27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP terörle mücadele için bazı ekonomik yaptırımları devreye sokmayı tartışıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Teröre ‘paketli çözüm’ EMİNE KAPLAN Böl ve Yönet... AKP iktidarı “Amerikan İslamcılığı”nın Türkiye ayağını oluşturuyor; ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) yaşama geçmesi için çalışıyor... Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın ilk açıklamasını ayakta alkışlayan sözde bilim insanlarının televizyon ekranlarında söyledikleri, Türkiye’nin içinde bulunduğu konumu gözler önüne seriyor... Emperyalizmin vurucu gücü ABD, Türkiye’yi bölüp yönetirken, Nakşi ve Fethullahçı kadrolar, “küreselleşme”nin açtığı “Sen de zengin ol, eğitimsiz Müslümanları kullan” sloganıyla, “Amerikancı İslamcı Model”i Türkiye’de yaygınlaştırıyorlar... “Soros Çocukları”, “İkinci Cumhuriyetçiler” her akşam TV ekranlarında; Fethullahçı, Nakşi sermayesinin ele geçirdiği “medya”da (bazı holding patronlarının medyası da var), eski solcu döneklerle birlikteler... Eski Maocu patron, AKP iktidarının nimetlerinden yararlanmak için Tayyip Bey’in bir dediğini iki etmiyor, cami ve okul inşaatlarını sürdürüyor, Sabahatv ihalesinden bir göz işareti alınca çekiliyor. Bir sözde bilim insanı YÖK Başkanı’nı öve öve göklere çıkarırken, laik demokratik cumhuriyetin üniversitelerinin “laiklik” konusunda yaptığı açıklamaları eleştirip, “Onların işi akademik özgürlüğü savunmak” deyip ekliyor: “Üniversite rektörleri ve senatolar, siyasal konularda açıklama yapamaz...” İyi ki o tartışmalarda Prof. Dr. Burhan Şenatalar var... Şenatalar, ABD üniversitelerinin siyasetin içinde olduğunu, bir üniversitenin başkan adayına parasal destek verdiğini söylüyor. Nakşi ve Fethullahçı sermayenin desteğinde medya patronluğuna soyunan eski Maocu işadamından, program ve yazı başına “mangırları cebe indiren” sözde bilim insanı, “cehaletin verdiği” yüreklilikle, Burhan Şenatalar’a yanıt vermek isterken kündeye geliyor... Ama umurunda değil onun!.. Yüzü bile kızarmıyor... ??? On gündür yollardayım... Neredeyse üç bin kilometre dolaştım... Türkiye’nin yazgısının nasıl değiştiğini gördüm. CHP kendi iç çekişmelerinden kurtulamamış, Deniz Baykal’ın olumlu muhalefeti kitlelere ulaşamamıştı. Sırtını Washington ve Brüksel’e dayayan Tayyip Bey, sözde özgürlükçü yeni anayasayla, Türkiye’yi ayrılıkçı, İslamcı bir yapıya dönüştürmek istiyordu. Prof. Dr. Ergun Özbudun ve bir grup bilim insanı, bu yapının kurulmasını savunuyordu, anayasa taslağı da bu amaçla hazırlanmıştı... Elbet, aslan sosyal demokrat Zafer Üskül, “demokrasi ve özgürlükler” adına Türkiye’nin “İslamcı ve federasyoncu” bir yapıya bürünmesi için canla başla çalışıyordu. Ben, Türkiye’nin nereye götürülmek istendiğini görenlerden birisiyim... AKP’nin kapalı kapılar ardında hazırladığı yeni anayasayla Türkiye, ayrılıkçı ve İslamcı bir yapıya dönüştürülecek... Zaten Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ilk adımı attı; Anadolu’yu, “sıkmabaşlı” kızların ağzından “Amerikancı İslam”ın sloganıyla afişlere taşıdı: “Vergini ver devletine, haram katma servetine...” İşte bu nedenle CHP’nin oturup düşünmesi, delege hesaplarını bir kenara itmesi ve şu soruyu gündeme getirmesi gerekiyor: “AKP, salt Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Cumhuriyeti değil, CHP’yi de yok edecek...” Kökü dışarda bir Müslümanlık... Nakşi ve Fethullahçı işbirliği... ABD’nin iki tarikatla olan yoğun ilişkisi... Tayyip Bey’in ABD’ye ve AB’ye teslim oluşu... Artık kapattığınız gözleri açma zamanı değil mi? ??? Türkiye’de “merkez sağ” ve “milliyetçi” partilerin yerini AKP aldı. Güneydoğu’da DTP ve köktendincilerin tabanı AKP’ye kaydı... ABD’nin stratejisi şu: “Türkiye’yi böl ve yönet!” “Merkez sol”a gelince... Alman SPD, “demokratik sosyalizm”i parti programına neden aldı? İşte “merkez sol”da üç parti (CHP, DSP ve SHP) oturup düşünmeli... Demokratik sosyalizm, sermayeemek çelişkisine sınıfsal temelden bakar!.. Demokratik sosyalizmden korkulmaz!.. O zaman niye bekliyorsunuz? Erdoğan 3 Yeni Kuruş ödeyecek ? ANKARA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avustralya’da yaptığı bir radyo konuşmasında, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için ‘sayın’, şehitler için de ‘kelle’ sözcüğünü kullandığı gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum oldu. Yaklaşık 14 şehit yakınının toplu olarak açtığı davanın önceki günkü duruşmasında, Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından Erdoğan’ın 3 Yeni Kuruşluk tazminatı şehit annesi Pakize Akbaba’ya ödemesi kararlaştırıldı. ANKARA AKP hükümeti, terörle etkin mücadele için “eve dönüş” düzenlemelerini içeren Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 221. maddesinin esnekleştirilmesi de dahil olmak üzere bölgeye yapılacak yatırımlar, bölgedeki gençlere yeni iş olanakları, terör suçlarında tanıklık yapanlara etkin koruma, dağdan inip teslim olanların yeni bir hayat kurması için ekonomik olarak desteklenmesini de öngören paket hazırlıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, eve dönüşleri sağlamak için TCY’nin “etkin pişmanlık” başlıklı 221. maddesinin esnekleştirilebileceğini belirtirken; AKP hükümeti, terörle mücadele için bazı ? Hükümetin hazırlıklarını yaptığı terörle mücadele paketinde, dağa çıkışın önlenmesi için gençlere yeni iş alanları yaratılması ve tanıkların güvenliğinin sağlanması gibi konular da bulunuyor. ekonomik yaptırımları da devreye sokmayı tartışıyor. Bu kapsamda gündeme getirilmesi düşünülen önlemler şöyle: Eve dönüş yumuşatılacak: TCY’nin “etkin pişmanlık” başlıklı 221. maddesinden yola çıkılarak koşulların biraz daha sınırlandığı bir düzenleme getirilebileceği dile getiriliyor. Örgüt yöneticilerinin “itirafçılık” koşulu olmadan kapsam içine alınması tartışılırken, verilecek cezalardaki indirim oranının da arttırılması üzerinde duruluyor. Ekonomik önlemler: Bölgeye yönelik yatırımlar arttırılacak. Bunun için bütün bakanlıklardan önümüzdeki yıllar içinde yeni yatırım ve projelerle ilgili envanter çıkarılması istendi. Oluşturulacak envantere göre bazı projeler revize edilebilecek. GAP’ın bitirilmesi konusunda bugüne kadar önemli bir adım atmayan hükümet, projeyi yeniden canlandırmayı planlıyor. Gençlerin dağa çıkışını engellemek için yeni istihdam alanları ve iş olanaklarının yaratılmasına öncelik verilecek. Güvenlik önlemleri: TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan tanık koruma yasa tasarısı, terörle mücadele açısından da önem taşıyor. Yılbaşından sonra yaşama geçirilmesi beklenen tasarıya göre TCY’de ve ceza hükmü içeren özel kanunlarda yer alan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis, ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar tanık koruma kapsamına alınacak. Teslim olanlara yeni hayat: Terör örgütünden gönüllü olarak ayrılıp örgütün dağılması için bilgi verenler hakkında herhangi bir cezaya hükmolunmayacak. Bu kişilere yeni bir hayat kurabilmesi için sosyal ve ekonomik alanda destek sağlanacak. GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI MALATYA DOSYASI AKP ve DTP’lilerin ilginç diyaloğu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM kulisinde sohbet eden DTP’li Sırrı Sakık, AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış ve bazı AKP’liler, Kürt sorununu tartıştılar. Sakık, pişmanlık yasasının çözüm olmayacağını belirterek, anayasada ekonomik, kültürel ve demokratik açılım yapılması gerektiğini söyledi. Bağış ise çözüm için DTP’ye de görev düştüğünü belirterek terör tanımında uzlaşılması gerektiğini vurguladı. AKP’li Mahmut Durdu’nun “Güzel şeyler olurken terör başladı. Bu neden oldu” sorusuna, Sakık’ın esprili bir dille, “Vallahi abi benim de kafamı karıştırıyor” yanıtını vermesi dikkat çekti. Komisyona ‘sahte’ başkan İLHAN TAŞCI Katliam BM gündeminde İstanbul Haber Servisi Malatya’da Zirve Yayınevi’nde üç kişinin boğazının kesilerek vahşice öldürülmesi olayı Birleşmiş Milletler (BM) gündemine taşındı. Dışişleri Bakanlığı’nın katliam soruşturmasına ilişkin bilgi istemesi üzerine dava dosyası Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Hollanda Protestan Kilisesi ile Cenevre Dünya Kiliseler Birliği, Malatya’daki katliamı örnek vererek, Türkiye’de din özgürlüğünün bulunmadığı iddiasıyla şikâyette bulundu. BM, bu şikâyetin ardından Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak Türkiye’den bilgi ve belge istedi. RTÜK’e Deniz Feneri tepkisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) RTÜK üyesi Şaban Sevinç, Almanya’daki uzantısı hakkında “kara para aklama” ve “yapılan bağışların amacı dışında kullanımı” savıyla soruşturma açılan Deniz Feneri Derneği’ne Kurban Bayramı öncesinde büyük bir reklam kampanyası izni verilmesine tepki gösterdi. Sevinç, yaptığı açıklamada, söz konusu derneğin bayram öncesinde radyo, televizyon ve yazılı basın aracılığıyla büyük bir reklam kampanyası başlatarak yurttaşlardan kurban bağışı talep ettiğini belirterek “Bu derneğin kampanyasının daha etkin kılınması amacıyla yapılan kayırmaları da üzüntü ile izlemekteyiz” dedi. ANKARA Gümrük Müsteşarlığı’nda bu kez de “korsan müsteşar yardımcısı” olayı patlak verdi. Gümrük Başkontrolörü Ali Nural’ın müsteşar yardımcısı olmamasına karşın bu sıfatla Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonu Toplantısı’na başkanlık ettiği ortaya çıktı. AKP döneminde gündeme gelen vekil bürokrat tartışmasına Gümrük Müsteşarlığı’ndan “korsan müsteşar yardımcısı” unvanı da eklendi. Resmi hiçbir belgede olmayan müsteşar yardımcısı sıfatının toplantılarda kullanımı ve kararlara bu sıfatla imza atma olayı şöyle gelişti: Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Emin Zararsız 26 Eylül 2007 tarihinde Gümrük Müsteşarlığı’na asaleten atandı. Zararsız, 1 Ekim 2007 tarihinde “müsteşar yardımcılarının görev dağılımı” konulu yazıyla yardımcılarını ve bunlara bağlı olacak birimleri merkez teşkilatına gönderdi. Buna göre, müsteşar yardımcılığı kadrosuna Bülent Ertem, Hüseyin Hüsnü Güler ve Fatma Nadide Ünlü getirildi. Başbakanlık’ın emri doğrultusunda gümrüklerde Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonu 14 Kasım 2007 tarihinde toplandı. Komisyon toplantısına, yeni müsteşar Emin Zararsız’ın 1 Ekim tarihli müsteşar yardımcısı görevlendirmesinde yer almayan ve resmi olarak bu sıfatı olmayan başkontrolör Ali Nural başkanlık etti. Bahçeli medya kuruluşlarının temsilcileri ve muhabirlerle kahvaltı etti. (AA) MHP liderinden kahvaltılı sohbet toplantısı Başbakan’ın kafası karışık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP hükümetinin “pişmanlık, eve dönüş yasası” benzeri hazırlıklarıyla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile ortak çalışma yaptığı yönündeki açıklamalarına, “Bu konuda Başbakan’ın kafası karışık... Başbakan ve Genelkurmay Başkanı yan yana gelip ortak bir açıklama yapsın” önerisinde bulundu. Bahçeli, basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve parti muhabirleri ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. Bahçeli gazetecilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütünü etkisizleştirmeye yönelik, Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükmünün “esnetilerek, etkinlik kazandırılması” önerisi ile ilgili soruları üzerine Başbakan’ın terörle mücadele konusunda netlik kazanmış bir politikası bulunmadığını, varsa da milletle paylaşmadığını söyledi. Başsavcılıktan bilgi istendi BM Dinsel Hoşgörüsüzlük Özel Raportörü’nün başvurusu üzerine Dışişleri Bakanlığı, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na Büyükelçi Hasan Göğüş imzalı yazı gönderdi. Yazıda “Ülkemize karşı kampanyaya dönüşmekte olan bu konuda sivil toplum kuruluşlarının iddialarının ivedilikle yanıtlanması uygun olacaktır. Bu nedenle Malatya’da işlenen cinayetle ilgili soruşturma süreci hakkında bakanlığımızın bilgilendirilmesini istiyoruz” denildi. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı da, 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dava dosyasını isteyerek gerekli belgeleri hazırlayıp Dışişleri Bakanlığı’na iletilmek üzere Adalet Bakanlığı’na gönderdi. ‘Birlikte açıklama yapsınlar’ Devlet Bahçeli, “Genelkurmay ile iktidar arasında birlikte hareket etmeleri konusunda bir eksiklik mi var?’’ sorusu üzerine, Türkiye’de kurumların birlikte ne düşündüklerini anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, “Birbirleriyle çelişkili ve gecikmeli ifadelerle konuşmak yerine bir defa da Sayın Başbakan ile Genelkurmay Başkanı yan yana gelerek meselelere nasıl baktıklarını birlikte açıklarlarsa daha inandırıcı olacaktır’’ dedi. BAKAN VE TBB, ABD’LİLERE KIZDI ‘Ambulans avukatlar’ ? Türkiye Barolar Birliği, ABD’li avukatların dava açmak için Isparta’daki uçak kazasında ölenlerin yakınlarından vekâlet almaya çalışmalarının “Türk hukuk sistemine” aykırı olduğunu vurguladı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım da ABD’lileri “acıları istismar etmekle” suçladı. Haber MerkeziTürkiye Barolar Birliği (TBB), ABD’li bir hukuk bürosunun Isparta’da düşen Atlasjet uçağında yaşamını yitirenlerin yakınlarından vekâlet almaya çalışarak tazminat davası açmaya hazırlanmalarının “Türk hukuk sistemine aykırı” olduğu uyarısında bulundu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da kaza yerinde inceleme yapan yabancı avukatlara tepki göstererek, “Bunların bu kazayla ilgili hiçbir görevleri yoktur. Bunlar, acıları istismar ederek menfaat sağlamaya çalışan insanlardır’’ dedi. Isparta’da 29 Kasım günü düşen Atlasjet uçağı enkazında inceleme yapan ABD’li avukatların ölenlerin yakınlarından vekalet almaya çalışarak McDonell Douglas ve Boeing şirketi aleyhine dava açacaklarını söylemeleri tepki çekti. TBB’den yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayanların Türkiye’de avukatlık yapamayacakları anımsatılarak ABD’li avukatların açıklamalarının, Türk hukuk sistemine, Avukatlık Yasası’na ve avukatlık mesleki kurallarına aykırı olduğu belirtildi. Açıklamada, “Kurallara karşın ABD’li avukatlık firmasının sergilediği pervasızlık düşündürücüdür. Yapılan, yaşadıkları şoku henüz atlatamamış acılı insanlarımızın zihinlerini bulandırmaktır” denildi. Ulaştırma Bakanı Yıldırım da, “Avukat olduğunu söyleyen insanların çantasını kapıp geldiğini” belirterek, “Bunların bu kazayla ilgili hiçbir görevleri yoktur. Bunlara dünyada ambulans avukatları denir; kazaların arkasından koşarlar’’ diyerek tepki gösterdi. Kombassan için yeni dava ? KONYA (AA) Kombassan Holding’in eski ve yeni 6 yöneticisi hakkında “hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüte üye olma” suçlamasıyla dava açıldı. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasında aralarında Kombassan Holding’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram’ın da bulunduğu 5 sanık hazır bulundu. Bayram suçlamaları reddetti. Müşteki Ahmet Atik ise şirkete 467 bin 500 Alman Markı verdiğini ancak para ya da kâr payı alamadığını kaydetti. Müşteki avukatları sanıkların delilleri karartma ihtimali olduğunu belirterek tutuklanmalarını talep etti. Talebi reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CHP’DEN İHRAÇ KARARI Sarıgül: Gerekirse AİHM’ye giderim İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, genel başkan adayı olduğu CHP 13. Olağanüstü Kurultayı’nda parti suçu işlediği gerekçesiyle partiden ihraç edilmesiyle başlayan yargı sürecinin henüz sonuçlanmadığını belirterek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen kararı, “Deniz Baykal ve arkadaşları boşuna sevinmesinler. Dava henüz sonuçlanmış değil. Gerekirse AİHM’e gideceğim” sözleriyle değerlendirdi. Şişli Belediyesi binasında düzenlenen basın toplantısında, Yargıtay’ın bu davayı “usul ve şekil” yönünden inceleyebileceğini ve esasa yönelik karar veremeyeceğini vurgulayan Sarıgül, yerel mahkemeye tekrar başvuracaklarını açıkladı. Sarıgül, CHP lideri Deniz Baykal ile yaşadığı itilafa ilişkin “Benim savaşım, delege oyunları, görevden almalar, ihraç kararları ile parti içi oligarşiyi yaratanlara karşı demokrasi savaşıdır” diye konuştu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Sarıgül’ün partiden ihracına ilişkin CHP Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali yönündeki yerel mahkemenin direnme kararını usul yönünden bozmuştu. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle