13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y PB PB Y 31 35 36 32 32 35 34 37 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB Y PB PB B 30 32 33 30 21 35 35 34 34 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B A A A A B B B 35 33 41 42 40 41 35 30 33 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Batı Karadeniz’in batısı, Ankara’nın batısı ile Eskişehir çevreleri sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde azalacak diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 20 19 22 19 18 20 17 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B Y Y Y PB Y Y 22 26 33 21 26 27 30 33 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A A Y B A A 24 36 28 40 37 33 25 35 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu 2’nci Tezkere Sorunu?.. ? Baştarafı 1. Sayfada İstihdam, akaryakıt ve içki başta olmak üzere pek çok kalemde dünyayı geride bıraktı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY olaya Türkiye açısından değil, kendi iktidarının yazgısı açısından yaklaştığı kesindir. ? Başbakan Erdoğan birinci tezkerede ve daha sonraki kimi olaylardaki tutumuyla Başkan Bush’un gözünde tereddütler yarattığını bildiğinden, Başdanışmanı Zapsu’yu Amerika’ya yollamış, gerekli mesajları iletmiş, talep ettiği görüşme için olumlu yanıt almıştır; Ortadoğu’da Amerika ve İsrail’den yana Türkiye’ye yükleyeceği rolün AKP iktidarı için yaşamsal olduğunun farkındadır. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığıyla genel seçimlerde ABD’nin desteğini yitirirse, iktidar partisi çözülür. AKP yöneticilerinin 2’nci tezkereyi Meclis’ten geçirmek için bugünden gerekli çabalara giriştiklerini gazete haberlerinde okuyoruz. ? Ne yazık ki bir süreden beri Türkiye’nin dış politikası ulusal çıkarların ölçütlerine göre değil, AKP’nin malum çıkarları üzerine değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Sezer’in konu üzerine açıklaması, bu bakımdan paha biçilmez değerdedir. Başta Meclis Başkanı Arınç olmak üzere dinci kesimin bilinen odaklarından hemen tepki görmesi doğal sayılmalıdır. 10’uncu Cumhurbaşkanı uyarısını hiçbir çıkar ve koltuk kaygısı olmadan, salt ülkenin selameti uğruna yapıyor. Ne yazık ki AKP’nin tutumunda çıkar güdüsü, koltuk kaygısı ve takıyye siyasetinin çarpıcı izleri açık seçik görülmektedir. Türkiye vergide birinci MURAT KIŞLALI ANKARA Vergide kaçakçılığın önüne geçemeyen hükümet, ‘‘sıcak para’’ lobicilerinin güdümündeki IMF’nin istediği faiz dışı fazlayı tutturmak için dolaylı vergilere yükleniyor. Türkiye, istihdam, akaryakıt, içki, sigara başta olmak üzere pek çok kalemde dünyanın en yüksek vergi oranlarını uyguluyor. Gazi Üniversitesi Maliye Bölümü öğretim üyesi Prof. Şükrü Kızılot, Türkiye’de vergilerin gittikçe dolaylı hale gelmesinin nedenini ‘‘Onbinlerce kuyumcu, konfeksiyoncu, mobilyacı, kürkçü, lokantacı asgari ücretlinin altında gelir beyan edip daha az vergi ödedikçe, dolaylı vergilere yükleniliyor’’ şeklinde açıklarken ‘‘Dolaylı vergilerin yüksek olması, ekmek, su, peynir gibi temel maddelerde dahi varlıklı kişilerle yoksulların aynı vergiyi ödemelerine neden olduğu için, o ülkede vergi adaletinin bulunmadığının bir göstergesi olarak alınıyor’’ diye konuştu. Türkiye’de çeşitli kalemlerdeki vergilerin durumu şöyle: İstihdam: Türkiye’de asgari ücretten yüzde 70 kesinti yapılıyor. Bu rakam, aylık kıdem tazminatı yükü ile birlikte yüzde 81’e ulaşıyor. Asgari ücretten kesilen oran, bazı işkollarında daha da yüksek oluyor. İstihdam üzerindeki yük bakımından, bu oranlar sadece OECD Dolaylı vergiler yüzde 70’e çıktı 1980’de dolaylı vergiler oranı Türkiye’de yüzde 37 iken, bu rakam 2005’te yüzde 70’e çıktı. Dolaylı vergiler, Belçika’da ve Almanya’da yüzde 30, Hollanda’da 33, İspanya’da 34, İngiltere’de 39. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 35. Otomobil alım vergisi: Yabancı ülkelerde yüzde 20 civarında olan otomobil alım vergileri, Türkiye’de, otomobilin silindir hacmine göre artıyor ve yüzde 117’ye kadar çıkıyor. Otomobilden alınan toplam vergi İsveç’te yüzde 25, İspanya’da yüzde 23, Belçika’da yüzde 22, Fransa’da yüzde 21, İtalya’da yüzde 20, İngiltere’de yüzde 18 ve Almanya’da yüzde 16. Cep telefonu: Özel İletişim Vergisi, KDV ve diğer vergilerin toplamında dünyanın en fazla vergisini alan ülke Türkiye. Türkiye’yi Tanzanya, Uganda ve Zambiya izliyor. Yeni abonelerde, vergi ve benzeri yüklerin cep telefonu işletmecisinin gelirine oranı yüzde 148’i buluyor. Bu oran, mevcut abonelerde yüzde 87 civarında. Buna karşın AB ülkelerinde cep telefonundan KDV dışında vergi alınmıyor. Turizm: İsviçre’de yüzde 3.6, Portekiz’de yüzde 5, Fransa’da yüzde 5.5, Hollanda’da yüzde 6, Polonya ve İspan ve AB değil, dünyada en yüksek. Bu oranlarda AB ortalaması yüzde 24.4, OECD ortalaması yüzde 18.3. Bu istihdam maliyeti, işsizliğin yüksek olduğu Türkiye’de istihdam yaratılmasını engelliyor. Akaryakıt: Akaryakıt fiyatının dörtte üçünü oluşturan vergiler nedeniyle dünyanın en pahalı benzinini Türkiye kullanıyor. Akaryakıtın hem fiyatı, hem de vergisi dünyada en yüksek olan ülke Türkiye. Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan ve kişi başına düşen geliri Türkiye’nin 8 katı olan ABD’de benzin fiyatları, Türkiye’nin 7’de biri düzeyinde. Vergi artışları: Türkiye, 19852003 yılları arasında, vergi yükündeki 17.5 puanlık artışla, OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor. Türkiye’yi; İzlanda (11.3), İtalya (9.0), İspanya (8.0), İsviçre (4.0), Kanada (1.4), Fransa (0.4), Belçika (0.2), Almanya (1.0). ya’da yüzde 7, Yunanistan ve Finlandiya’da yüzde 8 olan turizmdeki KDV’nin oranı, Türkiye’de yüzde 18. Beyaz eşya: ÖTV, AB’ye geçiş sürecinde ‘‘AB üyesi ülkelerde uygulandığı’’ gerekçesi ile getirilmesine karşın, AB üyesi ülkelerde buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın ile TV, kamera, cep telefonu, makyaj malzemesi ve tıraş sabunu ÖTV’ye tabi değil. İçki ve sigara: Türkiye’de şaraptan alınan ÖTV, AB ortalamasının yüzde 400’ü civarında. Bu nedenle şarap üretiminin üçte ikisi kayıt dışı. 12 AB ülkesi şaraptan ÖTV almıyor. Fransa ve Macaristan ise bir litre şaraptan sadece üç cent (5 Yeni Kuruş) ÖTV alıyor. Yüksek alkollü içkilerde ise Türkiye’de 9 Euro olan ÖTV, İsveç’te 2.50, İngiltere’de 1.41, Yunanistan’da 0.88, Almanya’da 0.68, İtalya’da 0.44 Euro. Türk Bayrağı vergisi: AB’de teknelerden Motorlu Taşıtlar Vergisi alınmıyor. Türkiye’de beygir gücüne göre değişen ve 100 bin YTL’yi bulabilen vergi alınıyor. Türkiye’deki teknelerin yüzde 90’ı, yabancı ülke bayrağı takıyor. Pasaport: The Economist’te Mart 2006’da yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye’de 5 yıllık pasaport için ödenen para, kişi başına gelirin yüzde 8.9’unu oluşturuyor. Bu oran Brezilya’da yüzde 1.3, Meksika’da yüzde 1.2 Macaristan’da yüzde 0.7, Rusya’da yüzde 0.4 Amerika’da yüzde 0.23. Marmaris’te art arda bombalar patladı. Teröristler bu kez de turistleri hedef aldı Minibüste patlama: 14 yaralı BAĞCILAR’DA BOMBA İstanbul Haber Servisi Bağcılar İlçesi Kaymakamlığı yakınlarında dün gece patlama meydana geldi. Fırat Kızılkaya, Cumali Elçi, Demet Özdemir, Sabriye Can, Enes Can ve Rahman Enes adlı yurttaşların yaralandığı patlamada kaymakamlık binasının da camları kırıldı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, kaymakamlık binasının yanındaki okul duvarının dibine bırakılan paketin patladığını açıkladı. Celalettin Cerrah, patlayıcı tipinin incelemelerin ardından belirleneceğini söyledi. Görgü tanıkları ise bombanın rakam grubu alınamayan 34 NT plakalı bir otomobilden kaymakam Bağcılar’daki patlamada yaralananlar Bakırköy Sadi Konukoğlu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. lık binasına atıldığını söyledi. MARMARİS (Cumhuriyet) Marmaris’te bir yolcu minibüsüne düzenlenen bombalı saldırı sonucu 14 kişi yaralandı. Türkiye’nin önemli tatil merkezlerinden Marmaris dün akşam peş peşe yaşanan bombalı saldırılara hedef oldu. İlk patlama MarmarisArmutalan arasında çalışan 48 TM 4019 plakalı ticari minibüste, Kenan Ergin Bulvarı üzerinde meydana geldi. Patlama sonucu 12’si turist 14 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulans ile Özden Ahu Hetman ve Karya hastanelerine kaldırıldı. Olay yerine giden uzman ekipler minibüste yaptıkları incelemede koltuklardan birinin altına yerleştirilmiş bir bomba düzeneğinin bulunduğunu açıkladı. Şimdi yukardaki ‘‘Demokrasi Uzlaşmaz!’’ başlığını gören bazı okurların irkildiğini, ‘‘Demokrasi bir uzlaşma rejimi değil midir, ne demek ‘Demokrasi uzlaşmaz’’’ diye düşündüğünü sanıyorum. Cumhuriyet Gazetesi’ne saldıranların, onun savunduğu demokratik ve laik, sosyal hukuk devleti ilkelerine karşı çıkanların ellerini ovuşturduğunu, ‘‘Tamam işte baklayı ağızlarından çıkardılar, bunlar demokrat değil, uzlaşmacılığa karşılar’’ diye sevindiklerini görür gibi oluyorum. Oysa ne irkilenler haklı ne de sevinenler. Çünkü demokrasinin bizzat kendisi bir uzlaşma rejimidir; bundan ödün verdiğiniz yani sırf uzlaşmacı görüneyim diye totaliter anlayışlarla ‘‘uzlaşmaya’’ gittiğiniz zaman, uzlaşmacılıktan uzaklaşmış olursunuz: Tarih boyunca insanlık bu hatayı çok ağır ödemiştir; Hitler’i veya sandık yoluyla kendini ömür boyu lider seçtirenleri anımsayalım. ??? Türkiye’de özellikle 1980 askeri darbesinden sonra müthiş bir kavram karmaşası yaratıldı. 12 Eylül 1980 darbecilerinin, her türlü baskıcı uygulamayı (ve hatta Atatürk’ün mirasını bile yozlaştırmalarını) ‘‘Atatürkçülük’’ adına yaptıklarını öne sürmeleri, geniş halk kitlelerinin zihinlerinde Atatürk ve Atatürkçülük hakkında kuşkular doğurdu. Buna ilave olarak, demokrasinin baş düşmanı olan dinci ve milliyetçibölücü eylemlerin, C İki patlama daha Geniş güvenlik önlemleri alınan bölgedeki incelemeler sürerken olaydan kısa bir süre sonra art arda iki ses bombası daha patladı. Yetkililer, bu patlamalarda ölü ya da yaralı olmadığını bildirdi. zer’in görüşünü açık bir dille ifade etmesinden sonra durum daha da netleşti. Devletin önemli koltuklarında oturan kişilerin gerçek icraatıyla kamuoyuna yansıtmaya çalıştığı arasında ciddi farklar vardır. Çoğunlukla gerçekten yapılanlar, propaganda unsuru olarak sunulanlardan çok daha azdır. Bu durum Sezer’de tam tersi... Sezer’in kamuoyuyla paylaşmadığı birçok ciddi adımı var. Bunlar ilk aşamada ortaya çıkmasa bile bir süre sonra belirginleşiyor. Gazeteciler önemli dönemlerdeki kokteyllerde Sezer’den birkaç tümce alırlarsa, yeterli görürler. Zaten daha fazlasını söylemeyecektir. Ancak son Kara Kuvvetleri Komutanlığı devirteslim töreninde daha farklı bir durum vardı. Meslektaşlarımızla birlikte Sezer’in elini sıkıp karşısında bir grup oluşturduktan hemen sonra Lübnan’ı sorduk. Net bir ifadeyle karşı olduğunu söyledi. Nedenlerini de açık açık anlattı. Sezer gerekçelerini, sağduyulu herkesin haklılık vereceği temellere dayandırmıştı. ??? TBMM Başkanı Bülent Arınç, yeri geldikçe vurguladığımız gibi daha çok, AKP’nin Meclis Başkanı gibi hareket ediyor. Sezer’in sözlerine ilk yanıt da Arınç’tan geldi. Dedi ki: ‘‘Lübnan’a asker gönderme yetkisi Meclis’indir. Bu konuda Cumhurbaşkanı’nın yetki ve sorumluluğu yoktur.’’ Arınç’ın açıklaması bir dizi karışıklığı da içeriyor. Her şeyden önce, mademki sorumluluk Meclis’in, ErdoğanGül neden Meclis kararı almadan Lübnan’a asker gönderilmesi kesinmiş gibi hareket ediyor? TBMM, Tayyip Büyük Millet Meclisi mi? Arınç’ın bu durumu Meclis’e hakaret sayması gerekmez mi? Arınç, görüşüne dayanak olarak anayasanın 92. maddesini anımsatıyor. Biz de kendisine anayasanın 104. maddesini anımsatalım. Bu madde, cumhurbaşkanını devletin başı olarak tanımladıktan sonra, görevlerini de sıralıyor. İşte bu görevlerden ikisi: TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanlığını temsil etmek. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar vermek. Cuma akşamı bu konuyu Sezer’e sorduk. Bir hukukçu olarak hemen, Meclis’in asker gönderme kararı alması durumunda bunun Köşk’e gelmeyeceğini söyledi. Yani bu durumu elbette biliyor. Ancak yukarıda aktardığımız özellikleri ve görevlerinin gereği olarak da görüşlerini açıklıyor; engellerim, veto ederim, demiyor. Arınç bunu dahi hazmedemiyor! ??? Arınç’ın 1 Mart tezkeresindeki tutumu da biliniyor! AKP’nin lider kadrolarının neden bu kadar Lübnan’a asker gönderme meraklısı olduğu henüz tam olarak aydınlanmış değil. Benim öngörüm şu: Hükümetin Lübnan’a asker göndereceğini açıklamasıyla, Bush’un Erdoğan’a randevu verdiğinin duyurulması aynı günlere rastladı. AKP, ABD’ye şunu dedi: Senin istediğin her şeyi yaparım, yeter ki benim 2007 yılı hedeflerimin önünü aç! Bu da her şeyi açıklamaya yetmiyor ama, ben temel nedenlerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. AKP ile ABD bir kez daha Türkiye’ye karşı anlaşmış görünüyor! Devletinden toplumuna Türkiye, Lübnan batağına Mehmetçiğin gönderilmesine karşı. O zaman AKP’den bir birlik yapıp göndersek! Mehmetçik bize kalsa! ankcum?cumhuriyet.com.tr Okmeydanı’nda korsan gösteri ? İstanbul Haber Servisi Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde dün akşam operasyon düzenleyen polis ekipleri, kahvehanede ve ara sokaklarda yaptığı aramada bazı kişileri gözaltına aldı. Operasyona tepki gösteren bir grup, muhtarlık önünde toplanarak gösteri yapmaya başladı. Yolu molotofkokteyli atarak trafiğe kapatan gruba, polis biber gazıyla müdahale etti. AYDINLANMA EMRE KONGAR Demokrasi Uzlaşmaz! bunların taraftarlarınca yine temel hak ve özgürlükler yani demokrasi adına savunulması, akılları büsbütün karıştırdı. 1) Önce Atatürkçülüğün, Aydınlanma ve bilim yolu olduğu, bu yolun Türkiye’nin bugünkü demokratik ve laik, sosyal hukuk devleti kimliğine ışık tuttuğu unutuldu. 2) Sonra daha da vahim olarak, demokratik hak ve özgürlüklerin, bu hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmak için kullanılamayacağı ilkesi göz ardı edildi. ??? Türban (başörtüsü değil) takmanın kamusal alanda da egemen olmasının hak olarak savunulması, şeriatçı uygulamaların demokrasi adına desteklenmesi, etnik milliyetçibölücü eylemlerin temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilmesi hep bu iki temel yanlışın üzerine kurgulandı. Şimdi üçüncü bir temel yanlış, bazı köşe yazarları tarafından, güya bir önerme biçiminde, topluma dayatılıyor: ‘‘Demokratik ve laik Cumhuriyetçiler ile dinci Şeriatçılar uzlaşsınlar’’ deniliyor. Kısaca ‘‘Cumhuriyetçiler ile Şeriatçılar uzlaşsınlar’’ biçiminde ifade edilen bu yanlış önerme, doğrudan doğruya demokrasi nin altını oymaya yönelik. Çünkü demokrasi zaten temel hak ve özgürlükler çerçevesinde bir uzlaşmayı temsil eder: Herkes birbirinin temel hak ve özgürlüğüne saygı duyacak, kimse kimsenin temel hak ve özgürlüğüne saldırmayacak, uzlaşma bu temel üzerinde ‘‘demokratik kurallar’’ çerçevesinde sağlanacaktır. Demokratik kuralların en başta geleni de inançların kamu alanı dışında tutulması, bu demokratik kuralların uygulayıcısı olan devletin, her türlü inanca eşit uzaklıkta davranmasıdır. Uzlaşma ancak bu temel üzerinde sağlanır ki, bunun adı da laikliktir. İşte şimdi topluma dayatılmak istenen yanlış önerme, bu uzlaşmadan, yine güya uzlaşma adı altında ödün verilmesidir. Unutulmaktadır ki, ‘‘uzlaşma ilkesinden’’, ‘‘uzlaşma yoluyla’’ ödün verildiğinde ‘‘uzlaşma ilkesi’’ diye bir şey kalmayacak, dengeler totaliter inanç yanlılarının lehine bozulacak, demokrasi, diktatörlüklerin en acımasızı olan çoğunluğun diktatörlüğüne dönüşecektir. İşte bu nedenle Demokrasi, temel hak ve özgürlükler sisteminden ve bu sisteme dayalı olan uzlaşma ilkesinden ödün veremez, hiçbir totaliter anlayış ile uzlaşamaz! [email protected]. tr www.kongar.org EKONOMİDE SONBAHAR TABLOSU KARAMSAR Herkes umutsuz ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Türk ekonomisi sonbahara girerken, sıcak para lobisinin baskısıyla gerileyen döviz kuru, büyümenin motoru ihracatı tekletiyor. İç piyasada yaprak kımıldamadığı için üretimde sıkıntı çekiliyor. Sonbaharda Türkiye’yi durgun ve sıkıntılı ekonomik süreç bekliyor. Cumhuriyet’in sonbahar beklentileriyle ilgili sorularını uzmanlar şöyle yanıtladı: Süleyman Orakçıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı: Özellikle ekonomideki son değişkenlikler tüm ihracatı ve işin üretim bacağını etkiliyor. Piyasaların kendi içinde bir dengeye oturtulabilmesi için şu anda döviz kuru üstündeki baskının azaltılması lazım. Faizleri yükseltip döviz kurunu baskıya alarak, enflasyonu önleme politikasının mutlaka bir alternatifinin olması lazım. Yoksa bu üreten herkesin rekabetçiliğiyle ilgili büyük bir kaos yaratıyor. Dolar kurunun 1.551.6 YTL arasında bir beklentisi varken, kurun tekrar 1.4’e gelmesi, insanların aldığı siparişlerden tekrar zarar etmesi çok kötü. Sinan Aygün,Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı: İç piyasa hiç olmadığı kadar durgun bir dönem yaşıyor. Bütün sektörler durmuş durumda. Böyle bir tedirginlik var. İnsanlar mal almıyor, tüccar da dükkânına stok getirmiyor, raflar boş. Pasajlar, kapalı iş merkezleri dahi durgun. Bu kısmen sıcaktan mı bilemiyorum. Okullar açılacak, bayram gelecek, yılbaşında bir şey olur diye birbirimizi kandırıp gidiyoruz. Erdal Eren, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı: Kamu yatırımları ile ilgili olarak yılın son çeyreğinde bir hareket olmuyor. Kamu yatırımları yıllık bütçeyle hareketleniyor. Bizler çoğunlukla ödeneklerin tüm yıla yetmemesinden dolayı kamuya yaptığımız işlerde eylülekim ayında ödenek biter, ondan sonra ilgili kamu kuruluşları ek ödenek talep ederler. Bu yılki bütçe şartlarına bakınca bu açıdan ümitli değiliz. Gerek Devlet Su İşleri, özellikle Karayolları Genel Müdürlüğü’nde problem var. Bu yıl yapılmakta olan işler ödeneksiz yapılıyor. Karayolları sürekli Maliye’den ödenek talep ediyor. Eğer onunla ilgili bir çare bulunmazsa, Karayolları’nda 1 katrilyon TL’ye yakın ödenek üstü yapılmış iş var. Gökhan Günaydın, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı: Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile daha önce Devlet Bakanı Ali Babacan, tarımdaki istihdamın 1 milyon azalmasını övünme vesilesi yapıyorlar. Bu insanlar iç ticaret hadlerinin inanılmaz ölçüde tarım aleyhine dönmesi nedeniyle köyleri terk ettiler. Fındıkta, buğdayda, mısırda, pamukta, narenciyede, yaş meyve ve sebzede, hemen hemen ürünlerin yüzde 98’inde fiyatlar bir önceki yıla göre reel olarak geriledi, girdilerse yüzde 3035 civarında fırladı. Fındık hariç, bu ülke ithalat parası ödemese aç kalacak bir ülke konumuna geldi. Sonbaharda, hasat döneminin sona ermiş, ürünlerin hepsinde üreticiden çıkmış olacak ve tarım ürünlerinde fiyatlar artacak. VEFAT Türkiye Edebiyatının değerli isimlerinden MUZAFFER BUYRUKÇU 28.08.2006 (bugün) Teşvikiye Camii’nde ikindi namazını takiben Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI Değerli yazar MUZAFFER BUYRUKÇU’yu Bugün (Teşvikiye Camii’nde İkindi Namazı) uğurluyoruz. Tüm edebiyat ailesinin başı sağolsun. Uluslararası PEN Türkiye Merkezi CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle