22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı’nın üstü örtülü türban vurgusuna Yargıtay Başkanı’ndan yanıt geldi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gül’ün yargı ile atışması Sezer’den Erdoğan’a tepki ? ANKARA (ANKA) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Danıştay’ın verdiği yayın yasağına ilişkin karara yönelik “düşündürücü buldum” sözlerine sert çıktı. Başbakan Erdoğan’ı “sansürcülükle” suçlayan Sezer, “Bağımsız yargı, iyi yürüyen bir yasama ve yürütme için bu başbakandan kurtulmak lazım. Başbakan Erdoğan yargıdan elini çeksin. Başbakan ayağını denk alsın. Başbakan denk almıyorsa canına okuruz ” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devletin yurttaşlara hizmet götürürken, adil olmak, eşit davranmak zorunda olduğunu belirterek “Verilen her kararın, her uygulamanın vicdanlarda kabul görmesi önemlidir” dedi. Yargıtay Başkanı Osman Arslan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması ve yaşatılmasında taraf olacaksınız. Buradaysak bu Cumhuriyetin kazanımları sayesindedir” dedi. Türkiye Adalet Akademisi’nin Ahlatlıbel Kampusu’nda gerçekleştirilen 20072008 eğitim yılı açılış töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Devlet Çiçeği... DÜSSELDORF Bazı sözcükler anlamını yitiriyor bazen. İnsan ne söyleyeceğini bilemiyor... Soğuk bir Düsseldorf sabahında ırmak kıyısında yürürken sessizliğin sesini duyar gibi oluyorum... Acı haberi alıyorum İstanbul’dan: “Erdal İnönü’yü yitirdik!” Düsseldorf’a gelmeden bir gün önce, Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız ABD’den dönmüştü. İbrahim Yıldız’la sohbet ederken sormuştum: “Sağlık durumu nasıl?” Yıldız, “Birlikte yemek yedik” deyip eklemişti: “Espriler yaptı, Türkiye’yi konuştuk. İlhan Ağabey’in (Selçuk) mektubunu okurken çok duygulandı...” Erdal İnönü için bugün Ankara’da bir tören düzenlenecek, yarın da İstanbul’da toprağa verilecek... Dedim ya, Düsseldorf’ta hava soğuk. Irmak kıyısında kafelerden birisine sığındım... Bir anda o fotoğraf geldi aklıma... Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, İbrahim Yıldız, Şule Bucak, Mustafa Sarıgül, Halit Toraman, Sevinç Hanım ve Erdal İnönü... Birden 1986 yılına döndüm... Ara seçimlerde İzmir ikinci bölgeden milletvekili adayı oluşunu anımsadım... Güleç yüzlü bir insandı Erdal Bey... Fizik profesörüydü. Siyaseti pek sevememişti. En büyük tutkusu sinema, opera ve tiyatroydu... 1989 yılında Çin’e giderken, bir gece Paris’te kalmıştık. Erdal Bey o gece Paris’te operaya gitmişti sanırım. Yıllar ne de çabuk geçiyor!.. Kafede kahvemi yudumlarken dışarıda bir sonbahar esintisi var... Gri bir gökyüzü, yaprakları savrulmuş ağaçlar... Ölümle yaşam arasında çizgi... Yorgo Seferis’in bir şiirini mırıldanmaya başlıyorum: “Işıkta üç kırmızı güvercin alın yazımızı çiziyorlar ışıkta renkleriyle davranışlarıyla sevdiğimiz kişilerin.” ??? Kendi kendime soruyorum: “Erdal İnönü’yü nasıl betimleyebilirim?..” İnce bir mizah duygusu, bilim insanı kimliği, yalınlık... Cemal Süreya’nın İnönü’yü betimlemesi ilginçtir: “Erdal İnönü yalınlığın, iyi niyetin, çıkarsız çabanın sadece kabuğu ya da süsü değil, tanıtım ilanıdır da...” İnönü’yü ABD’ye gitmeden üç gün önce İstanbul’da yattığı hastanede ziyaret etmiştik Şükran Soner ve İbrahim Yıldız’la birlikte... Yatağında yemeğini yiyordu... Duygu ve Uğur Büke yanı başındaydılar İnönü’nün... Bir ara Sevinç İnönü’yle göz göze geldim. Olup bitenlerin farkındaydı. Erdal Bey’in ateşi yükselmişti. Üç gün sonra ABD’ye gideceklerdi. Erdal İnönü’yü yakından tanıyan gazetecilerden birisiyim. Pek çok anım var İnönü’yle ilgili. 1984 yılında Adana, Mersin, Hatay gezisinde tanıdım Erdal Bey’i... Türkiye’nin kalıpları dışında kalan bir siyasetçiydi. Babası İsmet İnönü’nün adı altında hiç ezilmedi. Türkiye’nin birlik ve bütünlük içinde olmasını savundu. Ölümünden dört gün önce İbrahim Yıldız’a şöyle demişti: “Birlik ve bütünlük içinde olunmalı. Yoksa parçalanmaya doğru gidilir...” SHP “Güneydoğu Raporu”nu 1980’li yılların sonlarında hazırlamıştı... Güneydoğu’da yaşamı geliştiren projelerin gerçekleşmesi için çok çaba harcadı... ??? Çok sohbet ettim, yurtiçi ve yurtdışı gezilerine çıktım Erdal Bey’le... Üst düzeyde bir bilim insanı, akıllı ve bilgili bir siyasetçiydi. Gösterişten uzak, sevecen bir insan. Saygın ve dürüst. Ayak oyunlarına alışık olmayan, sorumluluk bilinci taşıyan bir lider. Bugün Türkiye’yi yönetenlere bakın, bir de. Sevinç ve Erdal İnönü’ye... Erdal İnönü siyasetten çekilmeseydi Türkiye bugünleri görür müydü? O denli eleştirildi ki İnönü, çekip gitti siyasetten. Bugün İnönü’ye övgüler yağdıranlar yedi yıl önce ona “vakıf parasını yedi” diye saldırmadılar mı? Solun toparlanmasından korkanlar, Erdal İnönü’ye saldırıp AKP’nin önünü açtılar... Erdal İnönü, demokrasiye, Aydınlanma devrimine sımsıkı bağlı bir bilim insanı ve siyasetçiydi... Küçük bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim... 1989 Nisan sonu Pekin Devlet Konukevi’nde kalıyoruz; Erdal İnönü, Erol Çevikçe, Yiğit Gülöksüz ve bir grup gazeteci... Sabah bahçede dolaşıyoruz... Erdal Bey bir çiçek gördü ve Çinli çevirmene sordu: “Ne çiçeği bu, ilk kez görüyorum...” Çevirmen: “Devlet çiçeği...” İnönü gülümseyerek karşılık verdi: “Anladım, duruşundan belli. Demek ki resmi çiçek!..” ? Türkiye Adalet Akademisi’nin açılışında konuşan Gül, yargı üyelerine “Verilen her karar vicdanlarda kabul görmeli” diye seslendi. Yargıtay Başkanı Arslan ise “Bazı kararlarınızda Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması ve yaşatılmasında taraf olacaksınız. Buradaysak bu Cumhuriyetin kazanımları sayesindedir” dedi. ile Yargıtay Başkanı Osman Arslan karşılıklı mesaj verdi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasında üstü örtülü biçimde türban yasağını eleştirdi. Gül, hukuk devletinden söz edilebilmesi için temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, hukukun evrensel kurallarına saygı gösterilmesi ve adaletli bir düzenin gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Temel hak ve özgürlüklerin yasalarla güvence altına alınmasının önemli olmakla birlikte tek başına yeterli olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Gül’ün şu değerlendirmeleri dikkat çekti: “Adalet duygusunu zedeleyecek uygulamalardan herkesin titizlikle kaçınması gerekmektedir. Dolayısıyla verilen her kararın, her uygulamanın vicdanlarda kabul görmesi önemlidir. Devlet, gücü elinde bulunduranların yanında değil, her zaman ve her şartta, haklının yanında olmalı, eylem ve işlemlerinde adaletin gücünü tesis etmeyi amaçlamalıdır.’’ ‘Cumhuriyeti korumada taraf olacaksınız’ Yargıtay Başkanı Osman Arslan da konuşmasında, Türk toplumunun hâkim ve savcıları her zaman takip ettiğini, tarafları yargılayan hâkimlerin de kamuoyunca yargılandığını ve hâkimlerin her kararıyla halkın gözünde sınava tabi tutulduklarını söyledi. Arslan, “Hâkimliğin temel öğesi tarafsız olmaktır. Ancak bazı kararlarınızda Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması ve yaşatılmasında taraf olacaksınız. Buradaysak bu Cumhuriyetin kazanımları sayesindedir. Cumhuriyetin insan onur ve haysiyetine en uygun rejim olduğunu bilmelisiniz, bilmek zorundasınız. Demokratik, laik, hukuk devletine sahip çıkmada tarafsınız, ay yıldızlı bayrağa sahip çıkmada, o bayrağı daha yükseklere çıkarmada taraf olacaksınız. Buralarda tarafsız olma lüksünüz yok” diye konuştu. BAŞBAKAN ERDOĞAN ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Çifte maaşa iptal yolu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 11. Dairesi, 22 Temmuz Milletvekili Genel Seçimleri öncesi 22. Dönem milletvekillerine peşin olarak ödenen 3 aylık maaş ve yollukların iptali istemiyle açılan davayı reddeden Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozdu. Danıştay’ın bu kararının ardından milletvekillerine peşin ödenen üç aylık maaşın iptali talebi idare mahkemesinde yeniden görülecek. Mahkemenin vereceği karar sonrası işlemin iptal edilip edilmeyeceği kesinlik kazanacak. Erdoğan yine Danıştay’ı tehdit etti ? Baştarafı 1. Sayfada CHP atamaları durduruldu ? UŞAK (Cumhuriyet) Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP il yönetimine genel merkez tarafından yapılan atamaların yürütmesini durdurdu. Uşak’ta CHP İl Başkanı Fuat Yılmaz ve Merkez İlçe Başkanı Naci Doğan, genel merkez tarafından görevden alınmış, yerlerine Talat Arca ve O. Nejat Arat getirilmişti. Daha sonra yapılan itirazları görüşen mahkeme, il yönetiminin 7 kişiden oluşması gerekirken 15 kişilik yeni yönetim atanmasını şekil açısından doğru bulmayarak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararını değerlendiren Arca, “Mahkeme kararı açık. Şekilden alınmış. Genel merkez on beş kişilik liste yerine yedi kişilik listeyi onaylarsa yeniden göreve devam edebiliriz” dedi. Sadık Kaygusuz yakalandı ? MUĞLA (Cumhuriyet) PKK’ye yönelik başlatılan operasyonların ardından, örgütün Türkiye’deki üst düzey sorumluları da yurtdışına kaçmaya çalışıyor. PKK’nin Türkiye’deki gençlik sorumlusu olduğu öne sürülen Sadık Kaygusuz, Bodrum’dan tekneyle Yunanistan’ın İstanköy Adası’na kaçmak isterken yakalandı. 27 yaşındaki Kaygusuz, “PKK üyesi olmak, örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek” suçlarından 5 yıl önce 10 yıl hapse mahkum edildi. Hakkında tutuklama kararı olan Kaygusuz’un, 3 aydır Bodrum’un Turgutreis beldesinde bir inşaatta kaldığı belirlendi. İstanköy’e geçmek için limandaki bir tekne kaptanıyla 15 bin YTL karşılığı anlaşan Kaygusuz, kaptanın olayı jandarmaya bildirmesi üzerine gözaltına alındı. Erdoğan boğazını göstererek, “Artık bıçak buraya dayandı’’ diye konuştu. Hükümet’in ülkenin birlik ve beraberliği için bu adımı attığını ileri süren Erdoğan, “Televizyonlarınızda her gün bizim şehitlerimizin, bütün bu operasyonların şu veya bu şekilde ajite edilerek gösterilmesi doğru mu? Bu ülkeyi o televizyon kanallarından seyredenler, zannediyorlar ki bu ülkenin her yerinde savaş var. Gittiğimiz ülkelerde söylüyorlar, bu turizmi nasıl etkiler? Geleni gideni nasıl etkiler? Bunlar bir hassasiyet gerektirir” dedi. Bu konuda hassasiyeti bütün kurumlardan beklediklerini kaydeden Erdoğan, “bunun bütün kurumlar tarafından aynı şekilde gösterilmemesi durumunda ister istemez başka türlü düşünmeye başlayacaklarını” söyledi. Erdoğan, “Bu, hükümete karşı bir tavır takınma anlamına gelir. Bunu çok açık söylememin sebebi canım yandığı içindir. Benim canım ülkem için yanıyor, milletim için ya nıyor. Sadece başbakanıyla, 24 bakanıyla bu hükümetin derdi değil, hepimizin, bütün kurumların ortak derdi. Birbirimizin işini zorlaştırmaya değil kolaylaştırmaya mecburuz. Ne yaparız da buna katkı yapabilirim, bunun gayreti içerisinde olması gerekenlerin burada ön kesmeye çalışmasını anlamak mümkün değil, kim olursa olsun. O bakımdan bunu çok açık net söylemek durumundayım” diye konuştu. musakart@yahoo.com Başsavcılık beraat istedi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Azınlık Hakları Raporu’nun ‘kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike olduğuna ilişkin somut olgu’ olmadığını vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin eski İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Alt Komisyon Başkanı Prof. Dr. Baskın Oran hakkında açılan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçuyla ilgili ceza istemine itiraz ederek berat kararının onanmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, itiraz gerekçesinde, suça konu edilen raporun içeriği ve toplumdaki yansımaları itibarıyla “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin” somut olgulara dayalı olarak varlığından söz edilemeyeceğine işaret etti. Başsavcılık, yeni TCY’deki düzenlemeye göre suçun oluşması için halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin, diğer bir kesim aleyhine kimi düşmanlığa alenen tahrik edilmesinin yeterli olmadığı, bunun kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikeyi ortaya çıkarması gerektiğini ifade etti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin yerel mahkeme kararını bozmasına dair kararının kaldırılması talep edildi. Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, Kaboğlu ve Oran hakkındaki davanın düşürülmesine karar vermiş, her iki sanığın TCY’nin 216. maddesinde tanımlanan “halkı kin ve düşmanlığı tahrik” suçundan beraatına karar vermişti. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, suçun maddi ve manevi unsurları ile oluştuğu gerekçesiyle bozmuştu. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daire kararına yaptığı itirazı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek. Prof. Kaboğlu Erdoğan, Orgeneral Saygun’la gideceği Beyaz Saray’da Bush ile baş başa görüşmeyi planlıyor hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ABD’de TSK’ye çalım planı EMİNE KAPLAN SEVGİLİ ANKARA ABD gezisine Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ile birlikte gidecek olan Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George Bush ile baş başa görüşmek istediğini söyledi. Erdoğan, “Mümkün olursa Bush ile görüşme baş başa olacak” dedi. Erdoğan, olası operasyonla ilgili olarak da, “İcazete gerek yok, ne yapacağımızı da saat, yer vererek ve davul zurnayla ilan etmeyiz. Gerekli kurumlara talimat verildi” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) top ? Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin MYK toplantısında ABD gezisiyle ilgili açıklamalar yaptı. Olası operasyona ilişkin icazet almaya ihtiyaçları olmadığını söyleyen Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile ‘mümkün olursa’ baş başa görüşmek istediğini belirtti. lantısında ABD gezisi ve Kuzey Irak’a yapılacak olası operasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Edinilen bilgiye göre, Erdoğan, “Cumartesi günü (bugün) ABD’ye gideceğim. Başkan Bush başta olmak üzere toplantılara katılacağım. Mümkün olursa Bush ile görüşme baş başa olacak” dedi. İlk defa dünya kamuoyunun Türkiye’nin uluslararası haklarını koruma konusunda haklı olduğunu söylediğine dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye lehine bir sempati birikti. Bunu da devam ettirmek lazım. Türkiye, tek başına terörle mücadeleyi halledemez. Bizim de uluslararası kamuoyunu devam ettirmek için diplomasinin en iç noktalarını takip etmemiz lazım. Yapmamız gerekeni yapacağız. Askeri ve ekonomik yaptırımlar yapılacak. ABD’den beklentimiz, uluslararası sempatinin ABD nezdinde Türkiye lehine devam etmesini sağlamak” diye konuştu. Erdoğan, ABD Başkanı Bush ile 5 Kasım’da gerçekleşecek görüşmesinin terör olaylarından çok önce planlandığını, BM toplantısı sırasında belirlenen bir toplantı olduğunu söyledi. ‘Talimat verildi’ Toplumu savaş psikolojisine sokmanın yanlış olduğuna dikkat çeken Başbakan, “Türkiye’nin her tarafında savaş varmış gibi gösteriliyor; teröristlerin de beklentisi bu. Normal hayatı devam ettirmemiz gerekir. Toplumu farklı bek lentiler içine sokmak doğru değil” dedi. Hükümetin terörle mücadele konusunda düzgün bir çizgi izlediğini ileri süren Erdoğan, “Ne yapacağımızı saati ve yeri vererek, davulla zurnayla ilan etmeyeceğiz. Gerekli kurumlara talimatlar verildi, talimatlar neticesinde çalışmalar başlatıldı” diye konuştu. İl başkanları toplantısında da terör olayları konuşuldu. Erdoğan, ekonomik önlemlerle ilgili değerlendirme yaparken, Habur Sınır Kapısı’ndaki denetimlerin artırılacağını, Kuzey Irak’a iş yapan şirketlere de bazı yaptırımlar düşünüleceğini belirtti. ERDAL İNÖNÜ Dostluğunuzu, sadeliğinizi ve sevgi dolu ilginizi unutmayacağız. DUYGUUĞUR BÜKE CERENBORA GÜLAN CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle