19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2007 PERŞEMBE 10 DİZİ IRAK DEVLET BAŞKANI TALABANİ Radikal örgütler, eylem ve söylemleriyle İslamı, ‘kan, gözyaşı ve cihat dinine’ dönüştürdü Kanla aptes alanlar ölgesinde, “laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti” olma özelliği ile dikkat çeken Türkiye, özellikle 1980’li yılların başından itibaren dış güçlerin yoğun girişimleriyle dinci terörle karşı karşıya bırakıldı. Bu örgütlere de finanstan lojistiğe kadar birçok alandaki destek esirgenmedi. Dinci yapılanmalar “irtica” üst başlığı altında, radikal dini örgütler, dini gruplar ve tarikatlar olarak resmi kayıtlara geçirildi. Çalışmada ağırlıklı olarak irdelenenler, şiddet ve silaha başvuran dinci terör örgütleri oldu. Ancak güvenlik birimleri raporlarında teröre bulaşmamış olmakla birlikte, söylem ve hareketleriyle dikkat çekici ve izlenmesi gerektiğine işaret edilen dini yapılanmalara da yer verildi. 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılın ilk yarısında Mısır’da ilk temelleri atılmaya başlanan dinci örgütlenmeler Türkiye’de tarikat ve cemaatler içerisinde filizlendi. 1979 İran İslam Devrimi ile birlikte cesaretlenen bu dinci örgütlerin eylemsel hareketleri de ivme kazandı. Özellikle Müslüman Kardeşler Örgütü ve radikal din eksenli Ortadoğu kaynaklı yayınların Türkçeye çevrilmesiyle birlikte eylemsel süreç tırmanışa geçti. Öyle ki, Mevlana ve Hacı Bektaş Veli’nin sevgi ve kardeşlik dini olarak nitelendirdiği İslam, artık İran’ın etkisiyle “kan, gözyaşı ve cihat dinine” dönüşmüştü. ‘PKK’lileri teslim etmemiz mümkün değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a PKK terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye iadesi seçeneğini dışlamadıklarını söylediği iddia edildi. İddiaları yalanlayan Talabani ise bu yönde beyanı olmadığını açıkladı. Anadolu Ajansı (AA) dün abonelerine Babacan’ın ziyaretiyle ilgili geçtiği haberde, “Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Talabani’nin Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’a, PKK terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye iadesinin mümkün olabileceğini ve bu seçeneği dışlamadıklarını ilettiği belirtildi” ifadelerine yer verildi. B Usame bin Ladin H Haberin bazı basın kuruluşlarının gün boyunca ABERİ YALANLADI EL KAİDE Hedef İslam devleti kurmak El Kaide, 20 Kasım’da HSBC Genel Müdürlük binasına bombalı saldırı düzenledi. T ürkiye yapılanması ile El Kaide arasında ciddi benzerlikler dikkat çekiyor. Örneğin El Kaide örgütüne girebilmek için “biat” adında bir bağlılık yemini edilmekte ayrıca üyelerin bilgi sızdırmalarını engellemek amacıyla düzenli olarak iç soruşturma yapılıyor. Türkiye grubu da üyelerine örgütsel faaliyetlere dahil ederken lider Habib Akdaş’ın da benzer bir biat yemini ettirdiğini yakalanan militanlar ifadelerinde anlatmıştı. El Kaide’nin amacı, “bütün Müslümanları birleştirerek halifelik yönetiminde Ortadoğu’da bir İslam devleti kurmak” ve “lokal isyanlarda yer almış tüm dünyadaki mücahitleri bir araya getirip onları tek bir İslam devleti yaratmayı hedefleyen uluslararası savaşa yöneltmek” olarak açıklanabilir. Örgüt bu amaca yönelirken ABD, İsrail ve müttefiklerinin ekonomik ve psikolojik olarak çökertilmesi stratejisini izliyor. Habib Akdaş Ladin ilişkisi H G Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Ilımlı İsÖRMEZDEN GELİNDİ lam dediğiniz zaman alternatifi çıkar, o da ılımsız İslamdır!” diyerek İslamın aşırılıkları reddettiğini savunagelse de “dinden beslenen” örgütler cihat adına kan dökmüştü. Özellikle 1980’li yıllar ile 1990’lı yıllardaki çatışma koşullarının yarattığı zeminden yararlanarak güç kazanan dinci örgütleri, kimi zaman PKK karşısında dalgakıran görevi üstlenmesi nedeniyle “görmezden” gelindiği oldu. “İslam devletini” kurup kendisini “halife” ilan edenler, Allah adına “parti” kurarak domuzbağlarıyla insanları katledenler de... Nihai amaçları İslam esaslarına dayalı bir devlet kurmak ve Atatürk Cumhuriyeti’ni yok etmek olan örgütler, son yıllarda “aktif” görünmeseler de bulacakları ilk fırsatta yeniden gün yüzüne çıkacakları kendi iç değerlendirmelerinde de yer alıyor. Örneğin Beykoz operasyonunun ardından çöktüğü belirtilen Hizbullah’ın kendisini sorguladığı kitaptaki, “Cemaatin mevcut varlığı son bulsa veya yok edilse dahi, bu mücadeleyi onların çocukları ve onlardan sonra gelenler devralacaktır” cümlesi bu kapsamda dikkat çekici. T Türkiye, 15 Kasım 2003 tarihinde İstanÜRKİYE’NİN RESTİNİ GÖREN ÖRGÜT bul’da Neve Şalom ve Beth İsrael sinagoglarına yönelik saldırı ile sarsıldı. Saldırıda, 25 kişi yaşamını yitirirken 302 kişi yaralandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu mesajı ayağımın altına alıyorum” diyerek saldırıyı küçümseme yolunu seçti. Ancak, Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından 20 Kasım’da HSBC Genel Müdürlük binası ile 3 dakika sonra da İstiklal Caddesi’ndeki İngiliz Konsolosluğu önünde ilk saldırıların benzer şeklinde bomba yüklü kamyonetle saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıda 31 kişi yaşamını yitirirken 480 kişi yaralandı. Başbakan Erdoğan’ın “restini” gören Usame bin Ladin liderliğindeki El Kaide’nin Türkiye yapılanması idi. Türkiye grubu Habib Akdaş liderliğinde oluşturul du. Türkiye grubundan önce, çatı örgüt olan El Kaide’yi irdelemek yararlı olacak. El Kaide, yapılanması, eylemleri, uluslararası faaliyetleri dikkate alındığında, Hizbullah gibi klasik terör örgütlerinden farklı özelliklere sahip bir organizasyona sahip. Örgütün lideri Ladin. Örgütte merkezyöneticiyönlendirici kadro olarak nitelendirilebilecek, Ladin’in başkanlığı yaptığı Ayman El Zevahiri ve ölmeden önce Muhammed Atef gibi şahısların katıldığı danışma kurulu benzeri şurası bulunuyor. Bu üst yönetim dışında, “çokuluslu hücreler, mücahitlermücahit gruplar ve bölgeselyerel örgütlenmeler” yer alıyor. D Çokuluslu hücreler, örgüt tarafından kampÜNYAYA YAYILMIŞ HÜCRELER larda özel eğitim verilmiş üyelerden oluşan ve dünyanın birçok ülkesine dağılmış değişik milletlere üye küçük gruplardan oluşuyor. Bu hücrelerin uzun süre planlı çalışmalar yaptıkları, eylem hedefi, eylem zamanı ve eylem malzemelerini çoğu zaman kendilerinin temin ettiği yarı bağımsız veya tam bağımsız olarak da faaliyet gösteriyorlar. Mücahit gruplar ise AfganRus savaşından bu yana askeri ve dini eğitim alan veya savaşlara bizzat katılmak amacıyla dünyanın birçok ülkesinden sözde cihat bölgelerine (Afganistan, BosnaHersek, Çeçenistan, Filistin gibi) giden ve bu bölgelerde bizzat çatışmalara katılan militanlardan oluşuyor. Bölgesel ve yerel grup örgütler ise değişik İslam ülkelerinde kendi olanaklarıyla yerel bazda kurulmuş ve faaliyet gösteren dinci grup ve örgütlerden meydana geliyor. İstanbul saldırılarını düzenleyen Habib Akdaş liderliğindeki El Kaide’nin Türkiye yapısı, ana El Kaide örgütlenmesi içerisinde hem yerel grup örgütü hem de mücahitler grubu olarak karma bir yapı gösteriyor. Türkiye grubunun şura heyeti, Habib Akdaş liderliğinde Gürcan Baç, Harun İlhan, Adnan Ersöz ve Baki Yiğit üst düzey konumda faaliyet gösterdi. Örgüt yapılanması içerisindeki en önemli özellik olarak akrabalık bağı öne çıkarken akrabaların özellikle eylem sürecinde bilerek ya da bilmeyerek lojistik destek sağladığı da belirlendi. İstanbul saldırılarında kullanılan araçlardan birisinin örgüt yöneticisi Feridun Uğurlu’nun babasına, diğerinin ise Azat Ekinci’nin abisi üzerine kayıtlı olduğu saptanmıştı. abib Akdaş başta olmak üzere örgüt mensuplarının yurtdışı bağlantılarının özellikle de Afganistan bölgesinde bulunanlar ile yoğunlaşmıştı. Habib Akdaş, Adnan Ersöz ve Baki Yiğit, Türkiye’den Afganistan’a eğitim amacıyla giden şahısları bir çatı altında toplanması düşüncesini yaşama geçirmek için Afganistan’daki bazı kamp komutanları ile El Kaide askeri kanat sorumlusu Muhammed Atef ve Usame bin Ladin ile görüşmeler yapmışlardı. Bu görüşmeler sonucunda bazı kişilerin Afganistan’da bulunan El Kaide’ye bağlı kampta askeri eğitim aldılar. Örgüt üyelerine eğitim amaçlı dersler, SelefiVahhabi düşüncesine koşut El Kaide ve Ladin’in propagandası üzerine oturtuldu. Ancak ders gruplarına ilk kez girenlere doğrudan gündeme getirilmeyip zamanla belli bir seviyeye gelenlere aşama aşama bu düşünceler aktarıldı. El Kaide kamplarında suni gübre, kimyasal malzemelerden bombanın nasıl yapılacağı da öğretiliyor. Örgüt üyeleri bulundukları ülkelerde imal edecekleri bombalar için uygun meslek dallarında çalışarak faaliyetlerini de maskeliyorlar. 11 Eylül 2001 tarihinden bu yana Türkiye’de yapılan operasyonlarda, 200 dolayında kişi gözaltına alındı. El Kaide’nin Türkiye grubu büyük ölçüde çökertilirken henüz yakalanamayan üst düzey yönetici konumundaki militanların varlığı ve çatı El Kaide’nin eylemlerini sürdürmesi nedeniyle “uyuyan hücrelerin” yeniden canlanabileceği değerlendiriliyor. RGÜTÜN FİNANSMANI ‘Biz hiçbir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyiz. Hatta bir kediyi bile’ diyen Talabani çark etti” diye verilmesinin ardından akşam saatlerinde bir açıklama yapan Talabani, haberi yalanladı. PKK unsurlarının Türkiye’ye iadesi seçeneğini dışlamadıkları yönünde beyanı bulunmadığını kaydeden Talabani, PKK’nin lider kadrosunun Kuzey Irak’taki kentlerde olmadığını birçok kez söylediklerini, ancak binlerce terör örgütü militanının Kandil Dağları’nda bulunduğunu ifade ederek, “Bu yüzden (PKK teröristlerini) yakalamamız ve Türkiye’ye teslim etmemiz mümkün değil” şeklindeki görüşlerini yineledi. Talabani 3 gün önce de Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye bizden PKK yetkililerini istiyor. PKK’liler dağlarda bulunuyorlar. Orası güç bir yer. Türkiye gücüne rağmen onları yakalayamıyorsa biz nasıl yakalayalım? PKK liderlerini Türkiye’ye teslim etmek asla gerçekleşmeyecek bir düş. Biz hiçbir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyiz. Hatta bir kediyi bile” açıklamasını yapmıştı. IRAK MECLİS BAŞKANI ‘Lojistik desteğe son verme sözü verdik’ Dış Haberler Servisi Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimi, “Nereden gelirse gelsin her türlü terör olayını şiddetle kınadıklarını” açıkladı. Kürdistan Demokrat Partisi’ne yakın bir internet sitesinde yayımlanan açıklamada, “Irak topraklarının komşu ülkelere bir saldırı merkezi olmasını hiçbir şekilde kabul etmeyiz. Siyasi hedeflerimize ulaşma noktasında şiddetin esas alınamayacağı inancındayız” denildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Kürt halkı kendisini terörün elinde kurban etmiştir. Biz her zaman halkımız ve bölgedeki bütün halklar için demokrasi, barış, istikrar ve ilerleme adına çalıştık. Bu esasların Kürt halkının değişmeyen siyasetinin bir parçası olduğunu ilan ediyoruz.” PKK’ye şiddete sığınmama ve diplomatik çalışma çağrısında bulunulan açıklamada, “PKK, faydası olmayan şeylerden uzak durmalıdır. PKK’yi ilan ettikleri ateşkese bağlı kalmaya ve bir daha savaşa dönmemeye çağırıyoruz” denildi. Irak Meclis Başkanı Mahmud el Meşhedani, ülkesinin PKK’nin faaliyetlerini kontrol edemeyeceğini, ancak örgüte yönelik tüm lojistik desteğe son verme sözü verdiklerini belirterek, soruna barışçı çözüm arayışında olduklarını söyledi. Suriye’de temaslarda bulunan Meşhedani gazetecilere yaptığı açıklamada, “Irak hükümeti ancak Bağdat’ın güvenliğini kontrol edebilmeye başladığında, diğerleri bizden sınırları kontrol etmemizi isteyebilir. Ancak bu bizi, herhangi bir komşu ülkeye zarar verebilecek herhangi bir örgütü desteklememe ya da örgütün karargâhı olmama yönündeki ulusal yükümlülüğümüzden muaf tutmuyor” dedi. ÖYerel bazda üyelerin kendi işlettikleri, ücret karşılığı çalıştıkları ya da ortak oldukları ticari işletmelerden elden edilen gelir örgüt finansmanında önemli bir bölümü oluşturuyor. “İslam mücahitlerine yardım” adı altında toplanan paralar ve örgüt üyelerinin infak adı altında toplanan paralar da örgütün parasal kaynakları arasında sayılıyor. Uluslararası düzeyde ise Ladin kendisine sunulan eylem projelerine finans, maddi destek sağlıyor. Ladin ile de görüşen Habib Akdaş’ın İstanbul saldırıları için gerekli paranın tamamının Akdaş aracılığıyla El Kaide’den sağlandığı belirlenmişti. OPERASYON YAPMAYIN TALEBİ YARIN: AJAN SIZMAYAN TEK ÖRGÜT: HİZBULLAH TÜRKİYE WASHINGTON BÜYÜKELÇİSİ NABİ ŞENSOY NATO’DAN ‘TERORİZMLE MÜCADELE’ AÇIKLAMASI Irak heyeti bugün Ankara’ya geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak bugün Ankara’ya üst düzey bir heyet gönderiyor. Heyette Irak Ulusal Güvenlik Bakanı da olan Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Şirvan Vaili’nin de bulunması bekleniyor. Vaili’nin İçişleri Bakanlığı’nın yanı sıra Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarında temaslarda bulunması bekleniyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın Bağdat ziyareti sırasında Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Ankara’ya üst düzey bir heyet göndermek istediklerini belirtmişti. Babacan ise Bağdat dönüşü bu heyete ilişkin olarak “Yetkilendirilmiş, üst düzey ve somut önerilerle gelecek bir heyetin ancak tarafımızdan kabul göreceği ve görüşmelerin sonuç getirebileceğini açıkça belirttik” demişti. Heyet Türkiye’yi Kuzey Irak’a askeri operasyon düzenlememesi yönünde ikna etmeye çalışacak. Ankara ise daha önce bir nota ile bildirdiği gibi, Irak’taki PKK’lilerin iadesi, terör örgütüne karşı silahlı müdahalede bulunulması ve örgütün siyasi kanadının kapatılmasını isteyecek. ‘Irak 5 PKK kampını kapatmalı’ ‘Türkiye’yle dayanışma içindeyiz’ WASHINGTON (AA) Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, Irak hükümetinden, Türkiye sınırındaki 5 PKK kampının kapatılması ve Kandil Dağı’ndaki teröristlere giden lojistik desteğin yolunun kesilmesini beklediklerini söyledi. Şensoy ABD’de kamu televizyonu PBS’te Jim Lehrer’in programına konuk oldu. PKK’nin bölgedeki bürolarının kapatılmasının olumlu bir gelişme olmasına karşın, ertesi gün yeni büroların açılabildiğine işaret eden Şensoy, “Irak’ın, Türkiye sınırındaki 5 PKK kampını kapatması gerekiyor. Kuzey Irak’ta 3 bin 500 civarında PKK teröristi olduğu tahmin ediliyor. Bunların büyük kısmı Kandil Dağı’nda bulunuyor’’ dedi. OJİSTİK DESTEK ‘L KESİLMELİ’ Şensoy, ayrıca Kandil Dağı’nda bulunan PKK teröristlerine giden lojistik desteğin de hemen kesilmesi gerektiğini vurguladı. Şensoy, Türkiye’nin PKK elebaşılarının yakalandığını ve Türkiye’ye verildiğini görmek istediğini kaydetti. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy. NOORDWIJK (AA) NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, İttifak’ın, terorizme karşı mücadelesini sürdüren Türkiye ile “tam bir dayanışma” içinde olduğunu söyledi. NATO üyesi 26 ülkenin savunma bakanlarının sonbahar dönemi gayri resmi olağan toplantıları çerçevesinde basını bilgilendiren Jaap de Hoop Scheffer, bu toplantılarda Türkiye’yi temsil eden Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün, müttefikleri TBMM’de kabul edilen tezkere konusunda bilgilendirdiğini ifade etti. Jaap de Hoop Scheffer, daha sonra İttifak ve müttefikler adına bir konuşma yaparak “NATO’nun, sivil ve askerlere yönelik korkunç terörist saldırılar karşısında Türkiye ile tam bir dayanışma içinde olduğunu” ifade ettiğini bildirdi. ‘H Bir gazetecinin, “Geçen haftaki açıkALKIN TEPKİSİNİ ANLIYORUZ’ lamanızda, Türkiye’den soğukkanlı kalmasını istemiştiniz. Bugünkü açıklamanız bir tavır değişikliği mi gösteriyor?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan NATO Genel Sekreteri, söylemlerinin tutarlı olduğunu belirterek Türk kamuoyunun tepki ve gerginliğini tamamen anladığını, sivil ve askerlerin teröristler tarafından sürekli saldırıya uğraması ve öldürülmesi halinde neler hissedilebileceğinin bilindiğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Scheffer, “Türk hükümeti, bu konuda kayda değer soğukkanlılık gösteriyor” dedi. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle