Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Mevlana’dan çağdaş bir şekilde esinlenen Bülent Tarcan’ın ‘Mevlana’dan Esinler’ başlıklı senfonik yapıtını dinledik 15 GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Şebi Arus ve Mevlana’dan Esinler 007 Mevlana Yılı” Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir kutlama ile sona erdi. 17 Aralık, Mevlana’nın ölüm tarihi. Ancak Mevlana, ölümü bir kutlama kabul ediyor ve bu olay Şebi Arus (Düğün Gecesi) olarak anılıyor. Talat Halman ve Yıldız Kenter’in harika sunumlarıyla, aydınlık bir Mevlana portresi izledik. Programın ikinci yarısında ise Mevlana’dan çağdaş bir şekilde esinlenen Bülent Tarcan’ın “Mevlana’dan Esinler” başlıklı senfonik yapıtını dinledik. Müzik tarihinde nice bestecinin son döneminde oratoryo, requiem yazması gibi Tarcan da son yapıtını Mevlana’nın gizemiyle tümleştirmişti. Besteci, Mevlevi müziğinin esinini gönlünde yatan Wagner tipi bir coşkuyla tümleştirmişti. Bu nedenle bariton soloyu da orkestra ile yarıştırmış, orkestranın soyut anlatımını koro ve anlatıcı aracılığı ile somutlaştırmıştı. Bestecinin yaşam boyu özlem duyduğu büyük çaplı yapıtlarının sonuncusuydu. Metinler ise kendisi gibi derin bir kültür adamı olan ortanca kardeşi mimar Ercüment Tarcan tarafından yazılmıştı. “2007 Mevlana Yılı”nın kapanış gecesinde seslendirilmesi gerçekten güzel bir raslantı oldu. Tarcan onu 15 Haziran 1990 tarihinde bitirdiğinde, ne bu yıl ortaya çıkan nice Mevlana konulu yapıt gibi Birleşmiş Milletler desteğini umuyordu ne de Mevlana’nın adına sığınıp bazı çevrelere hoş görünmek kaygı Cihat Burak Şöleni “Ben sanatı bir nevi röportaj, hayatın yansıması olarak görüyorum. Oturup da güneşin batışı, göller, kayıklar olmaktan ziyade içinde yaşadığımız hayatın bir görüntüsünü yakalamak. Ben daha çok yaşadığım şeyleri yansıttığım için resimlerimde mizah ağır basıyor. Güncel olayları yansılıyorum, yaşadığımız hayat bir mizahtır. Biz naif bir hayat yaşıyoruz. Endüstrileşmemiş memleketin insanları naif yaşar, onu yansıtmak lâzım.” Bunu asmışlar İstanbul Modern’in alt katındaki Cihat Burak sergisinin sağ duvarına; karşı duvardaysa sevgili Ara Güler’in çektiği tadına doyulmaz siyahbeyaz görüntüler var. Yapıtlara ayrılmış odaların duvarları tıka basa resim dolu; ortadaki camekânlarda Cihatçığımın eşsiz bibloları; duvardaki gömme dolapların birinde kuş evleri. Doğrusu, müze çalışanlarından, o güne dek tanışmadığımız Özge Altınkaya telefonla arayıp böyle geniş kapsamlı bir anma sergisi hazırlandığını; hem bizdeki resimleri görüp görüntülemek, sonra sergiye katmak, hem de Büyük Usta konusunda konuşmak istediğini haber verdiğinde böylesine doyurucu, dört dörtlük bir sonuçla karşılaşacağımı ummamıştım; çünkü şimdiye dek böyle çok girişime tanık oldum, sonunda içimde hep bir burukluk kaldı. Ama sergiye emeği geçenler ayakta alkışlanacak bir iş başarmışlar. Yukarıda andığım gibi, sevgili Cihat Burak’ın yazılarından, söyleşilerinden, kendi kendisiyle konuşmalarından en çarpıcı bölümleri almış, büyütmüş, duvarlara serpiştirmişler. Böylece, o inanılmaz resimlerin hangi beyinden çıktıkları, hangi meraklara, bilgilere dayandıkları belgelenmiş. Yaşamöyküsünün bütün ayrıntıları, kişiliğinin nasıl oluştuğu gözler önüne serilmiş; ayrıca yine aynı ölçüde özenli, kusursuz kitapta toplanıp benim “yaşama sanatı” adını verdiğim asal sanatı öğrenmek, geliştirmek, özümsemek isteyenlere altın tepside sunulmuş. 2007’nin bence en önemli sanat etkinlerinden biri olan bu sergi ve kitaba Levent Çalıkoğlu önderliğinde emeği geçenler şöyle: Kitabı yayına Cem İleri hazırlamış; tasarımını Tut Ajans üstlenmiş; kitaptaki metinlerin çevirisini Melis Seyhun ile Ceyda Eldem yapmışlar; yararlanılan fotoğrafları Reha Arcan ile Sinan Koçarslan çekmişler. Çok yerinde bir seçimle kitabın hemen başına yerleştirilmiş “Ben ve Kendim” başlıklı tek kişilik iç konuşmada, ünlü ustalarımızdan Eşref Üren’den bir alıntısı var Cihat Burak’ın; 1966’da Fransız Konsolosluğu’nda açtığı sergiyle ilgili yazıdan bir bölüm: “Büyük ölçüdeki tabloların tam karşısına düşen köşede, küçük küçük denemeler, notlar, taslaklar yer almış; Burak’ın ilk resimleri ile çekişir gibiler. Ustalık var bunlarda. Boyalar, kalınlıklarını, griliklerini yitirmişler, tomurcuk tomurcuk Cihat Burak’tan bir kopuş, bir ayrılış bu, ötekilerden önce mi, sonra mı anlaşılamıyor. Zevkle ele alınan denemelerde iş var.” Doğrusu Türkiye’mizin, Cumhuriyetimizin şimdi sıkıştırıldığı köşeyle kıyaslayınca, çok talihli bir ömür sürdüğümüz, Demokritos’un ünlü deyişiyle “rastlantı (olasılık) ve gereklilerin” bize epey cömert davrandığı söylenebilir: daha bir sürü değerli, seçkin insanın yanında, Cihat Burak ve Ruhi Su ile gerçek dostluklar yaşadık. Bu alçakgönüllü, çalışkan, titiz, tutarlı insanla unutulmaz günler, geceler, yıllar geçirdik; dolayısıyla onsuz kalınca da derinlemesine üzüldük, sarsıldık. Ölümünden kısa bir süre önce TRT 2’de Ali Akay’la yaptığı söyleşiyi hiç unutamam; “Peki Cihat Bey, yaşadıklarınızın sanatınıza yansıması nasıl oluyor?” sorusuna verdiği yanıt bütün dünyadaki boş şişinenlerin balonuna sokulmuş incecik bir alaylı iğneydi: “İnsan bir ömür boyu yaşıyor; bütün bu yaşananlardan kimi zaman bir öykü, kimi zaman bir resim çıkıyor; çoğu zaman hiçbir şey çıkmıyor; aslında en iyisi hiçbir şey çıkmamasıdır kardeşim!” Kısacası, hemen koşun Cihat Burak şölenine; emeği geçenleri yürekten alkışlayarak şu dertli dünyada insana yakışan birkaç saat geçirin; hele paranız varsa, o mücevher kitabı da alın! bertanonaran@hotmail.com “2 sındaydı. Sekiz ay sonra, 14 Şubat 1991’de vefat etmiş, yapıtın gün yüzüne çıktığını da görememişti. İki yıl önce Bülent Tarcan üstüne yazdığım kitabımı tamamlamak üzereyken onun Borusan’a bağışlanmış el yazması notalarının arasında bu senfonik şiirin ilk sayfası özellikle dikkatimi çekmişti: Yapıt, bestecinin yakın dostu, Orman Fakültesi dekanlarından Muharrem Miraboğlu’nun anısına yazılmış ve Rengim Gökmen’e armağan edilmiş. Yine el yazısıyla eklediği bir notta “Oboe d’amour” (aşk obuası) istemiş; Mevlana deyince hemen ney ekleyerek ucuz çözümlere gitmemiş, aynı tınıyı Batı orkestrasının içinde aramıştı. Rengim Gökmen’e haber verdiğimde çok onur duyduğunu ve hemen seslendirme girişiminde bulunacağını söyledi. Gökmen’i ayrıca kutlamak gerek, zira şu sıralarda omuzlarındaki onca yüke karşın böylesi büyük çaplı bir yapıtı gence cik bir orkestra ve koroya çalıştırarak ortaya çıkarttı. Bir yandan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, öte yandan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın müdürü; aynı zamanda konservatuvarda öğretim görevi ve Türkiye’nin tüm orkestralarıyla devam eden konserleri arasında doğrusu büyük bir başarıya imza atmış oldu. Türk bestecilerinin yapıtlarını seslendirmeyi kendine görev bilen Mesut İktu, Tarcan’ın senfonisindeki bariton ve anlatıcı rollerini canla başla üstlenmişti. Ancak anlatıcı ile bariton mutlaka ayrı kişiler olmalıydı. Tarcan’ın büyük doruklara ulaşan yüklü orkestra yazısı altında koro da solist de çoğu yerde duyulmaz oldu. Korodaki sesler de ne yazık ki diksiyon ve hacimden yoksundu. Öte yanda Başak Ersöz, ney tınısını da duyurduğu alto flütüyle çok başarılıydı. Cemal Reşit Rey Salonu bu yüklü programı organize ederken program notlarına yeterince özen göstermemiş. Kapakta kocaman puntoyla “Hazreti Mevlana” başlığı ve yorumcuların adları yazılmış, besteci Bülent Tarcan’ın adı unutulmuş. En arka sayfada yer alması gereken orkestra üyelerinin adları orta sayfaları kaplamış; programın akışı ve bestecinin ordan burdan derlenmiş bir özgeçmişi en arka sayfaya sıkıştırılmış. Yapıtın bölüm başlıkları dahi yazılmamış. Üstelik birinci yarıdaki o harika metinlerin Talat Halman tarafından yazıldığına dair de hiçbir bilgi yok. Prof. Dr. Bülent Tarcan, müzik dünyasının yanı sıra tıp dünyasında unutulmaz bir ad bırakmıştır. İlk kez İstanbul’da nöroşirurji kürsüsünü kuran beyin cerrahıdır. Konservatuvarlı olmadığı için hiçbir okulda (ekolde) adı anılmaz. Uzun yıllarını tıp dünyasına verdiğinden, yeterince müziğe zaman ayıramadığından yakınmıştır. Opus sayısı çok kabarık olmasa da yapıtları büyük çaplı karakterdedir. Her söyleşisinde onu bir “senfonik besteci” olarak anmamızı istemiştir. İşte Mevlana’dan Esinler adlı senfonik şiiri de yine onun karakterini simgeleyen bir yapıttı. Yabancı bir ülkede olsa böylesi bir ilkseslendiri tarihi bir olay olarak arşivlere geçerdi. Biz de bu ilk seslendiriye tanık olmakla kendimizi ayrıcalıklı saymalıyız. www.evinilyasoglu.com Konser Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Akbank’ta ‘Mevsim Salatası’ Kültür Servisi Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası, 26 Aralık Çarşamba günü saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 27 Aralık Perşembe günü saat 19.30’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser verecek. Keman sanatçısı Alexander Markov’un solist olarak katılacağı “Mevsim Salatası” başlıklı konserlerde A. Vivaldi’nin “Mevsimler”, A. Brincken’in “Mevsimler”, A. Raskatov’un “Seasons Digest” adlı yapıtları seslendirilecek. “Salata” deyimi burada sadece espri olsun diye kullanılmadı: Değişik bestecilerin “Mevsimler” kavramına yaklaşımları gerçekten rengârenk ve karmakarışık bir bütünü ortaya koyuyor. Vivaldi’nin dört konçertodan oluşan “Mevsimler”i günümüzde o kadar popüler ki, yapıtın bestecisinin ölümünden sonra uzun süre kaybolduğunu düşünmek tuhaf geliyor. Yer yer dramatik, yer yer atmosferik yaklaşımıyla inanılmaz bir ifade yelpazesini kapsayan, müzik tarihinin en büyük başyapıtlarından olan “Mevsimler”, 600’den fazla konçerto besteleyen Vivaldi’nin standartlarında bile bir mucize. Mevlana Yılı etkinliklerle sonlanıyor Kültür Servisi Tüm kültürleri ve insanları, müzik aracılığıyla ortak saygı, diyalog ve anlayışta buluşturmayı amaçlayan DRUM, Mevlana Yılı’nı muhteşem bir etkinlikle noktalıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve Şişli Belediyesi’nin katkıları ile 24 Aralık akşamı saat 20.30’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek gecede, piyano virtüözü ve besteci Sabri Tuluğ Tırpan’ın Mevlana için bestelediği ‘Mevlana Simyacı Senfonik Şiiri’ tanınmış sanatçı Sertab Erener tarafından seslendirilecek. Sahne düzenlemesi ve koreografisi Yavuz Özdel tarafından yapılan gecede Galata Mevlevihanesi semazenleri, Martin Kerschbaum yönetimindeki İstanbul Symphonic Players by Vals müzik orkestrası eşliğinde çok özel bir gösteri sunacak. Kültür Servisi “İstanbul Lisesi Liselerarası Kısa Film Yarışması” tüm lise öğrencilerini film çekmeye davet ediyor. Yarışmanın son katılım tarihi 9 Mayıs 2008. Yarışma jürisinde; sinema eleştirmeni, yazar Mehmet Açar, yönetmen Umut Aral, senarist Önder Çakar, yönetmen Selim Demirdelen, SİYAD Yönetim Kurulu Başkanı ve sinema eleştirmeni, yazar Atilla Dorsay, İFSAK Yönetim Kurulu üyesi Selim Evci, İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Genel Müdürü Kemal Kafadar, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhan Kandemir ile oyuncular Güven Kıraç, Nejat İşler ve Fikret Kuşkan bulunuyor. (www.ielsinema.com ) 2. Altın Lale Güzel Sanatlar Ödülleri sahiplerini buldu İSTANBUL (AA) Özel Kadıköy Güzel Sanatlar Lisesi’nin, bu yıl ikincisi düzenlenen Altın Lale Güzel Sanatlar Ödülleri, Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Sunuculuğunu Ayşe Egesoy ile Çetin Çiftçioğlu’nun yaptığı gecede, BBP Genel Başkanı ve Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Özel Kadıköy Güzel Sanatlar Lisesi tarafından “Sanata destek ve renler” dalında ödüle layık görüldü. Sakarya’nın Ferizli İlçesi Belediye Başkanı Hüseyin Kaşkaş’ın da aynı dalda ödül aldığı gecede, “En İyi Şarkı” dalında “Hayırdır İnşallah” şarkısını yorumlayan Yaşar, “En İyi Erkek Yorumcu” dalında Burak Kut, “En İyi Kadın Yorumcu” dalında Bengü, “Ustalara Saygı” dalında ise Erol Büyükburç ödüle değer bulundu. Geleceğin yönetmenleri aranıyor T.C. ADANA 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI ADANA 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN DOSYA NO: 2004/8324 Bir borçtan dolayı satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, evsafı; TAPU KAYDI : Adana İli, Seyhan İlçesi, 3.Bölge, Reşatbey Mah., 456 Ada, 33 Parsel, 93 Cilt, 9196 Sayfa Noda kayıtlı, 60/721 Arsa Paylı, Arsa Nitelikli taşınmazda, 3. Kat 5 nolu mesken nitelikli bağımsız bölüm/gayrimenkul. İMAR DURUMU: Dosyada mevcut, Adana İli, Seyhan İlçe Belediyesi Harita Müdürlüğü’nün 24.07.2006 tarih ve 562424 sayılı İmar Çapında Reşatbey Mah., 456 Ada 33 Parsel, Şehir İmar Planında F3 Ön Bahçesiz Yedi Katlı Sıra Ev” olarak ayrılan alan içerisinde bulunmaktadır. EVSAFI VE MUHAMMEN DEĞERLERİ: 5 Nolu Bağımsız Bölümün Özellikleri ve Muhammen Değeri; 60/721 Arsa Paylı, 3. Kat 5 Nolu bağımsız bölüm mesken; Adana İli, Seyhan İlçesi, Reşatbey Mah. Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Ezgi Apartmanı, 3. Katında bulunmakta olup, güney, kuzey ve batı cepheleri açık mesken dairesidir. Mesken daire dört oda, bir salon, mutfak, banyo, tuvalet ve üç balkon olarak düzenlenmiştir. Zeminleri mermer kaplama, kapı ve dolaplar ahşap mobilya cinsinden, duvarlar yağlıboya, tavanlar kartonpiyerli, spot aydınlatmalı, banyo, tuvalet zemini seramik ve duvarlar fayans kaplamadır. Kat kaloriferlidir. Pencereler plastik doğrama çift camlıdır. Bir yatak odasında ikinci banyo mevcuttur. Daire 220 m2 alanlıdır. Bağımsız bölüm şehir merkezinde, şehrin mutena bir semtinde bulunmakta olup bulunduğu yer, mevkii, imar planındaki konumu ve halihazır kullanılış şekli, mesahası, kolay satılabilir bölgede olması hususları göz önüne alındığında, mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre Arsa Payı Dahil kıymeti 200.000,00.YTL olup, bağımsız bölüm bu değer üzerinden satışa çıkarılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Yukarıda belirtilen; Adana İli, Seyhan İlçesi, 3. Bölge, Reşatbey Mah., 456 Ada, 33 Parsel, 93 Cilt, 9196 Sayfa Noda kayıtlı, 60/721 Arsa Paylı, Arsa Nitelikli taşınmazda, 3. Kat 5 nolu mesken nitelikli bağımsız bölüm/gayrimenkulun 1. satışı 12.02.2008 SALI günü, saat 10.00 ile 10.10 arasında, Adana Adliyesi 4. Kat 407 Nolu odada açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacak varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 22.02.2008 CUMA günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşürülecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen değerin %20’ si oranında pey akçesi vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde, 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, damga vergisi, tapu harç ve masrafları, tahliye ve teslim masrafları ile % 18 KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenecektir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarım özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarının dayanağı belgeler ile (15) onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alacı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ye münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004/8324 sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 28.11.2007 (İc.İf.K.126) (*)İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *İşbu gayrimenkul satış ilanı ilgililere tebliğ mahiyetindedir. Basın: 67180 İZMİR SEKİZİNCİ AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN DOSYA NO: 2007/110 Davacı Sinem Elif Şimşek Uçan tarafından davalı Aytekin İbrahim Uçan aleyhine açılan Boşanma davasının duruşmasında verilen ara karar gereğince; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 2004 yılında evlendiklerini, bir dönem Bursa’da oturan eşlerin davalının çalıştığı şirketin davalıya İzmir’de çalışması için teklifte bulunduğu ve 2005 Kasım ayında İzmir’e taşındıklarını, İzmir’de sabit bir yerde çalışmadığını, sürekli çevre yerlerdeki inşaatları denetlemeye gittiğini, bir ara Kıbrıs ve Moldavya arasında mekik dokuduğunu, Moldavya’daki inşaat nedeniyle 9 ay orada kalacağını söylediğini, yine davalının BursaGemlik’teki firmanın ihraç edilen hasarlı arabaları gümrük vergisi olmaksızın sattığını söylediğini, davacının babasından ve babasının arkadaşlarından ve akrabalarından para aldığını, ancak yapılan araştırma neticesinde bu kişileri dolandırdığını ve yine sizi işe alacağım diyerek yüzlerce kişiyi dolandırdığının ortaya çıktığını, beş günlük çocuğu ile davacıyı geride bıraktığını, ailesi dahil olmak üzere yüzlerce kişiyi dolandırıp kaçması nedeniyle davacının psikolojisinin bozulduğunu ve kimsenin yüzüne bakamaz durama geldiğini bu nedenle boşanmalarına ve müşterek çocuk Toprak Okyanus’un velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul ili Fatih ilçesi Kürkçübaşı Mah. 49 Cilt, 605 Hane, 15 BSN’de nüfusa kayıtlı, Ali Rıza ve Müzehher’den olma 27.08.1972 Merzifon d.lu AYTEKİN İBRAHİM Uçan’ın bildirilen Seferihisar yolu Total benzinlik karşısı Akbul Konut Yapı Koop. No:12 Yelki Güzelbahçe İzmir adresinde ve başkaca bulunması muhtemel adreslerde araştırılmış, adı geçenin adresi tespit edilemeyip kendisine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunamadığından, ilgili davanın duruşması 27.02.2008 günü saat: 09:00’a bırakılmış olup, bildirilen gün ve saatte kendisi veya kendisini bir vekille temsil etmediği takdirde iş bu duruşma gün ve saatin kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilan olunur. 12.12.2007 Basın: 67554 CUMHURİYET 15 K