Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2006 PAZAR 6 HABERLER Hakkında 1235 yıl ağır hapis cezası istenen Fadıl Akgündüz aile içi genel kurul düzenledi PAZAR ORHAN BURSALI Jetpa’ya ‘jet’ aklama AYKUT KÜÇÜKKAYA ‘‘Nitelikli dolandırıcılık’’ suçlamasıyla hakkında 1235 yıl ağır hapis istenen Fadıl Akgündüz, İstanbul’da yaptığı genel kurulla Jetpa Holding Anonim Şirketi’ni akladı. Kamuoyunun gündemini yıllarca meşgul eden; holding mağdurlarının haklarını halen mahkeme salonlarında aradığı Jetpa Holding AŞ’nin 19992005 yıllarına ait 6 yılı bir gecede aklandı. Olağan genel kurula Fadıl Akgündüz’le birlikte Birsen Akgündüz ve Zekiye Akgündüz katıldı, altı yılın oylamasını ‘‘Akgündüz’’ ailesinin üyeleri yaptı. Siirt’teki seçimlerin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, ilk önce 11 Mayıs 2006’da Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ‘‘Şirketimizin genel kurul toplantıları yapılamadığından, şirketimiz organsız kalmıştır’’ sözleriyle şirketi için olağanüstü genel kurul daveti yaptı. Akgündüz bu daveti İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden aldığı 2005/695 sayılı yetkiye dayandırdı. (Ticaret Sicil Gazetesi, 11 Mayıs 2006, Sayı: 6554, Sayfa: 230...) Akgündüz, 13 Haziran 2006 tarihinde yine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde şirketinin ‘‘1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004 ve 2005’’ yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının tarihini 3 Temmuz 2006 olarak belirledi. Jetpa Holding AŞ, altı yılı kapsayan genel kurulu 3 Temmuz’da Bağcılar’da saat 17.00’de yaptı. 12 Temmuz 2006 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiseri Ferit Öztürk gözetiminde yapıldığı belirtilen genel kurula çağrılanlarla ilgili şu bilgiler verildi: ‘‘Ortaklardan Jetpa International Marketing And Trading GMBH ve Jetpa International Marketing And Trading AG’ye 7 Haziran 2006 tarihinde davet mektubunun gönderildiği, Memet Fadıl Akgündüz, Birsen Akgündüz ve Zekiye Akgündüz’e ise davet mektubunun 13 Haziran 2006 tarihinde elden imza karşılığı teslim edildiği, tebliğ listesinden tespit edilmiştir.’’ Genel kurula çağrılan Almanya’da kurulu şirketlerin Akgündüz hakkında açılan ve halen süren davaların savcılık iddianamelerinde para transferinde adlarının geçmesi; imzaya yetkili isim olarak ise Fadıl Akgündüz’ün gösterilmesi dikkat çekici. Neandertal ve Ada Coğrafi keşiflerin ve bu keşiflerle gelişen haritacılığın yerkürenin küreselleştirilmesinde şüphesiz bugünkü anlamıyla da başrolü oynadığı kesin. Headrick’in ‘‘Enformasyon Çağı’’ kitabını okurken (Kitap Yayınevi) Haritalar ve Grafikler başlığının hemen altına, yazarın Jonathan Swift’ten koyduğu bir dörtlük güldürdü beni: Afrika haritalarında coğrafyacılar/ Vahşi resimlerle doldururlar boşlukları;/İnsan yaşamaz güneylere/Kent bulamayınca fil koyarlar Çok hoş! Harita onun değil mi! Bilemediği, gidemediği yerleri düşleyebildiği şeylerle doldurmasının önünde ne engel! Karacı coğrafyacılar haritalara filmil koyarlar.. Peki denizciler? Yukarıdaki dörtlük, Akşit Göktürk’ün yıllar önce okuduğum ve edebiyatta ada kavramını araştırdığı ‘‘Ada’’ isimli kitabındaki anekdotu anımsattı: İngiliz denizcilerle İspanyollar savaşa tutuşur.. İngilizler galip gelir; gemilerde ele geçirdikleri ganimetler arasında haritalar da vardır. İngiliz kaptan haritaları inceler, bir haritada hiç bilmediği bazı adaların denizlere yerleştirilmiş olduğunu görür; ne olduğunu çıkartamaz; zincire vurulmuş İspanyol kaptanı huzuruna getirtir ve sorar: Bunlar nedir?. Ne demek yani, onlar adadır.. Fakat bu adaları ben hiç görmedim.. Onlar sinyoralara ikramdır!.. İspanyol kaptanlar, çizdikleri haritalarda, sinyoralarının hatırına okyanuslara birer ada da koyarlardı! Bir İngilizin bunu anlaması epey zor olmuştur! ??? Prens Adaları’nı kim bilir ilk kim keşfetmiştir! Hangi insan ve ne zaman Büyükada’ya ilk ayak basmıştır! Bizim Marmara adalarının keşfi epey kolay olsa gerek!.. İstanbul ve civarına ilk yerleşimlerin tarihi 300400 bin yıl öncesine kadar gittiğine göre (Yarımburgaz Mağarası kayıtları), demek ki henüz bizim gibi Homo Sapiens olmayan öncüllerimiz buralarda yaşadı. Onlar kimdi? Homo Sapiens’in Avrupa’daki öyküsü henüz 100 bin yıl kadar öncesine bile gitmediğine göre, büyük bir olasılıkla Neandertal insanlar... İzlerine 28 bin yıl öncesine kadar rastlanabiliyor. Neandertal insanlar, Marmara’nın kenarına gelmişler, ellerini gözlerinin önüne terek gibi koyarak ‘‘Ugh.. mırck teskym keymmonan nezzmona teskkıom..’’ demişlerdir... Yani ‘‘Yahu orada buraya benzer topraklar var, ayrı ayrı duruyorlar, ama aralarında da su var, nasıl oluyor bu iş?’’ Neandertal’de merak olmaz mı sanıyorsunuz.. Neandertal’in de öncüsü Homo Erectus (ateşi buldular) ve ondan öncekiler bütün dünyaya yayılma merakını gösterdiklerine göre, bizim Neandertal’lerin adalara çıkması pek de zor olmamıştır... ??? Neandertal’lerin ada sahillerinde yüzmediklerine ilişkin bir kayıt yoktur! Güzelim koylarda, içilecek temizlikte sularda köpekleme yüzerlerken, bizlere göre çok şanslı bir insan türüymüşler.. Koylarda yüzerken, bugün Büyükada’nın kumsalında denize giren ada sakinlerinin üzerine sabah sabah birden ada boklarının salınması gibi bir durumla da karşılaşmamışlardı... Bizim ‘‘ileri uygarlık, örgütlenme’’ adına yarattığımız belediye ve İSKİ gibi yönetim biçimleri, elektrik kesilmesiyle, kumsala akan lağım borularına ‘‘yallah’’ demeyi ve denize girdiğini sanan adalıları birer bok çukuru içinde bırakmayı becerebiliyorlar. ??? Neandertal insanlardan bu yana epey kültür biriktirmiş, Homo Sapiens... Bu birikime de uygarlık diyoruz, bildiğiniz gibi. Uygarlık, birikimin toplam adıdır. İçinde estetik, güzellik, bilgi, yaratıcılık, insani bilimler, güzel sanatlar, fen ve edebiyat.. her şey vardır.. Bu birikimin, sade, temiz, güleryüzlü bir örneği olan iskele binası, Büyükada’da insana hoş geldiniz der... bina içinizi ısıtır.. Fakat heyhat! Orada bina mı vardı? Şimdi önüne devasa demir yığını gölgelik dikiliyor! Binayı görebilene aşkolsun.. Yolcular aylar boyu güneşte piştikten sonra, sezonun sonuna doğru soruna çare uydurdu belediye! Başkanımız bir mimar... Kadir Topbaş... imzasını da mimar diye atıyor... Henüz bu demir yığınını inşa etmeden önce, adanın martıları kadar güzel; ince, zarif, kendisinin farkında bile olmayacağımız bir estetik harikası gölgelik hayal edip bekledim... Heyhat ki heyhat... İskelede kaçak bir yapı yükseliyor şimdi! Diyeceksiniz ki, adalıları bok çukuruna gömen bir belediye anlayışından başka ne bekliyorsun! ??? Adayı keşfeden Neandertal’ler, Homo Sapiens’e kahkaha ile gülüyor ve popolarını oynatıp alay ediyorlardır! Parmaklarıyla da gösteriyorlardır: Homo Sapiens’e bak! Ben bunu ruhumun derinliklerinde hissediyorum! İmdat Neandertal insanım! Abaşkanlığını İLECE GENEL KURUL İstanbul Bağcılar’da yapılan genel kurulda divan Fadıl Akgündüz, kâtipliği Birsen Akgündüz, oy toplayıcılığını ise Zekiye Akgündüz yaptı. Genel kurulda, Jetpa Holding AŞ’nin 19992005 yıllarına ait 6 yıllık ‘‘Bilanço ve Gelir Tablosu’’ okunarak oybirliğiyle ibra edildi. Genel kurula katılan Akgündüzler, 3 yıl süreyle yönetim kurulu üyeliklerine seçildi. BİLİRKİŞİ RAPORU: Şirketi kendisine borçlandırdı Fadıl Akgündüz’ün, ‘‘Almanya’daki bazı Türk vatandaşlarını yüksek kâr payı vaadiyle kandırarak dolandırıcılık yaptığı’’ iddiasına ilişkin yargılanmasına ise halen Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Mahkemeye en son ulaşan ‘‘bilirkişi raporu’’ da tutanağa yazıldı. Cumhuriyet’in ulaştığı rapora göre, Jetpa Holding AŞ’nin Akgündüz ile Sacit Duran aileleri tarafından kurulan bir şirket olduğu, şirketin tek imza yetkisinin Fadıl Akgündüz’de bulunduğu belirtildi. Şirketin kuruluşundan 4 gün sonra hiçbir ticari faaliyette bulunulmadan sermayesinin 620 kat arttırılarak 62 trilyon liraya yükseltildiği ifade edilen raporda, ‘‘Arttırılan sermayeye Akgündüz yine tek imza ile yetkili olmuş ve tek başına sahip olduğu Jetpa’ya International Marketing and Trading GmbH firması iştirak ederek ortak olmuştur’’ denildi. Bu şirketten 1998 ve 1999 yıllarında toplam 47 trilyon 493 milyar 127 milyon lira karşılığı dövizin Türkiye’ye geldiği belirtilen raporda, Jetpa Holding AŞ’nin, kurulduktan kısa bir süre sonra ödeme gücü olmamasına rağmen Akgündüz ve Duran’ın ortak oldukları ve Fadıl Akgündüz’ün tek başına yetkilisi olduğu 6 şirkete iştirakte bulunduğu ifade edildi. Raporda, şunlar kaydedildi: ‘‘Bu iştirak hisseleri Akgündüz ve Duran’dan satın alınarak Jetpa Holding AŞ, bu kişilere 36 trilyon 913 milyar 469 milyon borçlandırılmıştır. İştirak edilen bu şirketlerin piyasa değerlerine ilişkin hiçbir çalışma yapılmamış olup 36 trilyon 913 milyar 469 milyon tutarındaki hisse değeri, Akgündüz tarafından belirlenmiş tutarlardır. Yurtdışındaki Jetpa International Marketing and Trading GmbH firması sessiz ortaklarından topladığı paraları, ortak olduğu Jetpa Holding AŞ’ye sermaye taahhüdünü yerine getirmek için Türkiye’ye aktarmış, Jetpa Holding AŞ de bu paraları hisse alımından dolayı borçlu gözüktüğü Akgündüz ve Duran’a borçlarını ödemek üzere kullanmıştır.’’ 19 Temmuz’da yapılan son duruşmada Akgündüz’ün avukatı Recep Eryılmaz rapora karşı görüşlerini bildirmek için ek süre talep etti. Fadıl Akgündüz Siirt seçimleri iptal edilince milletvekilliği zırhını kaybetmişti. Akgündüz hakkında 1235 yıl hapis cezası isteniyor. Genel kurula katılan isimlerin toplantı için yeterli hisseye sahip olduklarına ise yine Ticaret Sicil Gazetesi’nde şöyle yer verildi: ‘‘Hazirun cetvelinin tetkikinden şirketin toplam 62.000.000,00 YTL ’lik sermayesine tekabül eden 620.000 adet hissenin 31.000.000,00 YTL ’lik sermayesine tekabül eden 310.000 adet hisseye sahip ortaklar tarafından temsil edildiğinin ve böylece gerek kanun ve gerekse anasözleşmede öngörülen toplantı nisabının mevcut olduğu tespit edilmiştir.’’ Ve sırasıyla... Akgündüz ailesinden üç ismin katıldığı genel kurulda divan başkanlığına Fadıl Akgündüz, kâtipliğe Birsen Akgündüz, oy toplayıcılığına Zekiye Akgündüz seçildi. Daha sonra genel kurul zabıtlarının imzalanması için divan heyetine yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi. Jetpa’nın 19992005 yıllarına ait 6 yıllık faaliyet raporu ve denetçi raporu okundu. Şirketin 6 yılına ait bilanço ve gelir tablosu okundu ve oybirliğiyle tasdik edildi. 6 yıllık faaliyetlerinden ötürü yönetim kurulu üyeleri ve denetçi oybirliğiyle ibra edildi. Genel kurula katılan Akgündüzler 3 yıl süreyle yönetim kurulu üyeliklerine seçildi. Murakıp olarak ise genel kurulun yapıldığı adreste ikamet eden Ergün Sav 3 yıl süreyle görevlendirildi. Ticaret Sicil Gazetesi’nin 12 Temmuz 2006 tarihli, 6597 sayılı, 683. sayfasında yer alan genel kurul toplantısına aşağıdaki dört isim imza attı: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiseri: Ferit Öztürk. Divan Başkanı: Memet Fadıl Akgündüz. Oy Toplayıcı: Zekiye Akgündüz. Kâtip: Birsen Akgündüz. Papakçı: İptal için dava açacağız Fadıl Akgündüz’ün genel kurulu gizlice yürüttüğünü iddia eden Alman Tübingen Barosu’na kayıtlı avukat Acun Papakçı, ‘‘Dolandırıcılık suçlaması ile yargılanan Fadıl Akgündüz’e genel kurul yapması izninin verilmesi bir yana, 2000 yılında Almanya’da iflas eden bir şirketin katılımı ile genel kurul toplanmasının mümkün olmadığı ortadadır’’ dedi. Papakçı, Akgündüz’ün aklanma çabalarının engellenmesi amacıyla mağdur olan müvekkilleri adına genel kurulun iptali talebiyle dava açılacağını bildirdi. İstanbul 2008 yılında düzenlenecek Dünya Hidrojen Enerjisi Zirvesi’ne ev sahipliği yapmak istiyor Türkiye anahtar rol üstlenecek Antalya’da onlarca hektar kül oldu Ormanlar alev alev ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da dün 6 ayrı noktada çıkan yangınlar onlarca hektarlık alanın kül olmasına yol açtı. Antalya’da ilk yangın önceki gece AlanyaAntalya karayolu üzerinde bulunan yat limanının kuzeyinde, konutların da bulunduğu makilik alanda çıktı. Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yangının elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlarla başladığını belirtti. Yangında 12 hektar makilik alanla birlikte, muz ve narenciye bahçeleri küle dönüştü. İkinci yangın haberi de yine Alanya’ya bağlı Uğurlu köyünden geldi. Yıldırım düşmesi sonucu meydana geldiği tahmin edilen yangın, yaklaşık 5 saatlik çalışmayla söndürüldü. Finike’de elektrik trafosunun patlamasıyla meydana gelen yangında, 4 dönüm ormanlık alan kül oldu. Manavgat ve Serik’te çıkan yangınlara kısa sürede müdahale edildi. Kaş ilçesine bağlı Kemer köyünde çıkan orman yangınına, karadan müdahale olanaksız olunca, havadan söndürme çalışma başlatıldı. Sarp arazideki yangında 4 hektarlık alan tahrip oldu. Eğitim Servisi Enerji sorununu hid kan’ın da bu teklifi kabul ettiğini bildirrojenle çözmeyi amaçlayan ‘‘Dünya Hid di. Veziroğlu, bunun üzerine bu ay barojen Enerjisi Zirvesi’’nin, 2008’de İstan şında Başbakanlık’a başvuruda bulunulbul’da düzenlenmesi için girişimlere baş duğunu ve zirve ile ilgili bütçe tasarısılandı. Zirvede, iklim değişikliği başta ol nın sunulduğunu belirtti. Veziroğlu, ‘‘Türmak üzere çevre, enerji, işsizlik ve kal kiye bugünkü enerjisinin yüzde 75’ini petkınma sorunlarının kalıcı çözümü olarak rol, doğalgaz ve kömür olarak ithal etmektedir. Halbuki Türkiye, kendi enerji hidrojen enerji sistemi görüşülecek. BM Sınai Kalkınma Teşkilatı’na bağ kaynakları olan su, rüzgâr, jeotermal ve güneş enerjisini kullanarak lı Uluslararası Hidrojen ihtiyacı olan yakıtı, yani hidEnerjisi Teknolojileri Merkezi (ICHET) ve Bahçeşe ? Zirvenin İstanbul’da rojeni, üretebilir ve fazlasıyapılmasının nı da Avrupa’ya ihraç edip hir Üniversitesi tarafından düzenlenen basın toplan Türkiye’nin tanıtımına döviz kazanabilir. Bu şekilda çok büyük de 3040 yıl içinde Türkiye tısında, 2. Dünya Zirvehidrojen üretimiyle enerji si’nin İstanbul’da yapılmakatkı sağlayacağı ihraç eden bir ülke haline sı durumunda, Türkiye’nin vurgulandı. gelecektir ve 30 milyar dohidrojen enerjisinde uluslar tasarruf edecektir’’dedi. lararası alanda anahtar bir rol üstleneceği ve aynı zamanda zirvenin Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti ülkenin tanıtımına çok büyük katkı sağ Başkanı Enver Yücel de, Türkiye’nin kallayacağı vurgulandı. Dünya Hidrojen kınma konsepti olarak Hidrojen EnerEnerjisi Konseyi ve Uluslararası Hidro jisi’ni gündeme alması gerektiğini vurjen Enerjisi Teknolojileri Merkezi’nin gulayarak ‘‘Bahçeşehir Üniversitesi olarak Başkanı Prof. T. Nejat Veziroğlu, BM Sı Türkiye’de özellikle hidrojen enerjisi alanınnai Kalkınma Teşkilatı Başkanı Kandeh da araştırma yapacak bilim adamlarını K. Yumkella’a ile yapılan görüşmede, zir yetiştirmek üzere 20062007 öğretim yılınvenin New York ya da Viyana yerine İs da ‘enerji sistemleri mühendisliği’ tanbul’da yapılmasını önerdiğini ve Baş bölümünü açıyoruz’’ diye konuştu. obursali?cumhuriyet.com.tr. HAVADA PANİK YAŞANDI Motora leylek girdi ÖZCAN YAŞAR İstanbulTrabzon seferini yapmak üzere Atatürk Havalimanı’ndan havalanan Fly Havayolları uçağı, motoruna leylek girerek arızalanması nedeniyle alana acil iniş yaptı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) yetkililerinden alınan bilgiye göre Fly Havayolları’nın İstanbulTrabzon seferini yapmak üzere dün saat 09.20’de 149 yolcusu ve 6 mürettebatıyla havalanan Airbus 320 tipi yolcu uçağı, kalkışından kısa süre sonra leylek sürüsüyle karşılaştı. Sağ motoruna leylek giren uçağın arıza göstergelerinin alarm vermesi üzerine, uçak zorunlu iniş yaptı. Arızalanan uçak bakıma alınırken yolcular başka bir uçakla gecikmeli olarak Trabzon’a gönderildi. CUMHURİYET 06 K