19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2007 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN dishab?cumhuriyet.com.tr Operasyon tartışması, Türkiye’yi Doğu’ya yaklaştırırken ABD’nin İran’a operasyon planını zora sokuyor DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Operasyon İslama doğru iter YORGOS KARABELİAS Savaşa Bahane Aramak W. Bush’un savaşı paraya doymuyor. Dış basın kaynaklı haberlere bakılırsa Amerikan Başkanı, Irak savaşının dipsiz kuyusuna atmak için Kongre’den 46 milyar dolar daha ek bütçe talep etmiş. Bu rakam bugüne kadar Irak ve Afganistan operasyonları için öngörülen 455 milyar dolara eklenecek. Kongre’nin olası ret oyunu önlemek için Başkan her zamanki şantaja başvurmayı unutmamış. “Demokratlar’ın muhalefet etmesi elbette ki haklarıdır. Ama savaşa karşı olanların askerlerimizin başarılı olamayacakları konusunda emin olmaları gerektiğini öne sürmeleriyle, savaşçılarımız Washington’daki partizan çekişmelerin kurbanı olmamalıdır’’ şeklindeki şantajını bir kez daha yinelemiştir. Oysa yine dış basında birbiri ardına boy gösteren sondajlar, halkın yüzde 60’ının savaşın sürdürülmesine karşı çıktığını ortaya koymaktadır. Üstelik muhalifler salt Demokratlar’la da sınırlı değildir. Bazı Cumhuriyetçi vekiller yaklaşan Başkanlık seçimlerini kaybedebilecekleri kaygısıyla ek bütçeye ters bakmaktadırlar. Savaşın dolar öğüten bütçesi doymak bilmemektedir. 2007’de yüzde 40’lık artış gösteren savaş bütçesinin 2008’de yüzde 15’lik yeni bir artış daha göstereceği tahmin edilmektedir. Hâlâ ‘zafer’ vehmiyle savaş bütçesini sürekli arttıran W. Bush’a karşın Demokratlar’ı gerçek bir muhalefet olarak görmek zor. Demokratlar işi geçici fonlar yoluyla geçiştirerek seçim kampayalarında cephede savaşan askerlere yardımı kesme açmazına düşmekten kurtulmayı amaçlıyorIar. Ayrıca, ABD’de esas olan, herkesin bildiği gibi ‘establishement’dir. Bu tür ‘ulusal konularda’ Cumhuriyetçi ya da Demokrat olmak fark etmiyor. Örneğin Demokratlar’ın önde giden başkan adayı Hillary Clinton “İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin vermeyeceğinden’’ söz ediyor. Öte yanda savaş harcamalarının rekor düzeylere tırmanması bütçe açıklarının da önde gelen nedenleri arasında. Petrol fiyatlarının artması, Borsa ve hisse senetlerindeki ciddi düşüşler, doların sürekli değer kaybı, kamu harcamalarında görülen kesintiler, eyaletlerin sağlık, eğitim, ulaşım gibi konularda yerinde saymaları, işten çıkarmalar, ücretlerdeki düşüşlerin Demokratlar’ın ve sendikaların şiddetli eleştirilerine yol açması da cabası. Bilanço, yazar Jacques Coubard’ın altını çizdiği gibi W. Bush’un seçim kampanyalarındaki bol keseden vaat ettiklerinden çok uzak. Dahası, Başkan’ın bir yandan savaşa milyarlarca dolar akıtırken, öbür yandan yoksul ailelerin on bir milyon küçük çocuğuna parasız sağlık hizmeti verilmesine ilişkin birkaç milyar dolarlık fonu rahatlıkla veto etmekte sakınca görmemesi! (L’Humanite, 24 Ekim 2007) ??? Irak ve Afganistan batağından nasıl çıkılacağı belirsizliğini korurken, W. Bush yönetimi ve yeni savaşçı yandaşları Fransa ve İsrail’in de yangına körükle gitmesiyle nükleer silaha sahip olma yönünde çaba içinde olduğu bahanesiyle İran’a saldırı seçeneğini sıcak tutmakta, dahası, “bir 3. Dünya Savaşı’ndan’’ söz etmekte sakınca görmemektedir. Vurulması planlanan yüzlerce nükleer tesisin listesi bile çoktan belirlenmiş. İsrail’in de aktif olarak yer alacağı saldırının, uzmanlara göre aralık sonuna kadar gerçekleşme olasılığı var. Ne var ki, ne Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, ne de BM Güvenlik Konseyi, ABD ve yandaşlarıyla aynı görüşü paylaşmıyor. Ajansın Başkanı 2005 Nobel Barış Ödülü sahibi El Baradey, Le Monde gazetesinde yer alan söyleşisinde, “İran’ın Nükleer bombaya sahip olma eğiliminde olduğu varsayılsa bile bunun için en az üç ila sekiz yıla ihtiyacı var. Eğer bu konuda sorun varsa, sorunun görüşmeler yoluyla çözüme ulaştırılması için önümüzde yeterli zaman var demektir. Üstelik gerilim ortamında sağlıklı denetim yapmak ise hiç kolay değildir. Güç kullanmaktan, ancak diplomatik imkânların bütünüyle sona ermesinden sonra söz edilebilir. İnsanları İran’ın hemen yarın nükleer bir tehdit oluşturacağı düşüncesinden uzaklaştırmak istiyorum. Yanıtlanması gereken soru, İran’ın atom bombasına sahip olmasına izin vermek mi, yoksa İran’ı bombalamak mı sorusudur. Üstelik önümüzde Irak örneği var. Güç kullanmak, sorunu çözmek yerine onu daha içinden çıkılmaz hale getirmekten öte işe yaramıyor’’ demektedir (Le Monde, 23 Ekim 2007). Ayrıca, bilindiği gibi Ajans, kasım ayında konuyla ilgili bir rapor hazırlığı içindedir. Rusya ise rapora kadar Tahran’a karşı yeni yaptırımları Güvenlik Konseyi’nde bloke etmiştir. Ancak saldırgan takım yine bildiğini okumakta, savaş tamtamları çalmaya devam etmektedir. Şu sıralarda W. Bush ve Cheney’e, Fransa’dan sonra İsrail de katılmış görünmektedir. OlmertSarkozyBrown görüşmelerinde konu bu yanıyla ele alınmıştır. İsrail Devlet Başkanı Şimon Perez “Geç olmadan dünya gözünü açmalıdır’’ diyerek savaşçılar kervanına katılmıştır. Saldırı seçeneğinin nedeni kimse için sır değil. Amaç, İran’ın, Irak’taki direnişçilere yardımını engellemek, Körfezdeki petrol zengini ‘müttefikleri’ yönündeki olası tehdidini ortadan kaldırarak petrol bölgelerini ve yollarını güvence altına almak. Gerisi bahane! K ısa bir süre önce, İran’da Körfez bölgesinin güvenliği ve bölgenin jeopolitik gerçeği için yapılan uluslararası konferansa katıldım. Bu konferans ve bölgede yaptığım temaslar bazı tespitler yapmama olanak sağladı. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bugün için var olan Kürt meselesi, yalnızca Ortadoğu bölgesindeki jeopolitik gerçeği değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda omino etkisi sürüyor bölgedeki toplumları ve işbaşındaki hükümetleri de Bölgedeki gelişmeler çok kesinlikle etkileyecek. Bu görüş, hızlı yaşanıyor. ABD’ye son dönemde hem ABD’nin topraklarından geçiş izni Türkiye’yle olan ilişkileri hem vermeyen Türkiye, şimdi bu ülke de Türkiye’nin İran, Irak ve ile her geçen gün daha fazla İsrail’le olan ilişkileri dikkate artan şekilde rekabet alındığında doğrulanmaktadır. içine girdi. Tabii bu noktada Bugün artık Kemalist Türkiye’de Batı karşıtlığının Türkiye’nin geleneksel sürekli gündemde olması, İslam jeopolitik tercihlerini herkes çok ve Kemalist generallerin ülke iyi biliyor; Türkiye, Amerika ve içindeki çatışmalarına boyut Batı’nın arabasına bağlanarak, kazandırıyor. Buna paralel aşamalı bir şekilde bölgesel bir olarak Türkiye ve İran süper güç ve Batı’nın sözünü arasındaki geleneksel dinleyen, tabii aynı zamanda tüm rekabet de sabote ediliyor. bölgeye açılan geniş kapıya Bu rekabet, iki büyük Müslüman dönüşmektedir. NATO üyeliği ve devletin bölgedeki liderlik AB’ye üyelik ise Türk rolünü üstlenmek arzusundan politikalarının geleneksel kaynaklanıyor. Bu durum ABD eksenini oluşturmaktadır. ile İsrail’in İran aleyhindeki Herkesin bildiği stratejilerine katkı gibi ABDsağlıyordu. Türkiyeİsrail Ancak ortaya merikalı şahinler stratejik çıkan Kürt ve İsrail, alışık üçgeni işte bu meselesi, sadece oldukları üzere çerçeve içinde Türkiye ve Türklerin boynuna yapılandırıldı. İran’ın kısmen geçirdikleri ipi Ve bugün yaklaşmalarına özellikle bu Türkiye, İran’ın neden olmadı, Müslüman dönemde sıkmaları aynı zamanda dünyasına olan gerektiğine ABD’nin İran’a etkisine karşı yapmayı inanıyorlar. Bunu da, dalgakıran görevi düşündüğü bazı Yahudi görüyor. Aynı operasyon planını dernekleri kanalıyla Türkiye, da zora soktu. ya da Ermeni Kemalist Amerikalı soykırımı mesajıyla doktrinler şahinler ve İsrail, yaptılar. Türkler eğer sayesinde bir alışık oldukları “akıllarını başlarına taraftan İslamın üzere Türklerin almazlarsa” yayılmacılığına boynuna Ermeni soykırımının karşı set geçirdikleri ipi oluştururken Amerikan Kongresi özellikle bu diğer taraftan dönemde tarafından tanınması Batı yönünde yol sıkmaları tehlikesi vardır! alıyor. Buna gerektiğine rağmen Kürt inanıyorlar. Bunu sorunu bilinen çerçevede ve tüm da, bazı Yahudi dernekleri dengeleri kökten değiştirecek kanalıyla şekilde ortaya çıktı. ya da Ermeni soykırımı mesajıyla yaptılar. Türkler zlenen politikalar... eğer “akıllarını başlarına almazlarsa” Ermeni soykırımının Amerikan Kongresi Evren ve Özal döneminde tarafından tanınması tehlikesi İslama çok sadık olan ve artık vardır! Bölgedeki domino etkisi Türkleştirmenin olanaksız devam ediyor. Türkler Kuzey olduğu PKK’yi ve Kürt Irak’a askeri müdahalede milliyetçiliğini önlemeye bulunmakla tehdit ediyor ve yönelik (Kürtleri devlete Amerika karşılık veriyor. Bu kazandırmak amacıyla) birtakım çerçevede şu soruyu sormak politikalar izlenmiş, lazım, acaba geleneksel bu çerçevede “kontrollü bir müttefiklik yıkıldı mı? Tabii ki şekilde” Türk toplumunun hayır, ancak bina sallanıyor ve İslama daha fazla yanaşmasına bu durum hem ABD’nin İran’a izin verilmiştir. Bu politikalar karşı askeri müdahalesini hem sayesinde, ilk olarak de Türkiye’nin bölgeye yönelik Erbakan’ın ardından Erdoğan’ın İslamcı partileri güç politikalarını zora sokuyor. Türkiye’nin Kuzey Irak’a askeri kazandı. Sonuçta Öcalan’ı bir müdahalesi AB üyeliğine teslim eden Yunan hükümetinin (müzakerelerin kesilmesine) son de yardımlarıyla silahlı verdiği gibi daha çok İslama ve PKK hareketi kısmen kontrol Doğu’ya yönelmesine neden altına alınırken, devlet olacaktır. Tabii bu durumun Kürtlerin bir kısmını Yunanistan ve Kıbrıs’a gözle bünyesine katmayı başardı. görülür (Erdoğan’ın Kürtlerin yaşadığı etkileri olacaktır. Ancak bölgelerden yüksek oranda oy bu başka bir konudur. alması bu nedenledir.) ABD’nin Irak’a yaptığı askeri Yunancadan çeviren: Murat müdahale ve Saddam rejiminin İlem, (Haftalık Pontiki gazetesi, yıkılması, Kürtlerin dört yönlü Yunanistan, 18 Ekim 2007) (Türkiye, İran, Irak ve Suriye) boyunduruk zincirinin güçsüz halkasını kırmalarına, Amerika’nın da yardımıyla, yarı özerk bir devlet oluşturmalarına olanak tanıdı. Şimdi artık Irak Kürdistan’ı hem PKK’nin hem de İsrail tarafından silahlandırılıp eğitilmiş milislerin sığındığı, petrol açısından zengin bir Kürt Piyemonte’sine (İsviçre ve Almanya ile sınırı bulunan İtalya’nın kuzeyindeki bir bölge) dönüşme yolunda. D 26 Ekim, International Herald Tribune A Irak ve ABD tepki göstermezse Erdoğan’a tek seçenek kalır Kuzey Irak’ın vurulmasından kim kazançlı çıkar? THOMAS SEIBERT A İ nkara önce bir beklemek üm bölge etkilenir istiyor. Acaba Irak hükümeti ve Irak’ta konuşlanmış Ancak Irak’ın da ABD’nin de Amerikan birlikleri, Kuzey Irak tepki göstermemesi halinde, dağlarında yerleşik PKK’li Erdoğan’a, orduya müdahale emri isyancılara karşı harekete geçecek vermekten başka yapacak bir şey mi geçmeyecek mi; bunun için kalmayacak. Gerçi Türk bekliyor. Ancak Türkiye öyle hükümetinin başı öyle bir sessiz sedasız kalacak da değil: durumda da bazı olanaklara sahip Hükümet ve askerler Kuzey gibidir. Örneğin Iraklılar ve Irak’taki muhtemel bir askeri Amerikalılar, kara birlikleri harekâtın somut ayrıntılarını bölgeye sokulmadığı sürece, hemen tartışmaya açtılar bile. Türklerin PKK kamplarına Ordunun daha şimdiden Irak yönelik sınırlı hava sınırına 40 bin asker saldırılarını belki sineye yerleştirdiği belirtiliyor. çekebilirler. Türk Adalet Bakanı Ama Türkiye’de de öyle ş saldırı noktasına gelirse, Kuzey Irak’ta Mehmet Ali Şahin, bir durumda on binlerce parlamentonun Türk ordusu sadece PKK ile değil Iraklı askerin katıldığı bir hükümete Irak’ta askeri Kürtlerle de karşı karşıya kalabilecektir. Ayrıca büyük saldırı için bir harekât yapma ABD’nin Irak’taki askerleriyle çatışmalara çağrılar yükselecektir. yetkisi veren kararını girmek gibi bir tehdit var ortada. İran’ın böyle İşler o noktaya kadar savundu. Şahin, bir savaşa bulaşması da mümkündür. Bu tür gelirse, tüm bölge Türkiye’yi bu karar bir çatışmadan tek kazançlı çıkan PKK olur. muhtemelen toplu ve nedeniyle eleştirenin, büyük bir saldırının Afganistan’da ne eşiğinde bulunacaktır. milislerine bağımlı. Onlar da yaptığını sormak zorunda Kaldı ki, Kuzey Irak’ta Türk PKK’ye çarpışmaya hazır olduğunu belirtirken, ABD ordusu sadece PKK ile değil olduklarını bildirmiş değiller. Başkanı Bush’un açıklamalarına Iraklı Kürtlerle de karşı karşıya Tam da bu yüzden PKK önderliği göndermede bulunmuş oldu. kalabilecektir. En kötü kendini, Irak’ta, eskiden olduğu Şahin’e göre, Türkiye, Dünya durumda NATO ortağı ABD’nin gibi hâlâ son derece güvenlikte Ticaret Irak’taki askerleriyle çatışmalara hissediyor. Merkezi’ne 2001’deki saldırıları girmek gibi bir tehdit var Irak merkezi hükümetinin “Afganistan’daki bazı ortada. İran’ın böyle bir savaşa PKK’lilere karşı adımlar örgütlerle” bağlantılandıran ve bulaşması da mümkündür. atmaması Erdoğan için bir sorun oraya birlikler gönderenlerin Bu tür bir çatışmadan tek halini alabilir. Çünkü askeri bir atıfta bulundukları aynı kazançlı çıkan PKK olur. vuruş tehdidi taktikle çok uluslararası kuralları Kürt halkının koruyucusu yakından ilgili: Erdoğan bir kullanmaktaydı. olarak kutlanmasını yandan ekim ayı başında 13 sağlayabilir. iyasal baskı aracı askerin hayatını kaybettiği PKK saldırılarından sonraki iç politik baskıyı düşürmek istiyor. Diğer Türk hükümetinin sözleri ve yandan da uluslararası düzlemde, eylemlerini, gözlemciler, her Almancadan çeviren: Osman sonuçta PKK isyancılarına karşı şeyden önce siyasal bir baskı Çutsay (Tagesspiegel, Almanya, önlemler almak istiyor, öyle ki, aracı olarak değerlendiriyor. Bu 19 Ekim 2007) baskı aracının, Iraklılar ve Amerikalıları PKK’ye karşı ilerlemek üzere harekete geçirilmesi isteniyor. Recep Tayyip Erdoğan, Meclis kararından önce yaptığı açıklamada Irak’taki PKK liderlerinin tutuklanmasının durumu yumuşatacağı imasında bulunmuştu. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, PKK’ye karşı adımlar atmak istediğini belirtti. Ancak El Maliki, Kuzey Irak’taki PKK kamplarına gönderecek askerlere sahip değil. Böyle bir şey için Irak Kürtleriyle Türkiye sonunda askeri bir müdahaleden de vazgeçebilsin. T İ S OSMANİYE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/318 TAL. Bir borçtan dolayı hacizli (ipotekli) bulunan ve satılmasına karar verilen taşınmazların cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN TAPU KAYDI VE HALİHAZIR DURUMU: Osmaniye ili, Yaveriye Ky. kain tapunun 10 Cilt, 916 Sayfa, 823 Parselde kayıtlı, 397,00 m2 miktarlı Arsa Ev. Taşınmaz üzerinde 118,23 m2 zeminde işyeri ve 129,33 m2 l. kat olmak üzere iki katlı bina mevcuttur. Zemin işyeri olarak kullanılmakta, 1. kat konut olarak kullanılmaktadır. Daire üç oda, bir salon, mutfak, banyo ve tuvalette ibarettir. Kapılar ahşap, pencereler pvc, iç duvarlar plastik boya, bina betonarme karkas olarak yapılmış 3.sınıf A grubu yapı olup, takriben 20 yaşındadır. TAŞINMAZLARIN DEĞERİ: Taşınmazın değeri: 93.136,80 YTL’dir. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Taşınmaz, şehir imar planı içerisinde ayrık nizam 2 kat konut alanı olarak görülmektedir. Parsel belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Ulaşımı kolaydır. Şehir merkezine takriben 1.000 m. mesafededir. SATIŞ ŞARTLARI: 1Birinci artırmanın 30.11.2007 Cuma günü, saat 09.3009.40 arasında, Osmaniye l. İcra Müdürlüğü giriş kapısı önünde açık artırma suretiyle yapılmasına, bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masrafını geçmek şartı ile ihale olunmasına, böyle bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 10.12.2007 Pazartesi günü, aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılmasına, bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilmesine, şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış düşürülecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Q 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/318 Tal. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 7Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması veya adresleri bilinmeyenlerin de yerine kaim olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 10/10/2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 56188) CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle