Katalog

14 ARALIK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer: IMF’nin isteğine uygun ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında sosyal güvenlik tasarısını eleştirirken “Tasarı, AKP’nin hayallerine, IMF’nin isteklerine uygundur, ama ülkemiz çıkarlarına, gerçeklerine ve anayasaya uygun değildir’’ diye konuştu. Sezer, AKP’lilere “Hükümet, sosyal güvenlik sistemini temelinden bozuyor. Allah aşkına tasarıyı bir kere okuyun” dedi. 7 ÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, yeni anayasanın Cumhuriyetin 84 yıllık kazanımlarını, rejimin laiklik gibi temel niteliklerini değiştirmemesi gerektiğini belirterek “Yeni anayasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarını norm haline getirmelidir” dedi. Yalçındağ, DTP’nin terörle arasına mesafe koyması gerektiğini söyledi. T İK Başkanı Mustafa Koç, “İstikrar ve huzur ortamının yaratılmasının önüne engel çıkaran herkes tarih önünde sorumlu olacaktır” dedi. AB’de Türkiye ile ilgili olarak ‘katılım’ ifadesinin çıkarılmasının ciddi bir gelişme olduğunu belirten Koç, ‘Ayrıcalıklı Ortaklık’ seçeneğinin önümüze çıkarılması asla kabul edilemez” diye konuştu. Y DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Dell Dailey, Büyükanıt’ı mı Yanıtladı? ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Terorizm Mücadele Koordinatörü Büyükelçi Dell Dailey’in Washington Instute adlı düşünce kuruluşunda, PKK’ye karşı hem Türkiye hem de Irak’ta, askeri değil siyasi çözümden yana olduklarını söylemesi, bu doğrultudaki şifreleri çözecek nitelikte geldi bana. ABD Kara Kuvvetleri’nde 36 yıllık bir askeri geçmişi bulunan ve korgenerallikten emekli olan Dailey’in, bugün ülkesinin terörle mücadele alanında bütün dünyadaki çalışmalarını yönettiği anlaşılıyor. Bu nedenle de söz konusu düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada verdiği bilgiler arasında, sadece PKK’nin değil, El Kaide örgütünün ve onun lideri Usame bin Ladin’in de yer aldığı anlaşılıyor. Böylesine kapsamlı ve ağır bir görevi üstlenmiş olan asker kökenli diplomatın bir “düşünce kuruluşu”ndaki sözlerini, haberi veren Anadolu Ajansı bülteninde yer aldığı kadarı ile de olsa, büyüteç altına almak gerektiğini düşünüyorum. Dailey, Erdoğan ile Bush arasında gerçekleşen son Beyaz Saray buluşmasının ulaştığı sonucun, “siyasi çözüm’’ ağırlıklı olduğunu söylüyor. “PKK için askeri bir çözüme bakmadık. Bizim tercihimiz siyasi bir çözümdür. Ve Irak, Türk ve Amerikan hükümetlerini bir araya getirerek büyük bir muhakeme sergiledik” diyor. Öylelikle, herhalde ileri günlerde daha da etraflı ve ilk eldeki belgelerle de anlatılacağını sandığım gibi, Başbakan Erdoğan’ın “özel bir ziyaret için ABD’ye gitmişken, o arada ABD Başkanı Bush’tan da görüşme randevusu aldığı” yolunda, o tarihlerde yazılanların aksine, önceden planlanmış ve Türkiye’nin gelecekteki coğrafi yapısı açısından çok yaşamsal bir buluşmanın varlığından söz edilmiş oluyor. Dolayısıyla da, Erdoğan’a eşlik eden heyette yer alan Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Saygun’un da, yine o hazırlık aşamasında Washington’dan gelen istek üzerine bu buluşmaya dahil edilmek amacıyla geziye katıldığını da söylemek olası. ABD Terörle Mücadele Koordinatörü’nün konuşmasından, Beyaz Saray görüşmesinde Erdoğan’ın da siyasi çözüm seçeneğini geri çevirmediğini anlamak mümkün. Bu ikili mutabakattan sonra PKK’yi barındıran üçüncü ülke olan Irak Hükümeti’nin de örgütün terör amaçlı olduğunu kabul etmiş olmasını, asker kökenli diplomat koordinatör, “ileriye doğru atılmış önemli bir adım” olarak görmüş. Öylece PKK’den gelen tehdidi, kuzeydeki kendi sınırları içinde, uygun olduklarına inandıkları bir sistemle “ortadan kaldırma sorumluluğu” Irak’ın da gündemine oturmuş. Türbansız anayasa isteyen TÜSİAD: Rejimin temel nitelikleri değiştirilmemeli Kaymakamdan camiye davet ? Haber Merkezi Yalova’nın Karamürsel Kaymakamı Ramazan Mangaloğlu, ilçedeki kamu kuruluşları yöneticileriyle sivil toplum örgütlerine gönderdiği resmi yazıda Kurban Bayramı’nda Merkez Camisi’nde bayramlaşılacağını duyurdu. Ancak daha sonra ek davet yazısı yayımlayan Mangaloğlu, bayramlaşmanın belediye kültür merkezinde yapılacağını belirtti. Patronlardan uyarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, yeni anayasanın Cumhuriyetin 84 yıllık kazanımlarını, rejimin laiklik gibi temel niteliklerini değiştirmemesi gerektiğini belirterek “Yeni anayasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarını norm haline getirmelidir” dedi. Yalçındağ’ın dikkat çektiği AİHM içtihatları kamusal alanda türbanı yasaklıyor. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç da “İstikrar ve huzur ortamının yaratılmasının önüne engel çıkaran herkes tarih önünde sorumlu olacaktır” diye konuştu. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı dün Ankara Hilton Oteli’nde yapıldı. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi: DTP’YE ELEŞTİRİ: Türkiye, güvenliğini ve huzurunu tehdit eden terör sorunuyla mücadele ediyor. Ama ne yazık ki, yurtiçinde, böyle bir ortamda gerilimi azaltma konusunda en çok sorumluluk üstlenmesi gerekenler, sorumlu davranmadılar, terörle aralarına mesafe koyamadılar. Bunlara rağmen, demokrasimizin, sorunlarını parti kapatmadan çözme olgunluğuna eriştiğine inanıyoruz. REJİM UYARISI: Anayasanın yapılış sürecinin en az içeriği kadar önemli olduğu görüşündeyiz. Çünkü ancak tüm toplum kesimlerinden onay almış bir anayasa metninin ülkemizi gelecek yüzyıla taşıyabileceğine inanıyoruz. Ancak görünen o ki hükümet bir metin oluşturmayı, buna ilişkin süreçten daha fazla önemsiyor. Ve önümüzdeki birkaç gün içinde parti içinde onaylanmış bir metni tartışmaya açacaklarını belirtiyorlar. Öncelikle yeni anayasa, rejimin temel niteliklerini değiştirmemelidir. Cumhuriyetin 84 yıllık kazanımlarını ve laiklik gibi temel değerlerini eksiksiz, tam olarak yansıtmalıdır. Yeni anayasa birey odaklı bir bakış açısıyla hazırlanmalıdır. Yeni anayasa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve AİHM içtihatlarını norm haline getirmelidir. ENFLASYONBÜYÜME: Enflasyon rakamları kasım ayında yüzde BAKAN NAZIM EKREN Kayıt dışı serzenişi Bakan Ekren, Yalçındağ ve Koç sohbet ettiler. (AA) 1.9’a çıktı. Bu 2003 yılından bu yana görülen en yüksek kasım ayı artışı oldu. Bu konuda taviz vermek ciddi bir geriye gidiş olacaktır. 20022006 döneminde ortalama yüzde 7.5 olan büyüme hızı 2007 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2’ye kadar geriledi. Oysa Türkiye, üretimdeki katma değeri arttırmak, cari açığı kontrol altına almak ve bütün bunları da yüzde 7 büyümeden taviz vermeden yapmak durumundadır. Yüzde 45 büyüme, başta istihdam olmak üzere hiçbir sorununa çözüm olamayacaktır. AB’DEN CAYMAYIZ: Fransa uluslararası hukuk ve küresel siyasal gerçeklerle ilgisi olmayan bir tutumu, tek yanlı olarak AB’ye empoze ediyor. Amaçları Türkiye’yi kızdırıp caydırmak. Kızarız, ama caymayız. TAM ZAMANI: Ne terör meselesini ekonomik atılım gereğinden, ne ekonomiyi AB sürecinden ayrı düşünmek mümkündür. İşte bu nedenle bütün bu alanlar için mevcut fırsatların iyi kullanılmasını istiyoruz. Sorunların çözümünün önünü açacak hareketleri başlatmanın tam zamanıdır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, özel sektörün yüzde 3 oranında tasarruf yapması gerektiğini, hükümetin özel sektörden “ihracat, yatırım, verimlilik ve üretim” konularında çaba beklediğini söyledi. TÜSİAD’ın YİK toplantısında konuşan Ekren, kayıt dışılık konusunda özel sektöre serzenişte bulundu. Ekren, Kayıt Dışılıkla Mücadele Protokolü imzalanmasını önerdi. Ekren, “Vergi ve vergi benzeri yükleri azalttığımızda, biz vergi kaybını tahmin edip bulalım. Siz de kayıt içine girenlerin tablosunu gösteren verileri ortaya koyun. Böylece karşılıklı olarak performansı ölçen bir yapı kurulsun” dedi. Enflasyon ve Merkez Bankası konusuna da değinen Ekren, “Merkez Bankası’nın, hem ulusal hem uluslararası gelişmeleri dikkate alarak, Türkiye ekonomisinin ihtiyaçlarına cevap verecek tavır aldığını geçmişte gördük. Bu tavrın devamını kendilerinden bekliyoruz” diye konuştu. Yüzde 7’lik büyümenin yakalanması için yüzde 30’luk verimlilik artışı gerektiğini söyleyenEkren, “Bu hedefe ulaşılması için özel sektörün yüzde 3 tasarruf artışı gerçekleştirmesi gerekiyor. Bütçe ve fiyat politikalarını uygulamak, ana hatlarıyla ekonomi yönetimine bırakılırsa, piyasa ekonomisinin işleyişi ile rekabet gücünü arttırma da özel sektörün sorumluluğundadır” dedi. Basına kapalı bölüme de katılan Ekren’in, burada, yılın 3. çeyreğindeki büyüme rakamlarında yaşanan düşüşün, kuraklık sonucu tarımda meydana gelen üretim düşüklüğünden ve dünya enerji fiyatlarında yaşanan fiyat artışından kaynaklandığını söylediği öğrenildi. Bilim merkezleri için öğretmen ? ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bilim ve sanat merkezlerinin öğretmen ihtiyacını karşılamak ve açılacak yeni merkezlere öğretmen temin etmek için çeşitli branşlardan öğretmen alacağı bildirildi. Başvurular, 24 Aralık18 Ocak 2008 tarihleri arasında “http//www.meb.gov.tr’’, ‘htpp//orgm.meb.gov.tr’ adreslerinden yapılacak. Ama nasıl bir yöntem? ABD nin Terörle Mücadele Koordinatörü’ne göre o sistem sadece Irak için değil, Türkiye için de tek geçerli yöntemdir ve “Amerika hem Türkiye hem de Irak için siyasi çözümü kastetmektedir’’. O çözümün başarılı olacağına değin inancını da Dailey, 8 askerimizin Kuzey Irak üzerinden Türkiye’ye geri dönmesinin askersel değil, siyasal baskının etkili olmasına bağlıyor. Koordinatör, genel olarak dünyada terorizmle mücadelede, öldürme ve hapsetmenin terörü bitirmede yeterli olmadığını da savunmuş o konuşmasında ve bu bağlamda serbest ticaret bölgeleri oluşturmaktan eğitim çalışmalarına, sosyal faaliyetlere kadar bir dizi olanaktan söz etmiş. Ama kendisine yöneltilen sorular arasında sıra El Kaide lideri Usame’ye gelince “Onu zaman içinde yakalayacağız. Bu adamın üzerine işaret konuldu. Dünyanın her yerine terörle yeterince zarar verdi” demiş. İşaret koymak.. yani hedef almak ve yok etmek anlamında değil mi? ABD, 11 Eylül teröristleri için uygulamayı düşünmediği siyasi çözümü, PKK örgütü için ağırlıklı çıkar yol olarak gördüğünü açıklıyor. Hem de ne zaman? Şayet haber kaynağı yanıltmıyorsa, Türk Genelkurmay Başkanı’nın PKK’nin parlamentoda olduğunu söylemesi ile örtüşen bir dönemde. Bir rastlantı mı, yoksa planlı bir yanıt mı? Bunu söylemek çok zor. Ancak terör örgütüne de, onu destekleyenlere de cesaret vermeyi amaçlayan bir planın Washington’da oluşturulduğu ve Türk Başbakanı’na da birinci elden verildiği ortaya çıkıyor. Planın detaylarını ise gelecek günler gösterecek. Avukatlık ücretleri arttı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avukatlık ücret tarifesi yeniden belirlendi. Yeni tarife şöyle:Büroda sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 110 YTL. Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma (ilk bir saate kadar) 220 YTL. Yazılı danışma için 230 YTL. Dilekçe, ihbarname, ihtarname düzenlenmesi 130 YTL. Kira sözleşmesi 220 YTL. Tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi, vasiyetname hazırlanması 650 YTL. Ticari işlerle ilgili sözleşmeler 650 YTL. İcra ve iflas dairelerinde duruşmasız yapılan işler için 140 YTL, duruşmalı işler için 190 YTL. Koç: Huzuru bozmayın YİK Başkanı Mustafa Koç, şu değerlendirmelerde bulundu: ABD İLE İLİŞKİLER: PKK terörü konusunda ABD’den beklentilerin ne kadarının karşılanacağını zaman gösterecek. İran konusu ABD ile ilişkileri daha da gerebilir. Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerinde ABD’nin bölge ile ilgili planlarının değiştiğini ve ortaya bir uyum sorununun çıktığını söylemek doğru olacaktır. AB: AB bildirgesinde Türkiye ile ilgili olarak “katılım” ifadesinin çıkarılması ciddi bir gelişmedir. Herhangi bir tanımı dahi olmayan “Ayrıcalıklı Ortaklık” seçeneğinin, her fırsatta önümüze çıkarılması, asla kabul etmememiz gereken bir anlayıştır. YABANCI KAYNAK GİRİŞİ: Özelleştirme portföyünün de sonuna yaklaştığımızın göz önünde bulundurulması ve ihtiyaç duyulan yabancı kaynak girişi için sıfırdan yabancı sermaye yatırımlarının önünün biraz daha açılması gerekiyor. ENGEL ÇIKARMAYIN: 84 yıllık kazanımlarımızı ve laik demokratik yapımızı basamak yapmalıyız. Bu istikrar ve huzur ortamının yaratılmasının önüne engel çıkaran herkes tarih önünde sorumlu olacaktır. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Küba’da ‘Atatürk Parkı’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi’nin, Küba’nın başkenti Havana’da Playa Belediyesi işbirliği ile Atatürk Parkı açacağı bildirildi. Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, “Atamıza yakışır bir parkı ve anıtı, Küba’da yapmak için kolları sıvadık” dedi. Park ve heykelin, 2008’in nisan ayında yapılacak Havana Bienali’nde açılması hedefleniyor. ALEVİ ÖĞRENCİNİN BABASINA MEKTUP AB Genel İşler Konseyi kararına tepki gösteren Öymen ve Elekdağ iktidarı eleştirdi ‘AKP’nin AB yolu kapalı’ ? Öymen, AB Genel İşler Konseyi kararına karşı AKP’nin üzüntü ifade etmesinin yeterli olmadığını vurguladı. Elekdağ da Türkiye’nin AB’den “ilişkilerinin yeniden ve net olarak tanımlanmasını” istemesi gerektiğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, AB Genel İşler Konseyi kararına karşı “üzüntü ifade etmesinin yeterli olmadığını” vurgulayarak iktidarı eleştirdi. Öymen, “Yol kapalı, hangi yola devam edeceksiniz” derken Elekdağ da Türkiye’nin AB’den “ilişkilerinin yeniden ve net olarak tanımlanmasını” istemesi gerektiğini bildirdi. Öymen ile Elekdağ dün parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında AB Genel İşler Konseyi toplantısı sonuçlarını değerlendirdi. Öymen, “bu yılki metnin, geçen yılın gerisinde kaldığını, kararın Hırvatistan ederken “Yeni süreç Türkiye’yi tam üyelik sürecinin dışında bir hedefe yöneltiyor. Karar, Türkiye’ye karşı düşmanca, ırkçı bir tavır içinde olan Fransa’ya karşı diğer ülkelerin de bir direnç göstermediğini ortaya koyuyor. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamaları ise ciddiyetten uzak. Devletler müstemlekelerine karşı dahi Fransa’nın Türkiye’ye karşı tavrı gibi onur kırıcı tutum ve davranışlarda bulunmamıştır. Türkiye’nin böyle itilip kakılması çok rencide edici” dedi. Onur Öymen ile Şükrü Elekdağ parlamentoda basın toplantısı düzenledi. (AA) bölümünün Türkiye’den çok ileride olduğunu” vurguladı. zarar vermenin bir bedeli olacağının gösterilmesi gerekir. ‘Yolumuza devam edeceğiz’ deniyor. Yol kapalı, hangi yola devam edeceksiniz? ‘Sizin AB’de yeriniz yok’ diyorlar” açıklamasını yaptı. Elekdağ da sonuç bildirgesinin Türkiye’nin üyelik sürecinden dışlandığı anlamına geldiğini kaydetti. Elekdağ, “Tren raydan çıkmadı” yorumlarının yanıltıcı olduğunu ifade ‘İnancı suçlama konusu yapmak kabul edilemez’ ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP lideri Deniz Baykal, İstanbul’da bir lisede görevli öğretmen tarafından dövülen Alevi öğrencinin babasına gönderdiği mektupta, “İnsanların dini inancını, mezhebini, ırkını suçlama konusu yapmak hiçbir şekilde kabul edilemez’’ dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Baykal’ın yazdığı mektubu baba Ziram K.’ye teslim etti. Esenyurt Tıp Merkezi’nde gerçekleşen görüşmede, Tekin, Ziram K.’nin yaşadığı mağduriyeti yakından takip ettiklerini belirtti. Baykal, mektupta, “Oğlunuza yöneltilen mezhep sorgulaması, baskılar ve zorbalıklar bilinmelidir ki sadece ona ve ailenize karşı sergilenmiş bir olumsuzluktan ibaret değildir. Bu ilkel zihniyet, anayasanın özüne, insan haklarına, Cumhuriyetimizin temellerine ve ulusal bütünlüğümüze, barış ve kardeşliğimize karşı bir tehdidin ne kadar sorumsuzca devletin eğitim kurumlarında da yuvalanabilmiş olduğunu bize göstermektedir” ifadesinde bulundu. Olay karşısında ailenin verdiği mücadelenin “gurur verici ve örnek bir davranış olduğunu’’ belirten Baykal, mektubunda şunları kaydetti: “Günümüzde insanları mezhebine, dinine, inancına, ırkına, cinsiyetine göre ayırmak, kimlik ve kişiliklerine göre tarif etmek, hak ve özgürlüklerini kısıtlamak, ayrıştırmak, dışlamak kabul edilemez. Bu tutum ve davranışın öğretmen kimliği taşıyan biri tarafından uygulanması ise utanç verici olmanın ötesinde, Cumhuriyet ile Cumhuriyetin kazanımlarına da taban tabana terstir ve mutlaka hesabının sorulması gerekir.’’ Franklin Lewis Bilkent’te ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mevlana hakkında yayımlanmış en önemli eserlerden biri olarak bilinen “Rumi: Past and Present, East and West” başlıklı çalışmanın yazarı ve Chicago Üniversitesi Ortadoğu Bölümü profesörlerinden Franklin Lewis, bugün Bilkent Üniversitesi, İktisat Fakültesi Binası, C Blok Amfisi’nde konferans verecek. Konferans, 14.30’da başlayacak. (0 312 290 14 87) ‘A Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin B İLİŞKİLERİ YENİDEN BELİRLENMELİ’ ‘H “Türkiye’ye dost görünen” hiçÜKÜMETİN TEPKİSİ YETERSİZ’ bir ülkenin kararı engelleme yoluna gitmediğini vurgulayan Öymen, “Hükümetin gösterdiği tepki de yetersizdir. Sadece üzüntü beyan etmek yetmez. Türkiye’nin menfaatına yeniden ve net olarak tanımlanmasını talep etmesi gerektiğini vurgulayan Şükrü Elekdağ, “Kopenhag kriterleri ve AB müktesebatı alanında Türkiye atılması gereken her türlü adımı atmalıdır. Ön şart olmayan Kıbrıs gibi siyasi konular ise tam üyelik hedefi verilene kadar kesinlikle ele alınmamalıdır” görüşünü dile getirdi. CUMHURİYET 07 K