Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB A A A A PB 32 32 33 32 34 34 33 34 28 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB B PB A 29 30 29 29 34 34 34 33 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A A B B B 36 32 39 40 36 39 33 30 32 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta biraz artacak. Rüzgâr batı ve güneybatı, Doğu Karadeniz’de kuzey ve kuzeydoğu yönlerinden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB Y Y PB Y Y 18 21 21 21 18 18 20 17 15 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B Y Y Y Y B Y 18 23 35 19 24 27 27 31 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A PB PB A B A B B 22 42 24 33 33 29 38 35 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Sezer’in henüz hükümet ve Meclis kararı yokken hükümet başkanının gösterdiği bu aceleciliği eleştirmesini eleştirenler ise kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Hükümet ve Meclis kararı ortada yokken yasal prosedür tamamlanmış, Lübnan’a asker göndermeye az bir zaman kalmış gibi başbakanlarının Lübnan’dan New York’taki Birleşmiş Milletler yetkililerine kadar önüne çıkan herkese asker göndereceğimizi bildirdiğini unutmuş görünüyorlar. AKP hükümetinin ve ona destek verenlerin izlediği yöntemi bir özdeyişle özetlemek olanaklı: Yavuz hırsız ev sahibini bastırır! ??? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, asker yollamaktaki gerekçelerini açıklıyor. Yollamaz veya gecikirsek Türkiye’nin ABD, AB ve bölge ülkeleri nezdindeki ağırlığının azalacağını söylüyor. Soran yok ya; Arap ülkeleri, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Lübnan savaşına baştan beri bulaşmadılar. Asker göndereceklerine işaret eden haberlere de rastgelmedik. Bu durumda bu ülkelerin, örneğin Mısır’ın, Suud’un ve Ürdün’ün ABD, AB nezdindeki itibarı veya ağırlığı azaldı mı, azalacak mı? ABD ile AB; tutumları nedeniyle bu ülkelere tek cümleyle eleştiri yönelttiler mi? Hayır! Bizimkiler galiba askerin kanı pahasına ABD’den (örneğin iktidarda kalmak için) bir şeyler koparacaklarını veya asker göndererek kimi sorunlarımızda ABD’nin veya AB’nin tam desteğini elde edeceklerini sanıyorlar. Dışişleri Bakanlığı yapmış emekli diplomat İlter Türkmen, Gül’ün açıklamalarını; ‘‘...AKP hükümeti, Ortadoğu’da daima proaktif bir rol oynamak istiyor, herkesten evvel inisiyatif almakta acele ediyor ve sonunda... Bu inisiyatifler ya ters tepiyor ya da dağ fare doğuruyor..’’ diye yorumluyor. ??? Hükümet gelecek pazartesi parti grubunu topluyor. Lübnan tezkeresinin 1 Mart tezkeresine dönüşmemesi telaşında. Bu hükümet, grubundan önce halkımıza asker göndermeye dayanak yaptığı 1701 sayılı BM kararında yazılı (sakladığı) gerçekleri saptırmadan, kimi önemli öğelerin üstünü örtmeden açıklamak zorunda. Muhalefet, konuyla ilgili olanlar; askerin Lübnan’da Hizbullah’la çatışmaya gireceğini durmadan yineliyor. Oysa bu hükümet böyle bir olgunun yaşanmayacağında direniyor. Bu sav gerçekse; BM karar metninde söylenenin aksine hükümeti doğrulayacak ne kadar saptama varsa, bunları açıklayarak muhalefet savlarını boşa çıkarması gerekmez mi? CHP Grup Başkan Vekili Ali Topuz; 1701 sayılı kararın 11. maddesinde BM’nin daha önce aldığı Lübnan’la ilgili kararlara atıfta bulunulduğunu ve bunların Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını, Lübnan ordusu dışında silahlı güçlerin bölgeden çıkartılmasını öngördüğünü söylüyor. Sonra? Silahı bıraktı mı Hizbullah? Hayır! Bırakacak mı? Hayır! Nasihatle ricayla hizaya gelmeyeceği ve silahsızlanmayacağı anlaşılan Hizbullah’ın, ancak sıcak çatışmayla yola getirilebileceğini hemen her çevre yineliyor. Kös dinlemeyi erdem sayıyor RTE ve Gül. Kös dinlemeye hazırlanıyor AKP grubu! Memur eyleme hazırlanıyor ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY suplarının soruları üzerine, yüzde 2.38’lik enflasyon farkını memur maaşlarına 1 Temmuz itibarıyla yansıtacaklarını belirterek şöyle konuştu: ‘‘Eğer 2006 yılının ikinci altı ayında da enflasyon yüzde 2.5’in üzerinde çıkarsa bu farkı da vereceğiz. İlk defa ortalama memur maaşı, aile yardımı alan memur için 1100 YTL olmuştur. Evli, aile yardımı alan en düşük memur maaşı 2007’de 875 YTL’ye, aile yardımı almayan memur için ise 780 YTL’ye ulaşıyor. Yani 2007’de en düşük memur maaşında 100 YTL’lik artış olacak. Ancak bunu yapabiliyoruz. Bu son rakamımızdır. 2 kere 2, 4 eder. Rakamları eğip bükerek bir yerlere taşımak mümkün değil.’’ Şahin, bundan sonra Uzlaştırma Kurulu’nun hazırlayacağı rapor üzerinde mutabakat sağlanabileceğini, burada da sonuç alınamazsa anayasanın Bakanlar Kurulu’nu memur maaşları konusunda ‘‘muhtar kıldığını’’ belirtti. Sendikacıları tehdit etti Konuşmasında sendika yöneticilerini de suçlayan Bakan Şahin’in şu sözleri dikkat çekti: ‘‘Türkiye KamuSen’in geçen cumartesi düzenlediği mitingi vardı. Burada Genel Başkan Bircan Akyıldız’ın, bir memur sendikasının başkanı olarak değil, bir siyasi partinin genel başkanı gibi konuştuğunu bütün kamuoyu biliyor.Akyıldız, bir kamu görevlisidir. Sadece maaşsız izinlidir. Kamu görevlileri siyaset yapamazlar, bir siyasi parti nin hakkında aleyhinde konuşamazlar. Orada amiri durumundaki Başbakan’a ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmuştur. Bu aslında Devlet Memurları Kanunu’na göre disiplin suçudur. Kendilerini dostça uyarıyorum. Yasal sınırlar içerisinde hareket edip, yasadışı davranışlarda bulunursanız, memurlarımızı suç işlemeye teşvik ederseniz, hem memurlarımız, hem de kendileri zarar görür.’’ Toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle taraflardan herhangi birinin, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası uyarınca, 3 gün içinde yapacağı başvuru üzerine, Yüksek Hakem Kurulu başkanı ve 4 üniversite öğretim üyesinden oluşan ‘‘Uzlaştırma Kurulu’’ devreye girecek. Kurul, 5 gün süreyle ya pacağı çalışmaların ardından hazırlayacağı raporu Bakanlar Kurulu’na iletecek. Yapılacak zamma ilişkin son kararı Bakanlar Kurulu verecek. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ise ‘‘bütçe duvarları’’ ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. MemurSen Genel Başkanı Aksu da, şu anda enflasyonun yüzde 11’leri bulduğunu ancak, teklif edilen zammın yüzde 5’lerde kaldığını kaydetti. MemurSen Genel Başkanı Aksu ve Türkiye KamuSen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, Uzlaştırma Kurulu’na başvuracaklarını bildirdiler. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise Uzlaştırma Kurulu’na başvurmak başta olmak üzere, bundan sonra toplu görüşme sürecinin hiçbir aşamasında yer almayacaklarını belirtti. Türk halkı ‘hafif şişman’ HTP Exclusive tarafından yapılan araştırmaya göre Türk insanının boyu idealin altında. Tansiyon ve mide hastalıkları ilk sırada yer alıyor Haber Merkezi Sağlık durumu, genel sağlık tutumu ve kendisini sağlık açısından nasıl değerlendirdiği araştırılan Türk insanı, araştırmaya göre hafif şişman, boyu idealin altında, sağlık durumunu iyi olarak tanımlanıyor. Hastalıkların kadınları daha çok vurduğu Türkiye’de yüksek tansiyon, mide hastalıkları ve romatizmal hastalıklardan sonra en çok kronik baş ağrıları çekiliyor. KMG Pazarlama Hizmetleri Grubu şirketlerinden HTP Exclusive tarafından yapılan ‘‘Türkiye Sağlık Davranışları ve Yaşam Tarzları’’ araştırması ile Türk insanının sağlığı incelendi. Nüfusu temsilen toplam 27 ilden 11 bin 645 kişilik örnek grubuyla yapılan çalışmada, Türk halkının mevcut sağlık durumu ve sağlık algıtutumu belirlendi. HTP Exclusive YöneticiOrtak ve İcra Kurulu Üyesi Burçin Bakkaloğlu, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: ‘‘Türk halkı kendi sağlık durumunu iyi olarak niteliyor. Nüfusun beşte ikisi aynı zamanda kendi kendisinin doktoru durumunda.Türk insanının sağlık bilincine kavuşması gerektiği çok açık, bu bilinçlenmenin uzantılarından birisi sağlık kuruluşlarının rolünün zorunlu değişimi ve bu değişimin sonuçlarından biri de ilaç pazarının yeniden şekillenmesidir.’’ Araştırmaya katılanların neredeyse üçte ikisi hastalıklarla karşılaştığında, hemen bir doktora ya da sağlık kurumuna başvurduğunu ifade ederken katılımcıların yüzde 20’ye yakın bir kesimi bildiği ilaçları kullanmaya başladığını belirtiyor. Her 10 Türk’ten 1’i ise bir şey yapmayıp hastalığın kendiliğinden geçmesini beklemeyi tercih ediyor. Bugün başlıyor Didim Barış Şenliği ? Şenlik kapsamında Apollon Tapınağı ile Altınkum arasında Barış Koşusu yapılarak yaklaşık 2500 yıllık gelenek yaşatılacak. İstanbul Haber Servisi Didim Belediyesi’nce geleneksel olarak düzenlenen ‘‘11. Didim Barış Şenliği’’, bugün yönetmenliğini Remzi Kazmaz’ın yaptığı ‘‘Kehanetler Ülkesi Didyma’’ adlı belgesel filmin gösterimiyle başlayacak. 3 Eylül’e dek sürecek olan Didim Barış Şenliği’nde 1 Eylül’de Dünya Barış Günü Barış Yürüyüşü’nün yanı sıra Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı’nın Barışa Çağrı mesajı iletilecek. Apollon Tapınağı ile Altınkum arasında Barış Koşusu yapılarak yaklaşık 2500 yıllık gelenek yaşatılacak. Şenlikte Suavi, Ezginin Günlüğü, Fuat Saka ve Ürdünlü müzik grubu Beledina’nın vereceği konserlerin yanı sıra şair Ataol Behramoğlu ve müzisyen Haluk Çetin şiir dinletisi sunacak. 1 Eylül’de Belediye Kültür Salonu’ndaki ‘‘Savaş ve Sanat Paneli’’ne CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek ve Suavi konuşmacı olarak katılacak. Cumhuriyet Kitap Kulübü’nün 1 Eylül’de saat 20.00’de Altınkum’da düzenlediği imza günü ve söyleşide Cumhuriyet gazetesi yazarları Prof. Dr. Türkel Minibaş, Erdoğan Aydın ve Ataol Behramoğlu okurlarıyla buluşacak. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Mustafa Balbay, Prof. Nur Sertel ve CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un konuşmacı olduğu ‘‘Yurtta Barış Dünyada Barış’’ paneli 2 Eylül’de Didim Belediyesi Kültür Salonu’nda düzenlenecek. 30 AğustosYeni Bir Devletin Doğuşu ? Baştarafı 2. Sayfada Olaylara belli bir sağduyu ile bakan AKP’liler bile ErdoğanGül’ün ABD ile Türkiye’ye karşı anlaştığını, bu anlaşmanın ana hatlarını henüz tam olarak bilemediklerini söylüyorlar. Bu anlaşmanın olası maddelerini birkaç gündür işliyoruz. Bize göre bir başka halka da, ABD’nin PKK ile ilgili adımları. ABD, Bakanlar Kurulu’nun Lübnan’a asker gönderme tezkeresini imzalayıp Meclis’e gönderme kararını duyurduğu pazartesi günü, PKK özel temsilcisi olarak eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı emekli General Joseph Ralston’ı atadığını duyurdu. ABD’den gelen haberlere göre, Ralston hem asker hem diplomat kişiliğe sahip. Bu özelliğiyle terörle mücadelede başarı kazanabilecek bir kişi. Son olarak ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey’nin açıklamalarıyla Ralston’ın kişiliğini birleştirince ortaya şöyle bir yöntem çıkıyor: Diplomatik askeri mücadele! ??? Casey, önceki günkü basın brifinginde konuya ilişkin olarak aynen şunları söyledi: ‘‘Özel temsilci, Türk hükümetiyle ve Irak hükümetiyle görüşecek. Biz PKK veya başka bir terörist örgütle görüşmüyoruz. Ralston’ın Türk ve Irak hükümetleriyle görüşmeleri, örgütün terörist faaliyetlerde bulunmaması için bizim birlikte eylemlerimizi nasıl koordine edeceğimiz üzerinde olacak.’’ Bu açıklamanın tam Türkçesini maddelersek şunları söyleyebiliriz: 1 PKK ile Irak hükümeti üzerinden mücadele edeceğiz. 2 Bu mücadelenin kısa sürede bitmesi mümkün değil. 3 Biz terör örgütünü bitirme niyetinde değiliz, sadece teröre bulaşmamasını, terörist faaliyetlerde bulunmamasını sağlamayı hedefliyoruz. Görünüm; mevcut durumun çok fazla değişmeyeceğini, hatta Türkiye açısından daha da kötüleşebileceğini ortaya koyuyor. ABD de çok iyi biliyor ki, PKK, Kuzey Irak’ta neredeyse birinci güç. Yani, Barzani ve Talabani güçlerinin altına girip, onlar aracılığıyla adım atacak bir örgüt değil. Böyle bir süreçte Irak hükümetiyle temas, öyle ya da böyle PKK ile temasa dönüşür. ??? ABD’nin atadığı özel temsilciye karşılık iki durum dikkati çekiyor: 1 Türkiye Ralston’la ne düzeyde muhatap olacak, belli değil. 2 PKK bu gelişmelerden çok memnun! Türkiye’nin belirsizliği, olayın henüz devletin tüm kurumlarıyla ortaklaşa ele alınıp, ortak bir bakış üretilememesinden kaynaklanıyor. Dışişleri, özel temsilciden memnun olduğunu duyurdu. Ancak özel temsilcinin Türkiye’deki muhatabının kim olacağı henüz belli değil. Terör örgütünün gelişmelerden memnun olmasının altında şu yatıyor: Türkiye ile masaya oturma umudu! Örgüte bu umudu kim veriyor? Tabii ki ABD! Bu gelişmeler karşısında ben ABD’nin yerinde olsam, terör örgütünü bitirmem, örgütü ve Türkiye’yi avuçlarımın içine alır, oynarım. Türkiye’ye, ‘‘Sen Irak’a karışma, terörü bitiriyorum az kaldı’’, derim. Terör örgütüne, ‘‘Ben olmasam bitiksin, sözümü dinle’’, derim. Bunun karşılığında iki tarafa da istediğimi yaptırırım... Yoksa öyle mi oluyor? ankcum?cumhuriyet.com.tr Sevr Antlaşması ile ‘‘Doğu Sorunu’’ adını verdikleri sorunu diledikleri gibi çözeceklerini sanan dünyanın o günkü egemen güçlerinin tasarımları ters yüz ediliyor, yenilgi ve başarısızlıklar tarih önünde saptanıyordu. 30 Ağustos Zaferi; Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Lozan Barış Antlaşması’nın temellerini oluşturur. Bu antlaşmaları imzalamanın yollarını açar. 30 Ağustos ‘‘Avrupa’nın hasta adamı’’, ‘‘Doğu Sorunu’’ gibi olumsuz kavram ve konuları da tarihe gömmüş oluyordu. Bütün mazlum ulusları etkiledi 30 Ağustos Zaferi, Atatürk’ün dediği gibi bütün mazlum ulusları etkiledi. Sömürge al tında yaşayan tüm ulusların bağımsızlık ateşini kamçıladı. Sömürgeciliğin yıkılmasını sağladı ve Batı’dan Doğu’ya çok büyük topraklara sahip olduğu için üzerinde güneşin batmadığı imparatorluk diye anılan İngiliz sömürge imparatorluğunun da dağılmasına neden oldu. Atatürk, ‘‘Askeri zaferler amaçları ve sonuçları bakımından önem taşırlar. Tarihte büyük meydan savaşları çok olmuştur. Fakat bunların çoğu aynı ölçüde büyük sonuçlar getirmemiştir’’ der. İşte bu bağlamda: Başkomutanlık Meydan Savaşı, yalnız düşmanı yurttan atmakla kalmamış, yepyeni bir ulus devletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlamıştır. İsrail’den terör uyarısı ? Dış Haberler Servisi İsrail’in terörle mücadele dairesinden yapılan açıklamada, Türkiye’yi ziyaret eden İsraillilerden saldırı endişesi nedeniyle otellerinden ayrılmamaları istenirken, Sina Yarımadası’nda yakın zamanda bir terör saldırısı düzenleneceği yönünde istihbarat alındığı belirtildi. Açıklamada, Sina Yarımadası’nda tatil yapan İsraillilerden de bölgeden derhal ayrılmaları istendi. TSK’de Lübnan hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Bakanlar Kurulu’nun Lübnan’a asker gönderilmesi konusundaki ilke kararının ardından, olası görevlere uygun güç oluşturma çalışmalarını ve buna bağlı eğitimi başlattı. NTV’nin haberine göre, hükümetin Lübnan’a asker gönderme kararını vermesinin ardından TSK’de hazırlıklar hızlandırıldı. TSK’nin uluslararası barış gücü operasyonları için görevlendirdiği Ankara’daki 28. Mekanize Piyade Tugayı, Lübnan’daki olası görevlere uygun güç oluşturma çalışmalarını ve buna bağlı eğitimi başlattı. Görevin bir Ortadoğu ülkesinde olması nedeniyle, oluşturulan güç için özellikle Arapça bilen ya da Arap kökenli askerler tercih edilirken askerliğini diğer birliklerde yapan bu niteliklere uygun askerler de diğer adı Barış Tugayı olan 28. Mekanize Piyade Tugayı’na çağrılıyor. Subay ve astsubay heyetinde de Arapça bilenlere öncelik verilen birliğin bölge halkıyla daha kolay iletişim sağlaması hedefleniyor. Tugaydaki eğitimde; özellikle halkın örf ve âdetleri, kültürel değerleri, bölgenin dini ve etnik yapısı hakkında bilgiler veriliyor. Polis şiddeti iddiası ? İstanbul Haber Servisi Temel Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC), 22 Ağustos günü Okmeydanı’nda ABD ve İsrail’in katliamlarını kınamak için yapılan kepenk kapatma eylemi sonrası başlayan polis baskısının artarak devam ettiğini bildirdi. HÖC tarafından yapılan yazılı açıklamada, Okmeydanı’nda kimlik kontrolü bahanesiyle insanların tehdit ve taciz edildiği, çoğu 18 yaşının altında olan insanların karakollarda işkenceden geçirildiği öne sürüldü. Açıklamada 27 Ağustos Pazar günü maskeli polislerin ve özel harekât timinin 3 panzer ile birlikte ‘Her şey vatan için’ diye bağırarak mahalleye girdikleri, kahvehaneleri bastıkları, önüne gelen herkese saldırarak esnafın camlarını kırdıkları iddia edildi. 17’lerin aileleri tepkili ? İstanbul Haber Servisi 17 Haziran 2005 tarihinde TunceliMercan Vadisi’nde düzenlenen operasyonla ölen 17 yasadışı TKPML üyesinin aileleri, çocuklarının mezarlarının polisler tarafından kırıldığını iddia ederek ‘‘Bizlere karşı polis takipleri sözlü tacizler ve gözaltı uygulamaları artarak devam ediyor’’ dedi. Çocuklarının yargısız infaza kurban gittiklerini öne süren aileler devletin bu hukuksuzluğa son vermesini istediler. Bir kişiye 1 milyon 56 bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde, 5+1 bilen bir kişi 1 milyon 56 bin 648 YTL 40 YKr ikramiye kazandı. Kazanan numaraları; 3, 4, 12, 28, 30 + 4 olarak belirlendiği çekilişte, 1+1 bilenler 1 YTL 35’er YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 60’ar YKr, 3 bilenler 2 YTL 15’er YKr, 3+1 bilenler 9 YTL 35’er YKR, 4 bilenler 19 YTL 40’ar YKr, 4+1 bilenler 176 YTL 50’şer YKr, 5 bilenler 2 bin 308 YTL 65’er YKr ikramiye kazandı. 3 Haziran ve 24 Temmuz (Lozan Günü) 2006 günleri kendi kaderini belirlemek üzere meydana çıkan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları; 1. Bundan tam 84 yıl önce olduğu gibi, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde emperyalizme ve onun yerli ortaklarına karşı, Türk Milleti’nin bağımsızlık azminin bilinçle şahlandığı, Büyük Zafer’in onurunu gururla paylaşmaktadırlar. 2. Fakat aynı zamanda yurttaşlar, zaferin ardından, ulusun kendi kişiliğinin iradesinin idrake hazırlandığı aydınlanma devrimi yıllarının ise son 60 yıllık iktidarlar tarafından nasıl ihanetler ve aldatışlar tarihine dönüştürüldüğünün acı sonuçlarını yaşamaktadırlar. Bu nedenle: Ulusal iradenin gerçekleşmesine engel olan emperyalizmin ve onun gelmiş geçmiş işbirlikçisi yerli müteahhitlerinin, TC üzerindeki siyasi, ekonomik ve sosyal, her türlü dayatma, aldatma ve yapılandırmaları ulusun lehine derhal ortadan kaldırılmalıdır. ATA’NIN ÇOCUKLARI! AYDINLIĞIN EVLATLARI! ONURLU HALKIMIZA! Bağımsız, laik, aydınlık Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençler olarak tek tek size sesleniyoruz! Hepimiz! Yurdun her yanında, her kesiminde düşüncesiyle, davranışlarıyla ve yapıcılığıyla devrimci olan zinde güçleriz! Hatta değil, satha yayılmak için el ele vermeliyiz. 29 Ekim’de kurulacak meydanlara ateşler halinde dönmeliyiz! CUMHURİYET MİTİNGİ 12 Düzenleme Kurulu Duyurusu Esenler’de gasp ve tecavüz iddiası ? İstanbul Haber Servisi Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran M.S. adlı kadın, Esenler’de bindiği bir taksiden 4 kişi tarafından zorla indirildikten sonra tecavüze uğradığını ve üzerindeki 950 YTL, cep telefonu, 6 adet künye, 6 adet yüzüğünün gasp edildiğini öne sürdü. Olayla ilgili soruşturma başlatan ve M.S’nin verdiği eşkâller doğrultusunda çalışan polis ekipleri, askerden izinli olarak geldikleri anlaşılan Y.B. ve M.K’yi gözaltına aldı. TÜRKİYE’DE MEYDAN BOŞ DEĞİLDİR! CUMHURİYET 08 K