19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2006 PAZARTESİ 4 HABERLER 12 Eylül darbesi 78’liler Girişimi’nin öncülüğünde düzenlenen gösterilerle lanetlendi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK ‘Darbeciler yargılansın’ ? İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Galatasaray’dan yapılması planlanan ‘‘12 Eylül Yürüyüşü’’ polis tarafından engellendi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan kitlesel toplantıda askeri darbenin etkilerinin hâlâ sürdüğü vurgulandı. Haber Merkezi 78’liler Girişimi’nin, sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle Ankara, İzmir ve İstanbul’da düzenlediği eylemlerde ‘‘12 Eylül darbecilerinin yargılanması’’ istendi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Galatasaray’dan Dolmabahçe’ye kadar yapılması planlanan ‘‘12 Eylül Yürüyüşü’’ polis tarafından engellendi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan kitlesel toplantıda askeri darbenin etkilerinin hâlâ sürdüğü vurgulanarak ‘‘12 Eylül darbecileri yargılansın’’ denildi. 78’liler Girişimi’nin düzenlediği yürüyüşe katılmak üzere DİSK, Sosyalist Demokrasi Partisi, ÖDP, DTP, EMEP, TMMOB ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, üyeleri ve çok sayıda 12 Eylül mağduru 78’li, ‘‘12 Eylül askeri harekâtı sırasında hayatını kaybedenlerin’’ fotoğraflarını taşıyarak Galatasaray’da toplandı. ‘‘Gün gelecek devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek’’, ‘‘Darbeci paşalar, ABD’li uşaklar’’ sloganları atarak yürüyüşe geçmek isteyen topluluğun önü İstiklal Caddesi girişinde kesildi. Emniyet güçlerinin ‘‘yasalara aykırı olduğu’’ gerekçesiyle engellediği yürüyüş, Galatasaray’da mitinge dönüştü. 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 12 Eylül darbesinin üzerinden 26 yıl geçmesine karşın Türkiye’nin geçmişiyle bir hesaplaşmaya giremediğini belirterek ‘‘Geçmişi değerlendirme derinliğimiz olmadığından, geleceği görme ufkuna sahip olamıyoruz. Öyleyse darbecilerle toplumsal suç ortaklığını reddedelim’’ dedi. Demokrasiyi kurma ve kollama adına darbe yapanların, dünyanın en köklü ve kalıcı darbe rejimini kurduğunu ve bugün ülkenin geleceğini yeniden kurmak için darbecilerin yargılanması gerektiğini belirten Can, şunları söyledi: ‘‘Darbeciler, yurttaşlarımıza, ülkemize ve insanlığa karşı sayısız suç işlediler. Anayasaya, kendilerini hukuk ve adaletten ‘koruyan’ geçici 15. maddeyi eklediler. ‘Sürekli cezasızlık durumu’ yaratarak adaletten kaçtılar.’’ DİSK Genel Sekreteri Musa Çam’ın katılarak destek verdiği toplantı, eski KESK genel başkanlarından Sami Evren ve ÖDP, KESK, TKP, EMEP, TMMOB ve İHD temsilcilerinin konuşmalarıyla sonra erdi. Yetkin Yetişkin Olamamak... Öğrenci Seçme Sınavı’nın üniversiteye yerleştirme amacına yönelik sonuçları, liseyi bitirmiş gençlerimizin bilgi düzeyine dikkatlerimizi yeniden çekti. NTV Radyo’da 8 Eylül 2006 günü yayımlanan Halkın Sesi programında Prof. Ali Baykal, ki Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi dekanıdır, sınav sonuçlarındaki felakete dikkatleri çekiyordu. Sınava giren liseyi bitirmiş 1 milyon 500 bin öğrencinin ortalama yarısı ‘fen soruları’nı bilemiyordu. Genelde de fen bilgisini ölçmeye yönelik sınav çok kötü sonuçlar veriyordu. Matematik soruları da ortalama olarak kötü sonuçlar veriyordu. Sosyal bilgiler soruları görece iyi idi ama, o da durumu tam yansıtmıyordu. ??? Bir araştırma da ülkemizde düzenli kitap okuma alışkanlığının nüfusun ‘binde biri olduğunu ortaya koyuyor. Düzenli kitap okuma alışkanlığı, bin kişide bir kişide oluşmuş. O da ne okursa okusun, ayrım yapılmadığında varılan sonuç. Liseyi bitirmek çok önemli bir yaşam aşamasıdır. 1718 yaşında, liseyi bitirmiş bir genç, artık ‘yetkin yetişkinlik’ dönemine adım atmış olmalıdır. Bu ‘yetkin yetişkinlik’, üniversite eğitimiyle daha da gelişecek, bu genç artık şu özellikleri taşıyan bir birey olacaktır. Kendi kararlarını doğru yanlışı ölçerek verebilecektir. Kendi yaşamının sorumluluğunu alabilecektir. Kendini, toplumunu, dünyayı doğru algılayacak bir yaşam bilincine sahip olacaktır. Yaşamını üreterek kurmayı, yaratıcı yanıyla renklendirmeyi başaracaktır. Bir toplumda yaşamanın bilincine varacak, kendi katkılarını olumlu biçimde katabilmeyi hedefleri arasına koyabilecektir. Örgütlü bir toplum olmaya katkıda bulunacaktır. Yaşam hedeflerini doğru seçebilecek, bu hedefler doğrultusunda yürüme azmini ve iradesini gösterecektir. Bütün bunları yapabilmek için de beyinsel çalışmamızın şu donanıma sahip olması gereklidir: Yaşadıklarımızın farkına varabilecek algılama gücü. Bu algılama gücünü tamamlayan doğru süzgeçli dikkat. Algılamayı ve dikkati tamamlayan kısa ve uzun bellek. Bunların üstüne yapılandırılmış güçlü bir değerlendirme (muhakeme). Bu güçlü donanımla harekete geçen sorun çözme gücü. Bunları sağlayacak donanımdan yoksun beyin işleviyle ‘yetkin yetişkin’ olunmuyor. Matematik, dünyanın sayısal açıklamasıdır. Mantıklı düşünme gücünün temelidir. Fen bilgileri, yaşamın nedensonuç ilişkisiyle açıklanmasıdır. Sosyal bilimler, insanın ve toplumların bilimsel yöntemle anlaşılmasıdır. Güçlü bir anadil, kendini ve dünyayı anlamanın ve anlatmanın yetkin aracıdır. Roman, öykü, şiir, tiyatro, sinema yaşamı anlamanın çok yönlü aracıdır. Müzik, resim, heykel, seramik vb. sanatlar iç ve dış dünyanın anahtarlarıdır. Matematikle ilgilenmeyen, fen bilimlerinden uzak, kitaptan habersiz, klasik ve evrensel kültürün araçlarıyla ilişkisi olmayan bir genç nasıl ‘yetkin yetişkin’ olabilir? ??? Elbette ki olamaz. ‘Yetkin yetişkin’ olamayınca da çocukluğun geçici davranışlarında takılır kalır. Ya da ‘bitmemiş ergenlik’ sendromunun kararsız yollarında bocalamayı sürdürür. Gününü yaşadığını sanır ama, aslında yaşamamaktadır. Geçmişinden korkar, geleceğine sığınmak için hayaller kurar. Ama ne yüzleşemediği geçmişinden kurtulur, ne de geleceğin hayallerini bulabilir. ‘Yetkin yetişkin’ yetiştirememek, bir ülkenin temel felaketidir. O ülkede eğitimin iflas ettiğini gösterir, sosyal kurumlarının işe yaramadığını ortaya koyar. Gerisi basit avuntulardan ibarettir. Öyle olunca da iş gelir, eş dost kayırmaya, ahbapçavuş ilişkilerine dayanır. Sosyal dayanışma oralara kayar, kişisel davranışlar da günlük kurnazlıklardan öteye gidemez. ‘Tehlikenin farkında mısınız?’ email:erdalatak@gmail. com [email protected] www.erdalatabek.com İzmir’de gösteriler İzmir’de Bornova Stadyumu önünde toplanan kalabalık, askeri darbe döneminde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyarak Cumhuriyet Alanı’na dek yürüdü. Burada konuşan Ege 78’liler Derneği Başkanı Servet Ali Çınar, askeri darbeyi gerçekleştirenlere hesap sormak için alanlara çıktıklarını söyledi. Darbecilerin Türkiye’ye ve insanlığa karşı suç işlediğini söyleyen Çınar, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, yeni darbecilerin çıkmaması için cuntacıların ve işkencecilerin yargılanması gerektiğini vurguladı. Çınar, şunları dedi: ‘‘Darbe yapar yapmaz parlamentoyu kapattınız. Toplumsal muhalefeti şiddetle bastırdınız. Birkaç sendika dışında tüm sendikaları kapattınız. İşçi ve memur ücretlerini dondurdunuz. Ülke ekonomisinin kamu denetimini yok sayarak vahşi kapitalizmin pazarına sürdünüz. Türkiye’nin aydınlık geleceğinin önünü kestiniz. 26 yıl sonrasının gerçeği şu; demokrasiyi kurma ve kollama adına yaptığınız darbeden demokrasi çıkmadı. Suçlusunuz!’’ Ankara’da yoğun güvenlik 12 Eylül askeri darbesinin yıldönümü nedeniyle düzenlenen kitlesel gösterilerde darbeciler protesto edildi. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİREMRE DÖKER) Ankara’da, Sıhhiye Meydanı’nda 78’liler Derneği’nin düzenlediği ‘‘12 Eylül Darbecileri Yargılansın’’ mitingine katılmak üzere sabah saatlerinde tren garında toplandıktan sonra yürüyüşe geçen DİSK, Sosyalist Demokrasi Partisi, ÖDP, DTP, EMEP, Halkın Kurtuluşu Partisi, TMMOB ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Talat Paşa Bulvarı üzerinden yürüyerek Atatürk Bulvarı’na çıktı. Çevik kuvvet polisinin yoğun güvenlik önlemi aldığı yürüyüş sırasında gruptakiler, ellerinde 12 Eylül askeri harekâtı sırasında hayatını kaybeden kişilerin fotoğraflarını taşıdı. Eylemciler, yol boyunca ‘‘Devrim şehitleri ölümsüzdür’’, ‘‘Darbeciler halka hesap verecek’’, ‘‘Yaşasın devrim ve sosyalizm’’ sloganları attı. Eylemciler, TRT Ankara Radyosu önüne geldiklerinde, 12 Eylül Askeri Harekâtı sırasında darbe bildirisinin burada okunduğunu belirterek buna karşı darbeyi gerçekleştirenlerin yargılanmasının talep edildiği ‘‘Demokrasi Bildirisi’’ni okudular. Daha sonra yürüyüşlerine devam eden gruptakiler, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi önünden geçerken okulda sınav olduğu gerekçesiyle sloganlarına ara verdi. Mitinge katılanlar, Sıhhiye Köprüsü altında oluşturulan polis noktasında üst aramaları yapıldıktan sonra alana alındı. Mitingi düzenleyen Darbe Karşıtı Platform adına okunan açıklamada, 26 yıl önce gerçekleştirilen darbenin Türkiye’yi karanlığa mahkum ettiği vurgulandı. Açıklamada ayrıca askeri harekât sırasında binlerce gencin öldüğü öne sürülürken, darbeyi gerçekleştirenlerin adalet karşısına çıkarılması gerektiği belirtildi. Açıklamanın ardından düzenlenen konserin sona ermesiyle mitinge katılanlar Sıhhiye Meydanı’ndan ayrıldılar. Çıkan arbedede Erdoğan’ın yeğeni ve korumalarından Ali Erdoğan muşta darbesiyle yaralandı Erdoğan’a MHP protestosu ? Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’ne katılan Başbakan Erdoğan, MHP ve Ülkü Ocakları’na bağlı gruplar tarafından protesto edildi. SÖĞÜT (Cumhuriyet) 725. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri’ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP ve Ülkü Ocakları’na bağlı gruplar tarafından protesto edildi. Protokol tribünü arkasında çıkan arbedede Erdoğan’ın yeğeni ve korumalarından Ali Erdoğan, muşta darbesiyle yüzünden yaralandı. Bilecik’in Söğüt ilçesindeki törende, hükümet konağının bulunduğu alanda oluşturulan korteje, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu katıldı. Erdoğan, yürüyüş kortejinin ardından, eşi ve bakanlarla birlikte Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret etti. Erdoğan, türbe ziyaretinden törenin yapılacağı alana gelirken bir grup, ‘‘Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP’’ diye slogan attı. Törenin yapıldığı stadyumda çeşitli gruplar arasında kısa süreTörenin yapıldığı stadyumda çeşitli gruplar arasında kısa süreli gerginlikler yaşanırken stadyumda ‘‘Türk askeri yan gelip yatmıyor, can verip yatıyor’’, ‘‘İsrail sizinle gurur duyuyor’’ yazılı pankartlar açıldı. (AA) li gerginlikler yaşanırken stadyumda ‘‘Başbakanlık yan gelip satma yeri değildir’’ ve ‘‘Ne Mutlu Türküm Diyene’’ yazılı pankartlar açıldı. AKP’liler ile MHP’liler arasında gerginlik yaşanırken arbede çıktı. Bu sırada protokol tribününün arkasında bir grup, muşta ve benzeri kesici aletlerle Başbakanlık koruma ekibine saldırdı. Çıkan arbedede Başbakan’ın yeğeni ve korumalarından Ali Erdoğan’ın yüzünde muşta darbesi nedeniyle kesik oluştu. Başka bir koruma ise kolundan kesici aletle yaralandı. Erdoğan, tören alanında yaptığı konuşmada, alanda bulunan hiç kimseyi ayırt etmediğini belirterek ‘‘Bu noktadan hareketle şahsıma olan tüm hakaretleri duymadım ve hakkımı helal ediyorum’’ dedi. Osmanlı İmparatorluğu’nu özlemle anan Erdoğan, ‘‘Uzakdoğu’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar Osmanlı İmparatorluğu dönemi özlemle aranıyor. Osmanlı’nın çekildiği coğrafyalarda yokluğu hissediliyor. ’’ dedi. Bu arada AKP Çerkezköy İlçe Teşkilatı mensuplarını taşıyan bir otobüs, tören alanından ayrıldıktan kısa bir süre sonra bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Saldırı üzerine otobüs bölgeden hızla uzaklaşırken, otobüste bulunan bir kız çocuğunun hafif şekilde yaralandığı öğrenildi. Otobüste bulunan AKP’liler daha sonra Bilecik Çarşı Polis Merkez Amirliği’ne giderek şikâyetçi oldu. Olayı öğrenen Başbakan Erdoğan da emniyete giderek otobüste incelemelerde bulundu. Sedef Adası, Marmara Denizi’nde yan yana sıralanmış dört adadan (Kınalı, Burgaz, Heybeli ve Büyükada) sonra gelen, çok az sayıda insanın oturduğu, sevimli, küçük bir adadır. Sedef Adası’nın halka açık plajı yaz boyunca İstanbullular tarafından kullanılır. Temiz denizi ve güzel koyuyla Sedef Adası yaz aylarının keyifli yerlerindendir. Bir süredir, Sedef Adası’nda bazı hazırlıklar yapıldığına ilişkin söylentiler dolaşıyor. Bu söylentiler, bir SİT alanı olan adanın imara açılmaya hazırlandığı yönünde. Duyduklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tabii İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Adalar Belediye Başkanı Çoşkun Özden’in de bu iddialar karşısında neler söyleyeceklerini merak ediyorum. Bana gelen bilgiler şöyle: Reyan Şehsuvaroğlu ve Şehsuvar Menemencioğlu kardeşler, 1950’lerin sonunda mülkiyeti kendilerine ait çorak Sedef Adası’nı büyük bir gayret ve fedakârlıkla ağaçlandırıp halkın kulla Sedef Adası’nda Neler Oluyor? nımına açmışlardı. Örnek bir altyapı projesiyle sevilen bir yaşam mekânı haline gelen bu ada, şimdi yapılaşma tehdidi altına girdi. ??? Şehsuvar Menemencioğlu 1986 yılında yaşama veda etti. Kardeşi Reyan Şehsuvaroğlu da iki yıl önce ölünce, mirasçıları Esra Bereket ve kardeşi Mehmet Birgen harekete geçtiler. Konut imarına kapalı yeşil alanlarda imar izni almaya çalışan kardeşler, iddiaya göre Aşçıoğlu İnşaat’la anlaştılar. Aşçıoğlu İnşaat, Büyükşehir Belediyesi’ni ve Adalar Belediyesi’ni ikna faaliyetlerine girişti. İddialar bununla bitmiyor. Mirasçı Esra Bereket, İstanbul İnşaatçılar Derneği Genel Başkanı (İNDER) ve Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu’yla imar yasağı engelini aşmak için anlaştı. Anlaşma uyarınca Aşçıoğlu İnşaat belediyelerden imar iznini koparırsa bu alanlara 40 civarında süper lüks villa inşa edecek. Bunların yüzde 30’unu da Esra Bereket alacak. ??? Yine iddiaya göre Esra Bereket, bu projeyi hayata geçirmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ve Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden’i özel bir yatla adaya davet edip ağırladı. Acaba Topbaş ve Özden, bu ağırlamanın sonunda Bereket’in önerisini kabul ettiler mi? Ayrıca Adalar Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Çıralı’nın ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mesut Pektaş’ın da Aşçıoğlu İnşaat’ın projesinin hayata geçirilmesi amacıyla gerekli imar değişikliklerinin yapılmasına destek verdikleri ve Anıtlar Kurulu nezdinde girişimde bulundukları öne sürülüyor. İddialar bununla bitmiyor: Belediye ve Anıtlar Kurulu ile ilgili işlemleri çözümlemek için Esra Bereket’in güçlü bir aracı ekip yaratabilmek amacıyla kendisine yapılan öneri üzerine Selenium projeleriyle tanınan Aşçıoğlu İnşaat’ı devreye soktuğu söyleniyor. Tabii Sedef Adası’nda yapılmak istenen değişiklikler ve buranın yapılaşmaya açılması Adalar, açısından yeni bir tehlikeye işaret ediyor. Sedef Adası da diğer adalar gibi SİT alanı. Ancak kişisel mülk olan arazinin SİT’i delerek imara açılması, diğer adalar açısından da bir emsal oluşturabilir. Orada denenenler bir süre sonra diğer adalar için de denenebilir. Ormanları, kıyıları imara açmayı hedef olarak önüne koyan AKP’li belediyelerin Sedef Adası’na yönelik girişimleri eğer doğruysa, tam anlamıyla bir yağma tehdidini önümüze koyuyor. ??? Sedef Adası dahil, Marmara’nın adaları, bu adalarda yaşayanların ötesinde, tüm İstanbulluların yaz mev siminde kullandıkları mekânlar. Bu adalar, yıllardır büyük bir çaba ve itina ile motorlu araç trafiğine kapalı tutuldu. Bir büyük metropolün hemen yanı başında yeşil alanları, plajlarıyla İstanbulluların nefes aldığı yerler olarak varlığını sürdürdü. Adalar, İstanbul’u ziyarete gelen turistlerin en çok itibar ettiği mekân olmaya devam ediyor. İstanbul’a oranla yeşiliyle ve temiz havasıyla benzersiz özelliklerini korumayı başaran Adalar, bir açgözlülüğün kurbanı olacak mı diye sürekli merak içindeyiz? Sedef Adası’yla ilgili son haberler bu korkumuzu iyice arttırdı. Birileri biraz rant elde etsin diye, yüzlerce yıllık bir gelenek yok mu edilecek? Bu soruların cevabını en iyi Kadir Topbaş ve Coşkun Özden biliyorlar. Onlardan böyle bir yağmaya izin verip vermedikleri konusunda bir açıklama bekliyoruz. Biz Adalılar da tutumumuzu ona göre belirleyeceğiz. Burnumuza kötü kokular geliyor... Doğru mu bütün bunlar? CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle