18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK F AT U R A Ö D E M E Y İ N Ç A Ğ R I S I Tüketicileri Koruma Derneği (TÜKDER) Genel Başkanı Fikri Karagöz, faturaların tahsilinden ötürü gecikme faizi ödeyenler ve telefonları arızalı olduğu için internet hizmetinden yararlanamayanların, hizmetini almadıkları aylara ait faturaları ödememeleri çağrısında bulundu. Yeni abonelerin telefonlarının ve ADSL bağlantılarının günlerdir yapılmadığı, arızaların giderilmediği şikâyetleri aldıklarını belirten Karagöz, “Türk Telekom ayıplı hizmet vermektedir, derhal gerekli önlemleri almalı ve tüketicilerimizi mağdur etmemelidir. Faturaların tahsilinden ötürü gecikme faizi ödeyenler ve telefonları arızalı olduğu için internet hizmetinden yararlanamayanlar, hizmetini almadıkları aylara ait faturaları ödemesinler’’ dedi. 7 GREVCİYE İLAÇ AMBARGOSU AKP’ye yakınlığıyla bilinen ve eski genel başkanı iktidar partisinden milletvekili olan Türk Eczacılar Birliği (TEB) toplu cinayete girişti. TEB, eczacılara açıklama yayımlayarak grev kapsamındaki personele ilaç verilmemesini istedi. Gerekçe, Telekom’a sorulan “reçete bedelleri ödenecek mi” sorusuna yanıt alamamak. TEB’in internet sitesinde bölge eczacı odalarına hitaben dün yayımlanan açıklamada, Sıvas Eczacı Odası ile Telekom İl Müdürlüğü arasındaki şifahi görüşmede “kapsam içi personele ait reçete bedellerinin ödenmeyeceğinin ifade edildiği” söylenerek konuya dair Türk Telekom’a yazılı başvuruda bulunulduğu söyleniyor. Açıklamada “yazılı başvuruya yanıt gelene kadar grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması” konusunda eczacılar uyarılıyor. 7 İ Ş Ç İ İ Ş T E N AT I L D I Basının yıpratması, taşeron saldırıları, grev kırma girişimleri, polis müdahaleleri, gözaltılar, ilaç vermeme derken Telekom grevinde gerilim her geçen gün artıyor. Son olarak çeşitli illerden 7 Telekom işçisinin çalışma yasalarındaki grevci işçinin işten çıkarılamayacağı hükmüne rağmen işten atıldılar. Türk Telekom yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara’da 2, İstanbul’da 2, Konya’da 1, Erzurum’da 1 ve Hatay’da 1 kişinin iş akitleri feshedildi. Davranışları, İş Kanunu’nun “işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı’’ maddesi kapsamında değerlendirilen işçilerin iş akitleri, “sabotajda suçüstü’’, “kablo hırsızlığı’’, “şirket aleyhine müşteri ve 3. kişilere bildiri dağıtma’’, “şirket çalışanlarına saldırı ve darp’’, “şirket çalışanlarını ve müşterilerini tehdit’’ iddialarıyla feshedildi. Söz konusu işçiler hakkında ayrıca savcılıklara suç duyurularında bulunulduğu öğrenildi. SABOTAJ YOK DİRENİŞ VAR Türk Telekom işçileri, çeşitli sivil toplum örgütleri ve öğrenciler, İstanbul Valisi ve Telekom yönetimi hakkında grev kırıcılığı yaptıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmak için Sultanahmet Adliyesi’ne yürüdü. Yaklaşık 800 kişilik grup İstanbul Valisi Muammer Güler’i istifaya çağırdı. “İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için grevdeyiz” yazılı pankart açan 800 kişiyi aşkın grup “Direne direne kazanacağız”, “Telekom işçisi hain değildir”, “İşçi düşmanı vali istifa”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “İşçiler burada vali nerede”, “Sabotaj yok direniş var” sloganları atarak Sultanahmet Adliyesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında Beyazıt Meydanı’nda bir grup Türk Telekom işçisi “Satılmış Medya” sloganı atarak basında kendilerine yer verilmemesini eleştirdiler. Sultanahmet Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunan grup olaysız dağıldı. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) ERZEN AYÇİN Destek ziyaretleri B Türkİş, gereksinimler doğrultusunda 25 milyon YTL ’lik bir kaynak oluşturarak ödeme için Haberİş’e aktardı İşçinin kara gün dostu işçi Greve soru önergesi: Girişim için ne bekliyorsunuz? 41’İ GÖZALTINDA DİYARBAKIR/ GAZİANTEP (Cumhuriyet) Diyarbakır’da kamuoyunda grevlerini haklı çıkarmak amacıyla Türk Telekom’un fiberoptik kablolarını kesip sabotaj düzenledikleri öne sürülen 17 sendikalı işçi savcılığa çıkarıldı. Gaziantep’te de aralarında sendika yöneticilerinin de bulunduğu 41 kişi gözaltına alındı. Türk Haberİş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Muammer Eser, grev kırıcılığıyla karşı karşıya olduklarını belirterek dayanaksız olarak üyelerin gözaltına alınması olayını kınadıklarını açıkladı. TÜMTİS Genel başkanı Kenan Öztürk, grevin uzaması halinde Türkiye’yi eylem alanına çevireceklerine dikkat çekerken, DİSK Bölge Temsilcisi Muzaffer Subaşı da greve sonuna kadar destek vereceklerini söyledi. akırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, grevde yaklaşık 1 ayını dolduran Türk Telekom işçilerini ziyaret ederek “Grevinizi destekliyorum ve sizin yanınızdayım” dedi. İncirli Caddesi üzerindeki Türk Telekom Bakırköy Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret ederek Türkİş Bölge Başkanı Faruk Büyükkucak, Havaİş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin, Belediyeİş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm ve kalabalık bir işçi topluluğuna seslenen Başkan Erzen, “Otomotiv sektöründe sendikalaşma hareketinin öncülerinden biri olarak sendikal hareketin önemini çok iyi bilen biriyim. Türk Telekom işçilerinin maddi sebeplerden çok idari maddelerden dolayı sıkıntı yaşamalarının bir an önce çözümlenmesi en büyük isteğimdir” diye konuştu. URAS’TAN SORU ÖNERGESİ C ? 16 Ekim’de greve çıkan 26 bin Telekom işçisine ilk ödeme sendika tarafından bugün yapılacak. Sendikanın grevdeki üyelerine yapacağı ilk ödemenin, bazı işçilere yerleşim biriminin konumuna bağlı olarak cuma günü ulaşabileceği belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Haberİş Sendikası, bugünden itibaren grevdeki Türk Telekom işçisine yaklaşık 1000’er YTL ödeme yapacak. Türk Telekom yönetiminin, sendikalı işçiler maaşlarını alamayınca grevin sona ereceği yönündeki beklentisi boşa çıkarken Türkİş Başkanı HP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Türk Telekom yönetimi sizden aldığı veya alacağı destek güvencesiyle mi grev kararından önce ve sonra sendikanın gösterdiği uzlaşma çabalarına karşılık vermiyor’’ diye sordu. Coşkunoğlu, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, 15 milyondan fazla üyesi bulunan Uluslararası Sendikalar Ağı’nın (Global Union), Türk Telekom’daki grevin başladığı gün, Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a mektup gönderdiğini ifade etti. Global Union’ın, mektupta, grevi haklı bulduklarını ve des teklediklerini ifade ettiklerini belirten Osman Coşkunoğlu, önergesinde şu soruları yöneltti: “Bu mektuba yanıt verdiniz mi? Verdiyseniz içeriği nedir? Vermediyseniz, neden yanıt vermediniz? Mektubun içeriğine katılıyor musunuz? Türk Telekom yönetimi sizden aldığı veya alacağı destek güvencesiyle mi grev kararından önce ve sonra sendikanın gösterdiği uzlaşma çabalarına karşılık vermiyor? Eğer böyle bir güvence vermediyseniz, bir aya yaklaşan grev konusunda uzlaşma girişiminde bulunmak için ne bekliyorsunuz? Grev, haberleşmede kesintiler ve ulusal güvenliğimizi tehdit eder hale geldiği halde, THY’deki grev üzerine gösterdiğiniz ilgi ve duyarlılığı neden şimdi göstermiyorsunuz?’’ Grev kırıcılığı Meclis’e taşındı Ö Salih Kılıç “İşçinin parası işçiye gidecek. Bugüne kadar oluşturulan birikim zor gününde işçinin ihtiyacı için kullanılacak’’ dedi. Türkİş Genel Başkanı Kılıç, Türkİş’e bağlı sendikaların oluşturulan fona katkı vermeye başladıklarını ve Türkiye Haberİş’in işçilere yapacağı ilk ödeme konusunda bir problem bulunmadığını söyledi. Türkİş’e bağlı sendikaların gücü oranında gayrimenkul karşılığı kaynak sunma ya da doğrudan fona katkı verme yoluyla Türkiye Haberİş’e destek vereceklerini belirten Kılıç, şunları kaydetti: “İşçinin parası işçiye gidecek. Bir kez daha vurguluyorum, bu grev Türkiye Haberİş’in değil, Türkİş’in grevidir. Türkİş ve Türkİş’e bağlı sendikalar bu süreçte büyük bir imtihan verecektir. Grev sendikamızın talepleri doğrultusunda sonuçla nana kadar maddi ve manevi tüm gücümüzle Türkiye Haberİş Sendikası’nın ve Türk Telekom işçisinin yanında yer alacağız.’’ Bu arada Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası Telekom’da sendikasız çalışanları, greve sahip çıkmaya çağırdı. Ortak açıklamada, çalışanların yasadışı talimatlara uymaması istendi. GÖRÜŞ / D R . N OYA N U M RU K Sadaka Demokrasisi 1980’li yıllardan itibaren geniş halk kesimlerini sistematik olarak yoksullaştırıcı sosyal politikalar sürecine girildi. 2001 krizinin iyice büyüttüğü işsizlik, ‘’Yedek Sanayi Ordusu’’ (20 milyona varan) reel ücretlerin düşürülmesine imkân sağladı. Kayıt dışı ve asgari ücretle çalıştırmaya kayıtsız kalındı. Bu gidişat “memurlaştırma’’ ve “sözleşmeli’’ çalıştırma yöntemleri ile adeta desteklendi. Sosyal güvenlik kurumlarının imkânları daraltılıp hizmet kalitesi düşürülürken özel sigortacılık ve sağlık kurumları özendirildi. Böylece, bir yandan işsizlik, öte yandan uçurumlaşan gelir dağılımı emekçi ve emekli kesimleri geçimlerinden başka bir şeyi düşünemeyecek duruma getirdi. Etik çürüme yaygınlaştı. Geniş kitleler gündelik çıkarları ile hemhal oldu. Böylesine uygun bir ortamda ortaya çıkarak, geniş halk kesimleriyle bütünleşmesi gereken sol bir hareket, sadece “sosyal kulüp’’ hüviyetini benimseyince, varoşlara, fabrikalara, kahvehanelere inerek sağlıklı bir diyalog sürecini hızlandıracak bir örgütsel yapıya kavuşamayınca, “sadaka demokrasisi’’ kendine en verimli tarlayı bulmuş oldu. Çağdaş kurum ve yapıları geliştirmek yerine, sadaka demokrasisi, siyaset ve oy mekanizması ile doğrudan bağlantılı olarak, toplumsal katmanlara herkese çapına göre imkân, para, iş, yeşil kart, kömür, erzak vb. dağıtılarak bir ayartma mekanizması şeklinde işliyor, işlemekte... Bunlar yetmiyor. Mevcut anayasanın ‘’sosyal ve ekonomik haklar’’ bölümünün 60, 61 ve 62’nci maddeleriyle devlete gayet ayrıntılı bir biçimde temel bir görev olarak yüklenen ‘’sosyal güvenlik hakkı’’, yeni anayasa “müsvettesi’’nde “sosyal yardım ve güvenlik’’ başlığı altında toplanarak sulandırılıyor, sadaka demokrasisi işleyişine uygun hale getiriliyor. Öte yandan, milletvekillerinin emeklilik koşulları ve Türkiye’deki ortalama yaşam süresi göz önünde tutulduğunda, sosyal güvenlik yasa tasarısında emekliliğin öteki dünyada mümkün kılınması gayet de ilginçtir. Kuşkusuz, daha ilginç olanı, “kokoreç’’e dahi ilgi duyan, Türkiye ile ilgili konularla geniş ve derin bir biçimde ilgilenen AB kurum ve ilerleme raporlarının bu konulara hiçbir ilgi duymamasıdır... Broadway’de sahneler karardı DP Genel Başkanı Ufuk Uras, Telekom grevini kırmaya yönelik polis gözetiminde taşeron işçi çalıştırılması iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Uras, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e grevdeki Telekom işçilerinin yerine yasak olmasına karşın taşeron işçi çalıştırıldığı iddialarıyla ilgili olarak ne gibi girişimlerin yapıldığını sordu. Uras, Çelik’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, grevdeki işçilerin yerine birçok yerde taşeron elemanlarının arızalara müdahale ettiğinin belirlendiğini belirterek toplusözleşme ve grev hakkını korumakla yükümlü olan bakanlığın bu ihlaller konusunda ne gibi girişimlerde bulunduğunu sordu. Uras, önergesinde, “Bakanlığınızın iş müfettişleri halen niçin görevlendirilmemiştir? Telekom yönetimi hakkında herhangi bir işlemde bulunacak mısınız” sorularını yöneltti. Uras, ayrıca İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a da taşeron işçilerin polis nezaretinde arızalara müdahale ettirildiği iddialarını anımsatarak “Polisin görevleri arasında greve giden işçilere müdahale etmek var mıdır” sorusunu yöneltti. PLANLAMA ŞART A BD’de sahne çalışanları sendikasının başlattığı grev artan destekle sürerken dünyanın en ünlü sanat merkezlerinden biri olarak kabul edilen Broadway’de de sahneler karardı. Grevden aralarında uzun yıllardan beri Broadway’de sahnelenen pek çok ünlü oyun ve müzikal de etkilendi. Sahne çalışanlarının grevi nedeniyle Broadway’de 27 oyun ve müzikal, perdelerini kapatmak zorunda kaldı. Grevdeki sahne çalışanları, Broadway yapımcılarının hakları için onurlu bir şekilde davranarak kendileriyle anlaşma masasına oturuncaya dek grevi sürdüreceklerini söylediler. Sahne çalışanlarının sendika başkanı James J. Claffey Jr, “Masada saygı istiyoruz, saygının eksikliği anlaşamayacağımız bir şey. Biz, orta sınıfta bulunan insanların çıkarları için savaşıyoruz, orta sınıfın yaptığı bir işi korumaya çalışıyoruz” dedi. DİSK’ten istihdam önerisi D Hollywood’un yıldızları alanlarda Hollywood’da 12 bin üyesi bulunan Amerikan Yazarlar Birliği, ücretlerinin arttırılmasını ya da DVD aracılığıyla satılan ya da internetten indirilen ürünlerinden kendilerine pay verilmesini istiyorlar. Senaryo yazarları grevinden ilk etkilenecek programlar arasında, güncel olaylarla bağlantılı esprilere yer verilen Jay Leno, David Letterman ve Jon Stewart gibi yıldızların şovları sayılırken greve “Desperate Housewives” ve “CSI” gibi Türkiye’de de yayımlanan dizilerin senarist ve oyuncuları da katılıyor. Sarkozy’nin ‘emek’ sınavı ransa’da demiryolu ve toplu taşıma araçlarının çalışanları, Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin ekonomik reform programına karşı eylemlerinin ilk aşaması kapsamında greve çıktı. Grev, ülke genelinde ulaşımı felce uğratırken Paris’in çevre yollarındaki araç kuyruğu 200 kilometreye ulaştı. Ayrıca, enerji sek F törü çalışanları da dün greve gitti. Hükümetin değiştirmek istediği emeklilik sistemi, yaklaşık 500 bin kamu çalışanını ilgilendiriyor. Fransa’da 1995’te, demiryolu ve toplu taşımada üç hafta süren grev, dönemin başbakanı Alain Juppe’nin istifasına yol açmıştı. Fransa’da memurlar ise 20 Kasım tarihinde bir gün iş bırakacaklar. Almanya’da makinistler iş bıraktı Almanya’da makinistler, daha fazla ücret talebiyle dün yük tren seferlerinde grev başlattılar. Makinistler, yolcu tren seferlerinde de bugün 48 saatlik grev başlatacak. GDL, makinistler için toplusözleşme hazırlanmasını ve ücretlerin yüzde 31’e varan oranlarda artırılmasını talep ediyor. Almanya’nın 19 bin 600 tren makinistinden 1500’ünü temsil eden GDL sendikası tarafından talep edilen yüzde 31’lik ücret artışı, şirket tarafından işkolundaki iki büyük sendikayla yapılan toplusözleşmeleri de etkileyeceği gerekçesiyle reddediliyor. İSK tarafından hazırlanan raporda, istihdam sorununun çözümü için ulusal eğitim, teknolojik gelişme, sanayileşme, bilişim ve kalkınma hedeflerinin birlikte planlanması ve nitelikli iş yaratacak yatırımlar gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. DİSK istihdam sorununun çözümü için bir dizi öneri hazırlayarak bunları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren konfederasyonlarıyla paylaştı. DİSK’in, istihdam konusuyla ilgili ortaya koyduğu önerilerden bazıları şöyle: “Öncelikle, istihdam politikalarının makro ekonomik politikaların bir çıktısı olduğu gerçeğinden yola çıkarak temel tercihlerde ekonomik ve sosyal boyutun birlikte gözetilmesi gerekiyor. Eğitim politikası ile koşut, işgücü planlaması yapılmalı Rekabet gücünü arttıran bir unsur olan mesleki eğitimin maliyeti, temel eğitimin kaynaklarından, eğitim hakkının finansmanından ayrılmalı. Kadın istihdamını arttırmak amacıyla, kadının üstlendiği çocuk bakımı, hasta ve yaşlı bakımı gibi toplumsal yükler azaltılmalı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle