18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İran, nükleer belgeleri verdi ? Dış Haberler Servisi İran’ın, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEK) Birleşmiş Milletler müfettişlerinin uzun süredir talep ettiği uranyum metalini nasıl savaş başlığına dönüştürdüğünü gösteren belgeleri verdiği bildirildi. UAEK’ye yakın üst düzey bir diplomat, üst düzey bir İranlı yetkilinin, belgeleri geçen hafta Avusturya’nın başkenti Viyana’da kurumun merkezinde yapılan toplantıda verdiğini duyurdu. UAEK müfettişleri, 2005’te İran’da askeri boyutları olduğundan şüphelenilen nükleer tesislerde inceleme yaparken söz konusu belgeleri tesadüfen görmüştü. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 FT’de çıkan makalede, ambargonun, Kuzey Kıbrıs’ı Ortadoğu’ya yönelttiği yorumu yapıldı ‘KKTC Batı’dan kopabilir’ Dış Haberler Servisi İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesinde çıkan bir makalede, KKTC’nin Suriye ve İran ile artan ilişkilerine dikkat çekilerek Kuzey Kıbrıs’ın Batı’dan uzaklaşabileceği yorumu yapıldı. Makalede İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda yeni adımlar atmaları gerektiği de kaydedildi. Financial Times gazetesinde, “Ortadoğu Sermaye Piyasalarındaki Fırsatlar” başlıklı kitabın yazarı Nick Kochan imzasıyla çıkan yazıda, Kıbrıs sorununun çözülmediğine, KKTC’ye ekonomik ambargonun sürdüğüne dikkat çekilerek Gordon ve Erdoğan’ın ? Financial Times gazetesi, yatırım çekme mücadelesi veren KKTC’nin, Suriye, İran, Sudan gibi ülkelerle temaslarının arttığına dikkat çekti. Gazete, AB’den umduğunu bulamayan KKTC’nin Batı dünyasından uzaklaşabileceği uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler’de yeni bir girişim için öneride bulundukları hatırlatıldı. Annan Planı referandumunda Rumlar “hayır” derken “evet” diyen Kıbrıslı Türklerin kendilerini yaralı hissettiği kaydedilen yazıda, siyasiler sorunla boğuşmayı sürdürürken, iş ve finans kaygılarının, Kuzey Kıbrıs’ı Batı bünyesinden uzaklaştırabileceği, radikal Ortadoğu devletlerinin, KKTC ile iş yapmak için Yunanistan ve başka yerlerden gelen eleştirileri göz ardı etmeye hazır oldukları belirtildi. İran ile ilişkiler artıyor Makalede, Suriye’nin KKTC ile feribot seferlerini başlattığı hatırlatılarak “İran ile iş temasları artıyor ve altı Kuzey Kıbrıs üniversitesinde okuyan öğrencilerin birçoğu, Filistin, İran ve Sudan’dan geliyor. Ekonomik izolasyonun, dünyanın en hassas bölgelerinden birinde gücenmiş bir topluluk yaratması riski var. Avrupa Birliği’nde bu tehlikeleri görenler var ve ambargoyu yumuşatmayı isterler. Ancak bir Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum kesimi) böyle bir girişimi bloke edebilir” ifadeleri kullanıldı. Avrupa Birliği tarafından desteklenen Güney Kıbrıs ekonomisinin büyüdüğüne, KKTC’nin yatırımları çekmek için mücadele verdiğine dikkat çekilen yazıda, Güney Kıbrıs’ta kişi başına gelirin 22 bin dolar, KKTC’de ise 10 bin 500 dolar olduğu, bu farkın da Kuzey Kıbrıs’ı Batı’dan uzaklaştıran bir faktör olduğu vurgulandı. A Aşırı sağcı grup dağıldı P’DE ROMAN KAVGASI R USYA: BELARUS İDEAL BİR ÜS (Fotoğraf: AFP) Eşcinsellere tazminat ? MADRİD (AA) İspanya’da Jose Luis Rodriguez Zapatero liderliğindeki sosyalist hükümet, diktatör Franco döneminde eşcinsel oldukları için kötü muamele görenlere tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Hükümeti dışarıdan destekleyen komünist Birleşik Sol’un girişimi üzerine parlamentoda yapılacak oylamada tasarının kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Tasarının kabulüyle İspanya, cinsel tercihinden dolayı cezalandırılmış kişilere tazminat ödeyen ilk ülke olacak. İspanya’da yaklaşık 4 bin eşcinselin Franco döneminde kötü muamele gördüğü belirtilirken, 2 milyon Avro’ya kadar tazminat ödenmesi öngörülüyor. Kalkana karşı İskender füzesi DENİZ BERKTAY KİEV Rusya, ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne füze savunma sistemleri yerleştirmekte ısrar etmesi durumunda, kendilerinin de coğrafi açıdan gayet uygun konumda olan Belarus’u üs olarak kullanabileceklerini açıkladı. Rusya Kara Kuvvetleri Ağır Silahlar ve Füze Güçleri Komutanı Vladimir Zaritskiy, Kısa ve Orta Menzilli Füzeler Antlaşması’ndan çekilmeleri durumunda, şu anki menzili 280 kilometre olan “İskender” füzelerinin menzilini, antlaşmanın öngördüğü sınır olan 500 kilometrenin üzerine çıkaracaklarını ve gerekirse Belarus topraklarını bu füzeler için üs olarak kullanabileceklerini açıkladı. Zaritskiy, “Her hareket kaçınılmaz olarak tepki doğurur. ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ndeki füze kalkanı unsurları için de bu geçerlidir” diyerek, ABD’nin Rusya’yı kuşatma politikalarına tepkisiz kalmayacaklarını ifade etti. STRASBOURG (AA) Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) aşırı sağcı grup, İtalyan ve Romanyalı parlamenterlerin Çingenelerle ilgili tartışması yüzünden dağıldı. 5 Rumen parlamenterin çekilmesi üzerine, başkanlığını Fransız aşırı sağcı Bruno Gollnisch’in yaptığı “Kimlik, Gelenek ve Egemenlik” isimli siyasi oluşum, üye sayısı 20’nin altına düştüğü için AP’deki siyasi grup oluşturma hakkını kaybetti. Aşırı sağcı Rumen parlamenterlerin çekilmesiyle grubun üye sayısı 18’e düştü. AP’de genel kurul oturumunu yöneten Edward McMillanScott’ın, aşırı sağcıların siyasi grup oluşturma hakkını kaybettiğini resmen açıklamasını alkışlarla karşılayan diğer parlamenterler coşkulu tezahüratta bulundu. İtalya’nın 2. Dünya Savaşı dönemindeki faşist lideri Alessandra Mussolini’nin torunu olan Avrupa Parlamentosu üyesi Duca Mussolini’nin, Romanya’dan gelen Çingenelerle ilgili hakaretleri, aşırı sağ gruptaki Romanyalı parlamenterlerin tepkisine yol açmıştı. İtalyan aşırı sağcı parlamenter, ülkelerinde bir gencin, Romanya’dan gelen bir Çingene tarafından öldürülmesinin ardından, “suç işlemenin, Çingenelerin yaşam biçimi olduğunu” iddia etmişti. W ASHINGTON Sağ 3. kez iktidarda Dış Haberler Servisi Danimarka’da Başbakan Anders Fogh Rasmussen’in lideri olduğu LiberalMuhafazakâr koalisyonu üçüncü kez seçimi kazandı. Önceki gün yapılanseçimde sağ ittifak 90 milletvekilliği kazanırken, Sosyal Demokratların liderliğindeki muhalif partiler 84 milletvekilliği kazandı. Danimarka’da 2001’den bu yana aşırı sağcı DPP’yle ittifak yapan Rasmussen hükümeti, Avrupa’daki en sert göçmen karşıtı yasaları uygulamaya koyarak, 20012006 arasında ülkedeki göçmen sayısını 10 binden 2 binin altına düşürmüştü. ‘Hipersonik’ uzay silahıyla vuracak ABD’yi eleştirene vize yok ? BOSTON (AA) ABD yönetiminin, Irak savaşına karşı çıkan Güney Afrika’daki Johannesburg Üniversitesi Rektör Yardımcısı Adem Habib’in geçen ayki vize başvurusunu reddettiği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ret yazısında bilim adamının “terörist faaliyetleri’’ gerekçe gösterilirken, bu faaliyetlere ilişkin bilgi verilmemesi dikkat çekti. Habib, geçen yıl ekim ayına dek ABD’ye sorunsuz girip çıktığını, ancak sınır koruma yetkililerince siyasal görüşleri nedeniyle sorgulandığını bildirmişti. Elinde saç fırçası vardı ABD’de polisin, elindeki saç fırçasını silah zannettiği 18 yaşındaki bir siyah genci ateş açarak öldürmesi protestolara neden oldu. Kızgın göstericiler ellerinde saç fırçalarıyla polisi kınadılar. New York’ta meydana gelen olayda polisin 20 el ateş ettiği açıklandı. Khiel Coppin adlı gencin annesinin, olay öncesinde polise telefon ettiği, bu sırada operatörün “silahım var” diyen gencin sesini duyduğu bildirildi. Resmi açıklamaya göre, daha sonra olay yerine giden polisler, annesine bağırıp çağıran genç üzerlerine elinde siyah bir cisimle gelince ateş açtı. Yetkililer, Coppin’in ruhsal sorunları olduğunu söylediler. ‘Irak’ta 16 Eylül’de 17 sivilden 14’ü haksız yere öldürüldü’ Modernize edildi Rusya Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov’un mayıs ayında modernize edildiğini kamuoyuna duyurduğu İskender füzeleri, ABD’nin füzesavar sistemlerini yenebilecek özelliklere sahip. Belarus Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko da, ABD’nin füze savunma sistemine karşı çıkmıştı. FBI Blackwater’ı suçladı Dış Haberler Servisi ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), özel güvenlik şirketi Blackwater elemanlarının 16 Eylül’de 17 Iraklı sivilden 14’ünü haksız yere öldürdüğü sonucuna vardı. ABD’de yayımlanan The New York Times gazetesinin, sivil ve askeri yetkililere dayanarak internet sitesinden verdiği habere göre, Blackwater elemanlarının Iraklı sivillerin ateşine maruz kaldığına dair iddiaları destekleyen kanıt bulunamadı. Özlem Çekiç mecliste Seçimlere katılan ilk Türk kökenli kadın aday olan Sosyalist Halk Partisi üyesi Özlem Çekiç doğrudan meclise girmeyi başarırken, diğer 7 Türk adayın durumunun tercihli oyların sayımı sonucu belli olacağı kaydedildi. Irak ‘cinayet’ diyor FBI, Blackwater elemanlarının 3 sivili ise “ani bir tehdide karşı ölümcül güç kullanılmasına imkân tanıyan kurallar” çerçevesinde öldürmüş olabileceklerine karar verdi. Haberde, FBI’ın olayla ilgili soruşturması tamamlanmamasına rağmen Adalet Bakanlığı’nın bulguları değerlendirmeye aldığı da belirtildi. Blackwater şirketi, elemanlarının meşru müdafaada bulunduğunu savunuyor. Irak hükümeti ise şirketi “taammüden cinayetten” sorumlu tutuyor. Dış Haberler Servisi ABD’nin dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir hedefi birkaç dakika içinde vurabilecek yeni bir uzay silahı geliştirdiği bildirildi. İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberinde, ABD Kongresi’nin gelecekte “düşman ülkelerden” gelebilecek olası füze saldırılarına ve Çin’in uzay çalışmalarına karşı geliştirdiği uzay silahı için 459 milyar dolar fon ayırdığı kaydedildi. “Falcon” adlı “hipersonik uzay aracının” tahrip gücünün, yerçekimiyle orantılı olarak arttığı ve ses hızından 25 kat daha hızlı hareket edebildiği belirtildi. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, aracın test uçuşlarının gelecek yıl başlayacağını açıkladı. ABD’li savunma uzmanı Loren Thompson, projeyle “düşman ülkeler” olan İran ve Kuzey Kore’deki hedeflerin birkaç saat yerine birkaç dakika içinde vurulmasının amaçlandığını ifade etti. Thompson, mevcut ABD üslerinin bu konuda yeterli olmadığını belirterek Güney Kore ya da İsrail’e saldırı yapılacağı yönünde istihbarat gelmesi halinde, söz konusu uzay silahıyla hedeflerin kısa sürede vurulabileceğini söyledi. u sya akılla anlaşılmaz, yalnızca ona inanmak gerek”. Ruslar pek severler Fyodor Tyutçev’in 28 Kasım 1866’da yazdığı şiirden bu alıntıyı yapmayı. İsviçre’de hapisten çıkan Vitaliy Kaloyev’in ülkeye dönüşü, Rusya’yı anlamanın pek kolay olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Kaloyev bir katil. Bir insan öldürdü. Ama o aynı zamanda büyük bir trajedi yaşayan, acılı bir aile babası... 1 Temmuz 2002’de meydana gelen uçak kazasında ölen 71 kişi arasında onun eşi ve iki çocuğu da vardı. Almanya semalarında iki uçağın çarpışmasının tek açıklaması “insan hatası” idi. Sorumlular küçük cezalarla atlattılar. Biri hariç: Hava trafik kontrolörü Peter Nielsen olayın başsorumlusu olarak gösteriliyordu. Kaloyev 2005 yılında İsviçre’ye gidip onu buldu ve bıçaklayarak öldürdü. 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İyi hal dolayısıyla 3.5 yılda salıverildi. Ve önceki gün Rusya’ya döndü. Dönüşü muhteşem oldu. Siyasiler, Kremlin’in gençlik örgütü “Naşi”, basın mensupları, sıradan insanlar, herkes onu bir Biz bu katili çok sevdik... “R PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY [email protected] “ulusal kahraman” gibi karşıladı. Oysa o bir katildi. Bir insan öldürmüştü. Ama acılı bir babaydı. Ve “kanunun vermediği cezayı kendi elleriyle verecek kadar cesaretli” idi. İşte bu nedenle Ruslar bu cesur Osetyalıyı bağırlarına bastılar. Böylelikle bir insanın acısını paylaştıklarını göstermekten çok, hukuk devletinin yerine gerekirse intikam eylemini savunabileceklerini gösterdiler. Bunu kötülük veya bir şeylere inat olsun diye değil, kendi adalet anlayışlarından dolayı yaptılar. Siz Mihail Ulyanov’un başrolünü oynadığı “Voroşilov Nişancısı” filmini gördünüz mü? Bir dede, ırzına geçilen torununun hakkını aramak için her türlü yasal yöntemi dener, sonuç alamaz, hatta aşağılanır. Sonra silahını eline alır ve suçlulara cezalarını tek tek kendisi verir. Ve siz de seyirci olarak onu yürekten desteklediğinizi hissedersiniz. Hukuk devleti mi dediniz? Yasalar mı? Adam öldürmek suç mu? Bırakın bu lafları! Bize adalet gerek! Yasalarla olmuyorsa biz kendi ellerimizle alırız intikamımızı! Bu da adalettir... Ve bu, Rusların daha çok sevdiği bir adalettir. Putin, Abhazya’dan KKTC Yapar mı? ürcistan’da muhalefetin sokaklara egeG men olmaya başlaması karşısında Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili 5 Ocak’ta yapılacağını ilan ettiği “baskın başkanlık seçimi” ile inisiyatifi ele geçirmeyi deniyor. Kendi içinde dağınık durumdaki muhalefetin, dünyada pek eşine rastlanmayacak kadar hızlı bir seçim sürecine hazırlanması kolay olmayacak. Gerçi bazı muhalif güçler ittifak kurup işadamı ve milletvekili Levan Gaçeçiladze’yi ortak aday olarak açıkladılar ve seçimleri kazandıktan sonra başkanlık kurumunu ortadan kaldırıp Gürcistan’ı parlamenter rejime kavuşturmayı vaat ettiler. Ama başka muhalif adayların da seçime Evcil hayvanların en vahşisi dalkavuklardır. Pittacus lemeyecek kadar bağımsız durumdaki Abhazya ve Güney Osetya, Saakaşvili’nin de Gürcü muhalefetin de ortak baş ağrısı. Her iki cumhuriyet de Kremlin’in sözünden çıkmıyor. Zaten nüfuslarının yüzde 80’i aynı zamanda Rusya vatandaşı. Moskova, uluslarararası arenada Gürcistan’ın bölünmezliğini savunsa da, yakında (muhtemelen Kosova’nın bağımsızlığı sonrasında) Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıyabilir. Rusya lideri Vladimir Putin, birkaç kez bu iki cumhuriyetle Kuzey Kıbrıs’ı karşılaştırarak “Neden olmasın?” sinyalini vermişti. ??? Geçenlerde Saakaşvili, Putin’in, Bağımsız Devletler Topluluğu Minsk zirvesinde, Abhazya’yı “yeni Kıbrıs” yapma tehdidi savurduğunu söyledi. Gürcü lider, konuyu açıklarken Kıbrıs’ta “1973 karışıklıkları, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı koparması ve sorunun bugüne kadar çözülememesi” üzerinde durdu. Aynı sıralarda Başbakan Zurab Nogaideli’nin Türkiye’yi ziyaret edeceği bildirildi. Ziyaretin, Ankara’da yanlış anlamalara meydan vermemek ve destek istemek amacıyla düzenlendiği sanılıyor. Gürcistan’ın istikrarı, yalnızca Türkiye’ye uzanan enerji hatları nedeniyle değil, ülkemizde çok sayıda Abhaz, Oset ve Gürcü kökenli vatandaşın yaşaması bakımından bizim açımızdan da önemli. 5 Ocak’ta yapılacağı açıklanan Gürcistan Devlet Başkanlığı seçimlerinin en önemli faktörleri arasında yer alan ABD, lider Saakaşvili’yi eleştirerek ülkedeki sıkıyönetimin derhal kaldırılmasını sağladı. katılacağı şimdiden belli oldu. Saakaşvili’nin sandıktan çıkma şansının bulunmadığına inanan kimi muhalif örgütler seçim kararının ilan edilmesinden sonra “zafer psikolojisi” içine girdi. Bunlar, hemşerileri Stalin’in “Seçimlerde önemli olan, oyları kimin saydığıdır” sözünü unutmuşa benziyor. Kuşkusuz, seçimlerin çok önemli bir faktörü de ABD’nin tavrı olacak. Eğer ABD, “Yeter artık Mihail!” derse, direktifleri ve resmi maaşları Amerika’dan alan bu yönetimin yerine yeni bir ABD yanlısı iktidar gelebilir. Çünkü Gürcü muhalefeti de dış politikada ABD’yi temel dayanak olarak görme eğiliminde. ??? Gürcistan’ın karışmasından ve ünlü medya devi Rupert Murdoch’ın satın aldığı muhalif İmedi TV kanalının cihazlarının tahrip edildikten sonra kapatılmasının ardından, Washington, Saakaşvili yönetimine sarı kart gösterdi. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Avrasya işlerinden sorumlu yardımcısı Matt Bryza, Tiflis’e giderek ülkedeki sıkıyönetimin hemen kaldırılmasını talep etti. Muhalefet liderleriyle de basına kapalı bir toplantı yapan Bryza’nın, “Saakaşvili’nin, olayları Rusya’nın kışkırttığı açıklamalarının ABD’de şaşkınlık yarattığını” söylemesi ilginçti. Elbette bu sözlerle Rusya’yı değil, iktidarın “Rus ajanı” olarak karalamaya çalıştığı Gürcü muhalefetini savunuyordu. Diğer yandan bugün Rusya’nın istese de Gürcistan’ı karıştıracak gücü olmadığı tespit ediliyordu. Pardon, bir konuyu unuttuk. Yasal olarak Gürcistan’ın birer parçası olan, ama fiilen Tiflis’in hiçbir kararını din Mavi boya Stalin, elindeki kadroların çok beceriksiz olduğundan yakınan Putin’e tavsiyede bulunur: İşe yaramayan herkesi kurşuna diz! Sonra da Kremlin’in duvarını maviye boya! Neden maviye? İşte herkes bu soruyu düşünerek tepkisiz kalsın diye. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle