12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Susurluk davası ? İstanbul Haber Servisi ‘‘Susurluk Davası’’nın 14 hükümlüsü hakkında kesinleşen kararın üst maddeden kurulduğu dikkate alındığında yeni TCK’nin lehe durum oluşturmadığı bildirildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada cumhuriyet savcısı, mahkemenin kesinleşen kararında hükmedilen cezaların ve arttırımların en üst hadlerden uygulandığını anımsattı. Kurulacak ek hükümde cezaların ve arttırımların üst hadlerden uygulanması durumunda 5237 sayılı yeni TCK’nin hükümlüler yararına yasal düzenlemeler getirmediğini kaydeden savcı, bu nedenle yeni TCK’nin uygulanmasına yer olmadığını belirtti. Cumhuriyet savcısı, ceza miktarları ile arttırım oranlarında alt ve üst hadler arasında bir oran tercih edilmesi halinde hükümlülerin lehine olan yasal düzenlemelerin mahkemece belirlenerek uygulanmasını talep etti. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ek protokolün TBMM’den geçmemesi nedeniyle ortaya çıkan kriz çözülemedi AB ile ipler geriliyor MAHMUT GÜRER İlhan Selçuk Hedef Gösteriliyor... Gericiliğin ve yobazlığın kol gezdiği, tarikat şeyhlerinin, din baronlarının egemen olduğu coğrafyalar binlerce yıllık tarihin ve kültürün boy verdiği topraklar değil mi? Sabah gazeteye geldim... Gazeteleri okumaya başladım... Yaklaşık bir haftadır Cumhuriyet Vakfı Başkanı, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi, yayın kurulu başkanı ve başyazarı İlhan Selçuk’a karşı yobazlar saldırıya başlamışlardı... Hedef Cumhuriyet gazetesi ve İlhan Selçuk’tu... İlhan Selçuk, Hacıbektaş Şenliği’nde yaptığı konuşmada Batı coğrafyasında kadın erkek eşitliğinin giyim kuşamdan başladığını anlatarak şöyle demişti: ‘‘Türban, insan hakları ihlalidir...’’ Laik demokratik Cumhuriyet bugün bir tehlike altındadır, yobazlık artık Karaburun, Çeşme, Seferihisar kıyılarına inmiştir... İlhan Selçuk iyi söylemiş, bir gerçeği açıkça ortaya koydu... Erkek egemenliği kültürünün ivme kazandığı Türkiye’de ‘‘sıkmabaş’’ ve ‘‘tesettür’’ bazı sözde aydın kadınlarımız tarafından ‘‘özgürlük’’ olarak nitelendiriliyor... Kadınlara ‘‘sıkmabaş’’ ve ‘‘tesettür’’ giydiren düşünce, erkeklerin kıskançlığından ötürüdür ve bu, apaçık insan hakları ihlalidir. İlhan Selçuk ve Cumhuriyet gazetesi yine hedef gösteriliyor, Fethullahçılar, din pazarlamacıları AKP iktidarından güç alarak saldırıya geçiyorlar... ‘‘Aydınlanma Devrimi’’yle hesaplaşılıyor günümüz Türkiyesi’nde... Bu yüzden İlhan Selçuk hedef gösteriliyor... ??? Türkiye hızla ‘‘din devleti’’ne gidiyor; Diyanet İşleri Başkanlığı yirmi kentte ‘‘danışmanlık hizmeti’’ veriyor... Bu iş Batman’da kadınların intiharından sonra başlatıldı; önce altı, ardından yirmi kentte sürdürülüyor... Kadını evine tutsak kılan, onu tesettüre sokan bir düşünce ancak Sudan’da, Suudi Arabistan’da vardır... İşte bu gerçekleri yansıtmıştır İlhan Selçuk... Türkiye’de ‘‘kadın sorunları’’nı ‘‘din adamları’’yla çözmek istemenin nedeni çok açıktır: ‘‘Adım adım din devleti...’’ Batı’da ‘‘kadın sorunları’’, ‘‘aile içi şiddet’’ papazlar tarafından değil, Psikolojik Danışma Merkezleri tarafından çözülür... Türkiye’de yetişmiş uzmanlar yok mu? Var! O zaman niçin onlara görev verilmiyor? Türkiye laik demokratik bir hukuk devletidir... Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er’in açıklaması Türkiye’nin laik demokratik bir hukuk devleti olmaktan çıktığını gösteriyor: ‘‘Biz muhafazakâr bir toplumuz. Halka ancak imamlarla ulaşabiliriz...’’ O zaman, hırsızlık yapanların elleri kesilmeli, kadınlar toplanmalı, kız çocukları miras almamalı, aile hukuku bir kenara itilmeli... Türkiye’yi ‘‘İslami kurallara’’ göre yönetmek isteyen bir zihniyet adım adım yol alıyor... Bir ilahiyat profesörü, ‘‘kadın erkek birlikte oynarsa haramdır’’ diyor; bir erkek şarkıcı televizyonlarda ‘‘Mayo giyen kadın o...dur’’ diye konuşabiliyor... Nereye gidiyor Türkiye? ??? Elimde İlhan Selçuk’a gönderilmiş, bir elektronik posta var... Noktasına virgülüne dokunmadan yayımlıyorum: ‘‘ey kâfir ilhan selçuk ALLAH senin ve senin gibilerin belasını versin iny. sen o kuş kadar beyninle Allah’a akılmı vermeye çalışıyorsun beyinsiz. sizin gibilerin de hiçmi allah korkusu inancı yok hiçmi düşünmüyorsunuz bu müşrik hayatınızın bi gün hesabının sorulacağını seni bi yaratının ve hesaba soracak birinin olmadığınımı sanıyorsun Allah’ın vadi vardır kafirler istemesede Allah nurunu tamamlayacaktır. işte ogün sen ve senin gibiler hesabı görülecektir sen ve senin gibilerini ellerimle boğarak öldürmek isterdim ALLAH belanızı versin hepinizin. islam çok geri kalmış öylemi başörtide asıl gericiler sizlersiniz cehennemi görünce gerçeği anlayacaksınız bu eşsiz dünyanın kendiliğindenmi var olduğunu sanıyorsun.’’ ANKARA Türkiye’ye ilişkin her açıklama ya da kararında Ankara’nın Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü TBMM’den geçirmemesi durumunda müzakereleri askıya alacağını vurgulayan AB’nin, ilk etapta bu yönde bir adım atmayacağı ve ‘‘Malların Serbest Dolaşımı, Gümrük Birliği ve Taşımacılık’’ başlıklarını donduracağı öğrenildi. AB’nin bunu eylül ayı itibarıyla uygulamaya sokacağı belirtilirken 2007’ye girilmesiyle birlikte ise müzakerelerin tamamen askıya alınabileceği ifade ediliyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, AB ? AB, Türkiye’nin Gümrük Birliği, Taşımacılık ve Malların Serbest Dolaşımı adlı müzakere başlıklarını eylül ayında dondurmayı planlıyor. Dondurma gerekçesi ise Türkiye’nin ek protokolü TBMM’de onaylamaması. Sorunun 2007’ye kadar çözülememesi durumunda müzakerelerin tümüyle askıya alınabileceği ifade ediliyor. dönem başkanı Finlandiya ile Türkiye arasında, Kıbrıs’ta çözüme ilişkin trafik işe yaramadı. Türkiye eylem planının masada olduğunu belirtirken, AB’ye Rumlar tarafından sunulan taslakların, dönem başkanlığı tarafından Ankara’ya teklifmiş gibi getirilmesine de tepki gösterdi. Bu sürecin ardından AB de eylül ayı itibarıyla Türkiye ile Kıbrıs konusunu yakından ilgilendiren 3 başlıkta müzarekereleri dondurma kararı aldı. Bu kapsamda başlıkların tekrar açılması konusunda özellikle Gümrük Birliği Ek Protokolü’nün TBMM’den geçirilmesinin ön koşul olduğu belirtiliyor. Birliğin, 2007 sonuna kadar Türkiye’nin adım atmaması durumunda ise müzakereleri tamamen askıya alabileceği ifade ediliyor. Konuya ilişkin bilgi veren AB kaynakları bu konuda birliğin bir deklarasyonu bulunduğuna dikkat çekerken ‘‘AB şartlarını burada ayrıntılarıyla açıklamıştır. Dolayısıyla olacaklardan AB’den çok Türkiye sorumludur’’ değerlendirmesini yapıyorlar. Türk kaynakları ise AB sürecinin oldukça uzun bir dönem olduğu ve kesintilerin meydana gelebileceğini belirtirken ‘‘Ancak bunlar giderilir. Türkiye AB’ye Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü imzalayacağı konusunda garanti vermişti. TBMM’de onaylayacağı konusunda değil. Bu nedenle Gümrük Birliği Rum kesimine uygulanmıyor diye müzakerelerin askıya alınma sının söz konusu olacağını sanmıyoruz’’ diye konuşuyorlar. Taramalar tamamlandı Gümrük birliği, taşımacılık ve malların serbest dolaşımı konularında ise tarama süreçleri sona erdi. AB daha önce de kamu alımları başlığında Türkiye’ye kısıtlama getirmişti. Buna göre Türk şirketleri AB’deki kamu ihalelerine giremiyor, ancak AB şirketleri Türkiye’deki kamu ihalelerine katılabiliyor. Gümrük birliği, taşımacılık ve malların serbest dolaşımı başlıklarının dondurulmasının ise Kıbrıs dışındaki AB gemi, mal ve hizmetlerinin Türkiye’ye girişinde bunlardan daha az vergi alınmasını içereceği kaydediliyor. K AVAKÇI SORUNUNU ÇÖZMÜŞTÜ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Zeki Saraçoğlu yaşamını yitirdi ? İSTANBUL (AA) Ortadoğu gazetesinin sahibi Zeki Saraçoğlu, mayıs ayında zatürree teşhisi ile yattığı hastanede akciğer rahatsızlığına bağlı olarak solunum yetmezliğinden hayatını kaybetti. Ortadoğu gazetesinden yapılan açıklamaya göre, Saraçoğlu’nun cenazesi, bugün saat 11.00’de gazete binası önünde düzenlenecek tören ve Fatih Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı’daki aile kabristanında toprağa verilecek. Siirt’te 1936 yılında doğan Zeki Saraçoğlu, çeşitli gazetelerde çalıştıktan sonra Hergün gazetesini çıkardı. 1972 yılında Ortadoğu gazetesini kuran Saraçoğlu evli ve bir çocuk babasıydı. Gökdenizler büyükelçi oluyor ? FP Milletvekili Merve Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğunu yıldırım kriptoyla bildirerek vekilliğinin düşmesini sağlayan diplomat Ahmet Vakur Gökdenizler büyükelçi unvanını kazanmaya hazırlanıyor. ANKARA (ANKA) 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi (FP) İstanbul milletvekili olarak seçilen Merve Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğuna ilişkin bilgiyi ‘‘yıldırım kriptoyla’’ Türkiye’ye ileterek vekilliğinin düşmesini sağlayan Ahmet Vakur Gökdenizler, büyükelçi unvanını kazanmaya hazırlanıyor. Dışişleri Bakanlığı’nda merakla beklenen büyükelçiler kararnamesinde Dışişleri Bakanlığı DenizcilikHavacılık Genel Müdür Yardımcısı Vakur Gökdenizler’in de yer aldığı öğrenildi. Kararnamede Singapur büyükelçisi olarak atanması öngörülen Gökdenizler’in, ABD vatandaşı olduğunu ortaya çıkararak milletvekilliğinin düşürülmesinde kilit rol oynadığı Merve Kavakçı olayında, FP’nin önde gelen isimlerinden olan Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde mesleğinde yükselmesi dikkat çekti. 1999 seçimlerinde kapatılan FP’den İstanbul milletvekili olarak seçilen Merve Kavakçı’nın, türbanıyla milletvekili yemini etme girişimi tartışmalara neden oldu. Meclis açılışında Kavakçı, beraberinde dönemin FP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ve Nazlı Ilıcak’la TBMM Genel Kurul Salonu’na girdi. Kavakçı’nın türbanlı yemin etmesini, kürsüye gelen dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in, ‘‘Biri bu kadına haddini bildirmeli’’ diyerek yaptığı konuşma ve DSP’lilerin protestoları önledi. Konuyla ilgili olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulu’na, Houston Başkonsolosluğu’ndan ‘‘yıldırım kriptoyla’’ Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğu bilgisi geldi. Bilgi, 19972001 arasında Houston Başkonsolosluğu yapan Gökdenizler’den geldi. Gelen bilgi üzerine Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğu belirtilerek vekilliği düşürüldü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim öğrencilerine tavsiye ettiği 100 temel eser islama uygun hale getirildi. Boru hattında yangın ? ANKARA (AA) Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Genel Müdürvekili Saltuk Düzyol, Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde çıkan yangında zarar gören doğalgaz boru hattında süren tamirat çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek ‘‘Bugün (dün) akşam Doğubeyazıt kompresör istasyonunu devreye alarak her şeyi normale döndürmüş olacağız’’ dedi. Düzyol, herhangi bir aksilik çıkması halinde ise bu sabah itibarıyla Türkiye geneline gaz verilmeye başlanacağını kaydetti. Şu anda bilirkişi ve jandarmanın rapor hazırladıklarını belirten Düzyol, ‘‘Rapor çıktıktan sonra sabotajın maliyeti ortaya çıkacak’’ dedi. [email protected] Genelkurmay Başkanı Özkök’ün ‘yaş haddinden emekli’ olduğunu söyledi Gül’den ‘gaflı’ uğurlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e veda ziyaretinde bulundu. Özkök’ü Dışişleri Bakanlığı’nın kapısında karşılayan Gül, yarım saat süren görüşmenin ardından Özkök’ü yine bakanlık kapısından uğurladı. Gül burada Özkök’ün ‘‘yaş haddinden emekli’’ olduğunu belirterek bir de gaf yaptı. Oysa Özkök, yaş haddinden değil, görev süresi dolduğu için emekli oluyor. Gerek bakanlığı, gerekse daha önce başbakanlığı döneminde Özkök ile sıkı ve yakın çalıştıklarını ifade eden Gül, Dışişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı’nın en yakın çalışan iki kuruluş olduğunu söyledi. Ziyaretten mutluluk duyduğunu dile getiren Gül, Özkök’e bundan sonraki yaşamında başarılar diledi. Özkök, Gül’e veda ziyaretinde bulundu. (AA) hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Dolandırıcılık operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Özel bir bankanın Etiler şubesi müdiresi K.A’nın bazı banka müşterilerinin paralarını hesabına geçirdiği iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 6 kişinin daha arandığı bildirildi. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün soruşturması kapsamında gözaltına alınarak 2 gün önce tutuklanan K.A’nın ifadesinde, hesabına geçirdiği paraların bir bölümünü sevgilisi olarak bilinen A.K’nin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin hesaplarına aktardığını söylediği öğrenildi. K.A’nın ifadeleri ve banka kayıtları doğrultusunda A.K. ve 5 kişinin arandığı bildirildi. KESK’in mektubuyla harekete geçen ICFTU, Tüm BelSen’in yetkisinin alınmasını protesto etti Memur Sen Başkanı Aksu: Hükümete sendikal baskı uyarısı ANKARA (AA) KESK, Tüm BelSen’in usulsüzlükler nedeniyle ‘‘yerel yönetim hizmetleri’’ hizmet kolunda yetkisini kaybettiğini öne sürerek dünyadaki ve Avrupa’daki emek örgütlerine mektup gönderdi. Alınan bilgiye göre KESK, yargıya da taşınan konuyla ilgili olarak üyesi bulunduğu Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’na (ETUC) mektupla bilgi verdi. Konuyu değerlendiren ICFTU, Başbakan Tayyip Erdoğan, KESK, ETUC ve Uluslararası Kamu Görevlileri Federasyonu’na mektup gön ‘Hükümet yüzde 25 zam teklif edecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, bugün 3. turu başlayacak toplu görüşmelerde, hükümetin masaya yüzde 25 zam teklifi getireceği yönünde duyum aldıklarını belirterek ‘‘Bu iyi bir rakam. Masaya gelirse artı enflasyon diyeceğiz’’ dedi. Aksu, MÜSİAD’ın, Memur Sen Toplu Görüşme Takip Merkezi’ne yaptığı ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hükümetin toplu görüşme masasına yüzde 25 zam teklifiyle geleceği yönündeki açıklaması sorulduğunda Aksu, bu yönde bir duyum aldığını kaydetti. ‘‘Geçen yıl en alt kademedeki memurun aldığı rakam yüzde 19.7 idi’’ diyen Aksu, milli gelirdeki artışın da dikkate alınmasını istedi. Toplu görüşmelerin genel olarak iyi bir seyir gösterdiğini kaydeden Aksu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in ‘‘uzlaşmayı seven bir yapısı’’ bulunduğunu söyledi. ? Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektupta, Tüm BelSen’in belediyelerle yapmış olduğu ‘‘130’dan fazla toplusözleşmenin uygulanmaması için İçişleri Bakanlığı yetkililerinin yerel otoriteler üzerinde baskı kurduğu’’ iddiaları gündeme getirilerek, bu durumun örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğu uyarısı yapıldı. derdi. Erdoğan’a gönderilen mektupta, sendikanın toplu görüşmelere katılma hakkının engellendiği ileri sürülerek ‘‘buradaki engelleme tarzının, kesin bir ifadeyle protesto edildiği’’ belirtildi. Tüm BelSen’in, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkiyi başka sendikaya veren kararına yapılan itirazlarına da yanıt verilmediğine işaret edilen mektupta, ancak Tüm BelSen’in itirazlarının yerinde olduğu savunuldu. Mektupta, şu görüşlere yer verildi: ‘‘Toplu pazarlık görüşmelerinin dışında tutmak için sendikaların üye sayılarının üzerinde oynanması, demokratik hükümet ile bağdaşmamaktadır. Görülmektedir ki, Tüm BelSen, resmi otoritelere karşı eleştirel tutumu nedeniyle hedef olmaktadır. Zira, sendikaya yönelik baskılar Sendikal Hak İhlalleri Yıllık Raporu’nun son baskısında da yer almıştır.’’ Tüm BelSen’in belediyelerle yapmış olduğu ‘‘130’dan fazla toplusözleşmenin uygulanmaması için İçişleri Bakanlığı yetkililerinin yerel otoriteler üzerinde baskı kurduğu’’ iddia edilen mektupta, bu durumun örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık konularındaki Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinin ihlali anlamına geldiği kaydedildi. Mektupta, eleştirilerin gi derilmemesi halinde, durumun ILO Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi’ne bildirilmesinden tereddüt edilmeyeceği bildirildi. ETUC, Avrupa Komisyonu genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn’e de mektup gönderdi. Genel Sekreter John Monks imzasıyla gönderilen mektupta, KESK’in gündeme getirdiği iddiaların ciddi bulunduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: ‘‘AB’ye giriş sürecinde uluslararası zorunlulukların yerine getirilmesi konusunda, hukuki ve uygulama alanındaki gereklilikler bağlamında Türk hükümetini etkileyebileceğinizi umuyorum.’’ CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle