Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Pakistan’ın Afganistan sınırındaki çatışmalarda ölenlerin sayısı 200’ü aştı Müşerref Demokrasisi! Son haftalarda dünyada ilginç “seçimler” gündemde. Her demokraside seçim yapılır. Ancak, her seçimin yapıldığı ülkede gerçek demokrasi var mı? Ya da o ülkenin “demokratik” olduğu söylenebilir mi? Kimi ülkelerde seçimle gelen önderlere neden “demir yumruk” deniliyor? Ankara’da askeri ataşelik de yapan “Beşiktaşlı” General Pervez Müşerref, Kenan Evren hayranı olarak1999’da kansız darbe ile Pakistan’ın başına geçti. Müşerref, “üniforma” gücü ile iki kez na eriyor. 3. kez seçilmesine engel yok. Cumartesi günü Pakistan Meclisi ile dört eyalet meclisinde “başkanlık” seçimi yapıldı. Karşıt partiler çekimser kalıp bazıları da oylamaya katılmayınca, mecliste 257 oydan 252’sini, eyaletlerde de seçime katılan 685 kişinin 671’inin oyunu aldı. Seçim sistemindeki “harmanlama” yöntemi ile toplamda 702 oydan 384’ünü alıp yüzde 50’nin üzerine çıkarak seçimi kazandı. Müşerref, “Demokrasi, karşıtınız olsun olmasın, çoğunluk demektir. Çoğunluk bana oy verdiğine göre sonuç, sonuçtur” dedi. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Gazi Muhammet Faruk, karşıtların Yüksek Mahkeme’de açtıkları davalarda 17 Ekim’de verilecek karara göre seçimin geçerli olabileceğini açıkladı. Taliban’ın “Bombalarla hoş geldin diyeceğiz” dediği laiklik yanlısı Bayan Butto’nun ise ertesi gün ülkeye dönmesi bekleniyor. Müşerref’in, yandaşlarına “çekimser” oy kullandıran Butto’nun affını öngören yasa ile ocaktaki genel seçimden sonra işbirliğine gideceği anlaşılıyor. Müşerref, “Üniformamı ancak seçimi kazanırsam çıkarırım” derken, karşıtları “Üniformanı çıkararak seçime gitmeliydin” diyorlar. Seçimin “düğümü” Yüksek Mahkeme’nin “yumurta mı tavuktan çıkar, yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar” sorusuna vereceği yanıt ile çözümlenecek. Bakalım Pakistan’da yargıdan, “sivil” mi “asker” mi çıkacak? 50 bin kişi evlerini terk etti Dış Haberler Servisi Pakistan ordusuyla Taliban yanlısı militanlar arasında Afganistan sınırı yakınında dört gün devam eden çatışmalarda ölenlerin sayısı, 150’den fazlası militan olmak üzere 200’ü aştı. Görgü tanıkları, son yılların en şiddetli çatışmaları nedeniyle Mir Ali kenti ve çevresinde yaşayan 50 bine yakın kişinin evlerini terk ederek yollara döküldüğünü aktardı. Çatışmalar geçen cumartesi günü Kuzey Veziristan bölgesinde 300 militanın bir ordu konvoyuna saldırarak 22 askeri öldürmesi ve birçoğunu kaçırması üzerine başlamıştı. Pakistan ordu sözcüsü Vahid Erşad, kaçırılan askerlerinin olduğunu doğrularken evlerini terk ederek Miran Şah kentine kaçan Pakistanlılar, yol kenarlarında boğazı kesilmiş asker cesetleri gördüklerini belirtti. Pakistan uçaklarının pazar yerini bombaladığı Epi köyünde 50 kişinin öldüğü bildirildi. Görgü tanıklarından Nur Hasan, hava saldırısında çok sayıda dükkân ve evin tahrip seçildi. Sorunlara çözüm getirmesi beklenirken, komşu Afganistan’daki köktendincilerin ABD düşmanlığı ile beslenen akımların baskısı ile karşılaştı. Martta Yüksek Mahkeme Başkanı İftihar Çaduri’yi görevden aldı. Devirdiği eski Başbakan Navaz Şerif, bir önceki Başbakan Benazir Butto hakkında çeşitli davalar açarak karşıtlarını sürgüne gönderdi. Kanlı sokak gösterileri sürüyor. Müşerref’in süresi 17 Kasım’da so üşerref’in devlet başkanlığına “yeniden” seçildiği Pakistan’da Taliban yanlısı militanlarla ordu arasındaki çatışmalar şiddetleniyor. 22 askerin kaçırılmasıyla başlayan çatışmalar yüzünden Kuzey Veziristan bölgesi savaş alanına döndü. Çatışmalardan kaçan binlerce kişi yollara döküldü. (Fotoğraf: AP) M olduğunu ve ölenler arasında pek çok sivilin bulunduğunu dile getirdi. Üç yıl içinde Veziristan bölgesinde 1000 civarında askerini kaybeden Pakistan ordusu aşiret liderleriyle ateşkes imzalamıştı. Ancak, Afganistan’dan kaçan Taliban ve El Kaide militanlarının bölgeye yerleştiği yönündeki ABD baskıları üzerine geçen temmuz ayında ateşkes sona erdi. Pakistan ordusunun, militanlarla çatışmalarda ilk defa savaş uçakları kullandığına dikkat çekildi. Peşaver’de bombalı saldırı Öte yandan, Peşaver kentindeki bir CD ve video dükkânına yönelik bombalı saldırıda 12 kişi yaralandı. Taliban yanlılarının düzenlediği sanılan saldırıda yaralananların bazılarının durumunun ağır olduğu belirtildi. Pakistan’da ABD’nin müttefiki olan Pervez Müşerref, tartışmalı bir sürecin ardından üçüncü kez devlet başkanı seçilmek için gereken oyları elde etmişti. Ancak Müşerref’in devlet başkanlığı konusundaki son sözü Yüksek Mahkeme söyleyecek. Putin Demokrasisi! Rus gençleri de sokaklara döküldü! Onlar, Vladimir Putin’in 3. kez başkan seçilmesini destekliyorlar. Ayrıca, Putin’in 55. yaş gününü, kurdukları “Putin Tutkunları Kulüpleri”nin şemsiyesi altında coşkuyla kutladılar. ABD’de olduğu gibi, Rusya’da da, başkan 3. kez seçilemiyor. Bir dönem geçtikten sonra seçilmesinde engel yok. Dolayısıyla 2 Aralık seçiminde Putin’in adaylığı söz konusu olamayacak. Peki ne olacak? Putin de, Müşerref gibi 1999’da iktidara gelmişti. Almanya’da Rusya’nın ünlü casusluk örgütü KGB’nin “ajanı” idi. Yani, ikisi de ülke dışında “istihbaratçı” idiler. Putin’in Rus ekonomisinin can damarı Gazprom’un başına geçip “bir dönem” sonra yeniden başkanlığa aday olacağı sanılıyordu. 1 Ekim’deki açıklaması ile “siyasadan emekli olmaya niyeti olmadığı” anlaşıldı. Batı’da, halka şirin görünmek isteyen liderin “imge düzenleyicileri” vardır. Liderin giysisinden saçına, konuşmasından mimiklerine kadar karışırlar. Putin’i karate yaparken, belden yukarısı çıplak balık avlarken “sert erkek” gö ‘NDRANGHETA’ ÖRGÜTÜ İŞİ BÜYÜTMÜŞ ABD’NİN SOĞUK SAVAŞ ARAŞTIRMALARI Mafya nükleer atıklara el attı Dış Haberler Servisi Adam kaçırmadan kokain ticaretine kadar geniş bir alanda etkin olan ünlü bir mafya grubunun, nükleer atık kaçakçılığı ve gizli nükleer madde üretimi işine de girdiği iddiasıyla soruşturma başlatıldı. İtalya’nın Potenza yargıçlarından Francesco Basentini, dünya çapında etkinlik yürüten “Ndrangheta” mafya örgütü üyelerinden birinin polis sorgusundaki itirafları üzerine, nükleer atık kaçakçılığı iddiasıyla soruşturma başlattı. İngiliz gazetesi The Guardian’ın haberine göre, itirafçı mafya üyesi, İtalya’nın resmi kuruluşu olan Yeni Teknolojiler Enerji ve Çevre Ulusal Ajansı’nın bir müdürünün, 600 varil zehirli ve radyoaktif atığı gizlice Somali’ye ulaştırmalarını istediğini anlattı. İtalya, İsviçre, Fransa, Almanya ve ABD’den gelen atıkların Livorno limanından kalkan bir gemiye yüklendiği, ancak geminin yük bölümü küçük gelince, 100 varilin İtalya’nın güneyindeki Basilicata bölgesine gömüldüğü ifadeleri üzerine, polis varilleri aramaya başladı. Radyoaktif suikast planlanmış Dış Haberler Servisi Amerikan ordusunun 1948 yılından itibaren, düşman sivil ve askeri liderlere radyoaktif maddeler kullanarak suikast düzenlemek için araştırma yaptığı ortaya çıktı. Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde AP’ye verilen ordu belgelerine göre Silahlı Kuvvetler Özel Silahlar Projesi bünyesindeki program 1954 yılında rafa kaldırıldı. Ancak programda ne kadar ilerleme sağlandığı ve programın başka bir kuruluşa sevk edilip edilmediği ise sansür nedeniyle anlaşılamadı. Küba lideri Fidel Castro’ya suikast düzenlendiğinin ortaya çıkmasıyla ABD Başkanı Gerald Ford’un bir emir yayımladığı 1976 yılına kadar, ABD kanunlarında yabancı liderlere suikast düzenlenmesini yasaklayan bir hüküm yoktu. Belgelerde, programın amacının, düşman topraklarını kirletmek ve küçük insan gruplarına ölümcül saldırılar düzenlemek olduğunun belirtildiği görüldü. Programda yer alan birçok yetkilinin daha sonra CIA’da görevlendirilmiş olması dikkat çekti. rüntülü fotoğraflarını anımsarsınız. Böylece Putin’in, üstün güç ABD karşısında Rusya’yı yeniden aynı düzeye çıkartacak tek lider olduğu havası yaratılıyor. Ekteki çizelge, Putin’in başarısını da sergiliyor. Putin 3. kez adaylık hakkına sahip olabilseydi kuşkusuz yeniden seçilirdi. Sorun, Putin ülke yönetimine yeniden nasıl getirilmelide düğümleniyor. Ya parlamentoda anayasa değişikliği ile başbakanın yetkileri arttırılarak Putin bu göreve getirilecek. Böylece Rusya, ABD tipi değil, güçlü başbakanı öne çıkaran AB tipi bir demokratik yapılanmaya geçecek. Ya da yine başbakan olacak ama, bir “adamı” Batıya göre kuklası devlet başkanlığına seçilerek “de jure (hukuksal)” değil, “de facto (uygulamada)” ALANLAR 1999 2007 “demir yumruğunu” Ulusal Gelir (Dolar) 183 milyar 987 milyar hissettirecek. DöOrtalama Aylık Ücret (Ruble) 1.500 13.810 nem bitince yeniden başkanlık kolPetrolden İstikrar Fonu (Ruble) Yok 3.5 trilyon tuğuna oturup 2012 Savunma Bütçesi (Dolar) 6 milyar 32 milyar Moskova Olimpiyatları’na da ev saDolar Milyarderi Yok 53 hipliği yapabilecek. CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI BU ÜLKENİN AYDINLIK İNSANLARI O YİĞİTLER DAĞLARDA AMERİKANCI BÖLÜCÜLERE KARŞI ELLERİNDE SİLAHLARI İLE ÇARPIŞIRKEN ÖLDÜLER, ŞEHİTLER YÜREĞİMİZE GÖMÜLDÜLER... AMERİKANCI İRTİCA ATATÜRK VE DEVRİMLERLE BİRLİKTE SİZLERİ DE TARİH SAHNESİNDEN SİLERKEN ONLAR KADAR FIRSATINIZ OLACAK MI? ÇOK GEÇ OLMADAN AYAĞA KALKIN! OTURANLARI DA KALDIRIN! Saat 12.00’de Kalpaksız Kuvvacılardan Attilâ İlhan’ı Aşiyan’daki gömütünde ziyaret ediyor, anıyor, sonra da Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda Ölümsüz Şehitlerimize bayraklarımızla sessizce saygı sunuyoruz. Tarih : 10 Ekim 2007 Çarşamba, Saat.12.00 Yer : Aşiyan Mezarlığı’nda ziyaret Tarih : 10 Ekim Çarşamba, Saat 13.30 Yer : Taksim Cumhuriyet Anıtı İletişim : 0532 204 80 29 Erdoğan Demokrasisi! Krallar, 14. Lui gibi “Ben, kanunum” sözüyle ya da Sultan Süleyman gibi “kanuni” unvanı ile anılırlar. Acaba Recep Tayyip Erdoğan tarihe nasıl geçecek? Son günlerin TBMM’yi dışlayan gazete başlıklarından örnekler: “Anayasa tasarısının son biçimine Erdoğan karar verecek.” “Türbanın (sıkmabaş) anayasa bağlantısına Erdoğan karar verecek.” “Din dersi düzenlemesine Erdoğan karar verecek.” Demokratik bir ülkede imparatorlukta değil her yolun çıktığı Erdoğan’la kıyaslamak Sultan Süleyman’a hakaret olmaz mı? İmgecilerin çomağı ile yalaka basının başlattığı “yakışıklı erkek Tayyip” tartışması; anayasa tasarısı, türban, din dersi gibi konularla birlikte gündemde! Ne diyor Tayyip: “AİHM’nin türban konusunda söz söyleme hakkı yoktur. Karar ulemanındır.”, “AB ile ilişkilerimizi keseriz.”, “AB’ye ister alsınlar, ister almasınlar yolumuza devam edeceğiz.” Ne diyor AB Temsilcisi Olli Rehn: “AB sözleşmesinin 649. maddelerine göre AB’ye giriş, demokratik ilkelere saygı gösteren ülkeler için geçerlidir. İktidarın halkın iradesinden çok ilahi kaynaklardan edinildiği teokratik devletler AB üyesi olamaz.” Yalaka olmayan basın, YÖK, hukukçular, aydınlar; çarıklı erkânıharp Tayyip’e ne diyorlar: “Tek başına hareket etme, sorunları ‘consensus (uzlaşı)’ ile çöz destekleyelim. Cumhurbaşkanını birlikte belirleyelim. Anayasa değişikliğinde işbirliği yapalım. Olayları kördüğüm yapma.” Rehn, başka ne diyor: “AB, laik ve demokratik bir Türkiye ister. Ordu demokratik işleyişe müdahale etmemelidir.” Türkiye içinde takıyye ile yetinmeyen Tayyip AB’ye de, “demokratik görünümlü takıyye” yapıyor. Amaç “sivil anayasa” söylemi ile AB’li görünüp askerin gücünü kırarak kendi diktasını pekiştirmek. Ne diyor Tayyip: “Öyle konular gündeme gelecek ki bunları millete götüreceğiz. Türkiye artık referandum kültürüne alışmalı.” Darbe sonrasında yapılmış olsa da, tutarsızlıkları bulunsa da 1982 anayasası “referandumunda (halkoylamasında)” yüzde 91 gibi destek görmedi mi? O halde neden anayasa değişikliği? Geçen parlamentoda becerilemeyen Cumhurbaşkanlığı seçiminin dürtüsüyle, yangından mal kaçırırcasına ve hukukun yüz karası bir tasarı ile, 21 Ekim’de halkoylamasına gidiliyor. Oylama başladıktan sonra apar topar değişiklik yapılması Tayyip’in umurunda mı? Gelecek halkoylamalarına da şu örnekleri verebiliriz: “Üniversite hocaları akademik cüppeleri üzerine sarık taksınlar mı?” “Genelkurmay Başkanlığı’na bir korgeneral getirilebilsin mi? “Fethullah Gülen Türkiye’nin ayetullahı olsun mu?” Bizim de kamuoyuna gidilmesi için bir önerimiz var: “Memur maaşlarına, işçi ücretlerine, köylünün tahıl fiyatlarına zam yapılsın mı, yapılmasın mı?” Türkiye, Tayyip ile bir “kördüğüme” hızla ilerliyor... Ankara’ya 90 km. ötede Gordion’daki “kördüğümü” birkaç yüzyıl kimse çözememiş. Ancak, İÖ 333’te Büyük İskender bir kılıç darbesi ile kesip atmış kördüğümü. İnatçılığı ile antidemokratikleşme yolundaki Tayyip’in sürüklediği bu ortamda kılıç darbesini düşünmek bile istemiyoruz! www.cumok.org Dostumuz, arkadaşımız, meslektaşımız M. ENGİN AKON’u kaybettik. Anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ALAÇAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2006/217 Esas Davacılar Fatma Çıkmaz, Zülfıye Toyran, Muhittin Toyran, Gönül Tür, Havva Altaylar, Ayşe Güney ve Emine Irmak vekili Av. Hatice Şeker tarafından Ethem Toyran, Erdoğan Kaya, Fevziye Toyran, Engin Kaya, Azmi Kaya, Huriye Çalışkan, Abbas Dursun, Fatma Kazaz, Mehmet Dursun, Muammer Dursun, Semiha Karabulut, Havva Düzgün, Hasan Dursun, Hüseyin Dursun ve Sultan Dursun aleyhine açılan Mülkiyet (Tespit istemli) davasının yapılan yargılamasında; Alaçam, Zeytin köyünden davalı ERDOĞAN KAYA (Muris Mehmet Toyran mirasçısı Hatice’nin çocuğu) Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 13.11.2007 günü, saat: 10:00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (Basın: 45545) KADIKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2005/811 İstanbul Ticaret Odası’nın 276747224329; 470007417589 sicil numaralarında kayıtlı olup, Mahkememizin 19.06.2006 gün ve 2005/811 Esas ve 2006/433 K. sayılı kararı ile davacılar ATLAS METAL SAN A.Ş. VE ATLAS MAĞAZA EKİPMANLARI PAZ. SAN. A.Ş.’.nin İFLASLARININ ERTELENMESİ kararı, 19.06.2007 tarihinden itibaren l yıl süre ile UZATILMASINA karar verilmekle, Keyf iyet İİK. 166/2. mad gereği ilan olunur. 05.10.2007 Basın. 53681 Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 28 Haziran 1998 tarihinde almış olduğum lisans diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. EMEL MEMİŞ CUMHURİYET 10 K