19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Şiiri Düşünen Kuşaklar Çağdaş şiirimizin yenileşmesinin ivmelendiği 1940’lı, 50’li yıllar, edebiyatımız için altın yıllar olarak anılabilir. Bu dönemde yetişen edebiyatçılarımız, bir yandan yaptıkları işi, ürünlerini önemserken öte yandan uğraş alanları üstüne de sürekli düşünen sanatçılar olarak öne çıkarlar. Cemal Süreya gibileri, şiirin yanı sıra denemeeleştiri türünde de çağdaş edebiyatımızda kendilerine yer açmışlardır. Turgut Uyar, Bir Şiirden adını verdiği kitabındaki yazılarla şiir eleştirisi kitaplığının başköşesine yerleşmiştir. Bu tutum, yapılan işe önem vermek, onu ciddiye almak, onun üzerine sürekli düşünmekle ilgilidir. Edebiyatın var olan bütün sorunları üzerine düşünmeden, yeni anlatım yolları aramadan duramamış bir kuşaktır onlar. Bu yönleri, edebiyatımıza kazandırdıkları düşünüldüğünde, bugünün yeni kuşakları için de öğretici özelliğini koruyor. ??? Bu kuşağın günümüzde de yazmayı ve tartışmayı sürdüren temsilcilerinden Ahmet Oktay’ın Bütün Şiiirleri, Kaç Kişiyiz Kendimizle adıyla yayımlandı (İthaki Yayınları). Ahmet Oktay, yukarıda değindiğim özellikteki edebiyatçıların tipik örneklerinden biri. Bütün Şiirleri tek kitaba toplanabilir ama şiir üzerine yazdıkları, ancak birkaç cilde sığar. Edebiyatın genel sorunları, edebiyattoplum ilişkileri yanında, kendi kuşağının şairleri üzerine de en çok inceleme yazanlardan biridir. Yalnızca Edip Cansever için yazdıklarını düşündüğümüzde bile, bu şairimiz üstüne en önemli incelemelerin onun kaleminden çıktığını söyleyebiliriz rahatlıkla. Ahmed Arif, Enis Batur şiirleri üzerine kitap boyutunda incelemeler yazan da yine odur. Yazmayı, “kendini özgürleştirmek” olarak gören Ahmet Oktay’ın, bu yolda her gününü yazarak geçirdiği, bu eylemden hem çağı, hem de kendi adına mutluluk çıkardığı ortada. ??? Şiir üzerine bunca düşünen Ahmet Oktay’ın şiirlerine dönersek, öncelikle çağdaş şiirimizin geçirdiği aşamaların bir bileşimiyle karşılaşırız. Şiiri, “bilmenin özel bir türü” olarak gördüğünden hayatta kendisini ilgilendiren konulara, sorunlara şiirin bilgiyle sezginin birbirine yol açtığı o gizemli yollarında ışık aramıştır. Yazdıkları şiirler kadar, hayatlarında şiire açtıkları yerle de destansı bir özelliğe bürünen bir kuşağın temsilcisidir o. Şiirlerini de bu gözle okumak gerekir: Dolaşıyorum ne zamandır kalbimde bir gül kesiği; ıslak bir tülbent koy göğsüme emsin büyüyen o siyah lekeyi; çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden yine de içimde kanayan bir sılanın sesi. [email protected] MÜGSFEski Valide Külliyesi’nin restorasyon projesi bitmek üzere Ihlamurlu avluda düş kurdum EGEMEN BERKÖZ raya ilk kez, sanırım iki yıl önce, bir haziran sabahı gitmiştim. Tam ıhlamurların çiçeğe durduğu günler. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin düzenlediği bir panele çağrılıydım. Üsküdar’ın dolambaçlı sokaklarında, yaz sıcağında bunalarak bulduğum kapıdan girdiğimde irem bahçesine girmiş gibi duyumsadım kendimi. Ağaçların gölgesine kurulmuş masalara oturup konuşmak büyük bir keyifti. Mis gibi ıhlamur kokuyordu. Eski Valide (Validei Atik) Külliyesi’nin, o yüksek ağaçların gölgelediği geniş avluyu çevreleyen bölümünün fakültenin kullanımına verildiğini de o gün öğrendim. Geçenlerde yine o ıhlamurlu avludaydım. Dekan Nazan Erkmen’in, fakültenin kuruluşunun 50. yıldönümü etkinlikleriyle ilgili bilgi verdiği konuşmasını dinledikten sonra, külliyenin restorasyon projesini ekibiyle birlikte hazırlamakta olan öğretim görevlisi, içmimar Ayşe Akyıl’la külliyeyi gezdik. Akyıl coşkuyla anlatıyor, ben düşünüyordum: “Bir hastane olan Darüşşifa daha sonra akıl hastanesi olarak kullanılmış. Darüşşifa ile eskiden iyileşen kimsesiz hastaların kaldığı Tabhane Resim Bölümü’ne ayrıldı. Müzik öğrencilerinin çalışma odası da burada.” (Üçayaklarını kurmuş resim yapan; kemanıyla, viyolonseliyle, flütüyle... Çalışan öğrenciler… Ne güzel! Renklerle sesler birbirine karışacak, bu etkileşimden kimbilir ne ürünler doğacak!) “Darüşşifa avlusunun altına yapılacak konferans salonuna bahçeden girilecek. Üstü yine avlu. Şimdi otopark olarak kullanılan bahçenin altı otopark olacak, üstüne de konferans salonuyla bağlantılı, sanat etkinliklerinin yapılacağı bir cam yapı kurulacak.” (Birileri Cumhuriyetimizin bin bir zorluk içinde yaptığı sanat yapılarını yok etmek isterken böyle bir sanat merkezinin tasarlanmakta oluşu bile gelecek için umut veriyor insana!) “Darülhadis bir süre Toptaşı Cezaevi olarak kullanılmış. 1999’a kadar İmam Hatip Lisesi’ymiş. Şimdi O 50. kuruluş yılı kutlama konseri Kültür Servisi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin 50. Kuruluş Yılı Kutlamaları Üsküdar Validei Atik Külliyesi’nde “Bir Binanın Anıları” etkinlikleri ile devam ediyor. Etkinlik çerçevesinde bugün saat 14.00’te başlayacak olan “Toptaşı Validei Atik Külliyesi ve Değişim Süreçleri” adlı panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Afife Batur ve Öğr. Gör. Ayşe Akyıl katılıyor. Panelin ardından saat 17.00’de Cem Mansur yönetiminde Akbank Oda Orkestrası “50. Kuruluş Yılı Kutlama Konseri” başlıklı bir konser verecek. Valide – i Atik Külliyesi’ndeki konserde V. Azaraşvili’nin ‘Noktrün’, D. Şostakoviç’in ‘Polka’, A. Part’ın ‘Fratres’, P. I. Çaykovski’nin ‘Andante Cantabile’, T. Takemitsu’nun ‘Vals’, S. Barber’in ‘Adagio’, O. Respighi’nin ‘Antik Danslar ve Aryalar’ adlı yapıtlarını seslendirilecek. Heykel Bölümü olacak.” (Heykel öğrencileri, ilk iş, cezaeviyken burada yatmış sanatçıların heykellerini yapıyorlar; başta Ihlamurlu Avlu, bütün yerleşke bu heykellerle donatılıyor. Kapıdan giriyorsunuz Nâzım Hikmet, köşeyi dönüyorsunuz Can Yücel, bir başka yerde Yılmaz Güney, bir başka alan da Rıfat Ilgaz ve diğerleri…) “Kervansaray, kurulacak olan konservatuvara ayrıldı. Değerli müzik insanlarımızdan Cem Mansur’un başkanlığında kurulacak bu bölümün çatısı altında, kimsesiz çocuklarla sokak çocuklarından bir de orkestra oluşturulması amaçlanıyor.” (O ço 50 yıllık bir tarih... K uruluşunun 50. yılını kutlayan MÜGSF’nin, ilk adıyla Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nun kurulması için ilk adım Bakanlar Kurulu’nun 1.11.1955 günlü kararıyla atılıyor. 1956’da okulun kuruluşuyla görevlendirilen Prof. Dr. Adolf Schneck, araştırmaya, deneye ve uygulamaya dayanan; sanayiye eleman yetiştirmeyi amaçlayan Bauhaus yöntemine göre bir eğitim izlencesi hazırlıyor ve öğretim görevlilerini belirliyor. Okul, 1957 yılında, dekoratif resim, grafik sanatlar, seramik, tekstil sanatları, mobilya ve içmimarlık olmak üzere beş bölümle açılıyor. 1982’de Marmara Üniversitesi’ne katılıyor, 1986’da Acıbadem Yerleşkesi’ne taşınıyor. Bugün resim, heykel, seramikcam, grafik, tekstil, geleneksel Türk el sanatları, içmimarlık, endüstri tasarımı, temel sanat eğitimi, fotoğraf ve sinematelevizyon bölümleriyle eğitim veriyor. Canlandırma ve müzik bölümleri de kurulmak üzere. cukların arasından kimbilir ne yetenekler çıkacaktır!) Proje yönetmeni Ayşe Akyıl, uzman restoratör mimarlardan oluşan ekibiyle birlikte, gece gündüz, hafta sonu demeden, projeyi yıl sonuna yetiştirmek için çalışıyor. (Vakıflar’ın bu iş için verdiği süre 2007 sonunda bitiyor çünkü.) Danışmanları ise Prof. Dr. Afife Batur’un başkanlığında, İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın da yer aldığı, çok değerli bilim insanlarından oluşan, 12 kişilik Eski Valide Külliyesi Bilim Kurulu. Çok doğru bir kararla bir sanat yuvasına verilen Külliye bir Mimar Sinan yapıtı. 15701579 yılları arasında 3. Murat’ın annesi Nurbanu Sultan tarafından yaptırılmış. Zaman içinde çok değişik amaçlarla (kışla, akıl hastanesi, cezaevi, imam hatip lisesi, vb..) kullanıldıktan, kimi zaman boş kaldıktan sonra, şimdi yeni bir yaşama hazırlanıyor. Kendisine çok yakışacak bir yaşama… Ama bu düşün gerçekleşmesi için, öncelikle restorasyon projesine parasal destek gerekiyor. İvedi bir destek… Boğaziçi Üniversitesi konserleri başlıyor ? Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Salonu Klasik Müzik konserleri bu akşam saat 19.30’da, ünlü Fransız kemancı Christople Guiot yönetimindeki “Les Archets de Paris” topluluğu ile mevsime başlıyor. Programda “Zenci Mozart” olarak bilinen, Guadeloupe’ta köle bir anne ile Fransız toprak ağası bir babadan dünyaya gelmiş Chevalier de SaintGeorges’un yapıtları, Massenet, Leclair, Franck gibi Fransız bestecileriyle birlikte yer alıyor. Konserde Türk besteci Ali Darmar’ın Metamorfoz’u da seslendirilecek. (0 212 359 67 03) ZİLE SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜNDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI SATIŞ NO: 2007/6 SATILMASINA KARAR VERİLEN TAŞINMAZIN CİNSİ, ADEDİ, EVSAFI; Tokat İli, Zile İlçesi, Orta Mahallesi, Ada: 533, Parsel: 29’da tapuya kayıtlı, 466,42 m2 yüzölçümlü olan taşınmazın üzerinde; 2 katlı 1 adet ahşap ev ve 1 adet kuruluk tabir edilen ahşap kiler bulunmaktadır. Ayrıca parsel vasfında olup üzerinde bulunan çeşitli meyve ağaçları ekonomik ömrünü doldurmuş olduğundan, yakacak odun değeri olan taşınmaz izalei şüyu davası sonunda verilen karar gereğince açık artırma suretiyle satılacaktır. İMAR DURUMU: Şehir imar planı dahilinde olup, imar planında bitişik nizam bodrum hariç 3 (üç) katlı mesken yeri olarak teşrif edilmiştir. MUHAMMEN BEDELİ: 10.678,36 YTL % 18 KDV alıcıya aittir. Adresleri tapuda kayıtlı olmayan alakadarlara, gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde İİK’nun 127. maddesi gereğince iş bu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. SATIŞ ŞARTLARI : 1 Taşınmazın birinci satışı 13.11.2007 günü, saat 09.30’dan 09.40’a kadar Zile Adalet Sarayı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü Odasının önündeki koridorda açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada takdir olunan kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacak mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile, gayrimenkul 23.11.2007 günü, saat 09.30’dan 09.40’a kadar Zile Adalet Sarayı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü Odasının önündeki koridorda ikinci artırmaya çıkılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık artırmaya katılmak isteyenlerin, takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (w), varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arzetmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın, Satış Müdürlüğümüzce tahsil olunur. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/6 Satış numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc. İf. K. 126) (x) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 52297) CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle