19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Terör finansörü’ El Kadı davasında Başbakanlık’ın ardından Dışişleri de feragat etti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Söz sırası Danıştay’da Ömer Dinçer tazminat alamadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in, Hürriyet gazetesi aleyhine açtığı 30 bin YTL’lik manevi tazminat davası reddedildi. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına, Dinçer’in ve gazetenin avukatları katıldı. Dinçer’in avukatı, gazetenin 11 Şubat 2004 ve 13 Şubat 2004 tarihli sayılarında müvekkilinin ‘‘İşletme Yönetimi adlı kitabında intihal yaptığına ilişkin gerçek dışı ithamların yer aldığını’’ savunarak, manevi tazminata hükmedilmesini istedi. Yargıç Ahmet Tevfik Erginbay, davanın reddine karar verildiğini açıkladı. Elif Şafak Aklandı... Suskun bir boşlukta gibiyim. Derinliğin belli belirsiz uğultusunu duyar gibi oluyorum... Yağmur da başladı... Boğaziçi Köprüsü’nden geçerken bir sis bulutu denizin üzerine iniyor... Radyodan haberleri dinliyorum... Elif Şafak, Beyoğlu İkinci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘‘Türklüğe hakaretten’’ yargılanıyordu... Köprüyü geçip Mecidiyeköy’e geldiğimde ise radyodan Elif Şafak’ın ilk duruşmada aklandığı haberini aldım... Son iki gündür neredeyse tüm TV haberlerinde Elif Şafak’ın TCK’nin 301. maddesinden yargılanması verilip, aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçıların görüşleri alınıyordu... Ne Orhan Pamuk, ne Hrant Dink ve ne de Perihan Mağden’e duruşmaları öncesi böyle bir yoğun destek vermişti medya... Demek ki Elif Şafak’ın bir ayrıcalığı vardı... Bu destek belki de Elif Şafak’ın Fethullahçılara yakınlığından, Zaman gazetesinde yazmasından ya da eşi Eyüp Can’ın Fethullah Gülen’e yakınlığından kaynaklanıyordu bilemiyorum... Tüm bu gelişmeleri bir yana bırakıyorum... Elif Şafak’ı ister sevin ister sevmeyin, onu adliye önünde yuhalamak, taciz etmek, ilkel ve hukuk dışı bir eylemdir... Ben Elif Şafak’ın ‘‘Baba ve Piç’’ romanını okumadım, ancak Washington Post gibi gazetelerde Ermeni diyasporasının yüreğine su serpen, onları rahatlatan makaleler yazdığını biliyorum... Demokrasi ve özgürlükten yanayım... Uygar bir toplumda insanlar düşüncelerinden ötürü yargılanmamalıdırlar... Bu nedenle TCK’nin 301. maddesinin iptal edilmesini istiyorum. ??? Bugün TCK’nin 301. maddesinden yargılanan, eski TCK’nin 159. maddesinden yargılanırken davası 301’e göre sürdürülen pek çok yazar, aydın, sanatçı, gazeteci var... Örneğin İlhan Selçuk ve İbrahim Kaboğlu... Neden AB ve ABD, Selçuk ve Kaboğlu için Elif Şafak’a gösterdikleri desteği vermiyorlar, gazeteler, TV’ler günlerce yayın yapmıyor, sanatçılar, aydınlar, edebiyatçılar ve gazeteciler duruşmalarına katılmıyorlar? Dünyaca tanınmış Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, ‘‘Vatandaşlık Tepkilerim’’ adlı kitabında ‘‘sıkmabaşı’’ eleştirdiği için ‘‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’’ gerekçesiyle yargılanıyor... 93 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı 9 aydan 1.5 yıla dek hapis cezası istiyor, Analiz Yayıncılık’ın sorumlu müdürü İsmet Öğütçü’yle birlikte... Acaba bugüne dek kaç yazar, kaç sanatçı, kaç aydın Güneydoğu Anadolu’yu, Mezopotamya’yı kapsayan ve beş bin yıllık tarihi aydınlatan 93 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ’ın yanında yer aldı, AB çevreleri destek verdi? Toplumu ‘‘bizimkiler’’ ve ‘‘sizinkiler’’ diye ikiye bölen, AKP iktidarını, Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘‘özgürlüğün simgesi’’ olarak gören bir düşünceyle karşı karşıyayız... Tarikatları ‘‘cemiyet’’ olarak gören yarı aydınlar, TV ekranlarındaki tartışmalarda ne Nurcu Fethullah Gülen ne de Nakşi Esat Coşan’ın adlarını ağızlarına alabiliyorlar... Türkiye’yi kuşatan ‘‘tarikatçı yapılanma’’; gazeteleri, dergileri, radyoları, bankaları, okulları, yurtları, dershaneleri ve fabrikalarıyla gün gün güçleniyor... Dün Beyoğlu Adliyesi’nde ‘‘tacizci avukat’’ ve takımı yoktu. Elif Şafak duruşmaya gelmeyince ortadan ‘‘toz’’ oldular... ??? Solgun bir boşlukta gibiydim dün sabah... Yağmur bir yağdı, bir dindi... Faili meçhul cinayetleri düşündüm, Tunceli’de yaşanan acıları, Batman’da intihar eden genç kızları... 9 yaşındaki Mizgin Özbek’in ölümünü, annesinin delik deşik edilişini... Diyarbakır Bağlar’daki alçakça patlamada ölenler arasında olan 13 yaşındaki başka Mizgin Demir’i düşündüm... Evet... Elif Şafak ilk duruşmada aklandı. Muazzez İlmiye Çığ’ın, İlhan Selçuk’un, İbrahim Kaboğlu’nun duruşmaları ise sürüyor... Bekleyelim bakalım!.. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘uyarısı’’ üzerine Başbakanlık’ın Yasin el Kadı’nın malvarlığının dondurulması isteminden feragat etmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı da temyiz isteminden vazgeçti. Danıştay, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nın istemini bir arada değerlendirerek karara bağlayacak. Danıştay, El Kadı’yı kurtaracak temyiz istemlerinde kamu yararı bulunmadığı sonucuna varırsa istemleri reddedebilecek. Danıştay Genel Kurulu’nun benzer davalarda ret kararları bulunuyor. Tayyip Erdoğan’ın BM’nin terör listesinde yer almasına karşın ‘‘Hayırsever bir kimse, kefilim’’ dediği Yasin el Kadı’nın malvarlığındaki tedbirin sürdürülmesi yönündeki isteminden ? BM’nin terör listesinde yer almasına rağmen Başbakan Erdoğan’ın kefilim dediği Yasin El Kadı’nın Türkiye’deki malvarlıklarına ilişkin davada Dışişleri de feragat isteminde bulundu. Danıştay, feragat istemlerini ‘kamu yararı’ açısından irdeleyip karara bağlayacak. Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP’li Kart, Bakan Aksu’dan, Erdoğan’ın El Kadı’yı niçin himaye ettiğini açıklamasını istedi. vazgeçerek Danıştay’daki temyiz başvurusunu geri çekmişti. Önceki gün de Dışişleri Bakanlığı temyiz isteminden feragat etti. El Kadı’nın açtığı davanın taraflarından kimsenin temyiz istemi kalmamış oldu. Dava taraflarından Maliye Bakanlığı ise zaten bu yönde bir girişimde bulunmamıştı. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nın feragat başvurularının El Kadı lehine sonuç doğurup doğurmayacağı da tartışmalı. Çünkü her iki kurumun feragat istemi kesin sonuç anlamını taşımıyor. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Başbakanlık ve Dışişleri’nin istemini ‘‘kamu yararı’’ yönünden irdeleyecek. bağlanması gerekmektedir’’ yönünde kararı bulunuyor. Bu karar göz önünde bulundurulduğunda, Başbakanlık ve Dışişleri’nin feragat girişiminde ‘‘kamu yararı’’ bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gündeme gelebilecek. Feragat istemi tüm yönleriyle irdelenip kabulü yönünde bir karar çıkması durumunda ise Başbakan’ın ‘‘kefilim’’ dediği, ancak BM’nin terör finansörü olarak nitelediği Yasin el Kadı, Türkiye’de istediği gibi ticari faaliyette bulunabilecek. CHP Konya Milletvekili Atil Feragatte ret mümkün Genel kurulun daha önce feragat istemine ilişkin aldığı bir kararda, ‘‘Bireysel hakkın ihlaline dayanmayan kamu yararını yakından ilgilendiren konularda açılan iptal davaları, objektif ve somut nitelikte olup, bütünüyle kamu yararını amaçlamaktadır. Dolayısıyla iptal davalarında feragat isteminin de kamu yararı ölçütü kullanılarak la Kart, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Yasin el Kadı’yı niçin himaye ettiğini öğrenmek istedi. Böyle bir durumun ‘‘Başbakan’ın, Yasin el Kadı’yla olan özel ilişkisinin; Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları ve hukuk devletinin gereklerinden üstün tutulduğu’’ anlamına gelip gelmediği sorusunu yönelten Kart, Başbakan Erdoğan ile El Kadı arasında özel bir ilişki olup olmadığını sordu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın El Kadı’nın malvarlığının dondurulması yönündeki talebinin sonucunun açıklanmasını isteyen CHP’li Kart, ‘‘Maliye Bakanlığı, Teftiş Kurulu raporunun gereğini neden yapmamaktadır’’ sorusunu sordu. Gül, zoraki ‘evet’ dedi ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Emeklilik hakkım yok sayılıyor’ ? ANKARA (AA) Eski DEP milletvekili Orhan Doğan, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruda, çalışma yaşamını anlattı. Doğan, dilekçede, ‘‘Yasa uyarınca 2 yıl milletvekilliği yapmış olan TBMM üyeleri, 43 yaşını doldurmaları halinde emekli olabilmektedirler. Emekliliğe yasal ve hukuksal açıdan hak kazanmış olmama rağmen, siyasal yorum, gerekçe ve nedenlerle emeklilik haklarım yok sayılmaktadır’’ dedi. Doğan, emeklilik maaşının ödenmesini, uygun görülmemesi durumunda ise nedeninin kendisine bildirilmesini istedi. Hükümette Kadı çatlağı ? Erdoğan’ın, El Kadı davasında Dışişleri’nin Danıştay’a olan itirazını geri çekmesini istemesine Gül sıcak bakmadı. Ancak Erdoğan bastırınca Gül, ‘evet’ demek zorunda kaldı. BAHADIR SELİM DİLEK TütünSen de kapatıldı ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Fındık üreticilerinin oluşturduğu FındıkSen’in ardından, tütün üreticilerinin kurduğu TütünSen’in de yargı kararlarıyla kapatıldığı bildirildi. TütünSen Kurucu Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve FındıkSen Kurucu Genel Başkanı Kutsi Yaşar tarafından yapılan açıklamada, TütünSen’in İzmir 2. İş Mahkemesi’nde sürmekte olan davasında, 19 Eylül 2006’da kapatma kararı verildiği kaydedildi. Karar temyiz edilecek. CHP’den fındık için girişim ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılması için Meclis araştırması açılmasını istedi. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve 40 milletvekili tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan önergede, ‘‘Hükümetin, fındığa sadece tüccar gözünden bakması nedeniyle geçimi doğrudan veya dolaylı fındığa bağlı olan milyonlarca insan, mağdur olmuştur. Ayrıca, ihracat gelirimizin 1 milyar doların üzerinde azalacak olması nedeniyle ekonomimiz de olumsuz etkilenecektir’’ denildi. ANKARA Yasin el Kadı davası, AKP hükümetinde yeni bir çatlağa neden oldu. Danıştay’a itirazın geri çekilmesi konusunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün karşı karşıya geldiği ortaya çıktı. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre, El Kadı davası Erdoğan ile Gül’ün arasında ipleri gerdi. Erdoğan, Başbakanlık’ın ardından Dışişleri Bakanlığı’nın da Türkiye’deki malvarlıklarını dondurma kararını, Danıştay’a açtığı dava ile kaldıran Yasin el Kadı hakkındaki itirazını geri çekmesini istedi. Ancak bundan ciddi biçimde rahatsız olan Gül, Erdoğan’ın bu talebine sıcak bakmadı. Gül, Dışişleri Bakanlığı’nın itirazını geri çekmesinin ortaya çıkaracağı olası sorunları dile getirip Erdoğan’ı ikna etmeye çalıştı ancak Erdoğan’ı ikna edemedi. Erdoğan itirazın geri çekilmesi konusunda bastırdı ve talimatını yineledi. Gül de ‘‘Erdoğan ile ters düştüğü görüntüsü vermemek’’ için Erdoğan’ın talimatına boyun eğmek zorunda kaldı. Ardından Dışişleri Bakanlığı’nın hukukçuları konuyu incelemeye aldı ve önceki gün akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlığı bir dilekçeyle Danıştay’a başvu rup ‘‘Yapmış olduğumuz yürütmenin durdurulması ve temyiz talebimizden feragat ediyoruz’’ istemini iletti. Türkiye’nin eli zayıfladı Danıştay’ın feragat başvurularını kabul etmesi durumunda El Kadı, Türkiye’deki malvarlığı üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabilecek. BM Güvenlik Konseyi’nin aksi yönde aldığı karara karşın El Kadı’nın Türkiye’de serbestçe iş yapacak olması, Ankara’nın özellikle terörle mücadele konusundaki tezlerine gölge düşürecek. Batılı ülkelerle terörle mücadele konusunda yapılan görüşmelerde Ankara’nın eli zayıflamış olacak. [email protected] Fatsa’nın suçladığı AKP’li çıktı Ordu’da fındık üreticileri tarafından protesto edilen AKP Grup Başkanvekili’nin yasadışı örgütlerin uzantıları olmakla suçladığı isimlerden birinin partisine üye olduğu belirlendi ERDOĞAN ERİŞEN Eyüp Fatsa ORDU Ordu’da katıldığı bir festivalde linç girişiminden güçlükle kurtulan AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa’nın ‘‘arkalarında yasadışı örgütlerin olduğu provokatörler’’ diye suçladığı kişilerden biri AKP üyesi çıktı. Katıldığı Altın Bal Festivali’nde fındık fiyatlarıyla ilgili üreticiler tarafından protesto edilen Eyüp Fatsa önceki gün düzenlediği basın toplantısında saldırıyı arkasında yasadışı örgütlerin olduğu provokatörlerin gerçekleştirdiğini savundu. Ancak güvenlik güçleri, programını son anda değiştirerek festivale katılan Fatsa’nın Gürgentepe’de olacağından kimsenin haberi olmadığı için organize bir durum ya da provokasyon olasılığı bulunmadığını belirttiler. Saldırıya karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan Yılmaz Akyol (33) ile Ö.K. (16) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Fatsa’nın ‘‘örgüt üyesi’’ olarak nitelediği zanlılardan Ö.K.’nin bir çiftçinin oğlu, Yılmaz Akyol’un AKP Kabataş ilçe örgütü üyesi olduğu ortaya çıktı. CHP Ordu Milletvekili Kazım Türkmen, Fatsa’nın protestocuları örgüt üyesi olarak nitelemesine tepki göstererek ‘‘Bizim Ordulu üreticimizin, vatandaşımızın arkasında hiçbir yasa dışı örgüt olmadı, olmayacaktır. Eğer örgüt arıyorsanız, fındığı bu hale getiren ve üreticimizin cebinden emeğini çalan ve uluslararası terör örgütlerinin maddi destekçisi olarak gösterilen arkanızdaki kişilere bakın’’ dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 TOPLU GÖRÜŞMELER ‘SANCILI’ SÜRÜYOR ALPOGAN’DAN ‘MUASIR MEDENİYET’ YORUMU: Memur yine bekleyişte ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uzlaştırma Kurulu’nun memur maaş artışları konusundaki önerileri, hükümetle sendikalar arasındaki görüşmede masaya yatırıldı. Hükümet, kurulun önerilerinin yaklaşık 3 katrilyon lira ek maliyet getireceği gerekçesiyle öneriyi kabul etmedi. Görüşmelere bugün devam edilecek. Memur konfederasyonları ile Kamu İşveren Kurulu, Uzlaştırma Kurulu kararlarını görüşmek üzere dün ah Başbakanlık Yeni Bina’da bir araya geldi. Toplantıya Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Kamu İşveren Kurulu üyeleri, Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, MemurSen Genel Başkanı Ahmet Aksu ve yetkili sendikaların temsilcileri katıldı. Akyıldız, zorunlu tüketim harcamalarına ayrılması gereken paranın Türkiye’deki ortalama ücretin iki katına çıktığına dikkat çekerek, ‘‘Ne kadar kabul edilmemeye, rakamlarla oynanmaya çalışılırsa çalışılsın, vatandaşlarımızın zorunlu ihtiyaçları için gereken para ile aldıkları ücretler arasında uçurum bulunmakta’’ dedi. Atatürk ‘Batı’ demedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, demokrasi ve laikliğin Cumhuriyetin temel nitelikleri olduğunu vurguladı. Atatürk’ün doğumunun 125. yılı kutlamaları kapsamında, MGK Genel Sekreterliği’nde ‘‘Yurtdışı Gezilerinin Atatürk Üzerindeki Etkileri’’ konulu bir panel düzenlendi. MGK Genel Sekreteri Alpogan panelde yaptığı konuşmada, Atatürk’ün doğumunun 125. yılında, kurduğu Cumhuriyette yaşayan insanlar olarak, şu anda nerede olunduğuna ilişkin bir tespit yapma ihtiyacı duyduklarını belirtti. Bunun en güzel ifadesini, anayasanın ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu’’ ibaresinde bulduklarını kaydeden Alpogan, demokrasi ve laikliğin Cumhuriyetin temel nitelikleri olduğunu söyledi. MGK Sekreterliği’nin ‘‘muasır medeniyet seviyesini’’ Batı olarak yorumlamadığını belirten Alpogan, ‘‘Atatürk eğer başka bir fikirde olsaydı, ‘Batı’ya gidin, Batı’yı bulun, Batı’ya benzeyin’ derdi. Muasır medeniyeti, herhangi bir coğrafi yapıya kendimizi sıkıştırmadan çağdaş uygarlığı almak ve uymak olarak anlıyoruz. Türkiye, uygarlık yolunda önemli adımlar atmış bir ülke. O zaman bu ülkeye yakışan, büyük Atatürk’ün direktifi doğrultusunda muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak olmalıdır’’ diye konuştu. TMMOB’de miting hazırlığı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, Ankara’da 14 Ekim’de düzenleyecekleri mitingde ‘‘Kahrolsun emperyalizm, yaşasın halkların kardeşliği’’ diye haykıracaklarını bildirdi. Soğancı, küreselleşmenin ideologlarının seksenli yıllarda ileri sürdükleri dünyayı barış, demokrasi, hoşgörünün beklediğine ilişkin iddialarının gerçekleşmediğini söyledi. Bugün yeniden toplanılacak Açıklamaların ardından yapılan toplantıda, yine memuru mutlu edecek bir sonuç çıkmadı. Akyıldız, Bakan Şahin’in, bir kez daha değerlendirmeye olanak tanımak üzere, toplantıya bugün akşam saat 17.00’de devam edilmesini teklif ettiğini belirtti. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle