22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Yasa teklifinde hâkim ve savcı adaylarının ‘çağdaş yaşam anlayışı ilkesi’ kapsam dışında bırakılıyor AVRUPA GÜRAY ÖZ Yargıya AKP kıskacı İLHAN TAŞCI Emperyalistlerin Tayin Ettiği Kaderler Sağımız koşar adım ilerliyor, solumuzun aklı karışık. Bilincimizde eski bilgiler, yeni kavramlarla, eskimiş algılamalar çoktan çürümüş kırıntılarla boğuşup duruyor. Çağımızın, günümüzün gerçeğini henüz keşfedemedik, ama yakındır. Bu iyimserliğimin, umudumun kaynağı, sorunların, çözümleriyle birlikte ortaya çıktıklarına olan güvenim, umutsuzluğumun kaynağı ise bilincimizdeki kaymalardır. Bilinç kayması bir aydın hastalığıdır. İnsanoğlu aklının hizmetine sunulan kavramlarla cebelleşirken, eskimiş olanın yerini, siz tam yenisini kurma peşindeyken, çürümüş olan alıverir. Çare, kavramları, tanımları, çözümleri gün ışığında bir kere daha gözden geçirmektir. Bilinç kaymasından kurtulmak, pusulayı şaşırmamak için ana ilke, temel koşul budur. ??? Şu sıralarda pek çoğumuzun bilincinde bu türden sapmalar, gidip gelmeler yaşanıyor. Hep birlikte üzerine eğildiğimiz, kafa yorduğumuz sorun, Kürt sorunudur. Doğru yerde miyiz bilmem. Büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuz gerçektir de, baktığımız yer, açı doğru mu, ondan kuşkum var. Biraz daha dışarıdan, yukarıdan bakmakta yarar yok mu? ??? Bugün dünyanın temel sorunu emperyalizmdir, güncel somutta ABD’dir. Bu durum pek çok ülkeyle birlikte Türkiye için de yakıcıdır. Boğuştuğumuz öteki sıkıntıları, böyle bir büyük kara bulut üstümüzde gezinmiyor, elimizi kolumuzu bağlamıyor, bizi yönlendirmiyormuş gibi algılamaya çalıştıkça, onlar için verili, klişe çözümler üretmeye çabaladıkça kıstırıldığımız köşede debelenip duruyoruz. Son 2030 yılın gelişmelerine nesnel bir bakış, çevremizde büyük bir tasfiyenin, kartların yeniden dağıtılışının hikâyesini tüm çıplaklığıyla bize gösteriyor. Görmüyorsak körlüğümüzdendir. Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ve tasfiyesi, birlikte yaşayan pek çok halkı, ulusu birbirinden kopardı. Sosyalist ülkelerin aralarında kurdukları daha geniş ekonomik, askeri dayanışma sona erdi. Denge bozuldu, dünyanın çivisi çıktı, emperyalistlere gün doğdu. Yugoslavya kışkırtılmış iç savaş ve daha nice hinliklerle darmadağın edildi. İç içe geçmiş, karıştıkça güzelleşmiş ırklar, soylar, köyler, kasabalar, “bağımsızlık”, “özerklik”, “özgürlük” ateşine tutuldu. Şimdi hepsi de emperyalistlerin, büyük, güçlü devletlerin, uluslararası şirketlerin oyuncağıdırlar. “Özgürlükleriyle” oynayıp duruyorlar. Soros’larla, her renkten “devrimler”le zenginlikleri uluslararası sermayeye akıp gidiyor, stratejik değerleri çarçurdadır. Ortadoğu’da bir milyona yakın insanın ölümüyle sürüp giden işgal, istila Irak’ı üçe bölmek üzeredir. Şimdi bunun bir adının olması gerekiyor. Neyle karşı karşıyayız? Ulusların kaderlerini tayin hakkıyla mı? Ulus devletin iflasıyla mı? Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Avrupa’da, Ortadoğu’da gerçekleşen etnik dağılmanın adı ne? Uluslar kaderlerini mi tayin ettiler, yoksa tam öyle sandıkları sırada kaderleri başkalarının eline mi geçti? ??? Kürt sorununa belki bir de bu açıdan bakmanın yararı vardır. Belki de bu açı, Kürtlerle Türklerin aralarındaki sorunları çözmelerinin doğru açısıdır. Ama bunun için soruna emperyalizm olgusunu bilerek, onun her türlü yöntemi başarıyla uygulayan kanlı varlığından yola çıkarak yaklaşmak gereklidir. Emperyalistlere sırtlarını dayayarak, yaşadıkları toprakların bölünmesine bel bağlayan işbirlikçi aşiretlerin “eziliyoruz” palavralarını bir kenara bırakmalı, ABD’nin her geçen gün biraz daha geliştirdiği Büyük Ortadoğu Planı’na, bu planda Türkleri ve Kürtleriyle Türkiye’ye biçtiği role eğilmeli, elbirliğiyle iç sorunları hızla çözerek, birlikte yaşamanın, bölünüp parçalanmayı önlemenin erdemini keşfetmeliyiz. Yoksa Türkiye tasfiyenin eşiğindedir. “Yok canım ne bölünmesi, ne tasfiyesi, sen de Sevr sendromuna kapılmışsın” diyenlere, şöyle bir 20 yıl öncesinden bugüne çevremizin haritasını alıcı gözle incelemelerini tavsiye etmekten başka ne diyebiliriz ki? eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr ANKARA AKP, Hâkim ve Savcılar Yasası’nda değişiklik yaparak, adayların mülakattaki puanlamasında esas alınan “çağdaş yaşam anlayışı” ilkesini kapsam dışında bırakmaya hazırlanıyor. Hâkim Savcı Adaylığı Yazılı Sınav Mülakat Atama Yönetmeliği’ni yasaya taşımaya hazırlanan iktidarın, tüm düzenlemeleri korurken çağdaşlık ilkesini kapsam dışında bırakması dikkat çekti. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği “avukatların kendi aralarında yapılacak sınavla hâkimliğe” alınması düzenlemesi de yeniden gündeme getiriliyor. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un verdiği Hâkim ve Savcılar Ya ? Hâkim Savcı Adaylığı Yazılı Sınav Mülakat Atama Yönetmeliği’ni yasaya taşımaya hazırlanan iktidarın, tüm düzenlemeleri korurken çağdaşlık ilkesini kapsam dışında bırakması dikkat çekti. Yarın TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülecek teklif, birçok düzenlemesi nedeniyle “taraflı yargıya” adım olarak nitelendiriliyor. sası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin teklif yarın TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. Teklif, birçok düzenlemesi nedeniyle “taraflı yargıya” adım olarak nitelendiriliyor. teneğinin, genel davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu ve liyakatinin, dış görünüşü itibarıyla yadırganacak bir halinin bulunup bulunmadığının puan vermek suretiyle” değerlendirilmesi yöntemi olarak tanımlanmıştı. AKP yönetmelikteki düzenlemeleri yasaya taşırken, adaylarda aranacak ve puanlamada esas alınacak “çağdaş yaşam anlayışı” ilkesini kapsam dışında bıraktı. Avrupa Birliği’nin birçok çalışmasında Adalet Bakanlığı’nın hâkim ve savcı alımında etkisini terk etmesi önerilirken, yasa teklifinde bakanlığın etkinliğinin aynen korunması dikkat çekti. Yasada yalnızca Adalet Bakanlığı’ndan 5 bürokratın katılımıyla oluşan mülakat kuruluna Adalet Akademisi Yönetim Kurulu’ndan iki üye eklenerek, göstermelik değişiklik yapılırken, bakanlığın etkinliği korundu. AB’nin son ilerleme raporunda da hâkim ve savcı alımında bakanlığın bu etkisi eleştiri konusu edilmişti. ‘Çağdaş yaşam’ kapsam dışı AKP, 12 Haziran 2007 tarihinde Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav, Mülakat ve Atama Yönetmeliği’ni değiştirmişti. Yönetmelikte mülakat, hâkim ve savcı adaylarının “yetenek, kültür ve çağdaş yaşam anlayışının, muhakeme gücünün, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade ye Danıştay bypass edilecek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YARSAV’ın açtığı davanın ar dından yönetmeliğin mülakat kuruluna ilişkin düzenlemesinin yürütmesini durdurmuştu. İktidar yasa teklifiyle Danıştay kararını bypass ederek, hâkim ve savcı alımında Adalet Bakanlığı’nın ağırlığının korunmasını sürdürüyor. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği, avukatlıktan hâkimliğe geçişte avukatlar arasında sınav yapılması düzenlemesi de yeniden getiriliyor. Adalet Komisyonu’nda o dönemde uzun süren görüşmeler sonucunda bu düzenlemenin metinden çıkarılması kararlaştırılmıştı. Avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçecek olanların diğer adaylarla sınava sokulmadan kendi aralarında sınava tabi tutulmalarıyla yandaş hâkim ve savcılara yol açılacağı savunuluyor. İBB GÖZ YUMDU ÖZÜRLÜLER ŞURASI C.T. M.T. E.S. AKP’lilerin kaçak villalarına yasal kılıf ? İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, CHP’lilerin itirazlarına karşın, AKP’li 11 belediye başkanı ve 2 milletvekilinin Florya Atatürk Ormanı’nda sit alanında inşa edilen kaçak villalarına yüzde 6 yapılaşma izni getirdi. SELİN GÖRGÜNER Başbakanlık tarikat amblemini tercih etti İstanbul Haber Servisi Başbakanlık Özürlüler Dairesi’nce düzenlenen 3. Özürlüler Şurası’nda kullanılan amblemin, Nakşibendi Tarikatı’nın kolu olan İskenderpaşa Dergâhı’nı uzun yıllar yöneten Mahmut Esat Coşan’ın kuruculuğunu yaptığı Hak Yol Vakfı’nın amblemlerinin aynı olması yurttaşların tepkisini çekti. Yurttaşlar amblemlerdeki benzerliği, “AKP iktidarının tarikatlarla olan bağlantısının bir yansıması olarak” değerlendirildi. İstanbul’da, önceki gün çalışmalarına başlayan şuranın tanıtımı için bastırılan tüm malzemelerde, dosya kapakları, programlar, davetiyeler, not defterlerinde “İki el arasındaki gül figürü” yer aldı. İzmir’de İBDAC’ye darbe İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü İBDAC’yi yeniden canlandırmak isteyen ve El Kaide’yle bağlantıya geçip eylem hazırlığında olan bir “hücre”yi ele geçirdi. Yakalanan İBDAC örgütü üyesi 6 kişinin, aralarında siyasetçi, sanatçı, din adamı ve bazı yabancı uyruklu kişilerin bulunduğu 10 kişilik suikast listesi hazırladığı ortaya çıktı. Hücrenin, bir El Kaide militanı tarafından eğitildiği, hedeflerini örgütün aylık yayın organı Baran dergisinde yer alan eleştiri yazılarından seçtikleri öğrenildi. Öte yandan, aylardır hazırlığı süren bu operasyonun, “eylem yapabilirler” gerekçesiyle İngiltere Prensi Charles’ın Efes’e gelişinden bir hafta önce gerçekleştirilmesi dikkat çekti. 6 ayrı adrese yapılan baskında, İBDAC örgütü üyesi oldukları iddia edilen İzmir sorumlusu C.T. (23), Z.S. (22), ağabeyi E.S. (33), M.T. (30), Ö.Ş.E. (28) ve M.S.O’yı (27) gözaltına alındı. “Ebu Musab El Mansur” kod adlı C.T’nin grup lideri olduğu, M.T. ile ve E.S’nin de sorumlu olarak yer aldıkları ortaya çıktı. Unlu mamuller malzemeleri satışı yapan C.T, tekstil işçileri Z.S. ve E.S., manavlık yapan M.T., lokantacı M.S.O. ile işçi Ö.Ş.E’nin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, 1 Kalaşnikof, buna ait 45 mermi, 1 seyyar dipçikli otomatik av tüfeği, 1 tabanca ve çok miktarda örgütsel doküman ele geçirildi. (Fotoğraf: AA) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, AKP’li 11 belediye başkanının Florya Atatürk Ormanı’nda, sit alanında inşa edilen kaçak villalarının yasallaşmasını öngören bir kararı, CHP’nin itirazına karşın kabul etti. CHP’li üye Mehmet Başaran, CHP’nin açtığı davanın sürdüğünü anımsatarak, belediye meclisinin aldığı kararın yargıyı etkilemeye yönelik olduğunu söyledi. İBB Meclisi AKP’li 11 belediye başkanının Florya Atatürk Ormanı’nda, sit alanında inşa edilen kaçak villaları için imar planına yapılan itirazı görüştü. Rapor, CHP Grubu’nun muhalefetine karşın AKP’li üyelerin oy çokluğu ile kabul edildi. Bu kararla kaçak villalara yüzde 6 yapılaşma izni getirilmiş, villalara ruhsat alma yolu açılmış oldu. Bakırköy Belediye Meclisi CHP Grubu Üyesi Mehmet Başaran, villaların ruhsatlarının olmadığını belirterek, Meclisin aldığı kararla villaların yasallaştırılmaya çalışıldığına işaret etti. İBB Başkanı Kadir Topbaş ise “Orda başkanlık konutlarında yeni yapılan bina yok. Meclisimiz 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesine göre orman alanlarında yapılabilecek imar kadar bir imar hakkı veriyor. Buradaki başkanlar yapı yaparken ilgili ilçe belediyesine bilgi vermeliydiler belki bildirilmeden yapılmıştır. Orman alanında yapılan yapılarda hepsi ruhsata bağlanabilecek nitelikte” dedi. Topbaş, “Bu yapıların daha önce ruhsatı yok muydu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ruhsatı olmayanlar varsa onlar ruhsata bağlanabilir. 12 Evler diye bizden önce başkanlar için yapılan binaların hiçbiri ruhsatlı değildi.” TRT, iktidarın sesi oldu Eski Genel Müdür Yener, Şahin’i aday gösteren hükümetin yeni hedefinin ‘çağdaş kadroları tasfiye’ olacağını vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu’nun TRT Genel Müdürlüğü’ne daha önce 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından iki kez veto edilen Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin’i aday göstermesi, hükümetin TRT üzerindeki etkisinin daha da artacağı yorumlarına neden oldu. Eski TRT Genel Müdürü Yücel Yener, AKP iktidarıyla birlikte TRT’nin eski “demir perde” ülkelerinin televizyonları gibi çalışmaya başladığını ve anayasanın kurumun özerkliğini düzenleyen hükmünün ihlal edildiğini vurguladı. Kurum içinden seçilen genel müdürlerin daha faydalı olabileceğini vurgulayan Yener, “Daha önce iki kez veto edilmiş bir kişinin 3. kez gönderilmiş olması, bu konuda ısrar edilmesi, 5 yıldır tamamen AKP zihniyetiyle yönetilen TRT’nin gözden çıkarılması anlamına geliyor” dedi. TRT’nin, AKP zihniyetini benimseyen bir kurum haline getirildiğini vurgulayan Yener, hükümetin bundan sonraki öncelikli planının kurumdaki çağdaş, cumhuriyetçi ve Atatürk milliyetçisi kadroları tasviye etmek olacağını belirtti. Yener, “Çünkü TRT’nin yüzde 70’i bu düşüncedeki insanlardan oluşuyor. Bunlar için birtakım radikal uygulamalar yapılabilir” dedi. Halk tepki gösterdi Amblemin, Nakşibendi tarikatının önemli kollarından biri olan İskenderpaşa dergâhını yöneten Zahid Kotku’nun damadı ve aynı zamanda, bu dergâhı uzun yıllar yöneten Esat Coşan tarafından kurulan Hak Yol Vakfı’nın amblemi ile aynı olması, yurttaşların tepkisine yol açtı. Katılımcılar, şurada yalnızca AKP’lilerin bulunması sivil toplum örgütü ve başka partilerin yer almamasının anlamlı olduğunu kaydettiler. Engellilerle doğrudan ilgisi olmamasına karşın Deniz Feneri Derneği de Özürlüler Şurası’nda temsil edildi. Milli görüş ve merkez sağ partiler üzerinde etkili olan Esat Coşan, 1980 yılında Hak Yol Vakfı’nın kuruculuğunu yaptı. Sempozyum sponsorluğu 2004’te sit alanı olarak tescillendi Florya Atatürk Ormanı, İBB mülkiyetindeyken araziye belediye başkanlarının kullanması için tek katlı lojmanlar yapıldı. İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 1999’da araziyi 2. derece doğal sit alanı kapsamına aldı. Orman Kadastro Komisyonu, park olarak görülen arazinin 53 hektarını orman olarak tanımladı. Belediye, Bakırköy Kadastro Mahkemesi’ne başvurdu ancak sonuç alamadı. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2004’te yerel mahkemenin kararını onadı. Alan sit olarak tescillendi. THY’den ‘Saidi Nursi’ savunması İstanbul Haber Servisi Türk Hava yolları (THY) Saidi Nursi sempozyumuna sponsor olmasını savundu. THY Basın Müşaviri Ali Genç konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, medyada “THY, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği ‘Saidi Nursi Sempozyumu’na katılan yabancı konukların uçak biletlerine sponsor oldu’’ haberlerine açıklık getirdi. Genç, bilim adamlarının kendileriyle uçmasının önemli olduğunu, İlim ve Kültür Vakfı’nın başvurusunun da bu yönde değerlendirildiğini belirtti. Genç açıklamasında, bayrak taşıyıcı şirket olarak uçaklar müsait olduğu sürece bu tür uluslararası organizasyonlara destek vereceklerini ifade ederek “İlim ve Kültür Vakfı bize, İstanbul’daki bir sempozyuma yabancı bilim adamlarını da davet ettikleri ve destek olmamız talebini iletti. Sezon yoğun olmadığı hallerde bu tür organizasyonlara her zaman destek olacağız. Değerlendirme tamamen bu yönde yapılmıştır’’ dedi. THY sempozyuma katılan, Rusya, Amerika, İngiltere, Almanya, Singapur, Fas, Cezayir, Endonezya, Bulgaristan, Suudi Arabistan ve Irak’tan 90 bilim adamının uçak biletlerinde yüzde 50 indirim yapmıştı. İstanbul’daki 13 yere ilişkin kararların iptal edilmesi gerektiği belirtildi CHP ‘yüksek ranta’ dava açıyor BERİV AN TAPAN Kimlerin villaları var? Atatürk Ormanı’nda, İBB Başkanı Topbaş, İBB Eski Başkanvekili, AKP milletvekili İdris Güllüce, eski AKP’li Bağcılar Belediye Başkanı, İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er , Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Erhan Erol, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın villaları var. CHP İstanbul İl Örgütü, herhangi bir kamu yararı bulunmayan ve usulsüz biçimde haksız kazanç ve rant yaratmaya yönelik olarak yapılan imar değişikliklerini mahkemeye taşıyor. Görüşüne başvurulan kurumların çoğunluğunca “uygun değildir” şeklinde görüş bildirilmesine karşın Büyükşehir Komisyonu’ndan geçen 13 “rant dosyası” için hukuk mücadelesi başlatan CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, yapılan değişiklikler ile mezarlık alanı, cami yeri, yeşil alan ve park yerlerinin rant bölgelerine dönüştürüldüğünü belirtti. CHP İl Eğitim Sekreteri Gök ? CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Büyükşehir Komisyonu’ndan geçen İstanbul’daki 13 “rant dosyası” için hukuk mücadelesi başlattı. han Zeybek başkanlığında, İl Yönetim Kurulu üyeleri Murat Antik ve Ali Rıza Akyüz’den oluşan daimi araştırma komisyonunun her ay düzenli olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nden geçen parsel bazındaki bütün imar tadilatı kararlarını inceleyecek. Büyükşehir Komisyonu’ndan geçen bazı plan değişiklikleri ise şöyle: Bakırköy’deki 13 okul alanı yerine trilyonluk Ataköy Konakları yapılarak yüksek rant sağlandı. Üsküdar’da dosyaya konu olan alan için ise “ticaret ve turizm tesis alanı içinde istenirse konut yapılabilir” denilerek konut önerisinde bulunularak bölgede nüfus yoğunluğunu arttırıcı teşvikte ifadeler yer aldı. Bahçelievler’de otoparkı bulunmadığından trafiği tehlikeye sokan ve kaçak bir yapı olan JFK Hastanesi de komisyon raporu ile yasallaştı. Bahçelievler’deki bir cami alanının özel hastane alanına alınması için verilen imar değişikliği kabul edildi. Hayrünnissa Vakfı tarafından caminin altına yapılan polikliniğe cami bahçesi de katılarak hastane yapılması için genişletildi. Yeni bosna’daki mezarlık alanı Bahçelievler Belediyesi’nin temizlik işlerini yapan Ceynak adlı taşeron şirketinin sahibine ait olan akaryakıt istasyonu alanına dönüştürüldü. Bahçelievler Belediye Başkanlığı’nın tutanağında yapılan binaların kaçak olduğu tespit edildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’ye ait olduğu bildirilen Tuzla’daki bir kısmı spor alanını kapsayan alan, konut alanına dönüştürüldü. 9 ay önce uygun görülmeyen plan değişikliği, küçük bir değişiklik ile Büyükşehir Meclisi’nce uygun görüldü. Eyüp ilçesi Göktürk Belediyesi’ndeki yeşil alanın da konut alanına dönüştürülmesi komisyon kararı kabul edildi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle