Katalog

22 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sivil toplum örgütleri ve siyasiler, birinci derece sit alanındaki Vakıf Zeytinliği için harekete geçti 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Son yeşil alana da göz dikildi GÜRSU KUNT ANTALYA Dokuma Fabrikası, Ferrokrom, Lara Kent Park derken sıra son yeşil alan olan Vakıf Zeytinliği’ne geldi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 1. derece sit alanındaki 2 bin 630 dönümlük alanı, 28 Eylül’de, aylık 2 bin 500 YTL muhammen bedelle, 29 yıllığına kiralayacak. Ancak yapılaşmaya açılması planlanan bölgeyle ilgili Danıştay’ın ‘‘tarım dışı faaliyet yapılamaz’’ kararı bulunuyor. Mimarlar Odası, ihalenin iptali için yargıya gitmeye hazırlanırken, CHP’liler arsaya talip oldu. Sit alanı olduğu için yapılaşmanın olmadığı çiftliğin ihale ilanında ‘‘Korunması gerekli tabiat varlıkları ve arazi yapısının korunarak bakımı, mevcut tesislerde fonksiyon değişikliği ile sonradan yapımı uygun görülen yapı ve tesislerin projelendirilmesi’’ ifadesi yer alıyor. ULLANIM AMACI DEĞİŞİYOR Bu ifade de 25 bin kadar zeytin ağacının bulunduğu çiftliğin ticari amaçla kullanıldırılmasına olanak sağlıyor. Bugüne kadar Dokuma, Lara, Ferrokrom için mücadele eden kentteki sivil toplum örgütleri ise şimdi de Vakıf Zeytinliği’ni kurakıflar Bölge Müdürlüğü, 2 bin 630 dönümlük alanı aylık 2 bin 500 YTL bedelle, 29 yıllığına kiralayacak. ‘Kurtuluş’un Düşündürdüğü İki olay aynı günlere denk geldi. Biri bir belgeselin gösterimiydi. Erhan Cerrahoğlu’nun yaptığı ‘‘Barışı Taşıyan VapurKurtuluş’’ belgeseli, derinliklerde kalmış bir gerçeği yıllar sonra suyüzüne çıkardı. İkinci Dünya Savaşı’nın en şiddetli günlerinde Yunanistan’a gıda götüren ‘Kurtuluş’ gemisinin öyküsü, bu belgeselle bugünün insanlarına anlatılıyordu. Savaş, Yunanistan’ı Nazilerin pençesine düşürmüştü. Avrupa’yı kasıp kavuran Alman faşizmi Yunanistan’ı da silip süpürmüştü. Sadece işgal etmekle kalmamışlar, cephedeki Alman askerlerini beslemek için Yunanistan’ın bütün gıda stoklarına ve üretimine el koymuşlardı. Yunan halkı açlıktan kırılıyordu. Para da bir şey ifade etmiyordu, çünkü yiyecek yoktu. Çocuklarının açlıktan öldüğünü gören anneler kendilerini denize atıp intihar ediyorlardı. ??? Kurtuluş gemisinin öyküsü de bundan sonra başlıyordu. Kendisi büyük ekonomik sıkıntılar, kıtlıklar, yokluklar çekse de Türkiye, komşusuna işte o günlerde yardıma başlıyor ve Kurtuluş gemisiyle Atina’ya gıda gönderiyordu. Ve Kurtuluş sayesinde Yunanistan’da binlerce insanın daha açlıktan ölmesi önleniyordu. Mayınlarla dolu Ege Eenizi’nde tehlikeleri göze alan Kurtuluş, açlıktan ölen insanların ülkesine yiyecek, içecek taşıdı. Şubat 1942’de Marmara Adası açıklarında fırtınadan batıncaya kadar. Yardım başka bir gemiyle sürdürüldü. Belgesel, tarihin bir köşesinde kalmış bu büyük olayı ve denizin dibinde kalmış Kurtuluş’u yeniden gün ışığına çıkardı. ??? İkinci olay, önceki gün Hürriyet’in manşetindeydi. Türk helikopterleri Yunan askeri gemilerinin insanlık dışı bir davranışını görüntüleriyle belirlemişlerdi. Yunanlılar, yakaladıkları kaçak göçmenleri gemilere almışlar ve getirip Türkiye sularında denize bırakmışlardı. Bir botun içinde, bir kürek bile vermeden. O insanlar çaresizlik içinde ellerini kürek gibi kullanarak Türkiye sahillerine ulaşmaya çalıştılar. Gerçi o insanlar kurtarılmışlardı ama, daha önce benzeri olaylarda kurtarılamayanların ya da bundan sonra kurtarılamayacak olanların sayısını bilen yoktu. Bellek ne çabuk siliniyor. Bu devirde böyle bir insanlık dramını açıklamak çok zor. Altmış yıl önce Kurtuluş gemisini dört gözle bekleyen insanların ülkesi, altmış yıl sonra insanları denizin ortasında ölüme nasıl terk edebiliyor? Altmış yıl önce çocukları açlıktan öldüğü için denize atlayıp intihar eden annelerin çocukları olan anneler böyle bir vahşete nasıl seyirci kalabiliyor? Bu nasıl bir bozulma, bu nasıl bir yozlaşmadır. Koşullar İkinci Dünya Savaşı yıllarından daha mı kötü yoksa? O gün birbirini yiyen bir Avrupa vardı. Bugün bir ‘Avrupa Birliği’ var. O gün ‘üstün ırk’ teorileri vardı, bugün ‘insan hakları’ var. Eee? Nasıl oluyor bu iş? hikmet.bila?ntv.com.tr V K tarmak için çalışmaya başladı. STK’ler ve siyasi partiler, Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açma hazırlığında. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1993 yılında da plan değişikliği için belediyeye başvurduğu belirlendi. O dönemde, alana otel, alışveriş merkezi, hastane, kongre merkezi yapılmasının düşünüldüğü, ancak CHP meclis üyesi Fahrettin Köken’in dava açtığı belirtildi. Dava sonunda, Danıştay’ın da onayıyla vakıf zeytinliğinin, yeşil alan kalmasına karar verildiğini ifade eden yetkililer, ‘‘Antalya Belediyesinin eski başkanlarından Hasan Subaşı’nın başvurusu üzerine Koruma Kurulu, burayı sit alanı ilan etti’’ dediler. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Vahap Tuncer, ise kiralama ilanında yer alan bilgilerin aksine, vakıf çiftliği arazisinin 4 bin dekar civarında olduğunu vurguladı. Çiftliğin yüzde 10’luk kısmının kayalık ve traverten, geri kalanının da zeytin ağaçlarıyla kaplı olduğunu anlatan Tuncer, bakım yapılması halinde zeytinlikten 400500 ton ürün alınabileceğine dikkat çekti. CHP İl Başkanı Ömer Melli ise ilginç bir öneri sundu. Melli, ‘‘Antalya’nın oksijen kaynağını, akciğerlerini yok etmeme adına, CHP örgütü olarak, aylık 2 bin 500 YTL karşılığında, yaklaşık 4 bin dönümlük zeytinliğe talibiz’’ dedi. Helvacı’ya ceza ve erteleme ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Ceza Dairesi, eski Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarı Ali Helvacı’nın, bakanlığın bir ihalesinde usulsüz keşif artışına onay verdiği iddiasıyla yargılandığı davayı dün karara bağladı. Daire, suç tarihi bakımından eski Türk Ceza Kanunu’nun Helvacı’nın lehine olduğuna karar vererek bu kanunun ‘‘görevi kötüye kullanmak’’ suçunu düzenleyen 240/2. maddesi uyarınca 5 ay hapis cezasına çarptırdı. Helvacı’nın cezası 600 YTL para cezasına çevrilerek ertelendi. Antalya’da fırtına: 1 ölü, 7 yaralı ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da önceki gece, saatte hızı 70 kilometreyi bulan fırtına ve şiddetli yağmur nedeniyle Dokuma semtindeki büyük bir alışveriş merkezinin tavanı çöktü. Göçük altında kalan 5 kişi itfaiye ekiplerince kurtarıldı. Ağır yaralanan 3 yaşındaki M.T., hastanede yaşamını yitirdi. Fırtına nedeniyle Antalya Altın Portakal Film Festivali çerçevesinde, gala gösterimlerinin devam ettiği AKM’deki dev ekranın bulunduğu platform da devrildi. Olayda, festival görevlisi olduğu belirtilen 3 kişi platformun altında kalarak yaralandı. Silahlanmada korkutan artış ? LONDRA (AA) Dünyada askeri harcamalar toplamının, 2006 yılı sonunda 1 trilyon doları aşacağı uyarısında bulunuldu. İngiliz hayır kurumu Oxfam tarafından hazırlanan rapora göre, dünyada bu yılki askeri harcamaların toplamı 1,059 trilyon doları (835 milyar Avro) bulacak. Soğuk savaş döneminin en yüksek silahlanma harcamasından daha yüksek olan bu rakam, uluslararası yardımlar toplamının 15 katı düzeyinde. Rapora göre, askeri bütçelerdeki artış, silah sanayisine de ivme kazandırdı. Sektörün önde gelen 100 şirketinin satışları, 4 yıl içinde yüzde 60 arttı. Nüfus artışında Hindistan’la yarış ? ANKARA (AA) Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, 20042020 döneminde Türkiye’deki nüfus artış hızının yıllık yüzde 1.2 olacağını bildirdi. Aynı dönemde, dünyadaki nüfus artışının ortalama yüzde 1.1 olarak gerçekleşeceğine dikkati çeken TİSK, Türkiye’nin yüzde 1.2 oranıyla Hindistan ve İrlanda’nın yanında, nüfus artış hızının en yüksek olduğu üç ülkeden biri haline geleceğine işaret etti. Gürcü işçileri dolandırdılar ? FATSA (AA) Gürcistan’dan pamuk toplamaya götürülmek üzere yola çıkarılan 135 kişi, Antalya diye Ordu’nun Fatsa ilçesine getirildiklerini anlayınca polise başvurdu. Gürcistan uyruklu kişiler, tanımadıkları 2 kişinin aracılığıyla pamuk toplama işinde çalışmak üzere 2 otobüsle yola çıktıklarını ve belli bir yolculuk sonrasında Antalya’ya geldikleri söylenerek otobüsten indirildiklerini, yaptıkları araştırmada, Ordu’ya getirildiklerini öğrendiklerini bildirdiler. İşçilerin Gürcistan’a dönmek istediği kaydedildi. CUMHURİYET 03 CMYK