18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul’da yapılacak ‘Uluslararası Kudüs Toplantısı’na Hamas da davet edildi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Y eni Hamas krizi kapıda TBB’den Kral tepkisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, Suudi Kralı’nın Ankara ziyaretinde ortaya çıkan görüntülere tepki gösterdi. Özok “Cumhurbaşkanı ve Başbakan Türkiye’ye bu manzarayı yaşatmamalıydı. Biz Gül’e bu manzara için karşı çıkmıştık. Atatürk’ün kurduğu laik hukuk devletinin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’nın sergilediği davranış kabul edilemez. O manzara inanıyorum ki, Türkiye’deki birçok dindar kesimi de üzmüştür” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’da 1517 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan “Uluslararası Kudüs Buluşması”na Hamas’ın da davet edildiği öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı ise AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek toplantının, sivil toplum organizasyonu olması nedeniyle Hamas’ın çağrılması konusunda herhangi bir bilgilerinin olmadığını savundu. Edinilen bilgilere göre İstanbul’da Feshane’de yarın başlayacak olan “Uluslararası Kudüs Buluşması” Ankara’yı 2006 yılında olduğu gibi yine sıkıntıya sokacak. Daha önce 15 Şubat 2006’da ABD ve İsrail’in tüm engelleme çabalarına karşın AKP, Hamas’ın Suriye’de bulunan siyasi lideri Halid Meşal’i Türkiye’ye davet etmişti. Ziyaretin ardından, Türkiyeİsrail ilişkileri ciddi biçimde bozulmuş ve büyük Liderler de Rüya Görürler CHP Genel Başkanı’nın Türkiye’ nin Irak ya da Kuzey Irak için yeni bir politika uygulamasını isteyen önerisi hem medya da hem de politikacılar arasında tartışılıyor. Baykal, işgal sonrası ABD planı uyarınca üç ayrı otonom devletten oluşacak Irak’ın özellikle kuzeyindeki bölge için Türkiye’yi bir ağabey konumuna getirecek, ekonomik, kültürel ve toplumsal desteklerini içeren görüşlerini, ana başlıklar olarak not etmiş olmalı ki, olayın akçalı yanına değinme gereği duymamış. Oysa böyle bir paketi, partisinin seçim bildirgesi haline getirmiş olsaydı, karşıtlarının ya da kararsız seçmenlerin, gerekli kaynakları nereden ve nasıl bulacağını, daha da önemlisi altına girilecek yükümlülüğün Türkiye’ye ne kadara mal olacağını soracaklarını da hesap etmek zorunda kalacaktı. Ama bu önerinin öyle bir zorunluluğu olmadığı için CHP Genel Başkanı, yakın çevresine, o bilinen sabah yürüyüşleri sırasında kendisiyle konuşan bir gazeteci grubuyla arasında oluşan diyalogdan esinlenerek ortaya çıkan bir düşünce paketinden söz ediyormuş. O düşünce paketinin geçen hafta Hürriyet ve Sabah gazetelerinin aynı günkü manşetlerini oluşturan ortak bir haber haline dönüşmüş olması elbette ilginçtir. Bakalım aynı gazeteler ve bu öneriyi hararetle destekleyen öteki medya organları, bu desteklerini yaklaşan kurultay sırasında da CHP’nin gedikli genel başkanı için sürdürecekler mi? ? İsrail ile 2006 yılında yaşanan Hamas krizinin ardından, örgüt yetkililerinin bu kez de “Uluslararası Kudüs Buluşması” nedeniyle Türkiye’ye davet edildiği ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı etkinliğin sivil toplum örgütleri tarafından organize edildiğini savunarak müdahale yetkilerinin bulunmadığını belirtti. sıkıntılar yaşanmıştı. Edinilen bilgiye göre, İstanbul’da düzenlenecek toplantıya da, yine İsrail’in terör listesinde yer alan Meşal’e yakın isimlerden biri katılacak. Toplantıyı düzenleyen Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı ise katılanlar hakkında bilgi vermekten kaçınıyor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları ise toplantı ve davet edilenler hakkında, etkinliğin bir sivil toplum organizasyonu olması nedeniyle bir bilgilerinin olmadığını savunuyor. Kaynaklar, buluşma için İstanbul’a gelecek olan isimlere müdahale etme şanslarının da bulunmadığını belirtiyorlar. Toplantıyı düzenleyen Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) hükümete çok yakın bir kuruluş. AKP’nin önceki İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek vakfın kurucuları arasında bulunuyor. Eski Başbakanlık Müsteşarı ve AKP milletvekili Ömer Dinçer’in de vakıfla ilişki içinde olduğu biliniyor. Bu nedenle kaynaklar, hükümetin devreye girmesi durumunda Hamas yerine Filistin’den bir temsilcinin toplantıya katılabileceğini belirtiyorlar. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Kudüs Müftüsü İkrime Sabri ve eski ABD Adalet Bakanı Ramzi Clark’ın da katılacağı ifade ediliyor. Toplantıya İsrail’den herhangi bir temsilci çağrılmadı. ‘Siyasi amaç yok’ Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan TGTV Başkanı Necati Ceylan ise Hamas’ın çağrıldığını doğrularken katılımcının kim olduğunu bilmediğini savundu. Ceylan, “Toplantıya iki binin üzerinde, üç bin kadar katılım bekleniyor. Kudüs’ün kültürünü, geleceğini tartışmak üzere gerçekleştirilen bir toplantı. Politik bir amacı yok” dedi. Ceylan, Filistin Kurtuluş Örgütü temsilcilerinin de toplantıda yer alacağını belirtirken, Kudüs Hıristiyanlarını temsilen gelenlerin de olacağını söyledi. İsrailliler çağrılmadı Toplantıya, Hamas’ın yanı sıra Filistin Kurtuluş Örgütü’nden bir temsilci, Erdoğan’a tutanak sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesiyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan, “yabancı devlet adamlarıyla görüşmelerinin çoğunluğunda resmi tutanak tutturmamasının nedeninin ne olduğunu” açıklamasını istedi. ABD Başkanı George Bush ile yapılan görüşmenin tutanağının olup olmadığını öğrenmek isteyen Arıtman, Suudi Arabistan Kralı’na Şeref Madalyası verilmesi ve kralın Türkiye ziyaretinde uygulanan protokole de işaret ederek Erdoğan’a, bunun millet onurunu zedelediğini düşünüp düşünmediğini sordu. Hisarcıklıoğlu ‘Sanayi bölgelerinin İsrail limanlarından dünyaya açılması zorunluluktur’ dedi İsrail’in garantisi gerekli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Gazze ve Batı Şeria’da sanayi bölgeleri projesini yaşama geçirmek istediklerini, Filistin tarafının bir an önce yer seçim sürecini tamamlamasını istedi. Hisarcıklıoğlu, bölgeden çıkan ürünlerin, kolaylıkla, sınır geçişlerinden çıkarak, İsrail limanları üzerinden tüm dünya pazarlarına açılabileceğinin garantisini almak zorunda olduklarını da söyledi. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas ile birlikte Ankara’ya gelen Filistin ve İsrailli işadamları, Ankara Forumu kapsamında, TOBB’da bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 4 Eylül 2007’de Doğu Kudüs’te yaptıkları 6. toplantıda, Gazze’ye ek olarak, Batı Şeria’da da sanayi bölgeleri kurulması konusunu gündemlerine aldıklarını anımsattı. Hisarcıklıoğlu, yer seçimi sürecini hızlandırmak amacıyla üç tarafın da temsilcilerinden oluşan bir komite oluşturduklarını ve bu komitenin hazırlıklarını tamamlayarak ön fizibilite çalışmalarını başlattığını söyledi. Sanayi bölgesi projesini bir an önce hayata geçirmek istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, bu doğrultuda, Filistin tarafı Olumlu tepkiler... Önerinin, CHP Genel Merkezi’nin son genel seçimlerde adeta sırt çevirmiş olduğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki parti örgütü tarafından da memnunlukla karşılandığı anlaşılıyor. Eski Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, Baykal’ın önerisini 1990 da parti meclisi tarafından kabul edilen ama daha sonra sırt çevrilen Güneydoğu raporuna geri dönüş olarak nitelendiriyor. Bir başka CHP’li, partinin genel başkan yardımcılarından Cevdet Selvi ise bir sabah yürüyüşü sırasında ortaya konulan Baykal açılımı için “Görüyorsunuz CHP her konuda ciddi çalışmalar yapıyor” yorumunu getiriyor. Selvi’nin bu iddialı yorumu, Kuzey Irak açılımı raporundaki görüşlerin Baykal’ın bir kurultay öncesi delege hesaplarına dayanan stratejisinin mi, yoksa ciddi ekip çalışmalarının ürünü mü olduğu tartışmalarını da gündeme getirecektir. Benim bildiğim, 3 Ekim’de, yani 40 gün kadar önce toplanan CHP Parti Meclisine sunulan merkez yönetim kurulu raporunda, bu doğrultuda tek satıra bile yer verilmediğidir. Oysa aynı sorunlar, bundan kırk gün önce de bütün ağırlığıyla ortada değil miydi? BATI ŞERİA Ortadoğu’ya ekonomik çözüm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nce (TOBB) Gazze’deki Erez Sanayi Bölgesi’nin yeniden canlandırılmasının ardından, şimdi de Batı Şeria’da benzer bir sanayi bölgesi oluşturuluyor. Filistin’in önerdiği Batı Şeria’nın güneybatısındaki Tarkumya bölgesi uygun bulunursa, yapıma 2008’in ilk çeyreğinde başlanacak. Gazze’deki Erez Sanayi Bölgesi’nin yeniden canlandırılması için Türkiye ile Filistin arasındaki mutabakat zaptı 4 Ocak 2006 tarihinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Filistin Ulusal Yönetimi Dışişleri Bakanı Nasser al Qidwa tarafından Ramallah’ta imzalanmıştı. Türkiye ile İsrail arasındaki mutabakat zaptı da 5 Ocak 2006 tarihinde Kudüs’te Gül ile İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Shalom arasında imza edilmişti. Tek adam yönteminde ısrar Bu tür komisyon, yetkili kurul türünden çalışmaların çoğu partilerimizde ve o arada özellikle CHP içinde çağdışı görüldüğü için devre dışı bırakıldığını ne yazık ki kamuoyumuz da yakından biliyor. Özellikle CHP derken, bu en eski partimizin, kurultaydan sonraki en yetkili karar organı olan parti meclisinin, boş olan merkez yönetim kurulu üyelikleri için seçim yapmasını sağlamak amacı ile Baykal karşıtlarınca olağanüstü toplantıya çağrıldığı halde, genel başkan yanlılarının obstrüksiyonları sonucunda birleşimin açılamadığını anımsatmak istiyorum. Oysa bu tür öneriler partilerin yetkili karar organlarına getirilmiş olsa ve oralarda tartışılsa, CHP iktidara geldiği zaman kalkınma önceliklerini Güneydoğu Anadolu’ya mı, yoksa aynı coğrafi özelliklere sahip olan Kuzey Irak’a mı vermeli konusu somut sonuçlara bağlanabilir Yine bir CHP iktidarında yükseköğrenim görme olanağı için özel yasalar gerekiyorsa, bunlardan Hakkârili, Van ya da Şırnaklı, Tuncelili çocuklar mı, yoksa onların Erbil ya da Haftaninli komşuları mı yararlanmalı konusunda CHP Genel Başkanı daha berrak sonuçlara ulaşabilirdi. Tabii asıl ve gerçek amaç üzüm yemek olursa.. Ve tabii “ne bahasına olursa olsun tek adamlık” için ısrardan vazgeçilebilirse... Genelkurmay yalanladı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, dün Star gazetesinde yer alan ve Hakkâri’nin Dağlıca bölgesindeki terörist saldırının ardından bölgedeki komutanların tutuklandığı yönündeki haberi yalanladı. Genelkurmay internet sitesine konulan açıklamada, “13 Kasım 2007 tarihli bazı basın ve yayın organlarında, Tabur Komutanı ile bir üsteğmenin tutuklandıklarını belirten bir haber yer almıştır. Söz konusu haber tamamen gerçekdışıdır” denildi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Ankara Forumu açılışında yaptığı konuşmada, arsa tahsisinin ardından Batı Şeria’daki sanayi bölgesi projesini bir an önce hayata geçirmek istediklerini belirtti. (Fotoğraf: AA) nın yer seçimini bir an önce tamamlaması gerektiğini ve bölgenin kurulması ile görevli TOBBBİS adlı şirkete bedelsiz arsa tahsisi yapılması gerektiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, ayrı ayrı arsa sahipleriyle ortaklık kurmalarının projenin işleyişini sıkıntıya sokacağını vurguladı. Arsa tahsisinin ardından, Filistin yönetimi ve TOBBBIS arasında bir imtiyaz sözleşmesi imzalanacağını belirten Hisarcıklıoğlu, “Bir an önce Filistin’in gerekli adımları atmasını bekliyoruz’’ dedi. İsrail tarafının da projenin et kin işleyişi için üstüne düşeni yapması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, bölgeden çıkan ürünlerin, kolaylıkla, sınır geçişlerinden çıkarak, İsrail limanları üzerinden tüm dünya pazarlarına açılabileceğinin garantisini almak zorunda olduklarını anlattı. Hisarcıklıoğlu, bu garanti olmadan yatırımcıları ikna etmenin zor olacağını belirterek İsrail tarafı ile “Ticaretin Kolaylaştırılması ve Güvenlik İşbirliği’’ anlaşmasını imzalamak durumunda olduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, projenin ilk etabının Türkiye’den yatırımcı çekmek olduğunu da vurgularken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde Çankaya Köşkü’nde bir tanıtım toplantısı yapacaklarını kaydetti. İsrail Sanayiciler Birliği Başkanı Shraga Brosh da projenin çok önemli olduğuna işaret ederken Filistin Ticaret, Sanayi ve Tarım Odaları Federasyonu Başkanı Ahmet Elzogheir, Filistin halkına uygulanan ambargonun kaldırılması dileğinde bulundu. Elzogheir, yapılacak çalışmaların binlerce Filistinliye iş sağlayacağını kaydetti. AKP’li başkanın ‘yasak aşkı’ ? AMASYA (Cumhuriyet) Amasya’nın Gümüşhacıköy Belediye Başkanı AKP’li İsmail Uysal’ın iki yıl önce nikâhını kıydığı A.A. ile aşk yaşadığı öne sürüldü. İlçeyi karıştıran olayın ardından eşiyle Başkan Uysal arasındaki cep telefonundan birbirlerine gönderdikleri aşk mesajlarını bulan emekli astsubay Necip A, önce Uysal hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu, sonra da boşanma davası açtı. ‘Yapay Protokol’ (!) ve Teklifsizlik... Laik Türkiye’nin simgesi Atatürk’ü hiçe sayan bir adama şeref madalyası veriliyor. Protokole ‘yapay teferruat’ gözüyle bakmayan Vatikan ise ‘konuğuna’ maharetle konukluğunu bildiriyor NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA “Çıkarlarımızın ileriye götürülmesine fırsat veren bu önemli ziyaretin ‘yapay protokol iddialarıyla’ gölgelendirilmeye çalışılması üzüntü vericidir!” Suudi Arabistan Kralı’nın Ankara ziyaretinde yaşanan talihsiz gelişmeler, Köşk’ten yapılan açıklamada “yapay protokol iddialarına”(!) indirgeniyor. Yani “Aslolan reel politiktir. Reel politik çıkarlar yanında, aşırı önem atfedilen ‘protokol’ mevzuları, önemsiz ve ‘yapaydır’. ‘Yapay’ formaliteyi kasıtlı biçimde böyle sakız gibi uzatanlar; bizim reel politik çıkarlarımıza hizmet eden bir geziye gölge düşürmekte; siyasi emellerine alet etmektedirler!” demeye getiriliyor... “En iyi savunma, saldırıdır!” hesabına yapılmış bir açıklama. Tatmin edici olmaktan çok uzak... Devlet protokolünü, “yapaylık”(!) kavramıyla yan yana getirmekte mahsur görmeyen bu “teklifsizlik”, sorunun ta kendisi değil mi? Bir şeriat devleti hükümdarı, Türkiye Cumhuriyeti’ne resmi ziyaret yapıyor. Şeriatçı Kral, laik T.C. devletinin bir numaralı değeri ve simgesi Atatürk’ü tanımıyor ve hiçe sayıyor. Hiçe saydığı için, Anıtkabir’e çıkmayı, bayrağını Türk bayrağıyla gönderde yarıya indirmeyi zül addediyor. Bu adama siz “Devlet şeref madalyası” veriyorsunuz! Devletinizin kurucusu ve kuruluş felsefesine açıkça meydan okuyan birine, o Hıristiyan göçmenler, İncil ve haçlarını, Suudi Arabistan girişinde gümrük kapılarında bırakmaya zorlanıyorlar. Papa II. Benediktus “mütekabiliyet” ilkesi çerçevesinde şimdi Suudi Krallığı’ndaki Hıristiyan göçmenler için “din ve vicdan özgürlüğü” istiyor. Ziyaretin ana teması bu. İki taraf için de öylesine önemli bir konu ki bu, ilk kez bir Suudi Kral, “kâfir” saydığı Vatikan’a ayak basmayı göze alıyor. Resmi diplomatik ilişkileri olmayan iki devlet arasında böylece en üst düzey bir ziyaret gerçekleşiyor. Ziyaret talebi, Papa ile “Ortadoğu meselesini” de görüşmek isteyen Kral Abdullah’tan geliyor! Baştan sona “esneklik” örneği... Gelin görün ki bu “esneklik” çift taraflı ve “esnekliğin” sınırları var! Sınırlarından “haç” sokmayan Kral Abdullah, “Haçlı” Papa ile dün “Cumhuriyet”te gördüğünüz, İsa tablosu altındaki pozu veriyor. Vatikan protokolünden bu konuda herhangi bir özel talepte bulunmuyor. “Arkası boş bir fon önünde” resim çektirelim falan demiyor. Ya da “Madem burda sağım solum ‘haç’, şurda da benim şeriat bayrağım duruversin!” diye bir dayatmaya girmiyor. Sıkı mı? İki bin yıllık “diplomasi geleneğine” sahip olan Vatikan çünkü hiçbir zaman protokole “yapay teferruat” gözüyle bakmadığı için “konuğuna” maharetle konukluğunu bildirmeyi başarıyor. “Reel politik çıkarlardan” zerre kadar fedakârlık etmeden hem de... Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net ‘SINIRLAR ARASINDA’ PROGRAMI TRT’de Peres sansürü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in Ankara’ya yaptığı ziyaret nedeniyle, Banu Avar tarafından hazırlanıp sunulan Sınırlar Arasında programına yine sansür uyguladı. Program ekibinin verdiği bilgiye göre, TRT 1’de 12 Kasım günü yayımlanması gereken Sınırlar Arasında programı, TRT Haber Dairesi’nce yayından kaldırıldı. Programın yayından kaldırıldığı bilgisi Haber Program Müdürü Meryem Uysal tarafından ekibe bildirildi. Uysal, yayından kaldırmaya Türkiye’yi ziyaret eden İsrail heyetini incitebileceği gerekçesini gösterdi. Ancak daha sonra TRT yetkilileri söylem değiştirdi ve Sınırlar Arası ekibine gerekçesiz olarak programın yayımlanmayacağı ve bu konuda bir gerekçe bildirilemeyeceği söylendi. Banu Avar, TRT tarafından bugüne kadar beş kez sansüre uğradı ve yayımlanan 75 programın çoğu 310 dakika arası kesilerek yayımlandı. Sınırlar Arasında programı geçen yıllarda da sık sık benzer sansür uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. 2005’te yayımlanan Suriye programının büyük bölümü “İsrail’i üzer” gerekçesi ile sansürlenmişti. 2006’daki Filistin’le ilgili program ve “İsveç’in Nobeli” adlı program 2007 Eylül’de “Hangi Avrupa” adlı özel bölüm “Avrupalı dostlarımızı üzer” gerekçesiyle yayına konulmamıştı. Astsubay kazada şehit oldu ? ÇORUM/VAN (AA) Çorum’un Sungurlu ilçesinde askeri minibüsün bir kamyonla çarpışması sonucu ağır yaralanan Jandarma Astsubay Fatih Demir, kaldırıldığı Çorum Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Şehit Jandarma Astsubay Demir’in cenazesi toprağa verilmek üzere doğum yeri olan Kahramanmaraş’a gönderildi. Öte yandan Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde yıldırım isabet etmesi sonucu şehit olan askerlerden Ramazan Doğan’ın cenazesi, uçakla Ankara’ya gönderildi. devletin en yüksek nişanını layık görüyorsunuz. Hepimizin gözüne birer yumruk gibi giren o “Swissotel fotoğraflarını” bir an için bir kenara koysak bile bu “devlet nişanı” neyin nesidir? Köşk’ten gelen açıklamada bu konuya hiç girilmemiş. Soru, “Kral Abdullah bu nişanı hak etmek için ne yaptı?” falan da değil, “Laik devleti alenen tanımayan, hiçe sayan birine siz bu nişanı nasıl verdiniz?” gibi esasa dair bir soru... Böylesine esasa dair bir soruyu “yapay protokol iddialarıyla” geçiştirmek mümkün mü? Esnekliği Vatikan’dan öğrenin Protokol evet, sarsılmaz kanunlar değildir. Devlet protokolü, belli sınırlar içinde “âli çıkarlar” uğruna esneklik gösterebilir. Burada kullanılan kriter, “tarafların karşılıklı esneklik” göstermesi ve sözü edilen “âli çıkarların” da açıksarih olmasıdır. Sizin kurallarınız ve değerlerinizi hiçe sayan birine, ileri geri “esnek lik” göstermezsiniz. Nerde kalmış göğsüne devletinizin en yüksek şeref madalyasını iliştirmek! Kral Abdullah’ın Türkiye’ye gelmeden önce yaptığı Vatikan gezisi, mütekabiliyet esasına dayanan “esnekliğe” tipik bir örnek. Kral Abdullah’ın Vatikan çıkarması, çok yönüyle “tarihi bir gezi” oldu. Şeriat devleti Suudi Arabistan’la Vatikan arasında “diplomatik ilişki” yok çünkü. Yani resmi düzeyde ne Vatikan Suudi Arabistan’ı tanıyor ne Suudi Arabistan Vatikan’ı! Riyad’ın Vatikan’da, Vatikan’ın Riyad’da resmi temsilciliği yok. Suudi Arabistan zira “kutsal Müslüman toprakları” üzerinde, bir temsilcilik kapısında dahi “haç” görmeye tahammül edemiyor. Ancak küreselleşme ile birlikte Avrupa’da giderek artan bir Müslüman nüfus oluştuğu gibi Suudi Arabistan da bir milyonu bulan Katolik göçmen nüfus alıyor. Avrupa’da Müslümanların ibadet özgürlüğü var. Suudi Arabistan’da Hıristiyanlara bu özgürlük tanınmıyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle