20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B Y B Y PB PB PB PB PB 24 22 25 24 26 30 28 30 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB B PB PB 24 23 23 20 26 27 25 23 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B B B PB 33 31 29 31 27 28 20 19 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın batısı ile Kuzey Ege kıyıları yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y PB PB PB B PB PB 6 8 8 20 17 15 17 16 16 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB Y Y Y Y PB 14 19 23 17 17 20 22 25 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y Y B A B Y Y PB PB 7 27 16 28 22 21 26 30 31 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Sınır dışı operasyon veya askeri harekât konusunda ne İngiliz Guardian’ın yazdığı gibi “Hükümet generallere boyun eğdi” ne de BBC’nin öne sürdüğü gibi “Türkiye operasyonla ‘tehdit’ ediyor”. Batı medyası Türkiye’nin, Türk halkının terör belasıyla yıllardır yaşadığı ıstırabı, acıyı… RTE hükümetinin dış kaynaklı terör dalgalarına karşı bugüne dek lafla peynir gemisi yürütmeye çalıştığını… ABD’ye bağımlı PKK ve Irak politikalarına halkın duyduğu tepkiyi yakından izlemiş olsaydı… …iki gündür sınır dışı operasyona yanlıymış, kararlıymış izlenimi veren hükümetin Kuzey Irak’taki 3500 teröristi nihayet ezmek için TBMM’nin iznini, tezkereyi askerin baskısıyla aldığını yazamazdı. Uluslararası dünya görüşü olmakla övünen New York Times gibi bir gazete Türkiye’nin yıllardır yaşadığı, üstelik RTE hükümetleri döneminde tırmanan terörden Türkiye’nin maddimanevi alanda çektiklerini yazacağı yerde, olaylara ulusalcı tavır takınarak sınır ötesi operasyonun “ABD için yaygın etkileri” olacağından yakınıyor. Batı’nın derdi Türkiye’den üzüm yemek. Bağcıyı dövmeye gelince yan çizmek; sınır ötesi operasyonların Ortadoğu’da, özellikle Irak’ta yeni karışıklıklara neden olacağını öne sürmek! ??? İçerdeki Ilımlı İslam kafasının gözü, kendi yanlışlıklarının üzerini örtmekten başka bir şey görmüyor. Bugüne dek sabretmiş de… eeee… sabrı taşmış da… eeee… artık askerin Kuzey Irak’taki terör yuvalarını vurmasına gereken izni TBMM’den alıp askere harekât talimatı vereceklermiş gibi bir hava estiriyor. Kırk bir kerre maşallah! Çıkıp kürsüye tezkereye verdikleri destekten dolayı muhalefete teşekkür edeceği yerde medya kanallarında muhalefeti suçlayarak terör olaylarının bugün dayanılmaz noktaya gelişindeki sorumluluktan kurtulacağını sanıyor. CHP lideri Deniz Baykal ne dedi? Kuzey Irak’a yürüyün, dedi. Tezkereye evet ama, tezkerenin gereklerini hemen yerine getirmezsen bir bomba olur, elinde patlar, dedi. Bu doğrulardan alınacak, üstelik muhalefeti suçlayacak ne var? Şu duyarlı günlerde Baykal; ne yazık ki seçmenin yüzde 47 oyla destek verdiği RTE’nin, ilk tek başına iktidarı döneminde askerin sınır ötesi operasyon yapabilmesini sağlamak için iki kez TBMM’den izin aldığını ve lakin, bu izinleri askere kullandırmadığının üzerine fazla gitmedi. ABD’nin o zamanki Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın bir telefonu üzerine izin tezkeresinin gereğini yerine getirmekten kaçmalarını, üstünkörü bir politika değişimi ile açıklayan ve ABD’ye boyun eğen politikaların somut örneklerini bu ülkeye yaşatan kişi… şimdi devletin tepesinde. Şimdilerde 11’inci diye adlandırdığımız, o sırada Dışişleri Bakanı. Yazılarda bakanlığı sırasında kullandığımız adıyla Gül Abdullah, geçmişi belleğinden silmiş, toplum belleğinin de geçmişi unuttuğu sanısıyla şimdi Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen türbanlı eşiyle Çankaya’da oturuyor. Son dört yılda ABD’nin siyasetine baş eğmeseler ve bugün düşledikleri önlemlerin alınmasına yeşil ışık yakabilselerdi, ola ki, terör bugün dayanılmaz düzeye gelmeyecekti. Ama yukarıdaki aşağıdaki Ilımlı İslam kafası, gerçekleri anlamazlıktan gelmekte ustadır. “Kuzey Irak tuzak değilmiş”. Bugüne kadar laf salataları ile halkı uyutmaya çalışmamış gibi, ABD’den izin alamadığı için Kuzey Irak’taki PKK’ye parmağının ucunu oynatamayan kafa; “artık laf yerine uygulamayı görmek istediğinden” dem vuruyor. Sevsinler! ??? Bu arada Demokratik Toplum (Kürt) Partisi; tezkere konusunda önceki güne kadar sustu. İmralı’dan talimat mı bekliyor, yoksa Kuzey Irak’ın huzurunu (ve tabii PKK varlığını) savunmak için bin dereden su getirerek tezkereye karşı çıkmayı mı planlıyorlar, görülür bugünlerde. İçlerinden biri, parlamentoda tek başına solu temsil ettiğini iddia eden Akın Birdal gibi tezkereye doğrudan hayır deseler… hem kendilerini ve Meclis’teki varlıklarının nedenini inkâr etmemiş olurlar. Hem de fanatik Kürtçülerin, dostları Barzani’nin, dağdaki silahlı yoldaşlarının beğenisini kazanmış olurlar. Ilımlı İslam kafası öyle, bunlar böyle… Bayram mesajlarında birlik vurgusu yapıldı. Başbakan referandumu unutmadı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Erdoğan’ın derdi ‘evet’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasiler ve sivil toplum örgütü liderleri Şeker Bayramı dolaylısıyla yayımladıkları mesajda son dönemde terörle mücadele kapsamında şehit olan askerleri andı. Başbakan Tayyip Erdoğan, bayram mesajında halkoylamasında yurttaşlardan “evet” oyu kullanmalarını istedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yayımladığı mesajında, “Bize bu yurdu armağan eden başta Cumhuriyet’in kurucusu Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi, hayatını bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne adayan isimsiz kahramanları, saygı, minnet ve rahmetle anmak hepimizin vefa borcudur’’ görüşünü dile getirdi. Kanlı terörün bayram öncesinde masum yurttaşların canına kıydığını anımsatan Gül, şehit düşen güvenlik görevlilerinin ilelebet yaşayacağını vurguladı. Gül, mesajında “Bütün dünya biliyor ki Türkiye, artık bir mucizenin adı olmuştur. Bu mucizenin temelinde 70 milyonluk bir toplumun kardeşliği vardır. Bu kardeşlik bin yıldır Anadolu’da çekiçle örs arasında dövüle dövüle olgunlaşmış, çelikten bir iradeye dönüşmüştür’’ görüşünü dile getirdi. TBMM Başkanı Köksal Toptan da, yayımladığı mesajda bayram sevincine gölge düşüren olaylar yaşandığına dikkat çekerek, “Eli kanlı teröristler ve destekçileri şunu çok iyi bilmelidir; bu büyük milleti bölmeye, zaafa uğratmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Hükümetimize ve kahraman ordumuza güvenimiz tamdır” dedi. Başbakan Erdoğan yayımladığı mesajda yaşanan acıların terörle mücadele kararlılığını artırdığına dikkat çekti. Mesajında, anayasa değişikliğinin 21 Ekim’de halk oylamasına sunulacağını anımsatan Erdoğan, yurttaşları halk oylamasında “evet” oyu kullanmaya davet etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, mesajında, “Bilinmelidir ki, binlerce yıldan beri birçok badireler atlatmış necip Türk milleti, bölücü fesadı ve insanlık dışı saldırılarını da bertaraf edecek güç ve kudrete sahiptir” görüşünü kaydetti. DSP lideri Zeki Sezer, ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu da yayımladıkları mesajda terör nedeniyle yaşanan acılara dikkat çekerek kardeşlik mesajı verdi. Şehit ailesinin çilesi ASALA’nın şehit ettiği ilk diplomat Mehmet Baydar’ın ailesine önce eksik ödeme yapıldı denilip 25 bin YTL verildi, sonra 54 bin YTL borç çıkarıldı EVRİM KAYA ÖDÜLÜ ALAN 11. KADIN OLDU Ermeni terör örgütü ASALA’nın şehit ettiği Türk diplomatların ailelerine ödenen maaşlarda yapılan kesinti skandalı sürüyor. Örgüt tarafından öldürülen ilk diplomat olan dönemin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar’ın ailesine ödenen tutarla ilgili “yanlış(!)” bir türlü düzeltilemedi. Aileye önce eksik ödeme yapıldı denilip “25 bin YTL” verildi, sonra “54 bin YTL” borç çıkarıldı. Daha sonra ise kendilerine ödenen maaş tutarında “hata” olduğu bildirilen ailenin maaşından kesintiye gidildi. Yaklaşık 4 yıldır Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığı arasında bürokrasi zincirini tamamlamaya çalışan aile, “Artık bıktık, bırakın da acımızı yaşayalım” dedi. Skandal, 1973 yılının Ocak ayında öldürülen Mehmet Baydar’a ödenen o yılın şubat maaşının Baydar’ın ölümünden birkaç gün sonra geri istenmesiyle başladı. Maaşı, iade eden aileye “yanlışlık oldu” diyerek mart ayında tekrar veren bakanlık, 22 yıl hizmet süresi olan Başkonsolos Baydar’ın eşi Güner Baydar, kızları Leyla Baydar ve Asuman Saraçoğlu’na verilecek maaşların tutarının belirlenmesi için masaya oturdu. Bakanlık, aileye verilecek maaşı Mehmet Baydar’ın hizmet süresini 30 yıl, görevini ise büyükelçi sayarak hesapladı. Durum aileye bildiril ye gelen yeni bir bildirimde “33 yıldır fazla para ödendiği için 54 bin YTL borçlu oldukları ve maaşlarından da kesinti yapılacağı” belirtildi. Konunun basının gündeminde geniş yer almasıyla birlikte 54 bin YTL’lik borç silindi ancak maaşlardaki kesintiden vazgeçilmedi. Mehmet Baydar’ın küçük kızı Asuman Saraçoğlu, söz konusu kesintinin gerekçesinin babasının “hizmet süresi ve görevinin yanlış değerlendirilmesi” olduğunu belirterek “Babam öldü, sefir sayacağız maaş vereceğiz dediler. Biz istemedik, onlar verdi. Bu bizim hakkımızsa vazgeçmeyeceğiz” dedi. ‘Unutulduk’ Emine Erdoğan’ın “şehit ailelerine gereken hassasiyeti göstereceğiz” açıklamalarının ardından annesinin kendisiyle görüşmek istediğini belirten Asuman Saraçoğlu, “Bırakın randevu talebimize yanıt verilmesini, 16 Mart 2007’de düzenlenen ‘Şehitleri Anma Töreni’ne bile çağrılmadık. Şehitler anıtında, en üstte benim babamın adı yazıyor. Dışişleri Bakanlığı’nı aradım. Aldığım yanıt ise törene çağrılmamaktan bile daha ağırıma gitti: Bir atlama olmuş, seneye çağırırız...” Baydar ailesi 30 yıllık hizmet üzerinden hesaplanarak bağlanan maaşlarından 34 yıl sonra 22 yıllık hizmet süresi dikkate alınarak yapılan kesintinin bir an önce düzeltilmesini bekliyor. Baydar’ın eşi ve kızı ‘Bizi artık bürokrasiyle uğraştırmasınlar’ dedi. di ve maaşlar üç aylık olarak ödenmeye başladı. 2004’e kadar her üç ayda bir maaşlarını alan aileye 2004’te gelen bir bildirimde ödenen tutarda “8 yıllık bir hata” tespit edildiği ve kendilerine 25 bin YTL ödeneceği belirtildi. Mehmet Baydar’ın eşi Güner Baydar, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Eşimin ölümünün hemen ardından kendisine ölmeden önce verdikleri maaşı geri istediler. Aradan geçen sürede ‘8 yıldır yanlışlık yapmışız, alın size 25 milyar’ dediler. Bu parayı aldık ama geri isterler diye yaklaşık bir ay evde tuttuk. Emekli Sandığı ile Dışişleri Bakanlığı arasında gidip geliyoruz. Bizi aptala çevirdiler.” Devletin verdiği maaştan başka geliri olmadığını belirten Güner Baydar, “Kanı yerde kalmayacak nutuklarıyla bizi oyalamasınlar. Bizleri artık büroksiyle uğraştırmasınlar. Fazla para almak gibi bir talebimiz hiç olmadı. Hep ne verdilerse onu aldık. Artık yeter!..” dedi. Hatalar zinciri 2004 yılında da bitmedi. Aile, 2006’nın temmuz ayında yeni bir şok yaşadı. Aile zırlık yaptığı, 2015’te Türkiye’yi belli başlı tüm ülkelerde önceki günkü karara benzer yaptırımlarla mahkum ettirmeyi planladığı anlaşılıyor. Ermenilerin, Türkçeye “3 T” olarak çevirebileceğimiz tarihsel iddiaları şu: Tanıtma, tazminat, toprak... Dünyanın büyük bölümünün 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesinin ardından bunu Türkiye’nin de “tanıması” için dayatacaklar. Tanımanın ardından, 1915’te yaşamını yitirenlerin ardıllarının açacağı tazminat davaları planlanıyor. Kimi Amerikan sigorta şirketleri bu tür iddialarla ilgili olarak şimdiden “tazminat” ödemeye başladılar. Sonrası toprak... 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinin ardından bağımsızlığına kavuşan Ermenistan’ın ulusal amblemi Ağrı Dağı! ??? Dünyada çok genel bir hesaplamayla 10 milyon kadar Ermeni yaşıyor. Ermenistan’ın nüfusu ise 3 milyon kadar. Öteki ülkelerde yaşayan Ermeniler, soykırım iddialarına para ayırmaktan Ermenistan’a yardım etmeye fırsat bulamıyor olmalılar ki; bu ülkenin kişi başına düşen ulusal geliri 1000 dolar kadar... Geçelim... Asıl ABD’ye gelelim... Washington’ın aldığı karar, pek çok ülke açısından da cesaretlendirici olacak. Önümüzdeki dönem bunu yenileri izleyebilir. Kararın, ABD’nin Irak’ta bataklığa saplandığını ve çok sayıda masum Iraklının ölümüne neden olduğunu kabul ettiği günlere karşılık gelmesi kaderin cilvesi olsa gerek. Kızılhaç ve benzeri Batılı örgütler 20032007 arasında Irak’ta 650700 bin kadar sivilin yaşamını yitirdiğini açıkladılar. Bu rakamın 1 milyonu bulduğu haberleri var. Çoğu masum, silahsız bu insanların 4 yıl içinde öldürülmesi nasıl adlandırılmalı? Tarih bu kıyıma ne diyecek? Eğer, yeri geldikçegelmedikçe soykırım sözü kullanılacaksa; bu Irak için geçerli olmayacak da neresi için geçerli olacak? Bu kıyımın sorumlusu kim? Amerika! Ermenilerin soykırım iddialarına son desteği veren kim? Amerika! Bugünü unutunuttur, bir asır öncekini hem unutturma hem saptır! ??? Gelişmeler karşısında AKP hükümetinin tutumu şöyle özetlenebilir: Şaşkın ve kayıtsız! Şaşkınlık, bunu Türkiye’ye nasıl açıklayacağını bilememesinden... Türk toplumunun yüzde 90’ı ABD’ye karşı, yüzde 46’sı da Amerikancı bir hükümete oy verdi! Kayıtsızlık da Türkiye’yle ilgili olumsuz gelişmelerin AKP’yi birinci derecede etkilememesinden! ABD’nin aldığı bu karara içi boş tepkiler verilmesine, Türkiye’nin kendisine zarar verebilecek boykotların gündeme gelmesine biz de karşıyız. Ancak, ABD’nin yaşamsal çıkarlarını etkileyebilecek adımlar atabiliriz. AKP hükümeti bunu yapar mı? ABD’nin bölgedeki, Ortadoğu’daki çıkarlarını etkileyecek adımlar atar mı? Atar! AKP atar! O kadar iyi atar ki, Türk toplumunun en az yüzde 46’sı inanır... Üstelik tutar da! Hem atar hem tutar! Zaten yıllardır “atış serbest” pozisyonunda... Bunca atışta bir sorun var: Türkiye’yi kimin kucağına atacak? a AB, b ABD, c Ortadoğu, d Hepsi! ankcum?cumhuriyet.com.tr Çölaşan’ın kitabı 31. baskıya ulaştı ? Haber Merkezi Emin Çölaşan’ın Hürriyet’ten sancılı kovulma sürecini ve AKP iktidarının medya üzerindeki baskılarını anlattığı kitabı “Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” rekora koşuyor. Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan ve iki günde 62 bin satan kitap 31. baskısını yaptı. Kitabın bir haftayı bulmadan 100 bini geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. Kitabevleri ve satış noktaları okurların talebini karşılayamadıklarını vurguluyor. Bilgi Yayınevi editörlerinden Biray Üstüner kitaba olan yoğun talebi “halkın patlaması” olarak yorumladı. Nobel edebiyat ödülü Lessing’e Haber Merkezi 2007 Nobel Edebiyat Ödülü, ünlü İngiliz yazar Doris Lessing’e verildi. Lessing, Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan 11. kadın yazar oldu. Lessing, bu ödülle birlikte “floş royal” yaptığını söyledi. Bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü, İngiliz edebiyatının yaşayan en önemli adı ünlü İngiliz yazar Doris Lessing’e verildi. 87 yaşındaki yazar, ödül haberinin ardından Londra’daki evinin önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, poker oyununa gönderme yaptı. Avrupa’daki tüm ödülleri kazandığını hatırlatan Lessing, “Hepsini kazanmaktan sevinçliyim, tümünü... Bu, floş royal” dedi. İsveç Akademisi 1.54 milyon dolar değerindeki ödülün sahibini açıklarken, Lessing için “Parçalanmış bir uygarlığı şüphecilik, tutku ve hayal gücüyle ele alan, kadın hareketini destansı bir dille anlatan yazar” ifadesini kullanmıştı. Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan şimdiye dek en yaşlı yazar da olan Lessing, ödülü adı açıklandıktan iki saat sonra öğrendi. İsveç Akademisi’nin sekreteri Horace Engdahl, ödülün Lessing’e verilmesini “Belki de Nobel ödülleri tarihinde en dikkatle düşünülmüş kararlardan biri olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle yorumladı. İstihbarat Örgütü’nün raporu mecliste Hollanda radikal dinci Türklere önlem arıyor Haber Merkezi Hollanda İstihbarat Örgütü’nün raporunda, Türk gençlerin ‘köktendinci eğilim’ taşıdıkları kaydedildi. İçişleri Bakanı Guusje ter Horst tarafından meclise gönderilen ve kökten dinci eğilimi olanların sayısının yaklaşık 30 bin olduğu belirtilen rapor görüşülerek alınacak tedbirler karara bağlanacak. Kısa adı AIVD olan Hollanda İstihbarat Örgütü’nün 2006 yılı raporu açıklandı. Raporda, Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun radikalizm karşıtı görünmesine rağmen, bazı cami ve mescitlerde “radikal dini” eğitim aldıkları belirtildi. Türkler arasında Salafizm’e (kökten dinciliğe) ilgi duyulduğu hatırlatılan raporda, Hollanda’da yaşayan Türkler dışında da radikal Müslüman sayısında artış olduğu bildirildi. Türklere ait camilerin yüzde 75’inde görevli imamların Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderildiği, buna rağmen bazı camilerde istenmeyen radikal din eğitimlerinin önüne geçilemediği öne sürüldü. Gece operasyonunda 7 tutuklama ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi’nde 2 sivil polisin darp edilmesinin ardından düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 14 kişiden 7’si tutuklandı. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen 14 kişiden 7’si, “polise mukavemet” ve “yasadışı örgüt adına faaliyette bulunmak” suçlarından cezaevine gönderildi. Fevzi Bingöl yaşamını yitirdi ? İstanbul Haber Servisi Türk siyasi tarihine 21 Mayıs olarak geçen 1963 yılındaki ihtilal girişiminde bulunan grupta yer alan Yüzbaşı Fevzi Bingöl yaşamını yitirdi. Talat Aydemir ve Fethi Gürcan’dan sonra idamla yargılanan Bingöl, müebbet hapse mahkum olmuştu. Fevzi Bingöl, dört yıldır mücadele ettiği prostat kanseri sonucu yaşamını yitirdi. Bingöl’ün cenazesi yarın Ankara Karşıyaka Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Kökten dinci 30 imam Raporda, Türklerin dini eğitim aldığı çok sayıda cami ve gençlik merkezlerinde 30 kökten dinci imamın ders verdiği ve bunun önlenmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, radikal grupların verdiği din derslerinden laik Türklerin de etkilendiği görüşüne yer verildi. Hollanda’nın en büyük gazetesi De Telegraaf’ta ayrıntılı yer alan AIVD raporunun “radikalizm” bölümünde ise, “Hangi taraftan olursa olsun Türk toplumu radikal eğilimlere kapalı olmalıdır” denildi. Hikmet Kıvılcımlı anıldı Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Hikmet Kıvılcımlı ölümünün 36’ncı yılında mezarı başında törenle anıldı. Halkın Kurtuluş Partisi tarafından Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törende, Kıvılcımlı’nın eserleriyle hâlâ yaşadığı dile getirildi. Törende konuşan Halkın Kurtuluşu Partisi Yönetim Kurulu üyesi Ramazan Kat, Kıvılcımlı’nın yaşamının 50 yılını emperyazlizme karşı, işçi mücadelesine adadığını söyleyerek, “Hikmet Kıvılcımlı, 17 yaşında ulusal kurtuluş mücadelesine katılarak, emperyalizme karşı savaşmıştır. Bizlere bıraktığı pratik ve teorik eserlerle biz de bugün emperyalizmle mücadele etmeliyiz. Bugün bize dayatılan Serv’e karşı Kıvılcımlı hâlâ bize yol göstermektedir” dedi. (Fotoğraf: DENİZ TATARER) Tacizden kaçarken köprüden düştü ? İstanbul Haber Servisi Üsküdar’da üstgeçit altında yaralı olarak bulunan Çiğdem Tellioğlu, kendisini taciz eden birinden kaçarken köprüden düştüğünü söyledi. Sabaha karşı başının şiddetli ağrıması sonucu Haydarpaşa Hastanesi’ne giden Tellioğlu oradan Tıbbiye Caddesi’ne çıktığını belirterek “Bu sırada bir kişi tarafından takip edilmeye başlandım. Tinerci zannettim ve hızlandım. Bana ‘Gel buraya’ dedi. Heyecanlandım, bir anda boşluktan düştüm” dedi. Tellioğlu’nun belinde ve bacaklarında kırıklar bulunduğu öğrenildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle