11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2006 SALI 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Mevcudun dörtte birinin kullanıldığı havaalanında kapasite artışı gerçekleştirilecek Kumar Bu satırlar yazılırken, Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sürmekteydi, Lübnan’a asker gönderilmesi konusunda ne karara varıldığı bilinmiyordu. Ama görünen o ki, AKP iktidarının başları, Lübnan’a gidecek olan ve görev tanımı tam bir açıklıkla belirlenmiş, BM Barış Gücü’ne katılma konusunda isteklidirler. Çeşitli ülkeler sakıncaları, kendi çekincelerini sıralarken Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, çeşitli açıklamalarıyla bu eğilimi dile getirmektedir. Sayın Gül, Barış Gücü’ne katılmadığımız takdirde, bölgedeki iddiamızı kaybedeceğimizi ileri sürüyor. AKP iktidarı yönetimindeki, sınırlarından içeri sızan teröristlere karşı herhangi bir davranışta bulunmaktan aciz Türkiye’nin, bölgede nasıl bir iddiası olabileceğini okurların takdirine bırakırım. Yine Sayın Gül, kuvvet göndermekte geç kaldığımız takdirde, prestij kaybedebileceğimizi ileri sürüyor. Bütün bu açıklamalar, insana ister istemez, Osmanlı’nın, yitirdiği toprakların bir bölümünü yeniden kazanmak, kaybedilen prestiji geri almak için Almanya’nın iğvasına kapılarak katıldığı ve felaketle sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı macerasını ya da kumarını anımsatıyor. ??? Falih Rıfkı Atay, Cemal Paşa’nın yaveri olarak bulunduğu Birinci Dünya Savaşı anılarını anlatan Zeytindağı kitabında bozgundan sonra neler olduğunu, ‘‘Allahaısmarladık’’ başlıklı son bölümde şöyle dile getirir: ‘‘...Bir sabah kumandanın odasına girdiğim zaman gözlerinin ağlamaktan yorulmuş olduğunu gördüm. Kudüs İngilizlerin elinde idi. Oradaki son Türklerin nasıl kahramanca vuruştuklarını masamın üstünde aldığım şifreli telgraftan okudum. Kudüs’ü İsrailoğulları gibi bırakmadık. Türkler gibi bıraktık. Karargâh içinde ‘Kudüs düştü!’ sözü ölüm haberi gibi yayıldı. Daha şimdiden Beyrut’ta, Şam’a, Halep’e gözyaşlarımızı hazırlamak lazımdı. Artık yalnız Anadolu’yu ve İstanbul’u düşünüyorduk. İmparatorluğa, onun bütün rüyalarına ve hayallerine allahaısmarladık!... Tren giderken iki tarafımızda Suriye ve Lübnan’ı safra gibi boşaltıyoruz.... ...Kumandan harap Anadolu topraklarını gördükçe, Keşke vazifem buralarda olsaydı, diyor... Eğer kalırsam diyor, bütün emelim Anadolu’da çalışmaktır. Eğer kalırsa, eğer bırakırlarsa, Anadolu hepimize hınç, şüphe ve güvensizlikle bakıyor... ...İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene, Benim Ahmedimi gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmed’i? Yüz bin Ahmed’in hangisini? Yırtık basmanın altından kolunu çıkararak trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor, Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden’e mi? Medine’ye mi? Kanal’a mı? Sarıkamış’a mı, Bağdat’a mı? ??? Ahmedini buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası, tifüs biti mi yedi bitirdi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmedini görsen, ona da soracaksın: Ahmedimi gördün mü? Hayır... Hiçbirimiz Ahmedini görmedik. Fakat Ahmedin her şeyi gördü. Allah’ın Muhammed’e bile anlatamadığı, cehennemi gördü. Şimdi Anadolu’yu, batıdan, doğudan, sağdan, soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip, çömelmiş oğlunu arıyor. Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi ondan, Anadolu’dan utanır gibi, hepsi İstanbul’a doğru perdelerini kapamış, gizli ve çabuk geçiyor. Anadolu Ahmedini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını, kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz. Ahmed’i ne için harcadığımızı, bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, onu övündürecek, bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed’i kumarda kaybettik!’’ Falih Rıfkı Atay daha sonra, siyasal yaşamında maceraya, kumara yer olmayan Atatürk’ün yakınında olacaktır. Atatürk dönemi tarihimizin geride kalmış bir bölümüdür. Artık yine macera, yine kumar ve yine ........ Bodrum’ da zorlama ihale MURAT KIŞLALI ANKARA Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün kapasitesi yetersiz kaldığı gerekçesiyle, yeni dış hatlar terminali ihalesine çıktığı MilasBodrum Havaalanı’nda, mevcut kapasitenin yüzde 25 seviyesinde kaldığı ortaya çıktı. 2 Ağustos’ta teklifleri alınan ihale sonuçlandırılırsa, devlet mevcut terminaldeki 55 milyon YTL’lik kârından da olacak. Yılda 4 milyon yolcu kapasiteli MilasBodrum Havaalanı, 250 milyon dolarlık yatırımla 1998 yılında hizmete girdi. Havaalanının kapasitesinin yetersiz kaldığı gerekçesiyle, hizmete girmesinin hemen ardından 1999 yılında, YapİşletDevret ? Bölgedeki yatak sayısının artması gerekçe gösterilerek MilasBodrum Havaalanı’nda kapasite arttırımı ihalesine çıkılıyor. En yoğun sezonda bile kapasitesinin yüzde 25’i kullanılan havaalanı ile ilgili ihale sonuçlandırılırsa, devlet yılda 55 milyon YTL ’lik kârından da olacak. pit edilmiştir. İç hatlar terminalinde çok büyük tıkanmalar yaşandığı, dış hatlar terminal binasının artan yolcu trafiği karşısında yetersiz kaldığı, 1998 tarihli dış hatlar terminali projesinin hazır olduğu’’ belirtilerek 2 Ağustos 2006 tarihli ihale kararı alındı. (YİD) yöntemiyle yeni bir ihale yapılmasına karar verildi. Ancak bu ihale, Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun ‘‘Kapasitesi yeterlidir’’ raporu üzerine, dönemin tarafsız Ulaştırma Bakanı Hasan Basri Göktan tarafından iptal edildi. Projeden çıkarı olan bazı çevreler, ısrarlarından vazgeçmeyerek iptal edilen ihaleyi AKP döneminde de gündeme getirdiler. DHMİ’nin 23 Ağustos 2005 tarihli 131 sayılı yönetim kurulu kararında ‘‘Bodrum ve Milas ilçelerinde işletme belgeli yatak kapasitesinin ilk ihaleye çıkış tarihindeki yatak kapasitesinin 5 katına ulaştığı tes Gerekçeler gerçeği yansıtmıyor Cumhurbaşkanlığı’na, Başbakanlık’a ve Ulaştırma Bakanlığı’na ulaştırılan bilgilere göreyse, 1998 yılında 538 bin kişi olarak başlayan MilasBodrum Havaalanı giden yolcu sayısı, 2005 yılında 959 bin 787 kişiye çıkmasına karşın, en yoğun yı lında dahi, havaalanının kapasitesi yüzde 25’e ulaşamadı. Ayrıca Milas Kaymakamı’nın başkanlığında 17 resmi görevlinin yaptığı araştırma ve hazırladığı 10 Ağustos 2005 tarihli tutanağa göre de, ‘‘MilasBodrum Havaalanı’nın yolcu kapasitesinin, en yoğun ağustos ayında dahi yeterli olduğu’’ anlaşıldı. Bu dönemde dahi 12 gün dışında terminalin sadece B salonunun kullanıldığı, A salonunun atıl kaldığı tespit edildi. Muğla’daki turizm işletme belgeli yatak sayısı rakamlarından da DHMİ’nin ‘‘yatak kapasitesinin 5 kat arttığı’’ yolundaki gerekçesinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Muğla Turizm İl Müdürlüğü resmi yatak kapasitesine göre, tesisin açıldığı tarihteki 21 bin kişilik yatak kapasitesi, 2005 itibarıyla sadece 1.6 kat artarak 33 bin 7’ye ulaştı. 2 Ağustos’ta son teklifleri alınan ihalenin sonuçlandırılması durumunda, devlet 2005 yılı itibarıyla terminalden elde ettiği 55 milyon YTL kârdan mahrum kalacak. İhaleye teklif verenler arasında şaibeli ihalelerle özelleştirme gündemine oturan Mehmet Kutman’a ait Global Yatırım Holding, AKP’nin istişare toplantısını tesislerinde yaptığı İbrahim Çeçen’e ait İçtaş, Çelebi Holding, TepeAKFEN ve Makyol gibi firmalar da bulunuyor. Ç ATIŞMA ÇIKTI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN M ERSİN MEB İran 4 PKK üyesini tutukladı ? İranTürkiye sınırında, PKK ve İran Kürdistan Demokratik Partisi üyesi teröristlerle İran güvenlik güçleri arasındaki çatışma sonrasında parti üyesi 5 kişi ile 1’i kadın 4 PKK’li tutuklandı. TAHRAN (AA) İran, aralarında terör örgütü PKK’nin 4 üyesinin de bulunduğu 9 teröristi tutukladı. Batı Azerbaycan eyaleti emniyet müdür yardımcısı Hüseyin Reşidi, Keyhan gazetesine yaptığı açıklamada, İranTürkiye sınırında, terör örgütü PKK ve İran Kürdistan Demokratik Partisi üyesi 12 teröristle İran güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığını söyledi. Reşidi, çatışmadan sonra, İran Kürdistan Demokratik Partisi’nin 5 üyesiyle biri kadın 4 PKK teröristinin tutuklandığını bildirdi. Kitap ihalesinde tartışma ? Mersin’de AKP’ye yakınlığıyla bilinen Özbilici Kitap, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretsiz ders kitap dağıtım işi ihalesini aldı. İhaleye katılmak isterken yeterli bulunmayarak devre dışı bırakılan 6 firma karara itirazda bulundu. ABİDİN YAĞMUR [email protected] Kablolu TV’de ‘arıza’ dönemi Türksat AŞ ile aracı şirketler arasında yaşanan sorun gazete ilanlarına konu olurken aboneler de sıkıntılı günler geçiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türksat’ın sunduğu kablolu TV hizmetlerindeki çeşitli aksamalar şikâyetleri de beraberinde getirirken, dün çeşitli firmalar gazete ilanı ile kamuoyuna yaşanan sorunlara ilişkin bir açıklama yaptı. Oran’daki kablolu TV hizmetlerinde yaklaşık 20 saatlik bir kesinti yaşanırken Türksat AŞ Genel Müdürü Dr. Osman Dur ise tüm aksaklıkların giderildiğini, halihazırda devam eden bir sorun olmadığını savundu. Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Türksat Uydu Haberleşme ve Kablolu TV İşletme AŞ, bir süredir devam eden teknik aksaklıklar ve müşteri şikâyetlerinin adresi oldu. Ankara Oran’da önceki gün meydana gelen ve yaklaşık 20 saat süren kablolu TV arızası da aboneleri rahatsız etti. Türksat AŞ Genel Müdürü Dr. Dur, sorunun iki tane kablolu TV kutusunun yakılmasından kaynaklandığını belirterek ‘‘Sabotaj ihtimali üzerinde duruyoruz ama elimizde kanıt olmadığı için bir şey diyemiyoruz’’ dedi. Dur, söz konusu kutuların değiştirildiğini ve yayının normale döndüğünü belirterek halihazırda devam eden kablolu TV sıkıntısı olmadığını, yaşanan aksaklıkların giderildiğini kaydetti. Firmalar ise dün gazete ilanı vererek kabloTV ve kablolu internet hizmetleri hakkındaki şikâyetlere açıklık getirdi. Firmalar, ‘‘7 Ağustos 2006’da Türksat AŞ taşeronlarının Türkiye genelinde kablolu TV şebekelerinde işletmecilik görevini tek taraflı ve dayanaksız elde etmeleri sonucu, müşteri mağduriyetine uzanan bir dizi teknik ve idari sorun yaşanmıştır’’ dedi. Bunun nedeninin, yargı aşaması devam etmesine karşın Türksat’ın bazı şirketlerin faaliyet gösterdiği bölgelerin işletmesini başka firmalara vermesi ve 7 Ağustos’tan itibaren de şirketlerin arıza ve yeni tesis kayıtlarına erişimini engellemesi olduğu ifade edildi. Uygulamanın Türksat’ın ‘‘keyfiyeti’’ ile yapıldığı belirtilerek ‘‘Türksat AŞ’nin sebep olduğu ve kablolu TV, kablo internet müşterilerinin mağdur edildiği, tüketici hak ve ilkelerinin göz ardı edildiği, yatırımcı hak ve beklentilerinin yok edildiği uygulamalar nedeniyle Telekomünikasyon Kurumu’nu, haksız rekabeti önlemek amacıyla Rekabet Kurulu’nu göreve davet etmekteyiz’’ vurgusu yapıldı. Belge ve mühimmat ele geçirildi Teröristlerin adli makamlara teslim edildiğini belirten Reşidi, teröristlerle birlikte bazı belge ve mühimmatın da ele geçirildiğini kaydetti. Reşidi, Batı Azerbaycan eyaletindeki Dalamper ve Bozsina dağlarında da güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK’nin 3 üyesiyle çatıştığını, iki İran güvenlik görevlisinin öldüğünü açıkladı. Hüseyin Reşidi, çatışmaların çıktığı tarihlere ilişkin bilgi vermedi. asirmen?cumhuriyet.com.tr CHP’li Koç’a ‘eşcinsel’ nitelemesi AKP’li Fırat’tan çirkin üslup ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç için ‘‘eşcinsel’’ nitelemesinde bulundu. Fırat, Koç için ‘‘Yanlış bir seksüel tercihin içerisindeymiş gibi hareketler yaparak şaka yaptığını zannetmek, siyasete zarar veriyor’’ dedi. Koç, Fırat’ın sözlerine ‘‘Çirkin bir üslupla karşı karşıyayız. Onun seviyesine inmek istemiyorum’’ diye karşılık verdi. AKP Genel Merkezi’nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Fırat, Koç’un, ‘‘Hükümet PKK için bir siyasi danışman ya da genel başkan yardımcısını koordinatör atasın’’ açıklamasının anımsatılması üzerine Koç’un adını kullanmadan, şunları kaydetti: ‘‘Bir arkadaşımız var, siyasi ahlaktan yoksun. Halk tarafından da biraz yanlış anlaşılıyor, yanlış bir seksüel tercihin içerisindeymiş gibi hareketler yaparak şaka yaptığını zannetmek siyasete zarar veriyor. Bir de profesör unvanı var? Hayret nasıl olmuş? İnsan olma vasfından bile yoksun.’’ Osman Bölükbaşı’nın hatıralarının bugün hâlâ zevkle okunabildiğini belirten Fırat, ‘‘Öyle bir latifeleri vardır ki, haz duyarsınız. Ama bu, tamamen hiçbir değer yargısını yok farz ediyor. Hakaret, aşağılama... İnşallah ıslah olur.’’ MERSİN Milli Eğitim Bakanlığı’nın Mersin’deki ilköğretim okullarında ücretsiz kitap dağıtım işi ihalesi sonuçlandı. İhaleye katılan 8 firmadan 6’sı ‘‘İş deneyim belgesi formata uygun değil’’ gerekçesiyle devre dışı bırakıldı. AKP’ye yakınlıklarıyla bilinen diğer iki firma, Fatih Kitabevi ile Özbilici Kırtasiye’nin ihaleye girme yeterliliği bulundu. İki firmadan en düşük fiyatı veren Özbilici Kırtasiye ihaleyi alırken 6 firma itirazda bulundu. Mersin’de ücretsiz kitap dağıtımı işi ihalesinde her yıl yaşanan tartışmalar bu yıl da yaşandı. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Bülent Atalay başkanlığında oluşan beş kişilik ihale komisyonuna belirlenen saate kadar 8 firma dosyalarını teslim etti. Basına kapalı yapılan ihaleye katılmak için belgelerini teslim eden 8 firmadan 6’sı ‘‘iş deneyim belgesi formata uygun olmadığı’’ gerekçesiyle ihale dışı bırakıldı. Komisyon, Özbilici Kırtasiye ile Fatih Kitabevi’nin yeterliliğinin bulunduğunu, bu iki firmanın ihaleye katılmaya hak kazandığını açıkladı. Verilen aranın ardın dan her iki firma teklif dosyasını komisyona sundu. Açılan tekliflerde Fatih Kitabevi’nin ilçe ve köyler için kitap başına birim fiyat 0.121 YTL, toplam 186 bin 962 YTL, merkez ve köyler için birim fiyat 0.115 YTL, toplam 208 bin 964 YTL, Özbilici Kırtasiye’nin ilçe ve köyler için kitap başına birim fiyat 0.118 YTL, toplam 182 bin 326 YTL, merkez ve köyler için birim fiyat 0.112 YTL, toplam 203 bin 513 YTL teklif verdikleri açıklandı. Tekliflerin alınmasından sonra İhale Komisyonu Başkanı Bülent Atalay, ihaleyi en düşük teklifi veren Özbilici Kırtasiye’nin kazandığını açıkladı. Komisyonun kendilerini ihale dışında bırakmasına tepki gösteren katılımcı firmalar, ‘‘Her yıl aynı şeyler oluyor. Geçen yıl da Fatih ve Özbilici firmaları ihaleye katılmışlardı’’ diye tepki gösterdiler. Tarsus Yayın Dağıtım, Uyan Dağıtım, Yenişehir Dağıtım, İlke Dağıtım, Uçan Turizm ve Baba Kırtasiye firması yetkilileri, ihaleye itirazlarını Mersin Valiliği’nden havale edilen bir dilekçeyle Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sundu. Firmaların itirazının 5 gün içinde sonuca bağlanacağı öğrenildi. Koç: Seviyesine inmeyeceğim Fırat’ın açıklamalarını değerlerinden CHP Grup Başkanvekili Koç, ‘‘Hükümet PKK için bir siyasi danışman ya da genel başkan yardımcısını koordinatör atasın’’ açıklamasında herhangi bir isim vermediğini belirterek ‘‘Ama yarısı olan gocunur. Onun seviyesine inmek istemiyorum’’ dedi. Dikili’de ‘‘SiyanürAltın Çevre’’ panelini basan zorbalar, bu cesareti nereden alıyorlar? Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in panele ilişkin anlattıklarını okuyunca korkutucu bir durumla karşı karşıya kaldığımızı anladım. Şöyle diyor Özgüven: ‘‘Bu panelin programı 1.5 ay önceden hazırlanmıştı. Son anda saldırganlar da panele katılmak istediler. ‘Bizi panele çağırmazsanız basarız’ dediler. Onlara, panele gelebileceklerini, soru sorabileceklerini söyledik. Ancak yeni bir taktik denemesine girişmişler. Yargı ile halledemediklerini zorbalıkla halletmeye çalışıyorlar.’’ Dikili Belediye Başkanı Özgüven, asıl sorunun yargı kararlarına uyulmamasından kaynaklandığına dikkat çekiyor. Yıllardır, Bergama altın madeninde yapılan çevre karşıtı kazı ve uygulamalar defalarca mahkeme kararıyla durdurulmak istendi. Ancak, buradaki madenciler yargı kararlarını dinlemediler ve kazıları Altıncı Zorbaların Gücü Nereden? yasadışı şekilde sürdürdüler. Tabii yargı kararına uymayan ve yasadışı duruma düşenleri durdurması gereken idare ve siyasi otoritedir. Yurttaş mahkemede hakkını aradıktan ve davayı kazandıktan sonra bu kararın uygulanmasını bekler. Ancak bu yörenin madencileri çok yetenekli çıktılar. İdarecilerin bu yasadışı kazı faaliyetini durdurması bir türlü mümkün olmadı. İdareciler, güvenlik güçleri yasadışı kazı yapanları değil, bunu engellemeye çalışan yöre köylülerini durdurdular, onlara engel oldular. Bundan sonra yapılması gereken, siyasi iradenin bu yasadışı duruma engel olması için harekete geçmesiydi. Geçen hükümet döneminde de, bu hükümet döneminde de ne yazık ki, siyasi irade haksızlığa uğrayan ve çevreyi korumaya çalışan yurttaşların yanında değil, yargı kararlarını dinlemeyenlerin yanında saf tuttu. Dikili’de panel basma cesareti, işte bu sürecin sonunda ortaya çıktı. Her türlü kanunsuzluğu hoşgörüyle karşılanan, idareden ve siyasi iradeden himaye görenler, daha da ileri gidip bu kez doğrudan saldırı yolunu seçtiler. ??? Altın madeni projesi üzerine çok şeyler söylendi. Çevreye olumsuz etkileri, bölgedeki köylerin üretimini tehdit altında bırakacağı rapor ve araştırmalarla ortaya konuldu. Köylüler olağanüstü bir direniş sergilediler. Ancak madenciler geri adım atmadılar. Çünkü idarenin ve siyasi gücün kendi yanlarında olması onları cesaretlendirdi. İşte bu cesaretle köylüleri maddi imkânlarla bölmeye, direnişlerini kırmaya çabaladılar. Tehdit ettiler, korkuttular, maddi imkânlar sundular. Bütün bunlar, asıl olarak siyasi iktidardan, zorbalığa prim veren tutumlardan kaynaklandı. ??? Geçenlerde korsan kitap piyasası üzerine bir araştırma yayımlandı. Ülkemizde 500 trilyonluk bu piyasanın yüzde 60’ının korsanların elinde olduğu ifade edildi. Yani 300 trilyonluk kitap satışı kayıtlara geçmiyor, korsan matbaalarda basılıp piyasaya sürülüyordu. Korsanlar devlete vergi vermiyorlardı, yazarın, yayınevinin emeğini ve gelirini çalıyorlardı. Devletin hoşgörüsü ve himayesi olmadan bu yapılabilir miydi? Örneğin korsan kitap piyasasının en yaygın olduğu bölgenin Kadıköy Belediyesi’nin sınırlarında bulunduğunu biliyoruz. Kadıköy Belediyesi yerlere tezgâh açan bu hırsızlara karşı ne yapıyor, doğrusu merak ediyorum. ??? Türkiye’de temel sorun, devletin ve siyasi iktidarın tutumu. Eğer siyasi iktidarlar ve devlet kurumları yasadışı faaliyetlere prim vermeseler, mahkeme kararlarının uygulanması için gayret gösterseler, birçok şey değişir. Türkiye bir korsan ülkesi olmaktan çıkabilmek için önce siyasi iktidarın harekete geçmesi gerekiyor. Dikili’de yaşanan zorbalık ve saldırganlıkta, sokaklarda korsan kitap satarak emek ve vergi hırsızlığı yapan kanunsuzluk da aynı kökten geliyor. Bu kök, kanunsuzluk ve hukuksuzluk kökü. ??? Koza İnşaat, Bergama’da elde ettiği cesaretle şimdi Gümüşhane’ye yönelmiş. Önce para, sonra mahkeme kararlarını uygulamama, daha sonra da gerekirse toplantı basma... Türkiye’ye özgü kazanma yolu... Vatanımıza milletimize hayırlı, uğurlu olsun... CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle