18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) sezonu görkemli bir programla açtı 15 ADIYAMAN’DAKİ OKUL AÇILIŞ TÖRENİNE MARC PIERINI KATILDI Çaykovski’ den Mozart’a AYTAÇ YALMAN AB’den Türk eğitimine büyük destek leri çekti. Temsilcilik, Türkiye’nin iç siyasetine uzak duADIYAMAN/KÂHTA ruyor ve daha çok temel eğiAB, Türkiye’de son yıllarda tim ve Türkiye’deki ekonoözellikle temel eğitim ağırlıkmik kalkınma ve verimlilikle lı somut projelere yöneldi. Örilgileniyor. neğin AB’nin desteğiyle TürBu bağlamda KOBİ’lerin kiye’nin 16 ilinde beş yıllık kalkındırılmasına çok önem bir program çerçevesinde yaveriliyor. Ayrıca Adıyaman pılan 153 temel eğitim amaçve çevresinde atık suların arınlı bina Milli Eğitim Bakanlıdırılması çalışmaları için yağı’na törenle teslim edildi. Adıtırım yapılıyor. AB Türkiyaman’ın Kâhta ilçesinde Şeye’nin çok hızlı gelişen bir ülhit Abdurrahman Doğan adıke olduğunun farkına varmış na açılan ilköğretim okulu için görünüyor. Yapısal fonlar bağdüzenlenen törene Milli Eğilamında uygulanan yöntemletim Bakanı Hüseyin Çelik ve rin de ne kadar doğru olduğu AB Komisyonu Ankara Temda sorgulanmaya başlanmış. silcisi Büyükelçi Marc PieriDikkat çekilen bir husus ni katıldı. Anadolu’daki KOBİ’lerin giBeş yıllık bir program çerderek gelişmekte olduğu ve çevesinde yapılan binalarbunlara destek verilmesi dan 81’í 775 sınıflı olmak gereği. Örneğin Bursa’da üzere ilköğretim okulu, çok büyük bir otomotiv ? AB’nin desteğiyle 11’i kamu eğitim merkeyedek parça Türkiye’nin 16 ilinde beş yıllık fabrikasının zi, 37’si öğretmen lojmaüretimini bir fabrika kubir program çerçevesinde nı, 20’si yatakhane, biri rarak Adıyaman’a kaydırspor salonu, üçü de yeyapılan 153 temel eğitim dığı ve buradaki üretimin mekhane amaçlı hizmet giderek geliştiği. Böylece amaçlı bina Milli Eğitim verecek. bölgede istihdamın da hızBakanlığı’na törenle teslim Kâhta’daki törene Çelik la artacağı görüşü yaygın. edildi. Adıyaman’ın Kâhta ve Pierini’nin dışında AdıAğırlıklı olarak eğitiilçesinde Şehit Abdurrahman yaman Valisi Halil Işık, me eğiliniyor. Örneğin MEB Müsteşar Yardımcıartık 1961’deki gibi niteDoğan adına açılan ilköğretim sı Salih Çelik katıldı; sulikli olmayan işçi alımı okulu için düzenlenen törene nuculuğunu televizyon gibi bir düşünce yok. EğiMilli Eğitim Bakanı Hüseyin program yapımcısı Taytime ağırlık verilerek niÇelik ve AB Komisyonu fun Talipoğlu yaptı. Bütelikli işçiyi AB ülkeleyükelçi Pierini, okulların Ankara Temsilcisi Büyükelçi rine kaydırmak istiyorfiziki altyapılarının talar. Bunun için de hem Marc Pierini katıldı. mamlandığını ve bunları eğitim binalarının yapımına, hem de öğretmenMEB’e teslim etmekten lerin eğitimine ağırlık vermutluluk duyduklarını dile getirdi. Yatırımın çok bü rencisi Anadolu lisesi istedik me eğilimindeler. Bir de gündemdeki konu yük olmadığını bildiklerini an lerini bildirerek pankart açtı. cak bu programın devamının Bunun üzerine Çelik, “Kolu tedrisatın değişmesi. AB’ye geleceğini de belirtti. Törende nuz ağrımasın. Artık o pan üye aşamasındaki bütün ülkonuşan Milli Eğitim Bakanı kartı indirin. 2008 progra kelerde bunun hassas bir komında Kâhta Anadolu Lise nu olduğu biliniyor. Ancak Çelik şunları söyledi: “Beş yıllık bir program için si yapımı bulunuyor” diye Türkiye’de henüz o aşamaya gelinmediği telaffuz ediliyor. AB tarafından ayrılan 100 öğrencilere seslendi. Törenden sonra kendisine Tam üyelik sürecinin “son milyon Avro sadece bir damladır. Biz eğitime yıllık 1.5 takdim edilen çiçek demedini derece siyasi” olduğu da kimilyar Avro harcıyoruz. Bi şehit Abdurrahman Doğan’ın mi AB kaynakları tarafından zim amacımız AB ülkelerinin annesine veren Büyükelçi Pi telaffuz ediliyor. Hele iş Türeğitim birikim ve deneyimle erini’nin eşi AnneMarie Pi kiye için önerilen imtiyazlı rinden yararlanmak. Bunu erini’nin çok duygulandığı gö ortaklığa gelince, şunu söylemeden geçemiyorlar: AB haz alsın diye yapmıyo rüldü. “İmtiyazlı ortaklık tamaruz. İnsanlarımız yararlanmıyla önyargıdan kaynaksın diye yapıyoruz. Yapılan AB’nin Türkiye’de lanıyor. Türkiye’yi almadan lar ülkemizin çıkarına ve ço değişen siyaseti Ortadoğu’yla her zaman çacuklarımızın geleceği içinAB’nin Ankara Temsilcili tışma halinde olacağız. Türdir.” AB ülkelerinin Türkiye’ye ği’nin son zamanlarda Türki kiye olmadan İran’ı, öteki olan tavırları konusunda Çelik ye’de daha değişik bir siyaset Ortadoğu ülkelerini nasıl uygulamaya başladığı dikkat anlayabiliriz?” sözlerini şöyle sürdürdü: LEYLA TAVŞANOĞLU “AB’ye tavır alınması da doğru değildir. AB homojen bir topluluk değil. Bizi isteyen de istemeyen de var. Bizdeki siyasilerin hepsi de AB’ye farklı yaklaşıyor. Biz AB’ye kendimizi doğru anlatmalıyız.” Ulusalcı eğilimlerle Türkiye’nin içe kapatılamayacağını ifade eden Çelik şunları ekledi: “Ulusalcı fukaralıkla Türkiye içine kapanamaz. Medeni dünyayla, AB’yle entegre olmak zorundayız.” Yapılan 81 okuldan 12’sine Hakkâri’de şehit düşen askerlerin isimlerinin verildiği öğrenildi. Bu arada tören alanı dışında bir grup ortaokul öğ Caddebostan Kültür Merkezi’ndeki (CKM) sezonun ilk konserini büyük bir gurur ile izledik. Neden gururlandığımızı sizlerle paylaşmak ihtiyacını hissediyorum. Öncelikle, “Kadıköy Belediyesi Filarmonia İstanbul Orkestrası”nın gösterdiği ciddi atılım beni çok umutlandırdı. Orkestranın motivasyonu, kendi arasındaki ahengi ve şef Hakan Şensoy ile orkestra üyeleri arasındaki uyum dikkati çekecek ölçüde güzeldi. Orkestra ile dinleyiciler arasındaki iletişim, orkestranın kısa bir zamanda çok daha büyük başarılara imza atacağının işaretlerini verdi. Emeği geçenleri kutluyor, devamını temenni ediyoruz. Temas etmek istediğim ikinci husus, entelektüel seviyesi çok yüksek değerli Kadıköylülerin konsere gösterdiği büyük ilgi idi. Bilindiği gibi senfonik konserlerde orkestra kadar dinleyici kitlesinin eğitim seviyesi ve bilinci de önemlidir. Bu güzel açılış gününde, o güzel salon mükemmel bir dinleyici kitlesini ağırlıyordu. Yerinde ve zamanında gösterilen ölçülü tepki seyircinin bilinç seviyesini göstermesi açısından her türlü takdirin üzerinde idi. ‘Programın içeriği çok iyiydi’ C İfade etmeden geçemeyeceğim diğer bir önemli husus da programın seçim ve düzenlenmesindeki isabetli eserlerdi. Programda dikkatimi çeken en önemli husus, bir taraftan sanatsal seviye ve çizginin yüksek tutulmasına çalışılırken; daha açık bir ifade ile sanatsal kaygılar gözetilirken, diğer taraftan halkın ilgisi ve beğenisini cezbeden eserlere yer verilmesi ve bunun ahenkli bir şekilde programda düzenlenmiş olması idi. Açıklıkla ifade etmem gerekirse; başta orkestranın performansı olmak üzere, halkın ilgisi ve programın içeriği çok iyi idi. Takip eden günlerde de bu mükemmelliğin devamını ümit ve temenni ediyoruz. İzin verirseniz icra edilen eserler ile ilgili tespitlerimi sizlerle paylaşmak ve bazı noktalara temas etmek istiyorum. İlk eser P. İ. Çaykovski’nin Fındıkkıran Bale müziğinden düzenlediği Bale suiti (OP.7l A) idi. Çaykovski’nin üç balesinden (Sindirella, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran) biri olan suitin üç bölümünden çok güzel örnekler sunuldu. Suit “Minyatür” uvertürü ile başladı, onu “Karakteristik Danslar’’ bölümü izledi. Oyuncak askerlerin yürüyüşlerini temsil eden “Marş” ile başlayan bu bölümü “Şeker Perisi’nin Dansı” izledi. Gümüşi tınının ağırlıklı sesler ile dikkat çeken bu bölümü “Rus Dansı” izledi. Bu bölümde folklorik öğeler dikkati çekecek güzellikte idi. İkinci bölümün son dansı “Arap Dansı” idi. Dinlenmesi kolay ve ruhsal derinliklerimizde yer bulan öğeleri ile beğenilen bir bölüm oldu. Suitin son bölümü “Çiçeklerin Valsi”, canlı bir final ile son buldu. Bestecinin en kalıcı eserlerinden biri olan suiti iyi bir icra ile dinleme imkânı bulduk. Programın ikinci eseri Mozart’ın iki piyano için konçertosu (No.10) idi. (KV365 Mi Be addebostan Kültür Merkezi’ndeki sezonun ilk konserini Hakan Şensoy yönetimindeki Kadıköy Belediyesi Filarmonia İstanbul Orkestrası verdi. Konserin solistleri ise dünyaca tanınmış piyano sanatçılarımızdan Gülsin Onay ve Emre Elivar’dı. kı tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Programın bütünü hakkındaki görüşlerimi ifade ettikten sonra açılış gününün iki önemli bestecisi hakkında kısa açıklamalarda bulunmak istiyorum. Bilindiği gibi; Çaykovski’nin eserlerinde Rus halk müziğinin melankolik yapısını daima hissederiz. Eserleri aslında dinleyiciye bir duygu yansıması şeklinde ulaşır. Örneğin, dinlediğimiz 5. senfoni trajik bir eserdir. Ancak eserin bütününde daima Rus duygusal melankolisini hissetmek mümkündür. Mozart için söylenebilecek farklı bir husus olduğunu düşünmüyorum. Bütün eserleri kendi içinde öyle mükemmel bir biçimde tasarlanmıştır ki; diğer bestecilerin yararlanmasına fazla imkân vermez. Eserlerindeki antifeodal duygularının yanı sıra, bestecinin insan sevgisi ile ilgili özelliğini güçlü bir duygusallık ve gizemli bir hava içinde hissederiz. Bilindiği gibi; müziğin mükemmelliği ruha verdiği zevk ile ölçülür. Eğitimli ve bilinçli insanların müzikal seviyesi, müziğin mükemmelliğinin belirlenmesinde en önemli göstergedir. Esasen baştan beri bu hususun altını çizmeye çalıştım. Nitekim; eserlerin bütünündeki melodi zenginliğinin müziğin gerçek ruhu olduğunu gördük. Her üç parçayı içimden mırıldanarak dinledim. Böylece eserin biçimi ve karakteri üzerinde yoğunlaşma imkânı buldum. Belki de sesle düşündüm… Bize bu güzel müzik akşamını yaşatan, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, gelecek günlerde de devamını temenni ediyoruz. mol Majör). Mozart’ın bu eseri kız kardeşi ile çalmak için bestelediğini biliyoruz. Bestecinin iki piyano için yazdığı tek konçertodur. Esasen; eser neşeli ve mutlu bir havayı yansıtır. Eser adeta soru cevap diyaloğu içinde geçer. Eserin son bölümü parlak bir son ile tamamlanır. Bu güzel eseri gurur kaynağımız, sanat elçimiz Gülsin Onay ile genç yeteneğimiz Emre Elivar gerçekten çok güzel bir şekilde yorumladılar. Kendilerini gönülden kutlarım. Dakikalarca ayakta alkışlandılar Gecenin son eseri yine Çaykovski’nin Op. 64 Mi Minör Senfoni No 5 idi. Çaykovski’nin kaderci yaklaşımının ürünü olarak değerlendirilen eserin ana teması da kader olarak bilinir. İlk bölümde Polonezi anımsatan melankolik temalar, diğer bölümlerde de kendini hissettirir. Vurmalı sazların ani bir şekilde patlaması esere ayrı bir karakter kazandırır. Eserdeki inişli çıkışlı tempo belki de bestecinin ruh halindeki çelişkileri anlatmaktadır. Kuşkusuz eserin en anlamlı ve sevilen bölümü “Romans” bölümü idi. Şiirsel ve zarif bir çizgide devam eden üçüncü bölüm de eserin sevilen bölümü idi. Çok hızlı tempoda son bulan final adeta kadere güçlü bir vurgu yaparcasına sonlanır. Normal süresi 47 dakika olan eserin farklı bir yorumla uzun tutulmuş olmasının da esere ayrı bir güzellik getirdiğini söyleyebilirim. Sonuç olarak senenin ilk konserinin bu son eseri çok görkemli ve parlak bir şekilde icra edildi. Nitekim kültürlü ve sanatsever Kadıköy hal Gerçek bir aydın, bilim ve devlet adamı yurtsever insan TEŞEKKÜR ERDAL İNÖNÜ Bir büyük insanı, bir dostumuzu yitirdik! RabiaVecdi Çapa DuyguUğur Büke BilgiEmre Kongar GüldalKorel Göymen NuranTosun Terzioğlu GoncaÜnver Çınar NazlıHayri İnönü SevilUğur Mengenecioğlu SevilPaçalıoğlu Ülkü Ergun GüvenYiğit Gülöksüz ŞuleAdnan Bucak ve ÇOCUKLARI Prof. Dr. ERDAL İNÖNÜ’yü yitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesinin ve ulusumuzun başı sağ olsun Prof. Dr. Mehmet ÜNAL Dürüst, yurtsever, Atatürkçü kimliği ve örnek kişiliği ile yolumuzu aydınlatan, yaşamını paylaşmış olmanın onur ve mutluluğunu hep duyacağımız Sevgili Eşim ve Biricik Babamız KEMAL ARIKAN’ı 3 Ekim 2007 tarihinde kaybettik. Hastalığı sürecinde gösterdikleri yakın ilgi ve özenli bakımları nedeni ile büyük minnet duyduğumuz Medikal Park Bahçelievler Hastanesi’nin doktor, hemşire ve personeline, Bu zor günlerimizde yanımızda olan, içten duygularla acımızı yürekten paylaşan; Tüm akrabalarımıza ve dostlarımıza, BETAV’a ve Bitlis’li hemşehrilerimize, Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’ne, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’ne çok teşekkür ederiz. Cemile, Bilge, Çetin ARIKAN SİZİ UNUTMAYACAĞIZ; DÜRÜST, İLKELİ SİYASETÇİ, DEVLET VE BİLİM ADAMI, ÖRNEK İNSAN; PROF. DR. ERDAL İNÖNÜ’yü KAYBETMENİN ACISI İÇİNDEYİZ. TÜRK MİLLETİNİN BAŞI SAĞ OLSUN... 19931995 DÖNEMİ SHP İZMİR İL YÖNETİMİ ADINA; HİLMİ DEĞİRMENCİ, YEKTA VARNALI, NAİM KUL, AYTEKİN USLU, GÜL EŞİT, HÜSEYİN ÇORLU, MEHMET ALİ KARA, NERMİN ERTEKİN, SEVİM GİRAYLAR, NEJLA COŞKUN, ABDURRAHMAN MOLOVALI. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle