27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y B B B B Y 9 1 9 6 12 10 10 11 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B B Y B 10 10 11 10 9 7 4 3 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y Y Y Y 17 17 8 12 9 9 3 7 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Marmara, Doğu Akdeniz’in doğusu, İç Anadolu’nun doğusu, Karadeniz, doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek. Yağışlar, kıyılar ile Güneydoğu Anadolu’da yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı, Trakya ile yurdun iç ve doğu bölgelerde 46 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 5 Helsinki B 0 Stockholm B 0 Londra Y 6 Amsterdam Y 2 Brüksel Y 1 Paris B 3 Bonn PB 5 Münih PB 1 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y PB Y Y Y PB Y B 3 2 11 0 1 1 10 9 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 2 PB 13 B 11 PB 6 B 10 Y 3 B 11 Y 21 Y 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada rüşlere her zaman şapka çıkaran bakanları da karşı çıkınca, teröristin eve, anasının yanına dönmesini sağlayacak diye açıklayageldiği son icadından olağanüstü bir dönüş yaptı, yüz seksen derece çark etti. Devlet adamlarımızın çoğu gibi bugünkü hükümet başkanı da uçakta nedense ölçüyü kaçırıyor. Ayakları yere bastı mı söylediklerini unutup hidayete eriyor. Kendini yalanlıyor. RTE, binlerce metre yukarıda, Portekiz’e giderken gazetecilere, TCY’deki eve dönüşü sağlayan, ama işlemeyen 221. maddeyi unuttu, “yeni bir pişmanlık yasası çıkarılacağını” söyledi. Manşetler, yorumlar… hatta askerden de teröriste umut verecek kimi söylemlerden kaçınılmasını dileyen uyarılar…birbiri ardına bir numaralı haber olarak kamuoyuna sunuldu. RTE’ye yeni eve dönüş mü, yeni bir pişmanlık yasası mı, adı neyse, yararlı olup olmadığı tartışma konusu olan düzenlemeden haber soran basına… dudakları uçuklatan bir yanıt verdi: “… ‘Böyle bir çalışma yapılıyor’ diye benim bir açıklamam yok” dedi. Üstelik arkasından bu vurgulamayı destekleyen cümleler geliyor: “Yasayı birçok boyutuyla ele alacağız. Ona göre hazırlıklar yapacağız. En yüksek verimi nasıl elde ederiz, bunu nasıl bir yasayla sağlayabiliriz, ona bakacağız”. Söyleyen kim? Başbakan! Gel de inanma! ??? Hayret edenlere hayret ediyorum. İşte Başbakanınız bu: Bir söylediğinin bir gün sonra tersini söyler. Lakin matbuatmillimiz himaye ettiği Başbakan’ın bu kıvrak ve dönüşken üslubunu görmezlikten gelir. Başbakanlık’a gelinceye kadar örneğin demokrasiyi tramvaya ve hedefe varmak için kullanılacak araca benzetti. Bunu ve bir zaman sonra İslam şapkası altında söylediği daha nice sözleri de yadsıdı. Medyamız; insandır, gelişmiştir, değiştirmiştir diye bugün uygulamaya geçtiği geçmişteki söylemlerini görmezlikten gelmeyi yeğliyor. Oysa, uçaktaki konukları daha çok RTE’nin görüşlerini paylaşan ve savunan gazeteciler. Fethullah’ın Zaman’ı, Yeni Şafak ve denetimindeki Sabah ve Hürriyet’ten RTE hayranlığını yazılarında gizlemeyen bir yazar… Hepsi ama hepsi, RTE’ye bağımlısı bağımsızı, hazretin uçakta ya yeni bir pişmanlık yasası ya da daha kapsamlı bir yasa çıkarılabileceğini söylediğini yazdı. Halk arasındaki, bir tanıkla adam asarlar, diyen söylem hafif kalıyor; uçakta dört gazetenin dört yazarı Başbakan’ın yeni bir yasa çıkaracağız dediğini yazıyor. Bir değil, dört tanık! Ama RTE, “Hayır, böyle bir çalışma yapılıyor demedim!” diyor. Sorarım; dört tanık mı yalancı, yoksa?.. ??? Sorumluluğu üstüne almamak için ucuz yoldan medyayı suçluyor. Dürüstlükte mübarek sanki zemzemle yıkanmış. Kendi dışında herkes yalancı! Oysa kendi kafasına göre hareket ettiği, yeni eve dönüş yasası martavalı ile bir kez daha kanıtlanırken Meclis Başkanı, hatta Başbakan Yardımcısı ve de af düşünmediklerini söyleyen Adalet Bakanı… Türk Ceza Yasası’ndaki 221. madde dururken yeni bir yasaya gerek olmadığını açıklıyorlardı. Bu manzara Başbakan’ın kimi sorunları ilgili bakanları ve Bakanlar Kurulu’nda görüşmeden kafasında kurguladığını kanıtlıyor. Fransa, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi katılımcı devlet olarak görmediğini kayda geçirdi. RTE’nin tepkisi: “İkili görüşmelerimizde Sayın Sarkozy bize farklı, sırtımızı dönünce farklı yaklaşımlarda” dedi. Yani Fransa Devlet Başkanı’na ikiyüzlü demeye getiriyor. İlginç, çok ilginç. Bilinen geçmişi ve sonraki kimi davranış ve söylemlerine bakarak Sarkozy, “Dinime dahleden bari Müslüman olsa” dese haksızlık mı etmiş olacak? Danıştay yazın öğrencilerin 3 yerine 5 gün Kuran kursuna gitmesinin önünü açtı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Haftada 5 gün Kuran kursu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaz Kuran kurslarına öğrencilerin haftada 3 yerine 5 gün gitmesine olanak tanıyan düzenlemesinin iptali istemini reddeden dairenin kararını onadı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Kursları ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği’nin 32. maddesindeki “üç günü” ifadesinin “beş günü” şeklinde değiştirilmesine ilişkin yönetmeliğin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen ve davanın reddini öngören kararı oyçokluğuyla onayladı. Kararda 16 Danıştay üyesi, 8. Daire’nin verdiği kararın onaylanması, 13 üye de kararın bozulması yönünde oy kullandı. Alınan kararla, yönetmelikte yapılan değişikliğin iptali isteminin reddi kesinleşirken öğrencilerin yazın haftanın 3 değil 5 günü Kuran kursuna gitmesinin önü açıldı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, daha önce Anayasa Mahkemesi’ne maddenin iptali yönünde başvuruda bulunulmasına karar vermişti. Ancak Anayasa Mahkemesi konuya ilişkin kararını henüz vermediği için Danıştay, davayı açan Eğitimciler Derneği’nin (EğitDer) yaptığı temyiz başvurusunu gündemine alarak kararını verdi. Gazalcı: Talihsizlik Davayla başından bu yana yakından ilgilinen eski CHP milletvekili Mustafa Gazalcı kararı “talihsizlik” olarak değerlendirdi. Kararın, laikbilimsel eğitimi yaralayacağını düşündüğü nün altını çizen Gazalcı, kesintisiz temel eğitim bitirilmeden Kuran kurslarına gidilmesinin sakıncalı olduğunu söyledi. Kararın, “Bu karar Milli Eğitim Temel Yasası’na aykırı” olduğunu vurgulayan Gazalcı, “Eğitimdeki dinsel etki iki kat artacak. Öğrenciler yaza kadar bilimsel eğitimden geçecek, yazın ise yoğun bir dini eğitime sokulacak. Okula haftada 5 gün gidiliyor, Kuran kursuna da 5 gün gidilecek. İki başlı bir eğitim ortaya çıkacak; Osmanlı’daki gibi” dedi. ERDAL EREN’İN İDAMI Darbenin hukuk katliamı İstanbul Haber Servisi 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Erdal Eren adlı 17 yaşındaki gencin yaşının büyütülerek asılmasının yıldönümünde 12 Eylül askeri rejiminin uygulamaları yeniden gündeme getirildi. 78’liler Girişimi, “12 Eylül’le yüzleşme ve hesaplaşma kapsamında, toplumun ve kuşağımızın maruz kaldığı tüm hukuksuzlukların takipçisi” olduklarını vurguladı. Erdal Eren, 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Cezaevi’nde idam edilmişti.78’liler Türkiye Girişimi’nden yapılan yazılı açıklamada, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 50 kişinin idam edildiği anımsatılarak “Bu idamlar içinde bir idam vardı ki, 12 Eylül zihniyetinin şiddeti ve hukuksuzluğu nerelere vardırdığının çıplak göstergesi olması açısından tarihsel bir ibret vesikasıdır. Dava dosyasındaki boşluklar ve yasal çarpıtmalar bir yana, yasalar önünde bile reşit kabul edilmeyen bir genci darağacına göndermekte beis görmedi darbe rejimi” denildi. Eren’in idamının “tarihe bir hukuk katliamı” olarak geçtiği kaydedilen açıklamada, özetle şu görüşlere yer verildi: “Erdal Eren’in idamı demokrasi, özgürlük ve gelecek güzel günler için yakın tarihimizin en güzide mücadelesine öncülük etmiş bir kuşakla 78 kuşağıyla bir hesaplaşma, tarihsel bir rövanş anlamı da taşıyordu. Darbecilerin mücadelemiz hakkındaki kararı, Erdal Eren’e giydirilen idam gömleğiydi.” Baba Atilla Yörük’ün bankalara kredi kartı borcu nedeniyle bunalıma girerek kızı Gizem Yörük’ü vurduktan sonra intihar ettiği belirtiliyor. (Fotoğraf:AA) Kızını ve kendini vurdu ? Baştarafı 1. Sayfada Gizem Yörük’ten haber alamayan yakınları olayı polise bildirdi. Olay yerine gelen polisler çilingir yardımıyla içeri girdiklerinde, Gizem Yörük’ün yatakta, baba Atilla Yörük’ü ise kızının yanında oturmuş vaziyette başlarından vurulmuş olarak buldu. Olayı haber alarak binaya gelen Yörük’ün kardeşi Oğuz Yörük, aradan yaklaşık 10 saat geçmesine karşın cumhuriyet savcısının binaya gelmemesi ve cesetlerin kaldırıl mamasına tepki gösterdi. Daha sonra binaya gelen cumhuriyet savcısı, inceleme için gerekli olan adli tabibin bulunmadığını söyleyerek Yörük ailesini sakinleştirmeye çalıştı. Yapılan incelemenin ardından baba Atilla Yörük ile kızının cesetleri Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Emniyet yetkilileri, Yörük’ün uzun bir süre önce eşinden ayrıldığını ve kredi kartı borcundan ötürü bunalıma girerek kızını vurduktan sonra intihar ettiği varsayımı üzerinde duruyor. le ölçülebilecek zaman dilimi içinde onaylaması bir göstergeydi ama, YÖK atamasıyla birlikte önemli kurumların başına Gül kopyaları gelecek. 2 YÖK’ün başına her kesime eğilmeye çalışan, bir yandan bağlılık gösterisine bir yandan bağımsız kurum pozuna giren bir kişi atansaydı, kamuoyunun kafası karışacak, gerçek durumu görmekte zorlanacaktı. Artık biliyoruz ki, YÖK’ün başında ilk demeci eğitim ve bilim değil, “yasaklar” olan bir başkan var. 3 Böylesine net bir kişinin atanmasıyla üniversitelerde gerçek anlamda bilimden yana olanla olmayan da bir ölçüde belirginleşecek. Bu faydalı bilgileri sıraladıktan sonra Özcan’ın ilk demeciyle birlikte başlattığı mücadeleye geçelim... ??? Özcan ilk demecinde diyor ki: “Üniversitelerde bütün yasaklar kalkacak.” Bir ilköğretim okulu öğrencisine sorsanız: “Bu ne anlama geliyor?” Diyecektir ki: “Her şey serbest olacak. Hiç yasak olmayacak...” Özcan’ın açıklamasından sonra YÖK’ün daha önce yapmış olduğu bir istatistik aklımıza geldi. YÖK yöneticileri, üniversitelerden hangi nedenle kaç öğrencinin ve öğretim elemanı ya da çalışanın uzaklaştırıldığını listelemişlerdi. İşte bazıları: “Hırsızlık, başkasının eserini kendi eseri gibi göstermek (intihal), tehditle suça teşvik, silah ya da patlayıcı madde taşımak, kopya çekmek, kişisel menfaat sağlamak, ders veya sınavları engellemek, uyuşturucu madde kullanmak...” Gerekçeler uzayıp gidiyor... YÖK Başkanı elbette yukarıda sıraladıklarımızın serbest bırakılmasını istemiyordur. Ancak siz taşıdığınız unvanla, “bütün yasakların kalkacağını” söylerseniz bunun çerçevesini de çizmeniz gerekir. Kimileri diyecektir ki: “Amma da çarpıtıyorsunuz. Sadece türbanı kastetti!” Eğer “sadece türban demek istedi” diye yola çıkarsanız, bir süre sonra bir başka öğrenci grubu da “kara çarşafa” yönelecektir. Bir başkası sarık ve cüppeye sarılacaktır... O zaman ne diyeceksiniz? Kendi ifadelerinden anladığımız kadarıyla kara çarşafa Gül bile tahammül edemiyor. Rektör adaylarından birinin eşinin kara çarşaflı olduğu notunu görünce “dehşete düştüğünü” söylememiş miydi? ??? YÖK Başkanlığı’na yapılan atama son derece isabetli olmuştur. Hem AKP’nin hem Gül’ün “Artık takıyyeyi gerektirmeyecek bir güce ulaştık” düşüncesinde olduğunu görüyoruz. Kaldırsınlar bütün yasakları... Her şey serbest olsun... Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek anlamda çağdaş, laik, demokratik, bilimi özümsemiş, Atatürk devrimlerinin değerini bilen üniversitelere sahip olmasını isteyenler ve istemeyenler arasındaki ayrım belirginleşir... YÖK’ün işlevi, ilericiliğigericiliği artık başka bir konudur. Başında, aklı fikri yasaklarla örülü bir başkan vardır. Takıyye bitmiştir... Üniversiteleri, zorlu, çileli, bir o kadar da onurlu bir mücadele bekliyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Ormanları pazarlamak istiyorlar’ Doç. Akkemik, AKP hükümetinin anayasa taslağında yaptığı değişikliklerle ormanları ve su havzalarını çokuluslu şirketlere pazarlamanın yolunu açmak istediğini söyledi İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ünal Akkemik, “AKP iktidarı, anayasa taslağında yaptığı değişikliklerle ormanları ve su havzalarını çokuluslu şirketlere pazarlamanın yolunu açmak istiyor” dedi. Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi’nin, aralarında TEMA, ÇEKÜL, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), Mimarlar Odası, Ziraat Mühendisleri ve Orman Mühendisleri Odası’nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlediği “Küresel İklim Değişimi ve Su Sorunlarının Çözümünde Ormanlar” konulu sempozyum dün Bahçeköy’deki İÜ Orman Fakültesi’nde başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Doç. Akkemik, AKP iktidarının yeni anayasa taslağında yapmaya çalıştığı değişikliklerin, orman ve su sorununun daha da büyümesine neden olacağına dikkat çekti. Akkemik, “Mevcut anayasada yer alan ‘Ormanlar devlet tarafından işletilebilir’ hükmü, yeni taslakta ‘Ormanlar devlet tarafından işletilir ve işlettirilir’ olarak değiştirilmiştir. Bu da su havzalarının ulusal ve çokuluslu şirketlere açılması ve zaman içerisinde havzaların devlet elinden tamamen çıkarılması demektir.” dedi. Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Mustafa Yumurtacı da, Türkiye’deki en büyük sorunun ormanların, sürdürülebilir devlet politikası oluşturularak korunmaması ve çevre korumasına ilişkin yasaların her iktidar tarafından her an değiştirilebilmesi olduğunu vurguladı. Üsteğmen Uluğ için açıklama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Jandarma Genel Komutanlığı, 1 Aralık’ta Şırnak’ın kırsal kesiminde terör örgütüne yönelik operasyon timinde yer alan ancak daha sonra kendisinden haber alınamayan Tabip Üsteğmen Fatih Uluğ’un operasyon bölgesinde kaybolduğu iddialarını yalanladı. Yapılan açıklamada, Uluğ’un timle birlikte üs bölgesine döndüğü belirtilerek, “Birliğin tekrar hareket hazırlığı yaptığı sırada Uluğ’u mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Uluğ’un kendi inisiyatifi ile birliğini izinsiz olarak terk etmiş olabileceği değerlendirilmektedir” denildi. Süper Loto haftaya devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto 6/54’ün bu haftaki çekilişinde de 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 72 bin 316 YTL 59 YKr haftaya devredildi. Kazandıran numaraların; 12, 13, 15, 31, 37 ve 53 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler 10 bin 256 YTL 10’ar YKr, 4 bilenler 88 YTL 15’er YKr, 3 bilenler de 6 YTL 35’er YKr ikramiye kazandı. Konya’da 4.9’luk deprem ? Haber Merkezi Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün saat 20.06’da, merkez üssü Konya’nın Cihanbeyli ilçesi olan 4.9 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı ise saat 20.06’da kaydedilen depremin büyüklüğünün 4.4, yerinin KuluKonya olduğunu duyurdu. 1. KOŞU: F: King Argo (2), P: Moongun (3), PP: Bonussimo (1), S: Sessiz Kral (6). 2. KOŞU: F: Acem (1), P: Hermitage (4), PP: Hadi Kızım (10), S: Safir Green (12). 3. KOŞU: F: Mert Melih (7), P: Tılısım (5), PP: Gönüllü (1), S: İlbeyi (2). 4. KOŞU: F: Green Price (2), P: Black Spy (6), PP: Valentin (3), S: Altalena (9). 5. KOŞU: F: Recepağa (4), P: Miss Saigon (7), PP: Kerem Paşa (1), S: Tequilla (6). 6. KOŞU: F: Günal (2), P: Let Of Sor (7), PP: Nadide (1), S: Akçora (4). 7. KOŞU: F: Polat Bey (6), P: Baba Karapire (2), PP: Baba HüALTILI GANYAN seyin (1), S: Çınarcan (4). 7 2 4 2 6 6 8. KOŞU: F: Eda 5 6 7 7 12 nur (6), P: Ser1 1 5 deste (12), PP: 1 3 2 4 3 Adanus (5), S: Günok (3). 18 Ross Wilson: PKK yalnız kaldı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, “PKK uzun süredir ilk kez şu gerçeği anlıyor ya da anlamaya başladı; ne Kuzey Irak’ta ne Türkiye’de hoş karşılanıyorlar. ABD’de, Avrupa’da ve burada düşmanları var” dedi. Uçak sanayi kuruluşlarını gezmek için Eskişehir’e gelen Wilson, Vali Kadir Çalışıcı’yı ziyaret etti. Vali Çalışıcı, çok uzun yıllardır dost ve müttefik olan ABD’nin Büyükelçisi Wilson’u Eskişehir’de görmekten memnun olduklarını belirtti. Büyükelçi WilsondaTürkiye ve ABD’nin birbirine çok uzun zamandır dost ve müttefik iki ülke olduğunu belirterek “Çok önemli ilişkilerimiz var. Üniversiteler ve iş çevreleri arasında zaten var olan ilişkilerimizi arttırma imkânlarına bakmak için Eskişehir’e geldik” dedi. DEPREM SİGORTASINDA 2008 HEDEFİ 3.4 MİLYON KONUT Küfrü görüntüledi, okuldan atıldı ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi O.G, iddiaya göre kendilerine sık sık hakaret ederek döven İngilizce öğretmeni Ö.C’nin öğrencilere yönelik davranışlarını görüntülemek için okula kameralı cep telefonu getirdi. Öğretmenin küfürlü sözlerini ve bir öğrenciyi dövdüğü anları, kameraya kaydeden O.G, bu görüntüleri internet sitesinde yayımladı. Olayın ortaya çıkması üzerine öğrenci O.G. okuldan atıldı,öğretmene kınama cezası verildi. ‘Hayat devam edecek’ İstanbul Haber Servisi Büyük bir kısmı deprem kuşağında yer alan Türkiye’de sadece 2.6 milyon konutun deprem sigortası bulunuyor. Bu eksikliği gidermek için “Depremden Sonra da Hayat Devam Edecek!” sloganıyla yola çıkan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), halkı Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) hakkında bilinçlendirerek sigortalı konut sayısını önümüzdeki yıl 3.4 milyona ulaştırmayı hedefliyor. DASK’ın hedeflerinin kamuoyuna tanıtımı amacıyla dün Kuruçeşme’deki Les Ottoman Otel’de bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, işleyiş açısından pek çok ülkeye örnek olan kurumun mali ve ödeme gücünün yüksek olması sayesinde olası bir depremde hasarları ödeyebileceğini söyledi. 25 sigorta şirketi, 14 bin acente ZDS primlerinin, kâr amacı güdülmeden konut sahiplerinin maksimum teminatı almaları için devlet tarafından belirlendiğini anlatan Serdar, “Örneğin ZDS’de 2007 için belirlenen en riskli bölgedeki 100 metrekare bir konutun poliçesi için azami yıllık prim bedeli 114 YTL, yani günlük olarak 31 kuruş. DASK bu konut sahibine azami 110 bin YTL teminat veriyor” dedi. DASK İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri de 25 sigorta şirketi ve 14 bin acente aracılığıyla ZDS yaptırmanın mümkün olduğuna işaret etti. ‘Özel bir uygulamamız yok’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Gaziosmanpaşa ve Pendik’te yalnızca imam hatip lisesinde okuyan kız öğrencilere belediye otobüsü tahsis edilmesi gibi bir uygulamaları olmadığını belirtti. Açıklamada, “İETT ticari bir kurum. Bedeli karşılığında derneklere, kurum ve kuruluşlara böyle bir hizmet vermesi normal. Otobüsümüz yeterli olduğu sürece diğer okulların taleplerine de cevap veririz” ifadesi kullanıldı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle