19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER MersinErbil güzergâhı, Ortadoğu’nun kaçakçılık merkezi durumuna getirildi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Karanlık ilişkiler ağı BAHADIR SELİM DİLEK Sınır Ötesi Savaş... Hürriyet’ten Saygı Öztürk’ün “Sınır Ötesi Savaşın Kurmay Günlüğü” kitabını (Doğan Kitap) okudum bir solukta... Saygı, Birinci Kuzey Irak Operasyonu’nun bilinmeyen yanlarının öyküsünü anlatmıştı... Kitapta (51. Sayfa) Tayyip Bey’le ilgili önemli bir not var... Tayyip Bey’in Refah Partili olduğu yıllar... Kayseri Milli Gençlik Vakfı’nda konuşuyor Tayyip Bey. Ardından Güneydoğu’da terörün niçin önlenemediğine değiniyor... Diyor ki: “Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek ya... Ve bunun önünü kesemezler...” Alkışlar yükseliyor salondan.. Tayyip Bey devam ediyor: “Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca ‘Ben Müslümanım’ diyenin aynı zamanda gelip ‘laikim’ demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslüman’ın yaratıcısı olan Allah, kesin hâkimiyet sahibidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bak yalan. Koskoca bir yalan. Nereye giderken? Sandığa giderken milletindir. Ama maddede de manada da egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır. Bu inceliği iyi kavramaya mecburuz.” Erdoğan, her kavmin mensubunun rahatlıkla ben Kürt’üm, ben Türk’ün, ben Çerkez’im, ben Abaza’yım deme hak ve hürriyetine sahip olduğunu belirtiyor, sözlerini şöyle sürdürüyor. “Osmanlı, otuzu aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle altı yüz sene bir arada tuttu. Buyurun şu anda yetmiş senedir tutabildiler mi? Tutamadılar. İşte bak ülke birbirine girdi. Peki siz nasıl tutacaksınız? Biz inanç birliğiyle tutacağız Allah’ın izniyle, çözüm bu. Çünkü ben Hakkâri’nin Yüksekova’sındaki Kürt Ahmet’i benim Müslüman kardeşim olduğu için seviyorum ve bağrıma basıyorum.” ??? Saygı Öztürk’ün kitabı bir süreci anlatıyor ve on beş yıl öncesini anlatıyor... Kitabın önsözünü Emin Çölaşan yazmış... Daha önceleri çok yazdım... Kuzey Irak’ta dinci bir örgütlenme var. Mısır kökenli “Müslüman Kardeşler” Kuzey Irak’ta güçlendi. Bir demokratik seçim yapılsın Barzani sandığa gömülecek. Aynı örgütlenme Güneydoğu’da da ivme kazanıyor... Şimdi PKK belası var, bir süre sonra köktendinci bir hareket karşımıza çıkabilir... Saygı, kitabının bir bölümünde emekli Binbaşı Zahit Erken’in kendisine gönderdiği elektronik postadan söz ediyor... Okuyalım mektubu: “Amerika’dan birileri Türkiye’nin terörle mücadelesine sözde destek verip(!) ‘Türkiye insan haklarını ihlal etmeden ülkesi içinde operasyonlar yapabilir, sınır ötesi operasyonlar yapamaz’ dedi. İkiz kulelere saldırılardan sonra kendilerinin Afganistan ile Irak’ı işgal ettiklerini ve hâlâ bu ülkelerde yönetimi ellerinde bulundurduklarını, bunları terörle mücadele adına yaptıklarını unutmuş olamazlar. Ortaya koydukları bu anlayış dünya ülkelerinin terorizme bakış açılarını ve terorizmin niçin önlenemeyeceğini çok güzel anlatmaktadır. Ucu kendilerine dokunan terör kötü, kendi ülkelerine ve ülkeleri insanlarına dokunmayan terör zararsız anlayışı yüzünden maalesef uluslararası terörle mücadele başarılı olamaz. ABD’den gelen bu sözlere Başbakanımız anında yanıt verdi: ‘Sınır ötesi (Kuzey Irak’a) operasyon yaparız.’ Dış politika ve askeri danışmanları mı böyle cevap vermesini tavsiye etti, yoksa Başbakanımız Irak’ı hâlâ Saddam’ın Irak’ı sanıp coşarak mı böyle konuştu bilinmez. Eğer birincisi doğruysa hemen danışmanlarının işine son versin, doğru olan ikincisi ise Başbakan’ın beni ve ülkemi küçük düşürmeye hakkı yok.” ??? Kuzey Irak’a operasyon yapılacak mı yapılmayacak mı? ABD, Irak’ı egemen bir ülke olarak tanımlıyor... AB ülkeleri de öyle!.. PKK üst düzey yetkililerinin nerede yaşadıkları belli... Neden yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmiyor? AKP hükümeti neden medyaya sansür uyguluyor? Hükümet anayasal suç işlemiyor mu? AKP iktidarından kaynaklanıyor tüm bunlar... Tayyip Bey, ABD’yi incitmeden, Barzani ve Talabani’yi kırmadan terörle mücadele yapmaya kalkışıyor... Emperyalizmin kolları Ortadoğu’yu kuşattı. Büyük Ortadoğu Projesi yaşama geçti. Sıra Türkiye’de artık... İzlemeyi sürdürün!.. Yaşar Büyükanıt İsrail’e gitmiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 3031 Ekim tarihleri arasında İsrail’e yapmayı planladığı gezisini erteledi. Ziyaret sırasında Büyükanıt, İsrail Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı’yla görüşmeler yapacaktı. Son terör olayları nedeniyle gezisini yeniden değerlendiren Büyükanıt olası gelişmeleri göz önünde bulundurarak ziyareti erteledi. Büyükanıt, erteleme kararını içeren bir mektubu da İsrail Genelkurmay Başkanı’na iletti. ANKARA Terör örgütüne kol kanat geren Kürt lider Mesud Barzani ve ailesi, MersinErbil güzergâhını Ortadoğu’nun en önemli kaçakçılık merkezi durumuna getirdi. Mersin Serbest Ticaret Bölgesi üzerinden yürütülen faaliyetler ile bölgesel Kürt yönetiminin başbakanı Neçirvan Barzani, Kuzey Irak’taki içki, sigara, çay, şeker ve pirinç tekeli durumuna gelirken, bu faaliyetler içinde AKP’nin üst düzey isimlerinin de bulunduğu belirtildi. Neçirvan Barzani’nin geniş kapsamlı kaçakçılık faaliyetleri 1991 yılındaki Körfez Savaşı’nın ardından başladı. Neçirvan Barzani, bu dönemde Saddam Hüseyin’in oğlu Kusay ? Barzani ailesi Türkiye ile ticareti tamamen eline geçirmiş durumda. Barzani ailesinin Türkiye üzerinden direkt ve dolaylı olarak elde ettiği gelirin yıllık 2 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Hüseyin ile birlikte yaptığı petrol kaçakçılığı ile gündeme geldi. O dönemde, BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı da olsa, Irak petrolü Kürt bölgesinden geçirilerek Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye sokuluyordu. BM de Türkiye’nin savaştan dolayı uğradığı zarar nedeniyle bu kaçakçılığa ses çıkarmıyordu. Neçirvan Barzani, Kürt bölgesi Çekiç Güç koruması altına alındıktan sonra petrol kaçakçılığının yanı sıra çay, şeker, içki, sigara ve pirinç gibi tüketim maddelerinin de tekelini eline almaya başladı. Aynı dönemde, bu faaliyetler Mersin Serbest Bölgesi üzerine taşınarak hızlandırıldı. Barzani ailesi kazandığı paralarla gerek GAP Bölgesi’nden gerekse Antalya ve Mersin’den arazi satın alarak Türkiye’de direkt ya da dolaylı yoldan sahip olduğu şirketlerin sayısını 180’e kadar taşıdı. 2002 yılından sonra da Barzani ailesi AKP’liler ile ortak şirketler kurma yoluna gitti. Hatta Mesud Barzani’nin kendisi paravan şirketler aracılığı ile direkt olarak AKP’nin üst düzey yöneticileri ile ortak iş yapmaya başladı. Barzani ile yakın ilişkileri olduğu bilinen AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, daha önce “Lozan’ı bir tarafa bırakmak lazımdır, Barzani ile ittifak kurulmalıdır” diyerek kendileri için Barzani’nin önemli olduğu mesajını da vermişti. Özellikle 2002 yılından sonra AKP’nin önde gelen isimleri aracılığı ile Mardin Kızıltepe merkezli olarak kurulan bir taşımacılık şirketi tarafından Mersin’den alınan mallar, hiç vergi ödenmeden Kuzey Irak’a sokulmaya başlandı. AKP’li üst düzey yöneticilerin sahibi olduğu taşımacılık şirketi, Habur Sınır Kapısı’nda da öncelikli konuma alındı. Böylece, Barzani ailesine yük taşıyan TIR’lar kamyon kuyruğunda hiç beklemeden Irak’ın kuzeyine girmeye başla dı. Daha sonra ise bu sigara ve içkilerin kaçak olarak Türkiye’ye sokulduğu ortaya çıktı. Özellikle Kuzey Irak’tan Türkiye’ye giriş yapan kaçak sigaralardan yüzde 10’luk kısmının terör örgütüne haraç olarak verildiği tespit edildi. Sadece Habur ve Gürbulak sınır kapılarından Türkiye’ye 5 milyon karton kaçak sigara girdiği hesaplandığında PKK’nin gelirinin çok ciddi miktarlarda olduğu dile getiriliyor. Türkiye’ye kaçak olarak sokulan sigaraların bir bölümü de Dohuk ve Süleymaniye’de üretiliyor. Buralarda üretilen markalar arasında Marlboro, Kent, Pallmal gibi ABD markaları ile Tekel 2000, Tekel 2001 ve Samsun 216 gibi Türk markalı sigaralar da bulunuyor. ABD ŞİRKETLERİNDEN DESTEK ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ABD Büyükelçisi yemeğe katılmadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yetkilileri, Büyükelçi Ross Wilson’ın, AB büyükelçilerinin önceki gün DTP’lilere verdiği yemeğe katılmadığını bildirdi. Edinilen bilgilere göre, Wilson AB ülkelerinin misyon şefleri ile AB Dönem Başkanı Portekiz’in Resmi Konutu’nda bir araya geldi. Ancak Wilson, AB büyükelçilerinin DTP’lilere verdiği yemek öncesinde binadan ayrıldı. Kaçakçılığın merkezinde PKK var ? Gümrük Teftiş Kurulu ile OLAF, ABD merkezli şirketlerin Irak’taki kaçakçılık faaliyeti ve PKK’ye finans desteğini ortaya çıkardı. İLHAN TAŞCI MHP araştırma önergesi verdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP, terörle mücadele konusunda son 5 yılda ortaya çıkan zafiyet ve alınacak önlemlerin araştırılması için TBMM Başkanlığı’na Meclis araştırma önergesi verdi. Önerge hakkında bilgi veren MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, “MHP olarak alınabilecek tedbirlerin tespit edilmesi ve bugüne kadar ortaya konan zafiyetlerin kaldırılması amacıyla verdiğimiz teklif, siyasi partilere de bir çağrıdır” dedi. Kılıç: Türkiye hakkını kullanmalı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Makamında yargı muhabirleriyle bir araya gelerek soruları yanıtlayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Türkiye’nin terörle mücadele konusunda, haklı olduğu noktada uluslararası hukuk kuralları içerisinde gereken her şeyi yapma hakkına sahip olduğunu belirterek, meşru müdafaa hakkı bulunduğuna dikkat çekti. Kılıç, Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonda meşru müdafaa hakkını kullanma konusunda anayasal olarak haklı olup olmadığının sorulması üzerine, TBMM’nin elinde bu yönde bir imkân olduğunu söyledi. Irmak için 2 yıl hapis istendi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP Genel Başkan Vekili Selma Irmak hakkında, terör örgütü elebaşısına “sayın’’ dediği gerekçesiyle dava açtı. Savcılık, Irmak’ın suçu ve suçluyu övmek suçundan iki yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. ANKARA Türkiye üzerinden Irak’ın kuzeyine yönelik kaçakçılığın merkezinde terör örgütü PKK’nin yer aldığı ortaya çıktı. Gümrük Teftiş Kurulu ile Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Birimi’nin (OLAF) birlikte yürüttüğü çalışmada, örgütün yabancı sigara şirketleriyle kaçakçılık konusunda işbirliği içinde olduğu saptandı. Türkiye’yi temsilen Gümrük Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ ile Başmüfettiş Mehmet Eryılmaz’ın katıldığı, OLAF ile ortaklaşa yürütülen “kaçakçılık ve terorizmin finansmanı” çalışmasında, Kuzey Irak’taki milyonlarca dolarlık kaçakçılık olayına karışan yabancı şirketler ile PKK’nin finans kaynakları konusunda önemli bilgilere ulaşıldı. Elde edilen bilgi ve belgeler ışığında, ilk kez yabancı şirketler ile PKK’nin sigara kaçakçılığındaki rolü ve sağladığı finansal destek rapora bağlandı. Gümrük Başmüfettişi Eryılmaz tarafından yazılan 22 Ekim 2007 tarihli raporda, yurtdışından getirilen sigara ve diğer tütün ürünlerinin başta Mersin Limanı ve Mersin Serbest Bölgesi olmak üzere bazı gümrük kapılarından transit olarak Kuzay Irak’a gönderildiği ve bu trafiğin ciddi yoğunluk gösterdiği vurgulandı. Türkiye’den transit olarak Kuzey Irak’a gönderilen sigaraların önemli bir bölümünün iç tüketime yönelik olmadığı ve Türkiye’ye yeniden kaçak olarak sokulmak amaçlı bir trafiğin sonucu olduğu belirtildi. Bu trafiğin yalnızca IrakTürkiye sınırını kapsamadığı, Irak’ın diğer komşuları ile olan sınırları aracılığıyla tüm Doğu ve Güneydoğu sınırlarını etkilediği kaydedildi. Raporda, söz konusu trafiğin ve ticaretin tamamına yakınının Mersin ve Mersin Serbest Bölge’de bulunan yabancı ya da yabancı ortaklı (Irak ve Ortado ğu kökenli) şirketler tarafından organize edildiğine dikkat çekildi. Dava açıldı Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Birimi’nce hazırlanan raporda da, dünyanın önde gelen tütün işleme şirketi RJR’nin PKK ve diğer örgütlere finans desteği sağladığı saptaması yapıldı. Raporda, RJR Nabisco’nun PKK ve diğer örgütlere doğrudan “mali destek” sağladığı vurgulandı. Soruşturma raporları uyarınca, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından RJR Nabisco’nun da içinde bulunduğu 7 şirkete “kaçakçılık ve kara para aklama” suçlamasıyla Brüksel’de dava açıldı. [email protected] ABD’ye Barzani güvencesi Hakkâri’de 12 askerin şehit olmasının ardından yürütülen telefon trafiği sonucu ABD, Türkiye’nin Barzani’yi hedef almamasını istedi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD’nin baskısı ile hükümet, Türkiye için PKK’den önce stratejik sorun olan Mesud Barzani’yi hedef olmaktan çıkardı. Hakkâri’de, 12 askerin şehit edilmesi ve sekiz askerin de terör örgütü tarafından kaçırılması üzerine, AnkaraWashington hattında yoğun bir görüşme trafiği yaşandı. Hemen her düzeyde yapılan görüşmelerde ABD’li yetkili ler, Türkiye’nin bir sınır ötesi operasyon konusundaki tutumunu öğrenmeye çalıştılar. Ancak Rice, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede net biçimde Iraklı Kürt lider Barzani’nin hedef alınmamasını istedi. Bir operasyon durumunda Türkiye’nin hangi hedefleri nasıl baskı altına alacağı, hangi noktalarda operasyon yapacağı ve nerelerin kapsam içinde tutulacağı gündeme geldi. Ancak Washington yönetimi, Türk yetkililerin terör örgütünün en önemli desteği Barzani’den aldığı yönündeki baskısına karşın, Türkiye’nin kesinlikle kısmen de olsa Barzani ve peşmergelerine yönelik bir harekâtı onaylamayacağını ortaya koydu. Bu görüş üzerine ABD yönetimi, askeri açıdan terör örgütünün hedef alınmasında Türkiye’ye nasıl yardım edileceği konusunu masaya yatırırken Türkiye’ye de “Barzani’nin sağlamakta olduğu lojistik desteğin kesilmesini de sağlarız. Ancak, bunun ya pılmasını bize bırakın” mesajını verdiği belirtildi. Oysa, askeri kanat daha önce Türkiye’nin Barzani üzerinde baskı kurmaması durumunda PKK’nin etkisizleştirilemeyeceği görüşünü ortaya koymuştu. ABD’nin bu baskısına AKP hükümeti “güvenceyle” yanıt verdi. Ancak siyasi olarak diğer ayrıntıların, Erdoğan’ın 5 Kasım tarihinde Washington’da yapacağı görüşmeyle netleştirilmesi kararlaştırıldı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 KARS’TAN DİYARBAKIR’A Raporlara göre PKK uyuşturucudan yılda 300 milyon Avro kazanıyor Alınak’tan kanın durması için yürüyüş önerisi KARS (Cumhuriyet) Eski DEP Milletvekili ve DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak, “Gençler ölmesin, anne ve babalar ağlamasın” sloganıyla Kars’tan Diyarbakır’a kadar 2 ay sürecek bir yürüyüş yapılmasını önerdi. Alınak, yaptığı yazılı açıklamada, yürüyüş güzergâhındaki kentlerde kitlesel karşılamalar olacağını, böylelikle kanın durması için yapılan yürüyüşün sivil dinamiğe dönüşeceğini söyledi. Alınak, “Ödenen bunca ağır bedellere rağmen fırsat kaçmış değildir. Soluksuz bir sivil mücadele ile Kürt sorununa kansız bir çözüm getirilebilir, gençleri ölümden, Türk ve Kürt halkını iç savaş tehlikesinden kurtarabiliriz” dedi. Aydınların ve siyasetçilerin de 2 ay sürecek yürüyüşe destek vermesini isteyen Alınak, açıklamasında, “Bu kanı ve hızla sürüklendiğimiz iç savaş tehlikesini ancak biz durdurabiliriz. Ama bir çözüm gücü olmadığımız da ortadadır” ifadelerine yer verdi. Terör örgütü PKK zehir taciri MAHMUT GÜRER ANKARA Bölücü terör örgütü PKK yıllık kazancının yarısına yakınını uyuşturucudan kazanıyor. İstihbarat raporlarına göre PKK uyuşturucu ticaretinde oldukça aktif. Örgüt başta uyuşturucu merkezi olarak bilinen Hollanda olmak üzere, Fransa ve Almanya’da etkili. Raporlarda PKK’nin hammaddeyi Afganistan ve İran’dan aldığı belirtilirken, söz konusu uyuşturucunun işlenme aşa masının Irak’ın kuzeyindeki kamplarda gerçekleştirildiği vurgulanıyor. Raporlarda PKK’nin para kaynakları ve uyuşturucu ticareti ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor: ? Örgüt para kazanmak için, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, haraç toplama ve bağış yöntemlerini uyguluyor. ? PKK uyuşturucu ticaretinde Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar olan bölümü tamamen kontrolü altında bulunduruyor. Örgütün yıllık net geliri 300 milyon Avro se viyesinde... Avrupa’daki uyuşturucu ticaretinin kontrolü nedeniyle Arnavut mafyası ile PKK arasında büyük bir mücadele yaşanıyor. ? Kuzey Irak’taki eroin işi Cesim kod adlı örgüt sorumlusu tarafından yürütülüyor. İran ve Afganistan’dan gelen uyuşturucu hammaddesi Kuzey Irak’taki örgüt kamplarında işleniyor. İran’dan gelen hammadde örgütün İran’daki kolu PJAK tarafından, Afganistan’dan gelen kısmı ise büyük oranda El Kaide aracılığıyla sağ lanıyor. ? Buradan Güney Kıbrıs’a götürülen uyuşturucu, Avrupa ülkelerine dağıtılıyor. ? Batı Avrupa’daki uyuşturucu dağıtımı İtalya üzerinden gerçekleştiriliyor. ? PKK, haracı Avrupa ülkelerinde kurduğu mafya tipi örgütlenme ile alıyor. Bu para ise Danimarka’da bulunan Roj TV üzerinden aklanıyor. Televizyon kanalı yüksek bedelli fatura ve kültürel bağış adı altında geliri temize çeviriyor. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle