21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bulgaristan’ın ‘yeni rejimi belirleyelim’ notasına Dışişleri 6 ay sonra yanıt verebildi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vize krizinin nedeni ihmal BAHADIR SELİM DİLEK Size Hiç Yakışmadı Orhan Pamuk... 7 Ocak 2007 Pazar... Gazeteleri aldım, okumaya başladım... Aydın Doğan Bey’in “Radikal”inin manşeti şöyle: “1951’de Nâzım Hikmet için böyle yazılmıştı: ‘Doya doya yüzüne tükürsünler’...” Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk, bir günlüğüne genel yayın yönetmenliği yaptığı Radikal’de “Doya doya yüzüne tükürsünler” haberini manşete çıkarmıştı... Haberi biliyordum... 12 Eylül öncesi faşist gazeteler, 1990 sonrası Fethullahçı “Zaman”, lümpen dinci “Vakit”, Tayyipçi “Yeni Şafak”, 12 Temmuz 1951’de Cumhuriyet’te birinci sayfadan iki sütun yayımlanan bu haberi zaman zaman sayfalarına taşırdı... Haberi okudum... Aradan tam 56 yıl geçmişti... Acaba Orhan Pamuk, bir günlüğüne genel yayın yönetmenliği yaptığı gazetede neden 56 yıl önceye dönme gereğini duymuştu? Önce Orhan Pamuk’u, sonra İsmet Berkan’ı ve Erdal Güven’i aramayı düşündüm ama vazgeçtim... İsmet Radikal’in sürekli genel yayın yönetmeni, Erdal ise yazı işleri müdürüydü... İkisi de sevdiğim insanlardı... İsmet ve Erdal uzun yıllar Cumhuriyet’te çalışmışlardı... Gazetenin künyesine baktım... Hakan Çelenk (Haber Müdürü), Metin Yener (Haber Şefi) gazeteciliğe Cumhuriyet’te başlamışlardı... Orhan Pamuk’a gelince... Cumhuriyet’te geçmiş yıllarda Güneydoğu röportajları yapmış, Kitap Kulübü’nün çok sayıda etkinliğine katılmıştı... Cumhuriyet’ten ne istiyordu bu arkadaşlarımız? 56 yıl önce ne Orhan Pamuk, ne İsmet, ne Erdal ne de öteki arkadaşlarımız doğmamışlardı bile... Onlara göre “Cumhuriyet” faşist (!) bir gazeteydi, sanatçı ve yazar düşmanıydı(!).. Ayıp!.. ??? Ben Orhan Pamuk gibi Nobel ödüllü bir edebiyatçıya yakıştıramadım bu manşeti... Burada bir öç alma duygusu var... Neden bilmiyorum!.. Cumhuriyet, Orhan Pamuk için “vatan haini” diye manşet atmadı, bir iki Cumhuriyet yazarı dışında kimse onu acımasızca eleştirmedi, tam tersi övgü dolu yazılar yazıldı... 7 Ocak 2007 Pazar... Elime lümpen dinci “Vakit” gazetesini aldım... Manşet: “Akfırat’ın Şeyhi...” Sol köşede Aydın Doğan Bey’in fotoğrafı... Haber başlığı: “Kartel gazetelerinin 4 yıl önce, ‘Şeyh Yaşar Yılmaz’ın beldesi’ olarak takdim ettiği Akfırat’ta Aydın Doğan’a ait 160 villalık site kurulduğu belirlendi... Şeyh denilen Yaşar Yılmaz ise üç yıldır beldede oturmuyor...” Aydın Doğan Bey’in “Radikal”i 56 yıl önce Cumhuriyet’te çıkan bir haberi, Orhan Pamuk aracılığıyla manşete taşırken, lümpen dinci “Vakit” de Aydın Doğan Bey’i “Akfırat’ın Şeyhi” olarak köktendinci çevrelere hedef gösteriyor... Şimdi Aydın Doğan Bey’e sormak istiyorum: “İki habere bakıldığında Radikal’le lümpen dinci Vakit arasında ne fark vardır?” Burada kimseye gazetecilik dersi vermek istemem... Ancak şunu söyleyebilirim: “Cumhuriyet’e saldırarak Radikal’in tirajı yükselmez...” Yakın tarihimizde onaylamadığımız çok sayıda haber, yorum gazetelerde yayımlanmadı mı? 1951yılında (56 yıl önce) Cumhuriyet’te yayımlanmış, bugün hiçbir Cumhuriyet çalışanının onaylamadığı Nâzım Hikmet’le ilgili haber Cumhuriyet’i neden bağlasın?.. Tirajı 30 bine düşmüş bir gazete böylesine “ucuz” haberle Cumhuriyet’ten Orhan Pamuk aracılığıyla okur kapmaya yöneliyorsa vay “Doğan Grubu”nun haline!.. Babıâli’de Cumhuriyet’i taklit eden pek çok gazete çıktı. Mehmet Y. Yılmaz’ın dün Hürriyet’te altını çizdiği gibi buna heveslenen ama sonra yok olup giden gazetelerin sayısı çok fazla... ??? Bakın bunca ekonomik zorluklara karşın Cumhuriyet ayakta... Çalışanların özverisi ve çabasıyla bildiği yolda yürüyor... Cumhuriyet Uğur Mumcu’yu, Onat Kutlar’ı, Ahmet Taner Kışlalı’yı alçakça saldırılarda kaybetti... Cumhuriyet yazarları 12 Mart’larda, 12 Eylül’lerde işkencelerden geçti, hapis yattı... Ve siz sevgili Orhan Pamuk... Nobel ödüllü bir edebiyatçıya hiç yakışmadı o manşet. Siz kullanıldınız. Hem de çok ucuz bir iş için. Şimdilik bu kadar!.. AB süreci masaya yatırılacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin AB sürecinde izleyeceği politikalar, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün başkanlık edeceği toplantıda masaya yatırılacak. AB Genel Sekreterliği’nde (ABGS) yarın yapılacak toplantıda AB sürecinde gelinen noktanın ele alınacağı ve bundan sonraki sürece yönelik çalışmaların değerlendirileceği bildirildi. Toplantıya Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri katılacak. ANKARA Bulgaristan’ın AB üyesi olmasının ardından, özellikle AB üyesi ülkelere taşımacılık yapan nakliyat şirketleri açısından büyük önem taşıyan ve bu ülkeden transit geçişler için belirlenecek vize rejimi, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın ihmaline takıldı. Bulgaristan’ın, “Transit geçişlerde yeni vize rejimi belirleyelim” önerisine Türk Dışişleri Bakanlığı, altı ay gecikmeyle, üstelik Noel tatilinde yanıt verince, Türkiye’deki yüzlerce nakliyat firmasını yakından ilgilendiren iki ülke arasında transit vize rejimine ilişkin görüşmeler, Bulgaristan’ın AB’ye tam üye olduğu 1 Ocak 2007 sonrasına kaldı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı, Bulgaristan’ın 1 Ocak 2007 tarihinde AB’ye tam üye olacağından dolayı, ? Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı, Bulgaristan’ın 1 Ocak 2007 tarihinde AB’ye tam üye olacağından dolayı, 2006 yılının Haziran ayında Türk Dışişleri Bakanlığı’na, tam üyelik sonrası iki ülke arasında transit geçişlerde yeni vize rejiminin belirlenmesi için görüşmeler yapılması yönünde bir nota verdi. Dışişleri Bakanlığı bu notaya ancak altı ay sonra ve Noel tatilinde yanıt verince Bulgaristan AB’ye girdi ve faturayı transit geçişte sıkıntı yaşayan nakliye şirketleri ödedi. 2006 yılının Haziran ayında Türk Dışişleri Bakanlığı’na, tam üyelik sonrası iki ülke arasında transit geçişlerde yeni vize rejiminin belirlenmesi için görüşmeler yapılması yönünde bir nota verdi. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı notasında Türkiye’ye, “Avrupa Birliği’nde yaşayan ya da bu ülkelerde oturma izni olan Türk vatandaşları ile geçerli bir Schengen vizesi olanlara, Bulgaristan’dan transit geçiş izni verilmesi, karşılığında da Bulgar vatandaşlarına Türkiye’den transit geçiş için uygulanan vize zorunluğunun kaldırılması” önerisini getirdi. Önerinin ikinci bölümüne gerekçe olarak da, Türkiye’ye giren Bulgar vatandaşlarına vize zorunluluğu olmamasına karşın, Kapıkule’den giriş yapan bir Bulgar vatandaşının, bir başka sınır kapısından çıkış yapmasının veya ülkesine uçakla dönmek istemesinin, “transit” olarak düşünüldüğü için cezai yaptırıma neden olması gösterildi. Bulgar Dışişleri Bakanlığı, söz konusu notanın ardından, Türkiye’nin yanıtını beklemeye başladı. Ancak, Dışişleri Bakanlığı, kendisine haziran ayında ulaşan notaya yanıtını 27 Aralık 2006’da verdi. Yani, Türkiye’nin yanıtı, Bulgar Dışişleri Bakanlığı’na, hem bu ülkenin Noel tatilinde olduğu bir tarihte hem de Bulgaristan’ın AB üyeliğine 4 gün kala ulaşmış oldu. Dolayısıyla, iki ülke arasında transit vize rejiminin belirlenmesi için görüşmelerin 1 Ocak 2007’den önce başlama şansı kalmazken, Türkiye’nin yanıtında, Bulgaristan’ın getirdiği öneriye herhangi bir karşılık da verilmediği ortaya çıktı. Bulgaristan’a yanıtında Türkiye’nin eski tutumunu ortaya koymakla yetinen Türk Dışişleri Bakanlığı sadece yeşil pasaport hamili Türk vatandaşlarının Bugaristan’dan transit geçişlerinde vize alınmamasını istedi. Hacılara vize… Transit vize rejimine ilişkin belirsizliğin ortadan kaldırılması için ise görüşmeler, Bulgaristan’ın AB’ye tam üye olması sonrasına bırakıldı. Bulgaristan’ın AB’ye tam üye olması, daha önce vize uygulamadığı Makedonya ve Sırbistan’a vize uygulaması zorunluluğunu da beraberinde getirdi. Ancak bu zorunluluk, 1 Ocak 2007’den önce Makedonya ve Sırbistan’dan, Bulgaristan ve Türkiye üzerinden vizesiz olarak Hacca gidenleri sıkıntıya soktu. Makedonyalı ve Sırbistanlı Hacılar, Türkiye üzerinden dönüşlerinde, Bulgaristan’ın Ankara Büyükelçiliği’den vize almak zorunda kaldılar. Bu nedenle, Bulgaristan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin vize şubesi geçen hafta sonu da çalıştı. T ÜRK AZINLIĞININ SORUNLARI 15 AKP’li Meclis’te hiç konuşmadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis tutanaklarında yapılan incelemeler, milletvekillerinin kürsü performansları konusunda ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Tutanaklara göre, 4 yıl önce sadece yemin etmek üzere çıktığı genel kurul kürsüsünde bir daha hiç konuşmamış tam 21 milletvekili var. AKP Genel Başkan Yardımcıları Şaban Dişli ve Hayati Yazıcı ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğini yapan Ankara Milletvekili Faruk Koca, kürsüye hiç çıkmayanlar arasında. Kayıtlara göre, 15 AKP’li, 5 CHP’li ve 1 DYP’li milletvekili yemin metnini okuduğu günden sonra kürsüye hiç çıkmadı. TBMM’de Batı Trakya görüşülecek ? CHP ve AKP’li vekiller tarafından verilen önergelerde, bölgede yaşayan Türk azınlığın mülkiyet ve eğitim sorunlarına dikkat çekilmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bugün, Batı Trakya Türk azınlığının içinde bulunduğu durum hakkında genel görüşme yapılacak. CHP Grup Başkanvekilleri Ali Topuz, Kemal Anadol ve Haluk Koç ile AKP İstanbul Milletvekili İnci Özdemir ve arkadaşlarının verdiği önergeler doğrultusunda yapılacak genel görüşmede, CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen ile Özdemir konuşma yapacak. Hükümet adına ise Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül konuşacak. CHP’nin önergesinde, Batı Trakya’daki soydaşların çocuklarının gerekli eğitimi görme imkânından yoksun bırakıldığı, Yunan mahkemelerinin aldığı kararla isminde “Türk’’ olan azınlık derneklerinin kapatıldığı, Osmanlı döneminden kalan, harap durumdaki bazı camilerin onarımına ve halkın seçtiği müftülerin görev yapmasına izin verilmediği kaydediliyor. “Soydaşlarımıza ait araziler haksız yere ve ölçüsüz biçimde istimlak edilmiş, soydaşlarımız büyük zarara uğratılmıştır’’ denilen önergede, bütün bu konuların, TBMM Genel Kurulu’nda kapsamlı biçimde ele alınmasının uygun olacağı belirtiliyor. AKP’nin önergesinde ise Batı Trakya’da 150 bin kişilik bir Türk azınlığı bulunduğu ifade edilerek TBMM AB Uyum Komisyonu’nun, 1317 Haziran 2006’da Atina ve Batı Trakya’yı ziyaret ettiği ve soydaşların sorunlarının devam ettiğinin gözlemlendiği ifade ediliyor. Ege Cumhuriyet Mitingi ile ilgili İzmir Barosu’nda bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri, ulusal kazanımlara yönelik iç ve dış tehditlerin arttığına dikkat çektiler. 3. Ege Cumhuriyet Mitingi 27 Ocak’ta gerçekleştirilecek Yurttaşlar erken seçim için alanlarda İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek odaları, siyasi dayatmalara karşı erken seçim isteklerini duyurmak amacıyla 27 Ocak’ta yine alanlara çıkacak. Gündoğdu Alanı’nda gerçekleştirilecek “Ege Cumhuriyet Mitingi3” eyleminde, yurttaşlara zor günlerde birlik ve bütünlük içinde olunması çağrısı yapılacak. Mitingle ilgili İzmir Barosu’nda bir araya gelen örgüt temsilcileri, ulusal kazanımlara yönelik iç ve dış tehditlerin arttığına dikkat çektiler. Toplantıda konuşan CUMOK İzmir Temsilcisi Demet Günoğlu, “İnanılmaz bir şekilde karanlığa doğru yol alan ve her geçen gün biraz daha çağdaş değerlerimizi, cumhuriyet aydınlanmasının temel öğelerini kaybettiğimiz bir süreçte bu mitingi gerçekleştireceğiz” dedi. Geçen yıl 3 Haziran ve 24 Temmuz’da yapılan cumhuriyet mitinglerinin üçüncüsünü gerçekleştireceklerini belirten Günoğlu, ülkenin bağımsızlığına, demokratik, laik, sosyal hukuk yapısına sahip çıkacaklarını kaydetti. Cumhuriyet değerlerini ve kazanımlarını yok etmek isteyen iç ve dış gerici, bölücü ve emperyalist tehditlere karşı durduklarını vurgulayan Günoğlu, “Bu tehdidin toplumumuzun her kesimine dayattığı siyasi, sosyal ve ekonomik karartmalarını kabul etmediğimiz için erken seçim istediğimizi haykırmak amacıyla Ege Cumhuriyet Mitingi3’ü yapıyoruz” diye konuştu. Günoğlu, 27 Ocak’ta 11.00 12.00 saatleri arasında Alsancak Limanı’nda toplanarak Gündoğdu Alanı’na yürüneceğini, 13.00’te başlayacak mitingde çiftçi, işçi ve meslek odalarından birer temsilci ile Tuncay Özkan’ın konuşmacı olarak yer alacağını söyledi. Yoksulluk sınırı 1.806 YTL ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Harbİş Sendikası, aralık ayında açlık sınırını 576.23, yoksulluk sınırını 1.806.68 YTL olarak hesapladı. Türk Harbİş Sendikası’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, açlık sınırı olan asgari gıda harcaması aralık ayında, kasım ayına göre 8.86 YTL artarak (yüzde 1.57), 576.23 YTL ’ye yükseldi. Yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen 4 kişilik bir ailenin barınma, giyim, ulaşım gibi aylık zorunlu harcama tutarı ise aralık ayında 1.806.68 YTL ’yi buldu. Tek bir çalışanın insanca yaşayabilmesi için gerekli olan yoksulluk sınırı harcaması da 1.117.53 YTL olarak hesaplandı. T ÜRKİYE’NİN IRAK ÖZEL TEMSİLCİSİ ÇELİKKOL: G EYT, ERDOĞAN VE GÜL İLE GÖRÜŞECEK ‘PKK, Irak ile ilişkileri olumsuz etkiliyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol, terör örgütü PKK sorununun Türkiye’nin Bağdat yönetimi ve Irak’ın kuzeyindeki gruplarla işbirliğini olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Çelikkol, NTV’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak’ta güvenlik ve istikrarın sağlanmasına öncelik verdiğini hatırlatarak, 2007 yılında mezhep çatışmalarının geride bırakılmasını diledi. Irak hükümetinin ve ülkenin kuzeyindeki grupların terör örgütü PKK’ye karşı atacakları adımların ilişkilere olumlu etki yapacağını ifade eden Çelikkol, Ankara ile Irak’ın kuzeyindeki gruplar arasında diyalog eksikliği olmadığını kaydetti. Çelikkol, ancak terör örgütü konusunun Türkiye’nin Bağdat ve ülkenin kuzeyindeki gruplarla işbirliğini olumsuz yönde etkilediğine işaret etti. Irak’ın bölünmesi gibi senaryoların masada olmasını istemediklerini belirten Çelikkol, Kerkük konusunda referandum için koşulların oluşmadığını ve soruna uzlaşı yoluyla çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Irak İçişleri Bakanı’nın 2007 yılının ilk aylarında Türkiye’ye gelmesinin beklendiğini söyleyen Çelikkol, ziyaret sırasında Türkiye’nin Irak güvenlik güçlerinin eğitimine katkıda bulunma önerisinin de ele alınacağını sözlerine ekledi. Öte yandan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, şubat ayında yapmak istediği ziyaret için ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’tan randevu beklediği öğrenildi. Mısır Dışişleri Bakanı, Irak ve Filistin için geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Abul Geyt bugün 3 gün sürecek temasları kapsamında Ankara’ya gelecek. Mısır Dışişleri Bakanı Geyt’in, Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün yanı sıra çok sayıda görüşmede bulunacağı öğrenildi. Geyt’in, ziyaretinde, özellikle Filistinİsrail çatışmasının gündeme geleceği ve “Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı”nın yeniden gerçekleştirilmesi teklifinde bulunacağı da dile getirildi. Bu toplantı için Ankara’nın da baskı yaparak tüm ülkelerin yeniden toplantıya çağırılması gerektiğini aktaracak olan Geyt, “Toplantı Kahire’de de yapılabilir” mesajını iletecek. İkili görüşmelerin bir diğer önemli yanını da, Türkiye’nin Arap Doğalgazı Projesi oluşturacak. Mısır, Ürdün üzerinden geçerek Suriye’ye kadar gelen doğalgaz boru hattının Türkiye’ye taşınmasının her iki ülke için de iyi olduğunu belirterek uzun zamandır gerçekleştirilemeyen ihale için adım atılması çağrısında bulunacak. Arap Doğalgazı Projesi kapsamında Türkiye’nin Mısır’dan yıllık 4 milyar m3 doğalgaz alması öngörülüyor. Proje kapsamında Ürdün’den Suriye’ye geçirilen boru hattının, Türkiye’ye ilişkin bölümünün ihalesinin halen gerçekleştirilmemesi ise sıkıntı yaratıyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Alaattin Çakıcı hastanede ? EDİRNE (AA) Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, kalp rahatsızlığı kontrolü için Edirne’deki Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Çakıcı, zırhlı bir araçla getirildiği hastanede tutuklu ve hükümlüler bölümüne alınarak sağlık kontrolünden geçirildi. Daha sonra yeniden cezaevine götürüldü. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle