Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B Y B Y Y Y Y Y B 18 19 19 18 20 20 21 18 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B Y B B Y 18 18 20 18 14 16 14 11 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB PB PB PB 22 20 21 19 15 17 11 10 7 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile İç Anadolu’nun kuzeybatısı yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların Marmara’nın batısı, kıyı Ege ile Batı Akdeniz’de etkili olacağı tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı: İç ve batı bölgelerde lodosla birlikte 4 ila 6 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB Y Y B B B 2 2 1 8 8 7 8 2 6 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B K PB K Y Y Y Y K 6 6 15 6 11 8 12 21 0 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K B PB PB B PB B Y Y 3 21 1 12 12 3 11 26 24 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada bilinmiyor. Bu nedenle RTE Başkan Bush’a gerçekten bu cümleleri söyledi mi? Söyledi ise hangi anlamda söyledi, kanıtlamak olanaksız. Tek tanık yanındaki Dışişleri Bakanı Babacan. O da görevi yerine RTE’ye tercümanlık yapıyor. Üstelik Babacan, RTE’yi doğrulasa, şıracının bozacıyı tanık gösterdiği gibi bir durumla karşılaşabiliriz. İyisi mi gazetelere sızdırılan cümlelerle yetinelim. Bizimki Bush’a “ne söylenmesi gerekiyorsa” söyledikten başka demiş ki; “Siz Teksaslısınız, ben de Kasımpaşalıyım” ve lakin arkasından MYK üyelerine bu cümleyi neden söylediğini açıklamış. “Bak Başkan, ben Kasımpaşalıyım, öyle büyüklük taslayanları, Teksas kovboyları gibi hareket edenleri pek takmam. Estim mi eserim ha!” demek mi istemiş? Meçhul!.. Öyleyse ne demek istemiş: Meğer ben Kasımpaşalıyım derken; “Türkiye’nin terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğunu göstermek” istemiş. Üyelerin “Bush Kasımpaşa’yı biliyor mu” sorusunu da, RTE, “Anlamış oldu” diye yanıtlamış. Bu açıklamalar üzerine MYK üyeleri uzun süre gülmüşler. Cakanın böylesi gülünmeyecek gibi değil. ??? RTE bu kadar sert çıktı ise; Başkan Bush, hızlı istihbarat yerine, geniş kapsamlı kara harekâtına sıcak baktığını acaba neden söylemedi? Neden sınır ötesi nokta atışlarıyla yetineceğimiz izlenimini verdi? Başkan Bush ve RTE nokta atışlarıyla PKK’nin yok edilemeyeceğini bilmezler mi? ??? Kimi yazarlar Çankaya’daki AKP’linin gündemin ilk sırasına oturmasıyla ikinci plana düşen RTE’nin son günlerde hayli sinirli olduğunu gözlemlemişler, yazıyorlar. Çankaya’daki AKP’li 11’inci ise, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin lideri Mahmut Abbas’ı yan yana getirdiği, el sıkıştırdığı, Ortadoğu barışına katkıda bulunduğu, iki liderin TBMM’de konuşmalarını sağladığı için çoook mutlu görünüyor. Yalçın Doğan’ın yazdığına göre Ankara’daki buluşmanın gerçek mimarı ne o ne de bu: TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu! TOBB Başkanı, iki ay önce Filistin Serbest Bölgesi’ni kurmak için önce İsrail Cumhurbaşkanı Peres’i görüyor, ondan terör ve Ermeni konularında Türkiye’yi öven ve hak verdiğini içeren sözler dinliyor. Bunun üzerine “serbest bölge anlaşmasına son imzayı Ankara’da atmayı” öneriyor. Peres kabul ediyor. “İmzaya Mahmut Abbas’ın da gelmesini kabul eder misiniz” diye soruyor. Olumlu yanıt alınca Mahmut Abbas’a gidiyor, ondan da evet yanıtı... Dünyanın gözünü üzerimize çeviren Ankara’daki tarihsel buluşma gerçekleşiyor. Bu bilgiler yalanlanmadığına göre: RTE, Ankara buluşmasını tezgâhlayamadığına mı, gündemde baş sırayı 11’inciye kaptırdığına mı, ya da aylar boyunca, hatta seçimde malzeme olarak kullandığı 11’inciyi cumhurbaşkanı yapmaya öncelik verip “kardeşini” Çankaya’ya gönderdiğine mi yansın? Bu koşullarda RTE sinirli olmasın da ne yapsın? Santrala ‘sabıkalı’ denetçi Türkiye, yapılacak yeni nükleer santralların denetlenmesi için kendi nükleer santrallarında bir çok sorunla karşı karşıya gelen Ukrayna’dan destek alacak MURAT KIŞLALI GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY GÜLER NÜKLEERİ SEVDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, yine nükleer enerjiyi savundu. Güler, Türkiye’nin nükleer santral yapımına ne zaman başlayacağının sorulması üzerine de, Cumhurbaşkanı’nın onaylamasının ardından sürecin hemen başlatılacağını söyledi. Güler, “Nükleer enerjide hem baz yük olarak ihtiyacımız karşılanacak hem de uzun vadeli olarak ucuz ve çevre dostu bir enerji türü hayata geçirilecek. Türkiye’nin bugününü değil geleceğini inşa ediyoruz’’ dedi. yerli ve yabancı uyruklu sözleşmeli personel çalıştırabilecek. TAEK, Ukrayna ile 7 Haziran 2005 tarihinde Ankara’da “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile Ukrayna Devlet Nükleer Düzenleme Komitesi Arasında Nükleer Düzenleme Konularında Teknik İşbirliği ve Bilgi Değişimi Mutabakat Zaptı” imzaladığı için söz konusu desteğin bu ülkeden alınması bekleniyor. TAEK’in, desteğine başvuracağı Ukrayna’nın, nükleer santrallarındaki sabıkaları ise şöyle: ANKARA Türkiye’de kurulacak nükleer santralların denetlenmesinde, bugüne kadar sahip olduğu 4 nükleer santralda “erime, yangın, patlama, emniyet sorunu, inşaat oyukları, sel” de dahil çok sayıda sıkıntı yaşayan Ukrayna’dan destek alınacak. Geçen hafta içinde TBMM’den geçen “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Yasa”ya göre Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer faaliyetlerin düzenlenmesi ve denetlenmesi görevini yerine getirecek yeni bir kurum kurulana kadar denetleme görevini üstlenecek. Türkiye’de nükleer santral olmadığı için bu konuda yetkin olmayan TAEK, görevlerini yerine getirirken, özel bilgi ve ihtisas gerektiren işlerde, kadro aranmaksızın, uygun nitelikli len bu faciaya bağlı olarak sadece Ukrayna’da 125 bin kişi öldü. Çok daha fazla kişide yaralanma, radyasyon etkileri ve kanser vakalarına rastlandı. 1982’de üst yakıt kanalı patladı. 1991’de 2. ünitede yangın çıktı. 4. ünitenin halen yaydığı radyasyona karşın 1 ve 3 No’lu üniteler üretime devam ediyor. Üstelik 3 No’lu ünite, faciaya yol açan 4 No’lu ünite ile aynı binada bulunuyor. Çernobil: Çernobil’de, 26 Nisan 1986’da 4. ünitede erime oldu. İnsan hatasından kaynaklandığı ifade edi BELEDİYEDE ‘GÜL’ HAZIRLIĞI Cumhuhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ağırlamaya hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bina içinde ve dışında temizlik yaptırdı. Gül’ün bugün gerçekleştireceği ziyaret öncesi İBB’de yapılan toplantının ardından hem belediye binası içinde, hem de dışında temizlik Militan gibi avukat ? Baştarafı 1. Sayfada çalışmaları başlatıldı. Saraçhane’deki belediye binasının önündeki çiçekler sökülerek yerlerine yaklaşık bir kamyon dolusu yeni çiçek dikildi. Bina içindeki granit taşlar cilalanırken, halılar da yıkandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Gül’e, kentte yürütülen çalışmalarla ilgili brifing vereceği bildirildi. Rovno: 1984’te inşaat sıvılarının akıntısı, reaktörün altında bulunan tebeşirli kayaçlarda oyuklar açtı. Bu oyuklara çimento basılabilmesi için inşaata ara verildi. Buna rağmen kayaçların çökmesi olasılığı devam edince, SSCB yönetimi, 1989 yılında Rovno’yu kapattı. Ancak sonra bundan vazgeçildi. 1989’da çok sayıda radyasyon kaçağı oldu. 1990’da arıza yüzünden 3 No’lu reaktör devre dışı kaldı. Zaporozhye: Mart 1991’de bölgede ve yakındaki Miçurino köyünde yüksek radyasyon ölçümleri alındı. Mayıs 1993’te 5. ünitede bir kişinin ölümüyle sonuçlanan yangın çıktı. Reaktörlerin sel alanına inşa edildiği, inşaat çalışmalarının başladığı 1980’den 1992’ye kadar inşaatçı firmadan gizlendi. Bir santralda en fazla 4 reaktör olan uluslararası emniyet sınırı, bu santralda geçildi. Zaporozhye, Avrupa’daki 6 reaktörlü tek santral. Güney Ukrayna: Uluslararası standartlara göre, santralların soğutma için yanına kuruldukları nehrin suyunun en fazla yüzde 5’ini kullanması gerekirken Güney Ukrayna, Bug Nehri’nin suyunun yüzde 10’dan fazlasını kullanıyor. 1972’de yapımına başlanan santralda, 1992’den beri nükleer atıklar reaktör yanındaki havuzlarda depolanıyor. Reaktör basınç odalarında çatlaklar, yangınlar çıktı. Reaktörler, iki kıta levhasının birleştiği aktif bir sismik zon üzerinde. 100 kadar terörist var...” Güneydoğu Anadolu’nun özellikle Irak sınırına yakın bölgelerindeki dağlık arazi tarif edilmesi zor güçlükler içeriyor. Birkaç kez helikopterle bu bölgenin üzerinden uçtum; şöyle tarif edebilirim: Sanki içi hamur dolu kocaman bir tekneye insanlar elleriyle yumulmuşlar, hamurları çekip bırakmışlar çekip bırakmışlar, böylesine engebeli bir arazi oluşmuş! Mehmetçik işte bu arazide terörle, teröristlerle ve terorizmle mücadele ediyor. Bu, tek başına bir kurumun üstesinden gelebileceği sorun değil! ??? Gabar’da bunlar olurken başkentte ne oluyor? Operasyon oluyor... Ne operasyonu? Partiler ötesi eleştiri ve saldırı operasyonu! 4 şehit verdiğimiz günün başkent gelişmelerini özetleyelim... Başbakan Erdoğan, terör örgütünden Irak’ın kuzeyindeki destekçilerine kadar geniş bir yelpazeye gösterdiği hoşgörünün onda birini muhalefet partilerine göstermiyor. Erdoğan, partisinin grup toplantısında topun ağzına önce Baykal’ı koydu: “Yaptığı siyasi kalpazanlık...” Baykal’ın önerisini beğenirsiniz beğenmezsiniz, ayrı konu. Ama, böylesine saldırgan bir çıkışın Türkçesi şu olsa gerek: “Ben terörle mücadele ederken, ABD ile Irak’la koordinasyon kurarım, ülkemin partileriyle değil!” CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündemi ise birbirleriydi! Baykal’dan Bahçeli’ye: “Irak’ın bölünmesine siz destek verdiniz! Kırılan bizim çizgimiz değil, senin kafandaki yanlış anlayış.” Bahçeli’den Baykal’a: “Getirdiğin öneriyle AKP’nin çizgisine geldin! Bu açılım, Barzani’nin bağımsız devlet kurması için verilmiş bir sigorta poliçesidir!” ??? Bu siyasi tabloya bakıp söylenmemek elde değil: Biz; aman ülke bölünmesin derken, partiler çoktan bölünmüş! Başta da vurguladık; terörle mücadele bütündür. Ülkenin bütün birimlerinin elbirliği yapması halinde başarıya ulaşılır. Aksi halde, tek tek terörist yok ederek terorizmle mücadele ediyorum demek; sepete su doldurmak olur. Siyasi partiler arasında elbette görüş ayrılığı olacak. Yeni düşünceler, ülke için yeni ufuklar da bu ayrılıkların ürettiği enerjiyle biçimlenecek. Ancak terörle mücadele olabildiğince en geniş katılımı gerektiriyor. Terörün en azgın olduğu dönemlerde de Meclis çatısı altında farklı eğilimlerde partiler vardı. Pek çok konuda tartışma çıkardı, kavga çıkardı. Ama terörle mücadele büyük ölçüde bunun dışında kalırdı. Bugün neden böyle? Bizce birinci etken AKP hükümetinin terörle mücadelede gösterdiği samimiyetsizlik. Gabar’da terör kabarırken Ankara’da siyasetin ayranının kabarması hayra yorulacak gibi değil! Terör siyasallaşmasın derken... Ankara, terörle mücadeleyi siyasallaştırıyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr Fotoğraf:AA ‘İNSANHAYVAN FARK ETMEZ’ Cumhurbaşkanı Gül, göreve geldikten sonra 141 bürokratın atamasını onayladı “Aslında başörtüsü yasağı, Türk ulusunu, bu ülke insanlarını, devleti değiştirmeye yönlendirmektedir. Çünkü başörtüsü yasağı, Müslümanlar’ın kafasında, ‘Devletin şeklini değiştirmedikçe, İslami nizamı kurmadıkça, dinimizi özel hayatımızda yaşayamayacağız. Hatta başörtümüze özgürlük bile alamayacağız’ fikrini uyandırmaktadır. Başörtüsü yasağı Müslümanları silahlı militan saflarına itmektedir.’’ Sanıklar duruşmada soruşturmanın genişletilmesini de talep ettiler. Sanıkların istemi reddedilirken, Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini açıkladı. Mahkeme heyeti, dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi. Çankaya noter makamı gibi ANKARA (ANKA) 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den geri dönen bürokrat atamaları, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün göreve gelmesinin ardından eksiksiz onaylanıyor. Gül, göreve geldiği 28 Ağustos’tan bu yana 141 bürokratın atama kararını onayladı. Gül’ün hafta başında onayladığı 24 atama kararının ardından Resmi Gazete’de bugün de Başbakanlık ve çeşitli bakanlıklara ait 15 atama kararı yayımlandı. Kasım ayında 71 bürokratın ataması gerçekleşirken sadece bu hafta 39 bürokrat atandı. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan kararlara göre, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na yeni atamalar yapıldı. Buna göre Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’na Adnan Ertem ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanı Hakan Fiden atandı. Başbakanlık Müşavirliğine ise Ömer Fatih Sayan ile Ahmet Berat Çonkar getirildi. Tıp fakültesine veteriner hoca Haber Merkezi Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Bölümü’ne bir veterinerin öğretim üyesi olarak atanması krize neden oldu. Veteriner öğretim üyesi Doç. Dr. İsmail Türkmenoğlu ise “İnsan, hayvan fark etmez. İki ya da dört ayak ne fark eder. Tenkitlerde art niyet var” diye konuştu. Milliyet’in haberine göre, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Altuntaş, doktorasını “Akkaraman Koyunu ve Ankara Keçisinin Karın Boşluğu Arterleri Üzerine Karşılaştırmalı Makroanatomik Araştırmalar” üzerine yapan ve insan anatomisiyle ilgili hiçbir akademik çalışması olmayan veteriner Doç. Dr. Türkmenoğlu’nu, tıp fakültesi anatomi bölümüne öğretim üyesi olarak görevlendirdi. Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği ise atamayı tepkiyle karşıladı. Dernek Başkanı Prof. Dr. H. Hamdi Çelik, eylülde Altuntaş’a, söz konusu atamanın yasal ve etik olmadığını belirten bir dilekçeyle başvurdu. Rektör dilekçeyi değerlendirmeyince 1 Ekim’de YÖK’e başvurdu. Çelik, “Doktorlarımızın yetiştirildiği tıp fakültelerinin temel dersi olan insan anatomisi derslerinin, tıp fakültesi anatomi anabilim dalı öğretim üyelerince onaylanmış bir doktora, tıpta uzmanlık ve/veya doçentlik belgesi olmayan bir öğretim üyesi tarafından verilmesini doğru bulmuyoruz” dedi. CHP’de ‘Erdem’ çatlağı ? ANKARA CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) delege seçimleri kavgası nedeniyle görevden alınan Çankaya İlçe Başkanı Mustafa Yıldırım’ın itirazı görüşülürken çıkan tartışmalar Genel Sekreter Önder Sav ile Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem arasındaki iplerin tamamen kopmasına yol açtı. CHP lideri Deniz Baykal ağırlığını Sav’dan yana koyunca, Erdem iki MYK üyesiyle birlikte “başarılar” dileyerek toplantıyı terk etti. Bundan sonra yapılan oylamada itiraz reddedildi. Erdem’in bugün bir açıklama yapması bekleniyor. Adli Tıp’a yapılan atamalar Adli Tıp Kurumu Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığı’na Uz. Dr. Nur Birgen, İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Ortopedi ve Travmatoloji üyeliğine Prof. Dr. Bener Şen ve Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu Adli Tıp üyeliğine Uz. Dr. Ahmet Sadi Çağdır yeniden atandılar. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne Dr. Ali Arıduru, Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’na Dr. Mustafa Kaya atandı. Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcılığı’na, Dr. Müslüm Beyaz gül getirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarlığı’na Ahmet Erdem atandı. Türkiye Petrolleri AO Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine Yurdal Öztaş, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu üyeliğine Muzaffer Külcü, Türkiye Elektrik İletim AŞ Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu üyeliğine Halil Alış atandı. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Lütfi Akça, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ile görevlendirildi. Gerekli düzenlemeleri yapmaları için operatörlere 1 Ocak 2008’e kadar süre verildi Gizli numaradan aramaya son ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Telekomünikasyon Kurumu 2. Başkanı Galip Zerey, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren cep telefonlarından gizli arama yapılamayacağını açıkladı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, önceki gün Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken bazı milletvekilleri cep telefonlarından gizli numaralarla aramalardan yakındılar. Bazı milletvekilleri de cep telefonlarına gelen tanıtım ve pazarlama mesajlarını eleştirdiler. Telekomünikasyon Kurumu 2. Başkanı Zerey, bu tür mesajları almamak için ilk kez hat alanların, abone formunda ilgili kutucuğu doldurmaları, eski abonelerin ise operatörlerine yazılı başvurmaları gerektiğini söyledi. Zerey, “Bu sayede tanıtım ve pazarlama amaçlı toplu SMS’ler gönderilememekte ve engellenmektedir” dedi. Yurttaşlardan gizli numarayla aranma konusunda da yoğun şikâyet aldıklarını vurgulayan Zerey, bunların rahatsız edici ya da tehdit amaçlı olabildiğine dikkat çekti. ‘Karaciğeri, bağırsağı anlat demedik’ Tartışmaların büyümesi üzerine iki ay sonra Altuntaş, görevlendirme kararını iptal etmek zorunda kaldı. Veteriner Fakültesi’ne dönen Türkmenoğlu, “İnsanhayvan fazla fark etmez. İnsan iki ayağı, hayvan dört ayağı üzerine durur. Terminolojisi aynıdır. İnsan anatomisi ve hemşirelik konularında da derslere girdim. Bu tenkitlerde biraz art niyet var. YÖK bunun kararını verecektir” dedi. Görevlendirmenin üniversitenin takdiri olduğunu söyleyen Altuntaş da “Türkmenoğlu anatomi bölümünde laboratuvar kuracaktı. Karaciğeri, bağırsağı anlatsın demedik ki. Sonuç olarak kas kastır. Görevlendirmeyi doğru buluyorum” diye konuştu. 3 kişiye 393 bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “4, 9, 16, 24, 29 ve +3” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 3 kişi, 393 bin 827 YTL 25’er YKr kazandı. Çekilişte 5 bilenler bin 438 YTL 95’er YKr, 4 +1 bilenler 130 YTL 5’er YKr, 4 bilenler 14 YTL 75’er YKr, 3 +1 bilenler 8 YTL 70’er YKr, 3 bilenler 136 bin 801 kişi 1 YTL 90’ar YKr, 2 +1 bilenler 2 YTL 80’er YKr, 1 +1 bilenler ise 1 YTL 40’ar YKr kazandı. Başvuru gerekecek Bununla ilgili gerekli düzenlemeyi yaptıklarını anlatan Gailp Zerey, “Uygulamaya koymak için operatörlere za man verdik. Bunun nedeni, bilgisayar altyapısında bazı yazılım ve donanım amaçlı düzenlemelerdir. Süre 1 Ocak 2008’de doluyor. Mevcut operatörlerden bir kısmı, bu uygulamaya hazır olduklarını ilettiler. 1 Ocak 2008’den itibaren, cep telefonu aboneleri, ilgili operatöre başvurmaları halinde, gizli numaradan aranmalarını engelleyebilecek’’ diye konuştu. CUMHURİYET 08 K