Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB PB B 25 25 26 27 28 29 31 30 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB PB PB B 24 23 24 23 26 26 26 24 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B B B PB 33 32 29 30 28 29 22 22 21 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve iç kesimleri parçalı çok bulutlu, Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Orta ve Doğu Karadeniz’in kıyıları, İç Anadolu’nun güneydoğusu ile Doğu Akdeniz’in iç kesimleri kısa süreli ve yerel sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 9 Helsinki Y 11 Stockholm Y 10 Londra Y 17 Amsterdam PB 17 Brüksel PB 15 Paris PB 16 Bonn Y 15 Münih Y 14 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB Y Y Y Y Y 15 18 26 16 17 20 21 26 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B PB B Y B Y A Y 10 23 13 26 23 20 19 30 31 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada mizin süreceğini” yineliyorlar. Demokratik Toplum Partisi bile insafa gelmiş; şehitlerden “evladımız” diye söz edebiliyor, başımızdaki kadro terörle mücadeleye devam edileceğini içeren, kolaya kaçan açıklamalarını yineliyor. Ulusun kalbine ateş düşmüş. “İkili” göstermelik bir telaşla Çankaya’da bir araya geliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’la buluşuyor ve.. yine Allahlık bir açıklama çıkıyor 11’inciden: ...”Mücadelemiz her halükârda.. halkımızın huzur ve güvenliği ülkenin her köşesinde, tamamen sağlanıncaya kadar.. sürdürülecektir…” Beş paralık değeri olmayan ifadeler! ??? Ya toplumdaki sessizliği nasıl yorumlayacağız? Daha önceki aylarda, yıllarda da hemen her gün şehitler veriyorduk. Velakin İslam dininin akıntısına kapılmış bir toplum… 22 Temmuz seçimlerinden önce yaşam zorluklarından yakınan, RTE’ye karşı tepkisini somut biçimde göstereceğini sandığımız çiftçi, köylü, kent içindeki çeşitli kesimler; iktidarın devlet kesesinden dağıttığı bir avuç para, bir avuç yiyecek ve kömür karşılığı AKP’yi bu kez yüzde 47 oyla ödüllendirdi. Bugünkü toplumsal durumu; ABD’ye bağlı iktidarı, Amerika’yı protesto edecek, hiç değilse bir kez büyük bir miting yapamıyor, susma hakkını kullanıyor diye mi yorumlayacağız? ??? Bir gazetenin resim altına sıkıştırdığı tek cümlelik haberdeki; RTE’nin Bakanlar Kurulu’nda terör olaylarını değerlendirirken “sorunun çözümünün ‘devletin ilgili organlarının’ sorumluluğunda olduğunu” ifade eden sözü dikkatinizi çekmemiş olabilir. “Sorunun çözümünü ‘devletin ilgili organlarının’ sorumluluğuna” yüklemek ne demek? Anlamı açık: Terörle mücadeledeki başarısızlığı askerin sırtına yükleyerek sorumluluktan kaçmak demek! Terörle mücadelenin askersel yönü olduğu kadar, siyasal yönü olduğunu kabul etmek istemeyen bir kafanın ürünü bu sözler… RTE, tek başına iktidarı yakaladığı 2002 yılından bu yana ABD’den izin almadıkça parmağının ucunu bile oynatmayacağını izlediği, uyguladığı siyasetle her fırsatta kanıtladı. Aynı adam; RTE, şehitleri kelle, askeri yan gelip yatmakla suçlamadı mı? Kuzey Irak’ta Barzani ve Talabani devletleşip başımızın belası canlılık kazanmadan önce PKK’yi ezecek sınır ötesi harekâtlardan çeşitli bahaneler uydurarak fellik fellik kaçan bu iktidar ve onun başıyla birlikte politika tezgâhladıkları yardımcısı, bugünkü 11’inci değil miydi? Şimdi yeniden sınır ötesi harekât gündeme getiriliyor. Kuzey Irak’ta çok sular aktı köprülerin altından. Bugün yapılması öngörülen sınır ötesi operasyon, dün bir türlü yapılamayan sınır ötesi operasyona oranla çok daha riskli. Üstelik vur kaç gibi algılanacak sınır ötesi operasyon PKK’yi ortadan kaldırmaya yetmeyecek. Yapılması gereken, Irak sınırı boyunca derinliği 20 km. bir güvenlik şeridi oluşturmak ve orada yerleşik bir durum yaratmak! Bu sonucu ancak dirayetli, bağımsız politika izleyen azimli bir iktidar alabilir(di). AKP ve RTE’den böyle bir beklenti içinde olmak, ancak havadaki kargaları güldürebilir. Giderek artan teröre karşı önlem olarak “gelecek ay ABD’ye giderek Bush’la görüşeceğini” gösteren RTE kafasıyla, ne şehitlerin önü alınabilir, ne de giderek siyasallaşan Kürt sorununa, onunla bağlantılı PKK’ye bir çare üretilebilir. ??? İkinci bir ulusal sorun; Ermeni soykırım savının yasalaşarak ABD Kongresi’nden geçmesi olasılığı… Beyaz Saray; Kongre’de çoğunlukta olan Demokratlar’a sözümüz geçmiyor, ikna edemiyoruz, siz Demokratlar’a ulaşın, diyesiymiş. Biz ne yapıyoruz bu gelişmeler karşısında? Haberlere göre Kongre’de Ermeni tasarısı bugün yarın görüşülecek. Bir parlamento heyetini Washington’a gönderiyoruz, “Tasarıyı kabul ederseniz.. ha bakın ilişkilere büyük zarar verirsiniz” diyecekmişiz! Heyetimizin başında da AKP’li Egemen Bağış, dedi ki; “Yapmak istemediğimiz şeyleri yapar, örneğin Irak’taki askerlerinizin lojistik desteğinin büyük bölümünü Türkiye’den sağlıyorsunuz, keseriz” veya “İncirlik’ten yararlanmanızı engelleriz haaa!” Yapacağız değil, yapmak önemli. Bugün lojistik desteği kesebiliyor, İncirlik’ten yararlanmasını durdurabiliyor musun? O zaman bu sözün bir değeri olur, olacaktır. Bağış’ların, falan filanların tehditleri fasa fiso! Geçmişte Bülent Ecevit ABD ve İngiltere’nin baskısını umursamayarak Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlattı. Demirel ABD’nin koyduğu silah ambargosuna karşı aynı gün buradaki yaşamsal değerdeki üslerine Türk bayrağını çekiverdi. Ekonomik ve mali sıkıntıların dorukta olduğu günlerde Türk hükümeti, Başkan Ford’un 100 milyon dolarlık acil yardımını geri çevirdi. Haşhaş ekimine karşı Başkan Nixon’un tehditlerine pabuç bırakılmadı. Erim hükümetinin durdurduğu haşhaş ekimini Ecevit başlattı. Ne yapılabilir diye hâlâ soruyor musunuz; RTE’ler, 11’inciler, vesaireler? İşte adam gibi devlet adamlarından örnekler! Çelik’ten makam işgali Görevden aldığı ancak yargı kararıyla görevine dönen üst düzey bürokratın makam odasını, kendisine yakın bir isim olan müsteşar yardımcısına tahsis etti AYŞE SAYIN TÜSİAD BAŞKANI ANKARA Göreve geldiği günden beri en “hızlı” kadrolaşan isimlerin başında gelen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, “hızını kesecek” uygulamalara karşı ilginç atama yöntemleri geliştirdiği ortaya çıktı. Çelik, görevden aldığı bürokratının yargı kararıyla geri döndüğü makamına oturmasını, kendine özgü geliştirdiği formülle engelledi. Çelik, görevden aldığı ve yargı kararıyla görevine iade edilen üst düzey bir bürokratının “makamına oturmasını” engellemek için “Bakan oluru ile makam işgali” anlamına gelecek bir uygulamaya imza attı. Çelik, geçen yıl mart ayında Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürü Bekir Turgut’u görevinden alarak kendisine yakın bir isim olan Hizmet içi Eğitim Daire Başkanı Sadettin Sabaz’ı bu göreve atadı. Ancak Turgut, daha önceden alınan istifa dilekçesine, sonradan tarih kaşesi basılarak işleme alındığı gerekçesiyle itiraz edince, yargı kararıyla görevine iade edildi. Turgut, yargı kararıyla görevin iade edilmesine karşın bakanlık “fiili” olarak görev yapmasını engellemek için ilginç bir yöntem geliştirdi. Hüseyin Çelik, Turgut’un yerine atadığı Sadettip Sabaz’ı, “makam onayı” ile 14 Eylül’de müsteşar yardımcısı yaptı. Çelik, 19 Eylül 2007 tarihinde MEB Müsteşar Vekili Mehmet Temel’in önerisi üzerine imza attığı “olur” yazısıyla, Turgut’un makamını, Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz’a tahsis etti. Temel’in teklifi şöyle: “Bakanlığımız Hizmet TOKİ inşaat alanında çökme: 1 ölü Niğde Bor yolu üzerinde yapımı devam eden TOKİ inşaat alanındaki alışveriş merkezi inşaatında beton dökümü sırasında meydana gelen çökme sonucu inşaat mühendisi Harun Çakmak öldü. 11 işçiyi enkaz altından sağ olarak çıkarıldı. Olay yerine gelerek enkaz kaldırma çalışmalarını yerinde inceleyen Niğde Valisi Gündüz Beder, çökmenin malzeme eksikliğinden kaynaklanmış olabileceğini, olayla ilgili inceleme başlattıklarını söyledi. (Fotoğraf: AA) İçi Eğitim Dairesi Başkanı iken ilgili makam onayı ile müsteşar yardımcısı olarak görevlendirilen Sadettin Sabaz’ın, Milli Müdafaa Caddesi No: 6, Kat: 6’da bulunan Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü makam odasında yürütmesini olurlarınıza arz ederim.” Çelik’in 19 Eylül’de bu yazıya verdiği “olur”la Sadettin Sabaz’ın “bakan onayı” ile müsteşar yardımcılığı görevini “Ticaret ve Turizm Genel Müdürü’nün odasından yürütmesi” sağlanarak Turgut’un bu makamı kullanması engellenmiş oldu. Bakan Çelik’in ilginç atama yöntemi, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin konuyu Meclis gündemine taşımasıyla ortaya çıktı. İnce, bu uygulamayı “skandal” olarak nitelendirerek “Bu tam anlamıyla, bakan onayıyla makam işgalidir” dedi. İnce, Bakan Çelik tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği önergede de şu soruları yöneltti: “Bakanlığınız Hizmet İçi Dairesi Başkanı iken makam onayı ile müsteşar yardımcısı olarak görevlendirilen Sadettin Sabaz’ın görevini, Milli Müdafaa Caddesi No: 6 Kat: 6’da bulunan Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü makam odasında yürütmesine yönelik bir yazıya ‘olur’ verdiğiniz doğru mudur? Bu yazı bakanlığınızda sizin olurunuzla makam odası işgal edildiğinin bir göstergesi midir?” ‘Teröre karşı gereken neyse yapılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, terör sorunundan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini söyledi. Yalçındağ, sınır ötesi operasyon konusunda “Eğer faydası olacaksa olabilir ama faydası olacak mı, olmayacak mı gerçekten onun iyi irdelenmesi gerektiği düşüncesindeyiz’’ dedi. Yalçındağ, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile Başbakanlık Merkez Bina’da yaptıkları görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. TÜSİAD’ın, İspanya’daki muadil kuruluşu olan İşadamları Derneği’nin başkan ve üyeleri ile birlikte Nazım Ekren ile görüştüklerini anımsatan Yalçındağ, şunları söyledi: “Ancak ülkemiz o kadar acı bir olay yaşamakta ki, bugünkü bütün konuların üzerini bir sis gibi kapladı. Biz de TÜSİAD olarak terörü kınıyoruz, lanetliyoruz. Millet olarak birlik ve beraberlik içinde olmamız, soğukkanlı olmamız, acılarımızın üstesinden gelmekte de ve çözüm bulmakta da bize yardımcı olacaktır diye düşünüyoruz.’’ DTP’LİLER ‘RAHATSIZ’ ‘Askeri ve inkâr yöntemiyle sorun çözülmez’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, terör sorununun sadece “askeri ve inkâr” yöntemiyle çözülmeye çalışıldığını savunarak, “Bu sancılı, sıkıntılı dönemden hepimiz rahatsızız. Ama gerçekten diyaloğun başlatılması zamanıdır” dedi. Türk, TBMM’de gazetecilerin, 15 askerin şehit edilmesine yönelik sorusu üzerine, çatışmanın olduğu yerde, sosyal, toplumsal ve psikolojik bütün tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Sadece askeri çözüm mantığının başarılı olmadığının görüldüğünü ileri süren Türk, sorunların demokratik yöntem ve projelerle çözülmesi gerektiğini ifade etti. Türk, “Diyaloğun geliştirildiğinde insanlar ortak çözüm koşullarını yaratıyor. Şimdi ortaklaşma yok; siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, bölge insanları ne düşünüyor? Bu konuda hiçbir çalışma yapılmıyor” dedi. Bu sancılı ve sıkıntılı dönemden rahatsız olduklarını, diyaloğun bir an önce başlatılmasını isteyen Türk, “İnanıyorum ki insanlarımız, diyalog ortamı oluşturulduğu zaman birbirini anlar. O diyaloğun getirdiği olumlu hava, farklı bir sürecin başlamasına da neden olabilir” görüşünü dile getirdi. Washington, K.Irak’a ‘büyük operasyonların’kalıcı çözüm getirmeyeceğini yineledi ABD yine ‘işbirliği’ dedi ELÇİN POYRAZLAR NATO: TÜRKİYE TAM DESTEĞE LAYIK NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, yaptığı açıklamada 15 askerin teröristlerce öldürülmesinden büyük üzüntü duyduğunu belirterek, “Saldırıyı mümkün olan en kuvvetli biçimde kınıyorum. Terör tehdidi kabul edilemez ve Türkiye, müttefiklerinin tam desteğine layık. NATO, terorizme karşı etkin bir koruma sağlamaya devam edecek. Teröristlerin galip gelmesine izin vermeyeceğiz” dedi. refahını da tehdit ediyor” yönünde ifadelerin yer aldığı açıklamada, Iraklı yetkililere PKK ile mücadele çağrısı yapıldı. Günlük basın toplantısında soruları yanıtlayan sözcü Sean Mc Cormack, “Türkiye’nin Kuzey Irak’a büyük operasyonlar düzenlemesinin uzun vadeli kalıcı çözümler getireceğini düşünmüyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Kuzey Irak’a ope WASHİNGTON Türkiye’de art arda meydana gelen terör saldırılarını kınayarak Irak’a, PKK’ye karşı etkin önlemler alma çağrısı yapanABD, sınır ötesi operasyon konusunda “İşbirliği dışında başka seçenek yok” mesajını verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean Mc Cormack’in ofisinden yapılan açıklamada, 29 Eylül ve 7 Ekim’de gerçekleşen 12 sivil ve 13 askerin yaşamlarını yitirdiği terör saldırıları kınandı. “PKK sadece Türkiye’yi değil Irak’ın güvenlik ve rasyon düzenlemesini engellemek için ne yapılması gerektiği yönündeki bir soruyu, “Beraber çalışmanın dışında başka seçenek göremiyoruz” şeklinde cevaplayan Mc Cormack, Türkiye tarafından sınırlı operasyonların yapılması konusunda, “PKK ile savaşırken Irak’a küçük operasyonlar olmadığını söyleyebilir miyim? Bunu Türk hükümeti ile konuşmalısınız” diye yanıtladı. PKK ile mücadelede Türkiye ve Irak arasında işbirliğini cesaretlendirmeye çalıştıklarını belirten sözcü, Irak için bu konuyu ele alabilecek “gerçek bir ortak” dedi. Hem Kraliçe’ye hem TBMM’ye bağlı Mahkeme Türkiye’yi haksız buldu IRAK BÜYÜKELÇİSİ AKP’nin İngiliz bakanı tartışılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni prensi olarak nitelendirilen Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in Türk vatandaşlığını koruyarak İngiliz vatandaşlığına geçtiğinin ortaya çıkması tartışma yarattı. “Majesteleri Kraliçe İkinci Elizabeth’e, vârislerine ve haleflerine gerçek bir sadakatle bağlanacağım. Birleşik Krallık’a sadık olacağım” diye yemin eden Şimşek’in bakanlık görevini sürdürmesi eleştiriliyor. TBMM’de milletvekilliği yemini eden Şimşek’in, İngiltere’de de Kraliçe’ye bağlılık yemini ettiği ortaya çıktı. Geçmişte FP’den milletvekili seçilen ve türbanı nedeniyle tartışmalara neden olan Merve Kavakçı’nın Türk makamlarının izni olmadan ABD vatandaşlığına geçtiği belgelenmişti. Kavakçı Türk vatandaşlığından çıkarılırken milletvekilliği de düşürülmüştü. 22 Temmuz’da AKP’den milletvekili seçilen Şimşek 1 Ocak 1967’de Batman Arıca’da doğdu. Şimşek, 20 Ocak 1999’da ABD uyruklu Annalise Granwald’la evlendi, 2000’de İngiltere’ye giderek Merrill Lynch’te çalışmaya başladı. 2005’te eşiyle birlikte İngiliz vatandaşı olma kararı aldı. İngiltere’nin başvurusunu olumlu karşılamasının ardından Türk İçişleri Bakanlığı da 26 Temmuz 2006’da “Şimşek’in Türk vatandaşlığının korunarak Birleşik Krallık (İngiltere) vatandaşı olması”na izin verdi. AİHM: Din dersi zorunlu olamaz ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Sınır ötesi için yasal zemin yok’ Haber Merkezi Irak Büyükelçisi Sabah J. Omran, sınır ötesi operasyonun Irak’ın egemenliğinin ihlali olacağını belirterek bu konuda yasal bir zeminin bulunmadığını savundu. Omran, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nda düzenlenen “Irak ve Türkiye” konulu toplantıda sınır ötesi operasyonla ilgili açıklamalarda bulundu. Omran, Türkiye’nin operasyonu tek taraflı yapması halinde buna Irak tarafının nasıl karşılayacağının sorulması üzerine, “Egemenliğinin ihlali halinde bu durum kınanır. Bunun dışındaki önlemler konusunda şimdi bir şey söyleyemeyiz” dedi. Omran, Türkiye ile Irak arasında geçen ay imzalanan terörle mücadele anlaşmasında Irak hükümetinin samimi olduğunu ancak anlaşmanın Irak Meclisi’nden onay almasının zor olduğunu vurguladı. Irak Hükümet Sözcüsü Ali El Dabbagh ise Türkiye ile imzalanan anlaşmanın, PKK ile mücadelede en iyi yol olduğunu bildirdi. Dabbagh, PKK’nin saldırılarını kınayarak “terör örgütlerine karşı koymada esasın bölgesel işbirliği olduğunu” söyledi. 1. KOŞU: F: Silent Hero (8), P: Windy Rock (9), PP: Ghizz (3), S: Harbiye Fatih (5). 2. KOŞU: F: Red Cat (9), P: King Bishop (6), PP: Radikal Prens (7), S: Hikmet (5). 3. KOŞU: F: Tomma Hawk (1), P: İstanbul (7), PP: Yeni Lira (4), S: Corrado (2). 4. KOŞU: F: Demirayak (8), P: Tayfunhan (3), PP: Torunbey (11), S: Beyçıkmaz (6). 5. KOŞU: F: Metinol (8), P: Rüzgarcan (10), PP: Akfırtına (4), S: Defne Kızım (2). 6. KOŞU: F: Scarlet Rock (7), P: Karbontay (5), PP: Kankardeş (4), S: Figen Kız (11). 7. KOŞU: F: SeALTILI GANYAN fahan (3), P: Bilgisoy (8), 1 8 8 7 3 10 PP: Güncanhan (2), S: Başbay (11). 8. KOŞU: F: 7 3 10 8 Gelibolu (10), P: Mamma 4 11 4 2 Mia (5), PP: Sabonis (4), 2 6 S: Royal Victory (1). pılan itiraza ilişkin bir başvuruda Türkiye’yi haksız buldu. AİHM, 1. ek protokolün 2. maddesinin ihlal edildiği görüşüne vararak başvuruyu yapan kişiye Türkiye’nin, mahkeme masrafı olarak 3 bin 726 Avro ödemesini kararlaştırdı. Gerekçeli kararda, “eğitim sırasında, devletin, ebeveynlerin dini inançlarına saygı göstermesi gerektiği’’ belirtildi. AİHM’nin ilgili dairesi, geçen yıl ekim ayında tarafların görüşlerini dinlemişti. Türk hükümeti adına savunma yapan Avukat Münci Özmen, AİHM içtihadına göre eğitimi düzenlemenin devletin yetki ve sorumluluğu altında olduğunu ifade etmiş ve “yasaların ailelere, kurumsal eğitimi çökertme hakkı tanımadığını” söylemişti. Başvuru sahibinin avukatı Kazım Genç, “Türkiye’deki uygulamanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu, laiklik ilkesi gereği devletin din dersi veremeyeceğini, din derslerini gözetim ve denetim altında tutabileceğini” ifade etmişti. Alevi yurttaş Hasan Zengin, 2004’te yaptığı başvuruda, “Türkiye’nin,AİHS’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ve eğitim hakkıyla ilgili 1. protokolün 2. maddesini ihlal ettiği” görüşünü savunmuştu. Zengin, Türkiye’deki mahkemelere yaptığı başvuruda, 7. sınıfta okuyan kızı Eylem Zengin’in, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf olmasını talep etmiş, ancak sonuç alamamıştı. CUMHURİYET 08 K