Katalog

28 AĞUSTOS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümeti Cumhurbaşkanı, TSK ve muhalefetin tepkisini göz ardı ediyor BAYKAL ’DAN, ERDOĞAN’A: 5 Hükümet hâlâ ısrarlı Sarıgül anıt açılışına katıldı ? Haber Merkezi Geçen aylarda hayatını kaybeden büyük halk ozanı Ali Ekber Çiçek doğduğu yer olan Erzincan’da adına yaptırılan anıt ve parkla anıldı. Şişli Belediyesi tarafından yaptırılan Ali Ekber Çiçek Anıtı ve Parkı önceki gün düzenlenen törenle açıldı. Anıtın açılışını yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Çiçek’in halk kültürünün yozlaştırılmasına karşı verdiği mücadelenin unutulmayacağını söyledi. Bayburt’un Demirözü beldesinde de kalabalık bir yurtaş topluluğuna hitap eden Sarıgül, CHP lideri Deniz Baykal’a yüklendi. Sarıgül, ‘‘Sosyal demokratların iktidar olması için uğraş veriyorum. Bunun önündeki engelleri kaldıracağız’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı, TSK, muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin tepkisine karşın Lübnan’a asker göndermede kararlı olan hükümetin, tezkere takvimini BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 6 Eylül’de Türkiye’ye yapacağı ziyarete göre belirleyeceği ifade ediliyor. Hükümet, Annan’ın ziyaretiyle bağlantılı olarak 3 ayrı formül üzerinde duruyor. Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda kararlı ve ısrarlı olan AKP hükümeti, tezkere takvimini BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Türkiye’ye yapacağı ziyarete endeksledi. Bakanlar Kurulu’nun bugün yapacağı toplantıda konunun ayrıntılarıyla değerlendirileceği ve takvimin ana hatlarının belirleneceği dile getiriliyor. Hükümetin üzerinde durduğu formüller şöyle: Tezkere, Annan’dan önce: Bakanlar Kurulu, bugünkü ya da 4 Eylül’de yapacağı toplantıda tezkerenin içerik ve kapsamını belirleyecek. Tezkere bu hafta ya da en geç 4 Eylül’de TBMM Başkanlığı’na sunulacak. TBMM, 5 Temmuz’da iktidar partisi ? Lübnan’a asker göndermede kararlı olan hükümetin, tezkere takvimini BM Genel Sekreteri Annan’ın 6 Eylül’de Türkiye’ye yapacağı ziyarete göre belirleyeceği ifade ediliyor. Konu, bugünkü Bakanlar Kurulu’nda ayrıntılı olarak değerlendirilecek. milletvekillerince olağanüstü toplantıya çağrılacak. TBMM Başkanı Bülent Arınç, 6 Eylül’de TBMM’yi olağanüstü toplayacak. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, tezkerenin görüşmeleri öncesinde TBMM Genel Kurulu’nda Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda konuşacak. Hükümet, böylece Annan ile milletvekillerini ikna edecek. Tezkere, Annan’dan sonra: TBMM 6 Eylül’de olağanüstü toplanacak. Annan, TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak milletvekillerine bilgi verecek. Hükümet, izleyen günlerde tezkereyi TBMM’ye sunacak. İktidar milletvekillerinin ikna edilmesi için toplantılar düzenlenecek. Erdoğan ve Abdullah Gül, Annan’ın konuşmasından yola çıkarak Türkiye’nin mutlaka bölgede oluşturulacak bir barış gücünde yer alması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin karar mekanizmasının dışında kalması durumunda zarar göreceği söylemini kullanacak. Annan’ın konuşmasına olabilecek tepkiler: AKP hükümeti, Annan’ın tezkerenin TBMM’ye sunulmasından önce ya da sonra TBMM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmanın milletvekilleri arasında tepki görebileceğini de hesaplıyor. Bu nedenle Annan’ın TBMM kürsüsüne çıkması yerine başta muhalefet partisi liderleri ve sivil toplum örgütleriyle bir araya gelebileceği konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TSK, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerinin Lübnan’a asker gönderilmesine karşı çıkmasının milletvekillerini olumsuz etkileyeceğini hesaplayan AKP hükümetinin, bu kez işi sıkı tutarak yoğun bir ikna trafiği gerçek leştirebileceği kaydediliyor. AKP içinde Sezer’e yönelik tepkiler de sürüyor. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, MGK toplantılarının kapalı olduğunu, içerde yapılan konuşmaların dışarıya yansıtılmaması gerektiğini belirtti. Kapusuz, ‘‘Bir cumhurbaşkanının ülkenin önemli bir kararı öncesinde böyle bir açıklama yapması pek uygun düşmemiştir. Cumhurbaşkanı, TBMM’den asker gönderilmesi konusunda karar çıkması durumunda sıkıntı içine girmiş olur. MGK’de yaptığı bir konuşmayı dışarıya açıklamasıdoğru olmamıştır, yanlış olmuştur” dedi. Antalya’da bulunan Baykal, Erdoğan’a çattı. Öymen: Hataların en büyüğü olur CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, düzenlediği basın toplantısında, ‘‘en hayati konularımızdan biri’’ biri olarak gördükleri Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanıyla aynı görüşte olduklarını söyledi. TBMM Başkanı Arınç’ın sözlerine de tepki gösteren Öymen, ‘‘Lübnan’da askerlerimizi mayın tarlasına sürmek hataların en büyüğüdür’’ dedi. Köşk’e çıkarsa indirir ve yargılarız ? CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ın uzlaşma olmaksızın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, oluşacak parlamento aritmetiğine göre Yüce Divan’da yargılanabileceğini söyledi. Haber Merkezi CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uzlaşma olmaksızın cumhurbaşkanı seçilip Çankaya Köşkü’ne çıkması durumunda, oluşacak parlamento aritmetiğine göre Yüce Divan’da yargılanabileceğini söyledi. Antalya’da turizm sektörünün temsilcileriyle görüşen Baykal, Erdoğan’ın ‘‘kurtulurum’’ düşüncesiyle Çankaya’ya çıkması halinde yanılmış olacağını savunarak şunları söyledi: ‘‘Çünkü herhangi bir dokunulmazlığı olmayacak. Yasal değişikliklerle cumhurbaşkanının dokunulmazlığı kaldırıldı. Yani cumhurbaşkanının şu anda bir milletvekili kadar bile dokunulmazlığı yok. Bu durumda, oluşacak parlamento aritmetiğine göre Çankaya’dan indirilip Yüce Divan’a gönderilmesinin yolu her zaman açık olur. Çankaya’ya uzlaşmadan çıkarsan, oradan indirir, Yüce Divan’a göndeririz. Bunun için ‘Gel uzlaşalım kardeşim’ diyoruz.’’ ‘‘Süleyman Demirel de Turgut Özal’ı Çankaya’dan indireceğini söylüyordu’’ hatırlatması üzerine, Baykal’ın yanıtı şu oldu: ‘‘Özal dönemindeki iddialar ağır değildi. Ama Erdoğan’ın hakkında çok ağır iddialar var. Ofer meselesi tek başına yeter. Yeterli imzayı bulan milletvekilleri Devlet Denetleme Kurulu’nun raporunun altına imzayı atıp bunu Meclis’e sunsun, yeter. Konu genel kurula gelir ve Çankaya’dan indirilip Yüce Divan’da yargılanması gündeme gelir.’’ IRAK İÇİN KARŞI ÇIKMIŞTI CHP’den Bülent Arınç’a tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e asker gönderme konusunda, ‘‘Yetkin, sorumluluğun yok’’ diyen Bülent Arınç’a sert çıktı. Oyan yaptığı açıklamada, ‘‘Arınç avukatlıkla Meclis başkanlığını birbirine karıştırıyor. Danıştay tetikçisi Arslan’dan sonra şimdi de AKP’ye akıl hocalığı yapıyor’’ dedi. Arınç’ın tezkere çelişkisi ? Lübnan konusunda Sezer’e ‘‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yetkisi yok’’ diyerek tepki gösteren Arınç, 1 Mart tezkeresinde farklı bir tutum takınmıştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’a asker gönderilmesine karşı çıkan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e ‘‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yetkisi ve sorumluluğu yok’’ diyerek tepki gösteren TBMM Başkanı Bülent Arınç, 1 Mart tezkeresinde farklı bir tutum takınmıştı. Arınç, tezkere konusunda çelişkiye düştü. Arınç’ın, ‘‘Bizim orada ulusal çıkarımız yok. Bizim ulusal çıkarımız kendi iç güvenliğimizin sağlanmasıdır. Orada başkalarının çıkarları var, başkalarının çıkarlarını korumak, onların güvenliğini sağlamak bizim işimiz değil’’ diyerek Lübnan’a asker gönderilmesine karşı çıkan Sezer’e tepki göstermesi dikkat çekti. ‘‘Bu aşamada Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yetkisi ve sorumluluğu yoktur. Meclis’in alacağı karar Resmi Gazete’de yayımlanacaktır. Cumhurbaşkanı’nın imzasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Anayasanın 92. maddesi çok açıktır’’ diyen Arınç, 1 Mart tezkeresi öncesinde farklı bir tutum sergilemişti. Arınç, Irak’a asker gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Sezer ile benzer görüşleri ileri sürmüş, ‘‘Uluslararası meşruiyet hem savaş hali ilanı için hem de yabancı asker bulundurma ve Türkiye’nin kendi askerini yurtdışına göndermesi için gereklidir. Uluslararası meşruiyet şartlarının tekemmül etmediği bir zamanda hükümetin bir tezkere göndermesi halinde bunun doğru olmayacağını AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz’a ilettim’’ demişti. 6 ay süreyle Türkiye’de yabancı asrer bulundurulması ve Türkiye’nin yurtdışına asker göndermesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin 24 Şubat 2003 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmasının ardından Arınç, ‘‘Hükümete sesleniyorum, sizden tezkere değil 2003 bütçesini bekliyoruz’’ demişti. Arınç, 1 Mart tezkeresinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmemesinin ardından ‘‘Bu Meclis’in kararıdır ve bu Meclis’in gücünü bütün dünya görmelidir. Ve herkes bu kararın arkasında durmalıdır. Milletin iradesi böyle tecelli etmiştir. Bu sevinilecek bir karardır’’ demişti. İP yeni tüzüğünü açıkladı ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu ) İşçi Partisi Başkanlık Kurulu Üyesi Bayram Yurtçiçek, partisinin yeni tüzüğü ve ‘‘Milli Hükümet Programı’’nı açıkladı. Yurtçiçek, ‘‘Türk devriminin milliyetçi, halkı ve sosyalist birikimini Kemalist devrimi tamamlamak için birleştiriyoruz’’ dedi. Yurtçiçek, yeni tüzüğün aralık ayında yapılacak kongrede karara bağlanacağını söyledi. Zonguldak kömür havzasında 1930’lu yıllardan sonra kurulduğu tahmin edilen ve 1960’ta kapatılan Kömüriş bandosunun ambarda unutulan eski malzemeleri tesadüfen bulunarak müzeye konulmak üzere düzenlendi. Madenciler eski bando malzemeleriyle hatıra fotoğrafı çektirerek enstrümanları çalmayı denediler. (Fotoğraf:AA) Kömürcüler bandosu Erzurum Milli Eğitim Müdürü Evinin önünde sigara içen 16 yaşındaki lise öğrencisine küfrederek saldırdı Budak, 9. kez görevden alındı ERZURUM (AA) Daha önce Şırnak ve Muş Milli Eğitim Müdürlüğü gibi görevlere atanan ve Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı 8 davayı kazanarak görevine geri dönen Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, 9. kez görevinden alınarak Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı. Budak’ın atamalarıyla ilgili açtıkları 23 dava bulunduğunu belirten Budak’ın avukatı Ali Altay, ‘‘Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aleyhine açtığımız manevi tazminat davasını kazandık. Kazandığımız davanın hemen akabinde Budak’ın tekrar görevinden alınması düşündürücü’’ dedi. Fevzi Budak’ın atamalarıyla ilgili 19, verilen disiplin cezalarının iptali istemiyle ilgili de 4 dava açtıklarını ifade eden Altay, şunları söyledi: ‘‘Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aleyhine açtığımız manevi tazminat davalarından bir bölümünü kazandık. Bakan Hüseyin Çelik, 5 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edildi.’’ Polisten genç kıza dayak TARKAN TEMUR Sezer’den ek zam istemine destek ? ESKİŞEHİR (AA) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şubesi’nin 19. olağan genel kurulunda, emeklilere 2002 yılı sonunda hak ettikleri ek zammın bir an önce verilmesi gerektiğini söyledi. Sezer, ‘‘Emeklilerimiz yanlış ekonomik ve sosyal politikalar nedeniyle hayatın yükünü çekiyor’’ diye konuştu. Mahir Göktaş boğuldu ? BERGAMA (AA) ‘‘Manisalı Gençler Davası’’ olarak bilinen ve 10 polisin işkence suçlamasıyla ceza aldığı davanın mağdurlarından Mahir Göktaş’ın geçen hafta Bulgaristan’da suda boğularak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Ailesinin talebi üzerine Bulgaristan’dan Türkiye’ye gönderilen Göktaş dün doğduğu köyde toprağa verildi. Göktaş’ın,‘‘askerlik yoklamasını yaptırmadığı’’ ve ‘‘terör örgütü propagandası yapmak’’ iddiasıyla arandığı bildirildi. Büyükçekmece Lisesi 2. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki İ.U., evinin önünde sigara içerken Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir polis tarafından dövüldü. Yaşadıklarının şokunu halen atlatamayan İ.U., adının Mesut olduğunu öğrendikleri polis memuru komşularının, hiçbir neden yokken ‘‘Sen burda kerhane mi işletiyorsun?’’, ‘‘O....u’’ diyerek kendisini ve arkadaşlarını tokatlamaya başladığını söyledi. Geçen aylarda Maltepe Kız Meslek Lisesi öğrencisi Ö.S.’nin ‘‘kısa etek giydiği’’ gerekçesiyle bir polis memuru tarafından dövülmesi olayının bir benzeri de Büyükçekmece’de yaşandı. Büyükçekmece Lisesi 2. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki İ.U. ve arkadaş ? Adının Mesut olduğunu öğrendikleri bir polis memurunun saldırısına uğrayan İ.U’nun annesi Ayten U, “Burası dağ başı mı? Polisin böyle bir yetkisi olabilir mi?” diyerek yaşananlara tepki gösterdi. larına sigara içtikleri gerekçesiyle görevde olmayan bir polis tarafından ağza alınmayacak küfürler edildi. Arkadaşları ve kendisi tartaklanan İ.Ü, Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. İ.U. olayın önceki gün 11.00 sıralarında yaşandığını belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı: ‘‘Yanımda aynı sitede oturan K. ve C. adında 2 erkek arkadaşım vardı. Üçümüz bakkala gittik. Daha sonra apartmanın köşesinde sigara içmeye başladık. Adının Mesut olduğunu öğrendiğimiz polis memuru evinden bize bir şeyler söyledi. Biz gürültü yapmadığımız için başkasına söylediğini düşünerek cevap vermedik. Daha sonra aşağı indi ve ‘Siz ne yapıyorsunuz’ diye sordu. ‘Bir şey yapmıyoruz’ diye cevap verdik. O sırada bana tokat attı. Ben de sen ne yapıyorsun diye onu geri ittim. Arkadaşım K. tepki gösterince ona da tokat attı. K. ve C. kaçınca yalnız kaldım. Kolumdan tuttu, kurtulmaya çalışıtım, ama bırakmadı. ‘Burada kerhane mi işletiyorsun?’, ‘O....u’, ‘Senin ağzına s......’ diyerek sürekli küfrediyordu. İçkili olduğu belli oluyordu. Ben evimin yanında olduğumu söyleyerek birkaç adım ötedeki evimi gösterdim. Muzaffer Buyrukçu uğurlanıyor İstanbul Haber Servisi Çağdaş Türk Edebiyatının önemli kalemlerinden ve gazetemiz yazarlarından Muzaffer Buyrukçu, bugün Teşvikiye Camisi’nde kılınacak ikindi namazının ardından toprağa verilecek. Buyrukçu’nun cenazesi, ailesinin olanaksızlıkları nedeniyle yazar Melisa Gürpınar ve CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından kaldırılacak. CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Buyrukçu’nun okurlarıyla birlikte son yolculuğuna uğurlanacağı belirtilerek ‘‘Hastaneler tanımasa da, ölümü beş gün sonra öğrenilse de, hiçbir yazar, yalnız ve kimsesiz değildir, okurları ve edebiyat sevdalıları varken. Edebiyatımıza kazandırdığı eserler için ona teşekkür ediyoruz, okurlarını edebiyat dostlarını, ustayı uğurlamaya bekliyoruz’’ denildi. Muzaffer Buyrukçu, yaşam destek ünitesine bağlı olarak astım tedavisi gördüğü Gaziosmanpaşa’daki evinde geçen salı günü yaşamını yitirmişti. Ancak ‘Ne işin var burda erkeklerle oturuyorsun’ diyerek küfretmeye devam etti. ‘Sigaranın içinde esrar var, bunları inceleyeceğim’ diyerek sürekli küfrediyordu. Çocuk Büro Amirliği’ni arayarak ekip otosu getirtti. Ekip aracı çağırmak için aradığı polislere de ‘Bana tokat attı, küfretti, gelin bunu alın, götürün’ diye yalan söyledi. Araca binerken bile bana küfrediyordu. Beni götürmeye çalışırken, ‘Evim burada. Ailemle konuşun’ dediğim halde dinlemediler. Daha sonra eve dönerken polis arabasındaki bir kadın polis, bana ‘Sakın hırpalandığını annene babana söyleme, aileler arasında kavga çıkar’ diyerek bana baskı yaptı.’’ İ.U.’nun halen yaşadıklarının şokunu atamadığını anlatan anne Ayten U. ise kızının başına gelenleri öğrendiğinde olanlara inanamadığını söyledi. ‘‘Burası dağ başı mı?’’ diye tepki gösteren Uçarkanat, ‘‘Kızım evimizden biraz ötede dayak yiyor, evinin burada olduğunu söylemesine karşın, yaşı 18’den küçük olduğu halde bize bir şey sormadan dövülerek karakola götürülüyor. Komşunun çocuğu gelerek kızımı götürdüklerini söyledi. Eğer kızımın arkadaşları haber vermeseler karakolda neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Yetkililere soruyorum, polisin böyle bir yetkisi olabilir mi?’’ dedi. Ayten U, kızının gözaltına alınmasına neden olan kişinin, karşılarındaki apartmanda oturan ve adının Mesut olduğunu öğrendikleri bir polis memuru olduğunu söyledi. Şimdi de vekâleten atandı İmamın hızlı yükselişi sürüyor ALİ AYAROĞLU ZONGULDAK Zonguldak merkez ilçeye bağlı Kilimli beldesindeki Rıfat Kamil Çeşme Camii’nde imam olarak görev yaparken İl Kültür Müdürlüğü’ne daktilograf olarak atanan Kemal Akçay’ın hızlı yükselişi sürüyor. Akçay, Bakan Atilla Koç’un imzasıyla Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı bir şube müdürlüğüne vekâleten atandı. İmamlığın ardından İl Kültür Müdürlüğü’nde daktilograf olarak görevlendirilen Kemal Akçay, burada da şefliğe terfi etti. Bir süre önce Akçay, şube müdürü olarak görevlendirilmek istendi. Ancak Vali Yavuz Erkmen, Akçay’ın yeterli vasıflara sahip olmadığını belirterek kararı reddetti. Bu karara karşın Akçay, 9 Ağustos’ta Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un imzasıyla Zonguldak Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı Kütüphaneler Şube Müdürlüğü’ne vekâleten atandı. CUMHURİYET 05 K