19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2007 CUMA 5 EKİM 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER Irak’ta El Kaide finansörü yakalandı ? Dış Haberler Servisi Irak’ta terör eylemlerini finanse etmek amacıyla El Kaide yandaşlarından 100 milyon dolar topladığı tahmin edilen bir kişi Irak ve Amerikan güçlerinin ortak operasyonu sonucunda gözaltına alındı. 2006 yılının Şubat ayında Samara kentinde bir Şii türbesine düzenlenen saldırıda kullanılan patlayıcı ve silahları da tedarik ettiği düşünülen şüphelinin, 100 milyon doları, İtalya, Suriye ve Mısır’dan gelip Irak’a yasadışı yollarla giriş yapan El Kaide destekçilerinden bu yaz topladığı belirtildi. Amerikalı yetkililer; Suriye, Ürdün ve Irak’ın Felluce kentinde dükkânları olan şüphelinin deri ticareti adı altında Irak’taki El Kaide ajanlarına ayda 50 bin dolar sağladığını, ayrıca nisan ayında 3 Amerikalı askeri öldürüp birini yaralamak suçundan arandığını da bildirdiler. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Kuzey ve Güney Kore liderleri, tarihi bildiriyi Pyongyang’da imzaladı Tebeşir Dairesindeki Deniz Baykal! Son günlerde başkentte şu Amerikan bilmecesi moda: “Mihail Gorbaçov ile Deniz Baykal’ın ortak noktaları nedir?” Yanıt: “Her ikisi de partilerini yıkıp ülkelerinde rejim değişikliği yarattılar!” Gorbaçov, genel sekreteri olduğu Komünist Partisi’ni yıkıp, SSCB’yi parçalayıp Rusya Federasyonu’na indirgeyen siyasacıdır. Baykal’a gelince: Atatürk’ün kurduğu CHP’ye 1992’de genel başkan seçildi. Girdiği beş seçimi yitirdi, ılımlı İslamın yolunu açtı. Baykal, 30 Ekim 1995’te kurulan DYPCHP koalisyon hükümetinde büyük afra tafra ile başbakan yardımcılığını lütfen ve tek koşulla kabul etti. Derhal seçime gidilecekti. 24 Aralık seçiminde yüzde 10.7 oranında kıl payı farkla TBMM’ye 49 sandalye ile nal toplayarak 5. parti olarak girme başarısını gösterdi! Daha ne oldu? Refah Partisi’ni iktidara getirdi. 28 Şubat’ta noktalanan köktenci İslamiyetin oluşumuna kapıyı araladı. 22 Temmuz 2007 seçiminde ne oldu? AKP’nin ılımlı İslamını iktidara taşıdı. Öğrencilik yıllarında Hukuk Fakültesi Münazara Ekibi Başkanı olan, ağzı laf yapmaktan başka bir şeye yaramayan Baykal, seçim gecesi nutku tutulup basının karşısına çıkamadı. Oysa iki gün kanlığındaki bilim kurullarının çalışmalarını Baykal da çok iyi anımsar. 14 Mayıs 1950’de DP karşısında CHP’nin yenilgisinden sonra ayağına geçirdiği çarıkla Anadolu’yu karış karış örgütleyip partiyi yeniden dirilten Kasım Gülek’in bile bir kurultayda nasıl değiştirildiğini de çok iyi bilir. Bir rastlantı, 14 Mayıs 1972’de Bülent Ecevit’in İnönü’yü, demokratik yöntemler ile nasıl devirip yerine geçtiğini Baykal herkesten daha iyi anımsar. Ecevit, beş kez başbakanlık yapacak, Baykal beş kez seçim yitirip bir kez bile başbakan olamayacaktır. Çünkü Baykal Bey, görkemli CHP Genel Merkez binasında, çevresinde bir tebeşir dairesi çizmiştir. Dairenin içine girilmesine izin vermediği gibi, kendisi de bu kadar yenilgi karşısında dışarı çıkma siyasal nezaketini gösteremiyor. Argoda buna galiba “Ne iniyor, ne biniyor!” deniliyor. Unutulmasın ki Baykal yalnızca CHP’ye değil, TC’ye büyük zarar veriyor. Refah Partisi olayı ABD ve AKP’nin bugünkü takıyyeci liderlerine bir siyasal laboratuvar oldu. Eğer bugün Türkiye’de ılımlı İslam Cumhuriyeti geliştiriliyorsa bunun tek sorumlusu beş kez seçim yitirip bir türlü tebeşir dairesinden dışarıya çıkamayan Baykal değil de kimdir? Savaş 50 yıl sonra bitiyor Dış Haberler Servisi 50 yılı aşkın süredir teknik olarak birbirleriyle savaş halinde gözüken Kuzey ve Güney Kore, kalıcı bir barış antlaşmasının imzalanması yönünde anlaştı. Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jongil ile başkent Pyongyang’da ağırladığı Güney Koreli meslektaşı Roh Muhyun’un dün imzaladıkları tarihi ortak bildiride, “Kuzey ve Güney Kore, mevcut ateşkesin yerine daimi barış nizamı getirilmesi görüşünü paylaşmaktadır” denildi ve bu çerçevede anlaşmaya yönelik uluslararası bir görüşme yapılması çağrısında bulunuldu. Yarımadanın 1945’te bölünmesinden sonra Kuzey ve Güney Kore liderlerini ikinci kez bir araya getiren zirvenin üçüncü ve son gününde imzalanan bildiride iki taraf arasında gerilimi azaltmak, sorunları gidermek için diyalog sürecinin başlatılacağı da yer aldı. Bu çerçevede iki ülkenin başbakanlarının gelecek ay Güney Kore’nin başkenti Seul’de, savunma bakanlarının da Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da bir araya gelecekleri belirtildi. ABD’nin Sünnilerle dansı ABD’nin Sünni aşiretlerden gelen 50 bin ‘gönüllüyü’ El Kaide’yle savaş için silahlandırma stratejisine Şii Başbakan liderliğindeki hükümet tepki gösterdi Dış Haberler Servisi Irak’ta bataktan çıkmanın yollarını arayan ABD’nin El Kaide’ye karşı yeni strateji olarak Sünni aşiretlerin bazılarıyla işbirliğine gitmesi ve onlara bağlı militanları silahlandırması Şii Başbakan Nuri el Maliki liderliğindeki hükümetin sert tepkisine neden oldu. İktidardaki Şii koalisyon Birleşik Irak İttifakı’ndan yapılan açıklamada, “ABD ordusunun, başkent Bağdat’ın bazı mahalleleri ve başka vilayetlerde El Kaide ile mücadele gerekçesiyle silahlı terörist grupları işe almaya başladığı” belirtildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Şii koalisyon, hükümetin haberi bile olmadan, güvenlik adı altında halka karşı düşmanca eylemler yapan bu terörist unsurların kabulünü reddetmektedir.” Sünni İttifak ise Amerikalıların stratejisini savundu. Ulusal Uyum Cephesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “4 yıldır ülkemiz yabancı ülkelerden gelen teröristlerin işlediği suçlarla yasta” denildi ve ABD ordusunca seferber edilen aşiretlerin güvenlik güçleri bünyesine entegre edilmesini istedi. ABD ordusundan Albay Robert Menti, yaklaşık 50 bin sivilin El Kaide’ye karşı yürütülecek operasyonlara katılmak için 150 farklı noktada oluşturulan güçlere katıldığını belirtti. “Gönüllü” olarak adlandırılan ABD ile işbirliği yapan bu kişilerin AK47 silahları taşıdıkları ve portakal rengi bir kuşak taktıkları kaydediliyor. eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in sağ kolu İzzet İbrahim el Duri liderliğinde 22 direniş grubunun “Cihad ve Özgürlük” isimli bir koalisyon kurdukları belirtildi. Video mesajda, ABD ile görüşme yapmak için bir dizi ilkenin oluşturulduğu belirtilerek bunların arasında “düşmanın” şartsız bir şekilde Irak topraklarını terk etmesi de sayıldı. Direniş koalisyonuna El Duri ile bağlantılı “Nakşibendi Yolu Ordusu” adındaki bir grubun liderlik ettiği kaydedildi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI TSK, Demokrasi ve Emperyalizm AKP hükümetinin yaptıkları ile TSK’nin söyledikleri taban tabana zıt. TSK, Irak’ın kuzeyinde kukla bir devletin kurulmakta olduğunu; hükümetin izlediği politikanın buna yardım ettiğini ortaya koyuyor. Hükümetten çıt çıkmıyor. Hükümet bu ülkenin hükümeti ise, buna yanıt vermesi, açıklama yapması gerekir. “Hayır söyledikleriniz doğru değildir”; ya da “söyledikleriniz doğru; ancak bu benim tercihimdir” demiyor, diyemiyor. Çünkü tercihler hep ABD ve AB’den geliyor. “Söyledikleriniz doğru değil” diyemez; doğru olduğu kanıtları ile ortada. “Ben böyle istiyorum” da diyemiyor. AKP’nin tabanı da buna isyan eder. TSK’nin Irak’ın kuzeyi ve terör konusunda söylediklerini hükümet duymak, görmek ve anlamak istemiyor. Bu konuda, devlette iki başlılığın egemen olduğunu görüyoruz. Diğer konularda da benzer bir durum yaşanıyor. Cumhuriyetin temel nitelikleri, laiklik ve ekonominin yabancılara teslimi konularında da hükümet, “kısmen” yanıt veriyor; genellikle susuyor. Bir taraftan, “Biz rejimi değiştirmiyoruz” diyorlar; öte yandan radikal değişiklikler için fiili adımlar atılıyor. Kadrolaşmaları bunun kanıtı. TSK’nin duruşu ile hükümetin uygulamalarındaki farklılıklar “stratejik ve yaşamsal farklılıklardır”. politikasında değişikliğe gider. Ulusal çıkarlarının ve demokrasinin gereğidir bu. Meclis ve hükümet bu konuda, “demokrasinin ve ulusal çıkarların gereklerini yerine getirmediği için”, TSK uyarılarda bulunuyor. Türkiye’de demokrasinin işletilmemesi; ilgili kurumların ABD ve AB’ye “öncelikli bağımlılıkları”, bu çelişkili durumu yaratıyor. Normal adı “dördüncü kuvvet” olan medya gücünün “dinci, sermayeci ve Amerikancı odakların eline büyük ölçüde geçmesi karşısında”, TSK, halkı aydınlatma görevini üstleniyor. Bir demokrasi boşluğunu tamamlıyor. Duri’den yeni koalisyon İşgalin ardından direnişe geçen Baas partisine bağlı bir internet sitesinde, idam edilen Irak’ın önce 69. yaş günü kutlamasında mangalda kül koymuyordu. Son parti meclisinde karşıtlarının “Bu parti İsmet İnönü’yü değiştirdi, sizi değiştiremiyor” sözlerine “Yollarımız ayrılıyor, yolunuz açık olsun!” diye tepki gösterdi. Demokrasiye yakışmayan böyle bir yanıtın argoda tam karşılığının ne olduğunu bilirsiniz! İnönü’nün genel başkanlığı döneminde Karanfil Sokak’ta alçakgönüllü CHP Genel Merkezi’ndeki örgütlenmeyi, Baykal kadar biz de anımsarız. O dönemin Gençlik Kolları Genel Sekreterliği’nden TBMM Başkanlığı’na çıkan Hikmet Çetin’i, Doğan Avcıoğlu’nun baş TSK’yi hedef alanlar kanıtlıyor TSK’yi hedef alanlara bakınca taraflar daha net görülüyor; aynen KKTC’de Annan Planı’na “evet” dedirten cephe; bugün de TSK’nin karşısındadır. ABD ve AB odakları, TSK’yi “BOP önündeki engel olarak görüyorlar”. AKPTSK tartışmasında TSK’ye karşı AKP’nin yanında yer alıyorlar. İçerde ise şeriatçılar, bölücüler ve Batı’ya bağımlı liberaller, TSK’ye karşılar. K URNAZ AMERİKALI Ermeni tasarısına PKK’yi ekledi WASHINGTON (AA) ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesi, gelecek çarşamba günü, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili tasarısını görüşeceğini resmi gündemine koyarken, aynı zamanda, terör örgütü PKK’yi kınayan bir tasarının da oylanacağı bildirildi. Başkanlığını Demokrat Parti Kaliforniya Milletvekili Tom Lantos’un yaptığı komiteden yapılan duyuruda, Ermeni iddialarını tanımaya yönelik 106 sayılı ve yasal bağlayıcılığı bulunmayan tasarının altında terör örgütü PKK ile ilgili bir bölüm eklendiği görüldü. Bağlayıcılığı olmayan ancak Kongre’nin hassasiyetini gösteren bu tür tasarılar zaman zaman ABD Kongresi’nde oylamaya sunuluyor. 1915 olaylarıyla ilgili tasarı, ABD Başkanı’na, Ermeni çevrelerinin iddialarının, “insan hakları ve etnik temizlikle ilgili ABD’de kayıtlı soykırım belgelerinin, gerekli anlayış ve duyarlılıkla Amerikan dış politikasına yansıtılması’’ çağrısında bulunuyor. Bu tasarının ardından oylamaya sunulacağı açıklanan diğer tasarı ise “PKK olarak bilinen terörist örgütün kınanması ve bu örgüte karşı Türkiye’nin mücadelesinin desteklenmesi’’ sözleriyle özetlendi. Ermeni tasarısının, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nden geçmesi ihtimali çok yüksek görülüyor. Ayrıca Temsilciler Meclisi çoğunluk lideri Demokrat Parti Maryland Milletvekili Steny Hoyer, tasarının bu komiteden sonra meclisin genel kuruluna, 22 Kasım’dan önce getirilerek kabul edileceğini söylemişti. İşbirliği bölgesi Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi Kurtuluş Savaşı’ndaki cepheleşmeye benzer ilginç ve dramatik bir çatışma yaşamaktayız. Bir tarafta ABD ve AB’nin sömürgeci güçleri ile birlikte hareket edip, “ortak hesaplar” yapanlar var. Cumhuriyetin kazanımları ve laik hukuk devleti yerine dinci bir yapılaşma istiyorlar; Lozan yerine Türkiye’yi bölmek ve yavaş yavaş Sevr’e taşımak amacındalar: Türkiye ekonomisini kapitalizmin ve emperyalizmin arka bahçesine dönüştürmek peşindeler. Bunlara karşı ulusalcı ve antiemperyalist bir cephe var. Türkiye’nin BOP içinde eritilmesine karşı; üniter yapısına sahip çıkan iktisadi, siyasi ve askeri olarak, emperyalizmin Türkiye’deki hedeflerini reddeden bir cephe bu. ABD ve AB ile anlaşıp, onların Türkiye’deki taleplerini yerine getiren; karşılığında, ABD ve AB’nin desteği ile Türkiye’de önünü onlara açtırtan odaklar bunlar. Şeriatçıların ve bölücülerin başını çektiği cephe bu. TSK, 12 Nisan1 Ekim 2007 arası yaptığı uyarılarla, Türkiye’deki bu taşeronlara karşı çıkıyor ve ulusalcı cephede yer aldığını söyüyor. Bu cephe aynı zamanda emperyalizme karşı, gerçek demokrasinin yanında yer alan cephedir. Ayrıntı Uygarlıktır Bey’fendi ya da ham’fendi arabasını sokağa park ediyor. Alarmı denetledikten sonra evine giriyor. Sabaha karşı 03’te; hastası, bebesi tüm sokak sakinleri bey’fendi ya da ham’fendinin arabasından gelen canhıraş sesle uyanıyor. Bey’fendi ya da ham’fendi de bangır bangır bangırdayan alarmı susturmak için apartmanın bilmem kaçıncı katından ininceye değin alarmın metalik feryadı geceyi bölmeyi, başkalarını da uyandırmayı sürdürüyor. Bey’fendi ya da ham’fendi arabasına gidip alarmı kapatmıyor, susturuyor. Yine aynı saygısızlıkla evine dönüyor... İlkokul kitaplarında bir handa geçen bir öykü vardı. Üst odadaki yolcunun gece yarısından sonra düşüncesizce attığı çizmenin gürültüsü ile uyanıp da ikincisini ne zaman atacak diye bekleyen alt odadaki yolcu gibi, ondan sonra artık uyuyabilirsen uyu... Araba alarmları olayı ramazanda sahur davulu ile daha da baş edilmez oldu. Davulcunun davulu yalnızca “dan di di dan dan” diye döven anarşisi sürüyor. En ufak titreşimle bile çalan araba alarmları, ramazan davulcularının “dan di di dan danlarına ba bi ba bi ba bileri” de kakofonik vokal olarak eşlik ediyor. Keşke bu beste ile Eurovision’a katılsak! Eskiden, ne çalar saat, ne cep telefonunun uyarısı ne de Telekom’un uyandırma hizmeti vardı. Günümüzde davula gerek var mı? Davul tokmağı ile sahura kalkmak Kuranıkerim’in emri mi? Ramazan bitmeden kapı kapı dolaşıp yüzsüzce “bahşiş” dilenciliği de cabası... Pek çok kişi davulcuları kapıdan kovalarken bazıları da başlarına bir şey gelir korkusuyla, İngilizce konuşup gâvur rolü oynuyorlar. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak 2005’ten bu yana ramazan davulunu “Geleneklere saygılıyız, ama gürültü kirliliğine de karşıyız” sözleri ile yasakladı. Darısı öteki belediyelere... Madende zamana karşı yarış Güney Afrika’nın Johannesburg kenti yakınlarındaki Carletonville’de bulunan altın madeninde önceki gün asansör kablosunun kopması sonucu yerin 2.2 km. altında mahsur kalan yaklaşık 3 bin 200 işçinin kurtarılması için yoğun bir kurtarma faaliyeti sürdürülüyor. Yetkililer madencilerin ilk grubunun, olaydan 15 saat sonra ikinci bir asansör aracılığıyla çıkarıldığını açıkladı. Dünyanın 5. büyük altın üreticisi olan Harmony Gold’un işlettiği madende mahsur kalan işçilerden 1950’si dün akşam saatleri itibarıyla kurtarıldı. Çalışmaların ağır gitmesinin nedeni olarak havalandırma bacasında kurulan düzenekle bir defada 75 kişi olmak üzere madencinin dışarı çıkarılması gösterildi. Madende mahsur kalan işçileri kurtarma çalışmalarının sürdüğü, içeriye temiz hava pompalandığı bildirildi. Maden İşçileri Sendikası, olayın bir ihmalden kaynaklandığını ve madenleri terk edebilmek için acil çıkış imkânlarının sağlanması konusunda mülk sahiplerine baskı yapılacağını açıkladı. (Fotoğraf: AFP) Tarafların, kargo treni seferlerine tekrar başlanması ve yarımadanın batısında kalan deniz sınırında bir işbirliği bölgesi oluşturulması konusunda da mutabık kaldıkları açıklandı. Barış antlaşmasına, ateşkes antlaşmasına imza atan Çin ile ABD’nin de destek vermesi gerekiyor. 1953 yılındaki ateşkes antlaşması, Güney Kore tarafından imzalanmamıştı. ABD Başkanı George Bush, barış antlaşmasının, K. Kore’nin nükleer çalışmalarına son vermesi halinde gündeme gelebileceğini söylemişti. Önceki gün Pyongyang’ın, Yongbyon reaktörünü yıl sonuna kadar kapatmayı kabul ettiği bildirilmişti. Dış politikada farklar... ABD ve AB konularında TSK’nin tutumu ilk defa netleşmeye başladı. “Müttefik dediklerimiz teröre ve Kürdistan projesine fiilen destek veriyorlar.” Bunu, TSK’nin en üst yönetimi söylüyor, TSK adına TSK ilk defa ve açık olarak 2007 yılında yaptığı uyarılarla ABD ve AB’nin Türkiye üzerindeki politikalarına karşı çıkıyor. Türkiye’yi bölmek istediklerini; hükümetin buna karşı politika izleyemediğini net bir biçimde açıklıyor. “Meclis ve hükümetin siyasi irade ortaya koyamaması karşısında” ortaya çıkan boşluğu doldurarak demokrasiyi ve Cumhuriyetin kazanımlarını korumaya çalışıyor. Kouchner’le gündem AB üyeliği ? PARİS (AA) Fransa Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Bernard Kouchner’in bugün başlayan Türkiye ziyaretine, Türkiye’nin AB üyeliği konusu damgasını vuracak. Kouchner’in temaslarında ikili siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin yanı sıra Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri, Kıbrıs ile bölgesel ve uluslararası konular ele alınacak. Evsizlerin çadır eylemi ‘Türk Kimliği Ne Olacak?’ 25 Eylül’de bu köşe de “Fenerbahçe mi Fenergarden mi?” başlıklı yazımızda şöyle demiştik: “11 oyuncudan, ikisi devşirilmiş, sekizi yabancı oyuncu! Ondan sonra gel de Fenerbahçe’ye Türk takımı de. (...) Bana soracak olursanız bugünkü Fenerbahçe Türk futbolunu temsil eden bir Türk takımı değil, olsa olsa ‘Fenergarden’ olabilir”. On yıllık bu köşede spor bağlantılı topu topu iki kez yazdım. Bu ikinci yazıma bazı Fenerbahçe “fanatikleri (tutkunları)” tepki gösterdiler. Fenerbahçe, “Fenergarden değil, Fenerbahçe” idi. Evet Fenerbahçe, Fenerbahçe idi, ama bir “Türk takımı” mı idi? 27 Eylül’de UEFA Başkanı Michel Platini, İstanbul’da sormaz mı?: “Fenerbahçe 11 Brezilyalı, Beşiktaş 11 Arjantinli, Galatasaray 11 Perulu ile oynarsa, Türk kimliği ne olacak?” Peki, bu söze ne buyrulur? Turuncumavi koalisyona doğru DENİZ BERKTAY Fransa’da hükümetin evsizlerin barınma sorunlarına bir çözüm bulmak için gerekli adımları atmaması protestolara neden oluyor. Barınma Hakkı örgütünün inisiyatifiyle yapılan eylemlerde başkent Paris sokaklarına çadırlar kurulurken çoğunu Afrikalı mültecilerin oluşturduğu evsizlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekilmesi amaçlanıyor. Gerek evsizler gerekse onlara destek veren Barınma Hakkı örgütü üyeleri, aylardır başkentte, aralarında bakanlık binalarının da olduğu bölgelerde kurulan küçük çadırlarda yaşıyor. (Fotoğraf: AP) Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 KİEV Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko’nun, kendisinin kurucusu olduğu Bizim Ukrayna partisi ile Yulya Timoşenko Bloku ve Başbakan Viktor Yanukoviç’in Bölgeler Partisi’nin koalisyon kurmak için görüşmelere başlaması gerektiğini söylemesi, turuncu partiler ile Yanukoviç’in mavibeyazlarının geniş tabanlı koalisyon kuracakları söylentisini artırdı. Ukrayna’daki parlamento seçimlerinde oyların yüzde 100’e yakınının sayılması ve koalisyon hükümeti ortaklarından Sosyalist Parti’nin yüzde 3’lük seçim barajını geçemeyeceğinin 2 Ekim’de kesinlik kazanmasından sonra, yeni hükümete en az bir turuncu partinin gireceği kesinlik kazandı ve Yuşçenko, üç büyük partiye koalisyon için görüşmelere başlama çağrısında bulundu. 450 sandalyeden oluşan Ukrayna Parlamentosu’ndaki yeni sandalye dağılımında Timoşenko’nun partisi ile Yuşçenko’nun partisi, beraber 228 sandalyeye, yani güve noyu almak için gereken sandalye sayısından sadece üç fazla sandalyeye sahip. Bu durum, Ukrayna Parlamentosu’nun alışkın olduğu milletvekili transferleri gibi bir durumda, tamamen turuncu partilerden oluşan bir koalisyon hükümetinin kolayca düşebileceği anlamına geliyor. Bu nedenle Ukrayna’nın iki kesiminin temsil edildiği geniş tabanlı koalisyon hükümetinin kurulması gündemde. Ancak Timoşenko’nun bu oluşuma şiddetle karşı çıktığı biliniyor. Talabani Çin’e silah siparişi verdi Dış Haberler Servisi ABD’nin Irak’taki silah ihtiyacını karşılayamaması nedeniyle Irak hükümetinin, Çin’e 100 milyon dolar değerinde hafif askeri teçhizat siparişi verdiği belirtildi. Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Irak’ta yalnızca 5 polis memurundan birinin silahlı olduğunu ve Çin’den sipariş edilen silahların polislere dağıtılacağını açıkladı. Talabani ayrıca, ABD’nin, Irak ordusunu güçlendirmek amacıyla silah dağıtımını hızlandırmasını istedi. Irak hükümetinin ABD’nin sağladığı 190 binden fazla silahın hesabını veremediği, bu silahların milislerin ve PKK’nin eline geçtiğine dikkat çekilirken bazı uzmanlar, bu çerçevede Çin’le yapılan anlaşmanın kaygı verici olduğunu belirtiyorlar. Demokrasiye müdahale değil TSK’nin bu tutumunu “askerin sivil politikaya müdahalesi olarak” yorumlamak at ile arabanın yerini değiştirmek anlamına gelir. 1) ABD ve AB Kürdistan, projeleri ile Türkiye’yi bölmeye çalışıyorlar. Batı’da hiçbir uygar ülkenin meclisi ve hükümeti buna izin vermez; ilişkileri gözden geçirir; dış www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CUMHURİYET 1011 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle