde 32. ?Tarım sektöründe çalışanlarda yoksulluk oranı yüzde 34, sanayi sektöründekilerin yüzde 10, hizmet sektöründe çalışanlarda yüzde 7.2 oldu. Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanlarda yoksulluk oranı yüzde 32 olurken kentsel yerlerde bu oran yüzde 9.3’e çıktı. ? Okur yazar olmayanlarda yüzde 33.7 düzeyinde bulunan yoksulluk oranı, yüksekokul, fakülte ve üstü mezuniyete sahip bireylerde yüzde 1’e kadar düşüyor. Sabancı’dan bir ilk: ISO 27001 Ekonomi Servisi Sabancı Holding, Türkiye’de, bilgi güvenliği yönetim sisteminde uluslararası standart olan ISO 27001 belgesini almaya hak kazanan ilk holding oldu. Ayrıca topluluk şirketleri içinde ilk olarak Temsa, bu sertifikayı aldı. Sabancı Holding Kurumsal Bilgi Teknolojileri Direktörü (CIO) Ergun Hepvar, holdinge bu belgenin British Standards Institute (BSI) tarafından yapılan belgelendirme denetimi sonucunda verildiğini söyledi. Hepvar, çalışmalar sırasında dışardan dört danışmandan destek aldıklarını, danışmanlık hizmetleri için 200 bin Avro harcadıklarını ifade etti. Alınan sertifikanın uluslararası referansı olan bir yönetim sistemi olduğunu vurgulayan Hepvar, 6 ayda bir de bunun denetiminin yapıldığını kaydetti. Topluluk bünyesindeki 2025 şirketin de bu sertifikayı alması için çalışmalar yapıldığını aktaran Hepvar, 3 yılda bütün şirketlerinin bu belgeyi almasını hedeflediklerini dile getirdi. Hepvar, holding içinde hiç kimsenin istediği anda istediği bilgiye ulaşmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek, “Güler Hanım için de aynı şey söz konusu. Sistemin kuralları içinde işleyen ağ kapsamında talep ederek istediği bilgiye ulaşabilir’’ diye konuştu. Balcı da ithalat istiyor Zeytinyağı sanayicisinden sonra bal üreticileri de küresel ısınma nedeniyle düşen üretimlerinin ithalatla karşılanmasını istiyor Ekonomi Servisi Küresel ısınma bal üreti Raflarda Balparmak balı göremeyeceksiniz” cilerini vururken, Türkiye’nin hilesiz tam kali dedi. Tarım Bakanlığı’nın kontrollü ihracata izin te bal stokunun bir ay içinde biteceği belirtildi. vermesi gerektiğini söyleyen Altıparmak şunlaArıcılık sektöründe olumsuz iklim şartlarının rı söyledi: “Şu anda çam balı hiç yok. Bu yıl etkisiyle 2006’da yüzde 20, 2007’de de yüzde 25 hiç çıkmadı. Fiyatı da yüzde 300 arttı. Avruolmak üzere son iki yılda yüzde 40’a varan üre pa’da raflarda yarım kiloluk ballar 27 Avro tim düşüklüğü yaşanıyor. Sektörde yüzde 35 pa arasında satılırken bizde sağlıklı ballar 1820 zar payı ile lider konumda olan Balparmak Yö YTL fiyatla satılıyor. Her şey bir tarafa önünetim Kurulu Başkanı ve BalDer Genel Sekre müzdeki dönemde balların hemen hemen hepsi sağlığa aykırı, hiteri Özen Altıparmak “Kaliteli bal ithal edil ? Hilesiz tam kalite bal stoklarının leli, kalıntılı ya da kamezse piyasada zaten iki ay içinde biteceğini ileri süren çak bal olacak. Bu yüzden 67 ay sonra başlavar olan kaçak, hileli ve kalıntılı ballara daha Altıparmak, ithalata izin verilmediği yacak bal üretimine takdirde, rafların kalitesiz ballara kadar geçici ithalata çok zemin hazırlanmış kalacağını ileri sürdü. izin verilmeli.” olacak. Bir ay sonra İthalata karşı çıkanTürk halkı raflarda sağlıklı ve hakiki bal bulamayacak” dedi. Tür ların ‘Çin balını Türkiye’ye getirecekler’ yorumkiye’nin bal tüketiminin 50 bin ton olduğunu ları yaptığını da kaydeden Altıparmak “Biz Çin kaydeden Altıparmak süzme bal üretiminin balına karşıyız. Çok sağlıksız. Arjantin, Mek2007’de 20 bin tona kadar düştüğünü kaydetti. sika, Brezilya ve Macaristan’dan akasya balı Şirket olarak 27 yıldır ilk defa bal alamadıkla ithalatının yapılması gerektiğini savunuyrını söyleyen Altıparmak “Paramız var ama oruz. Kontrollü ithalat yapılmaz ise bu sekalacak bal yok. 12 ay sonra bal satamacağız. tör ölecek” dedi. TÜROFED: Bu kurlarla sektörde kaliteyi koruyamayız İran ve Malezya doğalgazda anlaştı Ekonomi Servisi Nükleer programı yüzünden Batılı ülkelerin yaptırım tehdidiyle karşı karşıya bulunan İran yönetimi, Malezya ile 16 milyar dolarlık doğalgaz anlaşması imzaladı. Anlaşma, İran Milli Petrol Şirketi ve Malezya SKS grubunun, Buşehr kentindeki Gülşen ve Ferdovs doğalgaz havzalarının geliştirilmesi ve işletilmesini kapsıyor. Gülşen doğalgaz havzasının 50 trilyon metre küp, Ferdovs havzasının ise 10 trilyon metreküp doğalgaz rezervine sahip olduğu ifade ediliyor. İran Petrol Bakanı Gulamhüseyin Nozeri, imzalanan anlaşmanın İran’ın gaz ve petrol sanayisinde şimdiye kadar yaptığı “en büyük anlaşma’’ olduğunu söyledi. Turizmcinin müdahale beklentisi Ekonomi Servisi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, 2007 yılında yatırımların arttığını, ancak kurlardaki düşüşün bu pembe tabloyu bozabileceğini belirterek ‘’Hükümet kurlar yükselirken nasıl müdahale ediyorsa, bu kadar düşerken de müdahale edebilir. Bunu bekliyoruz’’ dedi. Turizm sektörünün 2007 yılını değerlendiren Barut, bir önceki yıla göre turist sayısında yüzde 18’lik artış gerçekleştiğini belirterek ‘’Ancak kurlardaki düşüş bu pembe tabloyu bozabi urlardaki düşüşün turizmcileri olumsuz etkilediğinden yakınan TÜROFED Başkanı Barut, sektör olarak hükümetten müdahale beklediklerini söyledi. K lir. Biz bu konuda uyarıyoruz. Dolar bir yılda yüzde 20 değer kaybediyorsa, bunu kompanse etmek gerçekten sihirbazlık gerektiriyor... Bu maliyetler ve kurlarla işletmelerimiz bundan sonra alışık olduğumuz hizmet standardını tutturamayabilirler’’ diye konuştu. Yılın ilk 10 ayı itibarıyla sektörün kredi riskinin 9 milyar dolar seviyesine çıktığını anlatan Barut, bu kârsız ortam devam ederse büyük sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekti. Bayram tatilinde Güneydoğu’da doluluk oranlarının yüzde 95’i bulduğunu anlatan Barut, turizmdeki vergi yükünün yüzde 40’lara kadar çıktığına değinerek “Bölgeye turizme dönük olarak farklı teşvikler verilmeli. Başta istihdam vergilerinin azaltılması gibi... Turizm giden bölgeye istihdam da gider, barış da...” diye konuştu. SÜPAŞ, Raymond James ile anlaştı ? Ekonomi Servisi Sigara Üretim ve Pazarlama AŞ. (SÜPAŞ), Tekel’in sigara bölümü ihalesi için Raymond James ile anlaştı. Raymond James Türkiye’nin, Tekel ihale sürecinde şirkete kredi sağlayacağı, uluslararası kredi kuruluşlarıyla ve yatırımcılarla görüşme konusunda da tam yetkili olacağı kaydedildi. TTK komisyondan geçti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22. dönemde “kadük” olan ve bu dönem hükümet tarafından yenilenen 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarıyla, Türk Ticaret Kanunu’ndaki en az 5 kişiyle anonim şirket kurulabileceği yönündeki zorunluluk kaldırılıyor. Halka arzda geri sayım ? Ekonomi Servisi Türk Telekomünikasyon AŞ’de Hazine mülkiyetindeki hisselerin yüzde 15’inin “halka arz’’ yoluyla satışına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, yüzde 15 oranındaki hissenin satış yöntemi ile özelleştirilmesi ve satışın ‘halka arz’ yoluyla yapılması kararlaştırıldı. Halka arz işlemi 2008 yılında tamamlanacak. HAYALET UÇAK 2008’DE UÇUŞLARA BAŞLAYACAK Radarda görünmezlik, kısa kalkış, dikey iniş (STOVL) ve sesten hızlı uçabilme özelliklerini bir arada taşıyan ilk uçak olan ve Lockheed Martin tarafından üretilen F35B Şimşek II tanıtıldı. F35B’nin ilk uçuşunun, 2008 yılının ortalarında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Lockheed Martin Başkan Yardımcısı ve F35 Programı Genel Müdürü Dan Crowley, F/A18’in hızı ve manevra kabiliyeti, AV8B’nin ileri konuşlanması, F22’nin radarda görünmezlik özellikleri göz önüne getirildiğinde, tüm bu teknolojilerin bir araya gelişinin bilim kurguyu çağrıştırdığını ifade etti. ÇİN İLK YOLCU UÇAĞINI DA ÜRETTİ Çin’in ilk yerli bölgesel uçuşlara yönelik jet uçağı ARJ21700, Sanghay Uçak İmalat Fabrikası’ndan çıktı. Xiang Feng (Uçan Anka) adlı uçağın fabrikadan çıkışı için özel bir tören de düzenlendi. Yolcu uçağı pazarına hakim olan ABD’li Boeing Avrupalı Airbus firmalarına rakip olmak isteyen Çin’in ilk yolcu uçağı, ulusal uçak sanayisini kurma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Baz istasyonunda ortaklık ? Ekonomi Servisi Kule servis sağlayıcılığı şirketi Turkkule, Vodafone’a ait GSM baz istasyonlarının kurulması için 251 adet kuleyi Vodafone yüklenicisi Motorola firmasına kiralamak konusunda çerçeve sözleşme imzaladı. Finansbank’tan yüzde 0.99 faizle kredi ? Ekonomi Servisi Finansbank, yılbaşına özel tüketici kredisi kampanyası ile müşterilerine, aralık ayı sonuna kadar yüzde 0.99 faiz oranıyla kredi kullanma imkânı sunuyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle