24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2007 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Dışişleri Bakanlığı, “İstihbarat paylaşımı bugün başladı” diyen bakanın sözlerini ‘düzeltti’ İşte ‘Sivil Darbe’nin Somut Bir Örneği Sevgili okurlarım, Bu sütunda 2002’den bu yana, AKP’nin Türkiye’de rejimin niteliğini değiştirmeye yönelik “sivil darbe”yi ısrarla uyguladığından söz ediyoruz. Beş yıldır yılmadan dikkati çekmeye çalıştığım bu olguyla ilgili olarak kimi TV programlarında AKP yandaşları, hep aynı sözlerle karşı çıkıyorlar görüşümüze: Nereden çıkarıyorsunuz efendim! Bir somut örnek verin! Her gün bize, “Açık Pencere” köşesinde, Türkiye gerçeklerine pencere açan Melih Aşık dün bu konuda somut örnek oluşturan bir olayı naklediyordu. Olayı özetleyerek verelim: Adalet Bakanlığı 2006 yılının ocak ayında 100 idari hâkim alınması için sınav açacağını ilan ediyor. Aradan on aya yakın bir süre geçiyor ve ekim ayında yazılı sınav yapılıyor. Sınava 8 bin aday katılıyor, en başarılı 482 aday mülakata çağrılıyor. Bunun üzerine kimi adaylar, Danıştay’a başvuruyor. Danıştay, ancak 150 kişinin görüşmeye çağrılabileceği yolunda karar veriyor. Ama Adalet Bakanlığı, ilk 150’ye giremeyen kendi adamlarını göreve almaya kararlı olduğu için, yönetmeliğe madde ekleyerek, yine 482 kişiyi çağırmakta direniyor ve mülakat sonunda ilk 150 kişi içinden 55, geri kalanların içinden de 45 kişiyi seçiyor. İlk 150 içinden olup da kazanamayanlar tekrar Danıştay’a gidiyorlar, Danıştay sınavı iptal ediyor, mülakatın ilk 150 kişi içinden olması kararında direniyor. Adalet Bakanlığı ise kararı uygulamamakta direniyor. ??? Şu anda, aradan iki yıla yakın süre geçmiş olmasına karşın, sınav yasaların öngördüğü ve yargının da belirttiği biçimde tamamlanmış değil. Dikkatinizi çekerim! Bütün bu olaylar adaletin kalesi olması gereken Adalet Bakanlığı’nda oluyor. Bildiğiniz gibi, devletin eleman alırken nesnel olabilmek için hangi yöntemleri uygulayacağı yasalarla belirlenmiştir. AKP kendi yandaşlarını öncelikle Adalet, İçişleri ve özellikle de Milli Eğitim bakanlıklarına yerleştirebilmek için, görece nesnel olabilen yazılı sınavları yüz yüze görüşme demek olan “mülakat” yöntemiyle etkisizleştirmeyi yeğliyor. Mülakata da, öngörülen sayının üstünde kişiyi çağırarak, kendi görüşüne uygun tercihleri yapabilmenin yolunu açıyor. Bütün bakanlıklarda, özellikle yukarıda saydığım üç kuruluşta, bu yöntemle yandaş yuvalandırma taktiği başarıyla uygulanıyor. Şu verdiğimiz örnek, AKP’nin yürütmekte olduğu, laik demokratik rejim karşıtı”sivil darbe”nin tipik bir örneğidir. AKP’nin sivil darbesinin ilk aşaması devlet kadrolarına, laiklik karşıtı kendi yandaşlarını sızdırmaktır. Buna engel olan yasa maddeleri hiçe sayılmakta, “Ben yaptım oldu!” yöntemiyle, yandaşlar kritik bakanlık kadrolarına doldurulmaktadır. Bu işlemden doğrudan zarar gören vatandaş, hukuk devletinin kendisine sağladığı olanağı kullanarak yargıya başvursa bile, AKP iktidarı yargı kararını da hiçe sayarak, anayasal rejim suçu işlemektedir. ??? Dünyanın bütün demokrasilerinde, rejimin demokratik niteliğini değiştirmek için yasadışı girişimler cezaya tabidir. Türkiye’de de, aynı durum geçerlidir. Kimilerinin sandıklarının aksine, bunun için illa cebir şiddet kullanmak gerekli değildir. Eğer, hukuku ayaklar altına alma fiili, devletin erkini eline geçirmiş olanlar tarafından, o erk kullanılarak yapılıyorsa, burada hukukçuların belirttiği gibi, “manevi cebir unsuru” mevcuttur. Yukarıdaki olayda bu öğelerin hepsi vardır. Yasa maddeleri ile birlikte, onların uygulanmasıyla ilgili olan yargı kararları, kendi yandaşlarını işe sokmak amacıyla devletin erkini ellerinde tutanlar tarafından çiğnenmektedir. Bu bal gibi manevi cebir unsuru demektir. Bu yöntem beş yıldır sürekli uygulanmakta, bu yolla sivil darbenin ilk aşaması olan yandaşları devlete yerleştirme aşamasının sonuna yaklaşılmış bulunmaktadır. Yukarıda, dostum Melih Aşık’tan aktararak sunduğum olay, “sivil darbe” girişiminin somut bir örneğidir. Babacan kafa karıştırdı ? PKK’ye karşı ABD ile işbirliğini değerlendiren Babacan’ın “istihbarat paylaşımı bugün başladı” demesi heyecan yarattı. Dışişleri Bakanlığı ise Babacan’ın “başlatılmış olan çalışmalara dikkat çekmek” istediğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın ABD ile gerçek zamanlı istihbarat uygulamasının başladığını “Uygulamalar bugünden itibaren başladı” sözleriyle açıklaması Ankara’da heyecan yarattı. Bunun üzerine bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, Babacan’ın kullandığı “bugün” ifadesinin esasen başlatılmış olan çalışmalara dikkat çekmek amacını taşıdığını belirtti. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2008 bütçesi üzerindeki görüşmelerde konuşan Dışişleri Bakanı Ali Babacan terörle mücadele konusunda ABD ile yürütülmekte olan işbirliğine ilişkin bilgi verdi. ABD’nin taahhüt ettiği istihbaratın gerçek zamanlı ve eyleme yönelik oluşunun son derece önemli olduğunu, daha önceki dönemlerde bu konuda sıkıntılar olduğunu, çok büyük gecikme ve aksamalar yaşandığını belirterek, “Bunun artık böyle olmayacağı talimatı verildi. Uygulama önemli... Uygulamayı bundan sonraki dönemde göreceğiz’’ dedi. dı” diye konuştu. Babacan’ın söz konusu açıklamaları bazı TV kanalları tarafından son dakika haberi olarak geçildi. Babacan’ın sözleri heyecan yaratırken, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, açıklamada “bugünün” kastedilmediğini vurgulayarak, genel olarak sürecin 5 Kasım’daki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush görüşmesinden itibaren başladığını belirttiler. DTP’li Kaplan’ın sözleri Meclis’te ‘gerilla’ atışması DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve partililer, DSP’nin DSP 22 YAŞINDA 22. kuruluş yıldönümü dolayısıyla dün Anıtkabir’i ziyaret etti. Sezer ve beraberindekiler daha sonra eski başbakanlardan ve DSP’nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit’in Devlet Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret etti. Sezer, daha sonra parti okulunda düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, demokratik sol hareketin, demokratik işçi hakları için verilen ve kazanılan mücadeleden doğduğunu belirtti. DSP’nin 22. kuruluş yıldönümü dolayısıyla DSP İstanbul İl Başkanı Mustafa Aslan ve partililer de Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda PKK’li teröristlerden, “gerilla” diye söz etmesi tartışma yarattı. Komisyonda, Dışişleri Bakanlığı’nın 2008 bütçesi üzerindeki görüşmelerde söz alan DTP’li Kaplan, “Eğer Türkiye, Kafkaslar’da ve Ortadoğu’da su, enerji politikası ve güvenliği beraber almadığı zaman, salt 45 bin gerilla veya 10 bin gerilla veya isyancı veya terörist, adına ne derseniz deyin ama bu çerçevede olayı görmeye çalıştığınız sürece yanlış bir politikaya sahip olursunuz” deyince tansiyon yükseldi. AKP’li Mehmet Zekai Özcan, Kaplan’a tepki göstererek, “Mecliste herkesin yeminine sadık kalması gerekir” dedi. Özcan, barışcı çözümün ancak terör örgütünün silah bırakmasıyla olacağını söyledi. Bu arada DTP’li Kaplan, “Özal kadar yürekli olmak yeter” diye laf attı. CHP’li Mustafa Özyürek de Kaplan’ın “Mecliste bu konuyu çözelim” dediğini ifade ederek, “Peki K. Irak’tan PKK teröristi gelip Türk askerini öldürürken, bunu Meclis’teki müzakereyle nasıl çözeceğiz? Kendimizi kandırmayalım” dedi. Özgürlüklerin gelişmesinden yana olduklarını belirten Özyürek, “Ama kendisine göre siyasi hesaplarla, ülkeyi bölme hesaplarıyla eline silah alıp, bizim insanımızı öldürenlerle ancak silahla başa çıkabilirsiniz” diye konuştu. ‘Çalışmalar sürüyor’ Babacan’ın komisyondaki konuşmasına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı da, Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı son ziyaret sonrasında, PKK’nin Irak’ın kuzeyindeki mevcudiyetinin ve Türkiye’ye yönelik terör eylemlerinin sona erdirilmesi için Türkiye ile ABD makamları arasında zamanlı ve eyleme yönelik istihbarat değişimi yapılması hususunda mutabık kalındığını belirtti. Söz konusu görüşme sonrasında bu konudakı çalışmaların başlatıldığı kaydedilen açıklamada, “Sayın Bakanımızın bugün (dün) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda iki ülke arasında istihbarat değişiminin bugün itibarıyla başladığına ilişkin ifadesi esasen başlatılmış olan bu çalışmalara dikkat çekmek amacını taşımaktadır” denildi. Fırat: Baykal’a günaydın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “fikri savrulma içerisinde” olduğunu ileri sürdü. Fırat, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Baykal’ı eleştirdi. “Bundan 10 gün öncesine kadar savaş çığırtkanlığı yapanların, hatta ‘Türkiye neden Ortadoğu’ya girmiyor’ diyenlerin bir hafta sonra yeni açılımlar yaptıklarını’’ anlatan Fırat, Baykal’ın sürekli birbiriyle çelişen açıklamalar yaptığını savundu. Fırat, bir soru üzerine, Baykal’ın “açılım’’ şeklinde sunduğu önerileri kendilerinin aslında 5 yıldır söylediğini kaydetti. Fırat, kendilerinin güvenlik tedbirlerini aldıklarını, her türlü çabayı gösterdiklerini belirtti. Fırat, “Bunun yanında Kürt kökenli vatandaşlarımızın bu ülkeye aidiyetini pekiştirecek, onun bireysel haklarını güçlendirecek her türlü teşebbüsü de yapıyoruz ve bunu da hayata geçiriyoruz. Bunun için Sayın Baykal’a ‘günaydın’ demekten başka yapacak bir şeyimiz yoktur. Onun için, onun bize bir katkısının olabileceğini zannetmiyorum’’ diye konuştu. Bir gazetecinin, DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın “terör zirvesi değil, demokrasi zirvesi oluşturalım’’ dediğini anımsatması üzerine Fırat “Her gün Türkiye şehitler verirken demokrasiden bahsedebilmek biraz aldatmacaymış gibi geliyor bana.’ ‘5 Kasım’da başladı’ ABD ile istihbarat paylaşımı konusundaki işbirliği neticesinde çalışmaların başladığını söyleyen Babacan, “Şunu ifade edeyim ki uygulamalar bugünden itibaren başla DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRMA GİRİŞİMİ MHP, DTP’yi dışlamak için düğmeye bastı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) lendireceklerini” söylemekle yetindiği öğMHP, Devlet Bahçeli’nin önerisi doğrul renildi. AKP’de bu konuda farklı görüştusunda “Devletin ve milletin bölünmez ler bulunuyor. AKP Genel Başkan Yardımbütünlüğüne yönelik suçlarda, millet cısı Dengir Mir Mehmet Fırat, MHP’nin vekilliği dokunulmazlığının hemen kal önerisine karşı çıktı. Fırat, “Hukuk devdırılması’’ için anayasa değişikliği öne leti, kuralları olan bir devlettir. Taleprisi hazırladı. Bahçeli’nin, DTP’lilerin lere göre hareket etme imkânı mümkün Meclis’ten dışlanması amacıyla gündeme değildir. Dokunulmazlıklarla ilgili savgetirdiği formüle CHP koşullu destek ve cıların bu konularla ilgili hazırlamış oldukları iddianameler ve bunlarla ilrirken AKP’den farklı görüşler geliyor. Bahçeli’nin önceki günkü grup toplan gili deliller, TBMM’nin önüne gelir, tısında “PKK’nin sözcüsü” olarak nite eğer hakikaten orada ciddi bir suç unlendirdiği DTP’nin “Meclis’teki melanet suru görülürse, prosedüre göre TBMM lerini sürdürmesini” engelleme gerek bu dokunulmazlığı kaldırır. Ama çesiyle gündeme getirdiği bölücülük suç TBMM hiçbir zaman bir lincin vasıtası olamaz. Hukuk devlelarından milletvekili dotinde de böyle bir şey yokkunulmazlığının kaldırıltur. Dolayısıyla peşin olaması önerisinin ardından ? MHP, bölücülük rak ‘şunların dosyaları geparti grubu da dün harekesuçlarından lirse kaldıralım’, ‘şunların te geçti. Anayasa değişikdokunulmazlığın dosyası gelirse bekletelim’ liği vermek için en az 184 kaldırılması için diye bir niyette de olabilmilletvekilinin imzası gememiz mümkün değil. rektiği için MHP yöneticianayasa değişikliği leri dün CHP ve AKP’yi zi önerisi hazırladı. AKP Bu, hukuk devletinin temel ilkeleriyle çatışmakyaret ederek destek istedi. yönetimi, “TBMM tadır’’ diye konuştu. MHP Grup Başkanvekillehiçbir zaman bir ri Mehmet Şandır ve OkAKP, hukukçulara lincin vasıtası tay Vural, dün önce CHP inceletecek Grup Başkanvekilleri Keolamaz’’ diyerek mal Anadol, Kemal KılıçAKP, öneriyi hukukçuöneriye destek daroğlu ve Hakkı Süha larına inceletme kararı alvermezken, CHP, Okay’la görüştüler. dı. AKP Grup Başkanve“kürsü CHP Grup Başkanvekikili Mustafa Elitaş, dokunulmazlığıyla li Anadol, CHP’nin öteMHP’li heyetin kendisini den beri dokunulmazlıkziyareti sırasında, anayasınırlama” istedi. ların sınırlanmasından yasanın 83. maddesinin na olduğunu söyledi. AnaMHP’nin talebini karşıdol, dokunulmazlıkların “kürsü doku ladığına dikkat çekerek “Konuyu bir nulmazlığıyla” sınırlandırılmasını istedik de hukukçularımıza inceletelim. Bu kolerini belirtti. MHP’lilerin kendilerine he nuda sizinle aynı görüşte olurlarsa tanüz bir metin sunmadığını dile getiren lebinizi hükümete de iletiriz” dedi. Anadol, bu nedenle öneriye destek verip vermeme gibi bir durumun söz konusu ol DTP: Destek veririz madığını söyledi. CHP lideri Deniz BayDTP’liler de CHP gibi dokunulmazkal, MHP lideri Bahçeli’nin dokunul lıkların “kürsü dokunulmazlığı” ile sımazlıkların kaldırılmasıyla ilgili açıkla nırlanmasını istedi. Öneri kendilerine maları anımsatılarak yöneltilen sorulara karşı hazırlanmış olsa da DTP Diyarbayanıt verirken dokunulmazlıkların tümü kır Milletvekili Akın Birdal, DTP olanün kaldırılması gerektiğini söyledi. rak milletvekili dokunulmazlığına karMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural şı olduklarını belirterek “Eğer milletdaha sonra AKP Grup Başkanvekili Mus vekili dokunulmazlığı, kürsü dokutafa Elitaş’ı ziyaret ederek önerilerine nulmazlığı ile sınırlanacaksa, buna destek istedi. Elitaş’ın, konuyu “değer biz de destek veririz” diye konuştu. asirmen?cumhuriyet.com.tr BAYKAL’DAN ERDOĞAN’A YANIT: Sözlerini ciddiye almıyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan suçlamalarına “Başbakan’ın bunalımlarına ben ayak uydurmak niyetinde değilim” yanıtını verdi. Baykal, dün İncek’te bulunan bir özel okulda düzenlenen Atatürk’ü anma etkinliğine katıldı. Öğrencilere Atatürk’ü anlatan Baykal’a, konuşmasının ardından bir plaket sunan Özel ATEK Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Alpay Tarhan, Baykal’ın Kuzey Irak’a yönelik açılımlarının eğitim kurumlarında büyük bir heyecan yarattığını söyledi. Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Erdoğan’ın kendisine yönelttiği eleştirileri anımsatılarak yöneltilen soruya şu yanıtı verdi: “Çok özür dileyerek ifade ediyorum, Başbakan’ın bu sözlerini ciddiye almıyorum, önemsemiyorum. Bu sözleri, Başbakan’ın ruh haline bağışlıyorum. Başbakan’ın üslubu belli. Güzel bir sözümüz vardır, ‘Üslubu beyan ayniyle insan’, yani diyor ki bir insanın üslubu onun tıynetidir. Başbakan’ın bunalımlarına ben ayak uydurmak niyetinde değilim. Ben vakarımı koruyarak tezlerimi ifade ediyorum. Bütün dünyada çıkar çatışması diye temel bir kavram vardır. Bir ülkenin siyasi çıkarıyla o ülkeyi yönetenlerin mali menfaatları çatışır olmamalıdır. Bir ülkeyi yönetenlerin ya da onların yakınlarının mali menfaatlarıyla bir ülkenin siyasi çıkarı çatıştığı anda bir çıkar çatışması var demektir. Ben bu noktaya dikkati çekiyorum.” CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle