Katalog

14 EYLÜL 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, MHP’yi alışkanlıklarını sürdürmekle suçladı; MHP olayları Ali Erdoğan’ın çıkardığını öne sürdü 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Söğüt gerilimi sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP ve AKP arasındaki Söğüt kavgası sürüyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, siyaset sahnesinin bazı aktörlerinin eski kötü alışkanlıklarından vazgeçmediklerini belirterek ‘‘Bu oyunlara gelmeyeceğiz’’ dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ise olayların sorumlusunun Ali Erdoğan ve ekibi olduğunu söyledi. Söğüt’te yaşanan olaylar nedeniyle AKP ve MHP arasında başlayan gerginlik sürüyor. Başbakan Erdoğan, dün il başkanları toplantısı öncesinde Söğüt olayları ile Diyarbakır’daki terör saldırısını değerlendirdi. AKP hükümetiyle çok açık ve net bir zihniyet farkı olduğunu belirten Erdoğan, bunu kabul etmenin o kişilerin işine gelmeyeceğini söyledi. Erdoğan, bu kişilerin hükümetin başarısını perdelemek, karalamak, en azından küçük göstermek için de sürekli olarak fırsat kolladıklarını savundu. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Nasıl yaparız da devlet ve millet arasında yeniden bir mesafe açarız der ErdoğanErbakan... Avrupa Milli Görüş örgütüyle Avrupa Türk Demokratlar Birliği arasındaki ‘‘savaş’’ tüm hızıyla sürüyor Almanya’da... Bunun adına ‘‘cami savaşı’’ deniliyor... Avrupa Milli Görüş’ü bölüp parçalamak isteyen ve Avrupa Türk Demokratlar Birliği’ni kurduran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, şu anda Necmettin Erbakan’ın ‘‘Milli Görüş’’ü karşısında elleri kolları bağlanmış durumda... Almanya’da camilerin büyük çoğunluğu ‘‘Avrupa Milli Görüş’’ün elinde. Her cuma günü bağış toplanıyor. Avro’lar ‘‘Avrupa Milli Görüş’’e akıyor. Avrupa Milli Görüş’ün Alman bankalarındaki parası Almanya Anayasası’nı Koruma Örgütü verilerine göre yaklaşık 2 milyar Avro... Az para değil!.. AKP iktidarının destek verdiği Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin Başkanı Dr. Fevzi Cebe, Avrupa Milli Görüş’ü parçalamak için elinden geleni yapmış ancak başarılı olamamış. Berlin ve Frankfurt’ta bazı kişilerle konuştum... Dedikleri şuydu: ‘‘Burada Fethullahçılar etkinlik kazanmaya başladılar...’’ Sordum: ‘‘Nasıl bir etkinlik?..’’ Yanıt: ‘‘Zaman gazetesi Frankfurt’ta, Berlin’de, Essen’de yeni binalar satın aldı. Almanca dergi çıkarıyorlar. Özellikle Türk tekstilcileri onlara yardım ediyor. Birkaç yıl sonra Almanya’da çok sayıda okulları olacak. Fethullahçılar paraya para demiyorlar.’’ ??? Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’nin Frankfurt’taki tesislerini yakından gördüm. Essen’deki tesislerini ise içini gezenler anlattı. Görkemli binaların içinde konferans salonları da bulunuyor... Fethullahçılar Yeşiller’le, Sosyal Demokratlar’la ve Hıristiyan Demokrat Parti’yle de çok sıkı ilişki içindeler... Almanya’da 600’e yakın Diyanet İşleri’nin gönderdiği kadrolu imam var... Peki, imamları yönetecek ‘‘din müşaviri’’ var mı? Yok! Çünkü AKP iktidarı ‘‘din müşaviri’’ göndermiyor Almanya’ya. Göndermeyince ne oluyor? İmamlar denetimsiz kalıyor, tarikatların, Avrupa Milli Görüş’ün ya da Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin kıskacına giriyor... Almanya’da beş eğitim, beş çalışma ataşesi eksik... 3 milyon Türk göçmenin yaşadığı Almanya’da neden eksik eğitim ve çalışma ataşesi? Berlin’deki Türkiye Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğu çok iyi çalışıyor. Kısıtlı olanaklarıyla her sorunun üstesinden geliyor... Büyükelçi Mehmet Ali İrtemçelik Ankara’daydı, görüşemedim. Başkonsolos Ahmet Nazif Alpman’la sohbet olanağı buldum... Ahmet Nazif Alpman’ın eşi Sevinç Alpman büyük işler başarıyor. Türkiye’de gönüllülerin yaptırdığı okullara bağış için etkinlikler düzenliyor. Berlin’deki büyükelçilik ve konsolosluk konutları insanı rahatlatıyor, tarihin derinliğine taşıyor. Konukseverlik de öyle!.. Ben ve Güray Öz büyük mutluluk duyduk... Dün, tarikatların Almanya’da cirit attığını yazmıştım... Bugün biraz daha ayrıntıya gireyim... Tarikatların etkinliği özellikle ‘‘saf Müslümanların’’ üzerinde etkili oluyor. Çocuk yaştaki kızlar ‘‘görücü yöntemiyle evlendiriliyor’’, töre cinayetleri yaşanıyor... Almanya’da tartışılan konu şu: ‘‘Zorla evlendirilmek insan hakları ihlaline girer mi?’’ Açık oturumlar, paneller yapılıyor bu konuda... ??? Nakşiler, Süleymancılar Almanya’ya ilk gelenlerden... Son günlerde ‘‘cami cinayeti’’yle gündeme gelen Nakşilerin ‘‘İsmail ağa Kolu’’ Almanya’da da etkin... Ticaret yapıyorlar!.. Menzilciler, Güneydoğu’dan gelen gurbetçileri yanlarına almışlar... Fethullahçılar ve Menzilciler, Süleymancılardan ve Nakşilerden farklı... Bıyıksız ve şık giysiler içindeler... Evet... Almanya bildiğiniz gibi... Avrupa Milli Görüş özellikle Berlin’de çok etkili... Yaklaşık 30 yıldır Almanya’da varlığını sürdüren Erbakan’ın Avrupa Milli Görüş’ü, Erdoğan’ın ‘‘Avrupa Türk Demokratlar Birliği’’ne kök söktürüyor... ??? Önceki gün akşam Diyarbakır’da Bağlar semtinde patlama oldu, çoğunluğu çocuk 10 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Hain saldırı PKK’ye önkoşulsuz silah bırakma çağrısından on saat sonra gerçekleşti. Lanet olsun!.. ? İl başkanları toplantısında MHP’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, partinin suiistimal edilebilecek ihtilaf alanları ve gerilim peşinde olduğunu savundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ise Söğüt’teki olayların sorumlusunun Ali Erdoğan olduğunu belirterek Erdoğan’ı “şehitlere saygısızlık eden bir başbakan” olarak tanımladı. dindeler. Ne kendilerinin yönettiği geçmişten, ne milletin verdiği dersten hiç ibret almıyorlar. Bütün dikkatleriyle suiistimal edebilecekleri ihtilaf alanlarının, gerilimlerin peşindeler.’’ Erdoğan, yollarını slogan, öfke, ucuz popülizm, duygu istismarıyla değil akıl, sağduyu, irfan, tecrübe ve bilgiyle açtıklarını belirterek başkalarının çatışmacı anlayışı, kavgacı üslubunun siyaset çizgilerini asla değiştirmeyeceğini bildirdi. Erdoğan, ‘‘Ancak siyaset sahnesinin bazı aktörleri Türkiye’ye yıllarını kaybettiren o kötü alışkanlıklarından, o zihinsel tembelliklerinden, yıpratma siyasetlerinden maalesef henüz vazgeçebilmiş değildirler’’ dedi. İl başkanlarını uyaran Erdoğan, provokatif hareketler ve suni krizler yaratmak isteyenler olabileceğini belirterek ‘‘Siz bunları kale almayacaksınız, duymayacaksınız. Çünkü önümüzdeki şu süreç, bir final süreci’’ diye konuştu. kurumun görev tanımı içerisindeki alanda hizmetini sürdürmeli. Ama o görev tanımının dışına çıkan tavırlarla hem kendilerini rezil ediyorlar hem de zarar veriyorlar’’ diye konuştu. Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat, konuyu gündemlerinden çıkardıklarını söyledi. Fırat, MHP yöneticilerinin açıklamalarının anımsatılması üzerine şunları kaydetti: ‘‘Olayı halkın takdirlerine bırakıyorum. Halk benim gördüğüm, anlayabildiğim kadarıyla bu konuda kararını vermiştir. Aslolan tabii ki gençlerimizin hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar (bir genel başkanın söylediği gibi) artık silahlarını satıp lap top almaları zamanıdır. Bu öneri bence uyulması lazım gelen bir öneridir.’’ Işıklar: Araç bana tahsisli MHP Genel Başkan Yardımcıları Oktay Vural ve Ali Işıklar, Söğüt olaylarıyla ilgili ortak basın toplantısı düzenlediler. Vural, Erdoğan’ın Söğüt’ü ‘‘bir gerilim ve siyasi şov alanı” haline getirmek istediğini belirterek, olayların baş sorumlusunun Ali Erdoğan ve emrindekiler olduğunu söyledi. Vural, ‘‘Bu şahıs, yetkilerini kimden almıştır ve hangi yasalara göre kullanmaktadır’’ dedi. Milletin kimliğiyle oynayan, şehitlere hakaret eden bir başbakana Türk milletinin tepkisinin olacağını kaydeden Vural, ‘‘Hangi partiye oy verirse versin toplumun tüm kesimleri, Başbakan’ın bu seviyesiz üslup ve sorumsuz siyasetinden rahatsızdır’’ dedi. Işıklar da olaylarda kullanıldığı iddia edilen aracın kendisine tahsisli olduğunu, 5 yıldır aracı kullandığını bildirdi. Işıklar, kendilerini suçlu göstermek adına hareket edildiğini savundu. ATO Başkanı Aygün’e eleştiri Erdoğan, milli gelir rakamlarıyla ilgili ‘‘Bu milli gelir değil gayri milli gelirdir’’ şeklindeki sözleri nedeniyle isim vermeden ATO Başkanı Sinan Aygün’ü sert bir şekilde eleştirdi. Erdoğan, ‘‘Bir tanesi çıkıyor; edeb, adab çizgisinden uzak ‘bu milli gelir değil gayri milli gelir’ diyor. Bunlar ülkeye herhangi bir katkı sağlayan değil, belli imkânlarla milletin duygularını tahrik eden anlayışlardır. Herkes bulunduğu ‘Linç olduğu belli değil’ Erdoğan’dan tarikat savunması ‘TARİKATI TAHRİK ETMEYİN’ Erdoğan, İsmailağa Camisi cinayetiyle ilgili gayri meşru yayın yapıldığını ileri sürdü. Camide cinayet haberlerini halkın kutsal değerlerine farklı yaklaşım olarak değerlendiren Erdoğan, “Onları bu noktada tahrik etmenin anlamı yok’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, İsmailağa Camisi’nde iki fakülte mezunu bir hocanın öldürüldüğünü, ancak ailesine en ufak bir başsağlığı dilenmediğini belirterek ‘‘Öbür tarafta linç girişiminde bulunulup bulunulmadığı belli değil, bunun öldürülmesiyle ilgili her türlü iftira, gayri meşru yayın yapılıyor’’ dedi. Erdoğan, dün partisinin il başkanları toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında İsmailağa Camisi’nde emekli imam Bayram Ali Öztürk’ün öldürülmesi olayını değerlendirdi. Son dönemde birçok provokatif hareketin olduğunu, bu oyunlara gelmeyeceklerini belirten Erdoğan, ‘‘En son hareketleri İstanbul’da. Çarşamba’daki şeyleri görüyorsunuz. Yani, insaf sahibi insanın çıkıp ‘Biz burada her iki hareketi de kınıyoruz’ demesi lazım’’ dedi. İki fakülte mezunu bir hocanın öldürüldüğünü, ancak ailesine en ufak bir başsağlığı dilenmediğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ‘‘Ama öbür tarafta öldüren hakkında linç girişiminde bulunulup bulunulmadığı belli değil ve bunun öldürülmesiyle ilgili her türlü yayın, iftira, meşru, gayri meşru yayın yapılıyor. Bir defa olay henüz tetkik edilmemiş, olayın da hassasiyeti var. Ama ‘vurun ha’ diyorlar. Bunlar hassas konular ve burada hassasiyetimizi hep birlikte korumalıyız..’’ Tam sayfa gazete ilanı verir gibi haberler yapılarak halkın kutlu değerlerine ya da kutsal bakışına farklı yaklaşımlar getirmenin anlamının olmadığını kaydeden Erdoğan, ‘‘Onları bu noktada tahrik etmenin anlamı yok. Bunlar ülkemizin huzurunu kaçırmaya yönelik girişimlerdir. Ülkede emniyetimiz, yargı makamlarımız vardır. Onlar zaten üzerlerine düşenleri yapacaklardır’’ dedi. Cumhurbaşkanı Sezer 66 yaşında ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 66 yaşına girdi. 13 Eylül 1941’de Afyon’da doğan Sezer, 1958 yılında Afyon Lisesi’ni, 1962’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Aynı yıl Ankara hâkim adayı olarak göreve başlayan Sezer, Dicle ve Yerköy hâkimlikleri ve Yargıtay Tetkik Hâkimliği görevlerinde bulundu. Sezer, 7 Mart 1983’de Yargıtay üyeliğine seçildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Üyesi iken 27 Eylül 1988’de Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine, 6 Ocak 1998’de de Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçildi. 5 Mayıs 2000’de, TBMM tarafından Türkiye’nin onuncu Cumhurbaşkanı olarak seçilen Sezer, 15 Mayıs 2007’de 7 yıllık görevini tamamlayacak. Sakarya Zaferi’nin yıldönümü Sakarya Meydan Savaşı’nın 85. yıldönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Duatepe’de yapılan törene, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve yurttaşlar katıldı. Orgeneral Büyükanıt, törenden ayrılırken Sakarya Savaşı’nda şehit düşenlerin yakınlarının yanlarına gitti. Büyükanıt, burada, 40 günlükken babası Sakarya’da asteğmen olarak şehit olan bir kadının hatırını sorarak elini öptü. Bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ‘‘Bizler, bugünlere nasıl geldiğimizi unutmadan, birlik ve beraberlik içinde Cumhuriyet’i yeni eserlerle yüceltmeli, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında çağdaşlaşma çabalarını sürdürmeliyiz’’ dedi. Mesajında, büyük sorumluluk alarak üstün bir savaş planı uygulayan Mustafa Kemal’in askeri dehası, liderlik ve komutanlık yeteneği, kahraman Türk ordusunun cesareti ve Türk ulusunun özverisiyle, uzun çarpışmalar sonucunda Sakarya Zaferi’nin kazanıldığını kaydeden Sezer, ‘‘Onun ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır’ sözü, zaferin nasıl bir anlayışla kazanıldığının en güzel anlatımıdır’’ dedi. (Fotoğraf:AA) ‘Başbakan kişiliğini ifşa etti’ ATO Başkanı Aygün, Erdoğan’ın ‘edep çizgisinden uzak’ dediği kişinin kendisi olduğunu söyledi ve yanıtı geciktirmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ATO Başkanı Sinan Aygün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada isim vermeden kendisini eleştirdiğini belirterek ‘‘Başbakan’ın ‘Edep, adap çizgisinden uzak’ diye tarif ettiği kişi benim. Başbakan beni tarif ederken, aslında eleştiriye katlanamayan kişiliğini ifşa etmiştir’’ dedi. Yaptığı yazılı açıklamada, ‘‘Bu milli gelir gayri milli gelirdir’’ şeklindeki sözlerinin, sadece büyümenin ithalata dayalı olduğunu belirtmek için söylenmiş sözler olduğunu ifade eden Aygün, şunları kaydetti:‘‘Benim bu sözleri neden söylediğimi herkes anladı ama Sayın Başbakan yanlış anlamış. Aynı saatlerde bir oda başkanı çıktı ‘Bu büyümenin kökü dışarda’ dedi. Ben de ‘gayri milli’ dedim. Adres olarak da ithalata dayalı büyümeyi gösterdim.’’ Kendisini ‘‘terbiyeden yoksun, yol yordam bilmeyen kişi olarak nitelendiren sözlerin bir Başbakan’a yakışmadığını’’ kaydeden Aygün, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ‘‘ Demokratlıktan bahsedenlerin eleştiriye tahammülleri olmalıdır. Başbakan beni tarif ederken, aslında eleştiriye katlanamayan kişiliğini ifşa etmiştir. Türkiye demokratik bir ülkedir. Çiftçiler gibi, şehit aileleri gibi bu sözlere muhatap olmaktan üzüntü duydum. Demek ki sıra sivil toplum örgütlerine gelmiş. Bu sözler de literatüre geçecektir.’’ Danıştay’da seçim ? ANKARA (AA) Zafer Kantarcıoğlu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Danıştay Başsavcılığı için bugün seçim yapılacak. Başsavcılık seçimi için şu ana kadar Danıştay Başkanvekili Tansel Çölaşan, Danıştay’a düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, 8. Daire Başkanı Güngör Demirkan, 10. Daire Başkanı Ali Güven ve 11. Daire Başkanı Mustafa İlhan Dinç’in adaylık başvurusunda bulundukları öğrenildi. Adaylık başvuruları, seçim anına kadar yapılabilecek. Başsavcı seçilebilmek için Danıştay başkanlık seçiminde olduğu gibi, Danıştay Genel Kurulu’nun üye tam sayısının salt çoğunluğu olan en az 48 üyenin oyunu almak gerekiyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Sinan Aygün. Diyanet İşleri Başkanı, camilerdeki tarikat örgütlenmelerini yaşanan kadro sıkıntısına bağladı Bardakoğlu hükümeti eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, tarikatların İslamın temsilcisi olarak görülemeyeceğini vurguladı. Camilerde kadro sıkıntısı yaşadıklarını her fırsatta dile getirdiklerini anımsatan Bardakoğlu, ‘‘Din görevlisinin olmadığı yerde cemaat kendi görevlisini kendi seçiyor’’ dedi. Bardakoğlu, dindarlık yolunun sarık ve cüppeden geçmediğini belirtti. Başkanlık Konferans Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Fatih’te yaşanan cinayet ve linç olayının Türkiye’deki dini yaşam açısından kaygı verici olduğunu belirten Bardakoğlu, tarikatların İslamın temsilcisi olarak görülemeyeceğini vurgulayarak ‘‘Tarikatların İslamın tasavvufi düşünce derinliğini ve güzelliğini yansıttığını söylemek zordur. Tarikat örgütlenmeleri daha sosyal, güncel, ekonomik bağlamda değerlendirilmelidir’’ dedi. Yaşanan olayların kendi kurumlarına bağlanmasının kolaycılık olduğunu kaydeden Bardakoğlu, ‘‘Camilerde yapacağımız denetim, cami dışındaki sosyal olguyu değiştirmek, camiye gidip gelenlerin kıyafetini kontrol etmek değil, camide dinin özüne uygun din anlatımını sağlamak, verilen hizmetin yasalara, Cumhuriyetin ilkelerine, evrensel değerlere ve toplumsal mutabakata uygun olmasını sağlamaktır’’ diye konuştu. ‘Düzenlemeden sorumluyuz’ Camiyi çevreleyen sosyal olgunun ca miler üzerinde etkisi olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, ‘‘Din görevlisinin olmadığı yerde cemaat kendi görevlisini kendi seçiyor’’ diyerek, cami çevresindeki yapılanmanın Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ya da cami görevlilerinin denetiminde olmadığını, cami içindeki düzenlemeden ve hizmetlerden sorumlu olduklarını söyledi. 15 bin caminin kadrosunun olmadığını belirten Bardakoğlu, bu durumun sorun yaratacağını defalarca ifade ettiklerini kaydetti. CUMHURİYET 05 K