19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA İNCELEME 9 ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Bn. Pelosi de Ermenileri ‘melek’ Türkleri ‘barbar’ göstermeye özel bir özen gösteriyor Tarihi yanıltmak kolay değildir ABD tarihi bilgileri rmeniTürk ilişkileri bir yana, ben Bn. Pelosi ve yandaşlarının kendi ülkelerinin geçmişini de iyi bilmedikleri kuşkusunu taşıyorum. Amerikan tarihinin anlatımında da benzer tekyanlılığın tutsağıysalar, bu konudaki bilgi dağarcıkları yüzeyselliğin ötesine geçemez. Yoksa Amerika’nın geçmişini Hollywood’un John Wayne’li kovboy filmlerinden, Türkiye’yi “Gece Yarısı Ekspresi”nden, Ermeni sorununu da “Ararat” kurdelâsından mı öğrendiler? Onlara dişe dokunur birkaç soru sormak isterim: Kristof Kolomb’un seyir defterine yazdıklarını hiç okudunuz mu? Virginialılar yerlileri köle mi yaptılar, öldürdüler mi? 1676 Bacon Başkaldırması’nın nedeni? Boston’da 1770’lerde mülk sahiplerinin yüzde biri zenginliğin kaçta kaçını ellerinde bulunduruyorlardı? “Her erkek eşittir” diye yazan Jefferson neden yaşamının sonuna değin yüzlerce köle sahibiydi? Shay Başkaldırması’nı nasıl yorumlamalı? Anne Hutchinson Massachussetts’den neden kovuldu, Mary Dyer neden asıldı? Georgia milislerinin Sam Worcester ile Elizar Butler’ı tutuklaması Yüce Mahkeme’nin ABD Anayasası’nı yorumuyla bağdaşıyor muydu? Cherokee yerlileri topraklarından çıkarılışlarına “Gözyaşları Yolculuğu” diyorlarsa, Başkan Van Buren buna neden “mutlu olay” adını takmıştı? Meksika Savaşı’nda Whitman’la Thoreau’nun farklı tavırları neden? J.W. Loguen 1850 Kaçak Köle Yasası’na karşı çıkışında haklı mıydı? 1883’te ABD Yüce Mahkemesi 1875 İnsan Hakları Yasası’nı anayasaya aykırı bulduğunda, azınlıkta kalan yargıç üye Harlan’ın görüşleri nelerdi? George Henry Evans’ın “Emekçinin Bağımsızlık Bildirisi”ni hiç okudunuz mu? Cleveland yerine Blaine seçilseydi, ABD siyaseti farklı olur muydu? Neden? Emma Goldman’ın işçi tarihinde yeri nedir? Filipinler’i ABD’ye katma yasası neden bir tek oy farkıyla kabul edilebildi? Joe Hill’in yargılanması neden ülke sınırlarını aştı? 1914 Ludlow Kıyımı nedir? EMOKRASİNİN ‘FAZLALIK’LARI E Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Bn. Nancy Pelosi’nin eposta adresine onun ana dilinde yollamakta olduğum bilgilerin Türkçe özetini buraya aktarmak istiyorum. Yabancı yayınlarda ve yurtdışındaki konuşmalarım sırasında sık rastladığım ama bilgiden yoksun şu yargıyı Amerikan Kongresi’nde Ermeni tasarısının başını çekmeye hazırlanan Bn. Pelosi’nin de paylaştığını öğrendim: Osmanlı Ermenileri barışsever, haktanır, elini silaha dokundurmamış, herkesin iyiliğini isteyen, ensesine vur lokmasını al türünden iyi niyetli, ondan da öte saf, İsa’nın paklığı yüzlerine yansımış gerçek Hıristiyan, çolukçocukyaşlılardan oluşmuş, çulsuz derecesinde yoksul, zayıf nahif, ince çelebi ruhlu, sahipsiz ve savunmasız, tümü sivil bir topluluktu. Örgütlü, donanımlı, güçlü Müslüman Türk orduları bu umarsız kümenin üstüne durup dururken çullanıp onları kıyıma uğrattılar. Bir yanda acımasız barbarlar, öte yanda cellatlarına karşı ilâhiler söylemekle yetinen Tanrı’nın cennetlik kulları! İki yıl önce Ermenilerin tümünü melek diye tanıtan değerlendirmeleri ABD’de Purdue Üniversitesi’nde Prof. Robert Melson’un ağzından da aşağı yukarı bu sözcüklerle işitmiştim. Hemen yanıtını verdim. Şimdilerde gene işitiyoruz. Ancak, bunları söyleyenlerin bilgisizliği az bulunur türdendir. Ermenilerin Sıvas’ta Ermeni çeteleri tarafında hunharca katledilen Jandarma Mustafa. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından başlayarak şiddete yöneldikleri yalnız Osmanlı değil, yabancı devlet belgeliklerinde de vardır. Ayrıca, resmî kaynaklara ek olarak, Louise Nalbantian gibi Ermeni kökenli Amerikalıların doktora tezlerinde de. 19’uncu yüzyılın Ermeni olaylarını şimdilik bir yana koyalım. Bu çerçevede dışarıdan silah sağlanmasının, şiddete dayalı ayaklanmaların, bireysel terorizmin ve özel afların kanıtları Osmanlı ve başka devletlerin belgeliklerinde yeterince vardır. Bunlar Batı basınına, Hıristiyan din yayıcılarının yanıltıcı destekleriyle, genelde eksik, abartmalı, tek yanlı ve “binlerce ve on binlerce Ermeni’nin kıyıldığı” biçiminde yansımıştır. Oysa, kilise, okul, banka kasaları, konut, sınır kapıları ve gümrüklerde (top namluları dahil) her türlü silah ve savaş gereci yakalanmıştır. Örnekler ayrı bir yazı dizisine konu olabilir. nıtlar, itiraflar, giderek övünmeler o birliklerin Ermeni komutanlarının ve savaş tarihini kaleme alan sonraki yazarların yayımlanmış yapıtlarında yer almıyor mu? Bu kaynaklar Washington’daki Kongre Kütüphanesi’nde de bulunmuyor mu? Bn. Pelosi ve 164 arkadaşının hiçbiri bunları açıp bakmadı mı? Bakmadılarsa, bu ne bilgisizlik? Baktılarsa, bu ne yalancılık? Tek yanlı Ermeni görüşlerini savunanların bir iki Batılı dostları Ermeni şiddetine birkaç sözcükle gönderme yapmaktan çekinmiyorlar. Örneğin, Prof. D.M. Lang’ın 203 sayfalık kitabında 1914’E GELELİM: Bu nedenle, sözü burada 1914’e getirelim. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında, tüm sürecinde ve bitiminin hemen ardında kurulan kalabalık Ermeni tabur, alay ve tümenlerine ilişkin bilgiler, ka birkaç sözcükten oluşan şöyle bir cümlecik var: “Onların tümü de melek sayılmazdı.” İşi hafife almak diye buna denir! Bu cılız evetleme konuyu en alt düzeye çekme ve sanki öbür görüşe de yer vermiş görünme çabasıdır. Ermeni komutanlar kendi yayınlarında ve çeşitli açıklamalarında ağır silahlı, iyi donanımlı ve karnı tok orduları nasıl kurduklarını anlatıyor, eylemlerini sıralıyorlar. Melek olup olmamak bir yana, “Biz, Türklere karşı savaşan devletler kümesindeydik ve Birinci Dünya Savaşı bizim katkılarımız sayesinde kazanıldı” diyecek denli ileri gitmektedirler. Söz konusu olan, silahlı birliklerin oluşturulmaları, şiddet içeren türlü saldırılar, Ermeni olmayan Türk, Kürt, Çerkez ve benzerlerinin yer yer ve kitlesel olarak kıyılmaları ve Ermenilerin Türklere (ve Azerilerle Gürcüler gibi kimi başkalarına) karşı da türlü savaşlara katıldıkları gerçekleridir. Lütfen, ciddi olalım. Kimi ağızları kapama siyasetini, “Bu olaylar soykırım diye nitelenemez” diyenleri ağır ödenceye çarptırıp hapse yollama soytarılığını ve bunlarla bağlantılı aymazlığı bir yana koyalım. Pelosi ve yandaşlarının “gözü kapalı, sepet kafalı”, eskilerin deyimiyle “eçheli cühela” tavrını yalancı çıkaracak ilk elden Ermeni yayınları var. Ayrıca, birçok Batı kaynağı silahlı Ermeni katılımını saptıyor, benimsiyor, onaylıyor ve övüyor. Bunların kimilerini bu bağlamda anımsatmak uygun düşer. GERİLLA HAREKETİ Büyük kıyımlar yaptılar 191422 arasındaki sekiz yıllık kısa dönemde Ermeniler bir düzine kadar savaşta silahla yer aldılar. Önce düzenli Osmanlı ordusuna karşı gerilla çatışmalarını başlattılar; sonra kendi düzenli birliklerini oluşturdular; Ruslarla birlikte Van’ı ve Erzurum’u ele geçirdiler; oralarda geniş kıyımlar yaptılar; Kâzım Karabekir’in 15’inci Kolordusu’na karşı çıktılar; Ankara yönetimine silahla cephe aldılar; komşuları Gürcüler ve Azerilerle sürekli çarpıştılar; kendi içlerindeki Azeri azınlığa karşı savaş açtılar; Bolşevik Devrimi’nden sonra komünist olan ve olmayan Ermeniler olarak sınıf savaşında birbirlerini öldürdüler, Adana ve çevresinde Fransızlarla ve Süveyş, Sina ve Filistin cephelerinde İngilizlerle birlikte Türk kanı döktüler, Batı Anadolu’da da İzmir’e çıkan Yunan ordularıyla birlik oldular. Tüm bu savaşlarda öldürdüler ve karşılığında öldüler. Yurtdışında yayımlanan birçok kitap ve belge Türklerin uğradığı katliama yer veriyor Ermeni itiraflarının bolluğu 2 su içindeki Ermeni .P. Hacobitaburlarının komuan’ın “Ermetanlığını yapmış ve nistan ve Sa3 1 Türklere karşı savaşvaş” adlı kitabının İnmış olan General gilizcesi ve FransızcaAndranik Ozanian sı var. Osmanlı Mecliskendi adamlarıyla i Mebusanı’nda milletbirlikte Rus ordulavekiliyken Doğu’ya girına katılmadı mı? dip Ermeni alaylarının Hamazasp ve Keri başına geçerek general komutasındaki başdiye anılmaya başlanan ka Ermeni silahlı birGaro Pastırmacılikleri Erzurum’u ele yan’ın da bu konuda geçirme hazırlığıniki kitabı bulunuyor. Bida değiller miydi? rinin başlığı şu: “SavaErmeni Ulusal Büşın Kazanılmasında En Önde Gelen Öğe: rosu denen örgütün Ermenistan”. G. Korbaşkanı olan Sam1) Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz yazar C. F. Dixon Johnson kendi ülkesi Türklerle savaşırken yayımladığı ganoff Paris’te 1927’de son Harutunian, ‘Ermeniler’ adlı kitabında Türklere hak tanır davranılmasını istemiş ve madalyonun diğer yönüne dikkat çekmişti. yayımladığı kitabında Rus Çarı’na başvu2) Kafkasya’da bazı Ermeni birliklerine de komutanlık yapan Osmanlı Mebusan Meclisi üyesi Garo Ermenilerin Kafkas rarak Ermenilerin Pastırmacıyan yenilgisinden sonra gittiği ABD’de yazdığı kitabında Ermenilerin itilaf devletlerinin cephesine katılımları“şanlı Rus ordusuzaferindeki katkısını ‘Başlıca Öğe’ olarak nitelemişti. nı ele alıyor. Geçen yıl nun saflarına katı3) Britanya’da ‘Askeri Klasikler’ dizisinden 2003’te basılan ‘Birinci Dünya Savaşı Sözlüğü’ adlı kitapta Ermenilerin 1915 New York’ta Birleşmiş lıp Rus silahlarının ve 1917 yılları arasında toplam 170 bin Ermeni olmayan Osmanlı yurttaşını öldürdüğü belirtiliyor. Milletler merkezinin bir zaferine hizmet salonunda Ermenilerin silahlı konumları ni” belirtmedi mi? Bir RusTürk savaşı çı mesini” istememiş miydi? amacıyla kan dökmeye hazır olduklaPastırmacıyan, ya da sonraki alaylar ko rına” ilişkin güvenceler vermedi mi? nı belirttiğimde, üç yüz Ermeni’nin katıl kacak olursa, sınır bölgelerinde oturan dığı bu toplantıda içlerinden biri önce böy tüm Ermenilerin “hem Türkiye’de bugün mutanı (takma adıyla) Armen Garo Os Ya şu eklemesine ne buyrulur: “Rus le bir şey olmadığını söylemiş, ama ben kü koşullar çerçevesinde ve hem de ge manlı kenti Van’a saldırıda kendi bay bayrağı Çanakkale ve İstanbul Bokimi Ermeni kaynaklarını gösterince de lecekte, onlara verilecek görevleri yeri rağı altındakileri örgütlemedi mi? Bal ğazları üstünde özgürce dalgalansın.” “katılmış olsalar bile Türklere karşı de ne getirmelerine ilişkin güvence veril kan Savaşlarında bile Bulgaristan orduAFKAS SAVAŞ ALANLARI ğil, Galiçya cephesinde savaşmış olabileceklerini” eklemişti. O zaman ona ErW.E.D. Allen ve Paul Muratoff meni General Gabriel Gorganian’ın BosCambridge Üniversitesi’nin bastığı ve ton’da yayımlanan Ermeni dergisinde (The “Kafkas Savaş Alanları” başlıklı kiArmenian Review) 196870 yılları arataplarında Ermeni Daşnaklar’ın “baş sında çıkmış uzun dizisinin bendeki kopkaldırdıklarını ve Van Gölü’ne yaslayalarını gösterip yazının şu genel başlığınan o eski kenti…. Anadolu’nun dana dikkatleri çektim: “Birinci Dünya Saha içlerine giden yolun kapılarını açvaşı’nda Kafkas Cephesinde Ermeni mak için ele geçirdiklerini” (s. 299Katkısı.” Bu katkı Türklerden mi, yoksa 302) yazmadılar mı? Çarlık komutanlaRuslardan yana mıydı? Türklere karşı olrı, kamu hizmetindekiler ve basında kaduğunu işte bu dizi de anlatıyor. lem oynatanlar, sınırın her iki yanındaki Ermenilerin hizmetlerini pırıltılı sözUS ÇARI’NIN TEŞEKKÜRÜ lerle övmediler mi? Tüm gerçekleri ortaya çıkarma savındaRus ordu komutanlarının resmî yazıki “Agos” gazetesi bunların herhangi bilarında “bizim Ermeni savaşçılarımız” dedikleri kimlerdi? Bunlar içinde Van’ı rini ya da tümünü yayımlamayı düşünsilahla ele geçirip orada geçici hükumet mez mi? Anımsatayım ki, ilk elden kaykurarak başına geçen Ermeniler yok nak olanlar bunlardır. Bu kaynaklar ve aymuydu? Yer değiştirmenin nedeni de bu nı gerçekleri sergileyen başkaları bende var. değil miydi? Fransız komutan M. LarcSavaşın başında Rus Çarı İkinci Nikoher bile, Türk savaşına ilişkin kitabınla tüm Ermenilere seslenen 21 Nisan 1915 da (s. 3956) Ermenilerin “Rusların tarihli iletisinde, Ermenilerin savaşın asoluşturdukları taburlara katıldıklakersel erekleri uğruna verdikleri destek rını… Van’daki Ermeni mahallesini bir ve hizmetlerden ötürü tümüne teşekkür İzmit yakınlarındaki Kullar köyünde Ermeni çeteleri tarafından kaleye dönüştürdüklerini… Türk yöetmedi mi? Rus Çarı ile Ermeni Katolikokatledilen Müslümanlar. Öldürülenlerin kimlikleri ise sağdan sola netiminin de Ermeni nüfusu askerî su arasında bağlantı görevini üstlenmiş doğru sırayla şöyle: bölgeden uzaklaştırmak zorunda kalolan Kafkasya Rus Genel Valisi Kont II. Bosnalı Malik, Abdülmecit oğlu Ali, Ali oğlu Seyid (14 yaşında), dığını” belirtiyor. Rus ve Anadolu ErVorontsovDaşkov ortak sınırın “her iki Ömer oğlu Abdül Gani, Abdül Gani oğlu Mecit, Abdullah oğlu yanındaki Ermenilerin kendi buyrukmenilerine Fransa’dan, giderek ABD’den Hüseyin, Bekir oğlu Yusuf, Osman oğlu İsmail. larına tümüyle uymalarını beklediğigelen Ermeniler de katıldılar. BELGELERE BAKILMALI A D ErmeniAmerikan kaynaklarına göre savaşan Ermenilerin toplam sayısı “200.000”, giderek “200.000’den de fazlaydı”. Bunu gösteren 1924 ve 1926 tarihli yayınlar Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde de var. Kopyaları benim kitaplığımda da bulunuyor. Birinci Dünya Savaşı bitip yenginler Versailles’da toplandıklarında, oraya Ermeni Ulusal Kurulu Başkanı olarak katılan Bogos Nubar Paşa da 1918’de Fransız Dışişleri Bakanı’na yazdığı resmî mektupta Ermenilerin “savaşın başından bu yana, muharip (yani silahla savaşan; Fransızcası: belligerents) olduğunu’’ açıkça ve bu sözcüklerle belirtmişti. O halde, bunlar mıydı elini silaha değdirmemiş olan barışsever sivil halk? Bende kopyaları olan bu yayınların kimilerinin kapaklarını şöyle bir kaldırıp birkaç sayfa okusunlar da, oylamaya sonra gitsinler. ABD yönetimi “Lusitania” gemisinin yüküne ilişkin yalan söyledi mi? Einstein, Sartre ve Picasso gibileri Rosenberg’lerin geleceğiyle neden ilgilendiler? “Phoenix Harekâtı” Amerikan halkından neden gizlendi? Samuel Huntington’a göre, demokrasinin ne kadarı gereğinden “fazla”dır? Diplomasi yollarıyla çözüm varken Demokrat Clinton da askerî çözümü yeğlemiş midir? Bn. Pelosi ve yandaşlarının ErmeniTürk ilişkilerini bilmedikleri kanısındayım. Kendi tarihlerini bildiklerinden de kuşku duyuyorum. Yukarıdaki soruları ve daha birçoklarını yanıtlamaya ben hazırım. Bn. Pelosi’ye gelince: Şimdi yalnız California temsilcisi değil, Meclis Başkanı’dır. Ermeni baskı örgütü hizmetliliğini bir yana koyup daha sorumlu davranması için ciddi bir neden vardır. Onun seçilmesi için destek verenlere bunu pekâlâ anlatabilir. Ne var ki, konu Amerikan çıkarları değil, tarih gerçekleridir. K R Propagandayı da kullandılar Hınçak Komitesi’nin propagandasının yapıldığı bir afiş. Afişte Hınçak Komitesi’nin iki elebaşı Hapet Tevekeliyan ve Kalost Antrassiyan ihtilalci kahramanlar olarak tanıtılıyor. Seyid katledildiğinde 14 yaşındaydı CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle