25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Antalya il örgütünde partililerle bayramlaştı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Sorunlar hükümeti aştı’ FİLİZ GÜMÜŞ Frankfurt Kitap Fuarı... FRANKFURT Yağmur kokan bir akşamdı... Bir düşün beyaz kokusu gibiydi insanlar... Orman uğultusunda, hüzünlü gözleriyle şarkılar söyleyen kadınlar, erkekler Frankfurt gecesindeydiler... Osman Çutsay’ın “Frankfurt Kitap Fuarı”yla ilgili yazısını okuyordum sabah kahvaltımı yaparken... Bir de o geceyi düşünüyordum... Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı’ndayım... Bu sanırım beşinci gelişim... Fuara Türkiye’den 50 yayınevi, 35 yazar, çevirmen, sanatçı katılıyor... 2008 yılının konuk ülkesi Türkiye... Ben, Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın çağrılısı olarak gelmedim. Cumhuriyet’in olanaklarıyla burdayım... 110 ülke katılıyor Frankfurt Kitap Fuarı’na. 7 bin 300 yayıncı. Yaklaşık bin yazar... Şimdi sıkı durun... Fuar süresince 2 bin 500 toplantı yapılacak... 170 bin metrekarelik kapalı alanda 400 bin kitap sergilenecek... Uzun bir yolculuğa çıkıyorum kitapların arasında... Binlerce insan Frankfurt Kitap Fuarı’nda... Edmond Jabès ne diyordu: “Hayat için yazı sayfasıyım ben!” Hayatın yazı sayfasında neler vardır? Yazı ölümün hem ölçüsü hem ölçüsüzlüğüdür... Onun için de kitaptaki hayat ancak okunaksızlıktan okunaklılığa geçişe ulaşmak için ve aynı anda onu yitirmektir. ??? Seçilebilir, hayat. Seçilmiştir oysa ölüm. Ve ekliyordu Jabès: “Bir kâğıt parçasına bir kelimeyi dökmek, o anda beyaz sayfayla söze tutuşmaktır. Her gördüğümüz, duyduğumuz, yaklaştığımız, ne olduğunu anlar anlamaz bizimle söyleşiye girer. Onun için de kitap, kelimeden kelimeye açılan, çerçevelenmiş uzaydır. Yazıldığı yerde yazılı değiliz biz, silindiği yere kayıtlıyız. Mezar taşı yazısının bizi sessiz kalmaya zorlayan bir dili vardır. Bir işaretin peşine takılmış ağdalı sessizlik. Ah, itiraflarının gizinde olamadığımız kadar kendimiz olan ötekiinsan, dünya, Tanrı; adımını bağlamaya cüret edemediğimiz bir sözden söze geçiş; çünkü her ne kadar biz ondan kaynaklanıyorsak da, o bize olsa olsa ucundan ait. Beyazlık, kan beyazlığı. Harflerin sesinde yüzyılların gururu ve yıkımı yatıyor. Onu açığa çıkartırken bunları da uyandırıyorsun. Birbirimizden ayrıldığımız an kitap aralanıyor.” Frankfurt sonbaharı yaşıyor... Paris caddelerindeki avareliğim, Frankfurt’ta bitiyor... Yurtdışına çıkınca hüzünlenirim ben... Gecenin bir vakti otel odasında yanımda getirdiğim kitapları, önemseyip kestiğim sanat yazılarını okurum... Sanat uygarlığın simgesi değil midir? Adnan Binyazar’ın yazısında okumuştum: “Sanat insan olmanın binek taşıdır...” Merak ederim, Tayyip Bey New York’a gittiğinde Metropoliten Müzesi’ni gezmiş midir? Paris’e gittiğinde sokak ressamlarıyla sohbet edip, müzeleri dolaşmış mıdır? Tayyip Bey, Abdullah Bey, Bülent Bey, Ali Bey, Hüseyin Bey bir Orhan Kemal’i, Sait Faik’i okumuşlar mıdır? Genco Erkal’ın, Haluk Bilginer’in oyunlarını izlemeyi düşünmüşler midir? Bir Frankfurt akşamı başladı yine... Hüzünlerim bir ırmak olup İyonya sularına akar mı acaba? ??? Cumhuriyet Hafta’nın Reklam Müdürü Ömer Aktaş ve Eylem’le bir kafede soluk alıyoruz. Az kalsın unutuyordum... Atillâ İlhan için düzenlenen etkinliklerin hiç birine katılamadım on beş gündür İstanbul dışında olduğum için... Yıllar yıllar önceydi... Demokrat İzmir gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Attila İlhan... Sabahları aynı saatte evden çıkardık. Karşıyaka Orman Fidanlığı’nın önünden yürümeye başlardık... 08.30 KarşıyakaAlsancak Vapuru... Bir hafta önce bugün Antalya’da Ünal Ersözlü’yle Attilâ İlhan’ı anmıştık bir Akdeniz gecesinde... Ünal o gece kendi şiirini okumuştu sessizce Attilâ İlhan’ın anısına: “Anımsa, aşkların da ilki vardı hani yok olan kaldırımların, titrek öpüşlerin eskiyen yüzlerin, sarhoş olmanın bakışmaların, sevişmelerin ilki ölüm ise uzak ilklerden nerede, ne zaman, nasıl mesela; içimizdeki acı, göğsümüzde sakladığımız çocuk bile çaresiz ölüme karşı” Frankfurt’ta hava soğuk. Bir kafeye atıyorum kendimi. Bir kahve söylüyorum Çinli garson kıza... Ne de güzel gülümsüyor Çinli kız!.. ‘Devrimlere ihtiyaç var’ ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, dün İstanbul’daki parti genel merkezinde yurttaşlar ve partililerle bayramlaştı. Perinçek, son günlerde şehit sayısının artması ile buruk bir bayram yaşadıklarını belirterek “Çok bedeller ödedik ama biliyorum ki Türk milleti bu işin üstesinden gelecektir” dedi. Türkiye’nin devrimlere ihtiyacı olduğunu dile getiren Perinçek, “Mevcut tarikatmafya ikileminde ülke yönetilemez, bu ülkenin parçalanmasına yol açar” diye konuştu. ANTALYA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ülkenin sorunlarının AKP iktidarını aştığını belirterek “milli politika” çağrısı yaptı. Baykal, “Toplumun her kesimiyle ortak bir siyasi zeminde buluşmak ve milli bir Türkiye politikası üretmek zorundayız” dedi. Baykal, bayramın ikinci gününde Antalya CHP il örgütünde partililerle bayramlaştı. Bu sırada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, son günlerde artan terör olaylarını “10 günde 30’a yakın şehit verilmesi iktidara iki yıldır anlatmaya çalıştığımız terör politikasındaki dağınıklığın ve kararsızlığın bir sonucudur” diye değerlendirdi. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nı kabulünün de Türkiye’nin giderek yalnızlaştırılmaya çalışıldığının bir göstergesi olduğunu ifade eden Deniz Baykal, Türkiye’nin durum değerlendirmesi yapmak zorunda olduğunu vurguladı. AKP hükümetinin yaklaşımlarının artık iflas ettiğini belirten Baykal şöyle konuştu: “Sorunlar hükümeti de aşmıştır. Hükümet bile kendini yalnız ve boşlukta hisseder hale gelmiş, umut bağladığı dağlara kar yağmıştır. Önemli bir dönüm noktasına doğru yaklaşılıyor. Türkiye’nin yeni bir rotaya ihtiyacı artık kendini dayatmıştır. Soğukkanlı ve ciddi milli tavır gereklidir. İktidarıyla muhalefetiyle ortak bir siyasi zemin yaratmak zorundayız. İktidara bu bayram aralığında çağrımızdır, bir milli politika için her türlü katkıya hazırız.” Antalya’da bulunan Deniz Baykal bir süre yurttaşlarda sohbet etti. ÖZBUDUN Anayasa Venedik’te tartışılacak Haber MerkeziAKP’nin sipariş verdiği yeni anayasa taslağını hazırlayan ekibin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Ergun Özbudun’un, Venedik Komisyonu Genel Kurulu üyelerini bilgilendireceği bildirildi. Taslağın Türkiye’de gizlilik içinde yürütülmesi muhalefetin tepkisine neden olmuştu. Yeni anayasa çalışmalarını yürüten akademisyenlere başkanlık yapan Özbudun’un, 19 Ekim’de Venedik’te düzenlenecek Venedik Komisyonu Genel Kurul toplantılarında yeni anayasa çalışmaları hakkında komisyon üyelerine bilgi vereceği belirtildi. NTV’nin haberine göre aynı toplantılarda Finlandiya, Moldova, Azerbaycan, Sırbistan, Ukrayna ve Bulgaristan’daki anayasal değişiklik çalışmaları da ele alınacak. Komisyon, Orta ve Doğu Avrupa devletlerinde komünist yönetimlerin yıkılmasının hemen ardından 1990 yılında Avrupa Konseyi bünyesinde kuruldu. Komisyon, yeni anayasa, anayasa değişikliği, seçimler ve referandum çalışmaları konusunda üye devletlere, ortak Avrupa standartlarını temel alarak, hukuksal destek veriyor. Venedik Komisyonu son olarak 2004 yılında Türkiye’deki anayasal değişiklikler hakkında görüş raporları hazırlamıştı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, 2004 yılında Türkiye’yi şartlı olarak politik denetim sürecinden çıkarırken, yeni bir Anayasa hazırlanması talebinde bulunmuş ve bu konuda Ankara’dan Venedik Komisyonu ile ortak çalışmasını istemişti. EKD: Şiddete karşı isyan ? İstanbul Haber Servisi Emekçi Kadınlar Derneği (EKD) üyeleri, “Şiddete karşı isyan” kampanyasını başlatarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Hayır Haftası öncesinde düzenleneyecekleri mitinge tüm kadınları davet etti. Taksim Tramvay Durağı’nda dün bir araya gelen kadınlar “Şiddete karşı isyan!” yazılı pankartı ve “Kadınları kapitalizm katlediyor”, “Tezkereye hayır, savaş istemiyoruz!”, “Şiddetin kölesi olmayacağız” dövizleri eşliğinde Galatasaray’a doğru yürüyüdüler. Kadınlar adına açıklama yapan Çiçek Otlu, dünyada ve Türkiye’de kadınlar her alanda şiddetle karşı karşıya olduklarını ve bunun her zaman karşısında olduklarını söyledi. SGD’den DTP’ye ziyaret ? İstanbul Haber Servisi Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) son dönemde Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) yönelik saldırılar olduğunu iddia ederek bu saldırıları kınamak amacıyla dün DTP’nin il binasında bir basın açıklaması yaptı. SGD adına konuşan Zeliha Kabataş, Kürt halkını düşman ilan etmeye çalışanlara inat kardeş olduklarını göstermek için burada bulunduklarını belirterek “DTP hedef haline getirildikçe saldırılar artıyor. Düşmanlık tohumları ekenlere karşı ezilen Kürt halkının yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. GÜMRÜKLER 16 bin oy kullanıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören anayasa değişikliği için yurttaşlar 21 Ekim’de sandık başına gitmeye hazırlanırken bugüne kadar gümrük kapılarında yaklaşık 16 bin yurttaşın oy kullandığı bildirildi. Gümrüklerdeki oyların 21 Ekim’de referanduma sunulacak metinde değişiklik yapılmadan önce kullanılmış olması ise tartışma yaratıyor. Referandumda 42 milyon 629 bin 733 seçmen, 134 bin 700 sandıkta oy kullanacak. Seçmen listelerini yeniden güncellediğini açıklayan YSK, seçmenlerin 41 milyon 193 bin 138’inin Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarasının, Merkezi Nüfus İdaresi sistemiyle eşleştirildiğini bildirdi. Düzeltme ve Özür ? Gazetemizin dünkü nüshasında 16. sayfada yer alan Sayın Gürşen Kafkas’ın “Zengin Tarihiyle Kucaklaşan Mardin” adlı kitabıyla ilgili haberine ilişkin fotoğraf, yanlışlıkla sayın Onur Kumbaracıbaşı’nın “İnönü’lü Günler” adlı kitabını konu alan haber içinde yer almıştır. Düzeltir, okurlarımızdan ve yazarlarımızdan özür dileriz. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ESP’den Beşiktaş’a çağrı ? İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), 26 Ekim’de Beşiktaş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan 23 devrimci tutsağın duruşmasına çağrı yapmak amacıyla dün Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Grup, “Özgürlük ve adalet istiyoruz. Komünistler değil, çeteler yargılansın” pankartı açarak, “10 Eylül tutsaklarına özgürlük” sloganları attı. ESP sözcüsü Ersin Sedefoğlu, 2006 Eylül ayında gözaltına alınarak tutuklananlar hakkında yüzlerce sayfa iddianame hazırlandığı, toplam 3 bin yıl hapis cezası istendiğini, iddianamenin avukatlardan gizlendiği, aylar sonra dosya üzerindeki gizliliğin kaldırılmasına rağmen dava dosyalarının verilmeyerek savunma hakkının gasp edildiğini öne sürdü. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle